Haberler :::
-
27.06.2025Yeni
İKÇÜ BİO’dan “Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği Söyleşisi”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi tarafından koordine edilen "Dünyanın en büyük bilim-toplum buluşması” etkinlikleri çerçevesinde, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Bilim İletişim Ofisince (İKÇÜ BİO) düzenlenen söyleşide, günümüzün en fazla tartışılan konularından ‘veri güvenliği ve yapay zekâ’ masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun üstlendiği, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan’ın ‘Dil Modelleri, Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği “konusunda güncel gelişmeleri paylaştığı söyleşiyi, çok sayıda akademisyen ve idari personel ilgiyle takip etti. YÖK’ün Öncülüğünde Yapılan Bilim Fırtınası İKÇÜ’nün de Bilim İletişim Ofisi olarak paydaşı olduğu, 150’ye yakın üniversite, 81 ilde eş zamanlı olarak yapılan dünyanın en büyük bilim-toplum buluşması” Bilim Kafe" etkinliklerinin dünya çapında büyük ses getireceğini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, bilimi topluma daha yakın hale getirmenin ülkelerin geleceği açısından büyük önem taşıdığını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Bu etkinlik takvimi, katılımcı sayısı ve coğrafi kapsayıcılığı açısından değerlendirildiğinde, dünyanın en büyük bilim kafe etkinliği olma özelliğini taşıyor. İKÇÜ BİO olarak bu etkinlikte yer almaktan gurur duyuyoruz. Günümüzde dünya üniversiteleri bilginin üretildiği yerler olmaktan evrilerek; her yaştan insanın bilimle bağ kurmasını sağlayan kurumlar haline geldi. Üniversiteler, toplumla bütünleşme ve topluma hizmet sunma konusunda önemli misyonlar üstlendi. Günümüzde öğretim üyelerinin toplumun ihtiyacı olan bilgiyi iletişim araçları sayesinde rahatlıkla aktarabildiğini görmekteyiz. En önemli paydaşımız olan öğrencilerimizle yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projelerini toplum faydasına sunmaktayız. Üniversitelerin toplumsal sorunlara yönelik çözüm odaklı yaklaşımlarla bilim ve toplum arasında köprü kurmasını vurgulayan dünyada bir ilkin YÖK tarafından gerçekleştirilmesinin biz bilim üreten bilim insanlarının ortak gururu olduğunu paylaşmak isterim. İKÇÜ BİO olarak bu önemli konu ile ilgili güncel yaklaşımları ve çözüm önerilerini paylaşmak adına YÖK’ün öncülüğünde yapılan bilim fırtınasına katılmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Uzun Vadede Çok Sağlam Stratejilere İhtiyaç Var Dijital teknolojideki gelişmelerin avantajlarının yanında yapay zekâ sistemlerinin ortaya çıkardığı yeni hukuki, teknik ve etik sorunlar ile veri ihlallerinin gündemde olduğunu aktaran Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Toplumların tartıştığı her alanda akademi anlamında sorumluluklarımız artıyor. Burada en önemli konu bizim hala yerli ve milli bir dil modelimizin olmayışı. Dünya üzerinde eğer yanılmıyorsam 22 tane dil modeli var. Bize 3 tanesinin kullanımını izinle vermişler. Kullanıyoruz ama dil modelini geliştiremiyoruz. Sonuç olarak yapay zekaya sadece veri yüklemiş oluyoruz. Bir sosyal medya hesabını kullanıyorsanız o sizin otomatik olarak profilinizi oluşturuyor, nelerden hoşlandığınız, paylaştığınız içeriklere göre ideolojik fikirleriniz, nerede olduğunuz, kendinizi nereye konumlandırdığınız ve sizin karşınızda sizin fikirlerinizi, ideolojinizi etkileyebilecek nitelikte içerikler sunmaya başlıyor. Kısaca telefonunuz kapalı bile olsa takip edilmekteyiz. Telefonunuzu, o telefonu üreten şirketin işletim sistemi iOS veya Android dinliyor. Bu açıdan veri güvenliği günümüzde en büyük sorunsal gibi durmaktadır. Yapay zekadan kaçış mümkün değil, elbette bunu kullanacağız. Bu alanlarda her üniversitede hocalarımızın yaptığı çok çalışma var. Uzun vadede ülkemizin hem yükseköğretimde hem de temel eğitimde çok sağlam stratejilere ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. ChatGPT İle Gündem Oldu İKÇÜ Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan da kategorize edecek bilgilerin kişilerden istenerek küresel ağa aktarılmasının yeni bir gelişme olmadığını, YZ teknolojilerinin günlük hayata nüfuz eden ChatGPT ile gündeme geldiğini aktardığı konuşmasında, seçim kampanyalarının bile bu algoritmalardan edinilen bilgilerle yürütüldüğünü söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Aydoğan, “Makine öğrenimine dayalı teknolojilerin kullandığı alanlar aslında o kadar da yeni alanlar değil. Biz çevrimiçi yaşamaya, işte, okulda, evde daha fazla vakit ayırmaya başlayınca bunları farketmeye başladık. Herkes bilgisayar karşısında, akıllı telefonlar her anımızda. Tercihler, bilgi alanları, bilgi alanlarının hepsini eskiden yazıyorduk. Şimdi işaretle diyor. Neden? Amerikan seçimlerinde yaptığını yapacak. Siz neyi takip ediyorsanız önünüze o içerik gelmeye başlayacak. Evinize robot süpürge alıyorsunuz, kamerası var. Neden? Evinizin haritasını çıkarmasının dışında sizin günlük yaşam pratiğinizi üreticiye rapor edecek. Akıllı buzdolabı var, saat kaçta eve giriyorsunuz, kaçta çıkıyorsunuz, sensörü ile ayarlarsan yumurta bitince sipariş veriyor. Ama o buzdolabının üreticisi gıda alışkanlıklarını, üreticilere satıyor aslında. Bunların hepsi tüketici alışkanlıklarını topluyor. Bunlara ek olarak biyometrik veriler örneği, telefon güvenliği diye Face ID'de oturum açma ya da parmak izi ile oturum açma gibi… Böylece biyometrik veriler toplandı. Daha sonra alışkanlık verileri toplandı. Bugün yapay zekanın yaptığı şey toplanan verilerin analizini sunmasıdır” dedi. Devasa Veri Merkezine, GPU’lara İhtiyaç Var Ülkelerin YZ’ye bağlı kendi GPT'leri ve dil modellerini geliştirdiklerini, ülkemizin bu alanlarda gelişim sağlamasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, “Veri dünyanın en değerli şeyi, altından da değerli, petrolden de değerli. Veri yoksa hiçbir şey yok. Dil modeli de yok. Bir dil modelinin başarısı veriyle doğrudan ilişkilidir. Ne kadar fazla veriniz varsa o veriyi ne kadar iyi sınıflandırabiliyorsanız modeliniz o kadar başarılı oluyor. Bu noktada veri gizliliği önemli bir mesele oluyor. Günümüzde özellikle bizim ülkemizde olmayan şey, veriyi tutmak, sonrasında toplamak ve depolamak, depoladığınız veriyi işlemek, işlerken de yapay zekâ ile entegre edip çıktı almak. Bunun için devasa veri merkezine, GPU’lara ihtiyaç var. Bunlar çok büyük maliyetler. Ülkemizde zaten bunun üretimi yok, yurtdışından gelen pahalı cihazlar. GPU'ları üretemiyoruz. Bize de satmıyorlar. Başlangıç giriş modelleri bizim ülkemizde satılıyor. Öyle de bir dezavantajımız var” diye konuştu. Enformasyon Teknolojisini İstila Etme Zamanı Yapay zekâ teknolojilerinde çığır açıcı gelişmelerinin bazı mesleklerin geleceğine yapacağı etkilere de değinen Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, Türkiye’nin enformasyon teknolojisini istila etmesinin vaktinin geldiğini ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Aydoğan, “Artık mesleğinizde bu teknolojilere hâkim olmanız beklenecek. Mesela mühendis iseniz mühendislik dili modellerini çok iyi biliyor olmanız gerekecek. Belki birçok mesleğin yerini yapay zekâ alacak. Beyaz yakalı bir memursanız ya da bir bürokratsanız o işin mevzuatını bilmenize gerek kalmayacak. Çünkü onu yapay zekâ yapacak. Belki ileride bu avukat gereksinimi de ortadan kaldıracak. Herkes kendi hukuk yapay zekâsı ile kendini savunabileceği noktaya gelecek. Özellikle eğitim öğretim alanında öğretmen ya da akademisyen ihtiyacı ciddi anlamda azalacak. Uzaktan eğitim sürecinde yaşadık. Öğrencinin sınıfa gelmesine artık çok fazla gerek yok. Chat GPT'nin sesli özelliğini bir sınıfta açıp öğrencilerin sorularına tıpkı bir öğretmen edasıyla detaylı cevaplar veren iletişim kurabilen yapay zekâ teknolojilerinin denendiği örneklerini görmekteyiz. Toplum olarak var olmak istiyorsanız artık enformasyon teknolojisinde aktör olmalısınız. Bu teknolojiyi istila etmek lazım ve bu anlamda akademiye çok büyük işler düşüyor” şeklinde konuştu. Söyleşi programı konuklardan gelen soruların yanıtlanmasıyla son buldu. -
26.06.2025Yeni
İKÇÜ'yü Gururlandıran Akademisyenlere Ödül
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, ilk defa geliştirdiği teknik ile Tıbbın Oscar’ı olarak nitelendirilen Doktorclub Awards 2024’te (Türkiye'nin Sağlık Ödülleri) "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülüne layık görülen Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yiğit Akın ile TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından kanser tedavisinde uygulanmak üzere özel bir nano-taşıyıcı geliştirilmesine yönelik projesiyle Türkiye’nin 7 Genç Lider Araştırmacısından’ biri olarak seçilen, Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba’ya teşekkür plaketi takdim etti. Prof. Dr. Yiğit Akın ile Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba’yı makamında kabul ederek bir süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Köse, başarılarından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Törende, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu , Prof. Dr. Yiğit Akın’ın ameliyat ekibi Prof. Dr. Sacit Nuri Görgel, Doç. Dr. Osman Köse, Doç. Dr. Serkan Özcan da hazır bulundu. Bilimsel Üretkenlikten Ödün Vermeden Akademik performansı, bilimsel üretkenlik açısından oldukça başarılı bir akademik kadroya sahip İKÇÜ’nün her geçen yıl yükselen ivmesine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, bunun eğitim-öğretim faaliyetlerindeki kalitenin de çıkış noktası olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “Uluslararası düzeyde yetkiliğe sahip akademik kadromuz var. Bunu yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya konan başarı indekslerinde görebiliyoruz. Sizlerden gelen başarılar, ödüller aslında bir akademik birikimin sonucudur ve üniversitemiz için de bir gurur vesilesidir. Akademik kadromuzu oluştururken, ülkemizin bilimsel gelişmelerine hangi alanlarda daha fazla nasıl katkıda bulunuruzun çabası içinde bilimsel üretkenlikten ödün vermeden yolumuza devam ediyoruz. Alanında çok yetkin akademisyenler ve uluslararası düzeyde başarı hikâyelerinden öğrencilerimizde istifade ediyor. Bu ayrı bir övünç kaynağı. Başarı iyi bir ekip ile mümkündür. Bir Afrika atasözü der ki: Hızlı gitmek