Haberler :::
-
28.10.2024Yeni
Kemeraltı İçin Yeni Vizyon
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Konak Belediyesi, UNESCO İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen “İzmir Tarihi Liman Kenti Panelleri” düzenlenen resmi törenle başladı. Kemeraltı’nın kültürel mirasının korunması ve dünya çapında tanıtılması, bölgesine özgü tarih, ticaret, kültür ve turizm konularını masaya yatırmak üzere düzenlenen panellerin açılış programına; İzmir Vali Yardımcısı İsmail Çorumluoğlu, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi (SBBF) Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Smyrna Antik Kenti ve Kazı Heyeti Başkanı SBBF Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akın Ersoy, İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanı Abdülaziz Ediz, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler ve muhtarlar katıldı. Kemeraltı İçin Birlik Zamanı Panellerin Kemeraltı için bir dönüm noktası olduğunu belirten İzmir Vali Yardımcısı İsmail Çorumluoğlu, önümüzdeki süreçte Kemeraltı ve UNESCO ile ilgili yeni çalışmalara başlayacaklarını kaydetti. Vali Yardımcısı Çorumluoğlu, “Kemeraltı’nda şu süreçte bir şey yapmazsak geç kalmış oluruz. Bu tercihin yapıldığı bir dönemdeyiz. Bu açıdan İzmir Valiliğimiz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin elinden geleni sivil toplum kuruluşları ile birlikte yapmaları gerekiyor. Sadece üniversitelerimizin değil ticaret, esnaf odaları ve benzeri kuruluşların da Kemeraltı için elinden geleni yapmaları gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Kemeraltı ve UNESCO ile ilgili bazı çalışmaların olacağını da sizlerle sevinerek paylaşmak istiyorum. Yerel idarelerin Kemeraltı’na ilgi duyması ve önem vermesi bizim çalışmalarımızı başarıya götürecektir. Kendilerine tespitlerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Kemeraltı'nın Korunması İçin Stratejik Adımlarda İKÇÜ de Var Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu da İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak Kemeraltı’nın tarihi dokusunu geleceğe taşıma çabasını sürdüreceklerini vurguladı. İzmir için Smyrna Antik Kenti’nin kazandırılması yönünde çalışmalarını sürdüren İKÇÜ’nün bu süreçte de önemli bir rol üstleneceğini vurgulayan Prof. Dr. Bulduklu, “Bir kent için en önemli özellik denize kıyısı olmasıdır. Bu bakımdan akla ilk olarak ticaret gelse de yanına tarihi eklediğinizde kentin ciddi bir sermayesinin olduğunu görüyorsunuz. Bunu kültürel köklerinden ayırmadığınızda gelecek nesiller adına da ciddi bir sorumluluk üstlenmiş oluyorsunuz. Üniversite olarak Smyrna Antik Kenti’ni İzmir için ciddi bir biçimde kazandırma çabası gösteriyoruz. Önümüzdeki süreçte de yapmamız gereken ne varsa yapmaya hazırız” diye konuştu. Kültürel Mirasın Korunması İçin Ciddi Çalışmalar Yapıyoruz Etkinliğin paydaşları arasında yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, şunları söyledi: “Üniversitemiz ve fakültemiz adına böylesi anlamlı bir etkinliğin paydaşları arasında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Fakültemiz kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması üzerine çok ciddi çalışmalar yapıyor. Çok faydalı bir etkinlik olacağına eminiz, birbirinden kıymetli konuşmacılarımız çok önemli konularla bizlerle olacak” Birlikte Bambaşka Bir İzmir Yaratacağız Kemeraltı’nın İzmir’in kalbinde yer alan ve tarih boyunca birçok kültürün izlerini taşıyan önemli bir merkez olduğuna vurgu yapan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, belediye olarak tüm çalışmaların destekçisi olduklarını belirtti. Başkan Mutlu, “Biz bu çalışmaların bir parçası olmaktan çok mutluyuz. Önümüzdeki süreçte Konak’ın tüm tarihi envanterine sahip çıkmak, ayağa kaldırmak ve hayata dâhil etmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Özellikle Kemeraltı’nın korunmasını sadece geçmişe sahip çıkmak değil geleceği şekillendirmek olarak da görüyoruz. Hem tarihi dokuyu yaşatmayı hem de bu değerleri tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. Korumaya dönük farklı çalışmalar içerisine girdik. Kemeraltı’ndaki tarihi yapıların yangın riskine karşı Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile yeni bir protokol imzalıyoruz ve her bir yapıyı tek tek tesisat açısından kontrol ederek dirençli hale getirmek istiyoruz. Mutluluk Kahvesi ve Oyun Evi gibi açtığımız mekanlarla Kemeraltı’nı görünür kılmak ve canlandırmak amacımız var. Ayağa kalkmış tarihi yapılarının içerisinde kendimizi yaşarken bulacağımız bir Konak hayaliyle yola çıktık. Bizler her zaman yanınızdayız, birlikte bambaşka bir İzmir ve Konak yaratacağımıza inanıyoruz” dedi. Paydaşlarımızla İş Birliğine Hazırız Etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür eden İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer de, “İzmir tarihi bir kent; Bergama ve Efes’ten sonra İzmir Tarihi Liman Kenti’nin adaylığını hep birlikte pozitif sonuçlandırmak için tüm paydaşlarımızla iş birliği yapmaya hazırız. Panelimizin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Çok Katmanlı Kültürel Miras İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanı Abdülaziz Ediz ise, “İzmir, Akdeniz havzasındaki etkili konumu ile doğu ve batı arasında bir köprü görevi üstlenmektedir. Geçmişten günümüze korunarak ulaşmış arkeolojik, mimari, tarihi ve doğal değerleri bir arada barındıran bu çok katmanlı kültürel miras alanının korunması ve yönetilmesi için çeşitli çalışmalar devam etmektedir. UNESCO dünya Mirası geçici listesine dâhil olduğumuz 2020 yılından bu yana iş birliği içerisinde olduğumuz tüm kurumlara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından, İzmir İktisat Kongre Merkezinde iki gün boyunca devam edecek; İzmir’in tarih, kültür ve ticaret merkezi olan Kemeraltı bölgesine dair önemli verilerin paylaşılacağı, İzmir Tarihi Liman Kenti Panellerinin alanında önemli birçok bilim insanının yer aldığı oturumlarına geçildi. -
18.10.2024
Genç Denizcilere İMEAK’tan Teknoloji Desteği
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odasının desteğiyle yapımı tamamlanan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarı düzenlenen resmi törenle öğrencilerin kullanımına açıldı. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli’nin ev sahipliği ile düzenlenen açılışa, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Adnan Naiboğlu, Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Meclis Başkanı Argun Gündüç, Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, yönetim kurulu üyeleri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Denizcilik Alanındaki Her Adım, Geleceği de Şekillendirecek Kurumlar arası iş birliğinin güzel bir örneğine ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Türk deniz ticaret sektörünün yapı taşı olan İMEAK’ın Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinin kuruluşundan bu yana birincil paydaşı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Saffet Köse, “Bölgesinin gemi inşaatı alanında eğitim veren ilk ve tek fakülteye sahibiz. 8 bin 500 yıllık bir liman kenti olan İzmir başta olmak üzere bölge ve ülkemizin denizcilik sektörünün stratejik hedeflerine en üst düzeyde katkı veren bir fakülte olmak için yoğun çaba harcıyoruz. Bu hedefe sadece bizim çabamızla erişilemeyeceği aşikâr. İMEAK Deniz Ticaret Odamız da bu anlamda bizim birincil paydaşımız ve onların yaptıkları ve yapacakları katkılar hedefe ulaşmamızda çok önemli ve değerli. Paydaşlarımızla birlikte vizyonumuza erişebileceğimizin bilincindeyiz. Bugün de onların katkılarıyla öğrencilerimizin kullanımına sunulan iki laboratuvarımızın açılışını birlikte yapacağız. Gemi inşaatı ve denizcilik alanında atacağımız her adım, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir niteliğe sahiptir ve bizler gelecek nesiller adına da bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz” dedi. İMEAK Birincil Paydaşımız Türkiye’nin denizler üzerindeki egemenliği ve diplomasideki gücünü artırmayı ifade eden ‘Mavi Vatan’ stratejisine dikkat çeken Prof. Dr. Köse, kurumlararası teknoloji paydaşlı iş birliklerinin oldukça önemli hale geldiğini belirtti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Denizcilik, tarih boyunca hem ticaretin hem de keşiflerin itici gücü olmuştur. Denize erişimi bulunmayanların ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda iddia sahibi olamayacaklarını deneyimlerle gördük ve görüyoruz. Bu anlamda önde olmak için tüm kurum ve kuruluşların üzerine düşeni yapması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bilim ve teknoloji odaklı bu tür ortak çalışmaların, ülkemizin küresel denizcilik arenasında daha rekabetçi bir konuma gelmesine büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Fakültemizi her zaman destekleyen İMEAK Deniz Ticaret Odamıza kalbi şükranlarımı sunuyor, laboratuvarlarımızın hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. Sektörün Gözde Temsilcileri GİDF’den Çıkacak Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli de İMEAK DenizTicaret Odası’nın destekleriyle kurulan Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarının eğitim ve öğretim faaliyetlerine kazandıracağı katkıdan oldukça memnuniyet duyduklarını söyledi. Fakültelerin gelişim aşamasına hızla devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Hakkı Dereli, “Yazılım destekli eğitim hedefimiz ve sektör ihtiyaçları doğrultusunda, gemi hidrodinamiği alanında Siemens Star CCM+, Gemi üretimi ve donatımı alanında CADMATIC firmaları ile yazılım anlaşmaları yaptık. Ayrıca gemi yapısal tasarımı alanında NAPA firması ile yazılım anlaşması görüşmeleri devam ediyor. Dersler bünyesinde, Python ve Matlab programlama dilleri ile uygulamalar yapılmaktadır. Aktif 2 bölümümüzde öğrenci uygulamaları ve araştırma faaliyetleri için kullanılacak olan ve bugün açılışını gerçekleştireceğimiz Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile Hidromekanik Laboratuvarı Sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmemize yaptıkları katkılar için İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tamer Kıran nezdinde tüm yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz. Laboratuvarların fakültemize kazandırılmasında ve bugüne kadarki gelişimde bize her türlü desteği sağlayan başta Sayın Rektörümüz Prof. Köse Hocamıza olmak üzere önceki dekanlarımıza, öğretim üyelerimize tüm idari personelimize çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu. İKÇÜ’de Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini de Açalım Dünya ticaretinin yüzde 84’ten fazlasının deniz taşımacılığı, dış ticaret yüklerinin yüzde 90’ının deniz yolu ile yapıldığına dikkat çeken İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, denizcilik sektörünün üstlendiği stratejik önemi vurguladı. Geleceğin denizcilerine seslenen Başkan Kıran, meslek tercihlerinin ülkemizin denizcilik alanı için oldukça değerli olduğunu söyledi. Başkan Kıran, “ Deniz yolu taşımacılığı olmasa dünyanın yarısı soğuktan, yarısı açlıktan kırılır şeklinde bir tabir vardır. Bu anlamda bu mesleği tercih ederek çok doğru, önü çok açık olan bir sektöre giriş yaptınız. Bu zamana kadar İKÇÜ GİDF’ye elimizden geleni yaptık. Değerli Rektörümüze diyorum ki; gelin hep birlikte, el birliği ile İKÇÜ’de Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini de açalım. Bu sektörün geleceği çok fazla. Denize çalışanlar okulu bitirir bitirmez işiniz hazır ve hangi tür gemide çalışacağınızı siz seçiyorsunuz. Fiziki şartları zor bir meslek ama geliri yüksek bir meslektir” dedi. Bu Ülke Sizden Çok Şey Bekliyor Nitelikli insan kaynağına duyulan ihtiyacın farkında olarak İMEAK olarak her zaman gençleri destekleyen projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, tasarruf etmekten imtina ettikleri tek alanın denizcilik eğitimi olduğunu kaydetti. Konuşmasında sektörün genç beyinlere duyduğu ihtiyacı vurgulayan Kıran, “ Mavi vatan kavramı ile ülkemiz denizlerdeki hâkimiyeti kurmak için çalışıyor. Bunun için deniz araçlarının yapımı, çizimi, kontrolü, kullanımı vs yapacak denizcilere ihtiyaç var. Bu da sizin mesleğinizden geçiyor. Özellikle askeri gemilerin yapımında sizin gibi gençlere çok ihtiyaç var. Günümüzde oldukça ileri teknolojilerle bambaşka bir boyuta ulaştı. TCG Anadolu örneğin 9000 km kablo var içinde. Türk deniz ticaret filosu 52,7 milyon detveyt ton oldu. Yunanistan’ın 450 milyon detveyt ton. Daha gideceğimiz çok yol var. Burası devlet üniversitesi ve burada okumak isteyen çok kişi var. Burada iyi bir eğitim alıp sonra gidip influencer olmayın. Mesleğinizi en iyi şekilde öğrenin. Tecrübenizi arttırın, sektöre girin, kendinizi geliştirin. Ülkemizin geleceğine sahip çıkın Bu ülke sizden çok şey bekliyor” dedi. Konuşmaların ardından Hooke Yasası Deney Seti, Gerinim Ölçme Deney Seti, Yorulma Mukavemet Deney Seti, Malzeme Deney Seti, Trinoküler Mikroskop, 3D Yazıcı’lı İMEAK Deniz Ticaret Odası Deniz Yapıları Mukavemet Laboratuvarı ile 6 adet Yüksek Hesaplamalı İş İstasyonu 6 Monitör 1 UPS’li İMEAK Deniz Ticaret Odası Hidromekanik Laboratuvarının açılışı yapıldı. Ardından denizcilik alanındaki gelişmelerin sergilendiği Prof. Dr. Oğuz Dilmaç tarafından açılan "Denize Dair" adlı resim sergisi gezildi. -
16.10.2024
Türk Tarihinin Kilometre Taşı “Togu Balık” Çalıştayı Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)Başkanlığı iş birliğinde; Moğolistan’ın Tuul Vadisi’nde yürütülen kazı çalışmalarında keşfi yapılan “Togu Balık” kenti alanı ile Moğolistan’daki Tarihi Şehir Kalıntılarının ele alındığı uluslararası çalıştay başladı. İKÇÜ’lü ve Moğol araştırmacıların çalışmalarıyla keşfedilen, Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında adı geçen, fakat bugüne kadar yeri tespit edilemeyen Togu Balık şehri başta olmak üzere; Van, Aladağ’daki Anadolu’da ilk Moğol şehir kalıntılarının bilim insanları tarafından tartışılacağı çalıştayın açılışı üst düzey protokolün katılımıyla yapıldı. “Moğolistan’daki Tarihi Şehir Kalıntıları ve Togu Balık” Çalıştayının açılış programını, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Türk Kazı Heyeti Başkanı olan Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ahmet Taşağıl, Yargıtay Üyesi Alp Arslan, Moğol ve Türk Tarihçi, Arkeolog, Türkolog akademisyenler ile çok sayıda öğrenci takip etti. Türk Dünyası ve Kazı Çalışmaları Denince Akla İKÇÜ Geliyor Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, yeni tarihi keşiflerin sergilendiği araştırmaların emeğin dışında insanüstü bir çaba gerektirdiğini kaydettiği konuşmasında, iki ülkenin bilim insanlarının ve akademilerinin tarihe önemli bir imza attığını söyledi. Bakan Yardımcısı Dr. Çam, “Buralara kolay gelinmedi. Zaman alan, yatırım gerektiren, heyecan gerektiren, aşk gerektiren bir çalışma. Her biri ayrı zenginliğe sahip 210 üniversitemiz var. Ama Moğolistan denince, Türk Dünyası ve kazı çalışmaları denince benim aklıma İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi gelmekte. Bu kolay olmuyor, yıllarca sahalara gidip gelerek, sabırla gönülden bir çaba gerektiriyor. Buna biz şahit olduk. İki ülkenin bilimler akademileri yıllar süren bir gayret içine girdi. Türk dünyasının geçmişi ve insanlığın geçmişi ile ilgili çalışmaların altyapısı adım adım kuruluyor” dedi. Ortak Lehçeye Doğru Giden Çok Farklı Bir Noktayız Türkiye’nin Türk Dünyası ile karşılıklı iş birlikleriyle geldiği noktanın önemli bir diplomatik başarı olduğunu aktaran Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, ortak alfabe, ortak lehçeye doğru giden çok farklı bir noktaya ulaşıldığını vurguladı. Bakan Yardımcısı Dr. Çam, “Karşılıklı iş birliklerimiz ile bizim de yitirmek üzere olduğumuz kültürel değerlerin yeniden kazandırılması konusunda Türk Dünyasının da bizlere çok büyük hizmetleri oldu. TİKA’nın destekleriyle Orhun Yazıtlarının olduğu bölgedeki kazılar, o bölgeye giden yollarının yapılması, müzenin inşa edilmesinin ardından ikinci aşama Bilge Tonyukuk müzesi oldu. Suni tartışmalardan uzak, nice çalışmalarımız kendi mütevazılığı içinde başarıyla yol almaktadır. Artık ortak alfabe, ortak lehçeye doğru giden çok farklı bir noktayız. Arkeolojik çalışmalar tarihi eserlerin yeniden yazılmasının çok ötesinde, diplomatik, siyasi ve kültürel açıdan önemli hatta coğrafyalarda barışın sağlanmasında da çok etkili. Sadece geçmişten günümüze uzanan değil, köklerimize inerek kültürel çarpışmaların yaşandığı küresel diplomaside; Türk Dünyasının da kendini koruması, geliştirmesi, mücadelede bende varım demesinin başka bir çeşididir. İKÇÜ, TÜBA ve TİKA’ya Bakanlık olarak destek vermeye devam edeceğiz. Burada özellikle İKÇÜ’yü, Sayın Rektörümüzü, tüm kadrosunu, bölgedeki özel çalışmaları için özellikle Şaban Hocamızı, Bilimler Akademimizi, Muzaffer Hocamızı, zorlu şartlarda başarılı çalışmalara imza atan TİKA’yı, değerli Başkanımızı emekleri için kutluyorum. Sayın Bakanımızın selamlarını iletiyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyorum” ifadelerini kullandı. İki Ülke Dostluğuna Önemli Katkılarda Bulunuyoruz İki ülkenin ortak kültürel bağına ışık tutmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, TÜBA’nın en büyük destekçileri olduğunu vurguladı. İslamiyet öncesi Türk medeniyetini açığa çıkarmak yönündeki çabalarının bilim tarihine önemli imza attığına işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Türk tarihinin en eski yazıtlarının bulunduğu Orhun bölgesinde yaptığımız çalışmalarla dünya mirasına da önemli eserleri kazandırdık. Türk-Moğol ilişkilerinin derinliğine ışık tutmaya çalıştık. Bilim diplomasisine ve ülke dostluğuna yönelik çalışmalarımıza da özel önem veriyoruz. Zira bu konuda Moğol paydaşlarımız da en az bizim kadar istekli ve dostluğun temeline uygun gelişmesi için güçlü bir motivasyona sahipler. Onların ifadesi ile biz onların üçüncü komşusuyuz. Sayın mevkidaşım Prof. Dr. Bayanjargal’in ziyaretleri kapsamında yeni ortak lisansüstü eğitim protokolü ve diğer Moğolistan’daki akademik kurumlarla kurduğumuz güçlü ilişkiler, ortak diploma programları iki ülke ilişkilerinin geleceğine yönelik önemli bir misyonu daha yerine getirmektedir. Çalıştayın sonuçlarının iki ülke dostluğuna ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum. Bu çalışmalarda paydaşımız olan Moğolistan Devlet Üniversitesine, TİKA’ya, Türkiye Bilimler Akademisine, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. Tarihi Bağımızı Araştırmalarla da Kanıtladık Moğolistan’da Türkoloji bölümü olan tek üniversite olduklarını kaydeden Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag, kendileriyle yakın çalışan ve birlikte adım atan İKÇÜ’ye teşekkür etti. Çalıştayın ilerleyen süreçte yapılacak araştırmalara yön göstermesi temennisini paylaşan Prof.Dr. Ochirkhuyag, “Avrasya’nın iki yakasında yer alan iki kardeş ülke Moğolistan ve Türkiye, aralarındaki tarihi ve kültür bağını yürütülen çalışmalarda da kanıtlamaktadır. İki kardeş ülke Yükseköğretim çalışmalarında yakın iş birliği içindeler. İKÇÜ ile 2019 yılında imzalayarak başladığımız ilk protokolden bu yana geçen 5 yılda önemli çalışmalar yaptık. Ortak birçok programımız, beş çalıştayımız var. İki ülke arasında öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliği artarak devam ediyor. Van Aladağ keşfinde de birlikte çalışıyoruz. Yeni bir protokol ile de bu başarılı sürece devam edeceğiz. Bu sürece katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ortak Alfabe İle Türkiye Yüzyılı Önemli Bir Mesafe Alacak Moğolistan’ın Türkiye’ye gösterdiği yakın ilgi ve sevgiden aldıkları sinerji ile akademi olarak özveriyle çalıştıklarını vurgulayan TÜBA Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, İKÇÜ ve Moğolistan Akademisi ile ortaklaşa yürütülen çalışmalara katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Başkan Şeker, “Moğol tarafındaki sevginin bize yansıması çok önemli. Moğolistan Bilimsel Akademisi üzerinden dostlarımızla birlikte ortak hareket etmek, Atayurtlarımızı desteklemek, ortak kültür paydalarımızı keşfetmek ve gençlere bu bağı hatırlatmak bizlerin üstlendiği ulvi bir görevdir. Türk tarihine ışık tutan tüm arkeolojik kazılara Kültür ve Turizm Bakanlığımızın verdikleri desteğin de altını çizmek gerekir. Günümüzde hala kullanılan, iki ülke arasında 2 bine yakın ortak kelime birliği var. Türk Dil Kurumumuzun da bu sürece yaptığı önemli katkıları var. Ayrıca Türk Devletleriyle ortak alfabeye geçilmesi