Haberler :::
-
21.09.2024
Oryantalist Düşünce Bağlamında Batı Politikaları Tartışılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından düzenlenen “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’nin açılış konferansı ile başladı. Ekonomi, eğitim, sosyoloji, ilahiyat ve siyaset bilimi alanlarında disiplinler arası oturumların yapılacağı çalıştay için Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden bilim insanları İKÇÜ’de bir araya geldi. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde düzenlenen açılış programını, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, YÖKAK Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Vatan Karakaya, İl Müftüsü Sinan Kazancı, İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Çalıştay Çıkarımları Çok Önemli İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, bugün coğrafyamızda cereyan eden tüm olayların arkasında görülmeyen, derinlemesine çalışmaları, beş farklı oturumda ele alması açısından çalıştaydan çıkacak sonuçların oldukça önemli olacağına işaret etti. Vali Elban, “Gerçek anlamda İslam dünyasında bugün cereyan eden ekonomik, idari konular ile gıdadan beslenmeye tüm hususlar, yaşanılan birçok sorun, farklı oturumlarla bilimsel olarak ortaya konulacak. Bunların hepsinin arkasında çok farklı faktörler var ve bizlere yönelik tespitler derinlemesine çalışmalarla burada ortaya konulacaktır. Çalıştaydan ortaya çıkacak sonuçlar kişi ve kurumların istifadesine sunulacak. Çok boyutlu olarak konunun değerlendirilecek olması ve akademik olarak getirilecek önerilerin yol gösterici olmasını diliyorum. Çalıştayı düzenleyen İKÇÜ’ye, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğine, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, işin doğrusunu kavrayıp şuurlanmamıza vesile olmasını temenni ediyorum” dedi. Oryantalizm Yapılandırılmış Sömürü Yöntemidir Çalıştayın açılış konferansında, ‘Oryantalizm’ kavramı üzerinden tespitler yapan Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci, oryantalizmin aslında bir sömürme stratejisi olduğunu söyledi. Yelkenci, “Oryantalizm, Batının Doğuyu anlama, anlamlandırma çabası değil, asında onların istediklerini bizim görmemizi sağlayacak yapılandırılmış bir yöntemdir. Bu yöntem, Doğu kendini nasıl görmeli ki biz bu sömürüyü en sorunsuz şekilde yürütelimdir. Edward Said’e göre, bu düşünme biçimi üzerinden kodlanan Doğuyu önce kendi bilim insanına anlatır, daha sonra o Batılı akademisyen bize anlatır. İki yüzyıldır bunu bu şekilde yürütmektedirler” şeklinde konuştu. Kurtulmak Nesiller Alır Batının oluşturduğu imge üzerinden uygulanan yaklaşımda, uyanık olunması gereken ilk eşiğin kavramsızlaştırma ve ardından kendi kavramlarını öne sürdükleri süreç olduğunu kaydeden Yelkenci, bu şekilde istedikleri kavramların içlerini doldurarak istedikleri şekilde empoze ettiklerini aktardı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, “Doğulu toplumlara önce kendi değerlerini boşalttırır, buna karşı duyarsızlaştırır ve kanıksatırlar. Daha sonra Nurettin Topçu’nun ifadesiyle uyum ve sıradanlaştırmayı kullanırlar. Sonra sıradanlaştırma eylemsizleştirme ile toplumlar kavramlarından mahrum bırakılır. İkinci aşamada kendi kavram ve değerlerini dayatırlar. Öncelikle topluma ihtiyaç hissettirir. Daha sonra cazip gösterir ve vazgeçilmez hale getirirler ve son olarak da yaşam tarzına dönüştürürler. Bu aşamaya gelindiyse artık bundan kurtulmak için nesilleri alacak bir sürece girmiş oluruz” diye konuştu. Önce Yeni Bir Kimlik İnşa Ederler Batının, Doğuyu sömürgesi haline getirmesinin koşulunun toplumu yeniden inşa etmesinden geçtiğini aktaran Bakan Yardımcısı Yelkenci, oluşturdukları Doğuyu tekrar yapılandırarak tüm zenginliklerini istila etmeyi amaçladıklarını söyledi. Yelkenci, “ Asya, Avrupa’ya uzaktır. İslam dünyası ise hasımlarıdır. Ama aslolan Doğunun zenginliklerini kullanmaksa, sömürgecilikse, oryantalizm de bir stratejiyse, doğunun istilası, yeniden inşa edilmesi ve yeniden yaratılan şeyin doğuya tekrar öğretilmesi gerekir. Bunun için Batı kendi içinde yaptığı tartışmaları ve ortaya koydukları eleştirileri sanki bize ait sorunlarmış gibi empoze eder. Önce bir kimlik inşa eder. Doğuyu daha iyi çözümlemeleri, daha iyi veri sağlamaları için" ifadelerini kullandı. Medya ile Emellerine Daha Kolay Ulaşıyorlar Batının İslam’a ve Müslümanlara olan antipatik bakışının, İslam’ın doğuşu ile birlikte başladığını ve Batı dünyasının İslam’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Batının kimlik göstergelerini öteki olarak tanımladığı Müslümanlar üzerinden kurguladığını, bu yaklaşımın ise zamanla, propaganda yoluyla, bir ideoloji olarak zihinlere yerleştirildiğini belirtti. Batının, Batı dışı toplumların da kendi yolundan gitmesi gerektiği fikrini modernleşme, demokrasi, kapitalizm ve aydınlanma gibi kavramlar üzerinden benimsettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, seküler yaşam tarzı ile zihinlere özgürlük algısı empoze eden Batının tuzağına, farkında olarak ya da olmadan Müslümanların da düştüklerini dile getirdi Prof. Dr. Köse, Batının emperyalist emellerine günümüzde medya aracılığıyla daha kolay ulaşabildiğini, 11 Eylül gibi senaryoları hayata geçirerek Müslümanları “terörist” olarak gösterdiklerini ve İslamofobi’yi sistemli olarak körüklediklerini söyledi. Uyanışın Mücadelesini Vermeye Devam Edeceğiz Teknoloji ile emperyalizm ilişkisine de değinen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gelişen her teknolojinin dezavantajlılık makasını Doğunun aleyhine genişlettiğini vurgulayarak, teknolojinin ve savunma sistemlerinin geliştirilmesinin ve sosyal bilimlerin sömürü düzeninin aracı olmaktan çıkarılmasının gerekliliklerinden bahsetti. Prof. Dr. Köse, “Teknolojiyi ve savunma sistemlerini geliştirmedikçe, sosyal bilimleri sömürü düzeninin araçları olmaktan çıkarmadıkça hep birlikte yakın zamanda tecrübe ettiğimiz post modern tehditlerle yaşamak zorunda kalmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede isterlerse uçakları kaldırmadıklarını, silahları dilediklerinde kilitlediklerini ve hatta parayla sattıkları başka işlevi olan iletişim araçlarını bize karşı silah olarak kullandıklarını acı biçimde deneyimledik ve deneyimleyeceğiz. Doğu olarak temel sorunumuzun özgüven eksikliği ve oryantalist projelerin farkına varamayışımız olduğunu ifade etmek isterim. Müslüman kimliğini özüne uygun biçimde kabul etmedikçe ve inanç değerlerimize içeriden bir bakış ile yaklaşmadıkça gönüllü olarak hep kaybeden tarafta yer alacağımızın altını çizmek isterim. İşte bu ve benzeri sorunlarımızın ele alınacağı çalıştayımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Dr. Ömer Yelkenci ve Sayın Valimiz Dr. Süleyman Elban olmak üzere katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Biz bıkmayacağız, usanmayacağız ve uyanışın mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi. Doğuyu Şekillendirme Stratejisi: Oryantalizm Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, derneklerinin var olan birikimini tüm insanlığın hayrına olacak şekilde üretime dönüşmesi için çalıştığını, “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayını da İKÇÜ ile birlikte bu amaca hizmet etmek için düzenlediklerini belirtti. Batı ile İslam dünyası arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel etkileşimlerle şekillenen ilişkilerin arka planında, düşünsel çerçevesi yüzyıllar öncesine dayanan “Oryantalizm” anlayışının bulunduğunu kaydeden Tatlı, bu yaklaşımın sadece Doğu toplumlarını Batılı bir bakış açısıyla anlamak ve yorumlamak manasına gelmediğini; aynı zamanda Doğuyu şekillendirme ve kontrol altına alma stratejilerinin de bir parçası olduğunu dile getirdi. Av. Tatlı, “Günümüzde, Batının İslam dünyasına yönelik projelerini anlayabilmek için, önce “Oryantalizmi” kavramak gerekir. Tarih boyunca farklı dönemlerde, bu düşüncenin uzantısı olarak ortaya çıkan ve bazen doğrudan müdahale şeklinde, bazen de dolaylı kültürel ve ideolojik araçlarla uygulanan projelerin, günümüzde nasıl gerçekleştiğini ve İslam dünyası üzerinde ne gibi etkiler yarattığını anlamak zorundayız. Çalıştayımızın ana hedeflerinden biri de budur” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof.Dr. Köse, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’ye hediye takdiminde bulundu. Çalıştay programında, eşzamanlı olarak yapılacak oturumlara geçildi. -
17.09.2024
“Üniversiteye Pedalla’ ile Daha Yeşil Bir Kent Çağrısı
Tüm Avrupa ile eş zamanlı kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası etkinleri başladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ev sahipliğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölümünce düzenlenen “Üniversiteye Pedalla’ etkinliği, İzmir’deki Avrupa Hareketlilik Haftasının başlangıç noktası oldu. Etkinlik öncesi Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’ı makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti. Görüşmenin ardından Mavişehir İZBAN durağından İKÇÜ Şenlik alanına bisiklet süren sporcuların katıldığı törene geçildi. Avrupa Birliği Delegasyonunu temsilen Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Birinci Müsteşar Virve Vimpari, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, BŞB Genel Sekreteri Barış Karcı ile üst düzey kamu kurum temsilcilerinin yer aldığı törende konuşan Rektör Köse, sürdürülebilirlik için kurumların iş birliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Yerel Merciler, Kentin Tüm Dinamiklerince Desteklenmelidir Üniversite olarak ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, kentlilik bilincinin tüm dinamiklerce desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Köse, “Toplumun sağlık düzeyinin geliştirilmesi sadece merkezi yönetimin değil aynı zamanda kentin kimliğini belirleyen kamu kurumları, özel kurumlar, STK’lar gibi yönetişimin tüm unsurlarının katkısıyla mümkün olacaktır. Şehirler 'iyi sağlığın' geliştirilmesinde anahtar role sahiptir. Sağlıklı şehirlerin oluşturulmasında ise yerel yönetimler öne çıkmaktadır. Fiziksel aktivitenin artırılması, sadece bireysel değil, toplum tabanlı, çok sektörlü, çok alanlı ve kültürel bir yaklaşım gerektirmektedir. Fiziksel aktivite, aktif yaşam alanları için altyapı ve olanak yaratılmasında büyük güce ve role sahip olan yerel merciler, kentin tüm dinamiklerince desteklenmelidir” dedi. Şehrimize Katkı Verecek Projelere Devam İKÇÜ ile İzmir BŞB arasında oluşan sinerjinin üniversite-yerel yönetim iş birlikleri açısından örnek teşkil ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bunun sürdürülebilirlik kazanmasının önemine işaret etti. Prof. Dr. Köse, “Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ile Karşıyaka Belediye başkanlığı sürecinde yaptığımız birçok ortak proje, yakın iş birlikleri ve yakaladığımız sinerjiyi büyükşehir bazında da sürdürürüyoruz. Kuruluşundan bu yana sadece akademik başarılarıyla değil sosyal, kültürel ve kent yaşamına dokunan projeleriyle İzmir'in başarılı akademik yuvası olan İKÇÜ olarak şehrimize katkı verecek projelere ve birçok faaliyete destek vermeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Önemli sağlık sorunlarının önüne geçen, havayı kirletmeyen, gürültü yapmayan, çevreci, ekonomik ve pratik bir ulaşım aracı olan bisikleti yaşam alanımıza dâhil etmek hem bizim hem de çevresel sağlığın da iyileştirilmesine güzel bir katkı sağlayacaktır. Bu güzel sağlık organizasyonunda emeği olan tüm arkadaşlarımızı, tüm çalışanlarımızı kutluyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Akılcı Çözümler Üretmek Zorundayız Kötü şehirleşmeden kaynaklanan problemlere değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bütün bunları bütünlüklü görüp akılcı çözümler üretmek zorundayız. Halkımıza, kamu yöneticisi olmayanlara da düşen bir pay var. Bu konuda bilinçli olmak, sonra da alabildiğimiz kadar çok sorumluluk almak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Herkesin bu yılın teması olan paylaşımlı kamusal alanlar anlayışı üzerine düşünmesi gerektiğini belirten Başkan Tugay, “Çünkü bize ait alanlar denince tapusu bizde olan alanları ifade ediyoruz ama burada hata yapıyoruz. Kamusal alan olarak nereyi gösterebilirseniz her şey hepimize ait. Dolayısıyla sahip çıkma bilincinin gelişmesi lazım. Dikkatli, özenli davranmak, iyileşmesi için katkıda bulunmak, kamu yöneticilerini uyarmak, bunların hepsi mümkün olan şeyler. Yeter ki orada onu yapmamızın ne kadar önemli olduğunu fark etmiş olalım” dedi. İklim krizine ilişkin de konuşan Başkan Tugay, “İzmir, 'İklim Nötr Şehir' olma yolunda, 2030 yılında nötr şehir olma sözü vermiş bir şehir. Bu sene pek çok krizle uğraştık. Kuraklık, orman yangınları, en son ne yazık ki Körfez’de oluşan sorunlar bizim için çok hayati. Çeşitli bahaneler bulabilir, bugün için göz boyayacak şeyler söyleyebiliriz. Kendimizi savunup suçu başkalarına atabiliriz. Ama doğru olmaz” ifadelerini kullandı. Daha Temiz Hava, Daha Sessiz Sokaklar Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Virve Vimpari de pek çok alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği ile yaptıkları iş birliklerine değindi. İzmir’in Avrupa şehirleri arasındaki duyarlı yaklaşımına dikkat çeken Müsteşar Vimpari, “İzmir, 2030 yılı için İklim Nötr Şehir sözleşmesini imzalayan Avrupa kentlerinden biri. Her zaman iş birliğine yakın olan İzmir’e bu olumlu yaklaşımı için teşekkür ediyoruz. Bu yılın teması olan ortak kamusal alanların çevreye faydası çok büyüktür. Motorsuz ulaşım ve toplu ulaşım araçlarını kullanmayı teşvik ederek gürültü ve hava kirliliğini önemli ölçüde azaltabiliriz. Bu yılın “Paylaşımlı Kamusal Alanlar” teması ve “Şehri Birlikte Yaşayalım!” sloganını daha erişilebilir, yeşil ve yaşanabilir kentsel ortamları teşvik etmektedir. Daha temiz hava, daha sessiz sokaklar daha sağlıklı toplumlara ve daha keyifli kentlere katkıda bulunur. Bu haftayı, bir haftalık bir farkındalık haftası olarak görmüyor, vatandaşların davranışlarında değişime yol açacak gerçek bir girişime dönüştüğünü görmek istiyoruz” dedi. Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, 'Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı' kapsamında İzmir’in de aralarında olduğu 6 ilde Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planlarının hazırlandığını kaydetti. Yılmaz, “Uyguladığımız politikalarla Türkiye’nin ulaşım altyapısını çevreye duyarlı bir şekilde dönüştürmeye yönelik kararlılığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Bu projeler sonucunda toplu ulaşımın yaygınlaştırılması, karbon emisyonunu azaltmak amacıyla toplu taşıma ağlarının genişletilmesi ve elektrikli otobüs kullanılmasının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca bisiklet ve yaya dostu şehirler hedefi doğrultusunda şehirlerimizde bisiklet yolları ağını genişletiyor ve yaya hareketliliğini teşvik eden projelere ağırlık veriyoruz” diye konuştu. Belediyelerimiz Toplumumuzun Kılcal Damarlarıdır Projenin ulusal koordinatörlüğünü üstlenen Türkiye Belediyeler Birliğinin (TBB), bu tür etkinliklerin ve farkındalık çalışmalarının oluşturulmasında üstlendiği role değinen Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, 2016 yılından bu yana birlik olarak tüm çalışmalara destek olduklarını kaydetti. “Amacımız daha katılımcı, daha demokratik, daha adil, herkes için ulaşılabilir belediye hizmetlerinin olmasıdır” diyerek SKUP Türkiye projesi ile çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiğini aktaran Keleş, “Birlikte karar alınarak daha sürdürülebilir, daha kapsayıcı toplu ulaşımın desteklenmesi için belediyelerimizin önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Merkezi hükümetin desteği çok önemli ama yereldeki her girişimi de belediyelerimiz, belediye başkanlarımız ekipleriyle birlikte vatandaşlarımızın katılımlarıyla yapmaktadır. Belediyelerimizin toplumumuzun kılcal damarları olarak üstlendikleri rolün önemli olduğunu belirtmek isterim” dedi. Etkinlikler Haftası Konuşmaların ardından ödüllü Yavaş Bisiklet Sürme Yarışı gerçekleştirilirken, katılımcılara film gösterimi yapıldı. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında 18 Eylül’de “Okula Pedallıyorum” etkinliği kapsamında Selçuk Efes Tarihi Su Kemeri önünde buluşularak Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulu’na bisiklet sürülecek. 22 Eylül günü Otomobilsiz Kent Günü etkinliği ile Bornova Süvari Caddesi’nde buluşulup panel, forum ve atölyelere katılım olacak, spor ve dans gibi pek çok renkli aktivite gerçekleştirilecek. -
10.09.2024
TTK’dan İKÇÜ’ye ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’
Türk Tarih Kurumunun (TTK) yurt genelindeki tüm üniversitelerde kurmakta olduğu “Türk Tarih Kurumu Yüzüncü Yıl Kitaplığı” nın 15’incisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Merkez Kütüphanede düzenlenen törenle araştırmacı, akademisyen ve öğrencilerin erişimine açıldı. TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş’ın açılışını yaptığı, 1141 eserden oluşan kitaplık için düzenlenen törene, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Serhat Dikmen, senato üyeleri, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na Bir Hatıra TTK’nın kuruluşundan itibaren sosyal bilimler alanına yaptığı önemli katkılardan bahseden TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu, ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ projesi ile tüm üniversitelerde kitaplık açma hedefinde olduklarını kaydetti. Doç. Dr. Pustu, “Kurumumuz 1931 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün himayesinde kurulduğu günden bu yana sosyal bilimlerin her alanında faaliyet yürütmektedir. Kuruluşumuzdan itibaren yaklaşık 2 bin 300’e yakın müstakil başlıkta kitap basımı yapıldı. Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na bir hatıra olmak üzere Türkiye'deki tüm üniversitelerimizin merkez kütüphanelerinde kurum yayınlarımızdan oluşan ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ açma projesi başlattık. Son olarak İKÇÜ Merkez Kütüphanesi ile 15’inci kitaplığımızı açmış bulunuyoruz. Bu projemize katkıları için Rektör Hocamızın nezdinde katkı veren herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. Tarih Alanı Maalesef Suiistimale Açık Bir Alan Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş ise İKÇÜ olarak projeye katılmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Tarih alanının doğru verilerle araştırılmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Akbaş, “Türk Tarih Kurumunun projesinde yer almak bizleri çok mutlu etti. Eminim araştırmacılarımız, öğrencilerimiz bu eserler vasıtasıyla doğru tarihi bilgilerden güçlü şekilde faydalanacaklardır. Tarih alanı maalesef din gibi suiistimal edilebilen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda insanların doğru bilgilerle donatılması buna dayalı olarak da daha sonraki düşüncelerini oluşturabilmeleri ancak sahi araştırmalar ve çalışmalar ile mümkündür. TTK, cumhuriyetin başından itibaren bunu gerçekleştiren bir kurum. Bizim açımızdan ve devletimiz açısından gurur vesilesi. Bundan sonra da kurum olarak tüm çalışmalarına destek vermek bizleri mutlu edecektir” dedi. Açılışın ardından kitaplığı gezen protokol, merkez kütüphanede yer alan eserler hakkında bilgi aldı. -
20.08.2024
Yeni Öğrencilerin İKÇÜ’lü Olma Heyecanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) kayıt heyecanı başladı. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının koordinasyonuyla Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi öğrenci işleri personelinin yer aldığı masalarda; şahsen kayıtlanmayı tercih eden öğrenciler işlemlerini tamamlayarak İKÇÜ Ailesine katıldı. Aileleriyle birlikte yerleşkeye gelen öğrencilerin kayıt heyecanını paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesine kaydolan öğrencinin işlemini bizzat yaptı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt alanını ziyaret ederek Öğrenci İşleri Daire Başkanı Mustafa Kaya’dan bilgi alan Prof. Dr. Akbulut, ailelere hayırlı olsun dileklerini iletti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Türkiye’nin dört bir yanından gelen başarılı gençleri İKÇÜ’de görmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak başarılı nesilleri yetiştirmek adına tüm imkânlarıyla seferber olduklarını aktaran Prof. Dr. Akbulut, “Yükseköğretim anlamında hem doğru bir şehirde hem de doğru bir üniversitede olduğunuzu belirtmek isterim. Başarı çıtasını her yıl yükselten bir üniversitede; kütüphanemiz, yemekhanelerimiz, kafelerimiz, iletişim teknolojilerimiz, en ileri düzeyde kullanabileceğiniz laboratuvarlarımız, kulüplerimiz, topluluklarımız, önemli spor müsabakalarına da ev sahipliği yapan yüzme havuzlarımız, futbol, basketbol, tenis sahalarımız ile İKÇÜ’de canlı bir üniversite yaşamı sizi bekliyor. Bizlerin en büyük motivasyonu, ilham kaynağı, gençlerimizden enerjisi, dinamizmidir. Öğrencilerimizin, üniversitemizin sunduğu imkânlarla, sosyal ve kültürel faaliyetlerle zenginleşen, ideallerindeki lisans eğitimini alacaklarına yürekten inanıyorum. Üniversitemize kayıt yaptırmaya hak kazanan tüm öğrencilerimiz ve değerli ailelerini tebrik ederim Etkin ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Yüz yüze kayıt takvimi, Diş Hekimliği Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, Orman Fakültesi ile devam ederken; 23 Ağustos 2024 saat 17.00'da tamamlanacak. E-Devlet üzerinden başlayan e-kayıt işlemleri de 21 Ağustos 2024’te son bulacak. -
20.08.2024
İKÇÜ PDR Merkezi Açılış İçin Gün Sayıyor
2023 Kahramanmaraş depremlerinde ‘Psikolojik Destek’ Masasıyla Psikoloji Bölümü öğretim üyelerince aktif olarak hizmet veren ve kuruluşundan itibaren birçok gönüllü faaliyetiyle öne çıkan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi resmi açılışa hazırlanıyor. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yeni fiziki altyapısıyla sadece üniversite içi değil halka açık olarak toplumun her kesimine hizmet verecek merkezde incelemelerde bulundu. Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin’den süreç hakkında bilgi alan Prof. Dr. Köse, son rötuşların tamamlanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde açılış yapmayı planladıklarını kaydetti. Üniversitemizin Kentle Olan Yakınlığını Pekiştirecek Üniversitelerin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmaya etkisine dikkat çeken bu bağlamda merkezlerin oldukça önemli bir fonksiyonunun olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizin kentle olan yakınlığını pekiştirecek merkezimizin sadece bilimsel çalışmalar üretmekle kalmayıp toplumun tüm kesimlerine uzanan bir çalışma alanı içinde faaliyet gösterecek olması bizleri ayrıca mutlu etmektedir. Sosyal etkinin artması, toplumsal kesimlerle doğru iletişim kurulmasından geçer. Alanında uzman öğretim elemanı kadromuzun başta öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve tüm halkımıza psikolojik rehberlik hizmeti sunarak çok büyük katkılarda bulunacağı kanaatindeyim. Bizler de bu bilinçle merkezimizi bir an önce kentimize kazandırmak istiyoruz” dedi. Öğrencilere Ücretsiz Destek Modern dünyada giderek yalnızlaşan bireylerin fiziksel olarak sağlıklı olmaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsa, ruhsal olarak da bir o kadar sağlıklı olmak istediğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, özellikle gençlerin psikolojik ihtiyaçlarının sağlanmasının, sağlıklı toplumlar inşa edilmesindeki misyonunun oldukça önemli olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ PDR Merkezi, üniversitemiz öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra üniversitemiz akademik ve idari personeli ile tüm vatandaşlarımıza da kapımız sonuna kadar açık olacak. Bizi açılışıyla mutlu edecek merkezimize emek veren tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Koruyucu, Önleyici, Destekleyici Psikolojik Danışma Uygulamaları PDR Merkezinin içeriğiyle ilgili Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi bilgilendiren Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, bünyelerinde 5 adet bireysel, 1 adet çocuk, 1 adet aile ve 1 adet grup görüşme odası yer alacağını belirtti. Ayrıca psikolojik testler uygulama odası ve 2 adet yönetim odası ile tüm vatandaşlara hizmet sunulacağını söyledi. Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Verilen tüm hizmetlerde Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği etik ilke ve kurallarına sadık kalınacak.Öğrenci ve personel gruplarına, kamu ve özel kurumlara yönelik eğitim ve seminerler, bilgilendirici psikoeğitim materyalleri hazırlama, ruh sağlığı alanında kuramsal ve uygulamalı araştırmalar yürütme, koruyucu, önleyici, destekleyici ve tedavi edici nitelikte psikolojik danışma uygulamaları merkezimizin faaliyet alanı içinde yer almaktadır. Merkezimiz afet sürecinden bağımsız olarak, bireysel terapötik görüşmelere de başlamıştır. Yakın zamanda hizmete açılmasıyla bölgeye büyük katkılarda bulunmayı amaçlamaktadır” dedi. -