istiyorsan, yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan, birlikte gidelim… Üniversitemiz için daha nice başarılara ve gelişmelere birlikte gidelim. Marifet iltifata tabidir. Ben her iki hocamıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Tıbbın Oscar’ı Bir Ekip Çalışmasının Sonucu Yaklaşık 111 bin hekimin oylaması sonucu, ilk defa geliştirdikleri ‘3 trokar ile laparoskopik ekstraprritoneal radikal prostatektomi (sadece üç delikten kapalı prostat kanser ameliyatı)’ tekniği ile "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülünü almaya hak kazanan Prof. Dr. Yiğit Akın da Rektör Prof. Dr. Köse’ye plaket takdimiyle onurlandırılmaktan duyduğu mutluluğu paylaştı. Prof. Dr. Akın, “Aldığımız değerli ödül yaptığımız zanaatın bilimle taçlandırılmasıdır. Geliştirdiğimiz teknik tıp literatürüne ‘yerli ve milli’ olarak geçen bir tekniktir. Bu ödülü bireysel değil takım arkadaşlarımızla birlikte kabul etmek isteriz. Çünkü bu bireysel başarı değildir. Takım arkadaşlarımızla birlikte huzurlu bir ortamda çalışmamızın sonucudur. Bu huzurlu ortamda bize çalışma şevki verdiğiniz için sizlere bir defa daha teşekkür etmek isteriz. Daha iyisini yapmaya her zaman talibiz. Bizleri onurlandırdığınız için çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Dünyaya Karşı Ciddi Sorumluluklar Taşıyoruz Kanser hücrelerine doğrudan tedavi edici mRNA taşıyacak hibrit bir sistem üzerinde çalışmaya başlayan Eczacılık Fakültesi'nden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba ise Rektör Köse’nin kabulünden duyduğu onuru paylaşarak daha güzel başarılara imza atma yolunda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu aktardı. Doç. Dr. Akbaba, “Bilim insanları olarak önce bulunduğumuz bölgeye sonra ülkemize ve nihayetinde tüm dünyaya karşı ciddi sorumluluklar taşıyoruz. Araştırmalarım açısından çok şanslıyım. 10 yılı aşkın görev yaptığım üniversitem, araştırma görevliliğinden, doktorama kadar mesleki yeterliliklerimi geliştirmem, uluslararası düzeyde çalışmam için her zaman bana destek oldu. Alanımda beni cesaretlendiren ve bilimsel keşiflere teşvik eden üniversiteme, değerli hocalarıma şükranlarımı iletiyorum. Üniversitemizin gelişimine, bilim dünyasına ve toplum sağlığına katkılar sunmaya, elimden gelenin en iyisini en iyi şekilde her zaman yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. -
24.06.2025Yeni
Geleceğin Mühendisleri Bitirme Projelerini Sergiledi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde geleneksel hale gelen; öğrencileri, akademisyenleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren ‘Bitirme Projeleri Poster Sergisi’nin beşincisi düzenlendi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında yapılan sergiye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Aydın Ülker ve Dr. Öğr. Üyesi Sema Demirci Uzun, bölüm başkanları, öğretim üyeleri ve sektör temsilcileri katıldı. İnşaat Mühendisliğinden 48, Biyomedikal Mühendisliğinden 47, Elektrik-Elektronik Mühendisliğinden 21, Makine Mühendisliğinden 19, Metalurji ve Malzeme ve Mühendisliğinden 19, Harita Mühendisliğinden 15, Mekatronik Mühendisliğinden 15, Bilgisayar Mühendisliğinden 5, toplamda 189 projenin görücüye çıktığı sergide, 274 öğrenci tarafından posterler sunuldu. Üniversite-Sanayi İş birliği Açısından Önem Taşıyor Öğrencilerin çalışmalarını tek tek inceleyen ve sergi hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, projelerin eğitim sürecinin bir parçası olmanın da ötesinde, TÜBİTAK 2209-A ve 2209-B öğrenci projeleri destek programlarına başvuru potansiyeli taşıdığını belirtti. Ortaya konan çalışmaların hem İKÇÜ’nün eğitim kalitesini göstermesi bakımından hem de öğrencilerin bireysel gelişimleri açısından umut verici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, bu tür projelerin toplumsal faydaya dönüştürülebilecek nitelikte olduğunu söyledi. Projelerin üniversite-sanayi iş birliği kapsamında da önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Akbulut, TÜBİTAK 2209-B projelerinin birçoğunun öğrenciler ile sanayi kuruluşlarının ortaklığıyla yürütüldüğünü ifade etti. Küçük bütçelerle yürütülen bu çalışmaların oldukça etkili sonuçlar doğurduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, bu iş birliklerinin artmasının üniversite-sanayi ilişkilerini de güçlendireceğine dikkat çekti. Öğrenci Projelerimizle Gurur Duyuyoruz Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar ise çalışmalarda ve posterlerde emeği geçen öğrencileri ve danışmanlık yapan öğretim üyelerini tebrik etti. Dekan Prof. Dr. Bombar, “Öğrencilerimizin emekleriyle geliştirdikleri projeleri burada görmek gurur verici. Bu sergi, onların hem teknik bilgi düzeylerini hem de yeteneklerini ortaya koydukları çok değerli bir platform. Fakültemizin son sınıf öğrencilerinin bir araya gelerek tüm yıl boyunca verdikleri emeği burada sergilemelerinden büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi. Proje sahibi öğrencilerin, katılımcılara projelerini anlatma imkânı buldukları sergiyi gezen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekan Prof. Dr. Gökçen Bombar ile beraberindeki akademisyenler posterler hakkında öğrencilerden bilgi aldı. -
24.06.2025Yeni
Festivalin En Çalışkanlarına Teşekkür
İlki düzenlenen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Film Festivalinin organizasyonunda özveriyle görev yapan Medya ve İletişim Bölümü öğrencileri teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen belge takdim törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, İKÇÜ Haber Ajansı Haber Koordinatörü Öğr. Gör. Seyit Köse katıldı. Bu Başarı İle Çıtayı Yükselttik Planlanmadan uygulanmasına kadar festival boyunca yapmış oldukları özverili çalışmalarından dolayı tüm ekibe teşekkür eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, ilki düzenlenen festivalin oldukça başarılı geçtiğini söyledi. İKÇÜ’nün kentin kültürel yaşamını zenginleştiren, kentin kültür iklimini özümseyen yapısına dikkat çeken Prof. Dr. Bulduklu, “Başlarken festivalimizi İzmir’in iki yakasını birleştiren festival diye özetlemiştik. Bu açıdan gösterimleriyle kentin tüm bölgelerine ulaşmayı hedefleyen, kentle iç içe bir festival organize ettik. İKÇÜ’lü genç medya iletişimcilerimizin tüm salonları özveriyle sahiplendiği bir organizasyona şahit olduk. Öğrencilerimiz hem İKÇÜ’nün kurumsallığına katkıda bulunurken hem de kendi alanlarıyla ilgili sinema sektörünün iç dinamiği olan tecrübeli isimleriyle birebir iletişime geçmesi mesleki geleceklerine önemli bir artı olarak katkı sağladı. Her birinizin adanmışlığınızı, sıkı çalışmanızı dört gün boyunca sergilediğiniz ekip ruhunu hocalarınız olarak yakından gördük. Festival ertesi paydaşlarımızdan gelen geri bildirimler bizleri çok mutlu etti. Bu başarı ile içıtayı yükselttik. Bir araya gelmek bir başlangıçtır, bir arada kalmak ilerlemedir ve birlikte çalışmak başarıdır. Ekip olarak gösterdiğiniz üstün performans, özveri için teşekkür ederiz” diye konuştu. Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun ardından söz alan Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan da öğrencilerin festival organizasyonunda gösterdikleri başarılı performanstan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Konuşmaların ardından öğrencilere teşekkür belgeleri takdim edildi. -
24.06.2025Yeni
Yabancı Dillerde Akreditasyon
Yabancı Diller Yüksekokulu bünyesinde sunulan İngilizce hazırlık programı eğitim kalitesi, Dil Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (DEDAK) tarafından tescillendi. İzmir’de ilk, Türkiye’de 4’üncü devlet üniversitesi olarak büyük başarıya imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yabancı Diller Yüksekokulunda sürece katkı sağlayan personel için belge takdim töreni düzenlendi. Yüksekokul Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık’ın ev sahipliğinde yapılan törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş katıldı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından tanınan Türkiye’deki en kapsamlı ve etkili dil eğitimi akreditasyon kuruluşu olan DEDAK tarafından iki yıllık akreditasyon alan İKÇÜ YDY’yi tebrik eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, öğrencilere sunulan dil eğitiminin ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören standartlarda olmasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Başarı, Sistemli Çalışmanın Sonucu İzmir’de devlet üniversiteleri arasında akredite edilen ilk, Türkiye genelinde devlet üniversiteleri arasında dördüncü, tüm üniversiteler içinde ise yedinci program olarak önemli bir başarıya imza atıldığını aktaran Prof. Dr. Akbaş, “İKÇÜ’nün eğitim kadrosu, öğrencilere sunulan, eğitim-öğretim olanakları, teknolojik imkanlarının bu süreçte değerlendirilerek iki yıl süreliğine akredite edilmesi ile sonuçlanan sürecin arka planında, akademik ve idari kadromuz tarafından kalite odaklı yürütülen özverili çalışmaların yer aldığını görüyoruz. Kalite çalışmalarına zorunluluk olarak bakılmasından ziyade kazan-kazan paydasıyla kurumlara sağladığı katkılara odaklanmak gerekir. Öğrencilerimize eğitim-öğretim faaliyetlerinde uluslararası standartları yakalamaktan bahsediliyorsa yabancı dil eğitiminin güçlü bir organizasyon yapısıyla temellendirilmesi gerekir. Bu açılardan bakıldığında İKÇÜ YDY’nin süreci verimli yöneterek eğitim kalitesini tescillemiş olması, kurum olarak belirlediğimiz kalite ve uluslararasılaşma yolculuğundaki hedeflerimize daha hızlı yaklaştırması açısından oldukça değerli bir katkıdır. Bu başarı, ekip olarak yürütülen sistemli, özverili ve öğrenci merkezli yaklaşımın bir göstergesidir. İKÇÜ’nün başarı göstergelerine katkıda bulunan tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyoruz” dedi. Öğrencilerimiz İçin Yüksek Standartlarda Eğitim YDY Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık da hedeflerinin öğrencilerinin akademik, sosyal ve mesleki alanlarda uluslararası düzeyde yabancı dil yeterliğine sahip olmaları olduğunu belirterek; sunulan dil eğitiminin ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören standartlara ulaştığını görmekten gurur duyduklarını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Arık, akreditasyon sürecinde desteğini esirgemeyen İKÇÜ üst yönetimine ve emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Konuşmaların ardından akreditasyon sürecinde emeği geçen İKÇÜ YDY personeline Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. -