yönünde atılan adımların ilişkilerimize değerli katkılar sunacağını, ortak alfabe ile Türkiye Yüzyılının önemli bir mesafe alacağını belirtmek isterim. Özellikle tarihi bağlarımızın olduğu kardeş ülkelerle ilişkilerimizin güçlenmesi, Türkiye’nin dünyadaki gücüne destek olması açısından önemli bir kuvvet olacaktır” şeklinde konuştu. Madalyonun Diğer Yüzüne Işık Tuttuk Çalıştay düzenleme kurulu adına konuşan Türk Kazı Heyeti Başkanı Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ersel Çağlıtütüncügil, bölgede yürütülen araştırmalarla ilgili bilgi verdi. İslam öncesi dönem ve İslam sonrası dönemin tarihsel kalıntılardaki yansımalarını anlatan Prof.Dr. Çağlitütüncügil, Türklerin sadece at üstünde göçebe şekilde yaşamadıklarına dair önemli keşiflerde bulunduklarını söyledi. Prof. Dr. Çağlitütüncügil, “Biz Türk ve Moğol araştırmacılar olarak bölgede yaptığımız kazılarda aslında madalyonun diğer yüzüne ışık tuttuk. Türkler sadece at üstünde göçer hayat sürmediler. Yakın zamanda keşfini yaptığımız “Togu Balık” kentinde nasıl bir şehir hayatını inşa ettiklerini görüyoruz. İslamiyet sonrasında şehirler mahallelere bölünmüş, Müslümanlar ile diğer din mensupları arası duvarlarla ayrılmış. İslamiyet öncesinde de buna benzer kamu yapılarını, mahalleleri, sarayları, konutları görüyoruz. Asıl mesele araştırmaların neticelerinin arkeolojik yapılara inme meselesiydi. Bölgedeki Çarlık Rusyası döneminde bütüncül çalışmalar yapılmamıştı. O yüzden şehircilik tarihine ilişkin tüm çalışmalarımızda çok sabırlı davranmamız gerekiyordu. Zamanın ekonomik ve sosyal etkileri ile birlikte kervan yollarının da önemini yitirmesiyle inşa edilen şehirler zamanla kaderlerine terk edilmiş, adları ve de yerleri unutulmuştu. Togu Balık da bunlardan bir tanesiydi. İşte bu muazzam bilgilere ulaşmamızı sağlayan, her daim destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, değerli Bakan Yardımcımız Dr. Serdar Çam’a TÜBA başkanımız Prof.Dr. Muzaffer Şeker’e TİKA’ya, rektör hocamız Prof. Dr. Saffet Köse’ye, değerli yardımcılarına, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal’a, Moğolistan araştırmalarının öncüsü, ordaki nüfuzundan her aşamada faydalandığımız Dekanımız Prof. Dr. Şaban Doğan Hocamıza, yol arkadaşımız olan tüm Moğol araştırmacı akademisyenlerimize, değerli tarihçilerimize ve genç araştırmacılarımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Ülkemizin Yüz Akı Olacaktır Protokole hediye takdiminin ardından Türk tarihinin Türk boyları sisteminin anlaşılması ile bütüncül bir yaklaşım ile anlaşılacağını ifade eden Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ahmet Taşağıl’ın “Türk Tarihinde Togu Balık” başlıklı açılış konferansına geçildi. “Togu Balık’ın keşfinin yerleşim tarihi açısından bir kilometre taşı olduğunu aktaran Prof.Dr. Taşağıl, keşfin Türk tarihine yeni bir soluk ve bakış açısı kazandırdığını belirtti. Prof.Dr. Taşağıl, “Kaynaklarda adları geçiyor ama bunları arkeolojik olarak doğrulamak apayrı bir başarıdır. Türk tarihi açısından yeni buluşlar bizleri heyecanlandırıyor. Bu araştırmanın öncülüğünü, bayraktarlığını hak ederek İKÇÜ yapacaktır. Bunu takdir ediyorum, ülkemizin yüz akı olacaktır. Biz de elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Bu başarıda emeği olan tüm arkadaşlarımıza, Moğol meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Devletimizin tüm kurumlarına minnettarlığımızı ifade ediyorum” dedi. Açılış programı, Moğolistan’da gerçekleştirilen keşif çalışmalarında yer alan Prof. Dr. Şaban Doğan, Prof. Dr. Anıl Yılmaz, Doç. Dr. Serdar Vardar, Doç. Dr. Enkhtur Altangerel, Dr. Öğr. Üyesi Munkhtulga Rinchinkhorol, Dr. Batbold Gonchig’e teşekkür belgesi ve hediye takdimi ile devam etti. Bizlere O Işığı Yaktıran Sayın Çam Oldu Ödülün ardından bir teşekkür konuşması yapan Prof. Dr. Şaban Doğan, duygularla ifade edemedikleri bir keşfe imza atmaktan duydukları mutluluğu paylaştı. Togu Balık’ın gün yüzüne çıkmasında dönemin TİKA Başkanı olan Dr. Serdar Çam ile Moğolistan’da tanışmalarının kendisi için motivasyon kaynağı olduğunu anlatan Prof. Dr. Doğan, “Bize inanan güvenen değerli bakanımıza, TÜBA başkanımıza çok şeyler borçluyuz. Bizlere her aşamada destek oldular. Hem Moğolistan’da hem Türkiye’ de işlerimizi inanılmaz kolaylaştırdılar. Bize yerleşim yeri çalıştıran Ali İhsan Hocam ve Ahmet Taşer Hocamın desteği ve teşviki de bizim çok önemliydi. Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Çam TİKA Başkanı iken Moğolistan ziyareti esnasında çabalarımızı görünce ‘İsterseniz size bir otobüs, dershane verelim. Türk kültürünü Moğolistan’ın dağlarında anlatın’ demişti. Hareket noktamızı oluşturan bizlere o ışığı yaktıran Sayın Çam oldu. Bu keşif Sayın Bakan Yardımcımız Dr. Çam ve TÜBA Başkanımız Prof. Dr. Şeker Hocamızın gayret ve desteğiyle gerçekleşti. Şahsım ve kurumum adına kendilerine çok teşekkür ediyorum” şeklinde duygularını ifade etti. Açılış konuşmalarının ardından çalıştay oturumlarına geçildi. -
15.10.2024
Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi'nin Üçüncüsü Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde, TÜBİTAK, İstanbul Medipol Üniversitesi, İlim Yayma Cemiyeti, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneğinin katkılarıyla bu yıl 3’üncüsü yapılan “Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi” başladı. Yüz yüze ve online oturumlarla iki gün devam edecek, Onursal Başkanlığını İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin üstlendiği kongrenin açılış programına, İKÇÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, fakülte öğretim üyeleri, konuk panelistler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program, Filistinli öğrenci Mohamed Alkatrawi’nin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Her Biriniz Yarının Liderleri Olacaksınız Açılışta katılımcılara seslenen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, farklı uzmanlık alanları ile etkileşim içinde olmanın bilimin gelişimine ve bütünlüğüne katkıda bulunacağını ifade etti. Sosyal bilimlerin küresel barışa sunduğu katkıya dikkat çeken Prof. Dr. Köse, “Buraya her biriniz dünyanın farklı coğrafyalarından değişik kültürlerinden geldiniz ve hepimizin Hazreti Âdem ile Havva’nın çocukları olduğunu canlı biçimde sergiliyorsunuz. Dünyanın farklı köşelerinden, farklı dillerle, farklı kültürel geçmişlerle buradasınız. İnsan olma bilinci ve yaratılanı hoş görme felsefesi ile barış içinde bir aradalığın mümkün olabileceğini sarih bir biçimde resmediyorsunuz. Her biriniz farklı geçmişlerden, farklı hikâyelerden gelmiş olsanız da insani değerler sizleri kilometrelerce öteden bir çatı altında buluşturabiliyor. Farklılıklarımızın oluşturduğu sinerji ile birbirimizden öğrenerek kendimizi, ülkemizi, bölgemizi ve insanlığın zenginleştiriyor, bizden sonrasına daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın yollarını arıyoruz. Birer sosyal bilimci olarak sizler gelecekte de bu çerçevenin içinde kalmak zorundasınız ve ülkemizde değerli birer misafir olarak burada önemli dostluk adımlarını bugünlerden atacaksınız. Atılacak bu adımların sonucunda her biriniz yarının liderleri olacaksınız. Ben inanıyorum ki sizin dünyanızda savaş yerine barış, sükûnet ve iyilik hâkim olacak. Barış dolu, daha kapsayıcı ve daha anlayışlı bir dünyanın temellerini sizler atacaksınız” ifadelerini kullandı. Dünya Toplumunun Birer Elçisisiniz Konuşmasında farklı dil, din, kültür, milliyet ve etnik kökenin bir arada yaşaması ve barış kavramlarının altını çizen ve Gazze, Filistin ve Lübnan’da uygulanan benzeri görülmemiş bir mezalim politikasına vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Köse, yaşananlar karşısında dünyanın kör, sağır ve dilsiz olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Köse, “Bu soykırım insan olmanın çok ötesinde bir uygulamalar bütünüdür ve zulümde sınır tanımamayı tarihe açık biçimde kaydedenlerin sizlerin dikkatine sunuyorum. Dünya eşi benzeri görülmemiş bir mezalim ile karşı karşıya ve ibretlik biçimde insanlık susmuş, hem de çocuklar ölürken susmuştur. ini inanışları nedeniyle soykırıma tabi tutulan Müslüman kadınların ve masum çocukların sesine kulaklarını tıkayan sözde gelişmiş devletler, sizin gösterdiğiniz tutumu ortaya koyamadılar, koyamıyorlar. Susmaları da bu yüzden. Onlar bir arada olamıyorlar ve bugün bizi birleştiren ve insanlığın en iyiyi bulması için buluştuğumuz ortak paydadan uzaklaşmış haldeler. Sizi bugün birlikteliğe yönelten öğrenme ve öğretmeye olan tutkunuz ve dünyayı tüm canlılar için yaşanılabilir bir yer yapma arzunuz onların çoktan unuttuğu değerler haline gelmiş durumda. Ancak bu değerleri kıymetsizleştiren Batı, birleşme yerine ayrışma, ayrı tutma ve ayrımcılık yapma ve nihayet ayrıştırma çabalarını açık biçimde ortaya koymakta, bunun için savaş çıkarmakta; Sizler, hem kendi toplumlarınızın hem de dünya toplumunun birer elçisisiniz. Burada kazandığınız tecrübeler, gelecekte hem bireysel başarılarınıza hem de toplumsal gelişmelere katkı sağlayacak. Bu bağlamda, bu etkinliği düzenleyenlere, katılım gösteren tüm öğrencilere ve değerli destekçilere gönülden teşekkür ediyorum. Sizlerin desteği ve katkıları sayesinde bu buluşma, bir bilgi, dostluk ve dayanışma platformuna dönüşüyor. Sözlerime son verirken Gazze’de ve Lübnan’da yaşanan savaşın bir önce bitmesini temenni ediyor, hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize rahmet diliyorum. Tüm dünyayı bu insanlık dışı duruma karşı çıkmaya çağırıyorum. Kongrenin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum. Katılımlarınız için teşekkür ederim” dedi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Kayacan da İKÇÜ ev sahipliğinde yapılan sosyal bilimler buluşmasına katkıda bulunan herkese teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Kayacan, “Bugün, bu müstesna etkinlikte, farklı alanlardan ve sektörlerden bir araya gelmiş bulunuyoruz. Yaratıcılığı, iş birliğini kutlamak ve ortak düşünce ve çalışma platformları açmak için burada olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Bu kongre sadece bir buluşma değil; bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı, yapıcı diyalogların zenginleştirildiği bir platformdur. İki gün devam edecek kongre boyunca, en güncel gelişmeleri ve girişimleri aydınlatacak çeşitli programlar bizleri bekliyor olacak. Paylaşılan bilgiler ve tartışmaların, bilim dünyasına önemli katkılar sunmasını, ortak hedeflerimize ulaşma yolunda iş birliğini genişletmek için bir fırsat olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Moderatörlüğünü İKÇÜ’den Prof. Dr. Zehra Nuray Nişancı’nın üstlendiği, Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. Muhsin Halis ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden Doç. Dr. Gökmen Arslan’ın panelist olarak yer aldığı “Sosyal Bilimlerde Uluslararası Perspektifler: Küresel Sorunlar ve Filistin “International Perspectives in Social Sciences: Global Issues and Palestine" başlıklı açılış paneline geçildi. -
15.10.2024
Gelecek İhracatta
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAGEM) ile Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında düzenlenen kariyer buluşması Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda yapıldı. “Gelecek İhracatta” başlığıyla düzenlenen seminere Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz konuşmacı olarak katıldı.Semineri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İİBF Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, İKÇÜ KAGEM Müdürü Doç. Dr. Mustafa Yalçın, İKÇÜ Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, öğretim üyeleri ve öğrenciler takip etti. Küresel Rekabette Farklı Yaklaşımlara İhtiyaç Var Seminerin başında fakülte ve kariyer merkezi ortaklığında yapılan bu gibi etkinliklerin gençlerin vizyonuna değerli katkılarda bulunduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, öğrencilerin bu gibi ders dışı etkinlikleri takip etmelerinin önemine değindi. Prof. Dr. Bulduklu: "Öğrencilerin kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, geleceklerine dair hedefler koyabilmeleri, mezuniyet sonrası iş olanakları, iş yaşamında karşılaşabilecekleri durumlar hakkında bilgi edinebilmeleri, daha nitelikli olarak iş hayatına atılabilmeleri açılarından bu etkinliklere katılımı oldukça değerli buluyorum. Küreselleşmenin bir zorunluluğu olarak ekonomilerin birbiri ile bağlantısının giderek arttığına şahit oluyoruz. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı gelişimi dünyada ekonomi ve ticareti daha dinamik hale getirmiştir ve dijitalleşme, küresel rekabette farklı yaklaşımların öne çıkması ihtiyacını yaratmıştır. İşte bu noktada özellikle iletişim araçlarının etkin kullanımı üzerine vurgu yapılması gerekliliği dikkati çekmektedir. Özellikle medya gücünün itici bir etki için kullanılmasına ihtiyaç olduğunun altını çizmek isterim” dedi. Bilim Dünyası İle Reel Sektörün Bağlantısını Siz Kuracaksınız Değişim ve dönüşüme ayak uyduramayanların ekonomik açıdan bir güç olarak kalabilmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, yeni ve güncel teknolojilerin aynı zamanda yaratıcılığın ve yenilikçiliğin en büyük aracısı haline geldiğini aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Üniversitemizde öğrencilerimize yönelik yaptığımız, buna benzer etkinliklerin ve pek çok çabanın altında gençlerimizde bu bilincin oluşturulması ve farkındalık yaratılması yatmaktadır. Lider ülke olmak için gençlerimizin girişimci olmasına, risk almaktan korkmamasına, yenilikçi bir bakış açısı ile olaylara bakmasına ve en önemlisi eleştirel düşünebilmesine ihtiyacımız var. İşte bu alanlarda en iyi biçimde yetişmek için de alanın uzmanlarının deneyimleri çok kıymetli. Bugün İzmir’in önemli değerlerinden birinin deneyimlerini hep birlikte dinleyecek ve onun ufuk açıcı bilgileri ile vizyon kazanma çabası içinde olacaksınız. İnanıyorum ki bu sayede yeni perspektifler kazanacak ve bilim dünyası ile reel sektörün bağlantısını kuracaksınız. Birlikte çalışma kültürünün en güzel örneklerini veren iki birimimize, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemize, Kariyer Merkezimize ve emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Türkiye’de 120 Bin İhracatçımız Var İhracat kavramını birçok perspektifte ele alan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz ihracat rakamlarının saniyede değiştiğini bunu da saniyelik takip ettiklerini söyledi. Birlik olarak Ege Bölgesi'nde 12 farklı sektörde faaliyet gösteren 7500'ün üzerinde ihracatçı firmayı temsil ettiklerini aktaran Genel Sekreter İşbırakmaz, Türkiye’de 27 sektörde, 120 bin kayıtlı ihracatçı olduğu bilgisini vererek AB ile ticarette birçok sektörde Türkiye’nin önemli tedarikçi konumunda olduğunu belirtti. Seminerini öğrencilerle interaktif olarak devam eden İşbırakmaz, dünyadaki 30 trilyon dolarlık ihracat hacminin 4 trilyonluk payı ile birinci sırada yer alan ABD’nin 3 trilyonu aşan rakamlarıyla Çin ile savaş halinde olduğunu ifade etti. Amacımız Ürünümüzün Satılması Sektörel alan çalışmalarının ihracat rakamlarına pozitif yansıdığını fındık örneğiyle anlatan EİB Genel Sekreteri İşbırakmaz, pazar araştırması ve fuarların ihracatçılar için olmazsa olmaz aksiyonlar olduğunu vurguladı. İşbırakmaz, “Güneydoğu’daki ihracatçı birliğimiz şu anda Rusya’da bulguru tanıtıyor. Örneğin, 30 yıl kadar önce fındığı Çin’de tanıttılar. Büyük bir fiyaskoydu bu. O zamanlar fındığın Çince karşılığı yoktu, fındık bilmiyorlardı. Çin’de 1,5 milyar kişi var düşünün. Daha sonralarda popüler hale gelmeye başlayan, yatırımlar yapılan pastanelerin yayılmasıyla tanıtım uzmanlarımız Çinli pasta ustalarını Türkiye’ye davet etmeye başladılar. Sonra Çin ile fındık ihracatımız fırladı. Pazar araştırmasının pastanelere çevrilmesi doğru bir tespit oldu. Bu bize iyi bir pazar araştırması olmadan ürünümüzün satamayacağının örneğidir. Günümüzde birliklerimiz bunu oldukça profesyonel ekiplerle hassasiyetle yapmaktadır. Öte yandan uluslararası fuarlar bizler için çok önemli. COVID döneminde sekteye uğrasa da şimdi tekrar gündemlerimizde en üst sıralardalar. Ürününüzü en iyi şekilde göstermek için alanının en gözde, en iyi fuarlarında boy göstermek hem sizi hem de milli katılımı destekler. Her yıl 12-13 fuara Türkiye adına katılım sağlamaktayız. Tüm organizasyonları üstlenerek firmalarımızı yurt dışına taşımaktayız. Gayemiz ürünümüz daha fazla satılması” dedi. EİB- İKÇÜ İş birliği Gençlerimiz İçin İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek adına birlik olarak İKÇÜ ile başladıkları iş birliğinden oldukça memnuniyet duyduklarını sözlerine ekleyen EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, “İlerleyen dönemde iş birliğimizi daha üst noktalara taşıyacağımızı ümit ediyoruz. Değerli dekanımızla görüşmemizle güzel bir başlangıç oldu. Derslerde de önemli katkılar sunacağız. Pratik anlamda öğrencilerimize tüm bilgi ve deneyimimizi anlatacağız, desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. -
14.10.2024
Öğrencilerden Erasmus’a Yoğun İlgi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Dış İlişkiler Koordinatörlüğünce Erasmus Günleri (#ErasmusDays) çerçevesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısı ile öğrencilere Erasmus+ Programı tüm ayrıntılarıyla aktarıldı. Koordinatörlük tarafından Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunu dolduran öğrencilere, Erasmus+ öğrenim hareketliliği, staj hareketliliği, başvuru takvimi, anlaşmalı üniversiteler başlıklarında bilgi verildi. Programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık, Koordinatörlük sorumluları, akademik ve idari personel ile öğenciler katıldı. Öğrencilerin Erasmus Bilgilendirme Toplantısına yoğun katılımla ilgi göstermesinden memnuniyet duyduğunu paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu Erasmus’un, eğitim programlarının yapılandırılması, uluslararası bilgi ağlarının zenginleştirilmesi, bilimsel çalışmalarda uluslararası diyalojik iletişimlerin güçlendirilmesi gibi önemli fırsatlar sağladığını aktardı. Potansiyelimizi Daha da Zenginleştirme Hedefindeyiz Üniversite olarak uluslararası eğitim ve kültür alışverişinin tetiklenmesine imkân sağlayan tüm çalışmaları desteklediklerini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel konularda önemli bir aktör olmaya yönelik politikalarını destekleyen bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bilim diplomasisini, uluslararası alandaki ilişkilerimizi ve iş birliklerimizi güçlendirme yönünde adımlar atıyoruz. Öğrenci hareketliliğinin orta ve uzun vadede ekonomik, kültürel, sosyal ve diplomatik ilişkilerin gelişmesine somut katkılar sunduğu bilinmektedir. Biz de daha çok öğrenciyi programa kazandırma çabası içindeyiz. Bu anlamda her bir akademik birimde, bölümde Erasmus sorumlusu hocalarımız var. Akademik personelimizin ve öğrencilerimizin öğrenim hareketlilikleri vasıtasıyla uluslararası deneyimlerini arttırmak için potansiyelimizi daha da zenginleştirme hedefindeyiz” dedi. Erasmus Geri Dönüşleri Gurur Verici Erasmus ’un kültürel elçilik misyonunu da barındırdığına dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, bu anlamda giden öğrenciler için gelen geri dönüşlerin oldukça memnuniyet verici olduğunu aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “14-19 Ekim 2024 tarihlerinde tüm dünyada kutlanan Erasmus Günleri(#ErasmusDays) çerçevesinde, ülkemize gelenler de geldikleri ülkelerin kültürel aktarımına hizmet etmekteler. Geçenlerde İspanya'da Erasmus sorumlusu arkadaşımız aradı, çok teşekkür etti, gerçekten nitelikli, pozitif, iyi iletişim kuran bir öğrenci göndermişsiniz dedi. Bu geri dönüşleri almak gurur verici. Demek ki hem üniversitemizi hem de ülkemizi en güzel şekilde temsil ediyorsunuz. Aynı zamanda kültür elçisi olma işlevini de başarıyla yerine getirmiş oluyorsunuz. Bu anlamda bu sürece katkı veren tüm Erasmus Ofisi personeline ve uluslararası ilişkiler genel koordinatörlüğüne çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Öğrenci öğrenim staj hareketlilikleri, ESC programı tanıtımı ile öğrencilerin karşısına geçen Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay da program ülkelerindeki yararlanıcıların, dünyanın herhangi bir yerindeki yükseköğretim kurumlarında eğitim alma veya ders verme fırsatına sahip olduklarını söyledi. Tüm Katılımcılarımıza Rehberlik Etmekteyiz Erasmus Programının yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile iş birliği yapmalarını teşvik ettiğini ve sunulan hareketlilik olanağı ile katılımcıların değişik kültürleri tanıyıp, kendi kültürlerini de tanıtma fırsatı bulduklarını kaydeden Doç. Dr. Bakay, salonu dolduran öğrencilere; başvurular, izlenecek yollar, sınavlar, program öncesi ve sonrası yapılması gerekenler gibi tüm aşamalarda destek olduklarını vurguladı. Doç. Dr. Bakay, “Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğü, Dış İlişkiler Koordinatörlüğü olarak tüm katılımcılarımıza rehberlik etmekteyiz. Öğrencilerimiz, akademik başarı puanı ve dil puanı ile oluşan Erasmus puanı ile kontenjanlar dâhilinde sıralamaya girerek; yurt dışında öğrenim görme ve staj yapma fırsatına sahip olabilmektedir. Uluslararası proje yazma, okuma, yürütme yetkinliklerinin arttırılmasını sağlayan bu değişimler ile personelimiz de yabancı dillerini geliştirip, kariyer planlamalarına mesleki deneyimler katabilir. Yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile kurdukları güçlü network ağı çok önemli. Ulusal ve uluslararası düzeyde iș birliği ve deneyim paylaşımı faaliyetlerini destekleyen ofisimiz ile fakültelerimiz arasında köprü görevi üstlenen Erasmus birim koordinatörü hocalarımızın destekleri ile network ağımızı daha da genişleteceğimize inanıyoruz” dedi. Konuşmaların ardından yurt dışında eğitim alan, Sosyal Bilimler Enstitüsünden Burak Karabulut, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümünden Fatma Zehra Balcı, İşletme Bölümünden İhsan Ata Üzel, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Mehmet Ali Kömürcü, Su Ürünleri Fakültesinden Selçuk Çelik, Diş Hekimliği Fakültesinden Selçuk Göse, deneyimlerini Erasmus’tan faydalanmak isteyen öğrencilerle paylaştı. -