15.08.2024
İKÇÜ En İyiler Listesinde Tırmanışta
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yüzde 100’e yakın doluluk oranı ile bu yıl da en çok tercih edilen üniversitelerden biri oldu. URAP’ın (University Ranking by Academic Performance) Türkiye’nin en iyi üniversitelerini sıraladığı 2024 verilerine göre İKÇÜ son 2 yılda 5 sıra ilerleyerek 34’üncü sıraya yerleşti. Üniversitelerin sadece öğrenci sayılarıyla değil, aynı zamanda bilimsel katkıları ve uluslararası başarılarıyla da değerlendirildiği listede, ‘ilk 60 en iyi üniversite’ sıralamasında tırmanışına devam eden İKÇÜ, ulusal ve uluslararası düzeydeki akademik başarılarını da tescillemiş oldu. Açıklanan YKS verilerine göre İKÇÜ’nün bu yıl ilk kez öğrenci alan Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü ile 46 lisans ve 5 ön lisans programına toplam 3.184 öğrencinin yerleştiği bildirildi. İKÇÜ bünyesinde bulunan bütün programlardaki doluluk oranları, eğitimdeki kalitenin ve tercih edilirliğinin bir göstergesi olarak öne çıkmaya devam ediyor. Yerleşen öğrenciler arasında, sayısal alanda en yüksek puan 508,76579 ile Tıp Fakültesi, eşit ağırlıkta en yüksek puan 421,43179 Hukuk Fakültesi, sözel alanda en yüksek puan 428,61457 ile Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, yabancı dil alanında ise en yüksek puan 464,65387 ile Turizm Rehberliği Bölümü oldu. İKÇÜ’de en yüksek TYT puanı ile öğrenci alan ön lisans programı ise 439,25028 puanla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi programı oldu. Büyümeye, Hedeflerimizi Büyütmeye Devam Üniversitenin elde ettiği başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bu göstergelerin aday öğrencilerin tercihlerinde de önemli bir rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ hem büyümeye hem de hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Her yıl eğitim kalitemizi daha da yükselterek öğrencilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Doluluk oranları, öğrencilerimizin üniversitemize olan güveninin bir göstergesidir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Ülke Geleceğinde Söz Sahibi Olacak Başarılı Gençlerimiz İçin Çalışıyoruz Akademik anlamda da yükselişini sürdüren İKÇÜ’nün yükseköğretimdeki yerini pekiştirmeye devam ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, bu başarıyı sürdürebilmek adına yönetim olarak çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olacak başarılı gençleri en iyi şekilde yetiştirmek için var gücüyle çalışan bir üniversiteyiz. Fiziki ve akademik altyapımızı daima güncel ve geliştirme gayretiyle öğrencilerimizi en iyi şekilde geleceğe hazırlamak, hayal ettikleri kariyeri inşa etmelerini sağlamak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bir kez daha ailemize katılma başarısı gösteren öğrencilerimizi kutluyor, yeni öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Sırada Kayıtlar Var İKÇÜ’ye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. E-Devlet üzerinden elektronik kayıtlar 19-21 Ağustos 2024 tarihleri arasında https://www.turkiye.gov.tr web sayfasından alınacak. E-Kayıt yaptıramayan veya şahsen kayıtlanmayı tercih edecek öğrenciler de 19-23 Ağustos 2024 arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte (saat 17.00'a kadar) Çiğli Ana Yerleşke Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt masalarından bizzat başvurarak (nüfus cüzdanı kontrol edilmek suretiyle) yada noterden vekâletname verecekleri kişiler aracılığı ile kayıtlarını tamamlayabilecek. -
05.08.2024
Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde Devir Teslim Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde devir teslim töreni düzenlendi. Fakülte akademik ve idari personelinin katıldığı törende, Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan dekanlık görevini Prof. Dr. Hakkı Dereli’ye devretti. Dekanlık görevini devralan Prof. Dr. Dereli, Prof. Dr. Özkan’a fakülteye olan katkılarından dolayı teşekkür etti. Prof. Dr. Özkan ise Prof. Dr. Dereli’yi tebrik ederek yeni görevinde başarılar diledi. Gerçekleştirilen devir teslim töreni ile yeni görevine başlayan Dekan Prof. Dr. Dereli, “Görev değişikliğinin üniversitemize ve fakültemize hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki dönemde fakültemizi daha ileri taşıyacak projelere tüm ekibimizle birlikte imza atmak istiyoruz" diye konuştu. -
31.07.2024
İKÇÜ, Mezunlarının Zirvesinde
Üniversite Araştırmaları Laboratuvarının (ÜniAr) 2016 yılından bu yana, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin memnuniyet düzeylerini sıraladığı “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması” (TÜMA 2024) Raporu yayımlandı. “Popüler Programların Mezun Memnuniyeti 2024” araştırmasında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 6 programı ile ilk 3’te, 9 programı ile de ilk 5’te yer alarak devlet üniversiteleri arasından önemli bir başarıya imza attı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, devlet üniversiteleri mezun memnuniyetinde ilk sırada yer alarak en popüler programlar oldu. İkinci sırada yer alan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü de mezunlarının gözde programları arasındaki yerini aldı. Araştırmada, Tıp Fakültesi ile Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü 3’üncü, Eczacılık Fakültesi ile Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü 4’üncü olarak mezunlarının memnuniyetini yansıttı. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans “Farkındayız, Farklıyız” mottosunun altında sundukları kaliteli eğitimin yanında öğrencilerinin kariyerini eğitim verirken planlayan çalışmalar yattığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkesine ve tüm insanlığa karşı kendini sorumlu hisseden; alanında uzman gençler yetiştirmenin gayretinde olduklarını aktardı. Yükseköğretimde doğru tercihin eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’yü tercih ederek iş hayatlarına başlangıç yapan mezunların memnuniyet sonuçlarından duydukları gururu paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu rakamlar gösteriyor ki İKÇÜ’yü tercih etmek, İKÇÜ mezunu olmak oldukça isabetli bir karar. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir üniversiteyiz. Fakültelerimiz bu konuda oldukça aktif. Mezunlarının her zaman yanında olan iş süreçlerini takip eden çok değerli hocalarımız var. Mezun buluşmalarımızın yanında mezun takip sistemimizi işler kılarak daha çok mezunumuza ulaşma gayretindeyiz” dedi. Öğrencilerimiz En Güzel Yol Arkadaşımız Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile Makine Mühendisliği bölümlerinin akredite programlar olarak eğitimlerini tescillediklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Köse, tüm programlarda akreditasyon çalışmalarının hızlandırıldığını birçok bölümün bu sürece dâhil olarak değerlendirilmeye alındığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Eğitim kalitesini resmi kuruluşlardan tescilleyerek öğrencilerinin daha kaliteli eğitim alması için yoğun çaba gösteriyoruz. Çünkü kalitemizin en büyük imzası değerli hocalarımızdan geliyor. Öğrencilerden gelen teveccühün arkasında çok değerli kadrolarımız bulunmaktadır. Bundan aldığımız güçle artan memnuniyet oranlarımızın devamlılığını sağlamak için hep birlikte daha fazla gayret göstereceğiz. Öğrencilerimizin geleceğine emek dolu, güler yüzlü dokunuşlarını eksik etmeyen tüm hocalarımıza, yakaladığımız sinerjide bize motivasyon kaynağı olan en güzel yol arkadaşımız olan tüm öğrencilerimize teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. ÜNİAR Değerlendirme Sistemi Nasıl İşliyor? ÜNİAR'ın değerlendirme sistemi, öğrencilere yönelik anketler aracılığıyla yapılmaktadır. Öğrenciler, üniversitelerinin eğitim kalitesi, akademik kadro, fiziki koşullar, sosyal olanaklar, kampüs yaşamı ve mezuniyet sonrası kariyer imkânları gibi çeşitli konularda görüşlerini bildirmektedir. Bu anketler sonucunda, her üniversite için genel bir memnuniyet skoru hesaplanmaktadır. -
29.07.2024
1. Uluslararası Veri Analitiği Kongresi İKÇÜ’de Başladı
Avrupa Birliği destekli İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Empowerment of Disadvantaged Young Adults Through Data Analytics/ “Dezavantajlı Genç Yetişkinlerin Veri Analitiği Yoluyla Güçlendirilmesi” (E-DATA) projesi kapsamında düzenlenen “1. Uluslararası Veri Analitiği Kongresi” yerli ve yabancı konuk akademisyenlerin katılımıyla başladı. Kongre Başkanları Prof.Dr. Ferhan Elmalı, Prof. Dr. Mustafa Agâh Tekindal’ın ev sahipliğinde iki gün devam edecek bilimsel oturumların açılış programını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Erişen, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şenyiğit ile çok sayıda akademisyen takip etti. Ürettiği Verileri Doğru Okuyan İKÇÜ Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, ülkemizde büyük veriden hemen hemen tüm sektörlerde istifade edildiğini belirterek büyük verinin doğru analiz algoritmaları ile hızlı bir şekilde doğru okunmasının önemine değindi. Prof. Dr. Bulduklu, “Gelişen teknoloji ile hayatımıza giren sensörler, buralardan anlık olarak üretilen veriler, bilgiye dönüşerek kamu ve özel sektördeki hizmet sunum kalitesinin yükseltilmesine, etkin risk yönetimi ve strateji geliştirme gibi pek çok hususta katkı sağlamaktadır. YÖK’ün açıkladığı rakamlara göre 2003-2022 yılları arasında Türkiye'de üniversitelerimizde 57 doktora ve 171 yüksek lisans tezi olmak üzere, 228 tez çalışması üretilmiştir. Bu alana akademik düzeyde sağlanan katkı giderek artmaktadır. Dijital dönüşümün önemli bir evresi olan büyük veri alanında İKÇÜ olarak ürettiği verileri doğru okuyan daha gelişmiş öğretim programlarıyla eğitimin kalitesini arttıran bir yapıyı destekliyor ve somut projelerle bu alana katkı sağlıyoruz” dedi. Proje Koordinatörü ve İstatistik, Danışmanlık, Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSMER) Müdürü Prof.Dr. Ferhan Elmalı, İKÇÜ olarak yürütücülüğünü üstlendikleri; Türkiye İş Kurumu, İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Teknoloji ve Bilişim Derneği, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Uluslararası Akademisyenler Birliği gibi paydaş kurumlarca desteklenen, gençlerin veri analisti olarak istihdama kazandırılacağı projenin bilimsel etabına başlamaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Gelecek İçin Doğru Stratejiler Prof.Dr. Ferhan Elmalı, Büyük Verinin Kurumlara sağladığı getiriler, alanda yapılan güncel araştırmaları, yeni disiplinler arası çalışmaları tartışmak amacıyla düzenlenen kongre ile özellikle gençlerin veri analitiği konusundaki eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılmasına katkı sunmayı hedeflediklerini aktardı. Prof.Dr. Elmalı, “Veri analitiği, sadece iş dünyası için değil, toplumun her kesimi için büyük önem taşıyor. Akıllı şehirlerden, kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerine kadar pek çok alanda veri analitiğinin sunduğu fırsatları değerlendirmeliyiz. Bu kongre, bu fırsatları daha iyi anlamamıza ve geleceğe dair stratejiler geliştirmemize katkı sağlayacak. Bu kongre, veri analitiği alanında çalışan profesyonellerin, akademisyenlerin ve meraklıların bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları için eşsiz bir platform sunuyor. Ağ kurma fırsatlarıyla iş birlikleri geliştirecek ve sektördeki yeniliklere öncülük edeceğiz. Gelecekte daha donanımlı bireyler yetiştirmemize olanak tanıyacak, E-DATA projesi gibi girişimler sayesinde, dezavantajlı genç yetişkinlerimiz bilgi çağının gereksinimlerine uygun beceriler kazanacak ve iş dünyasında daha etkin rol alacaklardır. Bu önemli kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen Kongre Onursal Başkanımız Rektör Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üniversite yönetimimize, düzenleme kurulumuza, organizasyon ekibimize, sunum yapacak konuşmacılarımıza ve tüm değerli katılımcılarımıza teşekkür ederim” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz’in oturum başkanlığında, İrem Kılınç’ın “Endüstri 4.0 Yapay Zeka Uygulamalarının Üretim Sektöründe Yeri: Gıda Güvenliği ve Kalitesine Etkileri” başlığındaki bildirisi ile kongrenin iki gün devam edecek bilimsel oturumlarına geçildi. -
24.07.2024
İKÇÜ-SGK Arasında “Kuşaklararası Dayanışma” Protokolü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü arasında 'Emeklilik Yılı' iş birliği protokolü imzalandı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürü Hidayet Baydilli tarafından imzalanan protokol, emeklilere yönelik ortak faaliyetleri kapsıyor. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nuretdin Memur’un da hazır bulunduğu imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ olarak üniversite-toplum bütünleşmesini, toplumsal değerlerin öne çıkarılmasını ve yaşatılmasını sağlayacak kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerine oldukça önem verdiklerini söyledi. Kendini Geliştirmenin Yaşı Yoktur Mezunlarının ileride aktif bir parçası olacakları toplumun güncel meselelerine hâkim, çözüm odaklı bireyler olması için tüm paydaşlarla birlikte faaliyetler geliştirdiklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Toplumun her kesim ve her yaş grubuna hitap eden geliştirici ve eğitici projeleri toplumsal sorumluluk bilinci ile gençlerimizden aldığımız güçle hayata geçirmeye devam ediyoruz. Kuşaklararası dayanışma kavramı çok önemli. Bu aynı zamanda bir minnet borcudur. Kültürümüzün ve değerlerimizin en kıymetlileri olan yaşlı bireylerimizi, toplumla bütünleşmesi, yaşamın her alanına ve anına katılmalarını teşvik etmek, aktif olmalarını sağlamak bizim elimizde. Kendini geliştirmenin, yeni şeyler öğrenmenin herhangi bir yaşı yoktur. Yaşam boyu öğrenme prensibini destekleyen bu protokol kapsamında üniversite olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları yapmaktan memnuniyet duyacağız. İş birliğimizin her iki kurum için de hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. “Türkiye Yüzyılı'nın Emektarları” Protokole ilişkin bilgi veren SGK İzmir İl Müdürü Hidayet Baydilli, 2024 yılının “Türkiye Yüzyılı'nın Emektarları” projesi ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Emekliler Yılı’ olarak ilan edildiğini aktararak bu kapsamda yapılan tüm faaliyetlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından koordine edildiğini kaydetti. Emeklilerin toplumdaki önemine vurgu yapan İl Müdürü Baydilli, “Onların hayatlarına dokunan, kolaylaştıran, sosyal hayatta daha fazla görünür olmalarını sağlayan ve daha mutlu bir yaşam sürmelerine vesile olan bu tür iş birlikleri içinde bulunmaktan oldukça memnuniyet duyuyoruz. Bu konuda duyarlılık gösteren Rektör Prof. Dr. Köse’ye ve tüm yönetim ekibine şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. İki kurum arasında imzalanan protokol, sürekli eğitim merkezinde emeklilere yönelik programların oluşturulması, fotoğrafçılık, aşçılık, pastacılık gibi alanlarda açılan kurs, atölye, seminer, dijital okuryazarlık gibi eğitim faaliyetlerine, tiyatro gösterisi, müzik dinletisi gibi etkinliklere, sanat atölyelerine (ebru, kil, resim), sanat gruplarına (koro, müzik topluğu) manevi destek uygulamalarına yaşlı bireylerin katılımlarını desteklemeyi amaçlıyor. -
24.07.2024
İKÇÜ ve AVEK Otomotiv’den Gençler İçin Güç Birliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) AVEK Otomotiv Sanayi Ticaret A.Ş arasında üniversite-sanayi çalışmaları kapsamında iş birliği protokolü imzalandı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile AVEK Otomotiv Bölge Müdürü Hüseyin Genç tarafından imzalanan protokol töreninde; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın da hazır bulundu. İKÇÜ ile Paşalı Grubu kuruluşu olan AVEK Otomotiv arasında gerçekleştirilen protokol ile bilimsel araştırma, eğitim-öğretim, uygulama alanlarında ortak çalışmalar yapılarak üniversite-sanayi iş birliğine katkı sağlanması hedefleniyor. Teori ve uygulama alanlarında bütünlüğü sağlayacak ortak etkinlikler, araştırmalar ve projeler gerçekleştirmek gibi maddeleri içeren protokol hakkında görüşlerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, iş dünyası ile iç içe bir eğitim modelini önemsediklerini vurgulayarak bunun hem sektöre hem de üniversitenin gelişimine katkı sağlayacağını belirtti. Her şey ‘Gençlerimiz’ İçin Türkiye Yüzyılı vizyonunda yer alan, kritik teknolojilerde “tam bağımsızlık” ilkesine akademiden sunulacak katkıların önemine vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Köse, “En büyük kıymetlimiz olan gençlerimizin, araştıran, keşfeden, çözüm üreten enerjisi ve üretkenliğiyle Türkiye Yüzyılının mimarları olacağının bilincindeyiz. Bize düşen görev onları alanlarının öncü teknoloji firmaları ve sektör profesyonelleri ile buluşturmaktır. İş birliği projeleriyle öğrencilerimizin edindikleri teorik bilgileri, pratik deneyimlerle harmanlamalarına köprü oluyoruz. Teknolojiyi en iyi kullanan firmalarımıza da birikimlerini gençlerle paylaşma imkânı sunarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını ve beşeri sermayesini güçlendiriyoruz. Umuyorum ki Türkiye’nin en büyük şirketlerinden olan AVEK Otomotiv ile başladığımız önemli yol arkadaşlığı ile önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak çalışmaları çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız” diye konuştu. İKÇÜ ile İş Birliğinden Gurur Duyduk AVEK Otomotiv Bölge Müdürü Hüseyin Genç de sektörünün önde gelen birikimine ve yetkinliğine sahip kuruluşu olarak İzmir’de İKÇÜ ile ortak çalışma alanlarında faaliyetler yürütecek olmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Bölge Müdürü Genç, “Yaklaşık 8 aydır devam eden görüşmelerimiz altını çizerek ifade etmek isterim ki; yöneticilerimizin, hocalarımızın samimi ve içtenliği ile devam etti. Bu görüşmelerimizin neticesinde burada olmak bizim için gurur kaynağı. İzmir’de devlet üniversitesi olarak İKÇÜ ile çalışmayı tercih ettik. Bu tercihimizden oldukça mutluyuz. Bundan sonraki yol haritamızda gençlerimizin yetişmesinde katkı sağlamak adına elimizden geldiğince katkı sunacağız. Üniversitemizin de bizlerin faaliyet alanlarına önemli katkılar sağlayacağı görüşündeyiz. Başta Rektörümüz nezdinden tüm hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. -
24.07.2024
Tercihiniz İKÇÜ Olsun!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” ile Yükseköğretim Kurumları Sınavında (YKS) tercih sürecine giren gençlerin heyecanına ortak oluyor. En doğru kararı vermek isteyen gençler ve onlar kadar heyecanlı olan ebeveynleri, Merkez Kampüs Fuaye alanında yer alan tanıtım stantlarında, istedikleri bölümler hakkında akademisyenlerden bilgi alırken; kampüsü de görme fırsatı yakalıyor. Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin ilk gününde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu eşliğinde, Fuaye Alanını ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’ye misafir olan gençler ve aileleriyle sohbet etti. Yüzde 100’e Doluluk Oranıyla Tercih Dönemini Kapatıyoruz Rektör Prof. Dr. Köse, 2010 yılında kurulan ve ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganıyla kısa zamanda gençlerin ilgi gösterdiği üniversiteler arasında yer alarak adından söz ettiren İKÇÜ’ye duyulan teveccühten oldukça memnun olduklarını ifade etti. İKÇÜ’yü tercih eden öğrencilerin, gelecekleri ve kariyerleri için çok doğru bir adım attıklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “URAP'ın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde en iyi ilk üç üniversite arasında yer alıyoruz. Başarının takdirini öğrencilerimizin yoğun ilgisinden görmekteyiz. Üniversitemizin genel olarak tercih edilme oranı oldukça yüksek. Her yıl yüzde 100’e yakın bir doluluk oranıyla tercih dönemini kapatıyoruz. Bu bizler için büyük motivasyon kaynağı” diye konuştu. Bilginin kalbi İKÇÜ Merkez Kütüphanesinin zengin imkânlarının yanı sıra, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı öğrenci toplulukları, spor takımları ile gençlerin sosyal, kültürel, fizyolojik ve psikolojik gelişimlerini destekleyen faaliyetlerini sonuna kadar desteklediklerini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, yüze yakın çift ana dal, yan dal programı ile öğrencilere eğitim kariyerlerini çeşitlendirme fırsatı sunduklarını söyledi. Müreffeh Türkiye’nin Mimarları 36 ülke ile öğrenci değişim olanakları ile bine yakın uluslararası öğrencisi ile uluslararasılaşma felsefesi hedefinde dış dünyaya açılan bir İKÇÜ vizyonu çizdiklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, kaliteli eğitimin yanında topluma karşı sorumluluk hisseden, farkındalıkları yüksek bireyler yetiştirmenin derdinde olduklarının vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Biz gençlerimizi, her alanda gelişmiş, istikrar içinde büyüyen, güçlü, müreffeh Türkiye’nin mimarları olarak görmekteyiz. O yüzden araştıran, sorgulayan, üreten, kendini her alanda yenileyen, evrensel boyutta düşünebilen, aynı zamanda milli ve manevi yönü güçlü bir gençlik yetiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Bölüm Tercihi Tüm Hayatı Şekillendirir Gençlerin geleceklerini şekillendirecek bölüm tercihlerinin bu anlamda çok önemli bir süreci ifade ettiğini aktaran Prof. Dr. Köse, seçilecek bölümlerin ülke ve dünyada gelişen dinamiklerinin de göz önünde bulundurulmasının önemine işaret etti. Rektör Prof. Dr. Köse, “ Meslek tercihleri bireylerin tüm hayatlarını şekillendirecekleri önemli bir karar alma sürecini ifade ediyor. Bunun yanında dünyanın, ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarının yanında kişisel becerilerin ön planda tutulması da oldukça önemli. Çünkü kişi severek yaptığı bir meslekte başarılı bir kariyer eder. Bu çoklu paradigmada gençlerimizin birçok dinamiği göz önünde bulundurarak kararlarını vermeleri gerekir” dedi. İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin verimli geçmesi temennisini paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, tercih süreci heyecanı yaşayan tüm adaylara başarılar diledi. Tercihiniz İKÇÜ Olsun Her fakülteden akademisyene soru sorma imkânının olduğu alanda ayrıca sağlık, kültür ve spor daire başkanlığı, kurumsal iletişim koordinatörlüğü, uluslararası öğrenci koordinatörlüğü birim sorumlularının yer aldığı İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” 26 Temmuz 2024 Cuma Günü mesai saati bitimine kadar açık kalacak. Ayrıca İKÇÜ hakkında merak edilen tüm konu başlıklarına adayogrenci.ikcu.edu.tr web adresinden de ulaşım sağlanabilecek. -