22.06.2025
Toplumsal Katkı Komisyonu İlk Toplantısını Yaptı
Toplumsal katkı faaliyetlerini, üniversitenin tüm birimlerine yayarak bütüncül bir katılım ile ele almak ve paydaş katılımlarıyla genişletmek amacıyla kurulan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü ilk toplantısını yaptı. Rektörlük Senato Salonunda, Koordinatörlükten sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun başkanlığında yapılan toplantıya, Toplumsal Katkı Koordinatörü Prof. Dr. Melike Tekindal, fakülte ve idari birimlerden gelen komisyon üyeleri katıldı. Temel Esasımız Gönüllük İKÇÜ’nün çalışma ve uzmanlık alanına giren toplumu direkt etkileyen konularda üstlendiği kurumsal sorumluluğunu toplum iş birliği açısından ilerletme gayesinde olduklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, hali hazırda yürütülen proje ve faaliyetleri toplumsal katkı ekseninde değerlendirerek geliştireceklerini söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, "Akademik bilginin, topluma faydalı çıktılarla buluşmasını, bu anlamda da topluma değer katan bir üniversite olmayı hedefleyen İKÇÜ olarak yaptığımız çalışmaları sistematik ve sürdürülebilir olarak ele almak istedik. Toplumsal katkı en güçlü olduğumuz alanlardan biri ve biz bunu daha görünür kılmak istiyoruz. Akreditasyon süreçlerini başarıyla sürdürmek, ortaya koyduğumuz marka üniversite olma yolundaki çabalarımıza Toplumsal Katkı Koordinatörlüğünün ve Komisyonumuzun önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ben bu alanda gönüllü olarak çalışmalar yürüten komisyondaki her bir arkadaşımıza, her bir hocamıza yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Daha Güçlü Projelere İmza Atacağız Bilimsel etik ve toplumsal sorumluluk çerçevesinde inovatif ve sürdürülebilir projeler geliştirmek istediklerini ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, paydaş kurum, STK ve yerel yönetim iş birliklerini geliştirecek her türlü projenin destekçisi olduklarını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Sosyal sorumluluk proje ofisi bünyesinde bu zamana kadar yürütülen tüm projelerimizin devamlılığını, nitelik ve nicelik açısından daha ileri rakamlara taşımak için her bir hocamızın katkısına, iş birliğine sonuna kadar açığız. Sosyal sorumluluk projeleri gönüllülük esasıyla yürütülürse toplumsal kalkınmaya en iyi şekilde ulaşır. Yalnızca bulunduğumuz kentin değil, ülkemizin de kalkınmasına destek olacak, uzun soluklu ve kalıcı projeler üretmeliyiz. Akademik ve idari personelinin donanımı, başarılı öğrencileri ve tüm paydaşları ile iş birliği içinde olan İKÇÜ’nün bu anlamda şanslı bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki adımda oluşturulacak öğrenci komisyonumuzdan alacağımız sinerji ile koordinatörlük olarak daha güçlü projelere imza atacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bulduklu’nun açış konuşmasının ardından söz alan Toplumsal Katkı Koordinatörü Prof. Dr. Melike Tekindal da koordinatörlük bünyesinde oluşturulacak yol haritasını gündem başlıkları ile komisyon üyeleri ile paylaştı. Toplantıda, sosyal sorumluluk projelerinin takibinin ÜBYS üzerinden yapılması, toplumsal katkı faaliyet raporunu birimler bünyesinde paylaşılması, sosyal sorumluluk projeleri değerlendirme kurulunun belirlenmesi gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunuldu. -
22.06.2025
İKÇÜ’de “Formasyona Yönelik Eğiticilerin Eğitimi” Sertifika Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bologna Eşgüdüm Koordinatörlüğü Eğiticilerin Gelişimi Birimi ve Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce “Formasyona Yönelik Eğiticilerin Eğitimi” programı kapsamında eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğretim elemanları için sertifika töreni düzenlendi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan programa, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sürekli Eğitim ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Akan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar. Genel Sekreter Nuretdin Memur ile çok sayıda akademisyen katıldı. Eğitim Hayat Boyu Öğrenmeyi İfade Ediyor Programda emeği geçen ve sertifika almaya hak kazanan hocalara teşekkür ederek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, değişen eğitim süreçlerine bağlı olarak akademisyenlerden yaşam boyu öğrenme, bilgilerini yenilemelerine ek olarak öğrenme ve öğretme sürecinde pedagojik ve teknolojik yeterliklerini günümüz gereksinmeleri ile bütünleştirmelerinin beklendiğini kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilindiği üzere bu tür eğitimlerin yapılması gerekiyor, çok hızlı değişen, hızlı gelişen ihtiyaçların sürekli yenilendiği bir dünyada bu tür programlara hepimizin ihtiyacı var. Eğitim hayat boyu öğrenmeyi ifade ediyorsa, bu tür eğitimlere sürekli ihtiyaç var demektir. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) yönlendirmelerinin ışığında, akademisyenlerimizin gelişimine katkıda bulunmak ve hem bireysel olarak öğretim görevlilerini mesleki gelişime teşvik edecek hem de bir bütün olarak kurumsallaşmaya katkıda bulunacak, hizmet kalitesini yükseltmeye yardımcı olacak faaliyetlerde bulunmak adına bu eğitim programlarını oldukça önemsiyoruz. Üniversitemizin eğitim-öğretim sürecinin verimliliğinin artmasına önemli katkılar sağlayacak bu programa katkıda bulunan, sertifika alan tüm hocalarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Eğitim Faaliyetlerinin Niteliğine Katkı Törende konuşan İKÇÜSEM Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu da sertifika programının YÖK değerlendirme kriterleri çerçevesinde, profesyonel eğitimcilerin eğitim niteliklerinin artırılması, çağdaş eğitim modelleri ile öğretim süreçlerini çeşitlendirebilmeleri amacıyla verildiğini aktardı. Doç. Dr. Emiroğlu, “Doktoralı hocalarımız tarafından UZEM üzerinden düzenlenen 27 saatlik program kapsamında, ölçme ve değerlendirme prensipleri, öğretim yöntemleri, eğitim ve öğretimde kullanılan yeni yaklaşımlar, yöntem ve teknikler anlatıldı. Kurumumuzun gelişen bir çizgi içerisinde eğitim faaliyetlerini daha nitelikli hale getirmesine katkı sunmak adına bu tür çalışmaların devamını yapacağız. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum. Başarılı olan tüm hocalarımızı da tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Program, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin sertifika almaya hak kazanan akademisyenlere belge takdimiyle sona erdi. -
22.06.2025
İKÇÜ’lü Genç Lider Araştırmacıdan Kanser Tedavisinde Yenilikçi Çözüm
Kanser tedavisinde uygulanmak üzere özel bir nano-taşıyıcı geliştirilmesine yönelik projesiyle TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) 2247-D Ulusal Genç Liderler Araştırmacı Programınca ‘Türkiye’nin 7 Genç Lider Araştırmacısından’ biri olarak destek alan, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba laboratuvar çalışmalarına başladı. ABD’deki Üniversitelerde ‘Gen ve Hücre Tedavileri’ Alanında Araştırmacı Olarak Çalıştı Toplam 8.5 milyon TL bütçeye sahip, “Tümöre hedeflenebilir mRNA yüklü ekstraselüler vezikül-lipozom hibritlerinin geliştirilmesi ve antikanser etkinliğinin in vitro /in vivo değerlendirilmesi” başlıklı projeyle ilgili bilgi veren İKÇÜ Eczacılık Teknolojisi Bölümü Farmasötik Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, Türkiye’nin biyoteknoloji ve gen tedavisi alanındaki çalışmalarına katkı sunmayı amaçladığını ifade etti. Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, “2247-D Ulusal Genç Liderler Programı, bilimin ve teknolojinin her alanında genç bilim insanlarının çalışmalarını desteklemesi açısından oldukça önemli bir kazanım. Daha önce yerli COVID-19 aşısı geliştirilmesi, Alzheimer ve diğer farklı beyin hastalıklarına yönelik biyoteknolojik tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi gibi araştırmalarda yer almıştım. 2017 yılında TÜBİTAK 2214-A Yurt Dışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı ile Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Departmanında beyin kanseri üzerine araştırmalarda bulunmuştum. Geçtiğimiz yıl da University of Connecticut’da, piezoelektirik sistemler ve mikroiğneler alanında, doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım. Bu süreçte, ‘Gen ve Hücre Tedavileri’ alanında ABD’de yürütülen çalışmaları yakından takip etme ve bizzat yer alma fırsatım oldu. Ülkemizin genç araştırmacılara sunduğu bu imkanların ışığında üniversitemizin destekleriyle çalışmalarımı toplum sağlığı adına ileri taşıma gayesindeyim” dedi. Kanser Hücrelerine Tedavi Edici mRNA’lar Taşıyacak Araştırmasında, kanser tedavisinde kullanılan ilaçları tümör bölgesine daha iyi ulaştırmak için özel bir nano-taşıyıcı üzerinde çalıştığını söyleyen Doç. Dr. Erel Akbaba, 3 yıl sürecek laboratuvar aşamasına başladığını aktardı. Doç. Dr. Erel Akbaba, “Tümör bölgesinde bazı proteinlerin kaybı oluyor. Başladığım bu çalışma, bir nanopartikul ile tedavide kullanılan biyoteknolojik ilaçları hücre içine taşımayı ve kanserle savaşacak proteinlerin kaybını önlemeye yönelik bir araştırmayı içermektedir. Bu taşıyıcının, kanser hücrelerini hedef alarak, ilgili bölgeye tedavi edici mRNA’ları taşıması amaçlanmaktadır. PTEN gen ekspresyonunun azaldığı kanser türlerinde (meme, prostat, beyin vb.) bu ekspresyonu artırmak için PTEN mRNA’sı geliştirilecek hibrit taşıyıcıya yüklenecek ve etkinlik değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilecektir” diye konuştu. Hedefim Patent Almak Genç bilim insanları olarak ülkemiz açısından yüksek katma değerli yenilikçi teknolojiler, yaklaşımlar geliştirme hedefiyle çalıştıklarını aktaran Doç. Dr. Erel Akbaba, özellikle biyoteknoloji ve gen tedavisi alanındaki bilgi birikiminin artırılmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Erel Akbaba, “Çalıştığımız alanlarda sunulan destekler biz genç araştırmacılara yüksek motivasyon sağlıyor. Bu anlamda bizi her zaman cesaretlendiren ve bilimsel keşiflere teşvik eden üniversiteme, çok değerli hocalarıma, genç araştırmacılara sundukları imkanlar için “Milli araştırma kurumumuz olan TÜBİTAK’a ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığına (BİDEB) teşekkür ederim. Hedefim, kanser tedavilerine ilişkin bu çalışmalarımı geliştirerek patentlemek ve klinik çalışmalara geçilmesini sağlamak” ifadelerini kullandı. -