08.10.2024
Tıp Fakültesinde Beyaz Önlük Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı “Beyaz Önlük Giydirme” töreni Dekan Prof. Dr. Fatih Esat Topal’ın ev sahipliğinde yapıldı. Prof.Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda hekimliğe ilk adımı atan 235 tıp öğrencisinin heyecanına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. M. Yekta Öncel, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Agâh Tekindal, öğretim üyeleri, aileleri de ortak oldu. Törende, genç hekimlerin ve ailelerinin heyecanını paylaşmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, etkili iletişim tıbbın tam kalbinde yer aldığını vurguladı. 21’inci yüzyıl eğitim sistemlerinin sadece teknik becerileri değil, sosyal ve duygusal becerileri de gerektirdiğini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Elbette ki öznesi insan olan, hayati öneme sahip böylesine ulvi bir mesleği yapmak için önce adanmışlık gerekir. Mesleki becerilerinizin yanında iyi birer iletişimci de olmalısınız. Çünkü insanların en çaresiz oldukları anlarda hayatlarına dokunuyorsunuz. Vereceğiniz mesajlar çok önemli. Dünyaca ünlü cerrahımız Gazi Yaşargil ile bir röportaj yapmıştım. Başarıları ile ilgili sorumda bana, ‘Ben yurt dışına çıkarken bir risk aldım. Her ameliyatı kafamda bir gece önceden 10 defa yaparım. Riskli alanları öngörmeye çalışırım. İnsan bilinmeyenden korkar. Ne kadar çok bilinmeyenin farkında olursan o kadar başarılı olunacağını gördüm. Yaşım 97, hala okuyorum, inceliyorum, araştırıyorum, Hala insanlığa faydalı olacak neler yapabilirim diye düşünüyorum’ demişti. Bu tecrübeden yola çıkarak çok çalışmak, çok okumak ve risk almanın sizleri başarıya taşıyacağına olan inancımı ve başarılı bir hekimlik hayatı temennimi paylaşıyorum” dedi. Tescilli Tıp Eğitimi Açılışta konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esat Topal, İKÇÜ Tıp Fakültesi’nin eğitim kalitesini tescillediğini kaydederek; öğrencilerin ilk iki sınıfta Çiğli kampüste, 3’üncü sınıftan itibaren de İKÇÜ Atatürk EAH ve Sağlık Bakanlığı Tepecik EAH’ te klinik ve uygulamalı eğitimlerine devam ettiğini paylaştı. Prof. Dr. Topal, “Bu iki hastanemiz Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan, 1000 yatağın üzerindeki kapasiteleriyle hem İzmir’in hem de ülkemizin en büyük hastaneleri arasındadırlar. Referans hastane olarak geçen hastanelerimiz sadece İzmir değil, Ege Bölgesindeki hastalara en üst düzeyde ve kalitede hizmet vermektedir. Böylece öğrencilerimiz teorik ve uygulamalı klinik eğitimlerini yeterli ve nitelikli olarak almaktadırlar. Eğitim programlarımız da TEPDAD tarafından 2025 yılına kadar akredite edildi. Alınan belge ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile afiliasyon yapılarak kurulan Tıp Fakülteleri içerisinde, akreditasyon belgesi alan ilk fakülteyiz” diye konuştu. İnsanlığa Verdiğimiz Bir Söz Var Hekimlik mesleğinin doğumdan ölüme uzanan süreçte hayatın her anında olduğunu aktaran Prof. Dr. Topal, beyaz önlüğün tüm insanlığa verilmiş bir sözü simgelediğini belirtti. Dekan Prof. Dr. Topal, “İKÇÜ’nün genç doktorları, sevgili meslektaşlarımız unutmayın ki annenize, babanıza, toplumunuza ve insanlığa sözünüz var. Beyaz önlüğünüzü giydiğiniz bu an, sizin için sadece bir başlangıçtır. Bu beyaz önlük, sadece bir meslek kıyafeti değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da simgesidir. Altı yıl süresince alacağınız eğitim, sadece bilimsel birikiminizi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda insanlık, etik ve vicdan gibi temel değerlerinizi şekillendirecektir. Tıp, sadece hastalıkları tedavi etmek değil, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini artırmak, acılarını hafifletmek ve onlara umut vermek anlamına gelir. Unutmayın ki insan hayatına dokunmak, her zaman büyük bir ayrıcalıktır. Sizlerin iyi hekim-iyi insan olacağınıza inancım tamdır. Bu aşamaya kadar fedakârca çalışmış, çabalamış olan sizlerin her türlü zorluğun üstesinden geleceğine hiç şüphem yoktur. Bu beyaz lekesiz önlüklerinizin değerini ve kıymetini iyi bilin. Tıpkı Hocalarınız gibi onur ve gururla üzerinizde taşıyın” dedi. Gazze’deki Meslektaşlarımızın Özverisi Hepimize Örnek Hekimlik mesleğini zor şartlar altında yapan meslektaşlarını unutmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Topal, özellikle Gazze’de temel sağlık hizmetlerine erişimi imkânsız hale getiren İsrail'in hava ve kara operasyonlarının temel insan hakkı olan sağlık hizmetlerine erişime engel olduğunu vurguladı. Dekan Prof. Dr. Topal, “Bugün, hekimlik mesleğinin insanlığa olan katkısını konuşurken, maalesef dünya genelinde sağlık hizmetlerine erişim konusunda büyük engellerin bulunduğu bölgeleri de hatırlamamız gerekmektedir. Özellikle Gazze’de yaşananlar, bu sorunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Bölgedeki tıp öğrencileri ve sağlık çalışanları, sağlık hizmetlerinin kısıtlandığı bir ortamda eğitimlerine devam etmeye çalışmaktadırlar. Sağlık hizmetlerine erişimin bir insan hakkı olduğu gerçeğiyle, Gazze gibi kuşatma altındaki bölgelerde, insani yardım ve sağlık hizmetlerinin ulaştırılması konusundaki çalışmaların desteklenmesi, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu mesleğe adım atarken, dünya genelindeki meslektaşlarımızın karşılaştığı bu zorluklara duyarsız kalmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Gazze’de yaşayan meslektaşlarımızın içinde bulunduğu bu zorlu koşullara rağmen, sağlık hizmetlerine erişim sağlamak ve tıp eğitimi almak için gösterdikleri özveri hepimize örnek olmalıdır. Sizlerin de bu küresel sorunlara karşı duyarlı olacağınıza ve hekimlik mesleğinin getirdiği büyük sorumluluğu layıkıyla taşıyacağınıza inanıyorum” diye konuştu. Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal ile hekimlik andını okuyan genç hekim adayları, gurur ve mutluluğu bir arada yaşadıkları tören ile hekimliğe ilk adım attı. -
08.10.2024
İKÇÜ’lü Öğrencilerden Aksa Tufanına Selam
7 Ekim Aksa Tufanının yıl dönümünde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Genç Düşünce Topluluğuna mensup öğrenciler basın açıklaması yaptı. Filistin'deki zulmü bir kez daha kınayan öğrenciler, Aksa Tufanının birinci yıl dönümünde düzenledikleri basın açıklamasında, Filistin halkının yanında olduklarını yineledi. Türkiye ve Filistin bayraklarıyla Çiğli Ana Yerleşke İlahiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler adına açıklamada bulunan Merve Tekin, masum insanların, özellikle çocukların ve savunmasız sivillerin hedef alındığı saldırıları kınadıklarını söyledi. İnsanlığa Yapılmış En Büyük İhanetlerden Biri Bu soykırım ve katliamların, sadece bir bölgeyi ya da halkı yok etme çabası değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu aktaran Tekin, “Hepimizin yüreği acı, öfke ve derin bir utançla dolu. Çünkü Aksa Tufanını bahane ederek Siyonist rejim tarafından gerçekleştirilen bu insanlık dışı saldırılar, sadece Filistin halkına değil, insanlığın ortak vicdanına yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. Genç Düşünce Topluluğu olarak bu vahşet karşısında hissettiğimiz öfke ve nefreti dile getirmek bizim için bir görevdir. Siyonist rejim, yıllardır Filistin halkını baskı altında tutarak topraklarını işgal etmeye, haklarını çiğnemeye devam ediyor. Bugün Aksa Tufanını bahane ederek Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım, gözlerimizin önünde sürüp giden bir trajedinin zirvesidir. Bu katliamlar, insanlık adına utanılacak boyutlara ulaşmıştır. Hepimiz bu adaletsizlik ve zulüm karşısında sessiz kalırsak, insanlık onurumuzu kaybetmiş oluruz. Zulmün karşısında susmak, ona ortak olmak demektir ve biz bu zulmü asla kabul etmiyoruz” dedi. Zulmün Olduğu Her Yerde Direniş de Vardır Öfkelerinin sadece İsrail’e değil bu zulme sessiz kalan tüm dünya halklarına olduğunu kaydeden Tekin, zulme uğrayan başta Filistin ve Doğu Türkistan halkları olmak üzere ezilen, horlanan, katledilen tüm Müslümanların yanında olduklarını söyledi. Siyonist işgale sessiz kalmayarak her daim Filistin halkının yanında olduklarını yineleyen Tekin, “Bizler, Gazze'de yapılan bu soykırımı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Vicdanı olan herkes, bu zulmü kınamalı ve adalet için sesini yükseltmelidir. Bugün burada, Filistin halkının yanında olduğumuzu ve bu soykırımın durması için elimizden geleni yapacağımızı ilan ediyoruz. Zulmün olduğu her yerde direniş de vardır. Biz, Genç Düşünce Topluluğu olarak bu direnişin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Mescid-i Aksa ve Gazze’de yaşanan bu trajediler karşısında asla susmayacağız! Sesimizi duyurana ve bu katliamlar sona erene kadar mücadelemiz devam edecek. Çünkü biliyoruz ki adalet bir gün mutlaka kazanacak ve insanlık bu utancı üzerinden atacaktır” ifadelerini kullandı. Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam eden basın açıklaması, topluluk mensubu Öznur Deniz’in ‘Kudüs ve Gazze’ şiirini seslendirmesiyle son buldu. -
01.10.2024
Rektör Köse İKÇÜ’nün ‘En Etkili’ Bilim İnsanlarını Kabul Etti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Stanford Üniversitesince yayınlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer alan akademisyenleri kabul etti. Dünya genelinde 200 bini aşkın ismin değerlendirildiği, Elsevier B.V. desteği ile Scopus verileri kullanılarak oluşturulan listede, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Buket Okutan Baba, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan, “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde; Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Gül Yılmaz Atay, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan ile Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Merih Palandöken “Yıllık Etki” kategorisinde yer aldı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından başarı belgesi takdim edilen İKÇÜ’nün başarılı akademisyenleri, çalışmalarının başarıyla tescillenmesinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin oldukça güçlü ve donanımlı bir akademik kadroya sahip olduğunu aktaran başarılı akademisyenler, öğrencilere de akademik ve profesyonel gelişimlerini destekleyen bir eğitim imkânı sunulduğunu söyledi. Genç Nesillere İlham Kaynağı Olacak Yeni eğitim-öğretim yılına başarı haberi ile başlamanın gururunu yaşadığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse de İKÇÜ’nün uluslararası akademik ölçütlerde başarıyla anılmasını sağlayan tüm akademisyenlere özverili çalışmaları için teşekkür etti. Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizde görev yapan akademisyenlerimiz, disiplinlerindeki en güncel bilgi ve araştırmaları öğrencilere aktarırken uluslararası standartlardaki bilgi üretimini de bilimsel çalışmalarıyla desteklemektedirler. İKÇÜ’nün dünyada ve Türkiye'de daha üst sıralarda yer alması için çabalayan, her geçen yıl gelişen ve ilerleyen bir üniversite olarak öğrenci memnuniyetinde de üst sıralarda yer almamızda güç veren değerli çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu listelerde yer alan akademisyenlerimizin sayısının artacağına olan inancımı yineleyerek genç nesillere ilham kaynağı olacak başarılarınız için sizleri yürekten kutluyorum ve çalışmalarınızın başarıyla devamını diliyorum" diye konuştu. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar’ın da yer aldığı görüşmenin sonunda, Rektör Köse tarafından akademisyenlere başarı belgesi takdim edildi. -
01.10.2024
Yeni Öğrencilere ‘Hoş geldiniz’ Programı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesine yeni kaydolan öğrencilerin üniversite hayatına uyum sağlama geçiş sürecine katkı sunması için düzenlenen ‘2024-2025 Akademik Yılı Oryantasyon Programı’ yeni eğitim yılının ilk gününde başladı. Sağlık, Kültür ve Daire Başkanlığı (SKS) tarafından planlanan üç günlük programın açılış gününe Rektör Prof. Dr. Saffet Köse konuk oldu. SKS bünyesinde faaliyet gösteren öğrenci topluluklarının Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu önündeki fuaye alanında kurdukları stantları ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile SKS Daire Başkanı Öğr. Gör. Yeliz Doğru eşlik etti. Girişimcilikten, savunma sanayine, tiyatrodan, kariyere toplam 69 topluluğun yeni kayıt öğrencilere kendilerini tanıtma imkânı sağladığı organizasyonda, öğrencilerden yoğun ilgi gören Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, topluluk üyeleriyle tek tek sohbet ederek projeleri hakkında bilgi aldı. Size Her Yönden Destek Olacak Büyük Bir Ekip Var Öğrenci topluluklarının, gençlerin sosyalleşmesinde birey olarak sorumluluk alma, topluma faydalı olma gibi önemli katkıları olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, “İnsan yaşamındaki her değişiklik uyum sürecini beraberinde getirir. Yeni öğrencilerimiz de hiç şüphesiz bu uyum sürecinin içindeler. Bize düşen görev, bu süreci aşmalarında üstümüze düşen ne varsa sağlamaktır. Her yıl düzenlediğimiz oryantasyon günlerimiz de aslında bu amaca hizmet ediyor. Üniversite yaşamı, sınıfların, ders kitaplarının ötesinde bir deneyimdir. Gençlerimizin dilinden en iyi yine gençlerimiz anlar. Her yıl yeni öğrencilerimizle yenilenen topluluklarımız, öğrencilerimizin üniversiteli olmanın farkını yaşamalarını, üniversitenin akademik ve sosyal olanaklarını, kampüs yaşamını tanımalarını kolaylaştırmaktadır. Aynı ilgi alanlarını paylaştığınız kişilerle ortak faaliyetler de bulunmak veya farklı beceriler geliştirmeye yönelik adımlar atmak, uyum sürecini kolaylaştıracaktır. Pek tabi derslerinizi de ihmal etmeyerek İKÇÜ’de dört dörtlük bir üniversite hayatı geçirebilirsiniz. Unutmayın ki İKÇÜ’de size her yönden destek olacak büyük bir ekip var. Akademik ve idari personelimiz ile sizin bu yolculuğunuzda her daim yanınızdayız. Yaşamınızdaki bu yeni dönemin bundan sonraki hayatınıza ışık tutmasını diliyorum. Her birinize aramıza hoş geldiniz diyor, sağlık ve mutluluk içinde bir lisans hayatı diliyorum” dedi. Rektör Köse’nin ziyaretiyle başlayan oryantasyon günlerinde, sosyal, kültürel, sportif faaliyetleri tanıtan Sağlık Kültür Daire Başkanlığı, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Gençlik ve Spor Bakanlığı Genç Ofis, Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkililerinin yer aldığı stantlar ve düzenlenen etkinlikler ile UBYS’den, yemekhane hizmetlerine, spor tesislerine birçok faaliyet alanı hakkında bilgi verilecek. -
27.09.2024
Mehir Vakfından İKÇÜ’ye Ziyaret
Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir, Cihannüma Konya İl Temsilcisi Av. Ömer Faruk Seleş, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’yi ziyaret etti. Başlayacak yeni eğitim-öğretim döneminde başarılar dileyen Başkan Özdemir, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile her konuda yakın iş birliği içinde olduklarını ifade etti. Geçmişten bu yana vakfın önemli projelerine Rektör Köse'nin kıymetli katkılar sunduğunu söyleyen Başkan Özdemir, özellikle aile konusunda yaptıkları çalışmalarla topluma değer kattıklarının altını çizdi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse ise vakıflarla yakın iş birliği çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, nazik ziyaretleri için misafirlerine teşekkür etti. -
27.09.2024
Rektör Köse Gazileri Ağırladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite bünyesinde idari birimlerde görev yapan gazileri makamında ağırladı. Gaziler Günü ve Gaziler Haftası vesilesiyle geleneksel olarak her yıl gerçekleşen buluşmada duygularını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, özverili çalışmalarıyla İKÇÜ’ye çok değerli katkılarda bulunan gazi personele teşekkür etti. İKÇÜ’nün kahraman gazileri ise Rektör Prof. Dr. Köse’nin nazik kabulünden mutluluk duyduklarını belirterek kendilerine verdiği destekler için memnuniyetlerini ifade etti. Çok Şey Borçluyuz Çalışmalarıyla İKÇÜ’nün gelişimine güç katan gazilerin ulaşabilecek en değerli mertebeyi ulaştıklarını ve bu unvanı onurla taşıdıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Cennet vatanımızda huzurlu ve barış içerisinde yaşıyorsak bunu haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz aziz şehitlerimizle birlikte bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza borçluyuz” dedi. Dünyanın Vicdana İhtiyacı Var Canı her şeyden değerli gören İslam dininde savaşın bile adalet kavramıyla ilişkilendirildiğini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, şehitlik ve gazilik kavramlarının kutsallığı ile ilgili teolojik değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Köse, “ Barış, sevgi ve rahmet peygamberi olan Hz. Muhammed (sav) hiçbir zaman savaşa ilk başlayan olmamıştır. Meşru müdafaa, barış anlaşmalarının bozulması, elçilerin öldürülmesi, düşmanla iş birliği ve zulme uğrayan insanlara yardım etme gibi beş sebep söz konusuysa savaşa girilirdi. Peygamber efendimiz tarafından tüm ordu komutanlarına, kadınların, çocukların, yaşlıların, din adamlarının öldürülmemesi, mabetlere, doğaya, ağaca dokunulmaması emrolunmuştur. İnsanın ölüsüne işkence yapılamaz. Medeniyetimizde can taşıyan insansa din ayrımı yapılmaz, can taşıyorsa hayvan-insan ayrımı da yapılmaz. Bugün dünyanın bu vicdana ihtiyacı var. Vicdanların artık sustuğu dünyamızda İsrail’in yürüttüğü sistematik soykırımın karşısında durmak, insan olmanın bir gereğidir” dedi. -
21.09.2024