13.07.2024
“İhanetin Anatomisi: Eğitim, Din ve Medya Bağlamında FETÖ”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında, “İhanetin Anatomisi: Eğitim, Din ve Medya Bağlamında FETÖ” başlıklı programa ev sahipliği yaptı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in "Akademi ve Eğitim Bağlamında İhanete Giden Sürecin İdeolojisi" başlıklı sunumuyla konuşmacı olarak yer aldığı programda; İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, "FETÖ'nün Medya Stratejisi ve 15 Temmuz Gecesi Uluslararası Medya", İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, "Örgütlü Duygu İstismarı ve FETÖ'nün Din Ticareti" başlıklarını irdeledi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen programı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Sapkınlık Seviyesinde Bir Yapılanma Tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yad ederek konferansın açış konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, küresel sömürgeci güçlerin dünyanın birçok coğrafyasında etnik yapılar ve dini gruplar üzerinden dizayn ettikleri kaos projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti. Bu güçlerin en büyük uygulama alanlarının ise etnik gruplar olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, sözde dini gruplar üzerinden oluşturdukları terör örgütleri ile toplumları parçalamayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. Köse, “FETÖ yapılanması diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar üretilmiş bir örgüttür. Klasik sosyolojik yapılarla bunlar açıklayamıyor ve sınıflandıramıyorsunuz. Bu örgütün çoklu sosyolojik yapısı var ve yabancı istihbarat örgütlerinin bütün halinde bu yapıda yer aldığından bahsedilmektedir. Bizim gibi ülkeler üzerinde yürüttükleri farklı stratejileri var. Çevremizdeki ülkelere bakın, üretilen kaoslar neticesinde birçok ülke parçalandı. Bizde de bu denemelerinin en sonuncusu FETÖ oldu. Prof. Dr. Erol Güngör, ‘Din kitleleri harekete geçirmedeki en etkili araçtır’ diyor. Eğer insanları bir şeye inandırabilirseniz onları kolaylıkla istismar edebilirsiniz. FETÖ de dini kullanan bir örgüttü. Elebaşına olan bağlılıkları Hz. Peygamber’den üstün olduğuna inanacak kadar sapkınlık seviyesindeydi. Peki niye bizde başarılı olamadılar? Çünkü bizde sağlıklı, güçlü, başarılı bir din eğitimi var. Dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’nin din eğitim programlarını incelemeye geliyorlar. Türkiye’nin şansı birbirinden değerli fakültelerinin, imam hatip liselerinin, diyanet teşkilatlarının olmasıdır. Bu kurumlar ayakta olduğu sürece bunlar militan yetiştiremeyecekler. Küreselcilerin oyununa maruz kalan milletimiz yazdığı kahramanlık destanlarına bir yenisini daha ekleyerek sömürgecilere gereken cevabı vermiştir” dedi. Kripto FETÖCÜ’ler Sinsice İntikam İçin Bekliyorlar Bu küresel örgütün en büyük tahribatı akademik camia ve Türkiye'nin nitelikli insan gücü üzerinde yarattığını vurgulayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, örgütün Türkiye’nin bir neslini adeta kaybettiğini söyledi. “Başka ülkelerin emrine tahsis edilmiş kurşun asker yapılan insan sermayesini ülkemiz FETÖ yüzünden kaybetti” diye konuşan Prof. Dr. Şeker, akademide yaptıkları hezimetle gerçek bilim insanlarının mağdur edildiğini, ülke yararına yapılacak bilimsel projelerin önüne geçildiğini kaydetti. Başkan Prof. Dr. Şeker, “Hizmet adı altında ülkemizde birçok hezimete yol açtılar. Okul, dershane, medrese dedikleri yapılara hapsettikleri gençlerimizi istedikleri kalıplara soktular. Örgütlü takiye kültürünün temeli, kendi paralel yapısını devlete karşı kurgulayan, kendi içinde terfi işlemi yapan, evlendirme kararı veren, gençlerimize kod isimler vererek milletinden koparan, ailesinden koparan bir yapı. Anadolu’nun fakir çocuklarından bir halka oluşturuyorlar. Zengin çocuklarını da boş bırakmıyorlar. Ailelerin mal varlıklarına adeta mafyavari usullerle, tehditlerle, şantajlarla, bağış adı altında el koyuyorlar. Bu süreçlerde çocuklarını bu yapıda kaybeden anne-babaların gözyaşlarına şahit olduk. Türkçeyi yaydıklarını iddia ettikleri okulların da yabancı ajanların tekelinde olduğunu, misyonerlik faaliyetlerinin uygulama alanı olduğu ortaya çıktı. Kapatılan 15 örgüt üniversitesini kurgularken mütevelli heyetlerine her alandan isimlerle setler getirdiklerini, hocalarını ise zaman zaman farklı görüşlerden de seçtiklerini gördük. Diğer taraftan akademik yeterliliğe sahip olmayan kadrolarını da yabancı dil yeterlilik sınavlarında kurdukları sistem sayesinde pek çok diğer üniversiteye atadılar. Sürecin içinde hala uyuyan kripto FETÖ üyeleri var ve sinsice intikam için bekliyorlar. Akıllanmaları, tövbe etmeleri diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bunlar akıllarını ve kalplerini satmışlar. Menfaatle örülen simbiyoz yapıdaki bu örgüte üye olanlar bal var diye gelen sinekler gibiler. Olay Türkiye’nin son 60 yılında NATO çerçevesinde sistematik kurgulanan bir yapıdır. Biz uyanıklığımızı devam ettirmeliyiz. Ülkemizin beşerî zenginliğini bunlara kaptırma lüksümüz yok. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin” şeklinde konuştu. Tüm Kitle İletişim Araçlarını Kullanarak Darbeye Yürüdüler FETÖ, yapılanmasını tüm medya araçlarını kullanarak sistematik olarak yürüttüğünü kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, örgütün ilk günden itibaren halka ulaşmanın en kolay yolunun bu araçlardan geçtiğinin farkında olduğunu söyledi. Medya yapılanmasının üç aşamada gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Bulduklu, ilk dönemde, dini istismar eden buna duygu yükleyen sohbetlerin kitle iletişim araçları ile empoze edildiğini belirtti. Prof. Dr. Bulduklu, “ İkinci dönem seri propaganda dönemidir. Bu dönem, kitle iletişim araçlarını tekellerine almaya başladıkları dönemdir. Alanında uzman kişilerle çalışmışlardır. Üçüncü dönem itibarsızlaşma ve yerinden etme odaklı ‘guguk kuşu’ adını verdiğim dönemidir. Guguk kuşunun yavrusunu başka yuvaya bırakıp diğer kuşlarla fark etmeden büyümesini sağlaması gibi duygusal istismar döneminden sonra kendi dışından farklı görüşlerden yapıları destekleyen bir yaklaşımla medyada yayılıyorlar. Uluslararası arenada da dini yumuşatmaya, modernleştirmeye yönelik söylem geliştiriyorlar. Bu yönde mesajlar üreterek ‘ılımlı vaiz’ misyonuyla ‘dinler arası diyalog’ kavramını ortaya atarak uluslararası kamuoyuna mesaj veriyorlar. 1998 yılında Papa ile görüşmesi bu açıdan önemli bir fotoğraftı. Gazete, televizyon ve ajans yapılanmaları yanında dergileriyle, kendi kurguladıkları senaryolarla yaptıkları dizilerle, reklam filmleriyle, siyasi erke, yargıya, ulusal ve uluslararası kamuoyuna propaganda amaçlı mesajlarını doğrudan vermeye başlıyorlar. Darbeye giden yolda özellikle dershanelerin kapatılmasından sonra bu araçların sayısının arttırıldığını, daha sonra da yeni medya alanına da girmeleriyle 132 adet medya organına ulaştığını görmekteyiz. Ulusal ve uluslararası kamuoyuna antidemokratik rejim, diktatörlük, yolsuzluk, yargıya, askere müdahale, siyasi istikrarsızlık başlıklarında verdikleri mesajlarla muhalefeti de arkalarına alarak darbe kalkışmasına giden sürecin tüm basın yayın organlarınca, uzman kişilerce yönetildiğini görmekteyiz. Bu yapının yardakçıları, yandaşlarının yatakta basıp, şafakta asacaklar mesajları ile halka da alttan korku empoze ederek sokağa çıkmamaları için ellerinden gelen tüm açıklamaları yaptıklarını, tweetleri attıklarını görüyoruz” diye konuştu. Vesayet Odaklarına Truva Atı Oldular Küresel güçlerin özellikle Ortadoğu üzerinde dini gruplar üzerinden oynadıkları büyük oyuna dikkat çeken İKÇÜ İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, bu grupların kendilerini Allah adına söz söylemeyi misyon edinen görüntüsüyle Batı’nın bölgedeki Truva atları olarak önemli işlev üstlendiklerini kaydetti. Doç. Dr. Emiroğlu “Tarihe bakacak olursanız İslam, Hıristiyanlık için hep bir tehditti. İslam’ın bayraktarlığını alan Türkler de büyük tehdit oluşturdu. Günümüze gelindiğinde vesayet odaklarına Truva atı görevi gören, terörize edilen bu gruplar nedense tüm mücadelelerini kendi içinden çıktıkları dindaşları ve soydaşları üzerinden yürütmektedir. Bu grupların FETÖ ile benzer özelliklerinin olduğunu görüyoruz. Bu örgütlerdeki grup normlarında sorgulamaya asla izin verilmez. Grup normlarının dışında hareket etmenize farklı davranış sergilenmesine müsamaha gösterilmez. ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ şeklinde kurgulanan bir yapıya sahiptirler. İpotekli kimlik bu yapılarda kullanılan bir kavramdır. Kimliği, dini bir formasyonla, aşama aşama ele geçiren sistematiğin uygulandığını görüyoruz. Tüm dini kült yapılarda olduğu gibi kendileri dışında olan tüm gruplar onların aşağısındadır, değersizdir. Kendilerini ilahi buyruğa en yakın olarak görürler. Sorgulamaya fırsat vermeyen bu istismarcı, sömürücü yapısıyla canavarımsı duygularla kendi halkını, meclisini vuracak bir akıl tutulmasına dönüşmesi bu süreçlerle gerçekleşiyor. Bu gibi yapılara maruz kalmamak adına iyi ki İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı var, halkın doğru kaynaklardan öğrenecekleri yayınlara imza atıyorlar ki onlar bu yapıları asla sevmediler. Bu anlamda bizlere çok büyük görev düşüyor” dedi. Konferans Rektör Prof. Dr. Köse’nin Prof. Dr. Şeker’e katılımları dolayısıyla plaket takdimi ile son buldu. -
06.07.2024
İKÇÜ, Ata Yurdunda "Kayıp Kenti" Gün Yüzüne Çıkarıyor
Türklerin ata toprağındaki "kayıp kenti" Togu Balık'ın kalıntıları bulundu. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'nde yürüttükleri kazı çalışmalarındaki alanın Dokuz Oğuzlar'ın yaşadığı ve Göktürkler ile savaştığı "Togu Balık" kenti olduğunu kanıtladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden akademisyenler, Moğolistan'da ortak kazı yapmayı içeren protokol kapsamında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçen Dokuz Oğuzlara (Uygurlar'ı kuran boylar) ait Togu Balık kenti olduğu düşünülen, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'ndeki yerleşim yeri kalıntılarında gerçekleştirilen ortak kazı çalışmalarında 30 kişilik ekip görev alıyor. İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan'ın koordinasyonu ve Prof. Dr. Anıl Yılmaz ile Doç. Dr. Enkhtur Altangerel'in başkanlığında yürütülen çalışmalarda, eski Türklerin inanç, ölü kültü, şehircilik gibi konularda geliştirdikleri yaşam şekilleriyle ilgili detaylı bilgilere ulaşılması hedefleniyor. Alanda kazı çalışması ve yüzey araştırmaları sürdürülüyor. Araştırma, Tuul Nehri'nin iki yakasındaki şehir kalıntıları ve buraları çevreleyen Mayhan, Tömst ve Agit dağlarını kapsayan 100 kilometrekarelik alanda gerçekleşiyor. "Eski Türklerden kalma sayısız kültür varlığı var" Kazı projesinin sorumlusu Prof. Dr. Şaban Doğan, pek çok Türk devlet ve topluluğuna ev sahipliği yapan, Türkler için kutsal kabul edilen Ötüken'in de bulunduğu Moğolistan topraklarında eski Türklerden kalma şehir harabeleri, anıt mezar kompleksleri, kurganlar ve petroglifler başta olmak üzere sayısız kültür varlığı bulunduğunu belirtti. Moğolistan'da Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk yazıtları başta olmak üzere bugüne kadar 200'e yakın yazıt bulunduğunu aktaran Doğan, bilim camiasının bu topraklara 1800'lü yılların sonunda başlayan ilgisinin artarak devam ettiğini ifade etti. Doğan, Moğolistan'da her yıl 60 ila 90 arasında uluslararası bilim heyetlerinin dahil olduğu arkeolojik çalışmalar yapıldığını aktararak, "Maalesef Türkiye merkezli kazı çalışmaları yok denecek kadar az. TİKA tarafından oluşturulan ekiplerle gerçekleştirilen Bilge Kağan ve Tonyukuk anıt külliyelerindeki kazılar dışında 2019'a kadar bu ülkede kurumsal olarak Türkiye merkezli kazı çalışması yapılmadı." dedi. İslamiyet öncesi Türk tarihini, kültür ve medeniyetini anlayıp yorumlayabilmek için bu coğrafyada arkeolojik çalışmaların yapmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Doğan, "Almanya, Rusya, Çin, Japonya başta olmak üzere pek çok ülke yaklaşık 200 yıldır bu topraklarda arkeolojik çalışmalar yapmaktadır. Maalesef Türkiye bu alanda geride kaldı, arzuladığımız noktadan çok uzağız. Türkiye'nin tek Türk-İslam Arkeolojisi bölümünü bünyesinde bulunduran üniversitemiz 2018 yılında rektörümüzün öncülüğünde bu coğrafyada arkeolojik çalışma yapmak için girişimlerde bulunmuş o yıldan günümüze kadar Moğolistan'da önemli çalışmalar yapmıştır." diye konuştu. "Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaştık" Hedeflerinin Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında adı geçen, bugüne kadar yeri tespit edilemeyen Togu Balık'ı gün yüzüne çıkarmak olduğunu söyleyen Doğan, şunları kaydetti: "Tarihi kaynaklarda adı geçen ancak neresi olduğu bugüne kadar tam olarak tespit edilemeyen Togu Balık, bilinen Uygur şehirlerinden çok daha eski. Bu şehrin gün yüzüne çıkarılıp kazılması Uygurlar'ın yerleşik yaşamına dair bulgularımızı en az 100 yıl geriye götürecek. Çalıştığımız alanla ilgili uzun zaman yüzey araştırmaları ve literatür taraması yaptık. Bazı çalışmalarda bölgede Uygur dönemiyle ilişkilendirilebilecek buluntulardan bahsedilmiş, ancak detaylandırılamamıştı. Biz bu bölgenin Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaşmayı başardık. Kazı çalışması yaptığımız bir bina kalıntısında binaya ait olduğu kesinleşen Uygur seramiklerine ulaştık. Ekibimizdeki Türk ve Moğol arkeologlar bu konuda hemfikir. Biz artık net olarak burası Dokuz Oğuzlar'ın Togu Balık şehri diyebiliyoruz. Bize göre çok önemli bir keşif. Bu, Türklerin yerleşik hayata geçişine dair yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak." https://www.aa.com.tr/tr/kultur/turklerin-ata-topragindaki-kayip-kenti-togu-balikin-kalintilari-bulundu/3267785 -
06.07.2024
İKÇÜ’lü Genç Mühendisler Final Yaptı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde dokuz bölümden 286 genç mühendis sektöre coşkuyla uğurlandı. Mekatronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Biyomedikal Mühendisliği, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği ve İnşaat Mühendisliği bölümlerini başarıyla bitiren öğrenciler kep atma heyecanı hep birlikte yaşadı. İKÇÜ’lü mühendislerin mezuniyet coşkusuna, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ziya Haktan Karadeniz, yönetim kurulu üyesi Burcu Başpişirici, Petrol Mühendisleri Odası Başkanı İnanç Hıdıroğlu, Kadastro Mühendisleri Odası Şube Başkanı Tuğba Yıldırım, yönetim kurulu üyesi Baran Kurtcebe, Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri Ferhat Aydoğan, Tuğbanur Sezer, Harita ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, sektör temsilcileri ile Spor Salonunu dolduran yüzlerce öğrenci yakını tanıklık etti. Program, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin de yer aldığı vokalde Batuhan Kayahan, basgitarda Salih Başaran, gitarda Murat İpek, davulda Ayşin Dönmez’den oluşan “E) Hiçbiri” müzik grubunun mini konseri ile coşkulu şekilde başladı. İKÇÜ Araştırma Üniversitesi Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor Genç mühendislerin mezuniyet sevincini paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, 2010 yılında kurulan İKÇÜ’nün “Araştırma Üniversitesi” olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydetti. Akademik faaliyetlerde İzmir üniversiteleri arasında her zaman ilk 3’te yer alan İKÇÜ’nün Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında ise üst sıralara tırmandığını ifade eden Prof. Dr. Akbulut, Kuzey İzmir TEKMER, TTO A.Ş. gibi yapılar aracılığıyla da bilimsel bilginin teknolojiye dönüştürülmesi ve üniversite-sektör işbirliği çalışmalarına devam edildiğini belirtti. İKÇÜ’nün öncülüğünde hayata geçirilmesi planlanan, Resmi Gazete’de kuruluş kararı ilan edilen İzmir’in kuzey aksındaki ilk TEKNOPARK’ı Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOPARK)’nin de bu çalışmalara ivme kazandıracağının vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, “Üniversitemizin iki sanayinin ortasında yer alması ve İzmir’in kuzey aksındaki sanayi bölgelerine yakınlığı da farklı sektörlerden firmalarla yakın işbirliği içerisinde olmamıza ilave katkı sağlamaktadır. Sanayi ile ortak yapılacak her türlü proje ve işbirliğinin nitel ve nicel olarak artmasını ve katma değeri yüksek ürünlere dönüşmesini çok önemsiyoruz. Bu iş birliklerinin Mühendislik ve Mimarlık Fakültemizdeki akademisyenler ve öğrenciler için de ne kadar önemli olduğunun farkındayız” dedi. Mühendislere Her Zamankinden Daha Çok İhtiyaç Var Genç ve dinamik İKÇÜ’nün kısa zamanda ‘farklı’ olduğunu gösterdiğini, bunun da her yıl yayınlanan üniversite sıralamalarına yansıdığını aktaran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, başarıları ve mezunların yetiştirilmesinde gösterdikleri çaba ve özveriler için tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Prof. Dr. Akbulut, “Her geçen gün yeni teknolojik gelişmelere tanıklık ediyoruz. Endüstri Dört sıfır (4.0)’ı konuşup anlamaya çalışırken şimdi Endüstri Beş Sıfır (5.0) ya da diğer adıyla Toplum Beş Sıfır (5.0) için aynı süreçlerden geçiyoruz. Mühendislik, çağımızın en hızlı gelişen ve değişen alanlarından biridir. Yapay zekâ, veri bilimi, robotik gibi alanlarda yapılan çalışmalar, geleceği şekillendirecek, yeni teknolojiler geliştirecek ve hayatımıza katma değeri yüksek ürünler kazandıracaktır. Ülkemizin dürüst, ülkesini seven çok iyi yetişmiş, donanımlı, katma değeri yüksek fikirler ve teknolojiler geliştirecek mühendislere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Sizlerin elde edeceği başarılar, üniversitemizin ve ülkemizin gurur kaynağı olacaktır. Hepinize ömür boyu sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” diye konuştu. Ana Gündemimiz Tüm Bölümlerde Akreditasyon Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin 8 bölümünden 286 genç mühendisi sektöre uğurlamanın gururunu paylaşan Dekan Prof. Dr. Gökçen Bombar, ilk mezunlarını 2016 yılında veren fakültelerinden, bugüne kadar 1589 mezun verdiğini ve şu an itibariyle öğrenci sayısının 3212 olduğunu kaydetti. 70’i mezun toplam 223 uluslararası öğrenciye sahip MMF’de en büyük gündemlerinin akredite bölümler olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. Bonbar, “Fakültemizde Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Makine Mühendisliği Programları için akreditasyon değerlendirme ziyareti gerçekleşmiştir. .Biyomedikal Mühendisliği, Harita Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programlarının akredite edilmesi için bugün itibariyle raporlarımızı MÜDEK ile paylaşmış bulunmaktayız. Önümüzdeki Eğitim-Öğretim yılında ziyaret sürecine gireceğiz. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunlarını verdikten sonra Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü ile birlikte akreditasyon çalışmalarımızı 2026 Ocak ayında başvurumuzu tamamlanacak, standartlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız. Sizler için çalışan emek veren ve burada Mezuniyetinizde sizi yalnız bırakmayan değerli Bölüm Başkanlarımıza ve Akreditasyon Komisyonu üyelerimize yürekten teşekkürlerimi sunarım. Fakültemiz adına, isteklerimizin karşılanmasında her zaman duyarlı davranarak her türlü desteği sağlayan başta Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere; üst yönetimine ve idari personeline de çok teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu törenin hazırlanmasında büyük emek sarf eden, mezuniyet töreni çalışma gurubumuza, üniversite, dekanlık çalışanlarımıza ve üniversitemizin idari personeline ayrıca desteğinden dolayı Arete Makina'ya şükranlarımı iletiyorum” dedi. Yüksek Kaliteli Eğitimin Bir Parçası Olduk İKÇÜ MMF’yi ve bölümünü birincilikle bitirmenin sevincini konuklarla paylaşan Biyomedikal Mühendisliği Bölümü mezunu Alhamdu Husen Misbah, “Bu harika bölümün ve İKÇÜ’deki yüksek kaliteli eğitimin bir parçası ve sizin öğrenciniz olmaktan gerçekten gurur duyuyorum. Rehberliğiniz paha biçilemezdi. Türkiye'ye geldiğimde yalnızdım ve iyi arkadaşlarımın olması için dua ediyordum. En iyi arkadaşlara sahip oldum. Onlar ailem oldular, bana evimdeymişim gibi hissettirdiler. Akşamları uykusuz kaldık, kütüphanelerde sabahladık. Zorluklarla karşılaştık ama şimdi bu zaferimizi birlikte kutluyoruz” diye konuştu. Törende, üniversite birincisi Alhamdu Husen Misbah ile dereceye giren öğrencilere başarı belgeleri ve plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Fakülte kütüğüne plaket çakılması ile devam eden mezuniyet coşkusu, tüm bölümlerde yapılan mezuniyet belgesi takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından keplerin havaya atılmasıyla sona erdi. -
04.07.2024
Geleceğin Yöneticileri İKÇÜ İİBF’den
