Tire Birgi Gezisi
29 Kasım 2024 tarihinde Tarih ve Kültür Topluluğu bünyesinde düzenelen Tire-Birgi gezisine Türk İslam Arkeolojisi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sema Küskü ve Tarih Bölümü öğretim elemanlarından Arş. Gör. Dr. Ayşe Güher Gülaçar katılım sağlamıştır. Öncelikle Birgi’de Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, İmam-ı Birgivi Medresesi, Çakırağa Konağı ve kent meydanı dolaşıldı. Birgi’nin tarihi bundan 700 yıl öncesine dayanırken, Birgi’deki ilk yerleşimin izleri ise MÖ. 3000’li yıllara kadar uzanıyor. Sırasıyla Frig, Lidya, Pers, Bergama, Roma ve Bizans hakimiyeti altına giren Birgi, Bizans döneminde Pyrgion adını alıyor ve altın çağını Aydınoğulları Beyliği ile yaşıyor. Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından 1308’de kurulan Aydınoğulları Beyliği’nin bir zamanlar başkentliğini yapan Birgi, döneminin kültürde ve bilimde en önde gelen şehirlerinden biri haline geliyor. Aydınoğlu Mehmet Bey’den sonra beyliğin merkezi Birgi’den Selçuk’a taşınmış olsa da beyliğin kuruluşu Birgi’de gerçekleştiğinden manevi başkent olma özelliğini hep koruyor. Zaten Aydınoğulları Beyliği’nin önde gelenlerinin türbeleri de burada yer almaktadır. Aydınoğlu Beyliği kesin olarak 1426’da Osmanlı topraklarına katılsa da Birgi 17. yüzyıla kadar önemini sürdürmeye devam ediyor. Aydınoğlu Mehmet Bey Cami veya halk arasında bilinen ismi ile Ulu Cami ise, 1312-1313 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusu Mehmet Bey tarafından yaptırılmış cami Anadolu’daki beylikler döneminden kalma en eski camilerinden biri olması ve Selçuklu mimarisinin özelliklerini yansıtması nedeniyle önemli bir yapı. Caminin en özel parçaları çinilerle kaplı minaresi, çinili mihrabı ve Türk ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden olan, çivisiz geçme tekniğiyle ceviz ağacından yapılmış minberi. Caminin hemen yanında da Aydınoğlu Mehmet Bey’in Türbesi ile Gazi Umur Bey, İsa Bey, Bahadır Bey gibi Aydınoğulları Beyliği’nin hanedan üyelerinin mezarları bulunuyor.