22.06.2025
İKÇÜ Öğrencilerinden TÜBİTAK Projelerinde Yüzde Yüz Başarı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) öğrencileri, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programlarında her dönem yakaladığı başarılı yükselişe 2024 yılında da devam etti. Başvuru ve kabul gören proje sayılarında yüzde yüz artış yakalayarak rekora imza atan İKÇÜ’nün başarılı öğrencileri, düzenlenen törenle ödüllendirildi. TÜBİTAK destekleme programlarında, başvuru ve destek sayılarındaki başarılarıyla gurur kaynağı olan İKÇÜ öğrencileri için Proje Genel Koordinatörlüğünce düzenlenen törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın katıldı. Yükselen Bir İvme Yakaladık Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, 2023 yılının 2. Döneminde 2209-A programına İKÇÜ’lü öğrenciler tarafından 126 başvuru yapıldığını, 92’sinin kabul edildiğini; 2209-B programında ise 37 başvurudan 25’inin kabul aldığını belirtti. 2024 yılı 1. Döneminde 2209-A programında başvuru sayısının 256’ya çıktığının ve 164 projenin kabul edildiğinin bilgisini veren Prof. Dr. Akbulut, 2209-B programında ise 35 başvurudan 27’sinin kabul aldığını belirterek TÜBİTAK öğrenci projelerinde İKÇÜ’nün her geçen dönem yükselen güzel bir ivme yakaladığını vurguladı. Prof. Dr. Akbulut, “Öğrencilerimizin genç yaşta projeye başlamaları bizi çok memnun ediyor. Bilimsel açıdan kendinizi yetiştirmek için aslında bunlar çok önemli fırsatlar. Bu ve benzeri projeler içerisinde yer almanız, araştırma-geliştirme veya akademik olarak yükselme gibi hedeflerinize de katkı sağlayacaktır. Sanayide de tam olarak proje yapan, araştıran personellere ihtiyaç var. Ben, bu özverinizden dolayı; projeler üreterek üniversitemize de katkı sağladığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Her Paydaşın Kazançlı Çıktığı Bir Süreç Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın ise, “Projeleri aslında bir iş simülasyonu olarak düşünebilirsiniz. Proje yaparak, bir problemi baştan sona ele alıp çözme ve onu raporlama; bunu belli kriterler altında yapabilme becerisini kazanıyorsunuz. Danışman hocalarınız ve Proje Genel Koordinatörlüğünden eğitimciler gibi bu konuda yetkin personel tarafından organize edilen bir süreci yaşıyorsunuz. Eğitimciler size, projenin yazımından başvuru aşamasına kadar gerekli desteği veriyorlar. Bu hem akademik anlamda önünüzü açacak bir süreç hem de mesleki anlamda sizlere proje yapabilme kabiliyetini kazandıracak bir iş deneyimi” diye konuştu. TÜBİTAK projelerinin, bilimsel bakışı ya da bir fikri projeye dönüştürme konusunda önemli bir aşama olduğunu belirten Doç. Dr. Aydın, proje yapmak ve proje kültürünü yaygınlaştırmakla öğrencinin, danışman hocanın, üniversitenin, TÜBİTAK’ın, üniversitenin bulunduğu şehrin ve ülkenin kazançlı çıktığını vurguladı ve projesi kabul edilen öğrencileri tebrik etti. -
20.06.2025
Sosyal Hizmette Proje Şenliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliği’ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda yapıldı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerinin araştırma ve uygulama dersleri kapsamında yaptıkları projelerin poster sunumlarının fuaye alanında sergilendiği şenliğin resmi açılışına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Melike Tekindal, bölüm akademisyenleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Yardımlaşma Genetik Kodlarımızda Var Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, sosyal hizmet kavramının medeniyetimizin genetik kodunda olan bir kavram olduğunu belirterek yardımlaşmanın ve dayanışmanın Anadolu kültüründe kadim değerler arasında yer aldığını söyledi. Kültürel aktarımın genç nesillerde vücut bulmasından oldukça mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Bizim mağdurun ve mazlumun yanında olmamız geçmişten gelen bir özelliğimiz. Müthiş bir vakıf kültürümüz var. Formel eğitimi, kültürel kodlarla eşleştirdiğinizde emin olun yaptığınız işte çok daha başarılı olacaksınız.Yunus'un deyimi ile, canı kıymetli görmeniz lazım. 'Yaratılanı sevin, Yaradan'dan ötürü..Bunu bir anlayış haline getirdiğinizde yaptığınız her işten daha çok ilham alacağınızdan eminiz” dedi. Sosyal Hizmet Artık Küresel Boyutta Düşünülmeli Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan sosyal, siyasi ve ekonomik bir çatışmanın tüm coğrafyaları etkileyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Bulduklu, özellikle dezavantajlı bireylerin dil,din, ırk, mezhep, kültür ayırt etmeksizin nitelikli sosyal hizmetlere erişiminin artırılmasının insanlığın ortak görevi olması gerektiğini aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, "İbn Haldun'a göre toplumların kaderini çizen unsurlardan biri de coğrafya. Coğrafyamızda bir mazlum halkın savaştan ya da değişik durumlardan dezavantajlı hale geldiğini sıklıkla görüyoruz. Burada herkes suçu karşısında arayabiliyor. Politikacılar, ekonomi, modernite, bilişim vs. sebeplerle bağlantı kurulabilir.. Koşullar, sebepler her ne olursa olsun var olan ya da can taşıyan her varlığın kendisine çizilen kader yolunda sorunsuz ilerlemesi aslında sizin elinizde. Savaş sadece iki ülke arasında olmaz, bütün dünyayı etkileyen bir boyuta evrilen sonuçlar ortaya çıkartır. Sizin mesleki anlayışınız da artık tüm dünyadaki mazlumların refahlarına yönelik olmalı. Farklı coğrafyalarda mazluma dönüşen herkesin hak ettiği hayatı yaşaması için öncelikle Sosyal Hizmet Uzmanlarının ve çalışmacılarının sorumluluk alması gerekiyor. Biz her dönem mazlumun yanında olan geçmişe sahip bir milletiz. Her koşulda haksızlığa ses yükseltir, tepkimizi gösteririz. Birileri gibi Gazze'ye sessiz kalıp işin içine başka bir ulus girince ses yükseltenlerden hiç olmadık. Aktörler değişince savaşı hatırlayanlardan değiliz. Biz biliyoruz ki yaşanan savaşlar ve çatışmalar tüm canlıları etkiler. Dezavantajlı grupların sayısı ise savaşlarla artar. O zaman mağdurun ve mazlumun olduğu her yer sosyal hizmet alanıdır. İşte bu açıdan sizlerin evrensel yardımlaşmanın en güzel örneklerini vereceğinize, gittiğiniz coğrafyalara en güzel hizmeti sunacağınıza yürekten inanıyoruz. Sizler için canla başla çalışan hocalarınızın emeklerinin yolunuzu aydınlatmasını, İKÇÜ adına gurur verici başarılara imza atmanızı diliyoruz” ifadelerini kullandı. Her Zaman Yanınızdayız. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya da poster sunumların yer aldığı bu gibi şenlikleri oldukça önemli bulduklarını , teorik bilginin yanında pratik bilginin ve uygulamaların ne kadar önemli olduğunun bir çıktısı olduğunu kaydetti. Dekan Prof. Dr. Kaya, “Bugün İzmir'in dört yanına gittiğinizi, hatta Türkiye'nin birçok yerinde projeler üretildiğini ve bugün burada paylaşılacağını görmek gerçekten hem ilham verici hem de gurur verici. Bu çalışmaların tüm öğrencilerimiz için de ilham kaynağı olacağından eminiz. Gittiğiniz her yerde, bu İzmir'in herhangi bir köşesi olabilir, Türkiye'nin herhangi bir köyü olabilir, hatta dünyanın herhangi bir yeri olabilir; İKÇÜ’den aldığınız eğitim ile gurur verici işler yapacağınız biliyoruz. Sizlere güvenimiz sonsuz. Hocalarınız olarak her zaman yanınızdayız. Sizlerle birlikte varız ve yapacağınız işlerle birlikte daha güçlü olacağız. Hepinizin emeğine sağlık” dedi. Güçlü Bir Mesleki Üretimin Son Çıktıları Bu yıl ikinci mezunlarını verecek olmaktan duydukları heyecanı paylaşan Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Melike Tekindal, yıl boyunca hayata geçirdikleri örnek sosyal hizmet uygulamaları için tüm öğrencilerini tebrik etti. Prof. Dr. Melike Tekindal, “Sosyal hizmet mesleği, insan hakları ve sosyal adaleti gözeten bir disiplin ve bir meslektir. Bu bağlamda şu anda öğrencilerimin gerçekleştirmiş olduğu tüm projeler ileride çalışacakları dezavantajlı gruplara yönelik gerçekleştirmiş oldukları kıymetli uygulamaları ve projeleri kapsamaktadır. Öncelikle ellerinize sağlık diyorum. Çok yoğun bir yıl geçirdiniz. Bugün bu şenlikte gerçekleştirmiş olduğumuz emeklerin taçlandırmasını yapacağız, güçlü bir mesleki üretimin son çıktılarını sizlere poster sunumları olarak göstereceğiz. Bu bağlamda iş birliği yaptığımız kuruluşlara da ayrıca teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sağlık alanında İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Şehir Hastanesi Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi, Çocuk Ergen Psikiyatri Servisi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Sosyal Hizmet birimi ve toplum ruh sağlığı birimi, Menemen, Torbalı, Bornova Türkan Özilhan, Altıncak Nevbahar Salih İşgören, Gaziemir ve Aliağa Devlet Hastanelerinde, Doktor Behçet Uz Eğitim Araştırma Çocuk Hastanesinde uygulamalarını gerçekleştirdiler. Ayrıca Adalet ve Denetimli Serbestlik alanında ise Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Eğitim İyileştirme Bürosu ve Çocuk Hizmetleri biriminde ve daha birçok yaşam merkezi, huzurevi, kamu kurum ve kuruluşunda uygulamalarını yaptılar. Başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse'ye ve Rektör Yardımcılarımıza, fakültemizin gelişimine katkı sunan Sayın Dekanımız Derya Özer Kaya'ya, öğrencilerimizin eğitim süreçlerini titizlikle yürüten tüm öğretim elemanlarımıza, öğrencilerimize rehberlik eden kıymetli uygulama danışmanlarımıza, iş birliği içinde olduğumuz tüm kamu kurumları, belediyeler ve sosyal hizmet birimlerine STK ve derneklerimize ve en sonda bu sürecin merkezinde olan sevgili öğrencilerime tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu. Protokol konuşmalarının ardından Sosyal Hizmet Bölümü Uygulamalı Dersler Koordinatörü Sayın Doç. Dr. Ahmet Engin’in poster şenliği ile ilgili bilgi aktardığı sunumunun ardından öğrencilerin projeleriyle ilgili çektiği videolar izlendi. Törene katılan protokol, fuaye alanındaki sergiyi gezerek öğrencilerden bilgi aldı. -
18.06.2025