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde mezuniyet coşkusu yaşandı İktisat, İşletme, Maliye, Sağlık Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik ile Uluslararası İlişkiler Bölümlerindeki lisans eğitimlerini başarıyla tamamlayan 126 öğrencinin mezuniyet coşkusuna Kapalı Spor Salonunu dolduran yüzlerce konuk ortak oldu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal’ın ev sahipliğinde düzenlenen töreni, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci yakını takip etti. Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu Zehranur Demirsan, yaptığı dereceyle fakülte birinciliğinin yanında okul birinciliğini de elde etmesi İİBF’de mezuniyetin yanında çifte mutluluk yaşattı. Öğrencilerin mezuniyet heyecanına ortak olmaktan gurur duyduklarını ifade Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, konuşmasının başında Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin tüm konuklara ve öğrencilere sevgi ve selamlarını iletti. İdari Bilimler Toplumların Sağlıklı İşleyişinde Kritik Öneme Sahip İİBF’de İşletme Lisans programının akreditasyon sürecini tamamlayarak verilen nitelikli eğitimin belgelenmiş olmasının haklı gururunu yaşadıklarını ve fakültenin diğer bölümlerdeki akreditasyon hazırlıklarının hızlandırıldığını kaydeden Prof. Dr. Akbaş, “Burada aldığınız eğitim, size sadece mesleki bilgi ve beceriler kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda topluma katkıda bulunma, sorunları çözme ve dürüstlükle liderlik etme yeteneği de kazandırdı. İktisat, yönetim ve idari bilimler, toplumların sağlıklı işleyişinde kritik öneme sahiptir. O nedenle, sizlerin ekonomi, işletme, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler gibi disiplinlerde kazandığınız bilgi ve becerilerle, bu alanlarda ihtiyaç duyulan yaklaşımlar geliştirmeye, yeni fırsatlar yaratarak ülkemizin kalkınma çabasına katkıda bulunacağınıza güvenimiz tamdır. Geleceğin liderleri, yenilikçileri ve vizyonerleri olarak sizler, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme bilgi, birikim ve potansiyeline sahipsiniz. Bütün bunlar, ülkemizde ve dünyada olumlu bir etki yaratmanız için size rehberlik etsin. Bilginizi ve yeteneğinizi, ekonomik kalkınmadan sosyal adalete kadar ihtiyaç duyulan alanlarda kullanacağınızdan ve olumlu değişimin temsilcileri olacağınızdan şüphemiz yok ” diye konuştu. Mezunların mesleki alanda yetkin hale gelmesinde etkili olan, onların zihinlerini ve ruhları besleyen akademisyenlere şükranlarını sunduğunu ileten Prof. Dr. Akbaş, ayrıca maddi ve manevi her bakımdan ihtiyaç duydukları her anda yanlarında olan, onları cesaretlendiren ve çalışmalarının güç kaynağı olan ailelere teşekkürlerini iletti Uluslararası Arenada Yer Bulmanız İçin Seferberiz Öğrencilerine son kez seslenen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, 2016-2017 eğitim öğretim döneminden bugüne kadar 1300’den fazla öğrenciyi sektöre kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Güçlü, donanımlı eğitim kadrosundan aldıkları güçle geleceğe yön veren ulusal ve uluslararası arenada yer alacak, çağın gereklerine uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler ile donatılmış girişimciler yetiştirmeyi hedeflediklerini aktaran Dekan Prof. Dr. Ünal, “Bu emel için akademik ve idari kadromuz ile seferber olduk. Sizleri dış dünyaya hazırlamak için öğretim içeriklerimizi ve ölçüm yöntemlerimizi güncelledik ve güncellemeye devam ediyoruz. Uzmanlığa dayalı yan dal programları ile artı yetkinlikler kazanmanız hedeflendi. Fakülte ve üniversite düzeyinde çift dal imkanları ile iki ayrı diploma alma imkanına kavuştunuz. Sertifika programları, staj ve işbaşı uygulamalı eğitim, yurtdışı eğitim fırsatlarından yararlanmanız için adımlar atıldı ve oldukça tatminkar sonuçlar elde edildi. İşletme Bölümümüz akreditasyon sürecini tamamladı, diğer bölümlerimizi de akredite ederek uluslararası arenada yer bulmanıza yardımcı olmak gayretindeyiz. İş dünyası ile uzun soluklu bağlantı kurmanıza yardımcı olan İş başı uygulamalı eğitimlerimize ilgi oldukça yüksekti ve bu uygulamadan da yüz güldüren sonuçlar elde edildi. Eğitime katılan gençlerimizin yüzde seksen beş gibi bir oranla iş teklifi almasının haklı gururunu yaşıyoruz. Gençler, sizler geleceğimizsiniz. Sizinle ilgili hayallerimizin, umutlarımızın ve beklentilerimizin sınırı yok. Başta ülkemiz olmak üzere tüm Dünyanın size ihtiyacı var. Vatanınıza ve insanlığa faydalı bireyler olun. Aileniz başta olmak üzere hepimizin gurur kaynağı olun. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” şeklinde konuştu. Hedeflerimize Ulaşma Yolculuğu Başladı Bölüm ve fakültesinde yakaladığı başarının yanında İKÇÜ’yü birincilik derecesiyle bitirmenin gururunu salonu dolduran konuklarla paylaşan Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu Zehranur Demirsan, “Birinci olarak burada olmak ve konuşma yapmak tabii ki mutluluk verici ve heyecanlı fakat en önemli olan ve mutluluk veren şey ailemin gözlerinde oluşan gururu görmek. Bu yolda bana destek olan aileme, ilham kaynağı olup kendimi geliştirmeme yardım eden hocalarıma ve hiçbir zaman desteklerini unutmayacağım arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Benim kadar emek veren ve kendine bir şeyler katarak mezun olan bütün arkadaşlarımı da birinci olarak görüyorum. Bundan sonra da herkese emeklerinin karşılığını alabildiği ve istediği hedeflere ulaştıkları bir kariyer yolculuğu dilerim” dedi. Törende, üniversite birincisi Zehranur Demirsan ile dereceye giren öğrencilere başarı belgeleri ve plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Fakülte kütüğüne plaket çakılması ile devam eden mezuniyet coşkusu, tüm bölümlerde yapılan mezuniyet belgesi takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından keplerin havaya atılmasıyla sona erdi. -
04.07.2024
"Farkında” ve ‘Farklı’ Diş Hekimleri Mesleğe İlk Adımlarını Attılar
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, beş yıllık lisans eğitimini başarıyla tamamlayan 132 genç diş hekimini törenle uğurladı. Spor Salonunda düzenlenen mezuniyet töreninde, İKÇÜ’de çağdaş bir ortamda diş hekimliği eğitimini tamamlayan mezunlar kep atarak sevinçlerini aileleri ile paylaştı. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, İzmir Diş Hekimleri Odası Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Tunç İlgenli, fakülte yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Hizmetlerin Kalitesi En Üst Seviyeye Taşınacak Türkiye’nin öncü fakülteleri arasında yerini almak üzere emin adımlarla ilerleyen İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesinin, çağın gereklerine uygun yöntem ve tekniklerle ağız ve diş sağlığı hizmetleri sunduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Merkez Kampüs içerisindeki dev komplekste, son teknoloji altyapısıyla yakın zamanda açılacak olan Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi ile de verilen hizmetlerin kalitesinin en üst seviyeye taşınacağının müjdesini verdi. ‘Farkında” ve ‘Farklı’ İKÇÜ’lü Diş Hekimleri Diş Hekimliği Fakültesinde yeniliklere açık, meslek ahlakına uyan ve hasta haklarına saygılı diş hekimleri, uzmanlar ve akademisyenler yetiştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, bu niteliklerle donanmış olan ‘Farkında” ve ‘Farklı’ 132 hekimin mezuniyetini kutladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Uzun ve yorucu bir sürecin ardından bugün diş hekimi olarak mezun oluyor, insan sağlığına ve topluma hizmet etme yolunda büyük bir adım atıyorsunuz. Bununla birlikte sizler, diş hekimliği alanında kazandığınız bilgi ve becerilerle, insanlara daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunma misyonunu da üstlenmiş bulunuyorsunuz. Ben, sizlerin bilimsel bilgi ve teknik becerilere sahip olarak; etik ve insani değerlere bağlı kalarak hizmet sunacağınıza; sürekli gelişen ve değişen bir alan olan diş hekimliğinde bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edeceğinize inanıyorum. Bunun yanı sıra, almış olduğunuz eğitimle iyi birer iletişimci olmanız da farkınızı ortaya koyacaktır. Farkında ve farklı mezunlar olarak sizler, her daim en iyi olmak ve en iyinin peşinde koşmak zorundasınız. Sizlerin en iyi şekilde yetişmesinde emeği geçen ailelerinize, akademik ve idari kadromuza en kalbi duygularla teşekkür ediyorum. Yolunuz açık mezuniyetiniz kutlu olsun” şeklinde konuştu. Etik Değerler ve Hasta Haklarına Saygı 2012 yılında eğitim-öğretim hayatına başlayan Diş Hekimliği Fakültesinin, 14 profesör, 7 doçent, 6 doktor öğretim üyesi, 41 doktora öğrencisi, 83 uzmanlık öğrencisi ve 820 lisans öğrencisi ile eğitim öğretim hayatına devam ettiğinin bilgisini veren Dekan Prof. Dr. Gülten Kavak, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere, üst yönetime liderlikleri ve destekleri için teşekkür etti. Mezun meslektaşlarına seslenen Dekan Prof. Dr. Kavak, “Sevgili mezunlarımız, uzun ve zorlu bir sürecin son noktasına geldiniz. Bu yolu tamamlayarak diş hekimliği alanında büyük bir başarı elde ettiniz. Diş sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve bu alandaki hekimlere çok ihtiyaç duyulmaktadır. Sizler, bu alanda önemli bir rol üstlenerek insanların sağlıklı ve mutlu bir gülümsemeye sahip olmasına katkıda bulunacaksınız. Artık yeni bir döneme adım atıyor ve mesleğinizin sorumluluklarını üstleniyorsunuz. Mezuniyetiniz, sadece bir bitiş değil; aynı zamanda yeni başlangıçların da habercisidir. Hekimlik mesleği, insanlık tarihi kadar eski olan, köklü ve şerefli bir meslektir. Sizler artık bu kutsal mesleğin bir üyesisiniz. Aldığınız eğitimle donanmış olarak, başarılı birer diş hekimi olacağınız hususunda size güveniyor ve yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmasına, etik değerlere uymanın ve hasta haklarına saygı göstermenin önemine vurgu yaparak devam eden Prof. Dr. Kavak, öğrencilerin başarısında önemli bir pay sahibi olan ailelerine ve onların geleceğe hazırlanmasında büyük etkisi olan akademik ve idari personele de teşekkür etti. Birlikte Güçleneceğiz Mesleğe adım atan genç hekim meslektaşlarını kutlayarak meslek hayatlarında başarılar dileyen İzmir Diş Hekimleri Odası Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Tunç İlgenli de, mezunların heyecanını paylaşarak, meslektaşlarından bulundukları şehrin diş hekimleri odalarına kaydolmasını hatırlattı ve “Sizlerin katılımıyla ailemiz daha da güçlenecektir” dedi. Sorumluluğumuzun Farkındayız İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ni birincilikle bitiren Tuğba Yeşil mutluluk ve heyecanını paylaşarak, mezun olmanın haklı gururunu yaşadığını dile getirdi. Yeşil, “Bu 5 yılı birkaç cümle ile sizlere tarif etmemiz pek mümkün olmasa da geriye dönüp baktığımızda, ilk hastalara bakışımız en tatlı heyecanımızdı. Ağrı ile gelip tedavi sonrası bizlere teşekkür ederek yanımızdan ayrılan bir hastanın, yorgunluğumuzu da yanında götürdüğünü anladık. Bu 5 yıllık zorlu serüvende bizlerle bilgi ve tecrübelerini paylaşan değerli hocalarımıza, preklinik ve klinik sürecinde her türlü tecrübesizliğimizde imdadımıza yetişip bizlere yol gösteren asistan arkadaşlarımıza ve maddi ve manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen kıymetli ailelerimize tüm sınıfım adına teşekkürü bir borç biliyorum” dedi. Dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılmasının ardından Prof. Dr. Süleyman Agüloğlu eşliğinde diş hekimliği andı içen İKÇÜ’lü hekimler kep atarak sağlık sektörüne adım attı. -
03.07.2024
Başarılı Fakültenin Başarılı Mühendisleri Mesleğe Uğurlandı
Dünya üniversiteler sıralamasında, Su Bilimleri alanında Türkiye’deki fakülteler arasında ilk sırada yer alan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi, 2023-2024 akademik yılı mezunlarını uğurlamanın gururunu yaşadı. Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen törende, mezun mühendisler, sevinçlerini aileleri ile paylaştı. Mezunlar için düzenlenen töreni Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Onur Karadal, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri takip etti. En Fazla Gelişim Gösteren Sektör “Su Ürünleri” Konuşmasına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selamını ileterek başlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, canlılar için vazgeçilmez bir yaşam kaynağı olan suyun ve su ile ilgili çalışmalar yapan bireylerin, kurum ve kuruluşların önemine dikkat çekti. “Özellikle son yıllarda yaşadığımız afetler, kuraklık ve küresel iklim değişikliği gibi gerçeklikler, bize su kaynaklarının içinde barındırdığı canlılarla birlikte, sürdürülebilir bir şekilde korunması ve yönetiminin zorunluluk arz ettiğini tekrar tekrar hatırlatmaktadır” diyen Prof. Dr. Akbulut, su ürünlerinin ülke ekonomilerine katkılarına da değindi. Prof. Dr. Akbulut, “FAO’nun 2022 yılı raporuna göre tarım alanında son yıllarda en fazla gelişim gösterenin, su ürünleri sektörü olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizde de su ürünleri yetiştiriciliğinde son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur. Su ürünleri üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre %6 oranında artış göstermiştir. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması, ülke içindeki iç sularımız ve su ürünleri yetiştiriciliğindeki gelişmeler Su Ürünleri Fakültesi mezunlarına ne kadar ihtiyaç olduğunu zaten net bir şekilde ortaya koymaktadır” diye konuştu. Su dünyasını iyi anlayan, koruyan, içinde barındırdığı canlıları tanıyan, yetiştiren ve onlardan doğru şekilde faydalanmanın yöntemlerini bilen yetişmiş elemanlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi’nin bu ihtiyaca karşılık verdiğini belirtti. Uzmanlığınıza ve Birikiminize İhtiyaç Duyuluyor Genç ve dinamik bir üniversite olan İKÇÜ’nün, her geçen gün başarılı işlere imza atmaya devam ettiğini ve farklı olduğunu gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Akbulut, üniversitenin başarılarına katkılarından ve mezunların yetiştirilmesinde gösterdikleri çaba ve özveriden dolayı akademik ve idari personele teşekkür etti. Mezunlara başarı temennisini paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, “Bugün mezun olarak yaşamınızda yeni bir döneme adım atıyorsunuz. Sahip olduğunuz mesleğin kıymetini bilin. Mesleğinizin, günümüz dünyasında kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. İklim değişikliği, çevresel tahribat, doğal kaynakların tehlike altında olması, gıda arzı sorunu ve sürdürülebilirlik gibi konular, sizlerin uzmanlığına ve bilgi birikimine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu unutmayınız. Bunu gerçekleştirmek için mücadele edin. Araştırmacı, gelişime ve değişime açık, üretken, düşüncelere saygılı, sorunlara duyarlı bireyler olun. Hepinize ömür boyu sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” ifadelerini kullandı. Farkında ve Farklı Mühendisler Öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaşan Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Onur Karadal, 'Farkındayız, Farklıyız' sloganıyla her daim yenilikçi gelişmelere imza atmış olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde 2010 yılında kurulan Su Ürünleri Fakültesi’nin yenilikçi ve dinamik perspektifiyle Türkiye’nin önde gelen Su Ürünleri Fakülteleri arasında yer aldığını söyledi. Doç. Dr. Karadal, “Fakültemiz, öğrencilerini bilgili, donanımlı, inovatif, çözüm üretebilen ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek Su Ürünleri Mühendisleri yetiştirme misyonu ile mezun etmektedir. Değerli bir besinsel içeriğe sahip olan ve fonksiyonel bir gıda olarak nitelendirilen su ürünleri, Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edebildiğimiz tek hayvansal üründür. Dolayısıyla, dünya genelinde değeri kabul görmüş su ürünlerinin üretilmesi, doğal stokların azalma sebeplerinin araştırılması, sucul ekosistemlere zarar veren hususların saptanması, balıkçılık faaliyetlerinin düzenlenmesi gibi hem yerel hem de küresel birçok güncel konu ve sorun ile 4 yıl boyunca ilgilenerek farkındalık oluşturmuş siz değerli Su Ürünleri Mühendislerini, ileriki süreçlerde bu sorunlara açık ve net çözümler bulacağınızdan emin olarak uğurluyoruz” dedi. İKÇÜ’lü Olmanın Haklı Gururu Fakülte birincisi Su Ürünleri Mühendisi Kardelen Sena Bayırlı, sevinç ve hüznü bir arada yaşadığını ifade etti. İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi’nin mensubu ve mezunu olmanın haklı gururunu yaşadığını dile getiren Bayırlı, “Bugün burada Su Ürünleri Mühendisi olarak bulunmaktayız ve sadece kendi başarılarımızı kutlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda geleceğimizin temsilcileri olarak sorumluluklarımızı da kabul ediyoruz. Toplumumuza, ülkemize ve dünyaya karşı sorumluluklarımızı unutmamalıyız. Hayatımız boyunca ülkemize milletimize faydalı birer birey olarak katkı sağlamalıyız” dedi. Mezuniyet, dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması ve diplomaların takdiminden sonra kep atma töreni ile son buldu -
03.07.2024
İKÇÜ’lü Sosyal Bilimcilerin Mezuniyet Coşkusu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde 11 ayrı bölümden 210 öğrenci kep atarak mezuniyetlerini kutladı. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr. Erdem Geçit ve Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Zümrüt Gedik ev sahipliğinde düzenlenen törende Spor Salonunu dolduran yüzlerce konuk, gençlerin mutluluğuna ortak oldu. Bilgi ve Belge Yönetimi, Coğrafya, Felsefe, Medya ve İletişim, Psikoloji, Sosyoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Türk-İslam Arkeolojisi bölümlerinde okuyan öğrenciler için düzenlenen mezuniyet törenini, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Proıf. Dr. Yasin Bulduklu, dekanlar, dekan yardımcıları, bölüm başkanları, akademik ve idari personel ile mezun gençlerin yakınları takip etti. Sadece Bir Diploma Değil, Büyük Bir Miras Taşıyorsunuz İKÇÜ’lü sosyal bilimcilerin heyecanını paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, gençlerin öğrenme yolculuğunda, yeni başlangıçlara açılan bir dönemin başladığını kaydetti. Prof. Dr. Akbaş, “Öğrenim süreniz boyunca insan kültürü, tarihi, dili ve bunların çeşitli ifadelerinin derinliklerine daldınız. Sadece alanınızla ilgili teorik bilgiler edinmekle kalmadınız, aynı zamanda doğru ve tutarlı düşünme ve insanlığın çeşitli durumlarını derinlemesine anlama gibi çok değerli becerileri de geliştirdiniz. Ancak öğrenme yolculuğunun asla gerçekten sona ermediğini hatırlatmak isterim. Bilginizi arttırmaya, güncellemeye ve çevrenizdeki dünya ile etkileşime girmeye devam etmeniz başarılı olmanız için büyük önem taşıyor. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinden ayrılırken, sadece bir diploma değil, aynı zamanda bir miras taşıdığınızı bilin. Bundan sonra yapacağınız katkılarınızın daha güzel bir geleceği şekillendireceğinden ve sizlerin milletimiz ve insanlık hayrına yapacağı çalışmalarla bizi gururlandıracağınızdan hiç şüphemiz yok” diye konuştu. Etik İlkelerin Eşliğinde Uzun Bir Yürüyüş Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Zümrüt Gedik de 6’ncı dönem mezunlarını çalışma hayatına uğurlamaktan duydukları mutluluğu paylaştığı konuşmasında iftihar ve hüznü bir arada yaşadıklarını söyledi. Doç.Dr. Gedik, “Üniversite eğitimi yeni bir dünyanın kapılarını aralamak demektir. Bilimsel bilginin değerini etik ilkelerin sahipliğini bilmek demektir. Uzun bir yürüyüş gerektirir üniversite yolu. Engebelerle ve sınavlarla doludur. Ancak sonunda çelik gibi göğüslemeyi bilmektir hayatı. Bugün biz öğretim üyelerinin varlık nedeni olan öğrencilerimizin mezun ediyoruz. Fakültemizden desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse ve rektör yardımcıları hocalarımıza, üniversite yönetim kadrosuna, fakültemizin kıymetli öğretim üyelerine, fakültemizin idari personeline ve bin bir zorlukla öğrencilerimizi destekleyen siz değerli ailelerimize sonsuz teşekkür ediyoruz. Bu unutulmaz güne tanıklık ettiğiniz için tüm konuklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. İKÇÜ’yü Çok Özleyeceğiz Psikoloji Bölümünü üstün başarıyla bitirerek fakülte birincisi ve üniversite birincisi olarak mezun olan Dila Bulut ise İKÇÜ’yü özlemle hatırlayacaklarını kaydetti. Bulut, Fakültemizi ve bölümümüzü böylesine bitirmemde desteğini arkamdan hiç eksik etmeyen ve her koşulda bana sevgiyle saygıyla yaklaşan canım annem ve babam başta olmak üzere, hocalarımın ve arkadaşlarımın da payları büyüktür. Evimizden çok vakit geçirdiğimiz ve bizi birleştiren okulumuzu, dostluklarımızı ve değerli hocalarımızı çok özleyeceğiz. Okulumuzda yaşadığımız tüm güzel anlara vesile oldukları için başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye, Dekanımız Sayın Prof. Dr. Şaban Doğan’a, alanlarında her türlü bilgi ve deneyimi aktararak anlayışla ve sevgiyle yaklaşan bölüm başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şahin’e ve üzere tüm saygıdeğer hocalarıma, üniversitemizin görünmeyen perde arkasındaki tüm idari personeline bütün kalbimle şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum ” diye konuştu. Üniversite birincisi Dila Bulut ve bölümlerinde dereceye giren öğrencilere plaket takdimi ve mezuniyet kütüğüne plaket çakılması ile davam eden mezuniyet töreni, keplerin havaya atılmasıyla son buldu. -
03.07.2024
Ege Bölgesinin İlk ve Tek Orman Fakültesinde Mezuniyet Heyecanı
Ege Bölgesinin ilk ve tek orman fakültesi olma özelliğini taşıyan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünde üçüncü dönem, Orman Mühendisliği Bölümünde ise ilk dönem mezunlarını uğurlamanın gururunu yaşadı. Orman Fakültesini başarıyla tamamlayan 48 mezun için Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen mezuniyet törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Eşen, İzmir Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz, Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürü Kerim Gençoğlu, Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Ahmet Kenan Öztan, Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Zülal Totan, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri katıldı. Orman Fakültesi öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Merve Engin Demirok’un kemanda, Arş. Gör. Ayberk Aydoğmuş’un ise gitarda yer aldığı müzik dinletisi ile başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti. Orman Fakültesi Her Daim Üst Sıralarda Mezuniyet töreninde hem Rektörlüğü temsilen hem de Orman Fakültesinin bir mensubu olarak bulunmasından duyduğu mutluluğu ifade eden ve katılımcılara Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selamını ileten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Orman Fakültesi’nin her geçen gün büyüyerek ilerlediğini ve çok kısa sürede Türkiye’deki Orman Fakülteleri arasında tercihlerde üst sıralarda yer aldığını kaydetti. Yaşamın sürdürülebilirliği açısından ormanların ve ormancılığın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Akbulut, “Ormancılık, doğanın sürdürülebilirliğini sağlama, ekosistemleri koruma ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma görevini üstlenmiş kutsal bir meslektir. Yapacağımız her faaliyetin sadece kendi geleceğimize değil, aynı zamanında insanlığın geleceğine de etki edeceğinin farkındayız. Bu nedenle, ormancılar olarak ormanların korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, iklim değişikliğiyle mücadele, biyolojik çeşitliliğin korunması ve su kaynaklarının yönetimi gibi küresel çapta büyük etkileri olan konularda büyük sorumluluklar üstlenmiş bulunmaktayız” diye konuştu. Ormancılık Mesleği Kritik Bir Öneme Sahip Fakültenin bugünkü seviyeye gelmesinde ve öğrencilerin yetişmesinde emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür eden Prof. Dr. Akbulut, öğrenci ailelerine seslenirken, “Bugün, doğumundan itibaren sürekli üzerine titrediğiniz, emek verdiğiniz ve desteğinizi eksik etmediğiniz çocuklarınız mezun oluyorlar. Emeğiniz, desteğiniz ve fedakârlıklarınız için teşekkür ediyorum. Bundan sonraki yaşamlarında da kazanacakları başarılarla hem sizlerin hem de bizlerin emeklerini boşa çıkarmayacaklarına inancım tam” ifadelerini kullandı. Mezun öğrencilere mesleğin kıymetini bilmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Akbulut, “Ormancılık mesleği, günümüz dünyasında hiç olmadığı kadar kritik bir öneme sahip. İklim değişikliği, çevresel tahribat ve sürdürülebilirlik gibi konular, sizlerin uzmanlığına ve bilgi birikimine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Her şeyin çok hızlı değiştiği günümüz dünyasında, bu ihtiyaca karşılık verebilmek için bilim, teknoloji ve sanayideki güncel gelişmeleri takip ederek yeni bilgi ve yetenekler kazanmaya ve kendinizi geliştirmeye devam edin. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu unutmayın” diye konuştu. Sizi Bekleyen Önemli Görevler Var Ormanların ve ormancılık mesleğinin ekonomik ve sosyal açıdan önemini vurgulayarak konuşmasına başlayan Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Eşen, iklim değişikliği ve bunun sonucunda oluşan kuraklık, orman yangınları ve aşırı sıcaklıklar gibi çevresel sorunların azaltılmasında ormanların işlevine de değindi. Orman Fakültesinin 48 mezununa mesleğin değerini bilmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Eşen, “Sizler zorlu bir yolculuğu başarıyla tamamladınız ve artık birer Orman Mühendisi ve Orman Endüstri Mühendisi olarak ülkemize ve dünyaya katkıda bulunma zamanınız geldi. Önünüzde büyük bir dünya ve sizi bekleyen önemli görevler var. İKÇÜ Orman Fakültesi mezunları olarak sizlerin çok iyi işler çıkartacağınıza dair güvenimiz sonsuz. Sizleri gönülden tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” diye konuştu. Mezunların başarısında büyük payı olan mezun ailelerini tebrik ederek sözlerine devam eden Dekan Prof. Dr. Eşen, öğrencileri bilgi ve deneyimle donatan Orman Fakültesi öğretim üyelerine de emekleri için teşekkür etti. Hem Gururlu Hem de Derin Bir Hüzün İçerisindeyiz Orman Fakültesini birincilikle bitiren Orman Mühendisliği Bölümü öğrencisi Adnan Atasever, “Orman Mühendisliği bilimi üzerine ülkemizin önemli bir fakültesinin birincisi olarak mezun olmanın haklı gururu içerisindeyim. Bugün, burada kocaman bir aileye veda ediyoruz. Başarı ödülünü bileğimize taktığımız için hem gururluyuz hem de derin bir hüzün içerisindeyiz. Geriye dönüp baktığımda acısıyla, tatlısıyla koca bir dört yılın hatıralarda kalan izleri, hayat boyu süreceğine inandığımız arkadaşlıklar ve bu dönemden çıkardığımız birçok hayat dersi oldu. Ancak en önemli kazanımımız, şu ana kadar kendimize kattığımız bilgi ve birikimlerimiz olmuştur” dedi. Atasever, kendisine her türlü maddi ve manevi desteği sağlayan ailesine ve başarısının mimarı olan İKÇÜ Orman Fakültesi öğretim üyelerine teşekkür ederek sözlerini noktaladı. Mezuniyet töreni açılış konuşmalarının ardından, dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması ve diplomaların takdiminden sonra kep atma töreni ile son buldu