Oryantalist Düşünce Bağlamında Batı Politikaları Tartışılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından düzenlenen “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’nin açılış konferansı ile başladı. Ekonomi, eğitim, sosyoloji, ilahiyat ve siyaset bilimi alanlarında disiplinler arası oturumların yapılacağı çalıştay için Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden bilim insanları İKÇÜ’de bir araya geldi. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde düzenlenen açılış programını, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, YÖKAK Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Vatan Karakaya, İl Müftüsü Sinan Kazancı, İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Çalıştay Çıkarımları Çok Önemli İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, bugün coğrafyamızda cereyan eden tüm olayların arkasında görülmeyen, derinlemesine çalışmaları, beş farklı oturumda ele alması açısından çalıştaydan çıkacak sonuçların oldukça önemli olacağına işaret etti. Vali Elban, “Gerçek anlamda İslam dünyasında bugün cereyan eden ekonomik, idari konular ile gıdadan beslenmeye tüm hususlar, yaşanılan birçok sorun, farklı oturumlarla bilimsel olarak ortaya konulacak. Bunların hepsinin arkasında çok farklı faktörler var ve bizlere yönelik tespitler derinlemesine çalışmalarla burada ortaya konulacaktır. Çalıştaydan ortaya çıkacak sonuçlar kişi ve kurumların istifadesine sunulacak. Çok boyutlu olarak konunun değerlendirilecek olması ve akademik olarak getirilecek önerilerin yol gösterici olmasını diliyorum. Çalıştayı düzenleyen İKÇÜ’ye, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğine, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, işin doğrusunu kavrayıp şuurlanmamıza vesile olmasını temenni ediyorum” dedi. Oryantalizm Yapılandırılmış Sömürü Yöntemidir Çalıştayın açılış konferansında, ‘Oryantalizm’ kavramı üzerinden tespitler yapan Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci, oryantalizmin aslında bir sömürme stratejisi olduğunu söyledi. Yelkenci, “Oryantalizm, Batının Doğuyu anlama, anlamlandırma çabası değil, asında onların istediklerini bizim görmemizi sağlayacak yapılandırılmış bir yöntemdir. Bu yöntem, Doğu kendini nasıl görmeli ki biz bu sömürüyü en sorunsuz şekilde yürütelimdir. Edward Said’e göre, bu düşünme biçimi üzerinden kodlanan Doğuyu önce kendi bilim insanına anlatır, daha sonra o Batılı akademisyen bize anlatır. İki yüzyıldır bunu bu şekilde yürütmektedirler” şeklinde konuştu. Kurtulmak Nesiller Alır Batının oluşturduğu imge üzerinden uygulanan yaklaşımda, uyanık olunması gereken ilk eşiğin kavramsızlaştırma ve ardından kendi kavramlarını öne sürdükleri süreç olduğunu kaydeden Yelkenci, bu şekilde istedikleri kavramların içlerini doldurarak istedikleri şekilde empoze ettiklerini aktardı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, “Doğulu toplumlara önce kendi değerlerini boşalttırır, buna karşı duyarsızlaştırır ve kanıksatırlar. Daha sonra Nurettin Topçu’nun ifadesiyle uyum ve sıradanlaştırmayı kullanırlar. Sonra sıradanlaştırma eylemsizleştirme ile toplumlar kavramlarından mahrum bırakılır. İkinci aşamada kendi kavram ve değerlerini dayatırlar. Öncelikle topluma ihtiyaç hissettirir. Daha sonra cazip gösterir ve vazgeçilmez hale getirirler ve son olarak da yaşam tarzına dönüştürürler. Bu aşamaya gelindiyse artık bundan kurtulmak için nesilleri alacak bir sürece girmiş oluruz” diye konuştu. Önce Yeni Bir Kimlik İnşa Ederler Batının, Doğuyu sömürgesi haline getirmesinin koşulunun toplumu yeniden inşa etmesinden geçtiğini aktaran Bakan Yardımcısı Yelkenci, oluşturdukları Doğuyu tekrar yapılandırarak tüm zenginliklerini istila etmeyi amaçladıklarını söyledi. Yelkenci, “ Asya, Avrupa’ya uzaktır. İslam dünyası ise hasımlarıdır. Ama aslolan Doğunun zenginliklerini kullanmaksa, sömürgecilikse, oryantalizm de bir stratejiyse, doğunun istilası, yeniden inşa edilmesi ve yeniden yaratılan şeyin doğuya tekrar öğretilmesi gerekir. Bunun için Batı kendi içinde yaptığı tartışmaları ve ortaya koydukları eleştirileri sanki bize ait sorunlarmış gibi empoze eder. Önce bir kimlik inşa eder. Doğuyu daha iyi çözümlemeleri, daha iyi veri sağlamaları için" ifadelerini kullandı. Medya ile Emellerine Daha Kolay Ulaşıyorlar Batının İslam’a ve Müslümanlara olan antipatik bakışının, İslam’ın doğuşu ile birlikte başladığını ve Batı dünyasının İslam’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Batının kimlik göstergelerini öteki olarak tanımladığı Müslümanlar üzerinden kurguladığını, bu yaklaşımın ise zamanla, propaganda yoluyla, bir ideoloji olarak zihinlere yerleştirildiğini belirtti. Batının, Batı dışı toplumların da kendi yolundan gitmesi gerektiği fikrini modernleşme, demokrasi, kapitalizm ve aydınlanma gibi kavramlar üzerinden benimsettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, seküler yaşam tarzı ile zihinlere özgürlük algısı empoze eden Batının tuzağına, farkında olarak ya da olmadan Müslümanların da düştüklerini dile getirdi Prof. Dr. Köse, Batının emperyalist emellerine günümüzde medya aracılığıyla daha kolay ulaşabildiğini, 11 Eylül gibi senaryoları hayata geçirerek Müslümanları “terörist” olarak gösterdiklerini ve İslamofobi’yi sistemli olarak körüklediklerini söyledi. Uyanışın Mücadelesini Vermeye Devam Edeceğiz Teknoloji ile emperyalizm ilişkisine de değinen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gelişen her teknolojinin dezavantajlılık makasını Doğunun aleyhine genişlettiğini vurgulayarak, teknolojinin ve savunma sistemlerinin geliştirilmesinin ve sosyal bilimlerin sömürü düzeninin aracı olmaktan çıkarılmasının gerekliliklerinden bahsetti. Prof. Dr. Köse, “Teknolojiyi ve savunma sistemlerini geliştirmedikçe, sosyal bilimleri sömürü düzeninin araçları olmaktan çıkarmadıkça hep birlikte yakın zamanda tecrübe ettiğimiz post modern tehditlerle yaşamak zorunda kalmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede isterlerse uçakları kaldırmadıklarını, silahları dilediklerinde kilitlediklerini ve hatta parayla sattıkları başka işlevi olan iletişim araçlarını bize karşı silah olarak kullandıklarını acı biçimde deneyimledik ve deneyimleyeceğiz. Doğu olarak temel sorunumuzun özgüven eksikliği ve oryantalist projelerin farkına varamayışımız olduğunu ifade etmek isterim. Müslüman kimliğini özüne uygun biçimde kabul etmedikçe ve inanç değerlerimize içeriden bir bakış ile yaklaşmadıkça gönüllü olarak hep kaybeden tarafta yer alacağımızın altını çizmek isterim. İşte bu ve benzeri sorunlarımızın ele alınacağı çalıştayımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Dr. Ömer Yelkenci ve Sayın Valimiz Dr. Süleyman Elban olmak üzere katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Biz bıkmayacağız, usanmayacağız ve uyanışın mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi. Doğuyu Şekillendirme Stratejisi: Oryantalizm Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, derneklerinin var olan birikimini tüm insanlığın hayrına olacak şekilde üretime dönüşmesi için çalıştığını, “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayını da İKÇÜ ile birlikte bu amaca hizmet etmek için düzenlediklerini belirtti. Batı ile İslam dünyası arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel etkileşimlerle şekillenen ilişkilerin arka planında, düşünsel çerçevesi yüzyıllar öncesine dayanan “Oryantalizm” anlayışının bulunduğunu kaydeden Tatlı, bu yaklaşımın sadece Doğu toplumlarını Batılı bir bakış açısıyla anlamak ve yorumlamak manasına gelmediğini; aynı zamanda Doğuyu şekillendirme ve kontrol altına alma stratejilerinin de bir parçası olduğunu dile getirdi. Av. Tatlı, “Günümüzde, Batının İslam dünyasına yönelik projelerini anlayabilmek için, önce “Oryantalizmi” kavramak gerekir. Tarih boyunca farklı dönemlerde, bu düşüncenin uzantısı olarak ortaya çıkan ve bazen doğrudan müdahale şeklinde, bazen de dolaylı kültürel ve ideolojik araçlarla uygulanan projelerin, günümüzde nasıl gerçekleştiğini ve İslam dünyası üzerinde ne gibi etkiler yarattığını anlamak zorundayız. Çalıştayımızın ana hedeflerinden biri de budur” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof.Dr. Köse, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’ye hediye takdiminde bulundu. Çalıştay programında, eşzamanlı olarak yapılacak oturumlara geçildi. -
17.09.2024
“Üniversiteye Pedalla’ ile Daha Yeşil Bir Kent Çağrısı
Tüm Avrupa ile eş zamanlı kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası etkinleri başladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ev sahipliğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölümünce düzenlenen “Üniversiteye Pedalla’ etkinliği, İzmir’deki Avrupa Hareketlilik Haftasının başlangıç noktası oldu. Etkinlik öncesi Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’ı makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti. Görüşmenin ardından Mavişehir İZBAN durağından İKÇÜ Şenlik alanına bisiklet süren sporcuların katıldığı törene geçildi. Avrupa Birliği Delegasyonunu temsilen Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Birinci Müsteşar Virve Vimpari, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, BŞB Genel Sekreteri Barış Karcı ile üst düzey kamu kurum temsilcilerinin yer aldığı törende konuşan Rektör Köse, sürdürülebilirlik için kurumların iş birliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Yerel Merciler, Kentin Tüm Dinamiklerince Desteklenmelidir Üniversite olarak ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, kentlilik bilincinin tüm dinamiklerce desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Köse, “Toplumun sağlık düzeyinin geliştirilmesi sadece merkezi yönetimin değil aynı zamanda kentin kimliğini belirleyen kamu kurumları, özel kurumlar, STK’lar gibi yönetişimin tüm unsurlarının katkısıyla mümkün olacaktır. Şehirler 'iyi sağlığın' geliştirilmesinde anahtar role sahiptir. Sağlıklı şehirlerin oluşturulmasında ise yerel yönetimler öne çıkmaktadır. Fiziksel aktivitenin artırılması, sadece bireysel değil, toplum tabanlı, çok sektörlü, çok alanlı ve kültürel bir yaklaşım gerektirmektedir. Fiziksel aktivite, aktif yaşam alanları için altyapı ve olanak yaratılmasında büyük güce ve role sahip olan yerel merciler, kentin tüm dinamiklerince desteklenmelidir” dedi. Şehrimize Katkı Verecek Projelere Devam İKÇÜ ile İzmir BŞB arasında oluşan sinerjinin üniversite-yerel yönetim iş birlikleri açısından örnek teşkil ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bunun sürdürülebilirlik kazanmasının önemine işaret etti. Prof. Dr. Köse, “Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ile Karşıyaka Belediye başkanlığı sürecinde yaptığımız birçok ortak proje, yakın iş birlikleri ve yakaladığımız sinerjiyi büyükşehir bazında da sürdürürüyoruz. Kuruluşundan bu yana sadece akademik başarılarıyla değil sosyal, kültürel ve kent yaşamına dokunan projeleriyle İzmir'in başarılı akademik yuvası olan İKÇÜ olarak şehrimize katkı verecek projelere ve birçok faaliyete destek vermeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Önemli sağlık sorunlarının önüne geçen, havayı kirletmeyen, gürültü yapmayan, çevreci, ekonomik ve pratik bir ulaşım aracı olan bisikleti yaşam alanımıza dâhil etmek hem bizim hem de çevresel sağlığın da iyileştirilmesine güzel bir katkı sağlayacaktır. Bu güzel sağlık organizasyonunda emeği olan tüm arkadaşlarımızı, tüm çalışanlarımızı kutluyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Akılcı Çözümler Üretmek Zorundayız Kötü şehirleşmeden kaynaklanan problemlere değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bütün bunları bütünlüklü görüp akılcı çözümler üretmek zorundayız. Halkımıza, kamu yöneticisi olmayanlara da düşen bir pay var. Bu konuda bilinçli olmak, sonra da alabildiğimiz kadar çok sorumluluk almak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Herkesin bu yılın teması olan paylaşımlı kamusal alanlar anlayışı üzerine düşünmesi gerektiğini belirten Başkan Tugay, “Çünkü bize ait alanlar denince tapusu bizde olan alanları ifade ediyoruz ama burada hata yapıyoruz. Kamusal alan olarak nereyi gösterebilirseniz her şey hepimize ait. Dolayısıyla sahip çıkma bilincinin gelişmesi lazım. Dikkatli, özenli davranmak, iyileşmesi için katkıda bulunmak, kamu yöneticilerini uyarmak, bunların hepsi mümkün olan şeyler. Yeter ki orada onu yapmamızın ne kadar önemli olduğunu fark etmiş olalım” dedi. İklim krizine ilişkin de konuşan Başkan Tugay, “İzmir, 'İklim Nötr Şehir' olma yolunda, 2030 yılında nötr şehir olma sözü vermiş bir şehir. Bu sene pek çok krizle uğraştık. Kuraklık, orman yangınları, en son ne yazık ki Körfez’de oluşan sorunlar bizim için çok hayati. Çeşitli bahaneler bulabilir, bugün için göz boyayacak şeyler söyleyebiliriz. Kendimizi savunup suçu başkalarına atabiliriz. Ama doğru olmaz” ifadelerini kullandı. Daha Temiz Hava, Daha Sessiz Sokaklar Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Virve Vimpari de pek çok alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği ile yaptıkları iş birliklerine değindi. İzmir’in Avrupa şehirleri arasındaki duyarlı yaklaşımına dikkat çeken Müsteşar Vimpari, “İzmir, 2030 yılı için İklim Nötr Şehir sözleşmesini imzalayan Avrupa kentlerinden biri. Her zaman iş birliğine yakın olan İzmir’e bu olumlu yaklaşımı için teşekkür ediyoruz. Bu yılın teması olan ortak kamusal alanların çevreye faydası çok büyüktür. Motorsuz ulaşım ve toplu ulaşım araçlarını kullanmayı teşvik ederek gürültü ve hava kirliliğini önemli ölçüde azaltabiliriz. Bu yılın “Paylaşımlı Kamusal Alanlar” teması ve “Şehri Birlikte Yaşayalım!” sloganını daha erişilebilir, yeşil ve yaşanabilir kentsel ortamları teşvik etmektedir. Daha temiz hava, daha sessiz sokaklar daha sağlıklı toplumlara ve daha keyifli kentlere katkıda bulunur. Bu haftayı, bir haftalık bir farkındalık haftası olarak görmüyor, vatandaşların davranışlarında değişime yol açacak gerçek bir girişime dönüştüğünü görmek istiyoruz” dedi. Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, 'Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı' kapsamında İzmir’in de aralarında olduğu 6 ilde Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planlarının hazırlandığını kaydetti. Yılmaz, “Uyguladığımız politikalarla Türkiye’nin ulaşım altyapısını çevreye duyarlı bir şekilde dönüştürmeye yönelik kararlılığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Bu projeler sonucunda toplu ulaşımın yaygınlaştırılması, karbon emisyonunu azaltmak amacıyla toplu taşıma ağlarının genişletilmesi ve elektrikli otobüs kullanılmasının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca bisiklet ve yaya dostu şehirler hedefi doğrultusunda şehirlerimizde bisiklet yolları ağını genişletiyor ve yaya hareketliliğini teşvik eden projelere ağırlık veriyoruz” diye konuştu. Belediyelerimiz Toplumumuzun Kılcal Damarlarıdır Projenin ulusal koordinatörlüğünü üstlenen Türkiye Belediyeler Birliğinin (TBB), bu tür etkinliklerin ve farkındalık çalışmalarının oluşturulmasında üstlendiği role değinen Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, 2016 yılından bu yana birlik olarak tüm çalışmalara destek olduklarını kaydetti. “Amacımız daha katılımcı, daha demokratik, daha adil, herkes için ulaşılabilir belediye hizmetlerinin olmasıdır” diyerek SKUP Türkiye projesi ile çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiğini aktaran Keleş, “Birlikte karar alınarak daha sürdürülebilir, daha kapsayıcı toplu ulaşımın desteklenmesi için belediyelerimizin önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Merkezi hükümetin desteği çok önemli ama yereldeki her girişimi de belediyelerimiz, belediye başkanlarımız ekipleriyle birlikte vatandaşlarımızın katılımlarıyla yapmaktadır. Belediyelerimizin toplumumuzun kılcal damarları olarak üstlendikleri rolün önemli olduğunu belirtmek isterim” dedi. Etkinlikler Haftası Konuşmaların ardından ödüllü Yavaş Bisiklet Sürme Yarışı gerçekleştirilirken, katılımcılara film gösterimi yapıldı. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında 18 Eylül’de “Okula Pedallıyorum” etkinliği kapsamında Selçuk Efes Tarihi Su Kemeri önünde buluşularak Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulu’na bisiklet sürülecek. 22 Eylül günü Otomobilsiz Kent Günü etkinliği ile Bornova Süvari Caddesi’nde buluşulup panel, forum ve atölyelere katılım olacak, spor ve dans gibi pek çok renkli aktivite gerçekleştirilecek. -
10.09.2024
TTK’dan İKÇÜ’ye ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’
Türk Tarih Kurumunun (TTK) yurt genelindeki tüm üniversitelerde kurmakta olduğu “Türk Tarih Kurumu Yüzüncü Yıl Kitaplığı” nın 15’incisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Merkez Kütüphanede düzenlenen törenle araştırmacı, akademisyen ve öğrencilerin erişimine açıldı. TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş’ın açılışını yaptığı, 1141 eserden oluşan kitaplık için düzenlenen törene, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Serhat Dikmen, senato üyeleri, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na Bir Hatıra TTK’nın kuruluşundan itibaren sosyal bilimler alanına yaptığı önemli katkılardan bahseden TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu, ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ projesi ile tüm üniversitelerde kitaplık açma hedefinde olduklarını kaydetti. Doç. Dr. Pustu, “Kurumumuz 1931 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün himayesinde kurulduğu günden bu yana sosyal bilimlerin her alanında faaliyet yürütmektedir. Kuruluşumuzdan itibaren yaklaşık 2 bin 300’e yakın müstakil başlıkta kitap basımı yapıldı. Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na bir hatıra olmak üzere Türkiye'deki tüm üniversitelerimizin merkez kütüphanelerinde kurum yayınlarımızdan oluşan ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ açma projesi başlattık. Son olarak İKÇÜ Merkez Kütüphanesi ile 15’inci kitaplığımızı açmış bulunuyoruz. Bu projemize katkıları için Rektör Hocamızın nezdinde katkı veren herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. Tarih Alanı Maalesef Suiistimale Açık Bir Alan Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş ise İKÇÜ olarak projeye katılmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Tarih alanının doğru verilerle araştırılmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Akbaş, “Türk Tarih Kurumunun projesinde yer almak bizleri çok mutlu etti. Eminim araştırmacılarımız, öğrencilerimiz bu eserler vasıtasıyla doğru tarihi bilgilerden güçlü şekilde faydalanacaklardır. Tarih alanı maalesef din gibi suiistimal edilebilen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda insanların doğru bilgilerle donatılması buna dayalı olarak da daha sonraki düşüncelerini oluşturabilmeleri ancak sahi araştırmalar ve çalışmalar ile mümkündür. TTK, cumhuriyetin başından itibaren bunu gerçekleştiren bir kurum. Bizim açımızdan ve devletimiz açısından gurur vesilesi. Bundan sonra da kurum olarak tüm çalışmalarına destek vermek bizleri mutlu edecektir” dedi. Açılışın ardından kitaplığı gezen protokol, merkez kütüphanede yer alan eserler hakkında bilgi aldı. -
20.08.2024
Yeni Öğrencilerin İKÇÜ’lü Olma Heyecanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) kayıt heyecanı başladı. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının koordinasyonuyla Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi öğrenci işleri personelinin yer aldığı masalarda; şahsen kayıtlanmayı tercih eden öğrenciler işlemlerini tamamlayarak İKÇÜ Ailesine katıldı. Aileleriyle birlikte yerleşkeye gelen öğrencilerin kayıt heyecanını paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesine kaydolan öğrencinin işlemini bizzat yaptı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt alanını ziyaret ederek Öğrenci İşleri Daire Başkanı Mustafa Kaya’dan bilgi alan Prof. Dr. Akbulut, ailelere hayırlı olsun dileklerini iletti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Türkiye’nin dört bir yanından gelen başarılı gençleri İKÇÜ’de görmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak başarılı nesilleri yetiştirmek adına tüm imkânlarıyla seferber olduklarını aktaran Prof. Dr. Akbulut, “Yükseköğretim anlamında hem doğru bir şehirde hem de doğru bir üniversitede olduğunuzu belirtmek isterim. Başarı çıtasını her yıl yükselten bir üniversitede; kütüphanemiz, yemekhanelerimiz, kafelerimiz, iletişim teknolojilerimiz, en ileri düzeyde kullanabileceğiniz laboratuvarlarımız, kulüplerimiz, topluluklarımız, önemli spor müsabakalarına da ev sahipliği yapan yüzme havuzlarımız, futbol, basketbol, tenis sahalarımız ile İKÇÜ’de canlı bir üniversite yaşamı sizi bekliyor. Bizlerin en büyük motivasyonu, ilham kaynağı, gençlerimizden enerjisi, dinamizmidir. Öğrencilerimizin, üniversitemizin sunduğu imkânlarla, sosyal ve kültürel faaliyetlerle zenginleşen, ideallerindeki lisans eğitimini alacaklarına yürekten inanıyorum. Üniversitemize kayıt yaptırmaya hak kazanan tüm öğrencilerimiz ve değerli ailelerini tebrik ederim Etkin ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Yüz yüze kayıt takvimi, Diş Hekimliği Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, Orman Fakültesi ile devam ederken; 23 Ağustos 2024 saat 17.00'da tamamlanacak. E-Devlet üzerinden başlayan e-kayıt işlemleri de 21 Ağustos 2024’te son bulacak. -
20.08.2024
İKÇÜ PDR Merkezi Açılış İçin Gün Sayıyor