İKÇÜ’nün Kültür Elçileri Mezun Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde (TÖMER) eğitim alan öğrenciler için mezuniyet programı düzenlendi. TÖMER’de eğitim gören uluslararası misafir öğrenciler için Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Genel Sekreter Nurettin Memur, Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Enes Uzun, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak, Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık, TÖMER Müdür Yardımcıları Öğr. Gör. Yasemin Kocabaş ile Öğr. Gör. Nuşin Sunar, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci ve öğrenci yakını katıldı. Türkçe Öğrenerek Yeni Bir Dünyaya Açıldınız Mezun öğrencileri tebrik eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, mezuniyetin emeklerin karşılığının alındığı ve öğrencilerin hayallerinin gerçekleşmesi yolunda anlamlı ve özel bir gün olduğunu dile getirdi. Öğrencilerin Türkçe’yi başarılı bir şekilde öğrenerek mezun olmalarında büyük emekleri olan, başta Müdür Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak olmak üzere TÖMER akademik ve idari kadrosuna teşekkür eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbaş, “Öğrencilerimizin ülkelerinden gelip burada eğitim almalarını destekleyen ailelerine de gönülden teşekkür ediyorum. Umarım burada edindiğiniz bilgi ve deneyim, gelecekte size başarı getirir ve üniversitemizle bağınızı sürdürürsünüz. Lisans veya ön lisans eğitimlerine devam etmek isteyenlere de başarılar diliyorum” dedi. Yeni bir dil öğrenmenin önemine vurgu yapan ve Türkçenin dünya dilleri arasındaki özel yerine değinen Prof. Dr. Akbaş, “Dil, insanın duygu, düşünce ve kültür dünyasının bir ürünüdür. Sizler Türkçe öğreniminde başarılı olarak kendinize yeni bir kişilik daha katmış oldunuz. Türk kültürünü diğer kültürlerden ayırt eden vasıfları; Türk insanının nasıl bir kişilik, duygu düşünce ve inanç dünyasına sahip olduğunu artık biliyorsunuz. Türkiye artık, dünyada kendisinden sıkça söz ettiren bir ülke ve sizlerin burada Türkçe öğrenmeniz, sadece bir dil öğrenimi değil; aynı zamanda yeni bir medeniyetin, yeni bir ufkun ve yeni bir dünyanın da sizlere açılımı olacak. Bu dünyada yerinizi şimdiden almanız dolayısıyla her birinizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun” diye konuştu. Her Kelime Sizleri Bu Topraklara Daha da Yaklaştırdı İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurezzak, farklı coğrafyalardan gelen öğrencilerin İzmir’de bir araya gelip Türkçeyi ortak payda haline getirmelerinin kendileri için gurur verici olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Abdurezzak, Türkçenin sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir milletin tarihini, düşüncesini ve kültürünü taşıyan bir değer olduğunu kaydetti. Öğrencilerin dil öğrenme sürecinde gösterdikleri azim, disiplin ve kararlılığın takdire şayan olduğunu belirten Doç. Dr. Abdurezzak, her kelimenin, her cümlenin ve her geleneğin öğrencileri bu topraklara biraz daha yakınlaştırdığına dikkat çekti. Doç. Dr. Abdurezzak, “Sizler bu dili öğrenerek Anadolu’nun zengin kültürüne de adım attınız. Öğretim görevlilerimize, idari personelimize ve sizleri destekleyen ailelerinize gönülden teşekkür ediyorum. TÖMER sizler için yalnızca bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda bir yuva oldu. Bundan sonraki hayatınızda hepinize sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum” dedi. Sadece Bir Dil Değil, Bir Kültür Yolculuğu TÖMER mezunu öğrenciler adına konuşmasını yapan Malak Elsaied ise, “TÖMER’de sadece bir dil değil, aynı zamanda Türk milletinin kültürünü ve tarihini öğrendik. Türkçeyi kurallarla değil; duygularla, masallarla ve hatıralarla öğrendik. Başlangıçta Türkçeyi bilmeyen bizler, bugün bu yolculuğu tamamlamış bulunuyoruz. Bu yolculuk benim için çok özel ve unutulmaz bir tecrübe oldu. Bizi destekleyen, seven ve her zaman yanımızda olan değerli hocalarımıza sonsuz teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. İKÇÜ TÖMER mezuniyet programı, açılış konuşmalarından sonra video gösterimi ile devam etti. Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi ve Doç. Dr. Serkan Çelik’in çalgıda yer aldıkları müzik dinletisinin solistliğini yapan uluslararası öğrenciler söyledikleri Türkçe şarkılarla ve halk oyunlarıyla programa renk kattılar. Mezuniyet sertifikalarının takdim edilmesinin ardından toplu fotoğraf çekimiyle program sona erdi. -
16.06.2025
Denetimli Serbestlik Yükümlülerinden “Ebru Sanatı Sergisi”
Geçtiğimiz aylarda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü arasında imzalanan iş birliği protokolü “Ebru Sanatı Sergisi” ile hayata geçirildi. Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı denetimli serbestlik yükümlülerinin kişisel gelişimlerinin desteklenmesi ve yeniden topluma kazandırılmalarının sağlanması adına, Sürekli Eğitim Merkezince (İKÇÜSEM) düzenlenen kurslarda ortaya çıkan eserler Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu Fuaye Alanında ziyarete açıldı. Serginin açılışına Çiğli Kaymakamı Fatih Görmüş, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Hacı Hüseyin Taşdemir, Karşıyaka Başsavcı Vekili Erdem Işık, Karşıyaka Denetimli ve Serbestlik Müdürü Orhan Kaykaç, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu ile protokol üyeleri katıldı. Sosyal Sorumluluk Projeleri Açısından İyi Bir Örnek Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile ortaya konulan projeden duyduğu memnuniyeti paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ olarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüzle yapmış olduğumuz bu projenin özellikle sosyal sorumluluk projeleri açısından iyi bir örnek olduğunu söylememiz gerekiyor. Herhangi bir sebeple mahkûm olan bireylerin bu gibi kurslarda edindikleri deneyimler rehabilitasyonları açısından çok kıymetli diye düşünüyorum. Ceza hukukunda üç temel ilke var. Bunlardan bir tanesi önleyicilik, yani suça giden yolların kapatılması. İkincisi ona uygun bir cezanın verilmesi. Üçüncüsü de ceza verilmişse rehabilitasyon ile topluma kazandırılması. Bu gibi etkinliklerin yükümlülerin topluma kazandırılması açısından çok olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Bu sadece kendileri açısından değil toplumun da bir kazancıdır. Biz de üniversite olarak buna yapmış olduğumuz katkıdan dolayı mutluyuz.” ifadelerini kullandı. Topluma Kazandırılma ve Meslek Edindirme Katkısı Otuz beş kursiyerin dönem boyunca yaptığı 80 Geleneksel Ebru Sanatı eserinin yer aldığı sergi ile ilgili konuşan İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, paydaş kurumların katkı ve desteğiyle yükümlülerin tekrar suç işlememesi, yeniden topluma kazandırılması adına örnek çalışmalara imza atıldığını aktardı. Başsavcı Sezgin, “Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı yükümlülerimizin; kişisel becerilerini geliştirmeleri, boş zamanlarını değerlendirmeleri ve sosyal hayata, topluma adaptasyonlarının hızlandırılması amacıyla böyle bir kurs düzenledik. Sanatın, müziğin iyileştirici özelliği, yüzyıllardır bilinmektedir ve Osmanlı Devleti döneminde sağlık kuruluşlarında müzikle ve sanatla tedavi etme örneklerini görebiliyoruz. Biz de kültürümüzü yansıtan bu uygulamaları, mahkumlarımızın topluma yeniden sağlıklı bireyler olarak dönebilmeleri için desteklemekteyiz. Sergimizde tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan Ebru sanatı eserleri ön planda. Değerli eğitmenimizden aldıkları kurs neticesinde ortaya böyle güzel eserler çıktı. Yükümlülerimiz bu eserleri ortaya çıkardıktan sonra sergilendiğini, geniş kitlelere ulaştığını, önemsendiğini görünce gerçekten mutlu oluyor ve daha problemsiz bir şekilde yeniden aramıza dönüyorlar. Bu kurslarla aslında hem topluma kazandırılmış hem bir meslek edinmiş hem de rehabilite edilmiş oluyorlar” diye konuştu. Konuşmaların ardından açılışı protokol tarafından yapılan sergide, İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin tarafından Çiğli Kaymakamı Fatih Görmüş ile Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye ebru tablosu ve semazen tablosu hediye edildi. -
12.06.2025
Eğitimde Yapay Zekâ Çalıştayı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Cihannüma Ekonomik ve Toplumsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (CETAM), Bilim İletişim Ofisi ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde "Eğitimde Yapay Zekâ Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştay ile İzmir’de yapay zekânın eğitimde etkili ve verimli kullanımına yönelik kapsamlı bir yol haritası oluşturuldu İzmir'de eğitim sektörünün dijital dönüşüm sürecine, yapay zekâ teknolojilerinin etkin kullanımına katkı sunması adına düzenlenen çalştay, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Ela Burcu Uçel ile Dr. Öğr. Üyesi Emrah Noyan moderatörlüğünde yapıldı. İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezinde düzenlenen çalıştaya, İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, İKÇÜ CETAM Müdürü Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu, yönetim kurulu üyeleri Doç. Dr. Mehmet Büküm, Dr. Öğr. Üyesi Esra Dündar Aravacık, Dr. Öğr. Üyesi Kemal Yayla, İzmir İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan, İzmir İl Millî Eğitim Şube Müdürü Ali Can Güllü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bilişim Teknolojileri Koordinatörü Dr. Mustafa Coşkun ile İzmir genelinde farklı branşlarda görev yapan öğretmenler katıldı. İzmir’de Yapay Zekâ ile Yeni Dönem Üniversite-kamu iş birliği modelinin başarılı bir örneğini gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti paylaşan İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, yapay zekâ teknolojilerinin pedagojik yaklaşımlarla entegrasyonu konularında çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Yapay zekânın eğitimde sağlayacağı fırsatlara dikkat çeken Dr. Yahşi, bu gibi iş birlikleri sayesinde İzmir’in eğitimde örnek bir şehir haline gelmesini hedeflediklerini aktardı. İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Yahşi, “Evlatlarımızın geleceğini şekillendirecek çok önemli bir planı hayata geçirmek için bir aradayız. İzmir’de 850 bin öğrencinin potansiyelini ortaya çıkarabilmek için çok çalışıyoruz. İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak, teknolojik gelişim ve değişimde öncü bir rol üstleniyoruz. İzmir eğitim ailesi olarak önceliğimiz, yapay zekâyı eğitimde daha etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmektir. Öğretmenlerimizle birlikte, yapay zekâyı eğitim süreçlerimize dâhil ederek çocuklarımızın gelişimini desteklemek için kararlılıkla çalışıyoruz. Araştırarak, üreterek ve birlikte hareket ederek öğrencilerimizin her zaman yanında olacağız. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Eğitimde Teknoloji Entegrasyonu İKÇÜ CETAM Müdürü Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu da öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirecek ve güvenli yapay zekâ (YZ) kullanımı alanında bilinçlendirecek yöntemlerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Öğretmenlerin teknolojik dönüşüm sürecinde, kendilerini sürekli yenilemelerinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Burmaoğlu, İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle gerçekleştirilen çalıştayın, bu anlamda önemli bir misyonu üstlendiğini aktardı. Prof. Dr. Burmaoğlu, "YZ modellerinin kötü aktörler tarafından kullanılabileceği gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız. Biz eğitimcilere, ülkemizin kalkınmasında söz sahibi olacak öğrencilerimizin bu süreçten fayda ile çıkması gibi büyük bir sorumluluk yüklüyor. Çocuklarımız için çok yönlü ve bütünsel bir anlayış geliştirmemiz gerekiyor. AI nesli diye tanımladığımız bir neslimiz var. AI'nın bugün şekillendirilme şekli gelecek nesiller üzerinde önemli etkilere sahip olacak. Akıllı yapay zekâ destekli sistemleri kullanmak, birçok eğitim kurumunun verimliliğini büyük ölçüde artırabilir. Yapay zekâ uygulamaları sayesinde 21’inci yüzyıl becerileri olarak adlandırdığımız öğrenme ve yenilenme becerileri, mesleki beceriler, medya ve teknoloji becerilerinin öğrencilere kazandırılması daha kolay olacaktır ” dedi. Yapay Zekâ Alanındaki Gelişmeleri Yakından Takip Ediyoruz İl Millî Eğitim Şube Müdürü Ali Can Güllü, yapay zekâ teknolojilerinin eğitimde daha kritik bir rol üstlendiğine vurgu yaptı. Güllü, “Birkaç yıl içinde, yapay zekânın eğitim süreçlerinde ve öğrenme deneyimlerinde fark yaratacak düzeyde gelişeceğini öngörüyoruz. Bu anlamda, şu ana kadar 200 öğretmenimize yapay zekânın pedagojik uygulamaları ve dijital araçları kullanımı konusunda eğitim verdik; üniversitelerle iş birlikleriyle de yapay zekâ tabanlı yenilikçi projeler geliştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu. BT İl Koordinatörü Dr. Mustafa Coşkun, konuşmasında yapay zekânın eğitimde devrim yaratacağına inandığını belirtti. Ayrıca, öğrencilerin her zaman öğretmene ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak öğretmenin teknolojiyi destekleyici bir araç olarak kullanması gerektiğinin altını çizdi. Modifiye World Cafe Yöntemiyle Kapsamlı Tartışmalar Çalıştay kapsamında “Yapay Zekâ Kulübü”, “Yapay Zekâ Öğretmen Eğitimi”, “Yapay Zekâ Etiği”, “Yapay Zekâ ile Dijital Modelleme ve Oyunlaştırma”, “Yapay Zekâ ile Ses, Görsel ve Video Oluşturma” ile “Yapay Zekâ Doğal Dil Modelleri ve Komut Mühendisliği” başlıklarında atölyeler düzenlendi. Oturumlarda, okullarda yapay zekâ kulüplerinin kurulması, öğretmenlerin yapay zekâ alanında güçlendirilmesi, öğrencilere yönelik yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi ve üniversitelerle örgün eğitim arasındaki iş birliklerinin artırılması konuları değerlendirildi. -
04.06.2025
Birlik ve Beraberliğimiz Daim Olsun
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Ailesi, Kurban Bayramı’nın arifesinde bir araya geldi. Rektörlük binası önünde yapılan törende, Prof. Dr. Saffet Köse, tüm çalışma arkadaşlarının bayramını tek tek kutladı, aileleriyle birlikte huzur içinde bir bayram geçirmelerini diledi. Rektör Prof. Dr. Köse’nin kabulünde, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Dekanlar, Genel Sekreter Nurettin Memur, fakültelerden gelen akademisyenler ve idari personel birlik, beraberlik, sağlık temennileriyle bayramlaştı. Kurban Bayramı vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınlayan Prof.Dr. Köse, “Hatırlamanın, hatırlanmanın, dayanışma ve yardımlaşmanın simgesi, paylaşma ve gönül alma mevsimi, manevi hikmetlerle dolu mübarek Kurban Bayramı’na bir kez daha kavuşmanın sevincini paylaşıyorum. Üniversitemizde görev yapan tüm akademik ve idari personelimizin, öğrencilerimizin ve değerli ailelerinin Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Daha nice bayramlara sağlık mutluluk ve huzur içinde hep birlikte ulaşmayı Cenab-ı Allah hepimize nasip eylesin. Kurban Bayramı’nın tüm insanlığa birlik, beraberlik, barış ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. -
02.06.2025
İKÇÜ Film Festivalinde Muhteşem Final
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından ilki düzenlenen “İKÇÜ Film Festivali” ödül töreni ile sona erdi. Merkez Kampüs’teki 3 salonda ve İstinye Park İzmir Renk Sineması ile UrlaDam’da 4 gün boyunca toplam 81 filmin gösterildiği, 4 atölye, 16 yönetmen ve yapımcı söyleşisine ev sahipliği yapan İKÇÜ Film Festivali’nin kapanış ve ödül törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, TRT Belgesel Kanal Koordinatör Yardımcısı ve Yapımcı Nilay Bilgen, Festival Direktörü Burak Taylan Yılmaz, dekanlar, yüksekokul müdürleri, sponsor firmaların temsilcileri, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Müdür Yardımcısı Pınar Çakmakoğlu, AVEK Otomotiv Ege Bölge Müdürü Şenol Kurt, AVEK Otomotiv İzmir Şube Direktörü Yaşar Özuğur, Can Kardeşler Kuruyemiş İnsan Kaynakları Direktörü Rasim Turhan, Yönetim Danışmanı Hasan Bildik, davetli konuklar, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. 300’ün Üzerinde Başvuru Sinema sanatının bilgi üretiminde ve kültürel mirastaki rolüne dikkat çekmek amacıyla, “Keşif, Bilgi” ve “Aile” mottosuyla yola çıkan 300’ün üzerinde eserin gönderildiği yarışmada, Belgesel Film Kategorisi’nde finale kalan 7, Kısa Film Kategorisi’nde 11, Öğrenci Filmleri Kategorisi’nde ise 6 eser yarıştı. Festival Direktörü Burak Taylan Yılmaz ve Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal tarafından hazırlanan; ulusal ve uluslararası anlamda ses getirmiş Gazze konulu filmlerden oluşan özel bölümü ‘Kamera Gazze’ seçkisi ile fark yarattı. Birinci Önceliğimiz Öğrencilerimiz Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, kısa sürede hazırlanan İKÇÜ Film Festivali’nin ciddi bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu belirtti ve festival kapsamında 3 kategoride düzenlenen yarışmaya 300’ün üzerinde eser gönderilmesinin heyecan verici olduğunu dile getirdi. TRT’nin festivale çok büyük destek sağladığını ifade eden Prof. Bulduklu, başvuruda bulunan eserlerin gösteriminin yapılmasının bile, ortaya konan emeğin sergilenmesi açısından çok kıymetli olduğunu vurguladı. “Bizim birinci önceliğimiz öğrencilerimizdir” diyen Prof. Dr. Bulduklu, öğrencilerle profesyonelleri yan yana getirebilmenin mutluluk verici olduğunu kaydetti. Bu tarz organizasyonların öğrencilere inanılmaz bir deneyim kazandırdığının altını Prof. Dr. Bulduklu, Medya ve İletişim Topluluğu öğrencilerinin sürecin her yerinde olmasının çok kıymetli olduğunu dile getirdi. Festivalin özelliklerinden bir tanesinin de İzmir’in iki yakasını birleştirmesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “Biz biliyoruz ki bunun devamı gelecek. Tüm yarışmacılara, jürilerimize, bu yolda bizi yalnız bırakmayan İzmir Atatürk Organize Sanayi Başkanlığına, Avek Otomotiv'e, ÜLKEA'ya, Can Kardeşler Kuruyemiş'e, Renk Sinemaları İstinyepark'a, Urladam'a, Kısa Film Yönetmenleri Derneğine, EkoFilm’e, basın destekçilerimiz olan İKÇÜ Medya Merkezi e Haber Ajansına, Anadolu Ajansı, Ege Radyo, Sinedergi, sadibey.com, İlkses, İz Gazete, Ege Telgraf ve İzmir’de Son Dakika’ya, tüm mesai arkadaşlarıma, öğrencilerimize ve siz katılımcılara çok teşekkür ediyorum” dedi. “Kamera Gazze” ile İnsanlığın Yaralandığı Bir Çığlığa Kulak Verdik Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran ise, “Keşif, Bilgi” ve “Aile” mottosuyla yola çıkan İKÇÜ Film Festivali’ni genç sinemacılara alan açmak, gençleri ustaların kendileri ve eserleri ile buluşturmak, filmlerle hayatın katmanlarını gözlemlemek ve keşfetmek ve bu topraklardan çıkan hikayeleri göstermek ve paylaşmak için düzenlediklerini vurguladı. 4 günlük bir sinema serüvenin sonuna gelinmesinin, sürecin kendisinden farklı bir heyecan verdiğinin altını çizen Prof. Dr. Demirkıran, “Organizasyonun başı ile sonu arasında çok büyük duygu farklılıkları oluyor. Bir işi başarmanın verdiği mutluluğu; birçok filmi göstermiş olmanın, birçok ustayı, yönetmeni, oyuncuyu, öğrencilerimizle ve izleyicilerle buluşturmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Sinemanın sadece beyaz perde ile sınırlı kalmadığını; hayatın her anında insana bir şeyler öğrettiğini gösterdiklerini söyleyen Prof. Dr. Demirkıran, “Özellikle, “Kamera Gazze” bölümünde insanlığın yaralandığı bir çığlığa kulak verdik. Bizi bir araya getiren bir dil olduğunu yeniden keşfettik” diyerek, festivalin “Kamera Gazze” bölümünün mimarı olan Burak Taylan Yılmaz’a ve Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal’a teşekkür etti. Yarışmaya Katılan Her Film, Bizim İçin Bir Ödül Yarışmaya eser gönderen sanatçılara da seslenen Prof. Dr. Demirkıran, yarışmaya katılan her filmin, kendileri için ayrı bir ödül olduğunu belirtti ve filmlerini paylaşan her yarışmacıya şükranlarını sundu. Prof. Dr. Demirkıran, “İKÇÜ Film Festivali, sektörün profesyonelleriyle bir araya gelen, sorularını soran ve birçok şey öğrenen öğrencilerimiz için özellikle çok önemliydi. Öğrencilerimiz, sektörün akışını görmek zorundalar, biz buna bir katkı sağlamak istedik. Festivalin Onursal Başkanı İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve festivalin başkanlığını yürüten ve ortaya çıkması için tüm enerjisini sarf eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu başta olmak üzere, danışma kurulunda yer alan rektör yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Prof. Dr. Süleyman Akbulut’a, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan’a, Genel Sekreter Nurettin Memur’a, Festival Direktörü Burak Taylan Yılmaz’a ve Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal’a, Festival Teknik Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan’a, teknik koordinasyon ekibinden Arş. Gör. Hüseyin Enes Balcı, Arş. Gör. İsmail Erol ve Arş. Gör. Rabia Şimşek’e, Etkinlik Koordinatörü Seda Kanburoğlu’na ve Medya ve İletişim Topluluğu üyesi öğrencilere teşekkür etti. Sponsorlara, destekçilere ve sektörün önemli isimlerinden oluşan jüri ekibine de teşekkür eden Prof. Dr. Demirkıran, “Ümidimiz ve hayalimiz festivalin sürekliliğinin olması ve daha da büyüyerek İzmir’in her yerine ulaşması” dedi. Jüri Üyelerine Teşekkür Teşekkür konuşmalarının ardından festivalde jüri olarak yer alan, Yönetmen ve Oyuncu Görkem Yeltan, Yapımcı- Yönetmen Nihal Ağırbaş Sarıkaya, TRT Belgesel Kanalı Koordinatör Yardımcısı ve Yapımcı Nilay Bilgen, Yönetmen ve Yazar Alican Sekmeç, Yönetmen ve Senarist Ozan Sertdemir, Yönetmen ve Yapımcı Çağatay Çelikbaş, Sinema Eleştirmeni- Yazar Banu Bozdemir Apaydın, Kısa Film Yönetmenleri Derneği Başkanı Selvihan Eroğlu, Video Editörü İrem Özyürek Kanatlı, Yönetmen Dr. Öğr. Üyesi Onur Orkan Akşit’e teşekkür belgesi takdim edildi. Ardından jüri üyelerince ödül almaya hak kazanan eserler açıklandı. “Belgesel Film” kategorisinde ‘En İyi Film Ödülünü Hasan Ete’nin “İyi Ölüm” adlı filmi kazandı. “Öğrenci Filmleri” kategorisinde, ‘En İyi Film Ödülünü Can Kahraman ve Barış Kösem’in ‘Zaman Usulca Fısıldadı’ filmi; ‘Jüri Özel Ödülünü Berkay Ellek’in ‘Beyaz Güvercin’ adlı filmi; ‘Kısa Film Yönetmenleri Derneği Ödülünü ise Birnaz Bengisu Cırıt’ın ‘Yaşam’ adlı filmi kazandı. “Kısa Film” kategorisinde, ‘En İyi Kısa Film Ödülünü Yakup Tekintangaç’ın ‘Mori’ adlı filmi; ‘Jüri Özel Ödülünü Mehmet Kanadlı’nın ‘Danışman’ adlı filmi; ‘Kısa Film Yönetmenleri Derneği Ödülünü ise Mert Erez’in ‘Rehber’ adlı filmi aldı. -