Toplam 407
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
651 kez okundu
Rektör Köse İKÇÜ’nün ‘En Etkili’ Bilim İnsanlarını Kabul Etti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Stanford Üniversitesince yayınlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer alan akademisyenleri kabul etti. Dünya genelinde 200 bini aşkın ismin değerlendirildiği, Elsevier B.V. desteği ile Scopus verileri kullanılarak oluşturulan listede, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Buket Okutan Baba, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan, “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde; Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Gül Yılmaz Atay, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan ile Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Merih Palandöken “Yıllık Etki” kategorisinde yer aldı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından başarı belgesi takdim edilen İKÇÜ’nün başarılı akademisyenleri, çalışmalarının başarıyla tescillenmesinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin oldukça güçlü ve donanımlı bir akademik kadroya sahip olduğunu aktaran başarılı akademisyenler, öğrencilere de akademik ve profesyonel gelişimlerini destekleyen bir eğitim imkânı sunulduğunu söyledi. Genç Nesillere İlham Kaynağı Olacak Yeni eğitim-öğretim yılına başarı haberi ile başlamanın gururunu yaşadığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse de İKÇÜ’nün uluslararası akademik ölçütlerde başarıyla anılmasını sağlayan tüm akademisyenlere özverili çalışmaları için teşekkür etti. Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizde görev yapan akademisyenlerimiz, disiplinlerindeki en güncel bilgi ve araştırmaları öğrencilere aktarırken uluslararası standartlardaki bilgi üretimini de bilimsel çalışmalarıyla desteklemektedirler. İKÇÜ’nün dünyada ve Türkiye'de daha üst sıralarda yer alması için çabalayan, her geçen yıl gelişen ve ilerleyen bir üniversite olarak öğrenci memnuniyetinde de üst sıralarda yer almamızda güç veren değerli çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu listelerde yer alan akademisyenlerimizin sayısının artacağına olan inancımı yineleyerek genç nesillere ilham kaynağı olacak başarılarınız için sizleri yürekten kutluyorum ve çalışmalarınızın başarıyla devamını diliyorum" diye konuştu. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar’ın da yer aldığı görüşmenin sonunda, Rektör Köse tarafından akademisyenlere başarı belgesi takdim edildi. -
648 kez okundu
İKÇÜ, Ata Yurdunda "Kayıp Kenti" Gün Yüzüne Çıkarıyor
Türklerin ata toprağındaki "kayıp kenti" Togu Balık'ın kalıntıları bulundu. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'nde yürüttükleri kazı çalışmalarındaki alanın Dokuz Oğuzlar'ın yaşadığı ve Göktürkler ile savaştığı "Togu Balık" kenti olduğunu kanıtladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden akademisyenler, Moğolistan'da ortak kazı yapmayı içeren protokol kapsamında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçen Dokuz Oğuzlara (Uygurlar'ı kuran boylar) ait Togu Balık kenti olduğu düşünülen, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'ndeki yerleşim yeri kalıntılarında gerçekleştirilen ortak kazı çalışmalarında 30 kişilik ekip görev alıyor. İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan'ın koordinasyonu ve Prof. Dr. Anıl Yılmaz ile Doç. Dr. Enkhtur Altangerel'in başkanlığında yürütülen çalışmalarda, eski Türklerin inanç, ölü kültü, şehircilik gibi konularda geliştirdikleri yaşam şekilleriyle ilgili detaylı bilgilere ulaşılması hedefleniyor. Alanda kazı çalışması ve yüzey araştırmaları sürdürülüyor. Araştırma, Tuul Nehri'nin iki yakasındaki şehir kalıntıları ve buraları çevreleyen Mayhan, Tömst ve Agit dağlarını kapsayan 100 kilometrekarelik alanda gerçekleşiyor. "Eski Türklerden kalma sayısız kültür varlığı var" Kazı projesinin sorumlusu Prof. Dr. Şaban Doğan, pek çok Türk devlet ve topluluğuna ev sahipliği yapan, Türkler için kutsal kabul edilen Ötüken'in de bulunduğu Moğolistan topraklarında eski Türklerden kalma şehir harabeleri, anıt mezar kompleksleri, kurganlar ve petroglifler başta olmak üzere sayısız kültür varlığı bulunduğunu belirtti. Moğolistan'da Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk yazıtları başta olmak üzere bugüne kadar 200'e yakın yazıt bulunduğunu aktaran Doğan, bilim camiasının bu topraklara 1800'lü yılların sonunda başlayan ilgisinin artarak devam ettiğini ifade etti. Doğan, Moğolistan'da her yıl 60 ila 90 arasında uluslararası bilim heyetlerinin dahil olduğu arkeolojik çalışmalar yapıldığını aktararak, "Maalesef Türkiye merkezli kazı çalışmaları yok denecek kadar az. TİKA tarafından oluşturulan ekiplerle gerçekleştirilen Bilge Kağan ve Tonyukuk anıt külliyelerindeki kazılar dışında 2019'a kadar bu ülkede kurumsal olarak Türkiye merkezli kazı çalışması yapılmadı." dedi. İslamiyet öncesi Türk tarihini, kültür ve medeniyetini anlayıp yorumlayabilmek için bu coğrafyada arkeolojik çalışmaların yapmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Doğan, "Almanya, Rusya, Çin, Japonya başta olmak üzere pek çok ülke yaklaşık 200 yıldır bu topraklarda arkeolojik çalışmalar yapmaktadır. Maalesef Türkiye bu alanda geride kaldı, arzuladığımız noktadan çok uzağız. Türkiye'nin tek Türk-İslam Arkeolojisi bölümünü bünyesinde bulunduran üniversitemiz 2018 yılında rektörümüzün öncülüğünde bu coğrafyada arkeolojik çalışma yapmak için girişimlerde bulunmuş o yıldan günümüze kadar Moğolistan'da önemli çalışmalar yapmıştır." diye konuştu. "Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaştık" Hedeflerinin Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında adı geçen, bugüne kadar yeri tespit edilemeyen Togu Balık'ı gün yüzüne çıkarmak olduğunu söyleyen Doğan, şunları kaydetti: "Tarihi kaynaklarda adı geçen ancak neresi olduğu bugüne kadar tam olarak tespit edilemeyen Togu Balık, bilinen Uygur şehirlerinden çok daha eski. Bu şehrin gün yüzüne çıkarılıp kazılması Uygurlar'ın yerleşik yaşamına dair bulgularımızı en az 100 yıl geriye götürecek. Çalıştığımız alanla ilgili uzun zaman yüzey araştırmaları ve literatür taraması yaptık. Bazı çalışmalarda bölgede Uygur dönemiyle ilişkilendirilebilecek buluntulardan bahsedilmiş, ancak detaylandırılamamıştı. Biz bu bölgenin Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaşmayı başardık. Kazı çalışması yaptığımız bir bina kalıntısında binaya ait olduğu kesinleşen Uygur seramiklerine ulaştık. Ekibimizdeki Türk ve Moğol arkeologlar bu konuda hemfikir. Biz artık net olarak burası Dokuz Oğuzlar'ın Togu Balık şehri diyebiliyoruz. Bize göre çok önemli bir keşif. Bu, Türklerin yerleşik hayata geçişine dair yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak." https://www.aa.com.tr/tr/kultur/turklerin-ata-topragindaki-kayip-kenti-togu-balikin-kalintilari-bulundu/3267785 -
643 kez okundu
Başarılı Akademisyenlerin Gurur Günü
Yaptıkları bilimsel faaliyetlerle İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) isminin üst basamaklara taşınmasında büyük emekleri olan akademisyenler düzenlenen törenle ödüllendirildi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce yapılan törende, 2022- 2023 yıllarında TÜBA-GEBİP Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanları Ödülü kazanan İKÇÜ’lü akademisyenlere, 2021, 2022, ve 2023 yıllarında fakülte bazında en yüksek akademik teşvik puanı alan akademisyenlere, TÜBİTAK 2209 A ve B kategorilerinde kabul gören projelerin akademik danışmanlarına teşekkür ve başarı belgeleri takdim edildi. Tören, Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü akademisyenleri Prof. Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Doç. Dr. Cem Çırak, yüksek lisans öğrencisi Safiye Çayhan’ın enstrümanlarda yer aldığı Emine Başateş’in solistliğinde sunulan müzik dinletisi ile başladı. Başarılarınızla Övünüyoruz Programın açış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, imza attıkları bilimsel çalışmalarla İKÇÜ’nün ismini üst sıralara yazdıran akademisyenleri tebrik etti. Akademik teşvik törenlerinde, yaptıkları çalışmalarla İKÇÜ’yü gururlandıran bilim insanlarıyla ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ’nün her geçen yıl başarı ivmesiyle büyüyen İzmir’in önemli bir bilim yuvası olmasında emeği geçen çalışma arkadaşlarımızın başarılarıyla övünüyoruz ve başarılarının artarak devam etmesi dileğini hep birlikte paylaşıyoruz. Günümüzde üretilen bilgi, direkt veya dolaylı bir şekilde topluma, sosyal yaşama dokunmuyorsa, ekonomiye yansımıyorsa fazla bir değeri kalmıyor. Burada, bilgiyi topluma kazandıran, gençlerimizin yarınlarına değer katan akademisyenlerimizin başarı ile taçlandırıldığı somut bir paydayı paylaşıyoruz" dedi. Marifetin İltifata Tabi Olduğunun Farkındayız Son dönemde açıklanan sıralamalarda kısmi bir gerileme olduğunu hatırlatan Rektör Köse, tekrar yükseliş ivmesi için çalışma başlattıklarını, bu kapsamda geliştirilmesi gereken alanları saptadıklarını söyledi. TÜBA ve TÜBİTAK tarafından verilen ödülleri kazanan İKÇÜ'lü sayısının da artması gerektiğini hatırlatan Rektör Köse "Biz üniversite olarak genç bir üniversiteyiz, ama iyi bir üniversiteyiz. Birlikte ve huzur içinde çalıştığımızda daha büyük başarılara ulaşacağımızı biliyoruz. Böyle bir iklimin sürdürülebilirliği noktasında yönetim olarak gerekli adımları atıyor, gelişmeleri ve kaynakları sürekli gözden geçiriyoruz. Bu noktada gerek TÜBİTAK projelerinde gerekse de öğrenci projelerinde daha iyi çalışmalar yapabilecek potansiyelimizin olduğunu biliyorum. İyiden daha fazlasına, en iyiye ulaşmak için daha fazla çalışmamız gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. İKÇÜ ailesinin fertleri olarak bilim dünyasına değer katacak çalışmalara imza atmaya devam etmeliyiz ve edeceğimize inanıyorum. İleriki yıllarda akademik teşvik sayılarının daha da arttığı, bilimsel faaliyetlerimizin ivme kazandığı tabloları paylaşma inancımı hassaten ifade etmek istiyorum. Marifetin iltifata tabi olduğunun farkındayız ve pandemi ve deprem nedeniyle ertelediğimiz bu süreçte marifetli akademisyenlerimizi ödüllendirmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Başta TÜBA'dan ödül alan üstün performans gösteren mesai arkadaşlarım olmak üzere, TÜBİTAK 2209 A ve B kategorilerinde kabul gören projelerin akademik danışmanlarını ve akademik teşvikte yüksek puan elde eden tüm öğretim elemanlarımızı kutluyor, her birinize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Tören, başarılarıyla İKÇÜ’yü gururlandıran akademisyenlere protokol tarafından belgelerinin takdim edilmesiyle son buldu. -
640 kez okundu
Rektör Köse'den Senatoya Akreditasyon Teşekkürü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Senato üyeleri için akreditasyon süreçlerinde verdikleri katkı nedeniyle teşekkür belgesi takdim töreni düzenlendi. Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ekip olarak 2023 Eylül ayından bu yana yoğun bir tempo içinde çalışıldığını ancak akreditasyon çalışmalarının geçmişinin daha eski olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse konuşmasında, "Akreditasyon süreçlerini hep birlikte ve sizin büyük desteklerinizle başarılı biçimde geri bıraktık. Akreditasyon sürecinin başlangıcından bu yana, misyonumuzu ve vizyonumuzu gerçekleştirmek için sürekli ve hep birlikte çaba sarf ettik. TSE, bu denetimler sonunda mevcut belgemizin süresini uzattı ve YÖK Akreditasyon sürecimizin de başarılı biçimde nihayete ereceğini umuyorum. Bilindiği üzere kalite süreçleri ve akreditasyon adımları, sürekli iyileştirme ve mükemmelliğe ulaşma yolunda önemli araçlardır. Kalite süreçlerinin sonunda umuyorum ki sunduğumuz hizmetlerin kalitesini uluslararası standartlara uygun hale getirme amacımıza da erişmiş olacağız. Geçtiğimiz tüm aşamalarda siz senato üyelerimiz bir ekip ruhu içinde çaba gösterdiniz Bu bizim için çok kıymetli. Zira biliyoruz ki başarı ekip işidir ve biz iyi bir ekibiz. Süreçte görev alan tüm senato üyelerimizin, çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın katkılarıyla daha da büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Aynı amaca ulaşmamıza katkı veren akademik ve idari personelimize kalbi şükranlarımı sunuyorum" dedi. -
633 kez okundu
“İhanetin Anatomisi: Eğitim, Din ve Medya Bağlamında FETÖ”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında, “İhanetin Anatomisi: Eğitim, Din ve Medya Bağlamında FETÖ” başlıklı programa ev sahipliği yaptı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in "Akademi ve Eğitim Bağlamında İhanete Giden Sürecin İdeolojisi" başlıklı sunumuyla konuşmacı olarak yer aldığı programda; İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, "FETÖ'nün Medya Stratejisi ve 15 Temmuz Gecesi Uluslararası Medya", İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, "Örgütlü Duygu İstismarı ve FETÖ'nün Din Ticareti" başlıklarını irdeledi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen programı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Sapkınlık Seviyesinde Bir Yapılanma Tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yad ederek konferansın açış konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, küresel sömürgeci güçlerin dünyanın birçok coğrafyasında etnik yapılar ve dini gruplar üzerinden dizayn ettikleri kaos projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti. Bu güçlerin en büyük uygulama alanlarının ise etnik gruplar olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, sözde dini gruplar üzerinden oluşturdukları terör örgütleri ile toplumları parçalamayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. Köse, “FETÖ yapılanması diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar üretilmiş bir örgüttür. Klasik sosyolojik yapılarla bunlar açıklayamıyor ve sınıflandıramıyorsunuz. Bu örgütün çoklu sosyolojik yapısı var ve yabancı istihbarat örgütlerinin bütün halinde bu yapıda yer aldığından bahsedilmektedir. Bizim gibi ülkeler üzerinde yürüttükleri farklı stratejileri var. Çevremizdeki ülkelere bakın, üretilen kaoslar neticesinde birçok ülke parçalandı. Bizde de bu denemelerinin en sonuncusu FETÖ oldu. Prof. Dr. Erol Güngör, ‘Din kitleleri harekete geçirmedeki en etkili araçtır’ diyor. Eğer insanları bir şeye inandırabilirseniz onları kolaylıkla istismar edebilirsiniz. FETÖ de dini kullanan bir örgüttü. Elebaşına olan bağlılıkları Hz. Peygamber’den üstün olduğuna inanacak kadar sapkınlık seviyesindeydi. Peki niye bizde başarılı olamadılar? Çünkü bizde sağlıklı, güçlü, başarılı bir din eğitimi var. Dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’nin din eğitim programlarını incelemeye geliyorlar. Türkiye’nin şansı birbirinden değerli fakültelerinin, imam hatip liselerinin, diyanet teşkilatlarının olmasıdır. Bu kurumlar ayakta olduğu sürece bunlar militan yetiştiremeyecekler. Küreselcilerin oyununa maruz kalan milletimiz yazdığı kahramanlık destanlarına bir yenisini daha ekleyerek sömürgecilere gereken cevabı vermiştir” dedi. Kripto FETÖCÜ’ler Sinsice İntikam İçin Bekliyorlar Bu küresel örgütün en büyük tahribatı akademik camia ve Türkiye'nin nitelikli insan gücü üzerinde yarattığını vurgulayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, örgütün Türkiye’nin bir neslini adeta kaybettiğini söyledi. “Başka ülkelerin emrine tahsis edilmiş kurşun asker yapılan insan sermayesini ülkemiz FETÖ yüzünden kaybetti” diye konuşan Prof. Dr. Şeker, akademide yaptıkları hezimetle gerçek bilim insanlarının mağdur edildiğini, ülke yararına yapılacak bilimsel projelerin önüne geçildiğini kaydetti. Başkan Prof. Dr. Şeker, “Hizmet adı altında ülkemizde birçok hezimete yol açtılar. Okul, dershane, medrese dedikleri yapılara hapsettikleri gençlerimizi istedikleri kalıplara soktular. Örgütlü takiye kültürünün temeli, kendi paralel yapısını devlete karşı kurgulayan, kendi içinde terfi işlemi yapan, evlendirme kararı veren, gençlerimize kod isimler vererek milletinden koparan, ailesinden koparan bir yapı. Anadolu’nun fakir çocuklarından bir halka oluşturuyorlar. Zengin çocuklarını da boş bırakmıyorlar. Ailelerin mal varlıklarına adeta mafyavari usullerle, tehditlerle, şantajlarla, bağış adı altında el koyuyorlar. Bu süreçlerde çocuklarını bu yapıda kaybeden anne-babaların gözyaşlarına şahit olduk. Türkçeyi yaydıklarını iddia ettikleri okulların da yabancı ajanların tekelinde olduğunu, misyonerlik faaliyetlerinin uygulama alanı olduğu ortaya çıktı. Kapatılan 15 örgüt üniversitesini kurgularken mütevelli heyetlerine her alandan isimlerle setler getirdiklerini, hocalarını ise zaman zaman farklı görüşlerden de seçtiklerini gördük. Diğer taraftan akademik yeterliliğe sahip olmayan kadrolarını da yabancı dil yeterlilik sınavlarında kurdukları sistem sayesinde pek çok diğer üniversiteye atadılar. Sürecin içinde hala uyuyan kripto FETÖ üyeleri var ve sinsice intikam için bekliyorlar. Akıllanmaları, tövbe etmeleri diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bunlar akıllarını ve kalplerini satmışlar. Menfaatle örülen simbiyoz yapıdaki bu örgüte üye olanlar bal var diye gelen sinekler gibiler. Olay Türkiye’nin son 60 yılında NATO çerçevesinde sistematik kurgulanan bir yapıdır. Biz uyanıklığımızı devam ettirmeliyiz. Ülkemizin beşerî zenginliğini bunlara kaptırma lüksümüz yok. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin” şeklinde konuştu. Tüm Kitle İletişim Araçlarını Kullanarak Darbeye Yürüdüler FETÖ, yapılanmasını tüm medya araçlarını kullanarak sistematik olarak yürüttüğünü kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, örgütün ilk günden itibaren halka ulaşmanın en kolay yolunun bu araçlardan geçtiğinin farkında olduğunu söyledi. Medya yapılanmasının üç aşamada gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Bulduklu, ilk dönemde, dini istismar eden buna duygu yükleyen sohbetlerin kitle iletişim araçları ile empoze edildiğini belirtti. Prof. Dr. Bulduklu, “ İkinci dönem seri propaganda dönemidir. Bu dönem, kitle iletişim araçlarını tekellerine almaya başladıkları dönemdir. Alanında uzman kişilerle çalışmışlardır. Üçüncü dönem itibarsızlaşma ve yerinden etme odaklı ‘guguk kuşu’ adını verdiğim dönemidir. Guguk kuşunun yavrusunu başka yuvaya bırakıp diğer kuşlarla fark etmeden büyümesini sağlaması gibi duygusal istismar döneminden sonra kendi dışından farklı görüşlerden yapıları destekleyen bir yaklaşımla medyada yayılıyorlar. Uluslararası arenada da dini yumuşatmaya, modernleştirmeye yönelik söylem geliştiriyorlar. Bu yönde mesajlar üreterek ‘ılımlı vaiz’ misyonuyla ‘dinler arası diyalog’ kavramını ortaya atarak uluslararası kamuoyuna mesaj veriyorlar. 1998 yılında Papa ile görüşmesi bu açıdan önemli bir fotoğraftı. Gazete, televizyon ve ajans yapılanmaları yanında dergileriyle, kendi kurguladıkları senaryolarla yaptıkları dizilerle, reklam filmleriyle, siyasi erke, yargıya, ulusal ve uluslararası kamuoyuna propaganda amaçlı mesajlarını doğrudan vermeye başlıyorlar. Darbeye giden yolda özellikle dershanelerin kapatılmasından sonra bu araçların sayısının arttırıldığını, daha sonra da yeni medya alanına da girmeleriyle 132 adet medya organına ulaştığını görmekteyiz. Ulusal ve uluslararası kamuoyuna antidemokratik rejim, diktatörlük, yolsuzluk, yargıya, askere müdahale, siyasi istikrarsızlık başlıklarında verdikleri mesajlarla muhalefeti de arkalarına alarak darbe kalkışmasına giden sürecin tüm basın yayın organlarınca, uzman kişilerce yönetildiğini görmekteyiz. Bu yapının yardakçıları, yandaşlarının yatakta basıp, şafakta asacaklar mesajları ile halka da alttan korku empoze ederek sokağa çıkmamaları için ellerinden gelen tüm açıklamaları yaptıklarını, tweetleri attıklarını görüyoruz” diye konuştu. Vesayet Odaklarına Truva Atı Oldular Küresel güçlerin özellikle Ortadoğu üzerinde dini gruplar üzerinden oynadıkları büyük oyuna dikkat çeken İKÇÜ İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, bu grupların kendilerini Allah adına söz söylemeyi misyon edinen görüntüsüyle Batı’nın bölgedeki Truva atları olarak önemli işlev üstlendiklerini kaydetti. Doç. Dr. Emiroğlu “Tarihe bakacak olursanız İslam, Hıristiyanlık için hep bir tehditti. İslam’ın bayraktarlığını alan Türkler de büyük tehdit oluşturdu. Günümüze gelindiğinde vesayet odaklarına Truva atı görevi gören, terörize edilen bu gruplar nedense tüm mücadelelerini kendi içinden çıktıkları dindaşları ve soydaşları üzerinden yürütmektedir. Bu grupların FETÖ ile benzer özelliklerinin olduğunu görüyoruz. Bu örgütlerdeki grup normlarında sorgulamaya asla izin verilmez. Grup normlarının dışında hareket etmenize farklı davranış sergilenmesine müsamaha gösterilmez. ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ şeklinde kurgulanan bir yapıya sahiptirler. İpotekli kimlik bu yapılarda kullanılan bir kavramdır. Kimliği, dini bir formasyonla, aşama aşama ele geçiren sistematiğin uygulandığını görüyoruz. Tüm dini kült yapılarda olduğu gibi kendileri dışında olan tüm gruplar onların aşağısındadır, değersizdir. Kendilerini ilahi buyruğa en yakın olarak görürler. Sorgulamaya fırsat vermeyen bu istismarcı, sömürücü yapısıyla canavarımsı duygularla kendi halkını, meclisini vuracak bir akıl tutulmasına dönüşmesi bu süreçlerle gerçekleşiyor. Bu gibi yapılara maruz kalmamak adına iyi ki İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı var, halkın doğru kaynaklardan öğrenecekleri yayınlara imza atıyorlar ki onlar bu yapıları asla sevmediler. Bu anlamda bizlere çok büyük görev düşüyor” dedi. Konferans Rektör Prof. Dr. Köse’nin Prof. Dr. Şeker’e katılımları dolayısıyla plaket takdimi ile son buldu. -
630 kez okundu