2023 Kahramanmaraş depremlerinde ‘Psikolojik Destek’ Masasıyla Psikoloji Bölümü öğretim üyelerince aktif olarak hizmet veren ve kuruluşundan itibaren birçok gönüllü faaliyetiyle öne çıkan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi resmi açılışa hazırlanıyor. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yeni fiziki altyapısıyla sadece üniversite içi değil halka açık olarak toplumun her kesimine hizmet verecek merkezde incelemelerde bulundu. Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin’den süreç hakkında bilgi alan Prof. Dr. Köse, son rötuşların tamamlanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde açılış yapmayı planladıklarını kaydetti. Üniversitemizin Kentle Olan Yakınlığını Pekiştirecek Üniversitelerin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmaya etkisine dikkat çeken bu bağlamda merkezlerin oldukça önemli bir fonksiyonunun olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizin kentle olan yakınlığını pekiştirecek merkezimizin sadece bilimsel çalışmalar üretmekle kalmayıp toplumun tüm kesimlerine uzanan bir çalışma alanı içinde faaliyet gösterecek olması bizleri ayrıca mutlu etmektedir. Sosyal etkinin artması, toplumsal kesimlerle doğru iletişim kurulmasından geçer. Alanında uzman öğretim elemanı kadromuzun başta öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve tüm halkımıza psikolojik rehberlik hizmeti sunarak çok büyük katkılarda bulunacağı kanaatindeyim. Bizler de bu bilinçle merkezimizi bir an önce kentimize kazandırmak istiyoruz” dedi. Öğrencilere Ücretsiz Destek Modern dünyada giderek yalnızlaşan bireylerin fiziksel olarak sağlıklı olmaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsa, ruhsal olarak da bir o kadar sağlıklı olmak istediğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, özellikle gençlerin psikolojik ihtiyaçlarının sağlanmasının, sağlıklı toplumlar inşa edilmesindeki misyonunun oldukça önemli olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ PDR Merkezi, üniversitemiz öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra üniversitemiz akademik ve idari personeli ile tüm vatandaşlarımıza da kapımız sonuna kadar açık olacak. Bizi açılışıyla mutlu edecek merkezimize emek veren tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Koruyucu, Önleyici, Destekleyici Psikolojik Danışma Uygulamaları PDR Merkezinin içeriğiyle ilgili Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi bilgilendiren Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, bünyelerinde 5 adet bireysel, 1 adet çocuk, 1 adet aile ve 1 adet grup görüşme odası yer alacağını belirtti. Ayrıca psikolojik testler uygulama odası ve 2 adet yönetim odası ile tüm vatandaşlara hizmet sunulacağını söyledi. Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Verilen tüm hizmetlerde Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği etik ilke ve kurallarına sadık kalınacak.Öğrenci ve personel gruplarına, kamu ve özel kurumlara yönelik eğitim ve seminerler, bilgilendirici psikoeğitim materyalleri hazırlama, ruh sağlığı alanında kuramsal ve uygulamalı araştırmalar yürütme, koruyucu, önleyici, destekleyici ve tedavi edici nitelikte psikolojik danışma uygulamaları merkezimizin faaliyet alanı içinde yer almaktadır. Merkezimiz afet sürecinden bağımsız olarak, bireysel terapötik görüşmelere de başlamıştır. Yakın zamanda hizmete açılmasıyla bölgeye büyük katkılarda bulunmayı amaçlamaktadır” dedi. -
15.08.2024
İKÇÜ En İyiler Listesinde Tırmanışta
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yüzde 100’e yakın doluluk oranı ile bu yıl da en çok tercih edilen üniversitelerden biri oldu. URAP’ın (University Ranking by Academic Performance) Türkiye’nin en iyi üniversitelerini sıraladığı 2024 verilerine göre İKÇÜ son 2 yılda 5 sıra ilerleyerek 34’üncü sıraya yerleşti. Üniversitelerin sadece öğrenci sayılarıyla değil, aynı zamanda bilimsel katkıları ve uluslararası başarılarıyla da değerlendirildiği listede, ‘ilk 60 en iyi üniversite’ sıralamasında tırmanışına devam eden İKÇÜ, ulusal ve uluslararası düzeydeki akademik başarılarını da tescillemiş oldu. Açıklanan YKS verilerine göre İKÇÜ’nün bu yıl ilk kez öğrenci alan Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü ile 46 lisans ve 5 ön lisans programına toplam 3.184 öğrencinin yerleştiği bildirildi. İKÇÜ bünyesinde bulunan bütün programlardaki doluluk oranları, eğitimdeki kalitenin ve tercih edilirliğinin bir göstergesi olarak öne çıkmaya devam ediyor. Yerleşen öğrenciler arasında, sayısal alanda en yüksek puan 508,76579 ile Tıp Fakültesi, eşit ağırlıkta en yüksek puan 421,43179 Hukuk Fakültesi, sözel alanda en yüksek puan 428,61457 ile Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, yabancı dil alanında ise en yüksek puan 464,65387 ile Turizm Rehberliği Bölümü oldu. İKÇÜ’de en yüksek TYT puanı ile öğrenci alan ön lisans programı ise 439,25028 puanla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi programı oldu. Büyümeye, Hedeflerimizi Büyütmeye Devam Üniversitenin elde ettiği başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bu göstergelerin aday öğrencilerin tercihlerinde de önemli bir rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ hem büyümeye hem de hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Her yıl eğitim kalitemizi daha da yükselterek öğrencilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Doluluk oranları, öğrencilerimizin üniversitemize olan güveninin bir göstergesidir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Ülke Geleceğinde Söz Sahibi Olacak Başarılı Gençlerimiz İçin Çalışıyoruz Akademik anlamda da yükselişini sürdüren İKÇÜ’nün yükseköğretimdeki yerini pekiştirmeye devam ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, bu başarıyı sürdürebilmek adına yönetim olarak çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olacak başarılı gençleri en iyi şekilde yetiştirmek için var gücüyle çalışan bir üniversiteyiz. Fiziki ve akademik altyapımızı daima güncel ve geliştirme gayretiyle öğrencilerimizi en iyi şekilde geleceğe hazırlamak, hayal ettikleri kariyeri inşa etmelerini sağlamak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bir kez daha ailemize katılma başarısı gösteren öğrencilerimizi kutluyor, yeni öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Sırada Kayıtlar Var İKÇÜ’ye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. E-Devlet üzerinden elektronik kayıtlar 19-21 Ağustos 2024 tarihleri arasında https://www.turkiye.gov.tr web sayfasından alınacak. E-Kayıt yaptıramayan veya şahsen kayıtlanmayı tercih edecek öğrenciler de 19-23 Ağustos 2024 arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte (saat 17.00'a kadar) Çiğli Ana Yerleşke Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt masalarından bizzat başvurarak (nüfus cüzdanı kontrol edilmek suretiyle) yada noterden vekâletname verecekleri kişiler aracılığı ile kayıtlarını tamamlayabilecek. -
05.08.2024
Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde Devir Teslim Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde devir teslim töreni düzenlendi. Fakülte akademik ve idari personelinin katıldığı törende, Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan dekanlık görevini Prof. Dr. Hakkı Dereli’ye devretti. Dekanlık görevini devralan Prof. Dr. Dereli, Prof. Dr. Özkan’a fakülteye olan katkılarından dolayı teşekkür etti. Prof. Dr. Özkan ise Prof. Dr. Dereli’yi tebrik ederek yeni görevinde başarılar diledi. Gerçekleştirilen devir teslim töreni ile yeni görevine başlayan Dekan Prof. Dr. Dereli, “Görev değişikliğinin üniversitemize ve fakültemize hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki dönemde fakültemizi daha ileri taşıyacak projelere tüm ekibimizle birlikte imza atmak istiyoruz" diye konuştu. -
31.07.2024
İKÇÜ, Mezunlarının Zirvesinde
Üniversite Araştırmaları Laboratuvarının (ÜniAr) 2016 yılından bu yana, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin memnuniyet düzeylerini sıraladığı “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması” (TÜMA 2024) Raporu yayımlandı. “Popüler Programların Mezun Memnuniyeti 2024” araştırmasında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 6 programı ile ilk 3’te, 9 programı ile de ilk 5’te yer alarak devlet üniversiteleri arasından önemli bir başarıya imza attı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, devlet üniversiteleri mezun memnuniyetinde ilk sırada yer alarak en popüler programlar oldu. İkinci sırada yer alan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü de mezunlarının gözde programları arasındaki yerini aldı. Araştırmada, Tıp Fakültesi ile Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü 3’üncü, Eczacılık Fakültesi ile Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü 4’üncü olarak mezunlarının memnuniyetini yansıttı. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans “Farkındayız, Farklıyız” mottosunun altında sundukları kaliteli eğitimin yanında öğrencilerinin kariyerini eğitim verirken planlayan çalışmalar yattığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkesine ve tüm insanlığa karşı kendini sorumlu hisseden; alanında uzman gençler yetiştirmenin gayretinde olduklarını aktardı. Yükseköğretimde doğru tercihin eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’yü tercih ederek iş hayatlarına başlangıç yapan mezunların memnuniyet sonuçlarından duydukları gururu paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu rakamlar gösteriyor ki İKÇÜ’yü tercih etmek, İKÇÜ mezunu olmak oldukça isabetli bir karar. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir üniversiteyiz. Fakültelerimiz bu konuda oldukça aktif. Mezunlarının her zaman yanında olan iş süreçlerini takip eden çok değerli hocalarımız var. Mezun buluşmalarımızın yanında mezun takip sistemimizi işler kılarak daha çok mezunumuza ulaşma gayretindeyiz” dedi. Öğrencilerimiz En Güzel Yol Arkadaşımız Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile Makine Mühendisliği bölümlerinin akredite programlar olarak eğitimlerini tescillediklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Köse, tüm programlarda akreditasyon çalışmalarının hızlandırıldığını birçok bölümün bu sürece dâhil olarak değerlendirilmeye alındığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Eğitim kalitesini resmi kuruluşlardan tescilleyerek öğrencilerinin daha kaliteli eğitim alması için yoğun çaba gösteriyoruz. Çünkü kalitemizin en büyük imzası değerli hocalarımızdan geliyor. Öğrencilerden gelen teveccühün arkasında çok değerli kadrolarımız bulunmaktadır. Bundan aldığımız güçle artan memnuniyet oranlarımızın devamlılığını sağlamak için hep birlikte daha fazla gayret göstereceğiz. Öğrencilerimizin geleceğine emek dolu, güler yüzlü dokunuşlarını eksik etmeyen tüm hocalarımıza, yakaladığımız sinerjide bize motivasyon kaynağı olan en güzel yol arkadaşımız olan tüm öğrencilerimize teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. ÜNİAR Değerlendirme Sistemi Nasıl İşliyor? ÜNİAR'ın değerlendirme sistemi, öğrencilere yönelik anketler aracılığıyla yapılmaktadır. Öğrenciler, üniversitelerinin eğitim kalitesi, akademik kadro, fiziki koşullar, sosyal olanaklar, kampüs yaşamı ve mezuniyet sonrası kariyer imkânları gibi çeşitli konularda görüşlerini bildirmektedir. Bu anketler sonucunda, her üniversite için genel bir memnuniyet skoru hesaplanmaktadır.
Toplam 415
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
1891 kez okundu
İKÇÜ Diş Hastanesi Temmuz’da Yeni Binasında
2012 yılının Mart ayından bu yana Aydınlıkevler’deki Yerleşkede İzmir İli ve çevre illere modern diş sağlığı hizmeti sunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Temmuz 2024’te yapacağı açılışa hazırlanıyor. İzmir’in en modern diş hastanesi olarak vatandaşlara sağlık hizmeti sunma hedefiyle yapımına devam edilen dev kompleks, İKÇÜ’nün Balatçık’taki ana yerleşkesinde 29 bin metrekare alanda yer alıyor. Komplekste ayrıca 15 bin metrekarelik peyzaj düzenlemesi, rekreasyon alanları, hasta ve personel için ayrılan otopark alanları olacak. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmet Kalitesini Yükseltiyoruz Şantiye alanında, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Yasin Yıldız ile yüklenici firma yetkililerinden gelinen aşamayla bilgi alan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 10 yılı aşkın süredir Aydınlıkevler’deki binasında vatandaşlara kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunan hastanenin daha modern bir görünümle açılacak olmasının heyecanı ve mutluluğunu yaşadıklarını aktardı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Eğitim kalitesi uluslararası sıralamalarda tescilli olan fakültemizin vatandaşlarımıza sunduğu ağız ve diş sağlığı tedavisi hizmetlerinin kalitesini nitelik ve nicelik olarak yükseltmeyi hedefliyoruz. Son teknoloji altyapısıyla toplam 250 diş ünitesi ile inşallah Temmuz’da açılacak sağlık kompleksimizin açılışını bizler kadar öğrencilerimiz de sabırsızlıkla bekliyor. Gelinen aşamada vatandaşlarımızın kuruluşundan bu yana hastanemize gösterdiği teveccühlerine, kapasitemizi ve kalite standartlarımızı arttırarak cevap vermiş olacağız. Vatandaş nezdinde takdir ve teşekkür edilen bir sağlık kurumu olarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi. İnsan Sağlığına ve Bilime Hizmet Eden Anlayışla Çalışıyoruz İKÇÜ Diş sağlık kompleksinde, hizmet kalitesini daha üst seviyeye taşıyacak ileri tanı ve tedavinin sunulacağı kliniklerin, görüntü ve ses sistemiyle dizayn edilmiş fantom laboratuvarlarının, preklinik laboratuvarlarının, merkezi sterilizasyon, radyoloji ünitelerinin, ameliyathane ve dersliklerin yer alacağı bilgisini veren Rektör Prof. Dr. Köse, “Çok kısa bir süre zarfında, fiziksel alt yapısını yenilemiş bir İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi olarak hizmet verecek olmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. İnsan sağlığına ve bilime hizmet eden, kendini sürekli yenileyen, geliştiren, kaliteli ve özverili çalışmalara imza atan fakültemizin güçlü akademik kadrosuna, idari personeline ve çok değerli öğrencilerimize başarılı çalışmaları için teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. -
1546 kez okundu
Yeni Öğrencilerin İKÇÜ’lü Olma Heyecanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) kayıt heyecanı başladı. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının koordinasyonuyla Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi öğrenci işleri personelinin yer aldığı masalarda; şahsen kayıtlanmayı tercih eden öğrenciler işlemlerini tamamlayarak İKÇÜ Ailesine katıldı. Aileleriyle birlikte yerleşkeye gelen öğrencilerin kayıt heyecanını paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesine kaydolan öğrencinin işlemini bizzat yaptı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt alanını ziyaret ederek Öğrenci İşleri Daire Başkanı Mustafa Kaya’dan bilgi alan Prof. Dr. Akbulut, ailelere hayırlı olsun dileklerini iletti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Türkiye’nin dört bir yanından gelen başarılı gençleri İKÇÜ’de görmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak başarılı nesilleri yetiştirmek adına tüm imkânlarıyla seferber olduklarını aktaran Prof. Dr. Akbulut, “Yükseköğretim anlamında hem doğru bir şehirde hem de doğru bir üniversitede olduğunuzu belirtmek isterim. Başarı çıtasını her yıl yükselten bir üniversitede; kütüphanemiz, yemekhanelerimiz, kafelerimiz, iletişim teknolojilerimiz, en ileri düzeyde kullanabileceğiniz laboratuvarlarımız, kulüplerimiz, topluluklarımız, önemli spor müsabakalarına da ev sahipliği yapan yüzme havuzlarımız, futbol, basketbol, tenis sahalarımız ile İKÇÜ’de canlı bir üniversite yaşamı sizi bekliyor. Bizlerin en büyük motivasyonu, ilham kaynağı, gençlerimizden enerjisi, dinamizmidir. Öğrencilerimizin, üniversitemizin sunduğu imkânlarla, sosyal ve kültürel faaliyetlerle zenginleşen, ideallerindeki lisans eğitimini alacaklarına yürekten inanıyorum. Üniversitemize kayıt yaptırmaya hak kazanan tüm öğrencilerimiz ve değerli ailelerini tebrik ederim Etkin ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Yüz yüze kayıt takvimi, Diş Hekimliği Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, Orman Fakültesi ile devam ederken; 23 Ağustos 2024 saat 17.00'da tamamlanacak. E-Devlet üzerinden başlayan e-kayıt işlemleri de 21 Ağustos 2024’te son bulacak. -
1345 kez okundu
İKÇÜ En İyiler Listesinde Tırmanışta
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yüzde 100’e yakın doluluk oranı ile bu yıl da en çok tercih edilen üniversitelerden biri oldu. URAP’ın (University Ranking by Academic Performance) Türkiye’nin en iyi üniversitelerini sıraladığı 2024 verilerine göre İKÇÜ son 2 yılda 5 sıra ilerleyerek 34’üncü sıraya yerleşti. Üniversitelerin sadece öğrenci sayılarıyla değil, aynı zamanda bilimsel katkıları ve uluslararası başarılarıyla da değerlendirildiği listede, ‘ilk 60 en iyi üniversite’ sıralamasında tırmanışına devam eden İKÇÜ, ulusal ve uluslararası düzeydeki akademik başarılarını da tescillemiş oldu. Açıklanan YKS verilerine göre İKÇÜ’nün bu yıl ilk kez öğrenci alan Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü ile 46 lisans ve 5 ön lisans programına toplam 3.184 öğrencinin yerleştiği bildirildi. İKÇÜ bünyesinde bulunan bütün programlardaki doluluk oranları, eğitimdeki kalitenin ve tercih edilirliğinin bir göstergesi olarak öne çıkmaya devam ediyor. Yerleşen öğrenciler arasında, sayısal alanda en yüksek puan 508,76579 ile Tıp Fakültesi, eşit ağırlıkta en yüksek puan 421,43179 Hukuk Fakültesi, sözel alanda en yüksek puan 428,61457 ile Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, yabancı dil alanında ise en yüksek puan 464,65387 ile Turizm Rehberliği Bölümü oldu. İKÇÜ’de en yüksek TYT puanı ile öğrenci alan ön lisans programı ise 439,25028 puanla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi programı oldu. Büyümeye, Hedeflerimizi Büyütmeye Devam Üniversitenin elde ettiği başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bu göstergelerin aday öğrencilerin tercihlerinde de önemli bir rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ hem büyümeye hem de hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Her yıl eğitim kalitemizi daha da yükselterek öğrencilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Doluluk oranları, öğrencilerimizin üniversitemize olan güveninin bir göstergesidir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Ülke Geleceğinde Söz Sahibi Olacak Başarılı Gençlerimiz İçin Çalışıyoruz Akademik anlamda da yükselişini sürdüren İKÇÜ’nün yükseköğretimdeki yerini pekiştirmeye devam ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, bu başarıyı sürdürebilmek adına yönetim olarak çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olacak başarılı gençleri en iyi şekilde yetiştirmek için var gücüyle çalışan bir üniversiteyiz. Fiziki ve akademik altyapımızı daima güncel ve geliştirme gayretiyle öğrencilerimizi en iyi şekilde geleceğe hazırlamak, hayal ettikleri kariyeri inşa etmelerini sağlamak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bir kez daha ailemize katılma başarısı gösteren öğrencilerimizi kutluyor, yeni öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Sırada Kayıtlar Var İKÇÜ’ye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. E-Devlet üzerinden elektronik kayıtlar 19-21 Ağustos 2024 tarihleri arasında https://www.turkiye.gov.tr web sayfasından alınacak. E-Kayıt yaptıramayan veya şahsen kayıtlanmayı tercih edecek öğrenciler de 19-23 Ağustos 2024 arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte (saat 17.00'a kadar) Çiğli Ana Yerleşke Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt masalarından bizzat başvurarak (nüfus cüzdanı kontrol edilmek suretiyle) yada noterden vekâletname verecekleri kişiler aracılığı ile kayıtlarını tamamlayabilecek. -
1150 kez okundu
Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde Devir Teslim Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde devir teslim töreni düzenlendi. Fakülte akademik ve idari personelinin katıldığı törende, Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan dekanlık görevini Prof. Dr. Hakkı Dereli’ye devretti. Dekanlık görevini devralan Prof. Dr. Dereli, Prof. Dr. Özkan’a fakülteye olan katkılarından dolayı teşekkür etti. Prof. Dr. Özkan ise Prof. Dr. Dereli’yi tebrik ederek yeni görevinde başarılar diledi. Gerçekleştirilen devir teslim töreni ile yeni görevine başlayan Dekan Prof. Dr. Dereli, “Görev değişikliğinin üniversitemize ve fakültemize hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki dönemde fakültemizi daha ileri taşıyacak projelere tüm ekibimizle birlikte imza atmak istiyoruz" diye konuştu. -