02.06.2025
Rektör Köse, Gençleri Bağımlılıklara Karşı Uyardı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)Bilim İletişim Ofisi ilk etkinliğinde, özellikle ergenler ve genç yetişkinlerin risk grubunda yer aldığı bağımlılıklar konusunu, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin “Aile ve Bağımlılık” söyleşisi ile masaya yatırdı. “Nesilden Nesile Bağımsızlık: Bağımlılıkla Mücadelede Nesiller El Ele” projesi ile İzmir’deki ilk ve ortaöğretim kurumlarına yaptıkları saha ziyaretlerinde kurdukları özel bağı üniversite kampüsüne taşıyan Genç Yeşilay Topluluğu, Selahaddin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu, Sezai Karakoç Anadolu Lisesi, Güzeltepe Ortaokulu, Mehmet Hikmet Kaşerci Ortaokulu ve Cemil Atlas Ortaokulunda eğitim alan Yeşilay topluluğu öğrencilerini İKÇÜ’de misafir etti. Bilim İletişim Ofisi Koordinatörü Prof.Dr. Yasin Bulduklu’nun moderatörlüğünde yapılan söyleşiyi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Genç Yeşilay İKÇÜ Akademik Danışmanı Dr.Öğr.Üyesi Feyza Dereli, Topluluk Başkanı Elanur Sarıkaya, Yeşilay İl Yönetim Kurulu üyesi Giray Kırım, İKÇÜ Bilim İletişim Ofisi Sorumluları Öğr. Gör. Fatma Değirmenci, Uğur Ekenoğlu, MEB’de görev yapan eğitimciler ile çok sayıda Yeşilay gönüllüsü takip etti. Kendinize Dur Diyebildiğinizde Özgür Olabilirsiniz En büyük sermayelerinin gençlerin olduğu bilinciyle adım atan toplumların geleceklerine umut ile bakabileceğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Aile ve Bağımlılık” kavramlarının birlikte ele alınmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Teknolojiden sosyal medyaya, alkol ve madde kullanımına tüm bağımlılıkların arkasında mutluluk arayışının yer aldığını aktaran Prof. Dr. Köse, ”Özellikle son zamanlarda yapılan araştırmalar var. Philip Zimbardo, dünyada yaşayan en büyük psikologlardan bir tanesi. Ondan önce George Smith diye bir başka yine psikolog var, diyorlar ki bu bağımlılık dediğimiz şey fiziksel tüm şeylerdir. Ruhsal ve sosyal anlamda kopamadığınız ve ona bağlı yaşadığınız şeyler, sizi sizden alan problemlerle artık kendiniz kalamıyorsunuz. Kendinizi sınırlandıramadığınızda elde etmeye çalıştığınız bir şeye ulaştığınızda hep yeniyi arıyorsunuz ve bunun sonu gelmiyor. Sonu gelmeyince artık ondan kopamıyorsunuz ve kendiniz olmaktan çıkıp tutsak oluyorsunuz. Kendinize dur diyebildiğinizde özgür olabilirsiniz. O yüzden özgürlük bir değerse, mutluluk bir değerse kendi kendinizi sınırlandırabilmeniz gerekiyor”diye konuştu. Müdahale Etmenin Yolu Kurulan Sevgi Dolu Aile Bağlarında Anne,babanın toplumların temeli ailelerin mimarları olarak önemli sorumluluklara sahip olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Köse, bu mimarlardan mahrum büyüyen nesilleri bekleyen tehlikelere dikkat çekti. Prof. Dr. Köse, “Değerli psikanalist ve psikiyatr Jacques Lacan der ki "Baba yasadır, kanundur, çocuğun sınırlarını çizer." Sınırların içerisinde bir hayata yaşayabileceğini öğretir. Anne de çocuğa şefkat gösterir, sevgi verir. Anne, baba çocuğuna sorumluluklar verir. Sorumluluklar aileye ait hissettirir. Aile de kimlik kazanır. Günümüzde aile kurumu yıkmaya çalışırlarken, bu aidiyetten yoksun bırakılan çocuklarla çokça karşı karşıya gelmeye başladık. Anne ve babanın olmadığı ortamlarda büyütülen çocuklar, sınırlarını bilmeden, video oyunları ya da cinsel içerikli videolara, kötü alışkanlıklara, bağımlılıklara yönlendirilmekte. Tüm bağımlıkları başlamadan kontrol ve müdahale etmenin en güzel yolu kurulan sevgi dolu aile bağlarında” ifadelerini kullandı. Tam Bağımsızlığın Karşısında Bağımlılıklar Duruyor Bilim söyleşilerinin ilkinde, Yeşilay Topluluğunun ilk ve orta öğretim öğrencileriyle birlikte kuşaklararası bağı üniversiteye taşımaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Moderatör Bilim İletişim Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Yasin Bulduklu, bilim-toplum kaynaşmasının karşılık bulduğu söyleşiye Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’den gelen desteğin çok değerli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, “Rektör Hocamız genç kuşakların sağlıklı ortamlarda yetiştirilmesi adına yurt içi ve yurt dışında yüzlerce konferans ve söyleşiye katılmakta ve çok değerli katkılar sunmaktadır. Geleceğin gençlerini mutlu yüzlerle özellikle bağımlılıklara karşı birlik içinde yaptıkları mücadelelerle görmek bizlere umut veriyor. Biz Türkiye'yi olduğu yerden daha ileri taşıyacak nesillerin bağımsız olması gerektiğini biliyoruz. Zira bağımsızlık dediğiniz şey aslında bağımlılıkların tam karşısındadır. Herhangi bir odaktan, herhangi bir kötü alışkanlıktan veya herhangi bir davranıştan uzak olan bireyler bağımsız hale gelebilir. Yeşilay da bunu hedefliyor ve uzunca süredir ciddi bir mücadele veriyor. Pek çok bağımlılıktan söz edebiliriz ama madde bağımlılıkları bunların içerisinde en tehlikelisi ve gençlerin bu konuda uyanık olmasına ihtiyaç var. Gençlik ve Spor Bakanlığımız önemli projeler yapıyor. Bu kapsamda ÜNİDES çok kıymetli bir destek programı. Genç Yeşilaycı gençlerimizin ÜNİDES aracılığıyla desteklemesi de bize güç verdi.” diye konuştu. Yarının Üniversite Öğrencileri İle Kolektif Birliktelik Bağımlılık konusunda kuşaklararası farkındalık oluşturdukları için oldukça mutlu olduklarını söyleyen Genç Yeşilay İKÇÜ Akademik Danışmanı Dr.Öğr.Üyesi Feyza Dereli, lise ve ortaokullara yaptıkları ziyaretlerde bilgilendirmeyi çeşitli fiziksel aktiviteler ve eğlenceli oyunlarla destekleyerek çocuklardaki bilinç düzeyine katkı sağladıklarını aktardı. Dr.Öğr.Üyesi Feyza Dereli, “İşte bu farkındalığı görmek, çocuklarımızın okul ziyaretlerimizde bizleri her karşılayışındaki o sevgi bağını hissetmek bizleri daha çok motive etti. Bugün onları da biz misafir etmek istedik. Rektörümüzün bağımlılıklar konusuna gösterdiği hassasiyeti yansıttığı söyleşilerinden birini bizlere ayırması ve çocuklarımızın bilinç düzeyine katkıda bulunması bizleri mutlu etti. Etkileşimimiz daha güçlü ve etkimiz daha kalıcı hale geldi. Yarının üniversite öğrencileri ile kolektif olarak bağımlılıklar karşısında dik bir duruş göstermeye, daha güçlü ses çıkarmaya devam edeceğiz” dedi. Daha Fazla Okul, Daha Fazla Öğrenci Daha Geniş Etki Topluluk Başkanı Elanur Sarıkaya da Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında yürüttükleri projeleri ile üniversite, lise ve ortaokullardaki Yeşilay topluluklarını bir araya getirerek, kuşaklararası bir bağ kurmayı, dayanışmayı artırmayı ve bağımlılıkla mücadeleyi kolektif bir bilinçle sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi. Başkan Sarıkaya, “İkinci dönemde başlattığımız etkileşimli ve yaygın çalışmaları üçüncü dönemde daha da büyüterek sürdürmeye karar verdik. Şu an içinde bulunduğumuz üçüncü dönem projemiz, hem önceki deneyimlerin üzerine kurulu hem de daha fazla okul, daha fazla öğrenci ve daha geniş bir etki alanına ulaşmayı hedefliyor. Bu devam projesi sayesinde yalnızca başladığımız işi tamamlamıyoruz, aynı zamanda öğrendiklerimizi daha güçlü bir şekilde uygulamaya dökme fırsatı buluyoruz” dedi. Genç Yeşilay İKÇÜ öğrencilerine Rektör Prof. Dr. Köse tarafından belge takdiminin ardından öğrenciler için hazırlanan fuaye alanında oyunlar oynadı, ebru sanatı ile tanışan çocuklar ilk denemelerini heyecanla yaptı. -
02.06.2025