İKÇÜFEST’24 Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca düzenlenen 7’nci Bahar Şenliği İKÇÜ FEST 2024 büyük bir coşkuyla başladı. Öğrenci Konseyi Başkanlığı ile Öğrenci toplulukları, festival komisyonunca koordine edilen festivalin açılışı Büyükşehir Belediyesi Bandosunun çaldığı müzik eşliğinde yapılan kortej yürüyüşü ile başladı. Rektörlük Binası önünde başlayan yürüyüşe, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Eşen, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şenyiğit, Genel Sekreter Yardımcısı Enes Uzun, SKS Daire Başkanı Dr. Yeliz Doğru, Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya, akademik, idari personel ile öğrenci toplulukları katıldı..Şenlik alanında son bulan kortej yürüyüşü, açılış töreni ile devam etti. İKÇÜ FEST 2024’ün Tadını Çıkarma Zamanıı Şenliği başlatan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, dopdolu bir programla birbirinden renkli etkinlik ve konserler eşliğinde 3 gün sürecek İKÇÜ FEST 2024’ün güzel geçmesi temennisinde bulundu. Kurum kültürü ve aidiyetin bu gibi programların gelenekselleşmesiyle daha da güçlendiğini ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Bu gibi özel etkinliklere, değerli öğrencilerimiz ile akademik ve idari personelimizin katılımı bizim için çok önemli ve değerli. En son 2022 yılında festivalde bir araya gelmiştik. Geçtiğimiz yıl ülkemizin yaşadığı asrın felaketi ile derinden yaralandık. Bu yıl güzel temennilerimizle sağlıkla bir aradayız. Üniversite, dersler, sınavlar derken epeyce yoruldunuz. Şimdi tüm İKÇÜ olarak bir araya gelme, İKÇÜ FEST 2024’ün tadını çıkarma zamanı. Tiyatro oyunları, sergiler, gösteriler, yarışmalar ile kültür ve sanatı bütünleştirdiğimiz sosyal etkinliklerimizin eşliğinde tüm öğrencilerimize iyi eğlenceler diliyorum” dedi. Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya da İKÇÜ yönetimi, SKS Daire Başkanlığından aldıkları desteklerle konsey ve öğrenci topluluklarının sinerjisiyle hazırlanan İKÇÜFEST’24 içeriğini sunmaktan oldukça mutlu olduklarını ifade ederek eğlenceli bir şenlik geçirilmesi temennisini paylaştı.. Konuşmaların ardından festival kapsamında SKS Daire Başkanlığınca personel ve öğrenciler arasında düzenlenen Rektörlük Turnuvasında dereceye giren takımlara ve sporculara ödülleri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından takdim edildi. İKÇÜFEST’24’ün İlk Gününe “Varsa Yoksa” Damgası Dopdolu bir programla birbirinden renkli etkinlik ve konserler eşliğinde 3 gün sürecek olan İKÇÜ FEST 2024’ün ilk günü Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen “Küheylan” Oyunu Dans Topluluğu’nun gösterileri, Müzik Topluluğu “The Choir od Agony” Grubunun sahne performansı ve DJ Ferdi performansının ardından “Varsa Yoksa” Grubu Konseri ile devam etti. Etkinliklerde doyasıya eğlenen İKÇÜ’lü gençler, “Varsa Yoksa” Grubu konserine yoğun ilgi gösterdi. Final sınavları öncesi moral depolayan öğrenciler adeta müziğe doydu.Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, konserin sona ermesiyle birlikte “Varsa Yoksa” Grubuna plaket takdim etti. Rektörlük Kupasını Kimler Kazandı? Personel Voleybol Branşında 1. Rektörlük Takımı, 2. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Takımı, 3. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı Personel Basketbol Branşında 1.Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 2. Sağlık Bilimleri Fakültesi Takımı, 3.Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Takımı Personel Futsal Branşında 1. Sosyal Bilimler Enstitüsü Takımı, 2.Rektörlük Takımı, 3. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Takımı Öğrenciler arası Voleybol Branşında 1.Diş Hekimliği Fakültesi Takımı, 2. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Takımı, 3. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğrenciler arası Basketbol Branşında 1.Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, 2. Eczacılık Fakültesi Takımı, 3. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Takımı Öğrenciler arası Futsal Branşında 1. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, 2. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 3. Eczacılık Fakültesi Takımı Personel Erkek Masa Tenisi Branşında 1. Rıza Şen, 2. Maksut Çetin, 3. Umut Ziya Koçak Personel Kadın Masa Tenisi Branşında 1. Eylem Aykurt, 2.Anıl Çobanoğlu, Dede, 3.Yeliz Doğru Öğrenciler arası Masa Tenisi Branşında 1. Erdal Develioğlu, 2. Fetullah Atalay, 3. Emre Berdi -
626 kez okundu
İKÇÜ'de YÖKAK KAP Değerlendirmesi Tamamlandı
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 2023 yılı 'Kurumsal Akreditasyon Programı değerlendirmesine dâhil edilen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde Kurumsal Akreditasyon Programı saha ziyaretleri tamamlandı. 2016 yılında kurumsal dış değerlendirme, 2020 yılında kurumsal izleme programlarıyla kalite güvence sistemi yolculuğunu sürdüren İKÇÜ, Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) için Kurumsal Akreditasyon Raporunun (KAR) yayımlanması ve akreditasyon kararının duyurulması sürecine geçerek akreditasyonda önemli yol katetti. YÖKAK tarafından görevlendirilen ve başkanlığını Prof. Dr. Elif Çepni’nin yaptığı, Akademik Değerlendiriciler Prof. Dr. Bülent Çavaş, Prof. Dr. Vissun Sevinç İnan, Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Prof. Dr. Feza Kerestecioğlu, Prof. Dr. Ali Bayrakdaroğlu, YÖKAK Gözlemcisi Prof. Dr. Yunus Nadi Yüksek, İdari Değerlendirici Elife Güler, Öğrenci Değerlendirici Aslı Özmutlu’nun yer aldığı takım üyeleri, 3 gün süren saha ziyaretlerinde İKÇÜ’nün kalite güvencesi sistemine ilişkin incelemelerde bulundu. YÖKAK temsilcilerince, “liderlik, yönetişim ve kalite, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme ile toplumsal katkı” başlıkları altındaki ölçütler değerlendirildi. YÖKAK takımının Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ve senato üyeleriyle ile başlayan görüşme programında, İKÇÜ Kalite Komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerin yöneticileri, kalite sorumluları, öğrenciler ve üniversitenin dış paydaşlarıyla bir araya gelindi. Yapılan yüz yüze görüşmelerde, KAP’a gönüllü olarak dâhil olmak isteyen İKÇÜ’nün eğitim-öğretim, araştırma, toplumsal katkı ve idari süreçlerde kurumun liderlik, yönetişim, iç ve dış paydaşlarla olan ilişkileri, bilimsel çalışmaları gibi birçok alanda yürüttüğü faaliyetleri kalite güvence sistemi çerçevesinde masaya yatırıldı. Saha ziyaretlerinde, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sağlık Hizmetleri MYO, Turizm Fakültesi, Enstitülerin yöneticileri, akademik personeli ve idari birimlerin yöneticileri ve personeliyle odak grup görüşmeleri yapılarak kalite süreçlerinin birimlere yayılımı incelendi. Vali Elban Dış Paydaş Görüşmesinde İKÇÜ VIP Salonda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde yapılan dış paydaş toplantısına, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Levent Kandiller, Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal, İl Müftüsü Sinan Kazancı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Melih Keleş, İŞKUR Müdür V. Ayla Bozkurt, Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta, İl Sağlık Müdürü Doç.Dr. M.Emre Erkuş, Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, Menemen Belediyesi Başkan Yardımcısı Bahadır İnanlı, Aliağa Belediyesi Başkan Yardımcısı Hakan Şimşek, sektör yöneticileri, fakültelerin danışma kurulu üyeleri ile öğrenci konseyi ve mezun temsilcileri katıldı. İKÇÜ’nün Gönüllü KAP Başvurusu Takdire Şayan Son gün çıkış bildirim raporunu paylaşan YÖKAK değerlendirme takımı başkanı Prof. Dr. Elif Çepni, 2010 yılında kurulan İKÇÜ’nün KAP’a gönüllü olarak dâhil olmasının önemine dikkat çekti. Kalite Güvence Sistemi süreçlerinin tümünde yer alan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkürlerini sunan Prof. Dr. Çepni, “Kurumsal Akreditasyon Programı, yükseköğretim kurumlarındaki kalite güvencesi, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim sistemi süreçlerinin 'planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma' döngüsü kapsamında değerlendirilmesini sağlayan bir dış değerlendirme yöntemidir. Yükseköğretim kurumlarında kalite güvencesi kültürünün içselleştirilmesi, tabana yaygınlaştırılması, YÖKAK’ın uluslararasılaşma düzeyini arttırarak tanınırlığını yükseltmek adına bizler yol göstericiyiz. Bu yıl KAP’ta aralarında İKÇÜ’nün de yer aldığı 21 üniversite değerlendirilmeye alınıyor. Takımımız tarafından İKÇÜ’de tamamladığımız saha ziyaretlerini içeren değerlendirme raporunu 2 hafta içinde YÖKAK’a bildireceğiz. Kalite Komisyonu çatısı altında, başta Rektör Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere İKÇÜ'nün akademik ve idari personeline, paydaşlarına kalite kültürüne katkıları için teşekkür ediyor, içtenlikleri ve nazik ev sahiplikleri için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Akredite Üniversite Olmak En Büyük Arzumuz Nitelikli ve tarafsız değerlendirmeleri için değerlendirme takımına teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Köse de sürece ilişkin raporun ilerleyen aylarda İKÇÜ ile paylaşılacağını aktardı. Değerlendirme süreçlerinin yükseköğretim kurumları için önemi değinen Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ olarak kalite süreçlerinin birimlere yayılımı, paydaşların süreçlere katılımı, programların öğrenme çıktıları ve sürekli iyileşme çalışmaları gibi hususları içselleştirmeye çalışan bir yönetsel yapıya sahibiz. Bu kültürü benimseyen yönetişimsel organizasyonlarımızla hep daha iyiye ulaşma doğrultusunda çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Kalite çalışmaları, mutlaka tüm akademik personelin, öğrencilerin, paydaşların aktif katılımını gerektiren bir süreç. Dinamik ve öğrenci odaklı bir yönetim modeline sahip, bilimsel ve akademik potansiyeli yüksek, kalite kavramının bir kurum kültürü olarak benimsendiği İKÇÜ olarak YÖKAK tarafından eğitim programlarının akredite edildiği bir üniversite olmak en büyük arzumuz. Bizlere bu yolculuğumuzda rehberlik eden stratejilerimizin hayata geçirilmesiyle gelişimimize katkı sunan yaklaşımları için Yükseköğretim Kalite Kuruluna, tüm görüşme ve ziyaretlerinde yoğun çaba gösteren YÖKAK Değerlendirme Takımının değerli üyelerine, birlikte çalışma kültürü içerisinde hep beraber olduğumuz tüm dış paydaşlarımıza, bu süreci başarıyla yürüten Kalite Koordinatörlüğümüze, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığımıza, öğrencilerimize, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kendimizi yenilemeye ve gelişmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans salonunda yapılan kapanış toplantısında, Rektör Prof. Dr. Köse tarafından YÖKAK değerlendirme ekibine teşekkür belgesi takdim edildi. -
622 kez okundu
İKÇÜ Akredite Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 2023 yılı itibariyle Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programına (KAP) dahil olmasıyla birlikte başlayan süreci başarıyla tamamladı. YÖKAK Değerlendirme Takımı tarafından yapılan ön ziyaret, saha ziyaretleri ve yüz yüze ziyaretler neticesinde incelenen bilgi, belge ve raporlar doğrultusunda, İKÇÜ 2 yıl süre ile Akreditasyon almaya hak kazandı. Kurumsal akreditasyon belgesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye takdim edildi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ev sahipliğinde başlayan “2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon” konferansı programında, belge almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerinin de katıldığı törende, İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Koordinatör Yardımcıları Doç. Dr. Onur Karadal ve Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu da yer aldı. Ekip Ruhu İçinde Çaba Gösterdik Belgeyi; tüm akademik, idari personel ve tüm paydaşlar adına aldığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, YÖKAK’la koordineli şekilde yürütülen akredite çalışmalarının başarıyla sonuçlanmasının heyecanını yaşadıklarını kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kalite güvencesi süreçleri tüm birimlerin sahiplendiği ve sorumlusu olduğu kurumsal bir döngüyü ifade ediyor. Ekip olarak 2023 Eylül ayından bu yana yoğun bir tempo içinde çalışmalarımızı hızlandırmıştık. Geçtiğimiz tüm aşamalarda, ön ziyaret, saha ziyaretleri ve yüz yüze ziyaretlerde ekip ruhu içinde çaba gösterdik. Süreçte, bizleri yalnız bırakmayan tüm akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize ayrıca tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız ile özel sektör temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Hedef “Tam Akredite” Bundan sonraki hedefin “Tam Akredite” edilmiş bir kurum olmak olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda YÖKAK tarafından kurumsal akreditasyon verilen yükseköğretim kurumlarının bilgilerinin paylaşıldığını hatırlatarak; belgenin öğrenciler için de önemli bir ölçüt olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “Bu belge bize İKÇÜ’nün faaliyet alanlarında hedeflerine ulaşmayı sağlayacak mekanizmaları oluşturduğunun, kalite sistemlerini izlediğinin ve iyileştirdiğinin, paydaşlarının katılımını önemsediğinin, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme ile toplumsal katkı faaliyetlerini titizlikle takip ettiğinin bir tescili oldu. Elbette ki karşılanması beklenen kriterlerimiz var. Kısmi olarak yol aldığımız akredite yolculuğumuzda kriterlerin tam sağlanması adına çalışırken; verimli şekilde işleyen tüm döngülerimizi de sürekli iyileştirme ilkesiyle takip etmeye, daha iyiye ulaşmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğiz. Sürecin yürütülmesini en başından itibaren titizlikle takip eden, İKÇÜ’nün bu stratejik amacına ulaşmasında katkıları olan değerli akademik ve idari personelimize kalbi şükranlarımı sunuyorum" dedi. -
605 kez okundu
2023-2024 Dönemi Akademik Kurulları Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, fakülte ve yüksekokulların yöneticilerinin koordine ettiği akademik kurullara katıldı. Sırasıyla, İlahiyat, Mühendislik ve Mimarlık, İktisadi ve İdari Bilimler, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Turizm, Orman, Su Ürünleri, Gemi İnşaatı ve Denizcilik, Hukuk, Sanat ve Tasarım fakülteleri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu’nun 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı faaliyetlerinin ele alındığı kurullar, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin başkanlığında tamamlandı. Kurul toplantılarında, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nuretdin Memur, ev sahibi dekanlar, enstitü, yüksekokul müdürleri, bölüm, anabilim dalı başkanları, akademik ve idari personel de yer aldı. Gayretimiz de Ortak, Başarımız da… Dekanlar tarafından, mevcut akademik durum, geleceğe yönelik hedefleri içeren sunumların yapıldığı kurulları değerlendiren Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yeni dönemin tüm İKÇÜ personeli için hayırlı olması temennisini paylaştı. Yönetim olarak öğrencilerinin bilgi, birim ve tecrübelerini zenginleştirecek bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere öncelik verdiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, başarı çıtasını yukarı taşıyacak tüm çalışmalarda akademik ve idari personelin ortak gayretinin olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Üniversite olarak yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte belirlediğimiz stratejik hedeflerimiz doğrultusunda var olan bölüm ve programlarımızı daha da geliştirmek, gerekli duyulan alanları yeniden yapılandırmak, akademik ve idari kadromuzu da güçlendirmeye devam etmek için var gücümüzle çalışmaktayız. Faaliyetlerimiz içinde yer alan çalıştay, kongre ve sempozyum gibi etkinliklere imza atan, eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme ve topluma katkı çalışmalarımızı, ulusal ve uluslararası akademik ilişkilerimizi güçlendiren tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum” dedi Yol Haritamızı Birlikte Belirliyoruz Öğrencisi, akademik ve idari personeli ile katılımcı bir yönetişim modeli uyguladıklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, bilimsel başarının yanı sıra topluma fayda sağlayacak çalışmalara da ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Köse, “Akademisyenlerimizden ve öğrencilerimizden bu noktada gelecek destek çok önemli. Ortaya koyulacak her türlü proje ve yayını, teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz. Başarılı yönlerimizi korumak, bununla birlikte eksik olduğumuz noktaların geliştirmesinin bilinciyle bu gibi buluşmaların yol haritamızın belirlenmesinde oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Kalite ve akreditasyon süreçlerindeki başarılarımızdan aldığımız güçle ekip sinerjisi ile gelişmeye büyümeye devam edeceğiz. Fedakârca çalışan tüm akademik ve idari personelimize minnetlerimi sunuyorum. Yeni dönemin hepimize hayırlı olmasını diliyorum.” Kurullar, akademik ve idari personelden görüş ve önerilerin alınması ile sona erdi. -
600 kez okundu
Genç Denizcilere İMEAK’tan Teknoloji Desteği
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odasının desteğiyle yapımı tamamlanan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarı düzenlenen resmi törenle öğrencilerin kullanımına açıldı. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli’nin ev sahipliği ile düzenlenen açılışa, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Adnan Naiboğlu, Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Meclis Başkanı Argun Gündüç, Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, yönetim kurulu üyeleri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Denizcilik Alanındaki Her Adım, Geleceği de Şekillendirecek Kurumlar arası iş birliğinin güzel bir örneğine ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Türk deniz ticaret sektörünün yapı taşı olan İMEAK’ın Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinin kuruluşundan bu yana birincil paydaşı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Saffet Köse, “Bölgesinin gemi inşaatı alanında eğitim veren ilk ve tek fakülteye sahibiz. 8 bin 500 yıllık bir liman kenti olan İzmir başta olmak üzere bölge ve ülkemizin denizcilik sektörünün stratejik hedeflerine en üst düzeyde katkı veren bir fakülte olmak için yoğun çaba harcıyoruz. Bu hedefe sadece bizim çabamızla erişilemeyeceği aşikâr. İMEAK Deniz Ticaret Odamız da bu anlamda bizim birincil paydaşımız ve onların yaptıkları ve yapacakları katkılar hedefe ulaşmamızda çok önemli ve değerli. Paydaşlarımızla birlikte vizyonumuza erişebileceğimizin bilincindeyiz. Bugün de onların katkılarıyla öğrencilerimizin kullanımına sunulan iki laboratuvarımızın açılışını birlikte yapacağız. Gemi inşaatı ve denizcilik alanında atacağımız her adım, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir niteliğe sahiptir ve bizler gelecek nesiller adına da bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz” dedi. İMEAK Birincil Paydaşımız Türkiye’nin denizler üzerindeki egemenliği ve diplomasideki gücünü artırmayı ifade eden ‘Mavi Vatan’ stratejisine dikkat çeken Prof. Dr. Köse, kurumlararası teknoloji paydaşlı iş birliklerinin oldukça önemli hale geldiğini belirtti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Denizcilik, tarih boyunca hem ticaretin hem de keşiflerin itici gücü olmuştur. Denize erişimi bulunmayanların ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda iddia sahibi olamayacaklarını deneyimlerle gördük ve görüyoruz. Bu anlamda önde olmak için tüm kurum ve kuruluşların üzerine düşeni yapması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bilim ve teknoloji odaklı bu tür ortak çalışmaların, ülkemizin küresel denizcilik arenasında daha rekabetçi bir konuma gelmesine büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Fakültemizi her zaman destekleyen İMEAK Deniz Ticaret Odamıza kalbi şükranlarımı sunuyor, laboratuvarlarımızın hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. Sektörün Gözde Temsilcileri GİDF’den Çıkacak Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli de İMEAK DenizTicaret Odası’nın destekleriyle kurulan Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarının eğitim ve öğretim faaliyetlerine kazandıracağı katkıdan oldukça memnuniyet duyduklarını söyledi. Fakültelerin gelişim aşamasına hızla devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Hakkı Dereli, “Yazılım destekli eğitim hedefimiz ve sektör ihtiyaçları doğrultusunda, gemi hidrodinamiği alanında Siemens Star CCM+, Gemi üretimi ve donatımı alanında CADMATIC firmaları ile yazılım anlaşmaları yaptık. Ayrıca gemi yapısal tasarımı alanında NAPA firması ile yazılım anlaşması görüşmeleri devam ediyor. Dersler bünyesinde, Python ve Matlab programlama dilleri ile uygulamalar yapılmaktadır. Aktif 2 bölümümüzde öğrenci uygulamaları ve araştırma faaliyetleri için kullanılacak olan ve bugün açılışını gerçekleştireceğimiz Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarı Sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmemize yaptıkları katkılar için İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tamer Kıran nezdinde tüm yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz. Laboratuvarların fakültemize kazandırılmasında ve bugüne kadarki gelişimde bize her türlü desteği sağlayan başta Sayın Rektörümüz Prof. Köse Hocamıza olmak üzere önceki dekanlarımıza, öğretim üyelerimize tüm idari personelimize çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu. İKÇÜ’de Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini de Açalım Dünya ticaretinin yüzde 84’ten fazlasının deniz taşımacılığı, dış ticaret yüklerinin yüzde 90’ının deniz yolu ile yapıldığına dikkat çeken İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, denizcilik sektörünün üstlendiği stratejik önemi vurguladı. Geleceğin denizcilerine seslenen Başkan Kıran, meslek tercihlerinin ülkemizin denizcilik alanı için oldukça değerli olduğunu söyledi. Başkan Kıran, “ Deniz yolu taşımacılığı olmasa dünyanın yarısı soğuktan, yarısı açlıktan kırılır şeklinde bir tabir vardır. Bu anlamda bu mesleği tercih ederek çok doğru, önü çok açık olan bir sektöre giriş yaptınız. Bu zamana kadar İKÇÜ GİDF’ye elimizden geleni yaptık. Değerli Rektörümüze diyorum ki; gelin hep birlikte, el birliği ile İKÇÜ’de Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini de açalım. Bu sektörün geleceği çok fazla. Denize çalışanlar okulu bitirir bitirmez işiniz hazır ve hangi tür gemide çalışacağınızı siz seçiyorsunuz. Fiziki şartları zor bir meslek ama geliri yüksek bir meslektir” dedi. Bu Ülke Sizden Çok Şey Bekliyor Nitelikli insan kaynağına duyulan ihtiyacın farkında olarak İMEAK olarak her zaman gençleri destekleyen projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, tasarruf etmekten imtina ettikleri tek alanın denizcilik eğitimi olduğunu kaydetti. Konuşmasında sektörün genç beyinlere duyduğu ihtiyacı vurgulayan Kıran, “ Mavi vatan kavramı ile ülkemiz denizlerdeki hâkimiyeti kurmak için çalışıyor. Bunun için deniz araçlarının yapımı, çizimi, kontrolü, kullanımı vs yapacak denizcilere ihtiyaç var. Bu da sizin mesleğinizden geçiyor. Özellikle askeri gemilerin yapımında sizin gibi gençlere çok ihtiyaç var. Günümüzde oldukça ileri teknolojilerle bambaşka bir boyuta ulaştı. TCG Anadolu örneğin 9000 km kablo var içinde. Türk deniz ticaret filosu 52,7 milyon detveyt ton oldu. Yunanistan’ın 450 milyon detveyt ton. Daha gideceğimiz çok yol var. Burası devlet üniversitesi ve burada okumak isteyen çok kişi var. Burada iyi bir eğitim alıp sonra gidip influencer olmayın. Mesleğinizi en iyi şekilde öğrenin. Tecrübenizi arttırın, sektöre girin, kendinizi geliştirin. Ülkemizin geleceğine sahip çıkın Bu ülke sizden çok şey bekliyor” dedi. Konuşmaların ardından Hooke Yasası Deney Seti, Gerinim Ölçme Deney Seti, Yorulma Mukavemet Deney Seti, Malzeme Deney Seti, Trinoküler Mikroskop, 3D Yazıcı’lı İMEAK Deniz Ticaret Odası Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile 6 adet Yüksek Hesaplamalı İş İstasyonu 6 Monitör 1 UPS’li İMEAK Deniz Ticaret Odası Hidromekanik Laboratuvarının açılışı yapıldı. Ardından denizcilik alanındaki gelişmelerin sergilendiği Prof. Dr. Oğuz Dilmaç tarafından açılan "Denize Dair" adlı resim sergisi gezildi. -
591 kez okundu
"Farkında” ve ‘Farklı’ Diş Hekimleri Mesleğe İlk Adımlarını Attılar