1035 kez okundu
İKÇÜ’de Geleneksel İftar Buluşması
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi akademik ve idari personeli, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğini yaptığı iftar yemeğinde bir araya geldi. Merkez kampüs içerisinde yer alan personel yemekhanesinde Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce düzenlenen iftar buluşması, İlahiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi İhsan Sütşurup tarafından okunan kuran tilaveti ile başladı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürleri, akademik ve idari birimlerde görev yapan akademisyen, idari personel ile ailelerinin davetli olarak katıldığı iftarda kısa bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu müstesna günler vesilesiyle düzenlenen organizasyonların üniversite personeli arasındaki birlik ve dayanışmayı daha da arttırdığını ifade etti. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “On bir ayın sultanını değerli mesai arkadaşlarım ve çok değerli ailelerinin teşrifleriyle kurumsal birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeğimizde hep birlikte iftar yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İKÇÜ ailesinin her bir ferdi bizim için çok değerli ve çok özel. En küçük mensuplarımız öğrencilerimiz ile de bir arada olacağımız sofralarımız olacak. Manevi atmosferi yüksek bu önemli günlerde en çok idrak ettiğimiz duygu birbirimize verdiğimiz değerdir. Hangi kademede olursa olsun tüm personelimiz bizim için çok değerlidir. Biz büyük bir aileyiz. Bu ailenin birlik ve beraberliği hepimizi mutlu ediyor. Bu anlamlı vesileyle aynı sofranın etrafında bir araya geldiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İftar programımıza katılım gösterdiğinizden dolayı tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Bu bereketli günlerin tüm insanlık için barışa, huzura ve refaha vesile olmasını; yapılan tüm ibadetlerin kabul olmasını temenni ediyorum” dedi. İftar yemeği çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu. -
876 kez okundu
İKÇÜ Ailesi Bayramlaştı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) mensupları, bayram öncesi son mesai günü düzenlenen törende bayram sevincini paylaştı. İKÇÜ çalışanları, her yıl geleneksel olarak düzenlenen bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Rektör Prof.Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliği yaptığı buluşmada, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nuretdin Memur, dekanlar, akademisyenler ve idari personel birlik, beraberlik, sağlık temennileriyle bayramlaştı. Güçlü Bir Aileyiz Buluşmada duygularını paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da mesai arkadaşlarımızla bayramlaşma vesilesiyle buluşmak bizleri mutlu ediyor. Biz tüm çalışanlarımızla, öğrencilerimizle birlikte güçlü bir aileyiz. Böylesine güzel değerlerle kuşanmış, özverili ve fedakâr çalışmalara imza atan bir ailenin parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum. Değerli İKÇÜ mensuplarımıza ve tüm öğrencilerimize aileleriyle birlikte mutlu, huzurlu bayramlar diliyorum” dedi. Mazlumları Unutmayalım Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan savaşların son bulması temennisini de paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Biz, cennet vatanımızda bayram sevincini yaşarken; dünyanın pek çok yerinde mazlumlar, masumlar bu bayramı da, bayram sevincinden uzak, savaşların, hüzünlerin, kederlerin gölgesinde karşılıyor. Yeryüzünün bütün coğrafyalarında yaşanan acıları, hüzünleri yüreğimizin derinliklerinde hissediyor; onları unutmuyoruz ve reva görülen zulmü lanetliyoruz. Duaların en çok kabul olduğu Kadir Gecesinde duamız, dünyanın her köşesinde dökülen kanın, akan gözyaşının dinmesidir. Bu duygularla ülkemize, İslam âlemine ve tüm insanlığa nice sağlıklı, huzur dolu ve güzel yarınlar temenni ediyorum. Hep bir arada sevgi dolu nice bayramlara ulaşmayı Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Hepimize hayırlı bayramlar diliyorum” dedi. -
858 kez okundu
İKÇÜ, Mezunlarının Zirvesinde
Üniversite Araştırmaları Laboratuvarının (ÜniAr) 2016 yılından bu yana, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin memnuniyet düzeylerini sıraladığı “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması” (TÜMA 2024) Raporu yayımlandı. “Popüler Programların Mezun Memnuniyeti 2024” araştırmasında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 6 programı ile ilk 3’te, 9 programı ile de ilk 5’te yer alarak devlet üniversiteleri arasından önemli bir başarıya imza attı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, devlet üniversiteleri mezun memnuniyetinde ilk sırada yer alarak en popüler programlar oldu. İkinci sırada yer alan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü de mezunlarının gözde programları arasındaki yerini aldı. Araştırmada, Tıp Fakültesi ile Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü 3’üncü, Eczacılık Fakültesi ile Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü 4’üncü olarak mezunlarının memnuniyetini yansıttı. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans “Farkındayız, Farklıyız” mottosunun altında sundukları kaliteli eğitimin yanında öğrencilerinin kariyerini eğitim verirken planlayan çalışmalar yattığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkesine ve tüm insanlığa karşı kendini sorumlu hisseden; alanında uzman gençler yetiştirmenin gayretinde olduklarını aktardı. Yükseköğretimde doğru tercihin eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’yü tercih ederek iş hayatlarına başlangıç yapan mezunların memnuniyet sonuçlarından duydukları gururu paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu rakamlar gösteriyor ki İKÇÜ’yü tercih etmek, İKÇÜ mezunu olmak oldukça isabetli bir karar. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir üniversiteyiz. Fakültelerimiz bu konuda oldukça aktif. Mezunlarının her zaman yanında olan iş süreçlerini takip eden çok değerli hocalarımız var. Mezun buluşmalarımızın yanında mezun takip sistemimizi işler kılarak daha çok mezunumuza ulaşma gayretindeyiz” dedi. Öğrencilerimiz En Güzel Yol Arkadaşımız Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile Makine Mühendisliği bölümlerinin akredite programlar olarak eğitimlerini tescillediklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Köse, tüm programlarda akreditasyon çalışmalarının hızlandırıldığını birçok bölümün bu sürece dâhil olarak değerlendirilmeye alındığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Eğitim kalitesini resmi kuruluşlardan tescilleyerek öğrencilerinin daha kaliteli eğitim alması için yoğun çaba gösteriyoruz. Çünkü kalitemizin en büyük imzası değerli hocalarımızdan geliyor. Öğrencilerden gelen teveccühün arkasında çok değerli kadrolarımız bulunmaktadır. Bundan aldığımız güçle artan memnuniyet oranlarımızın devamlılığını sağlamak için hep birlikte daha fazla gayret göstereceğiz. Öğrencilerimizin geleceğine emek dolu, güler yüzlü dokunuşlarını eksik etmeyen tüm hocalarımıza, yakaladığımız sinerjide bize motivasyon kaynağı olan en güzel yol arkadaşımız olan tüm öğrencilerimize teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. ÜNİAR Değerlendirme Sistemi Nasıl İşliyor? ÜNİAR'ın değerlendirme sistemi, öğrencilere yönelik anketler aracılığıyla yapılmaktadır. Öğrenciler, üniversitelerinin eğitim kalitesi, akademik kadro, fiziki koşullar, sosyal olanaklar, kampüs yaşamı ve mezuniyet sonrası kariyer imkânları gibi çeşitli konularda görüşlerini bildirmektedir. Bu anketler sonucunda, her üniversite için genel bir memnuniyet skoru hesaplanmaktadır. -
802 kez okundu
Rektör Köse Başkanlığında Yönetim Gözden Geçirildi
2023 Yılı Yönetimin Gözden Geçirme (YGG) toplantısı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin başkanlığında Hekim Hacı Paşa Konferans Salonda yapıldı. Kalite Koordinatörlüğünce düzenlenen toplantıya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Emre Güler, SHMYO Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık, Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Genel Sekreter Nurettin Memur, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Erkan Küçükkılınç, dekan yardımcıları, senato üyeleri, kalite koordinatörlüğü ve komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerin kalite çalışmalarından sorumlu yöneticileri katıldı. 2023 yılının Kalite Yönetim Sistemi (KYS) iç ve dış hususlardaki değişiklikleri, Stratejik Plan amaçlarına erişme derecesi, proses performansı ile ürün ve hizmetlerin uygunluğu gibi başlıkların yer aldığı raporu paylaşan Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz ve Koordinatör Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu katılımcılara, önceki yönetimin gözden geçirme toplantılarında karar alınan faaliyetlerin durumu ile ilgili de bilgi verdi. Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, sürekli iyileştirme ve önceki raporlara istinaden yapılan iyileştirme başlıklarına değinerek; Merkez Arşiv Müdürlüğünün faaliyete geçmesi yönünde çalışmalara başlandığını kaydetti. Paydaş geri bildirimlerine ilişkin raporlanmalara gidilmesinin önemine değinen Tengiz, birimler tarafından üzerinde çalışılarak tamamlanan kalite çalışmalarının Kalite Doküman Yönetim Sisteminde (KDYS) dokümante edilmesi gerektiğini hatırlattı. Tengiz, ÜBYS geri bildirimlerine ilişkin verilerin raporlanması ve faaliyetler sonrasında memnuniyetin anketler yoluyla ölçülerek değerlendirilmesi, raporlanması, KDYS ile birlikte birim web sayfalarının da güncelliğinin sağlanması gibi başlıklarda çalışmaların hızlanmasının önemine vurgu yaptı. Öğrenci Kalite Mentörlüğü Uygulaması Yaygınlaştırılıyor Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu da 20-21 Şubat 2023 tarihli TSE ikinci gözetim tetkiki ile ilgili olumlu hususları paylaştı. Koyu, akademik ve idari personelin yönetim sistemi faaliyetlerine etkin katılımı, eğitim-öğretim programında yaşanan değişikliklere proaktif olarak uyum sağlanması, fiziki altyapıya yönelik iyileştirme çalışmaları, Büyük Veri, Dijital Dönüşüm gibi projelerin içinde yer alınması, akademik atama kriterlerinin niteliği artırmaya yönelik olarak güncellenmesi konusunda gelişme ve iyileştirme olarak değerlendirildiğini söyledi. Öğrencilerin kalite süreçlerine aktif katılmasının tüm tetkiklerde olumlu karşılandığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu, kalite mentörlüğü uygulamasının, öğrencilere hizmet sunumunda kritik rolleri bulunan Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı gibi idari birimlerde de uygulanmaya başlatılacağını söyledi. Koyu, kalite mentörlüğü uygulamasının iç kalite güvencesi mekanizmalarının tabana yayılma, katılımcılık ve kapsayıcılık anlayışıyla genişletileceğini bildirdi. Kurum Kültürümüz İçin Kalite çalışmalarına ilişkin görüşlerini paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, bu çalışmaların İKÇÜ'yü ileri taşıyan önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. “Kalite bir kültürdür” diyen Prof. Dr. Köse, kalite kültürünün oluşması için kalite ölçüm, izleme, denetim mekanizmalarında kurumsal olarak eşgüdümlü çalışılması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Köse, “Bu süreçte her sonuç yeni bir başlangıç olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin sorumluluğunu aldığı, geri bildirimlerle şekillenen güzel uygulamaları içeren kalite yönetim sistemini tüm birimlerimizin sahiplenmelerini beklemekteyiz. Bu süreçten hem bizler hem öğrencilerimiz hem de tüm paydaşlarımız karlı çıkmaktadır” şeklinde konuştu. Belgenin Devamını Sağlamak Daha Önemli Çalışmaların olumlu olarak ilerlediğini, kurum olarak verimli aşamalardan geçtiklerini gözlemlediğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu süreci sahiplenen tüm İKÇÜ mensuplarına ve paydaşlarına teşekkür etti. Prof. Dr. Köse, “Kurumsal izleme ve yönetsel proseslerin gözlemlenmesi noktasında önemli adımlar attık. TSE belgesine sahibiz ama bunu devam ettirmek daha önemli. Tüm çalışmalarda risk ve fırsat analizlerinin iyi şekilde yapılması gerekiyor. Bu tescilleri tabii ki önemsiyoruz ama esas itibariyle bu çalışmalarımız kurum kültürümüzün gelişmesi için değerli. Süreçleri kurumumuz için sahiplenmeliyiz. İKÇÜ’yü geleceğe daha başarılı taşımak, öğrencilerimizin, çalışanlarımızın, tüm mensuplarımızın mutluluğu ve faydası için kurum kültürümüze hep birlikte katkı sunarak çalışmalarımıza iş birliği içinde devam etmeliyiz. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma özverileri için teşekkür ediyorum” dedi. Toplantıda, İKÇÜ’de uygulanan kalite yönetim sisteminin TS EN ISO 9001:2015 KYS Standardına uyumunu ortaya koymak amacıyla, 05-09 Şubat 2024 tarihleri arasında TSE Ege Bölge Koordinatörlüğü tarafından belge yenileme tetkiki yapılacağı duyuruldu. -
795 kez okundu
Doç. Dr. Karaman, Ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Aldı
2023 yılı Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü’ne layık görülen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Şen Karaman, düzenlenen törende ödülünü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Cumhurbaşkanlığının himayelerinde; TÜBA Uluslararası Akademi Ödülleri, TÜBA-GEBİP (Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı) ve TÜBA-TESEP’ten (Bilimsel Telif Eser) oluşan 100’üncü Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı kategorisinde ödüle layık görülen genç bilim insanları arasında yer alan İKÇÜ Biyomedikal Mühendisliğinden Doç. Dr. Didem Şen Karaman ödülünü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker,Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, ödül alan bilim insanlarının yakınları ve davetlilerin de takip ettiği ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, marifetin iltifata tabi olduğunu söyledi. Bilimsel Araştırmalarda da Zirveyi Hedeflemek Mecburiyetindeyiz İyi ve başarılı olanı, ülke önünde yeni yollar açanı ödüllendirmek ve insanlığın ortak bilim hazinesine katkı yapanı takdir etmenin görevleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarıların desteklendikçe büyüdüğünü, sahip çıkıldıkça geliştiğini, toplum tarafından kıymeti bilindikçe serpileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlmi çalışmaları ve çığır açıcı eserleriyle bilim dünyasına önemli katkılar sunan, ülkemizin müreffeh yarınları adına gece gündüz demeden çalışan tüm bilim insanlarımızı, şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu sene 77 bilim insanımız, TÜBA ve TÜBİTAK ödüllerine layık görüldü. Uluslararası TÜBA Akademi Ödülleri'ni bu yıl sağlık ve yaşam bilimleriyle fen ve mühendislik bilimleri kategorisinde üç bilim insanımıza veriyoruz. Bu üç ödülle TÜBA Akademi Ödüllü bilim insanı sayımız 28'e yükseliyor. Üstün başarılı genç araştırmacılara verilen TÜBA-GEBİP Ödüllerini ise 24 farklı üniversiteden 34 genç bilim insanımıza takdim edeceğiz. Böylece TÜBA Ödülü kazanan bilim insanı sayımız 644'e ulaşıyor. Bilimsel telif eser ödüllerinden 13 Türkçe bilimsel telif eserimiz ödül almaya hak kazandı. Bu kategoride vereceğimiz üç özel ödülle merhum Halil İnalcık, Kemal Karpat ve Mehmet Genç hocalarımızın hatırasını yaşatıyoruz. Bu ödüllerle, bu alanda ödül alan sayısı 239'a çıkacak. Şayet siyasi, ekonomik, diplomatik, askeri olarak tam bağımsız bir Türkiye hedefliyorsak; bilimde, teknolojide, inovasyonda, bilimsel araştırmalarda da zirveyi hedeflemek mecburiyetindeyiz. Bunun için herkesin, yurt içinde ve yurt dışında bulunan tüm yetişmiş insan kaynağımızın desteğine, katkısına ihtiyacımız vardır. Akademik ve bilimsel çalışmalarının belli bir kısmını yurt dışında yapmış, orada bilgi ve tecrübe kazanmış bilim insanlarımızın, ülkemize dönerek Türkiye'nin kalkınma mücadelesine destek vermeleri çok ama çok önemlidir” şeklinde konuştu. Ülkemize Faydalı İşler Yapma Görevimiz Var Doç. Dr. Didem Şen Karaman ile birlikte ödül törenine katılan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de genç akademisyene tebriklerini ileterek çalışmalarında başarılar diledi. Azim, sabır, planlı ve disiplinli bir gayretin sonucunda kazanılan başarının oldukça değerli bir motivasyon dinamiği olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ olarak gelinen noktada daha büyük başarılara ulaşmanın gayretiyle çalıştıklarını söyledi. Prof. Dr. Köse, “Akademik camia olarak ülkemizin bizden beklentileri var. Ülkemize faydalı işler yapmak görevimiz. Yenilikçi, üreten, paylaşan, dinamik ve toplumun dertleriyle dertlenen bir üniversite olarak daha çok üretmeye, başarılarımızı daha çok arttırmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda da kazandığımız ödüllerimizin sayısını artırmaya yönelik adımlara odaklanıyoruz. Toplumumuza sağladıkları faydalar, gençlerimizin yetişmesinde gösterdikleri emekleri ve gayretleri için ekip ruhu içerisinde çalışmaktan onur duyduğum tüm hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. -
772 kez okundu
Tercihiniz İKÇÜ Olsun!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” ile Yükseköğretim Kurumları Sınavında (YKS) tercih sürecine giren gençlerin heyecanına ortak oluyor. En doğru kararı vermek isteyen gençler ve onlar kadar heyecanlı olan ebeveynleri, Merkez Kampüs Fuaye alanında yer alan tanıtım stantlarında, istedikleri bölümler hakkında akademisyenlerden bilgi alırken; kampüsü de görme fırsatı yakalıyor. Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin ilk gününde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu eşliğinde, Fuaye Alanını ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’ye misafir olan gençler ve aileleriyle sohbet etti. Yüzde 100’e Doluluk Oranıyla Tercih Dönemini Kapatıyoruz Rektör Prof. Dr. Köse, 2010 yılında kurulan ve ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganıyla kısa zamanda gençlerin ilgi gösterdiği üniversiteler arasında yer alarak adından söz ettiren İKÇÜ’ye duyulan teveccühten oldukça memnun olduklarını ifade etti. İKÇÜ’yü tercih eden öğrencilerin, gelecekleri ve kariyerleri için çok doğru bir adım attıklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “URAP'ın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde en iyi ilk üç üniversite arasında yer alıyoruz. Başarının takdirini öğrencilerimizin yoğun ilgisinden görmekteyiz. Üniversitemizin genel olarak tercih edilme oranı oldukça yüksek. Her yıl yüzde 100’e yakın bir doluluk oranıyla tercih dönemini kapatıyoruz. Bu bizler için büyük motivasyon kaynağı” diye konuştu. Bilginin kalbi İKÇÜ Merkez Kütüphanesinin zengin imkânlarının yanı sıra, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı öğrenci toplulukları, spor takımları ile gençlerin sosyal, kültürel, fizyolojik ve psikolojik gelişimlerini destekleyen faaliyetlerini sonuna kadar desteklediklerini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, yüze yakın çift ana dal, yan dal programı ile öğrencilere eğitim kariyerlerini çeşitlendirme fırsatı sunduklarını söyledi. Müreffeh Türkiye’nin Mimarları 36 ülke ile öğrenci değişim olanakları ile bine yakın uluslararası öğrencisi ile uluslararasılaşma felsefesi hedefinde dış dünyaya açılan bir İKÇÜ vizyonu çizdiklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, kaliteli eğitimin yanında topluma karşı sorumluluk hisseden, farkındalıkları yüksek bireyler yetiştirmenin derdinde olduklarının vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Biz gençlerimizi, her alanda gelişmiş, istikrar içinde büyüyen, güçlü, müreffeh Türkiye’nin mimarları olarak görmekteyiz. O yüzden araştıran, sorgulayan, üreten, kendini her alanda yenileyen, evrensel boyutta düşünebilen, aynı zamanda milli ve manevi yönü güçlü bir gençlik yetiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Bölüm Tercihi Tüm Hayatı Şekillendirir Gençlerin geleceklerini şekillendirecek bölüm tercihlerinin bu anlamda çok önemli bir süreci ifade ettiğini aktaran Prof. Dr. Köse, seçilecek bölümlerin ülke ve dünyada gelişen dinamiklerinin de göz önünde bulundurulmasının önemine işaret etti. Rektör Prof. Dr. Köse, “ Meslek tercihleri bireylerin tüm hayatlarını şekillendirecekleri önemli bir karar alma sürecini ifade ediyor. Bunun yanında dünyanın, ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarının yanında kişisel becerilerin ön planda tutulması da oldukça önemli. Çünkü kişi severek yaptığı bir meslekte başarılı bir kariyer eder. Bu çoklu paradigmada gençlerimizin birçok dinamiği göz önünde bulundurarak kararlarını vermeleri gerekir” dedi. İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin verimli geçmesi temennisini paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, tercih süreci heyecanı yaşayan tüm adaylara başarılar diledi. Tercihiniz İKÇÜ Olsun Her fakülteden akademisyene soru sorma imkânının olduğu alanda ayrıca sağlık, kültür ve spor daire başkanlığı, kurumsal iletişim koordinatörlüğü, uluslararası öğrenci koordinatörlüğü birim sorumlularının yer aldığı İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” 26 Temmuz 2024 Cuma Günü mesai saati bitimine kadar açık kalacak. Ayrıca İKÇÜ hakkında merak edilen tüm konu başlıklarına adayogrenci.ikcu.edu.tr web adresinden de ulaşım sağlanabilecek. -
733 kez okundu
İKÇÜ’de Geleneksel Kadınlar Günü Buluşması
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce bu yıl üçüncüsü düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kahvaltı organizasyonunda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) kadın mensupları bir araya geldi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin yurt dışında olması sebebiyle vekâlet eden Rektör Yardımcısı Muhsin Akbaş’ın ev sahipliği ile düzenlenen buluşmaya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Gülten Kavak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Ebru Yeşim Özkan, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Genel Sekreter Nurettin Memur, akademik ve idari birimlerinde görev yapan akademisyen, memur, güvenlik görevlisi ve yardımcı hizmetlerde çalışan kadın personel katıldı. “Biz Biriz” Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selam ve hürmetlerini ileterek başladığı konuşmasında İKÇÜ Ailesinin kadın mensuplarına seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, kadınların bu ailenin vazgeçilmez unsurları olduğunu kaydetti. Kadının toplumların birleştirici, koruyucu ve bütünleştirici özneleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbaş, “Bizler kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit parçası olduğuna inanan kadim bir medeniyetin mensupları olarak ayrımcılık, ayrılıkçılık gibi ifadelerin ötesinde, Hz. Mevlana’nın ‘İki can içre biriz. Ayrı ayrı bedenlerde bir canız’ içselliğiyle; hedeflerimiz için, üniversitemizin yarınları ve dolayısıyla Türkiye’nin geleceği için birlikte çaba gösteriyoruz” diye konuştu. Aynı Hedefe Güç Birliği İçinde… Rektör Prof. Dr. Köse’nin kadın bakış açısına verdiği önemi bir örnekle dile getiren Prof. Dr. Akbaş, yönetim olarak da kadın personelin özverili ve başarılı çalışmalarından duydukları memnuniyeti paylaştı. Prof. Dr. Akbaş, “Rektörümüz gerçekten kadın çalışanlarına büyük önem veriyor. Yapım aşamasında olan Kampüs Camisinin mimar çizimlerini incelerken kendisi mimara proje çizimlerinin kadınlar tarafından da incelenip incelenmediğini sordu. Gerçekten Hocamız kadın bakış açısına sözde değil özde önem vermektedir. Bu düsturu tüm çalışma alanlarında kendisinde bizzat görerek bizler de bu anlayışı işlerimize hassasiyetle yansıtmaktayız. Tabii ki personel sayısı anlamında nicel bakımdan eksikliklerimiz olabilir. Farkındayız, bunları aşmak için yönetim olarak gece gündüz çaba sarf ediyoruz. Sizlerin çalışmaları sayesinde başarıyla birçok aşamayı geçtik. Üniversitemizin geleceği için kadın-erkek tüm fertlerimiz aynı hedefe güç birliği içinde yürümekteyiz” dedi. 8 Mart buluşması, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce hazırlanan hediyelerin takdimiyle son buldu. -
726 kez okundu
İKÇÜ PATLIB'e Dâhil
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Proje Genel Koordinatörlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdürmekte olan Türk Patent ve Marka Kurumu Sınai Mülkiyet Danışma Birimi, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından Avrupa Patent Ofisi (EPO) Patent Bilgi ve Dokümantasyon Merkezleri ağına (PATLIB) dâhil edildi. Türkiye’de faaliyet gösteren 200’ün üzerindeki bilgi doküman ve danışmanlık biriminden 54’ünün PATLIB Merkez standartlarına uygun olarak değerlendirildiği PATLIB ağı ulusal üye ofisleri arasında yerini alan İKÇÜ Proje Genel Koordinatörlüğü önemli bir başarıya imza attı. İKÇÜ ayrıca TURKPATENT ve EPO is birliğiyle merkezi süreçleri iyileştirmek ve geliştirmek için başlatılan PATLIB 2.0 Projesine de katıldı. Konu ile ilgili bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ’nün proje çalışmalarının uluslararası standartlara uygun olarak yürütülmesinin çıktılarını aldıklarını aktardı. Gelinen aşamada koordinatörlük olarak PATLIB projesi çerçevesinde faaliyetlerini devam ettireceklerini bildiren Prof. Dr. Akbulut, “Avrupa Patent Ofisi, üye ülkelerine bölgesel olarak yayılmış 300'ün üzerinde PATLIB merkezi bulunmaktadır. Bu merkezler patent bilgilerine ve sınai mülkiyetle ilgili konulara erişim sağlayarak, KOBİ’lere, firmalara, akademisyenlere, öğrencilere ve buluşçulara patent süreçlerine ilişkin hizmetler verebilmektedir. PATLIB projesi ile Avrupa Patent Ofisi’ne üye ülkelerde yer alan PATLIB niteliğindeki Sınai Mülkiyet Danışma Birimlerinin ikili ve çok taraflı iş birliği ve iletişim ağı kurmaları amaçlanmaktadır” dedi. Bu gelişme ile dış paydaşlar ile İKÇÜ araştırmacıları arasında koordinasyonun, bilgi ağının güçleneceğini, fikri ve sınai mülkiyet hakları ve yönetimi konusunda farkındalığın arttırılacağını kaydeden Prof. Dr. Akbulut ayrıca yerel düzeyde danışmanlık hizmetinin de verilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Akbulut, “İKÇÜ Proje Genel Koordinatörlüğü PATLIB merkezi olarak teknoloji ve rakip izleme, patent istatistikleri, patent değerlemesi, ticarileşme, teknoloji transferi ve patent stratejisi başlıklarında başvuranlara danışmanlık desteği sağlayabilecektir. Koordinatörlüğümüz sınai mülkiyet faaliyetleri kapsamındaki hizmet ağını yaygınlaştırmayı ve uluslararası projelerde ve ağlarda yer alarak bu alanda yaptığı faaliyetlerin, niteliğini arttırmayı hedeflemektedir” şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 39 üye ülkesi olan Avrupa Patent Ofisi ile TÜRKPATENT’in koordinasyonunda yürütülen PATLIB 2.0 projesi kapsamında, Türkiye’nin yerel ve bölgesel değerlerinin markalaşmasına katkı sunacak çalışmalara aracılık yapmaktan duyacakları memnuniyeti paylaştı. Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda ülkemizin ekonomik ve teknolojik gelişimini destekleyecek sınai mülkiyet haklarının etkin korunması ve ticarileştirilmesinin önemine işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilginin değere dönüşüm sürecinde stratejik bir konumda yer alan sınai mülkiyet hakları, uluslararası rekabetin de önemli araçlarından biridir. Kurum dışı ve uluslararası iş birlikli nitelikli proje hazırlama kültürünün arttırılması hedefine yeni bir boyut getiren bu gelişme ile İKÇÜ olarak tüm paydaşlarımız ile birlikte güncel bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında ülkemizin geleceğine katkı sağlayacak katma değeri yüksek patent, faydalı model ve telif hakkı vb. çıktıları artırmak için el birliği ile çalışacağız” dedi. -
718 kez okundu
Oryantalist Düşünce Bağlamında Batı Politikaları Tartışılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından düzenlenen “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’nin açılış konferansı ile başladı. Ekonomi, eğitim, sosyoloji, ilahiyat ve siyaset bilimi alanlarında disiplinler arası oturumların yapılacağı çalıştay için Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden bilim insanları İKÇÜ’de bir araya geldi. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde düzenlenen açılış programını, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, YÖKAK Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Vatan Karakaya, İl Müftüsü Sinan Kazancı, İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Çalıştay Çıkarımları Çok Önemli İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, bugün coğrafyamızda cereyan eden tüm olayların arkasında görülmeyen, derinlemesine çalışmaları, beş farklı oturumda ele alması açısından çalıştaydan çıkacak sonuçların oldukça önemli olacağına işaret etti. Vali Elban, “Gerçek anlamda İslam dünyasında bugün cereyan eden ekonomik, idari konular ile gıdadan beslenmeye tüm hususlar, yaşanılan birçok sorun, farklı oturumlarla bilimsel olarak ortaya konulacak. Bunların hepsinin arkasında çok farklı faktörler var ve bizlere yönelik tespitler derinlemesine çalışmalarla burada ortaya konulacaktır. Çalıştaydan ortaya çıkacak sonuçlar kişi ve kurumların istifadesine sunulacak. Çok boyutlu olarak konunun değerlendirilecek olması ve akademik olarak getirilecek önerilerin yol gösterici olmasını diliyorum. Çalıştayı düzenleyen İKÇÜ’ye, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğine, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, işin doğrusunu kavrayıp şuurlanmamıza vesile olmasını temenni ediyorum” dedi. Oryantalizm Yapılandırılmış Sömürü Yöntemidir Çalıştayın açılış konferansında, ‘Oryantalizm’ kavramı üzerinden tespitler yapan Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci, oryantalizmin aslında bir sömürme stratejisi olduğunu söyledi. Yelkenci, “Oryantalizm, Batının Doğuyu anlama, anlamlandırma çabası değil, asında onların istediklerini bizim görmemizi sağlayacak yapılandırılmış bir yöntemdir. Bu yöntem, Doğu kendini nasıl görmeli ki biz bu sömürüyü en sorunsuz şekilde yürütelimdir. Edward Said’e göre, bu düşünme biçimi üzerinden kodlanan Doğuyu önce kendi bilim insanına anlatır, daha sonra o Batılı akademisyen bize anlatır. İki yüzyıldır bunu bu şekilde yürütmektedirler” şeklinde konuştu. Kurtulmak Nesiller Alır Batının oluşturduğu imge üzerinden uygulanan yaklaşımda, uyanık olunması gereken ilk eşiğin kavramsızlaştırma ve ardından kendi kavramlarını öne sürdükleri süreç olduğunu kaydeden Yelkenci, bu şekilde istedikleri kavramların içlerini doldurarak istedikleri şekilde empoze ettiklerini aktardı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, “Doğulu toplumlara önce kendi değerlerini boşalttırır, buna karşı duyarsızlaştırır ve kanıksatırlar. Daha sonra Nurettin Topçu’nun ifadesiyle uyum ve sıradanlaştırmayı kullanırlar. Sonra sıradanlaştırma eylemsizleştirme ile toplumlar kavramlarından mahrum bırakılır. İkinci aşamada kendi kavram ve değerlerini dayatırlar. Öncelikle topluma ihtiyaç hissettirir. Daha sonra cazip gösterir ve vazgeçilmez hale getirirler ve son olarak da yaşam tarzına dönüştürürler. Bu aşamaya gelindiyse artık bundan kurtulmak için nesilleri alacak bir sürece girmiş oluruz” diye konuştu. Önce Yeni Bir Kimlik İnşa Ederler Batının, Doğuyu sömürgesi haline getirmesinin koşulunun toplumu yeniden inşa etmesinden geçtiğini aktaran Bakan Yardımcısı Yelkenci, oluşturdukları Doğuyu tekrar yapılandırarak tüm zenginliklerini istila etmeyi amaçladıklarını söyledi. Yelkenci, “ Asya, Avrupa’ya uzaktır. İslam dünyası ise hasımlarıdır. Ama aslolan Doğunun zenginliklerini kullanmaksa, sömürgecilikse, oryantalizm de bir stratejiyse, doğunun istilası, yeniden inşa edilmesi ve yeniden yaratılan şeyin doğuya tekrar öğretilmesi gerekir. Bunun için Batı kendi içinde yaptığı tartışmaları ve ortaya koydukları eleştirileri sanki bize ait sorunlarmış gibi empoze eder. Önce bir kimlik inşa eder. Doğuyu daha iyi çözümlemeleri, daha iyi veri sağlamaları için" ifadelerini kullandı. Medya ile Emellerine Daha Kolay Ulaşıyorlar Batının İslam’a ve Müslümanlara olan antipatik bakışının, İslam’ın doğuşu ile birlikte başladığını ve Batı dünyasının İslam’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Batının kimlik göstergelerini öteki olarak tanımladığı Müslümanlar üzerinden kurguladığını, bu yaklaşımın ise zamanla, propaganda yoluyla, bir ideoloji olarak zihinlere yerleştirildiğini belirtti. Batının, Batı dışı toplumların da kendi yolundan gitmesi gerektiği fikrini modernleşme, demokrasi, kapitalizm ve aydınlanma gibi kavramlar üzerinden benimsettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, seküler yaşam tarzı ile zihinlere özgürlük algısı empoze eden Batının tuzağına, farkında olarak ya da olmadan Müslümanların da düştüklerini dile getirdi Prof. Dr. Köse, Batının emperyalist emellerine günümüzde medya aracılığıyla daha kolay ulaşabildiğini, 11 Eylül gibi senaryoları hayata geçirerek Müslümanları “terörist” olarak gösterdiklerini ve İslamofobi’yi sistemli olarak körüklediklerini söyledi. Uyanışın Mücadelesini Vermeye Devam Edeceğiz Teknoloji ile emperyalizm ilişkisine de değinen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gelişen her teknolojinin dezavantajlılık makasını Doğunun aleyhine genişlettiğini vurgulayarak, teknolojinin ve savunma sistemlerinin geliştirilmesinin ve sosyal bilimlerin sömürü düzeninin aracı olmaktan çıkarılmasının gerekliliklerinden bahsetti. Prof. Dr. Köse, “Teknolojiyi ve savunma sistemlerini geliştirmedikçe, sosyal bilimleri sömürü düzeninin araçları olmaktan çıkarmadıkça hep birlikte yakın zamanda tecrübe ettiğimiz post modern tehditlerle yaşamak zorunda kalmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede isterlerse uçakları kaldırmadıklarını, silahları dilediklerinde kilitlediklerini ve hatta parayla sattıkları başka işlevi olan iletişim araçlarını bize karşı silah olarak kullandıklarını acı biçimde deneyimledik ve deneyimleyeceğiz. Doğu olarak temel sorunumuzun özgüven eksikliği ve oryantalist projelerin farkına varamayışımız olduğunu ifade etmek isterim. Müslüman kimliğini özüne uygun biçimde kabul etmedikçe ve inanç değerlerimize içeriden bir bakış ile yaklaşmadıkça gönüllü olarak hep kaybeden tarafta yer alacağımızın altını çizmek isterim. İşte bu ve benzeri sorunlarımızın ele alınacağı çalıştayımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Dr. Ömer Yelkenci ve Sayın Valimiz Dr. Süleyman Elban olmak üzere katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Biz bıkmayacağız, usanmayacağız ve uyanışın mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi. Doğuyu Şekillendirme Stratejisi: Oryantalizm Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, derneklerinin var olan birikimini tüm insanlığın hayrına olacak şekilde üretime dönüşmesi için çalıştığını, “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayını da İKÇÜ ile birlikte bu amaca hizmet etmek için düzenlediklerini belirtti. Batı ile İslam dünyası arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel etkileşimlerle şekillenen ilişkilerin arka planında, düşünsel çerçevesi yüzyıllar öncesine dayanan “Oryantalizm” anlayışının bulunduğunu kaydeden Tatlı, bu yaklaşımın sadece Doğu toplumlarını Batılı bir bakış açısıyla anlamak ve yorumlamak manasına gelmediğini; aynı zamanda Doğuyu şekillendirme ve kontrol altına alma stratejilerinin de bir parçası olduğunu dile getirdi. Av. Tatlı, “Günümüzde, Batının İslam dünyasına yönelik projelerini anlayabilmek için, önce “Oryantalizmi” kavramak gerekir. Tarih boyunca farklı dönemlerde, bu düşüncenin uzantısı olarak ortaya çıkan ve bazen doğrudan müdahale şeklinde, bazen de dolaylı kültürel ve ideolojik araçlarla uygulanan projelerin, günümüzde nasıl gerçekleştiğini ve İslam dünyası üzerinde ne gibi etkiler yarattığını anlamak zorundayız. Çalıştayımızın ana hedeflerinden biri de budur” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof.Dr. Köse, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’ye hediye takdiminde bulundu. Çalıştay programında, eşzamanlı olarak yapılacak oturumlara geçildi. -
712 kez okundu
İKÇÜ’de Profesörlük Berat Takdimi ve Biniş Giyme Töreni Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce ikincisi düzenlenen törenle profesörlere berat takdim edildi. Doçent kadrosuna atanmaya hak kazanan öğretim üyeleri ve akademik kariyerinde yükselme yaşayan akademik personele binişleri giydirildi. Tören, Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri Prof.Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Doç.Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi, Doç.Dr. Cem Çırak ile yüksek lisans öğrencisi Eda Özay Narlıoğlu’nun solistliğinde sunulan müzik dinletisi ile başladı. Gurur Kaynağımızsınız Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ için gurur günü yaşandığını belirterek 2010 yılında kurulan bir üniversite olarak gelinen noktada bilimsel alanda başarılı çalışmalara imza atan akademik kadronun payının büyük olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bugün bu salonu dolduran sizin gibi akademik alanda başarılarını ispat etmiş olan hocalarımızla birlikte olmanın verdiği gururu ve mutluluğu yaşıyoruz. Biz, genç bir üniversiteyiz. Bu genç üniversite, İzmir gibi bir üniversite şehrinde, böylesine güzel bir şehirde; hem ülkemizin bilimsel anlamda arayışlarına değerli katkılar sağladığı için hem de evrensel bilgi üreten kurum olarak bu alanda dünyaya küresel anlamda çok kıymetli katkılar sağladığı için ve tüm bunların sizlerin emekleri sayesinde yapıldığı için hakikatten son derece mutluyum” dedi. Hiç Kimseyi Ötekileştirmeden 'Biz' Ruhuyla Çalışıyoruz Üniversitelerin bilginin sadece üretildiği değil, aynı zamanda hayatlara dokunduğu, insanlığın refahına katkı sunduğu kurumlar olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, güçlü bir Türkiye’nin temelinde bilgiyle, bilimle atılan adımların temel unsur olduğunu kaydetti. Bu noktada bilim insanlarının üstlendiği misyonunu önemine değinen Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilimsel düşünme gücüne sahip ve sorumlu kuşaklar yetiştirme görevini üstlenen bizler, bilimle, teknolojiyle barışık, kendi tarihini ve kültürünü özümsemiş, yeniliklere açık nesillerin yetişmesinde söz sahibiyiz. Geçmişle gelecek arasında bağ kurup topluma köprü olan kurumlar olmanın sorumluluğuyla biz oldukça, ötekileştirmedikçe ülkemiz daha güçlü temellerde yükselmeye devam edecektir. Biz akademik anlamda yapılacak çalışmalarda huzurla çalışılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunu hem kurum kimliği hem aidiyet oluşması açısından çok değerli bir duruş olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Rektör olarak atandığımda ilk olarak ulaşılabilir olduğumu söyledim ve bu zamana kadar hep ulaşılabilir bir yönetici olmaya gayret gösterdim. Akademik ve idari huzur için bizim her zaman sizlere kapımız açık. Samimi olarak aile ortamı içerisinde bu ülkeye, bu millete katkı yapma gayretini hep birlikte göstermeye devam edeceğiz. Tüm öğretim üyelerimize akademik yaşamlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Tören, akademik kadroda yükselen 89 profesör, 56 doçent ve 25 doktora öğretim üyesinin protokol tarafından binişlerinin giydirilmesi ile tamamlandı. -
701 kez okundu
Rektör Köse’den Başhekim Ziyaretleri