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, beş yıllık lisans eğitimini başarıyla tamamlayan 132 genç diş hekimini törenle uğurladı. Spor Salonunda düzenlenen mezuniyet töreninde, İKÇÜ’de çağdaş bir ortamda diş hekimliği eğitimini tamamlayan mezunlar kep atarak sevinçlerini aileleri ile paylaştı. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, İzmir Diş Hekimleri Odası Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Tunç İlgenli, fakülte yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Hizmetlerin Kalitesi En Üst Seviyeye Taşınacak Türkiye’nin öncü fakülteleri arasında yerini almak üzere emin adımlarla ilerleyen İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesinin, çağın gereklerine uygun yöntem ve tekniklerle ağız ve diş sağlığı hizmetleri sunduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Merkez Kampüs içerisindeki dev komplekste, son teknoloji altyapısıyla yakın zamanda açılacak olan Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi ile de verilen hizmetlerin kalitesinin en üst seviyeye taşınacağının müjdesini verdi. ‘Farkında” ve ‘Farklı’ İKÇÜ’lü Diş Hekimleri Diş Hekimliği Fakültesinde yeniliklere açık, meslek ahlakına uyan ve hasta haklarına saygılı diş hekimleri, uzmanlar ve akademisyenler yetiştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, bu niteliklerle donanmış olan ‘Farkında” ve ‘Farklı’ 132 hekimin mezuniyetini kutladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Uzun ve yorucu bir sürecin ardından bugün diş hekimi olarak mezun oluyor, insan sağlığına ve topluma hizmet etme yolunda büyük bir adım atıyorsunuz. Bununla birlikte sizler, diş hekimliği alanında kazandığınız bilgi ve becerilerle, insanlara daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunma misyonunu da üstlenmiş bulunuyorsunuz. Ben, sizlerin bilimsel bilgi ve teknik becerilere sahip olarak; etik ve insani değerlere bağlı kalarak hizmet sunacağınıza; sürekli gelişen ve değişen bir alan olan diş hekimliğinde bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edeceğinize inanıyorum. Bunun yanı sıra, almış olduğunuz eğitimle iyi birer iletişimci olmanız da farkınızı ortaya koyacaktır. Farkında ve farklı mezunlar olarak sizler, her daim en iyi olmak ve en iyinin peşinde koşmak zorundasınız. Sizlerin en iyi şekilde yetişmesinde emeği geçen ailelerinize, akademik ve idari kadromuza en kalbi duygularla teşekkür ediyorum. Yolunuz açık mezuniyetiniz kutlu olsun” şeklinde konuştu. Etik Değerler ve Hasta Haklarına Saygı 2012 yılında eğitim-öğretim hayatına başlayan Diş Hekimliği Fakültesinin, 14 profesör, 7 doçent, 6 doktor öğretim üyesi, 41 doktora öğrencisi, 83 uzmanlık öğrencisi ve 820 lisans öğrencisi ile eğitim öğretim hayatına devam ettiğinin bilgisini veren Dekan Prof. Dr. Gülten Kavak, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere, üst yönetime liderlikleri ve destekleri için teşekkür etti. Mezun meslektaşlarına seslenen Dekan Prof. Dr. Kavak, “Sevgili mezunlarımız, uzun ve zorlu bir sürecin son noktasına geldiniz. Bu yolu tamamlayarak diş hekimliği alanında büyük bir başarı elde ettiniz. Diş sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve bu alandaki hekimlere çok ihtiyaç duyulmaktadır. Sizler, bu alanda önemli bir rol üstlenerek insanların sağlıklı ve mutlu bir gülümsemeye sahip olmasına katkıda bulunacaksınız. Artık yeni bir döneme adım atıyor ve mesleğinizin sorumluluklarını üstleniyorsunuz. Mezuniyetiniz, sadece bir bitiş değil; aynı zamanda yeni başlangıçların da habercisidir. Hekimlik mesleği, insanlık tarihi kadar eski olan, köklü ve şerefli bir meslektir. Sizler artık bu kutsal mesleğin bir üyesisiniz. Aldığınız eğitimle donanmış olarak, başarılı birer diş hekimi olacağınız hususunda size güveniyor ve yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmasına, etik değerlere uymanın ve hasta haklarına saygı göstermenin önemine vurgu yaparak devam eden Prof. Dr. Kavak, öğrencilerin başarısında önemli bir pay sahibi olan ailelerine ve onların geleceğe hazırlanmasında büyük etkisi olan akademik ve idari personele de teşekkür etti. Birlikte Güçleneceğiz Mesleğe adım atan genç hekim meslektaşlarını kutlayarak meslek hayatlarında başarılar dileyen İzmir Diş Hekimleri Odası Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Tunç İlgenli de, mezunların heyecanını paylaşarak, meslektaşlarından bulundukları şehrin diş hekimleri odalarına kaydolmasını hatırlattı ve “Sizlerin katılımıyla ailemiz daha da güçlenecektir” dedi. Sorumluluğumuzun Farkındayız İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ni birincilikle bitiren Tuğba Yeşil mutluluk ve heyecanını paylaşarak, mezun olmanın haklı gururunu yaşadığını dile getirdi. Yeşil, “Bu 5 yılı birkaç cümle ile sizlere tarif etmemiz pek mümkün olmasa da geriye dönüp baktığımızda, ilk hastalara bakışımız en tatlı heyecanımızdı. Ağrı ile gelip tedavi sonrası bizlere teşekkür ederek yanımızdan ayrılan bir hastanın, yorgunluğumuzu da yanında götürdüğünü anladık. Bu 5 yıllık zorlu serüvende bizlerle bilgi ve tecrübelerini paylaşan değerli hocalarımıza, preklinik ve klinik sürecinde her türlü tecrübesizliğimizde imdadımıza yetişip bizlere yol gösteren asistan arkadaşlarımıza ve maddi ve manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen kıymetli ailelerimize tüm sınıfım adına teşekkürü bir borç biliyorum” dedi. Dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılmasının ardından Prof. Dr. Süleyman Agüloğlu eşliğinde diş hekimliği andı içen İKÇÜ’lü hekimler kep atarak sağlık sektörüne adım attı. -
571 kez okundu
“Yaşayan Kampüs İKÇÜ”
Üniversite yönetimine ve karar alma süreçlerine öğrencilerin daha çok katılımını sağlamak, İKÇÜ’nün daha çok tercih edilen bir üniversite olması için gözlemlerini “Yaşayan Kampüs İKÇÜ” başlığıyla projelendiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi lisans öğrencileri, hazırladıkları sunumu hocalarıyla ve üniversite yönetimiyle paylaştı. Dr. Öğr. Üyesi M. Emin Bakay’ın verdiği ‘Proje Yönetimi’ dersinden yola çıkılarak hazırlanan projenin ayrıca Avrupa Dayanışma Programı (ESC) kapsamında Türkiye Ulusal Ajansına da gönderilmesi kararlaştırıldı. İİBF’li öğrencilerden oluşan proje ekibi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İİBF Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Emre Güler, Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Genel Sekreter Nurettin Memur, Genel Sekreter Yardımcısı M. Enes Uzun’un da aralarında bulunduğu yönetim ekibine, İKÇÜ’nün daha çok tercih edilen bir üniversite olması ve tanınırlığına katkı sağlayacaklarını düşündükleri fikirlerini içeren sunumlarını paylaştı. Okulun fiziksel yapısı, görünümü, yerleşke alanlarının çevre düzenlemesi, sosyal tesisler gibi birçok başlığın yer aldığı proje sunumunda, öğrencilerin karar alma süreçlerine daha aktif yer almasının önemine değinildi. Nasıl Bir İKÇÜ Hayal Ettiklerinin Farkındayız Sunumu takip eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, öğrenci merkezli, katılımlı eğitim-öğretim önerilerinin çözümler geliştirmede önemli rol oynadığını vurgulayarak; öğrencilerin üniversiteleri başarılı bir geleceğe taşıyan önemli aktörler olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “Türkiye’deki yükseköğretim kurumları hem sayı hem de kapasite açısından sürekli artış gösteryor. Yükseköğretimde hızla değişen koşullar göz önüne alındığında öğrencilerin ihtiyaç ve isteklerinin periyodik olarak izlenmesi ihmal edilmemelidir. İKÇÜ olarak gençlerimizin ihtiyaç ve isteklerini araştırma ve anketlerle tespit edebilen ve bu doğrultuda sürekli iyileştirme uygulayabilen bir yapıya sahibiz. Onların nasıl bir İKÇÜ hayal ettiklerinin farkındayız. Ama Türkiye’de sınırlı kaynaklara sahip üniversitelerin mevcut kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaları da gerekir. Bu açıdan İKÇÜ’nün görünüşünü ifade eden altyapı gibi fiziki düzenlemeleri elimizden geldiğince hızlı ve imkânlarımız dâhilinde hassasiyetle ele alıyoruz” diye konuştu. İKÇÜ’nün Kentteki Sesi Olun Öğrencilerinin çok yönlü gelişimlerini desteklemek için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin liderliğinde tüm akademik ve idari yönetim temsilcileri ile tüm imkânlarını seferber eden bir İKÇÜ olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bulduklu, mevzuat, bütçe, belediyeler gibi geniş bir yelpazeyi oluşturan bürokratik süreçlerin de bütüne etki ettiğine işaret etti. İyileştirme süreçleriyle desteklenen, devamlı gelişen bir İKÇÜ olarak kurumsal gelişime katkı sunan öğrencileriyle gurur duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, öğrenci etkileşimlerinin en büyük dinamikleri olduğunu belirtti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu “Bu suretle öğrencilerimizden kurumsal etkinliklerde yönetişimi esas alan, daha çok katılımcı, yenilikçi anlayış geliştirilmesini bekliyoruz. Topluluklarımızdan birbirleriyle olan etkileşimlerini arttırmasını, ortak faaliyetlerde birbirlerini destekleyecek, İKÇÜ’nün kentteki sesi olacak renkli etkinlikler beklemekteyiz. Bizler hem öğrencilerimizin sözcüsü olarak önemli bir misyon yürüten konseyimizle, tüm fakülte temsilcilerimizle eşgüdüm halinde çalışıyoruz. İsteklerinizi ve görüşlerinizi anında değerlendiriyoruz” dedi. 2024’te Büyük Bir Peyzaj Revizyonu Sunum içerikleriyle bağlantılı olarak İKÇÜ’nün yeni dönem projeleri hakkında bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, yönetim olarak 2024 yılının planlama çalışmasını tamamladıklarını ifade ederek; tüm yerleşke alanlarının iyileştirilmesini, mevcut yapıların geliştirilmesini ve İKÇÜ’nün 20 yılını kapsayacak büyük bir peyzaj projesini hayata geçireceklerini söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, Diş Hekimliği Fakültesinin taşınacağı yeni yerleşkesinde, içinde sosyal tesislerin yer alacağı İKÇÜ Öğrenci Yerleşkesinin yapılması için de çalışmalara başlandığının bilgisini verdi. Öğrenci Bakış Açısı Geleceğe Projeksiyon Sunumu takip eden Dr. Öğr. Üyesi M. Emin Bakay ise üniversitelerin en önemli paydaşı olan öğrencilerin, kurumların mevcut durumlarının tespit ve analizinde, geleceğe dönük stratejik planların hazırlanmasında önemli veri kaynağı olduğunu aktardı. Program ve ders çıktılarının akademik olarak değerlendirilmesinin önemine de değinen Bakay, öğrenci bakış açısının geleceğe projeksiyon tutulmasında faydalar sağladığını belirtti. Dr. Bakay, “Gençlerimizin fikirlerini yönetim temsilcileri ve hocalarıyla paylaşması kendi kişisel gelişimlerini katkı sağlayacağı gibi proje yazma, geliştirme, ekip olarak çalışma becerilerini de uygulamalı olarak destekleyecektir. Bu açıdan ders olarak yola çıktıkları projelerini, uygulamalı alanlarla, üniversitemizin daha iyiye ulaşmasını hedefleyen önerileriyle destekleyen öğrencilerimizi başarılı çalışmaları için tebrik ediyorum” dedi. Dr. Bakay projenin ESC çağrısı kapsamında Türkiye Ulusal Ajansına sunulacağını sözlerine ekledi. -
563 kez okundu
Her Yıl Daha da Güzelleşen Bir İKÇÜ İçin
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, kampüsün mevcut alt yapısının güçlendirilmesi noktasında devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Merkezi kütüphaneyi de ziyaret eden Prof. Dr. Köse, öğrencilere başarılı bir sınav dönemi geçirmeleri dileğinde bulundu. Öğrencilerin görüşlerini ve taleplerini dinleyen Rektör Prof. Dr. Köse, öğrencilerin konforlu ve rahat bir şekilde ders çalışabilmesine olanak sağlayacak imkânları genişleteceklerini söyledi. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun eşlik ettiği Rektör Prof. Dr. Köse, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde yapılan düzenlemelerle ilgili Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru’dan bilgi aldı. Öğrenci Toplulukları çalışma alanlarının yanı sıra Hekim Hacı Paşa Konferans Salonu fuaye alanında yapılan fiziki düzenlemeleri yerinde inceleyen Rektör Prof. Dr. Köse, yerleşkeyi yaşayan kampüs haline getirmek için tüm imkânları seferber ettiklerini kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Öğrencilerimizden gelen talepler doğrultusunda kampüsün mevcut durumunu daha da iyileştirecek tüm alt yapı çalışmalarımızı uzun süredir devam ettiriyoruz. Daha yeşil ve daha güzel görünüme kampüsümüzü kavuşturacak peyzaj çalışmalarımız bütçe olanakları çerçevesinde gece gündüz devam ediyor” dedi. Öğrencilerimizin İstekleri Doğrultusunda İlerliyoruz “Bütün çalışma ve girişimlerin odak noktasında elbette öğrencilerimiz var” diyen Rektör Prof. Dr. Köse, öğrenci memnuniyeti odaklı bir yönetim anlayışı ile çalışmalara yön verdiklerini vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Öğrencilerimizin görüş ve önerilerinin hâkim olduğu, kampüsün onların istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiği bir çalışma rotamız var. Tüm çalışma arkadaşlarımız ve ekiplerimiz zaman kavramı gözetmeden, yerleşkelerimizin çehresini değiştirmek, üniversitemizi daha modern bir yapıya kavuşturmak için çalışıyor. Her yıl daha da güzelleşen bir İKÇÜ fotoğrafı oluşturmak ortak gayemiz” diye konuştu. Öğrencilerimiz Türkiye'nin Yüzyılında Geleceğe Sahip Çıkacaklar Ders çalışan öğrencilerle sohbet eden Rektör Prof. Dr. Köse, kütüphaneyi dolduran öğrencilere gayretleri için teşekkür ederek; başarılı bir sınav dönemi geçirmeleri temennisini paylaştı. Prof. Dr. Köse, “Öğrencilerimiz bu günlerde güz dönemi final sınav heyecanı yaşıyor. Geniş imkânların bulunduğu bir kütüphaneye sahibiz. Öğrencilerimizin daha rahat sınavlara konsantre olabilmeleri adına Merkez Kütüphanemiz Pazar günü hariç haftanın 6 günü 24 saat hizmet veriyor. Kütüphanede daha çok öğrencimizin ders çalışması için mekansal planlamamızı yaptık. Bu alanı biraz daha genişleteceğiz. Bahar yarıyılında kütüphane oturma kapasitemiz de artmış olacak. Onlardan tek beklentimiz başarılı olmalarıdır. Umuyorum ki öğrencilerimiz, Türkiye'nin yüzyılında geleceğe sahip çıkacaklar, bu ülkenin gelişimi ve kalkınması için en önde yer alarak önemli roller üstlenecekler” şeklinde konuştu. -
557 kez okundu
KAP Gönüllülerine Teşekkür
Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) çalışmalarına katkı sunan akademik ve idari personele İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse tarafından, teşekkür belgesi takdim edildi. VIP Salonda yapılan belge takdim töreninde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, kalite koordinatörlüğü ve kalite komisyonu üyeleri hazır bulundu. YÖKAK tarafından 2023 yılı 'Kurumsal Akreditasyon Programı çerçevesinde saha ziyaretlerinin tamamlanmasıyla akreditasyon kararının duyurulması sürecine giren İKÇÜ’nün içselleştirerek kalite çalışmalarını devam ettirdiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, tüm çalışma ekiplerine teşekkürlerini iletti. Ortak Hedeflere Birlikte Yürüyoruz Tüm kurumsal faaliyetleri kalite odaklı sürdürmeye devam edeceklerini ifade eden Prof. Dr. Köse, kalite güvencesi süreçlerindeki en büyük amacın sürekli iyileştirmeye odaklanarak kurumu daha ileri seviyelere taşımak olduğunu kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Tescilimize yön verecek sonuç raporu, kalite çalışmalarını ve kalite kültürünü sahiplenen İKÇÜ mensupları olarak Yükseköğretim Kalite Kurulunun rehberliği ile sürdürdüğümüz yolculuğumuza önemli bir yol haritası olacak. Yıllardan beri sürdürülen kalite odaklı çalışmalarımızdan kazandığımız ivmeyi korumaya daha da geliştirmeye devam edeceğiz. Çünkü iyileştirme süreci bitmeyen dinamik bir süreçtir. Her sonuç yeni bir planın başlangıcı olmaktadır. Gelişmeye açık yönlerimizi daha hızlı iyileştirmek, diğer süreçlerde de kalite geliştirmeye yönelik hedefler belirledik. İç ve dış paydaşlarımızla, öğrencilerimizle birlikte bu süreci gönüllü olarak sahiplendiğimizi ve kalite kültürünün üniversitemiz tabanına daha çok yayılması için ortak hedeflere birlikte yürüdüğümüzü düşünüyorum. KAP’a istinaden verilecek akreditasyon kararının yayınlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Akademik ve idari birim yöneticilerimize, emeği geçen tüm personelimize bu süreçteki katkıları için çok teşekkür ediyorum” dedi. Nihai Sonuç Nisan Ayında Belge takdiminin ardından geçilen komisyon toplantısında konuşan Kalite Koordinatörlüğünden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da YÖKAK ekibince çıkış oturumunda yer alan değerlendirmelerin yer aldığı taslak bir raporunun kuruma ulaştığı bilgisini verdi. Prof. Dr. Akbaş, “Genel itibariyle bir değerlendirme elimize ulaştı. Nihai raporu YÖKAK duyuracak. İKÇÜ kalite ekibi bu süreçte büyük bir özveri gösterdi. Sonuçtan bağımsız olarak bu birlikteliğin ve sinerjinin geldiği nokta mutluluk verici. Bu süreci sahiplenen, çalışmalarımızı destekleyen, emek veren tüm personelimize ve öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyor, hayırlı sonuçlar olmasını diliyorum ” şeklinde konuştu. Sonuç raporunun nisan ayında yayımlanacağını aktaran Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz de belge takdimi, nezaketi için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde tüm üst yönetim ekibine teşekkür etti. Toplantı, komisyon üyelerinin sürece ilişkin geri bildirimlerinin alınmasıyla ile devam etti. -
557 kez okundu
Dolu Dolu Hemşirelik Haftası
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünce düzenlenen programlarla Hemşirelik Haftası kutlandı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’nın ev sahipliğinde düzenlenen programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Hemşirelik Bölümü Başkanı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tülay Yavan, İzmir Şehir Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Uzm. Hemşire Fatma İncekara Aydın, Müdür Yardımcısı İpek Soner çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Her Şeyin En İyisini Hak Ediyorlar Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, sağlık iş gücünün hemen hemen yarısını oluşturan hemşirelik alanının küresel bazda üstlendiği kilit role dikkat çekti. Ulusal ve küresel sağlık hedeflerine ulaşmak ve herkesin her yerde ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini alabilmesi için hemşirelerin güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “Covid-19 mücadele sürecinde de ülkemiz dâhil tüm dünyada hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli olduğu, nitelikli ve deneyimli hemşireler olmadan, ülkelerin salgınlara, afetlere karşı dirençli olamayacağı, dünyanın sağlığına kavuşmasında hemşirelerin kilit sağlık çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Bu topraklarda da baktığınızda isimli isimsiz pek çok hemşirenin zor zamanlarda milletinin, devletinin yanında olduğunu görüyorsunuz. Elbette yoğun çalışma temposunun ve artan iş yükünün oluşturduğu güçlükler ortaya çıkabiliyor. Ama tüm olumsuzluklara rağmen hemşirelerin zor koşullarda en iyi hizmeti sunma gayreti içinde olduklarını da görüyoruz. Hem üniversite hem de devlet kaynakları çerçevesinde sağlık sistemine yapılan yatırımlar artsa da nihayetinde sağlık ordusunun tüm temsilcileri her şeyin en iyisini hak ediyor” dedi. Kalitenin tescili Akreditasyon Her geçen gün gelişen bir bilim alanı olan hemşireliğin, eğitim müfredatının da uluslararası standartlara uygun olmasının gerekli bir unsur olduğunu aktaran Prof. Dr. Bulduklu, İKÇÜ’de verilen hemşirelik eğitiminin kalitesinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Prof. Dr. Bulduklu, “Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen, Hemşirelik Eğitim Programlan Akreditasyon ve Değerlendirme Demeğince 30 Eylül 2025’e kadar geçerli akreditasyon belgesine sahibiz. Bu da İKÇÜ’nün ilk kurulan fakültelerden olan Sağlık Bilimleri Fakültesinin kuruluşundan bu yana gösterdiği ivmenin çok güzel bir göstergesidir. Ben hem bölümün akreditasyonunda görev alan hocalarıma, katkı veren sağlık bilimleri fakültesine üniversitemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Hemşirelik mesleğinin tüm mensuplarının, hocalarımızın haftasını kutluyorum” şeklinde konuştu. Hemşirelik Mesleği Ekonomik Büyümeyi Teşvik Etmekte Konuşmasında, Uluslararası Hemşireler Birliğinin 2024 yılı temasının “Hemşirelerimiz Geleceğimiz: Bakımın Ekonomik Gücü” olduğunu hatırlatan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, hemşireliğin sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu kaydetti. Hemşirelik bakımının ekonomik gücünün ekonomik büyümeye olan etkisine işaret eden Dekan Prof. Dr. Kaya, “Hemşirelik bakımının ekonomik gücü sadece sağlık hizmetlerinin maliyet etkinliği ile sınırlı değildir. Aynı zamanda, hemşirelik mesleğinin istihdam yaratma potansiyeli, ekonomik büyümeyi teşvik etmekte ve toplumsal refahı artırmada rol oynamaktadır. Hemşirelik bakımının ekonomik gücünü tam olarak anlamak, sadece sağlık sektörü için değil, aynı zamanda toplumun genel refahı için de önemlidir” dedi. İKÇÜ SBF Hemşirelik bölümünün altyapısı ve donanımlı kadrosuyla kuruluşundan bu yana yakaladığı ivmeye vurgu yapan Dekan Prof. Dr. Kaya, kaliteli eğitimiyle, nitelikli ve mesleğinde donanımlı hemşireler yetiştirme konusunda üzerlerine düşen görevin sorumluluğuyla özverili çalışmalara imza attıklarını kaydetti. Dekan Prof. Dr. Kaya, “2011-2012 Eğitim Öğretim yılında eğitime başlayan Hemşirelik Bölümümüz 2023-2024 Eğitim Öğretim yılı itibari ile 41 öğretim elemanı, 781 öğrenci ve yüzde 100 doluluk oranı ile Türkiye'de ve Ege Bölgesi'nde tercih edilen Hemşirelik Bölümü olarak eğitime devam etmektedir. İlk mezunlarını 2015 yılında veren Hemşirelik Bölümü, eğitime başladığı yıldan itibaren lisans düzeyinde toplam 1411 hemşireyi ülkemizin güçlü sağlık ordusuna kazandırmıştır. Sevgili öğrenciler, sizler bu değerli mesleğin geleceğisiniz. Gelecekte, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve ekonomik gücünün artırılmasında sizin rolünüz çok büyük olacaktır. Tüm hemşirelerimizin ve hemşirelik öğrencilerimizin haftasını kutluyorum” diye konuştu. Hemşireliğe Yatırıma Katkı Sağlıyoruz Hemşirelik Bölüm Başkanı ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı ise İKÇÜ’de verilen hemşirelik eğitiminin, Avrupa Birliği standartlarına göre ana hatları çizilen, YÖK tarafından yayınlanmış Ulusal Çekirdek Eğitim Müfredatına göre yürütüldüğünü aktardı. 2022 yılında akredite olan hemşirelik bölümünden mezun öğrencilerin başarılarıyla gurur duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Sarı, hemşire eğitimciler olarak öğrencilerini çok yönlü eğiten bir yapıyla çalıştıklarını vurguladı. Prof. Dr. Sarı, Teknolojinin geliştiği, eğitim ortamının, kuşakların değişim gösterdiği günümüzde mesleklerde değişiyor. Pandemi döneminde toplumsal önemi daha fazla görünür olan hemşirelikte öğrencilerimizi çok yönlü eğiterek bu değişime hazırlamamız gerektiğinin bilincindeyiz. Günümüzde hemşirelik bilim dünyasına çok sayıda nitelikli araştırma ile katkı sunuyor. Öğrencilerimiz hem ülkemizde hem uluslararası alanda başarıyla mesleklerini yürütüyor ve mezun oldukları üniversitelerini en iyi şekilde temsil ediyorlar. Mezunlarımızla, öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Biz Hemşire eğitimciler nitelikli bir eğitim sunarak temel düzeyde hemşireliğe yatırıma katkı sağlıyoruz” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Simge Evrenol Öçal danışmanlığında Tiyatro Topluluğu tarafından hazırlanan “Hemşireliğe Tarihi Bir Yolculuk” adlı tiyatro oyunuyla devam eden açılış programında, bilimsel ve sosyal projelerde başarı kazanan öğrencilere ve danışman akademisyenlere belgeleri takdim edildi. İKÇÜ, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, İzmir Bakırçay Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Tınaztepe Üniversitesi Hemşirelik öğrencilerinin takımlar halinde yarıştığı bilgi yarışması ilgiyle takip edilirken; Sanat ve Tasanm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman ve atölye öğrencileri tarafından sağlık temasında hazırlanan resim sergisinin açılışı programa katılan protokolce yapıldı. Ayrıca Arş. Gör. Dr. İsmail Ayvaz koordinatörlüğünde ilki yapılan Hemşirelik Futbol Turnuvasında dereceye giren öğrencilere kupaları takdim edildi. Program, SBF Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya ile Prof.Dr. Elif Ünsal Avdal’ın oturum başkanlığındaki "Klinik Hemşirelik Bakımının Ekonomik Gücü" başlığıyla İzmir Şehir Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Uzm. Hemşire Fatma İncekara Aydın’ın panelist olduğu ilk oturumun ardından farklı başlıkların ele alındığı panellerle devam etti. -