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi iken yeni kurulan Bayraklı Şehir Hastanesine başhekim olarak atanan Prof. Dr. Orhan Gökalp’a ve Gökalp’ın yerine atanan Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’a ziyarette bulundu. Ziyaretlerde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal, Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Serkan Bilgin, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar, Prof. Dr. Muhammet Ali Kanık da yer aldı. Öğrencilerimiz Çok Şanslı Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’ı, Yeşilyurt’taki makamında ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, hayırlı olsun diyerek Çalık’a ve çalışma ekibine başarı dileklerini iletti. Prof. Dr. Köse, saygınlığı, güvenilirliği, donanımı ve alt yapısı ile bölgede lider olan İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bundan sonraki süreçte de başarılarına yenilerini katacağını ifade etti. Türkiye’nin en önemli hastanelerinden biri ile afiliye olmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Öğrencilerimiz çok şanslı. Hem güçlü bir sağlık donanımına hem de alanlarında oldukça önemli değerli hocalarımız üniversitemiz kadrosun yer alıyor. Bu tecrübe alışverişi sağlık sektörü için de oldukça önemli bir kazanım. Bu kazanımların Başhekimimiz Doç. Dr. Bülent Çalık’ın da değerli katkılarıyla daha da gelişeceğine inanıyorum. Kendisine ve çalışma arkadaşlarına başarılarımı iletiyorum” diye konuştu. İş Birliklerine Devam 2022 itibarıyla hastanelerinde; 1150 hasta ve 130 yoğun bakım yatağı, 32 ameliyathane ve 182 poliklinik odasında 1082 hekim ve yaklaşık 3 bin diğer yardımcı sağlık personelinin olduğu bilgisini aktaran Başhekim Doç. Dr. Bülent Çalık’ta yılda yaklaşık 30 bin ameliyat ve yaklaşık 1,5 milyon hastaya yatarak – ayaktan sağlık hizmeti sunulduğunu kaydetti. Doç. Dr. Çalık, Rektör Prof. Dr. Köse’nin ziyaretinde duyduğu memnuniyeti paylaşarak yeni süreçte de mevcut iş birliklerinin devam edeceğini belirtti. Kent İçin Önemli Bir Yatırım Buradaki ziyaretlerinin ardından Bayraklı Şehir Hastanesine geçen Rektör Prof. Dr. Köse ve beraberindeki heyet başhekim Prof. Dr. Orhan Gökalp’ı makamında ziyaret etti. İzmir'in sağlık hizmetlerine büyük bir kapasite artışı kazandıran Bayraklı Şehir Hastanesinin kent için önemli bir yatırım olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, hekimleri, hemşireleri ve sağlık personeli ile tüm çalışanlarına başarı dileklerini iletti. Bayraklı Şehir Hastanesinin İzmir’in sağlık üssü olma hedefine önemli katkı sağlayacağına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, “Gece yarıları başlayan yüzlerce metrelik hastane kuyruklarından, tüm branşlarda hekimlerin bir arada olduğu, bölgesel sağlık komplekslerine uzanan süreçte Türkiye; dünyada başarılarıyla anılan bir sağlık sisteminin yaratıcısı oldu. Şehir Hastaneleri de bölgesindeki vatandaşların bütün teşhis ve tedavi ihtiyaçlarını en ileri teknolojik ve tıbbi imkânlarla karşılayacak komplekslerdir. Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde her alanda olduğu gibi sağlık alanında da özverili, vizyoner çalışmaların dönüşünü görmekten çok mutluyuz. İKÇÜ bünyesinde çok değerli çalışmalara imza atan, Kalp Damar Cerrahisi alanında önemli bilimsel çalışmaların sahibi Prof. Dr. Orhan Gökalp Hocamızın üstlendiği yeni görevinde de başarılı olacağına inancımızı paylaşıyor; tüm çalışma ekibine ve tüm sağlık personeline başarılar diliyorum” dedi. Rektör Prof. Dr. Köse ve beraberindeki heyete ziyaretleri için teşekkür eden Başhekim Prof. Dr. Orhan Gökalp da İKÇÜ ile sektör adına yakın iş birlikleri kurulması arzusunda olduğunu paylaştı. -
658 kez okundu
İKÇÜ PDR Merkezi Açılış İçin Gün Sayıyor
2023 Kahramanmaraş depremlerinde ‘Psikolojik Destek’ Masasıyla Psikoloji Bölümü öğretim üyelerince aktif olarak hizmet veren ve kuruluşundan itibaren birçok gönüllü faaliyetiyle öne çıkan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi resmi açılışa hazırlanıyor. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yeni fiziki altyapısıyla sadece üniversite içi değil halka açık olarak toplumun her kesimine hizmet verecek merkezde incelemelerde bulundu. Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin’den süreç hakkında bilgi alan Prof. Dr. Köse, son rötuşların tamamlanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde açılış yapmayı planladıklarını kaydetti. Üniversitemizin Kentle Olan Yakınlığını Pekiştirecek Üniversitelerin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmaya etkisine dikkat çeken bu bağlamda merkezlerin oldukça önemli bir fonksiyonunun olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizin kentle olan yakınlığını pekiştirecek merkezimizin sadece bilimsel çalışmalar üretmekle kalmayıp toplumun tüm kesimlerine uzanan bir çalışma alanı içinde faaliyet gösterecek olması bizleri ayrıca mutlu etmektedir. Sosyal etkinin artması, toplumsal kesimlerle doğru iletişim kurulmasından geçer. Alanında uzman öğretim elemanı kadromuzun başta öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve tüm halkımıza psikolojik rehberlik hizmeti sunarak çok büyük katkılarda bulunacağı kanaatindeyim. Bizler de bu bilinçle merkezimizi bir an önce kentimize kazandırmak istiyoruz” dedi. Öğrencilere Ücretsiz Destek Modern dünyada giderek yalnızlaşan bireylerin fiziksel olarak sağlıklı olmaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsa, ruhsal olarak da bir o kadar sağlıklı olmak istediğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, özellikle gençlerin psikolojik ihtiyaçlarının sağlanmasının, sağlıklı toplumlar inşa edilmesindeki misyonunun oldukça önemli olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ PDR Merkezi, üniversitemiz öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra üniversitemiz akademik ve idari personeli ile tüm vatandaşlarımıza da kapımız sonuna kadar açık olacak. Bizi açılışıyla mutlu edecek merkezimize emek veren tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Koruyucu, Önleyici, Destekleyici Psikolojik Danışma Uygulamaları PDR Merkezinin içeriğiyle ilgili Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi bilgilendiren Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, bünyelerinde 5 adet bireysel, 1 adet çocuk, 1 adet aile ve 1 adet grup görüşme odası yer alacağını belirtti. Ayrıca psikolojik testler uygulama odası ve 2 adet yönetim odası ile tüm vatandaşlara hizmet sunulacağını söyledi. Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Verilen tüm hizmetlerde Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği etik ilke ve kurallarına sadık kalınacak.Öğrenci ve personel gruplarına, kamu ve özel kurumlara yönelik eğitim ve seminerler, bilgilendirici psikoeğitim materyalleri hazırlama, ruh sağlığı alanında kuramsal ve uygulamalı araştırmalar yürütme, koruyucu, önleyici, destekleyici ve tedavi edici nitelikte psikolojik danışma uygulamaları merkezimizin faaliyet alanı içinde yer almaktadır. Merkezimiz afet sürecinden bağımsız olarak, bireysel terapötik görüşmelere de başlamıştır. Yakın zamanda hizmete açılmasıyla bölgeye büyük katkılarda bulunmayı amaçlamaktadır” dedi. -
655 kez okundu
İKÇÜ Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. Kuruldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi bünyesindeki Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Ticaret ve Sanayi Odasına tescil edilerek sermaye şirketi (A.Ş.) statüsü kazandı. Başkanlığını Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin, Başkan Yardımcılığını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’un üstlendiği yönetim kurulunun üniversitenin farklı alanlarını kapsayacak interdisipliner bir yapıyla oluşturulduğu kaydedildi. Tüm Girişimcilere Kapılarımızı Sonuna Kadar Açtık İKÇÜ TTO A.Ş.’nin kuruluşuyla ilgili bilgi veren Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bölge sanayisinin de lokomotifi konumunda olan Kuzey Ege’de TEKNOPARK açılmasını önceleyen İKÇÜ olarak üretilen bilgi ve teknolojinin ticarileştirilmesine, üniversite ile sanayi arasında etkileşimi arttırmayı sağlayacak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin çalışmalarına hızlı şekilde başlayacağını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ TTO A.Ş. Kuzey İzmir TEKMER’den sonra hayata geçirdiğimiz önemli bir proje. Girişimcilik ve inovasyon ekosistemine katkı sunmak amacıyla bu adımı attık. Bu yapının, ülkemiz adına katma değeri yüksek teknolojiler, fikirler üreteceğini düşünüyorum. Ülkemize katkı sunacak her türlü girişime, üniversitemizin kapılarını sonuna kadar açmış bulunuyoruz” dedi. Yeni ve İleri Teknolojilere AR-GE Desteği Bölgenin sahip olduğu potansiyelin farkında olduklarını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, akademi ile üretim sektörlerinin güçlerini birleştirdiği yapıların ülke sanayisini uluslararası arenada rekabette üst sıralara taşıyacağını vurgulayarak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin de bu yapılara katkı sunacağını aktardı. Prof. Dr. Köse, “Amacımız ihracata yönelik teknolojik bilgi üretmek, ürün ve üretim yöntemlerinde yenilikler geliştirmek, sektörlerde verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknoloji tabanlı yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamaktır. Sektörün beklentilerini karşılayacak danışmanlıkları bu şirket aracılığıyla üstleneceğiz. Ayrıca yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıları da bu sayede modelleyeceğiz. Girişimcilere ve buluş sahiplerine eğitim, inkübasyon, test, kalibrasyon, kalite güvence gibi başlıkların yanında, firmalarımıza ar-ge, test, teknik hizmetler ile marka tescil, telif hakları, patent alma, şirket kuruluşu, teknoloji transferi, finansman alanlarında destek olacağız” diye konuştu. Güçlü Sektörlerde Ön Plana Çıkmak İstiyoruz Türkiye'nin uzun dönemde ekonomik gelişmesinin, stratejik sektörleri önceleyen yenilikçilik temelli teknoloji transferi atılımları ile sağlanacağını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ TTO A.Ş. ile sürdürülebilirliği sağlanabilecek projeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kamu, sanayi ve akademi paydaşlarını bir araya getirecek ve özel sektörünün dinamizminden faydalanarak aynı hedef doğrultusunda iş birlikleri yürütme gayretinde olacağız. Savunma sanayisi başta olmak üzere makine, bilgi ve iletişim teknolojileri, medikal, biyoteknolojileri ve gen teknolojileri, elektrik elektronik gibi ülke olarak elimizin güçlü olduğu alanlarda yüksek teknolojili ürün geliştirmek, güçlü sektörlerde ön plana çıkmak istiyoruz” şeklinde konuştu. -
651 kez okundu
İlahiyat Fakültesinde Mezuniyet Zamanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İlahiyat Fakültesinin 105 öğrencisi mezun olmanın gururunu yaşadı. İKÇÜ Spor Salonunda düzenlenen mezuniyet törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti. Toplumumuza Işık Tutacaksınız Törenin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, tüm öğrencilerini sahip olmaları gereken yeterlilik ve yetkinliklerle mezuniyet aşamasına getiren ilahiyat fakültesinin eğitim kalitesine dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Sevgili mezunlar, uzun ve zorlu bir yolculuğun sonuna geldiniz. Bu yolculuk boyunca aldığınız eğitimin sadece akademik bilgi birikimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda ahlaki ve manevi değerlerle de şekillendiğini biliyoruz. Sizler, her biri alanının uzmanı olan hocalarınızdan öğrendiğiniz, İslam dininin iki cihan saadetine ulaştıracak olan sahih mesajını toplumumuza, insanlığa taşıyacak, rehberlik edecek ve onlara ışık tutacaksınız” dedi. Fitne odaklarının ülkemizde kaos çıkarmak için başvurduğu türlü hileleri; Arakan, Doğu Türkistan ve Filistin’de yaşanan zulümleri hatırlatan Prof. Dr. Akbaş, bu süreçte ihtiyaç duyulan birlik ve beraberliği sağlamada dinimizin her zamankinden önemli bir rol oynadığını, toplumun ve insanlığın refahı ve huzuru için de ilahiyatçılara büyük görevler düştüğünü belirtti. Prof. Dr. Akbaş, “Hocalarınız sizlere sadece bilgiyi değil, aynı zamanda bilgiye nasıl ulaşacağınızı, nasıl düşüneceğinizi ve bu bilgiyi nasıl davranışa dönüştüreceğinizi öğretti. Aileleriniz ise her daim yanınızda olup sizi desteklediler. Onların emekleri ve duaları, bugün burada olmanızı sağlayan en önemli unsurlardan biridir” ifadelerini kullandı. Mezun öğrencilere dürüstlükten, adaletten ve merhametten asla ödün vermemelerini ve topluma örnek olmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Akbaş, “Yolunuz ve bahtınız açık olsun” diyerek konuşmasını noktaladı. Milletimize Hizmeti Şiar Edineceksiniz İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, vermiş oldukları eğitimin sonucunda öğrencileri, hayatta karşılaşabilecekleri her türlü zorluğa karşı sahip olmaları gereken yeterlilik ve yetkinliklerle mezuniyet aşamasına getirdiklerini söyledi. Yapay zeka çalışmaları gibi güncel gelişmelerle birlikte, günümüzde hayatın giderek daha karmaşık hale geldiğini dile getiren Dekan Prof. Dr. Dirik, bu gelişmeler karşısında hayatı doğru anlamaları ve problemlere çözüm üretebilmeleri için öğrencilere analitik düşünebilmelerini, daha derinlikli, duyarlı ve eleştirel yaklaşıma sahip olmalarını sağlayacak bir eğitim verdiklerini vurguladı. Öğrenci ailelerinin sevincini ve heyecanını yüreğinde hissettiğini belirterek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Dirik, mezun öğrencilere hitaben, “Sizler İslami İlimlerde uzmanlaşmış olmakla birlikte, kendi kültür ve medeniyet kodlarınızla evrensel değerleri de özümsediniz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da iyiliği emredip kötülüğe karşı çıkan, şartlar ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmadan ümitle hareket eden bireyler olacaksınız. Milli ve manevi değerleri özümseyen sizler, mensubu olduğunuz ve sadakatle bağlı bulunduğunuz milletimize ve istiklâlimizin güvencesi olan devletimize hizmeti şiar edineceksiniz. Size tavsiyem doğruluktan asla ayrılmamanızdır. Unutmayın ki bizim aynamız sözlerimiz değil işimizdir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Dirik, İlahiyat Fakültesi kurucu dekanı ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye, fakülte akademik ve idari personeline verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. İnsanlık Sınavını Bizler de Geçmeliyiz Fakülte birincisi olmaktan onur duyduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Mustafa Göceci, ilahiyat fakültesinden mezun olmanın sadece bir diploma almak anlamına gelmediğini, insanlığa hizmet etmeye, tevhidi, adaleti, merhameti ve ahlaki değerleri yaymaya aday olan ilahiyatçıların barış ve hoşgörü içinde yaşanan bir dünya için çalışmak gibi büyük bir sorumlulukları olduğunu hatırlattı. Bu çerçevede dünyanın dört bir yanında yaşanan zulümlerin ve Gazze’deki insanlık dramının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Göceci, “Siyonist rejimin Gazze de gerçekleştirdiği soykırım, insanlığın vicdanında derin yaralar açmaktadır. Bizler, ilahiyat mezunları olarak, adaletin, barışın ve insan haklarının savunucuları olmalıyız. Gazze'deki zulmün son bulması ve masum insanların acılarının dinmesi için dua ediyor ve bu konuda bilinçli bir şekilde hareket etmeyi bir görev addediyoruz. ‘Gazze sınıfı geçti! Bu insanlık sınavını biz de geçmeliyiz!” diye konuştu. İKÇÜ İlahiyat Fakültesinde geçirdikleri yılların sadece akademik bilgiyle donatılmanın ötesinde, hayatın anlamını, manevi değerleri ve insana dair derinlikleri kavramalarına vesile olduğunu dile getiren Göceci, bu noktada kendilerine rehberlik eden hocalarına; her daim maddi ve manevi desteklerini kendisinden esirgemeyen ailesine ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan mezun arkadaşlarının ailelerine de teşekkür etti. İlahiyat Fakültesi mezuniyet töreni açılış konuşmalarının ardından, dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması ve diplomaların takdiminden sonra kep atma töreni ile son buldu. -
642 kez okundu
İKÇÜ, Ata Yurdunda "Kayıp Kenti" Gün Yüzüne Çıkarıyor
Türklerin ata toprağındaki "kayıp kenti" Togu Balık'ın kalıntıları bulundu. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'nde yürüttükleri kazı çalışmalarındaki alanın Dokuz Oğuzlar'ın yaşadığı ve Göktürkler ile savaştığı "Togu Balık" kenti olduğunu kanıtladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden akademisyenler, Moğolistan'da ortak kazı yapmayı içeren protokol kapsamında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçen Dokuz Oğuzlara (Uygurlar'ı kuran boylar) ait Togu Balık kenti olduğu düşünülen, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'ndeki yerleşim yeri kalıntılarında gerçekleştirilen ortak kazı çalışmalarında 30 kişilik ekip görev alıyor. İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan'ın koordinasyonu ve Prof. Dr. Anıl Yılmaz ile Doç. Dr. Enkhtur Altangerel'in başkanlığında yürütülen çalışmalarda, eski Türklerin inanç, ölü kültü, şehircilik gibi konularda geliştirdikleri yaşam şekilleriyle ilgili detaylı bilgilere ulaşılması hedefleniyor. Alanda kazı çalışması ve yüzey araştırmaları sürdürülüyor. Araştırma, Tuul Nehri'nin iki yakasındaki şehir kalıntıları ve buraları çevreleyen Mayhan, Tömst ve Agit dağlarını kapsayan 100 kilometrekarelik alanda gerçekleşiyor. "Eski Türklerden kalma sayısız kültür varlığı var" Kazı projesinin sorumlusu Prof. Dr. Şaban Doğan, pek çok Türk devlet ve topluluğuna ev sahipliği yapan, Türkler için kutsal kabul edilen Ötüken'in de bulunduğu Moğolistan topraklarında eski Türklerden kalma şehir harabeleri, anıt mezar kompleksleri, kurganlar ve petroglifler başta olmak üzere sayısız kültür varlığı bulunduğunu belirtti. Moğolistan'da Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk yazıtları başta olmak üzere bugüne kadar 200'e yakın yazıt bulunduğunu aktaran Doğan, bilim camiasının bu topraklara 1800'lü yılların sonunda başlayan ilgisinin artarak devam ettiğini ifade etti. Doğan, Moğolistan'da her yıl 60 ila 90 arasında uluslararası bilim heyetlerinin dahil olduğu arkeolojik çalışmalar yapıldığını aktararak, "Maalesef Türkiye merkezli kazı çalışmaları yok denecek kadar az. TİKA tarafından oluşturulan ekiplerle gerçekleştirilen Bilge Kağan ve Tonyukuk anıt külliyelerindeki kazılar dışında 2019'a kadar bu ülkede kurumsal olarak Türkiye merkezli kazı çalışması yapılmadı." dedi. İslamiyet öncesi Türk tarihini, kültür ve medeniyetini anlayıp yorumlayabilmek için bu coğrafyada arkeolojik çalışmaların yapmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Doğan, "Almanya, Rusya, Çin, Japonya başta olmak üzere pek çok ülke yaklaşık 200 yıldır bu topraklarda arkeolojik çalışmalar yapmaktadır. Maalesef Türkiye bu alanda geride kaldı, arzuladığımız noktadan çok uzağız. Türkiye'nin tek Türk-İslam Arkeolojisi bölümünü bünyesinde bulunduran üniversitemiz 2018 yılında rektörümüzün öncülüğünde bu coğrafyada arkeolojik çalışma yapmak için girişimlerde bulunmuş o yıldan günümüze kadar Moğolistan'da önemli çalışmalar yapmıştır." diye konuştu. "Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaştık" Hedeflerinin Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında adı geçen, bugüne kadar yeri tespit edilemeyen Togu Balık'ı gün yüzüne çıkarmak olduğunu söyleyen Doğan, şunları kaydetti: "Tarihi kaynaklarda adı geçen ancak neresi olduğu bugüne kadar tam olarak tespit edilemeyen Togu Balık, bilinen Uygur şehirlerinden çok daha eski. Bu şehrin gün yüzüne çıkarılıp kazılması Uygurlar'ın yerleşik yaşamına dair bulgularımızı en az 100 yıl geriye götürecek. Çalıştığımız alanla ilgili uzun zaman yüzey araştırmaları ve literatür taraması yaptık. Bazı çalışmalarda bölgede Uygur dönemiyle ilişkilendirilebilecek buluntulardan bahsedilmiş, ancak detaylandırılamamıştı. Biz bu bölgenin Togu Balık olduğunu ispat edecek buluntulara ulaşmayı başardık. Kazı çalışması yaptığımız bir bina kalıntısında binaya ait olduğu kesinleşen Uygur seramiklerine ulaştık. Ekibimizdeki Türk ve Moğol arkeologlar bu konuda hemfikir. Biz artık net olarak burası Dokuz Oğuzlar'ın Togu Balık şehri diyebiliyoruz. Bize göre çok önemli bir keşif. Bu, Türklerin yerleşik hayata geçişine dair yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak." https://www.aa.com.tr/tr/kultur/turklerin-ata-topragindaki-kayip-kenti-togu-balikin-kalintilari-bulundu/3267785 -
639 kez okundu
Rektör Köse'den Senatoya Akreditasyon Teşekkürü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Senato üyeleri için akreditasyon süreçlerinde verdikleri katkı nedeniyle teşekkür belgesi takdim töreni düzenlendi. Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ekip olarak 2023 Eylül ayından bu yana yoğun bir tempo içinde çalışıldığını ancak akreditasyon çalışmalarının geçmişinin daha eski olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse konuşmasında, "Akreditasyon süreçlerini hep birlikte ve sizin büyük desteklerinizle başarılı biçimde geri bıraktık. Akreditasyon sürecinin başlangıcından bu yana, misyonumuzu ve vizyonumuzu gerçekleştirmek için sürekli ve hep birlikte çaba sarf ettik. TSE, bu denetimler sonunda mevcut belgemizin süresini uzattı ve YÖK Akreditasyon sürecimizin de başarılı biçimde nihayete ereceğini umuyorum. Bilindiği üzere kalite süreçleri ve akreditasyon adımları, sürekli iyileştirme ve mükemmelliğe ulaşma yolunda önemli araçlardır. Kalite süreçlerinin sonunda umuyorum ki sunduğumuz hizmetlerin kalitesini uluslararası standartlara uygun hale getirme amacımıza da erişmiş olacağız. Geçtiğimiz tüm aşamalarda siz senato üyelerimiz bir ekip ruhu içinde çaba gösterdiniz Bu bizim için çok kıymetli. Zira biliyoruz ki başarı ekip işidir ve biz iyi bir ekibiz. Süreçte görev alan tüm senato üyelerimizin, çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın katkılarıyla daha da büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Aynı amaca ulaşmamıza katkı veren akademik ve idari personelimize kalbi şükranlarımı sunuyorum" dedi.