553 kez okundu
Mutlu Bayramlar İKÇÜ!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Ailesi, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğini yaptığı bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Dokuz günlük tatil nedeniyle Kurban Bayramı öncesinde düzenlenen tören, Prof.Dr.Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapıldı. Bayramlaşmada, Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Muhsin Akbaş, Dekanlar, Genel Sekreter Yard.Enes Uzun yer aldı.. İyiliğin, merhametin tazelendiği günler olan bayramların, millî değerlerimiz ile aile bağlarımızın canlı tutulmasına ve güçlendirilmesine de vesile olduğuna dikkat çeken Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, yeni bir bayramı daha karşılamanın mutluluk ve heyecanını paylaştıklarını söyledi. Rektör Prof.Dr. Köse, “Paylaşma ve yardımlaşmanın timsali Kurban Bayramı’nda dini vecibelerimizi yerine getirme hazırlıkları ile birlikte ihmal ettiğimiz gönülleri fethetmenin plan ve programlarını da yapıyoruz. Bir taraftan da dünyanın dört bir yanında savaşlarla ve felaketlerle mücadele eden insanları, maruz kaldıkları şiddetle kan ve gözyaşına boğulan Müslümanları düşünerek hüzünleniyoruz. Bayram kardeşliktir. Kardeş Filistin halkının acısını gönülden paylaşıyorum. Kurban Bayramı'nın dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan zulüm, vahşet ve soykırımın sona ermesine; ümmet coğrafyası ve insanlığın barış, adalet ve huzura kavuşmasına vesile olmasını Cenâb-ı Allah’tan diliyorum" diye konuştu. -
545 kez okundu
UBYS’de Yeni Dönem: “Entegrasyon Değil Bütünleşme”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından yazılımı yapılan Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi (ÜBYS) Çalıştayının beşincisi Kuşadası’nda başladı. İKÇÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı mühendislerince üniversitelerin idari ve akademik tüm süreçlerini online olarak yürütmesi için tasarlanan ÜBYS’yi paydaşlarıyla buluşturan çalıştayın açılışına, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Tolga Balcı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanı Mehmet Cem Fendoğlu, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Dijital Dönüşüm Koordinasyon Daire Başkanı Furkan Civelek, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez, kamu kurumları ve üniversitelerden gelen üst düzey yöneticiler, özel sektör temsilcileri, bilişim uzmanları olmak üzere 70 kurumdan 330 davetli katıldı. İKÇÜ Mühendislerince Üretilen Yerli ve Milli Yazılım Tüm katılımcılara UBYS’ye verdikleri önem ve destek için teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en büyük alt sektörlerden biri olan işletim sistemleri ve altyapı yazılımlarının yabancı şirket çözümlerinin hâkimiyetinde olduğuna vurgu yaptı. UBYS’nin bu noktada ülkemizin kalkınma planlarında vurgu yaptığı yerli teknolojiler üreten, tasarım ve marka yaratan yazılım sektörlerinin geliştirilmesi hedefi ile bir başarı yolculuğu olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilgi teknolojisi harcamalarının büyüklüğü dikkate alındığında kamu kuruluşları bütçesine getirdiği yük ortadadır. Kurumsal bilgi teknolojileri altyapısı ne kadar ortak ve standart olursa idamesi de o denli kolay ve düşük maliyetli olmaktadır. Bu noktada İKÇÜ olarak her ortamda gurur ile bahsettiğimiz ÜBYS Projesi’nin son derece kolay, maliyetleri düşüren, yerli ve milli olması bakımından da kamu kaynaklarının etkin kullanımına olanak sağlayan yapısını vurgulamak isterim. Siz paydaşlarımızla her geçen yıl büyüyen gelişen yüzüyle çözümler sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği ‘Dijital Seferberlik Dönemi’ ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin yürüttüğü milli teknoloji hamlesi kapsamında ÜBYS, tamamen kurumumuz mühendisleri ile üretilen yerli ve milli olma özelliği ile her geçen büyümektedir ve bu büyüme sizlerin oluşturduğu sinerji ile gerçekleşmektedir” dedi. Bu Başarıda Her Bir Üniversitemizin Eşsiz Katkısı Var Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca 2022 yılında yayımlanan “Kamu Bilgi ve İletișim Teknolojileri Yatırımları Rehberinin” Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının sahadan edindikleri UBYS tecrübesi ile şekillendirildiğini de aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “ÜBYS, bir sinerji projesidir ve bu anlamda bir örneği bulunmamaktadır. Sinerji projesi olmasını sağlayan ve onu diğerlerinden ayıran özelliği de yazılımın paydaş ortaklığında gelişmesi ve her bir paydaşımızın katkısı ile büyümesidir. Bu haliyle proje bir başarı hikâyesidir ve bu başarıda her bir üniversitemizin eşsiz katkısı vardır. Bu çalıştaylar, bizim daha iyi olma hedefimize katkı verecek önemli buluşmalardır” diye konuştu. Milli Bir Yazılımın Başarı Hikâyesi Günümüzde tüm dünyada yükseköğretim kurumlarının dijital çağın dönüşümüne uygun altyapılarla yapılandırıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Tolga Balcı, yönetim faaliyetlerinin eğitim-istihdam bağlantısını güçlendiren ‘açık erişim’ modellemesi ile şekillendirildiğini söyledi. Tüm kaynaklardan elde edilen çıktıların dijital raporlanmasına duyulan ihtiyaca dikkat çeken Balcı, “ Kalkınma Bakanlığı Koordinasyonunda başlayan, Başkanlığımız ve İKÇÜ ortaklığında 2011 yılında hayata geçirilen UBYS projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 42.894.280 TL harcama yapılmış olup, bu ödenekler yazılım uygulamaları, sistem geliştirme altyapısı ve donanım ihtiyacının karşılanması için kullanılmaktadır. Projenin yazılım ekibine yönelik kadro desteği de devam etmektedir. İlk hedeflenen nokta öncelikli olarak kamu tasarrufuydu. Bunu da başarıyla göğüsleyen yönüyle de UBYS kamu kurumlarının istendiğinde ve doğru yönetildiğinde ne denli başarılı olacağını ortaya çıkarmıştır. Hızla gelişen ÜBYS, tüm paydaş üniversitelerimizin sahiplenişiyle şekillenen ‘milli bir yazılım’ olarak da başarı hikâyesine dönüşmüştür” dedi. ‘Entegrasyon Değil Bütünleşme’ Sistemin, Yükseköğretim kurumlarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan dinamik bir modüler yapısı olmasıyla öne çıktığını kaydeden Tolga Balcı, yeni dönemde UBYS projesinin tüm devlet üniversitelerini kapsayacak şekilde genişleyecek bir yapıya taşınacağını müjdeledi. Balcı, “UBYS projemizi tüm devlet üniversitelerimizi kapsayacak şekilde genişletebilme adına bu alanda başarı sağlamış bir paydaşımızla ilk adımı attık ve ‘entegrasyon değil bütünleşme’ felsefesiyle 1,5 yıl içinde yazılım bütünleşmesini sağlayacağız. Projenin başarısı Başkanlığımızın desteği kadar, üniversitelerin ve ilgili paydaşların yakın iş birliğine de bağlıdır. Basta Rektör Prof. Dr. Saffet Köse Hocamız olmak üzere; sürece büyük bir ivme kazandıran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu Hocamıza, Başkan Fatih Tunçez ve değerli ekibine, bu projenin oluşumunda ve gelişiminde emeği geçen herkese, teşekkür ediyorum” diye konuştu. Üniversite İşleyişine Büyük Kolaylık 2011 yılında ilk adımı atılan bir yıl sonra yatırım programına dahil edilen UBYS’nin kamu masraflarını azaltan yönüne dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanı Mehmet Cem Fendoğlu, üniversitedeki tüm süreçleri kapsayan entegre modülleri sayesinde büyük kolaylık sağlandığını söyledi. Fendoğlu, “Başkanlığımız tarafından finanse edilen Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi Projesi, üniversitelerin tüm idari ve akademik süreçlerini kapsayan, birbiriyle entegre 34 modülden oluşan bir sistemdir. Sistem, her üniversitenin yeni sunucu kurulumları, yazılım alımları ve bakım bedelleri gibi masraflarını azaltarak önemli tasarruf sağlamıştır. Sistemin modülleri birbiriyle bütünleşik olup YÖK, MERNIS, NVI gibi web servisleriyle entegre çalışmakta, bu da kullanımı zorunlu kılmaktadır. Kullanım kolaylığının yanında teknik personel eksikliği yaşayan üniversiteler için yönetim kolaylığı da sağlamaktadır. Başkanlık olarak projeyi desteklediğimiz için mutluluğuz ve birlikte daha iyisi için çalışmaya devam ediyoruz” dedi. E-Devlet 66 Milyona Yakın Kullanıcıya Ulaştı Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Dijital Dönüşüm Koordinasyon Daire Başkanı Furkan Civelek, ofisin kurulduğu günden bu yana Türkiye’de dijital devletin olgunluğu açısından gelinen noktanın memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Başkan Civelek, “2008 yılında 22 hizmet ile açılan e-Devlet Kapısı bugün 8 binin aşan hizmete ve 66 milyona yakın kullanıcıya ulaştı. Hizmet ve kullanıcı sayılarındaki gelişmenin bir benzerini dijital devlete ilişkin uluslararası endekslerdeki konumumuzda da görüyoruz. Avrupa Birliği’nin 2023 yılı e-Devlet Kıyaslama Raporunda Türkiye 35 ülke arasında 10 uncu oldu. Birleşmiş Milletlerin 2022 e-Devlet Gelişmişlik Endeksinde, 190’ın üzerinde ülke arasında Türkiye e-katılım başlığında 18 inci ve çevrimiçi hizmet sunumunda ise 24 üncü sıraya yükseldi. Dünya Bankasının Kamu Teknolojileri Olgunluk Endeksinde de Türkiye Govtech Liderleri olarak nitelendirilen A grubunda yer alıyor ve 2020 yılında 37 inci sıradayken 2022 yılında 18 inci sıraya yükseldi” ifadelerini kullandı. UBYS Türkiye’de Örnek Bir Uygulama Oldu Dijital Dönüşüm Ofisi olarak ortak dijital devlet hizmet ve altyapılarının geliştirilmesini desteklediklerinin altını çizen Başkan Furkan Civelek, İKÇÜ’nün UBYS projesinin örnek bir uygulama haline geldiğini aktardı. Civelek, “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi tarafından geliştirilen “Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi” Türkiye’de bu anlamda gerçekten örnek bir uygulama oldu, Bir anlamda işin kitabında yazan temel ilkelerden birinin kanlı canlı vücut bulmuş örneği oldu diyebilirim. DPT’de, Kalkınma Bakanlığında ve son olarak da Strateji ve Bütçe Başkanlığında çalıştığım dönemde, doğrudan ÜBYS ile ilgilenmiyor olsam da, teknik birimde çalışıyor olmam nedeniyle projeyle ilgili bilgiler bir şekilde bana da geliyordu. O dönemde küçük modüllerle başlayan projenin bugün 30’un üzerindeki modülüyle bir üniversitenin operasyonel süreçlerinin neredeyse tümünü kapsayan bir uygulamaya dönüşmüş olduğunu ve çeşitli üniversitelerde kullanıldığını görmek beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Ben kendim de mühendis olduğum için, böylesi bir projenin ne kadar emek ve özveri gerektirdiğini iyi kötü tahmin edebiliyorum. Bu vesileyle, ÜBYS’yi geliştiren teknik ekibe ve onlara destek olan yönetime teşekkür ve tebriklerimi de dile getirmek istiyorum” diye konuştu. Çalıştaylar Bizim Harman Zamanımız Sistemin tüm paydaş üniversitelerinin katılımıyla düzenledikleri çalıştayın kapasitesi ile her geçen yıl büyüyen yapısına dikkat çeken Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez, UBYS’ye gösterdikleri teveccüh için tüm katılımcılara teşekkür etti. Üç gün devam edecek çalıştayın sistemin geldiği noktayı görmek açısından oldukça önemli bir profil oluşturduğunu belirten Başkan Tunçez, “İki yılda bir yaptığımız artık gelenekselleşen bu buluşmalarımızda, modüllerimizi workshoplarda yüz yüze görüşmelerle tanıtma imkânımız oluyor. Ev sahipliğini yaptığımız bu buluşmalar bizim harman zamanımız. Yaptığımız en güncel çalışmalarımızı kurumlarımıza aktardığımız, yeni kurum temsilcilerimizle, yeni kullanıcılarımızla birebir görüşmeler yaptığımız, ayrıca sistem ile ilgili geri dönüşleri topladığımız bu süreç kendini sistematik olarak sürekli geliştiren, yenileyen bir yapıya bürünüyor” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından üniversitelerden gelen üst düzey temsilcilerin katıldığı workshoplara geçildi. -
529 kez okundu
İKÇÜ Erkek Basketbol Takımından Tarihi Başarı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarihinde bir ilki gerçekleştiren Erkek Basketbol Takımı, pek çok köklü üniversite takımını geride bırakarak Üniversitelerarası Basketbol Bölgesel Turnuvasını ikincilikle tamamlamasının ardından Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele etmeye hak kazandı. Antrenörlüğünü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru ile Taşkın Toprak’ın yaptığı, Ege Gezer, Efe Yüzat, Doğukan İşnel, Deniz Ufuk Yamansavcı, Ege Cem Sun, Ege Oktay, Egehan Yiğit Altuntaş, Berkan Silindir, Berkin Şengül, Mehmet Güner, İsmail Kerim Şengöz, Veli Bahadır Can, Yiğit Güner Çelikten ve Berke Tutar’dan oluşan İKÇÜ Erkek Basketbol Takımı; bölgesel turnuvada yakaladığı başarı ile Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele etmeye hak kazanan Türkiye genelindeki 16 üniversite takımı arasındaki yerini aldı. Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele edecek olmanın mutluluğunu paylaşan Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru, “Takımımızı bu sezon elde ettiği tüm başarılar için içtenlikle tebrik ediyorum. Başarılarının sadece başlangıç olduğuna ve gelecek sezonda daha büyük zaferlere ulaşacağımıza olan inancım tam. Yükselme Grubunda takımımıza başarılar diliyorum” diye konuştu. -
521 kez okundu
İKÇÜ’lü Genç Mühendisler Final Yaptı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde dokuz bölümden 286 genç mühendis sektöre coşkuyla uğurlandı. Mekatronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Biyomedikal Mühendisliği, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği ve İnşaat Mühendisliği bölümlerini başarıyla bitiren öğrenciler kep atma heyecanı hep birlikte yaşadı. İKÇÜ’lü mühendislerin mezuniyet coşkusuna, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ziya Haktan Karadeniz, yönetim kurulu üyesi Burcu Başpişirici, Petrol Mühendisleri Odası Başkanı İnanç Hıdıroğlu, Kadastro Mühendisleri Odası Şube Başkanı Tuğba Yıldırım, yönetim kurulu üyesi Baran Kurtcebe, Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri Ferhat Aydoğan, Tuğbanur Sezer, Harita ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, sektör temsilcileri ile Spor Salonunu dolduran yüzlerce öğrenci yakını tanıklık etti. Program, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin de yer aldığı vokalde Batuhan Kayahan, basgitarda Salih Başaran, gitarda Murat İpek, davulda Ayşin Dönmez’den oluşan “E) Hiçbiri” müzik grubunun mini konseri ile coşkulu şekilde başladı. İKÇÜ Araştırma Üniversitesi Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor Genç mühendislerin mezuniyet sevincini paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, 2010 yılında kurulan İKÇÜ’nün “Araştırma Üniversitesi” olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydetti. Akademik faaliyetlerde İzmir üniversiteleri arasında her zaman ilk 3’te yer alan İKÇÜ’nün Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında ise üst sıralara tırmandığını ifade eden Prof. Dr. Akbulut, Kuzey İzmir TEKMER, TTO A.Ş. gibi yapılar aracılığıyla da bilimsel bilginin teknolojiye dönüştürülmesi ve üniversite-sektör işbirliği çalışmalarına devam edildiğini belirtti. İKÇÜ’nün öncülüğünde hayata geçirilmesi planlanan, Resmi Gazete’de kuruluş kararı ilan edilen İzmir’in kuzey aksındaki ilk TEKNOPARK’ı Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOPARK)’nin de bu çalışmalara ivme kazandıracağının vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, “Üniversitemizin iki sanayinin ortasında yer alması ve İzmir’in kuzey aksındaki sanayi bölgelerine yakınlığı da farklı sektörlerden firmalarla yakın işbirliği içerisinde olmamıza ilave katkı sağlamaktadır. Sanayi ile ortak yapılacak her türlü proje ve işbirliğinin nitel ve nicel olarak artmasını ve katma değeri yüksek ürünlere dönüşmesini çok önemsiyoruz. Bu iş birliklerinin Mühendislik ve Mimarlık Fakültemizdeki akademisyenler ve öğrenciler için de ne kadar önemli olduğunun farkındayız” dedi. Mühendislere Her Zamankinden Daha Çok İhtiyaç Var Genç ve dinamik İKÇÜ’nün kısa zamanda ‘farklı’ olduğunu gösterdiğini, bunun da her yıl yayınlanan üniversite sıralamalarına yansıdığını aktaran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, başarıları ve mezunların yetiştirilmesinde gösterdikleri çaba ve özveriler için tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Prof. Dr. Akbulut, “Her geçen gün yeni teknolojik gelişmelere tanıklık ediyoruz. Endüstri Dört sıfır (4.0)’ı konuşup anlamaya çalışırken şimdi Endüstri Beş Sıfır (5.0) ya da diğer adıyla Toplum Beş Sıfır (5.0) için aynı süreçlerden geçiyoruz. Mühendislik, çağımızın en hızlı gelişen ve değişen alanlarından biridir. Yapay zekâ, veri bilimi, robotik gibi alanlarda yapılan çalışmalar, geleceği şekillendirecek, yeni teknolojiler geliştirecek ve hayatımıza katma değeri yüksek ürünler kazandıracaktır. Ülkemizin dürüst, ülkesini seven çok iyi yetişmiş, donanımlı, katma değeri yüksek fikirler ve teknolojiler geliştirecek mühendislere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Sizlerin elde edeceği başarılar, üniversitemizin ve ülkemizin gurur kaynağı olacaktır. Hepinize ömür boyu sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” diye konuştu. Ana Gündemimiz Tüm Bölümlerde Akreditasyon Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin 8 bölümünden 286 genç mühendisi sektöre uğurlamanın gururunu paylaşan Dekan Prof. Dr. Gökçen Bombar, ilk mezunlarını 2016 yılında veren fakültelerinden, bugüne kadar 1589 mezun verdiğini ve şu an itibariyle öğrenci sayısının 3212 olduğunu kaydetti. 70’i mezun toplam 223 uluslararası öğrenciye sahip MMF’de en büyük gündemlerinin akredite bölümler olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. Bonbar, “Fakültemizde Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Makine Mühendisliği Programları için akreditasyon değerlendirme ziyareti gerçekleşmiştir. .Biyomedikal Mühendisliği, Harita Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programlarının akredite edilmesi için bugün itibariyle raporlarımızı MÜDEK ile paylaşmış bulunmaktayız. Önümüzdeki Eğitim-Öğretim yılında ziyaret sürecine gireceğiz. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunlarını verdikten sonra Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü ile birlikte akreditasyon çalışmalarımızı 2026 Ocak ayında başvurumuzu tamamlanacak, standartlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız. Sizler için çalışan emek veren ve burada Mezuniyetinizde sizi yalnız bırakmayan değerli Bölüm Başkanlarımıza ve Akreditasyon Komisyonu üyelerimize yürekten teşekkürlerimi sunarım. Fakültemiz adına, isteklerimizin karşılanmasında her zaman duyarlı davranarak her türlü desteği sağlayan başta Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere; üst yönetimine ve idari personeline de çok teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu törenin hazırlanmasında büyük emek sarf eden, mezuniyet töreni çalışma gurubumuza, üniversite, dekanlık çalışanlarımıza ve üniversitemizin idari personeline ayrıca desteğinden dolayı Arete Makina'ya şükranlarımı iletiyorum” dedi. Yüksek Kaliteli Eğitimin Bir Parçası Olduk İKÇÜ MMF’yi ve bölümünü birincilikle bitirmenin sevincini konuklarla paylaşan Biyomedikal Mühendisliği Bölümü mezunu Alhamdu Husen Misbah, “Bu harika bölümün ve İKÇÜ’deki yüksek kaliteli eğitimin bir parçası ve sizin öğrenciniz olmaktan gerçekten gurur duyuyorum. Rehberliğiniz paha biçilemezdi. Türkiye'ye geldiğimde yalnızdım ve iyi arkadaşlarımın olması için dua ediyordum. En iyi arkadaşlara sahip oldum. Onlar ailem oldular, bana evimdeymişim gibi hissettirdiler. Akşamları uykusuz kaldık, kütüphanelerde sabahladık. Zorluklarla karşılaştık ama şimdi bu zaferimizi birlikte kutluyoruz” diye konuştu. Törende, üniversite birincisi Alhamdu Husen Misbah ile dereceye giren öğrencilere başarı belgeleri ve plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Fakülte kütüğüne plaket çakılması ile devam eden mezuniyet coşkusu, tüm bölümlerde yapılan mezuniyet belgesi takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından keplerin havaya atılmasıyla sona erdi. -
516 kez okundu
İKÇÜ’lü Öğrencilerden Aksa Tufanına Selam
7 Ekim Aksa Tufanının yıl dönümünde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Genç Düşünce Topluluğuna mensup öğrenciler basın açıklaması yaptı. Filistin'deki zulmü bir kez daha kınayan öğrenciler, Aksa Tufanının birinci yıl dönümünde düzenledikleri basın açıklamasında, Filistin halkının yanında olduklarını yineledi. Türkiye ve Filistin bayraklarıyla Çiğli Ana Yerleşke İlahiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler adına açıklamada bulunan Merve Tekin, masum insanların, özellikle çocukların ve savunmasız sivillerin hedef alındığı saldırıları kınadıklarını söyledi. İnsanlığa Yapılmış En Büyük İhanetlerden Biri Bu soykırım ve katliamların, sadece bir bölgeyi ya da halkı yok etme çabası değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu aktaran Tekin, “Hepimizin yüreği acı, öfke ve derin bir utançla dolu. Çünkü Aksa Tufanını bahane ederek Siyonist rejim tarafından gerçekleştirilen bu insanlık dışı saldırılar, sadece Filistin halkına değil, insanlığın ortak vicdanına yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. Genç Düşünce Topluluğu olarak bu vahşet karşısında hissettiğimiz öfke ve nefreti dile getirmek bizim için bir görevdir. Siyonist rejim, yıllardır Filistin halkını baskı altında tutarak topraklarını işgal etmeye, haklarını çiğnemeye devam ediyor. Bugün Aksa Tufanını bahane ederek Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım, gözlerimizin önünde sürüp giden bir trajedinin zirvesidir. Bu katliamlar, insanlık adına utanılacak boyutlara ulaşmıştır. Hepimiz bu adaletsizlik ve zulüm karşısında sessiz kalırsak, insanlık onurumuzu kaybetmiş oluruz. Zulmün karşısında susmak, ona ortak olmak demektir ve biz bu zulmü asla kabul etmiyoruz” dedi. Zulmün Olduğu Her Yerde Direniş de Vardır Öfkelerinin sadece İsrail’e değil bu zulme sessiz kalan tüm dünya halklarına olduğunu kaydeden Tekin, zulme uğrayan başta Filistin ve Doğu Türkistan halkları olmak üzere ezilen, horlanan, katledilen tüm Müslümanların yanında olduklarını söyledi. Siyonist işgale sessiz kalmayarak her daim Filistin halkının yanında olduklarını yineleyen Tekin, “Bizler, Gazze'de yapılan bu soykırımı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Vicdanı olan herkes, bu zulmü kınamalı ve adalet için sesini yükseltmelidir. Bugün burada, Filistin halkının yanında olduğumuzu ve bu soykırımın durması için elimizden geleni yapacağımızı ilan ediyoruz. Zulmün olduğu her yerde direniş de vardır. Biz, Genç Düşünce Topluluğu olarak bu direnişin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Mescid-i Aksa ve Gazze’de yaşanan bu trajediler karşısında asla susmayacağız! Sesimizi duyurana ve bu katliamlar sona erene kadar mücadelemiz devam edecek. Çünkü biliyoruz ki adalet bir gün mutlaka kazanacak ve insanlık bu utancı üzerinden atacaktır” ifadelerini kullandı. Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam eden basın açıklaması, topluluk mensubu Öznur Deniz’in ‘Kudüs ve Gazze’ şiirini seslendirmesiyle son buldu.