Kuşaklar Kültürel Mirasın İzini İKÇÜ’de Sürdü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Bilim İletişim Ofisince “Kültürel Mirasın İzinde” başlıklı söyleşi programı düzenlendi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin “Türk Kültürü ve Özellikleri” başlığıyla konuk edildiği söyleşinin moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı ve Bilim İletişim Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Yasin Bulduklu üstlenirken Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden Arş. Gör. Asuman Baş, “Kültürel Miras’ın İzinde Moğolistandaki Göktürk İzleri” başlıklı bir sunum yaptı. Genç Yeşilay İKÇÜ’nün davetlisi olarak kampüste ağırlanan Selahaddin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu, Sezai Karakoç Anadolu Lisesi, Güzeltepe Ortaokulu, Mehmet Hikmet Kaşerci Ortaokulu ve Cemil Atlas Ortaokulunda eğitim alan öğrenciler ve öğretmenlerinin misafir edildiği söyleşiyi, Rektör Yardımcıları Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Genç Yeşilay İKÇÜ Akademik Danışmanı Dr.Öğr.Üyesi Feyza Dereli, Yeşilay İl Yönetim Kurulu üyesi Giray Kırım, Topluluk Başkanı Elanur Sarıkaya, İKÇÜ Bilim İletişim Ofisi Sorumluları Öğr. Gör. Fatma Değirmenci, Uğur Ekenoğlu, akademik ve idari personel takip etti. Çatışmalar, Aile İlişkilerine Atfedilen Değerin Yok Edilmesi Amaçlı Söyleşide gençlere seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, toplumların geleceğinin eğitim kurumlarında inşa edildiğini aktardığı konuşmasında, öğretmen, öğrenci ve aile iş birliğinin bu yapının olmazsa olmazı olduğunu kaydetti. Kadim medeniyetimizde aile değerlerinin ayakta tutulması, çocukların daha iyi yetiştirilmesi ve eşler arasında iyi iletişimin kurulması adına birçok unsurun yer aldığını aktaran Prof. Dr. Köse, “Aile küçük bir devlet, devlet büyük bir ailedir. Devlet de o milletin büyük ailesidir. Devlet ve toplumun yapı taşları aileden oluşur. Ailede yer alan akrabalık kavramlarını topluma taşıyan, hiç tanımadığınız kişilere ana, baba, teyze, amca, dayı diye hitap edebilen köklü bir yapıya sahibiz. Ortak kültüre, tarihe, değerlere sahip olan bu değerlere sahip çıkan milletleri hiç bir güç yıkamaz. Aynı şekilde ailenin de ortak bağları, duygusal alışverişi ne kadar güçlü ise o kadar dayanıklı olur. Aile kavramı üzerinden oluşturulan problemler toplumun temel yapısına zarar vermektedir. Son dönemlerde özgürlük ve bireysellik kisvesi altında yaratılan çatışmalar maalesef aile ilişkilerine atfedilen değerin yok edilmesi amaçlıdır. Popüler kültür, teknoloji ve sosyal medyanın da etkisiyle yalnızlaşan, yabancılaşan ve kimlik arayışına giren çocuklarımızı bu sarmaldan ancak aile içindeki o sevgi, şefkat dolu muhabbet ortamı kurtarır” dedi. Batı’nın Uyguladığı Tehlikeli Bir Politikanın Parçası Güçlü geleceğin anahtarının ailelerde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, aile ile gençler arasındaki kuşaklararası iletişim çatışmasının sevgiye dayalı dayanışma ağlarının kurulmasıyla sona erdirileceğini belirtti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Günümüz dünyasında özellikle bireysel özgürlükler, haklar birey olma gibi birtakım kavramlar üzerinden anne babalarla ilişkilerin biraz daha sınırlı olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ailenin değersizleştirilmesi, büyüklerinden uzak, kültürel değerlerinden, gelenek ve göreneklerin koparılmış nesillerin yetiştirilmesi Batı’nın tüm dünyada uyguladığı tehlikeli bir politikanın parçasıdır. Anneniz ve babanız sizin geçtiğiniz yollardan çoktan geçmişler. Bilgileri var, birikimleri var, donanımları var, tecrübeleri var. Aslında onları size aktarmak isterler. Sizleri dinlerken dinlenilmek de isterler. İşte karşılıklı olarak geliştirilecek anlayış , saygı ve hoşgörü sayesinde tüm sorunların üstesinden gelinebilir” diye konuştu. Doğru Yaklaşımla Tehlikelerden Asgari Şekilde Etkileniriz Aile içinde kurulamayan sağlıklı ilişkilerin bireyleri dışarıdaki zararlı kaynaklara yönelttiğini söyleyen Prof. Dr. Köse, sevgi ortamında büyüyen nesillerin toplumları ileri taşıyacağını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Sevgi, güven ve bağlanma yaratılış gerçekliğine bağlı bir ihtiyaçtır. Bunu aile içinde anne-babadan karşılayamayan çocukların buldukları insanlara kaymaları o yoksunluğun doğal bir sonucudur. Araştırmalar, sevgi, ilgi, güven içinde büyüyen çocukların daha zeki, daha sağlıklı, daha başarılı ve stresle başa çıkmada daha becerili olduğunu ortaya koymuştur. Sevgisi ve ilgiden mahrum büyüyen çocukların ise sinirli, dikkat sorunu bulunan, korkak ve endişeli, hemen panikleyen, hastalıklı ve hiperaktif yetişkinler olarak öne çıktıkları belirlenmiştir. Çocuğun hayat boyu kullanacağı ve kendisinden sonraki kuşaklara da transfer edeceği özellikler aileden geçer. Bu doğrultuda konuya geniş perspektiften bakarsak geleceğimizin teminatı olan nesillerimize doğru yaklaşımlarla ulaşırsak çağın tehlikelerinden asgari şekilde etkileniriz” diye konuştu. Moğolistan Türk Tarihinin Başlangıç Noktası İKÇÜ’nün Moğolistan coğrafyasında izini sürdüğü Türk Devletlerinin araştırma ekibinde yer alan Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden Arş. Gör. Asuman Baş, çocukların ve gençlerin ilgi düzeyleri doğrultusunda kendilerini geliştirebilecekleri alanların oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Baş, “ Gençlerimizi, sporla, bilimle, kültürle, sanatla, edebiyatla ilgilenmelerini sağlayarak; ilgi alanlarına, meraklarına göre farklı uzmanlıklara yönlendirerek birçok olumsuzluktan etkilenmeyeceklerini düşünüyorum. Bu anlamda özellikle sporun, sanatın ve edebiyatın çok önemli bir uğraş olduğunu düşünüyoruz. İKÇÜ bünyesinde yer alan genç bir araştırmacı olarak yaklaşık 7 yıldır Moğolistan'da yürütülen Türk tarihi araştırmalarına katılma şansım oldu. Dekanımız Prof. Dr. Şaban Doğan başkanlığında Moğol coğrafyasında yürütülen arkeolojik incelemelere kimi zaman üniversite iş birlikleri ile kimi zaman ortak kazı ve yüzey araştırmaları ile iştirak ediyoruz. Moğolistan Türk tarihinin başlangıç noktası. MEB müfredatında da yer verilen İslamiyet öncesi Türk tarihine dair buradaki eserleri biliyor olmak bir vatandaşlık görevi. Oradaki eserler kitabelerle sınırlı değil. Orada derin bir Türk sanatı anlayışını, şehircilik anlayışını görmekteyiz” dedi. Türk Eserleri Haksız Eleştiriye Maruz Kalıyor Sunumunda henüz müfredata yansımayan bilim çevrelerinin bildiği yüzey çalışmalarından elde edilen fotoğrafları paylaşan Arş. Gör. Baş, “Bu keşiflerdeki yazıtlar sadece dil, tarih için değil aynı zamanda Türklerin müzikle meşgul olduğunu erken Türk tarihinde, müziğin Türkler tarafından bir etkinlik aracı olduğunu görüyoruz. Biz bu keşifler sayesinde Türklerin sadece savaşla ilgilenmediğini, aynı zamanda sanat icra ettiklerini de ortaya koyduk” şeklinde konuştu. Sosyal medyada 7 ve 8. yüzyıldaki Roma-Bizans eserleriyle Türk eserlerinin kıyaslanarak haksız eleştiriye maruz kaldığına dikkat çeken Arş. Gör. Baş,”Biz hocalarımızla Moğolistan'da vakit geçirdik. Moğolistan’da yaşayınca şartlarını anlayabileceğiniz bir yer. Orada bu eserleri ortaya koyabilmek, icra edebilmek büyük önem taşıyor. Çünkü hiçbir şey yok. Malzemeniz yok. Koşullar çok çetin. Bulduğunuz herhangi bir taşı dönüştürebilmek oradaki koşullar için büyük bir zanaatkârlık istiyor. Batıdaki gibi Roma'daki gibi bir sanat eseri ortaya koyabileceğiniz malzeme söz konusu değil zaten bu topraklarda. O yüzden bu eserlerin hepsi çok kıymetli. Türkler malzeme olduğunda bunu işlemek konusunda da çok becerikliler, hamaratlar” dedi. Vatandaşlık Görevi Görerek Orada Yer Alıyoruz Genç bir araştırmacı olarak Türk tarihine sahip çıkılmasını bir vatandaşlık görevi olarak gördüğünü vurgulayan Arş. Gör. Asuman Baş, “Türkler mevcut imkanlarıyla hem madenini çok iyi işlemişler hem de bunlardan bazı sanat eserleri yaratmışlar. Moğolistan'da 7 yıldır yürüttüğümüz çalışmaların en önemli verisi Orhun Yazıtlarında bahsi geçen Togubalık kazısıydı. Arkeoloji Bölümü, Coğrafya Bölümü, Türk Dil ve Edebiyatı Bölümü, aynı zamanda Medya İletişim Bölümü de çalışmalara dahil olmuş durumda. Bölgede olmak sadece bizim yürüttüğümüz çalışmalar açısından önemli değil, başkalarının yaptığı çalışmaları takip edebilmek açısından da önemli. Ama akademik disiplinin, uzmanlık alanının yanında bunu bir milli görev bir vatandaşlık görevi görerek orada yer alıyoruz” ifadelerini kullandı. -
28.05.2025
İKÇÜ FEST’25 Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire (SKS) Başkanlığınca 8’incisi düzenlenen İKÇÜ’Fest’25 Bahar Şenliği coşkulu kortej yürüyüşüyle başladı. Öğrenci toplulukları, akademik ve idari personelin katılımıyla merkez kütüphane önünden başlayarak Rektörlük Binası önünde devam eden BandoRed eşliğindeki kortej yürüyüşüne, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekanlar, Genel Sekreter Nuretdin Memur, SKS Daire Başkanı Doç. Dr. Yeliz Doğru ile çok sayıda öğrenci katıldı. Dönemi Gülen Yüzlerle Kapatmak İstiyoruz Şenlik alanında son bulan kortejin ardından şenliklerin resmi açılışını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, üç gün planlanan festival etkinliklerinin gençlerden gelen talepler doğrultusunda hazırlandığını kaydetti. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin öğrencilerin keyifli bir lisans hayatı geçirmeleri adına her türlü çalışmaya destek verdiğini aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “Her yıl büyük bir heyecanla beklediğimiz Baharın yenileyici ruhunu, gençliğin enerjisiyle buluşturduğumuz şenliklerde sosyal, kültürel ve sanatsal yönleriyle de öne çıkan zengin bir içerik hazırladık. Oldukça yoğun geçen bir akademik yılın stresinden biraz da olsa uzaklaşmak, hep birlikte biraz nefes almak, eğlenmek, dinlenmek ve koşuşturmaya biraz ara vermek için 3 gün boyunca eğlenmenizi istedik. Bu eğlenceye akademik ve idari personelimizi de katarak dönemi gülen yüzlerle kapatmak istiyoruz” dedi. Şenlikler Kurumsal Kültürü İnşa Etmenin Önemli Bileşeni Sadece akademik ve bilimsel anlamda değil; aynı zamanda sosyal, kültürel ve sportif yönden de gelişime önem verdiklerini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, “İKÇÜ olarak biz, sadece meslek sahibi bireyler değil, aynı zamanda topluma duyarlı, kültürel birikimi olan, sosyal yönü güçlü nesiller de yetiştirmek arzusundayız. Salt akademik eğitim vermenin ötesinde her açıdan donanımlı iyi insanlar olarak mezunlarımızı hayata hazırlıyoruz. Bu tür etkinlikler de bu hedefin önemli bir parçası. Şenlikler ve bu türden etkinliklerin kurumsal kültürü inşa etmenin önemli bileşeni olduğunun farkındayız. Kimlik oluşturmak ve aidiyet yaratmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu güzel şenliklerin hazırlanmasında emeği geçen başta SKS Daire Başkanlığımıza, öğrenci topluluklarımıza, gönüllü öğrencilerimize ve katkı sunan tüm paydaşlarımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum. Unutmayalım ki, birlikte eğlenmeyi, birlikte üretmeyi ve birlikte yaşamayı öğrenen bir toplum, geleceğe daha umutla bakabilir. Keyifli, sağlıklı, eğlenceli bir şenlik diliyorum” ifadelerini kullandı. Katılımınız Bizim İçin Çok Önemli ve Değerli SKS Daire Başkanı Doç. Dr. Yeliz Doğru da dopdolu bir programla birbirinden renkli etkinlik ve konserler eşliğinde 3 gün sürecek İKÇÜ FEST 2025’in keyifli geçmesi temennisinde bulundu. Doğru, “Bu gibi özel etkinliklere, değerli öğrencilerimiz ile akademik ve idari personelimizin katılımı bizim için çok önemli ve değerli. Şenliklerde bizlere destek olan üniversitemizin değerli gençlerinin oluşturduğu topluluklarımıza, tüm öğrencilerimize güzel bir festival diliyorum. Kültür, sanat ve müziği bütünleştirdiğimiz etkinliklerimizin eşliğinde tüm İKÇÜ ailesine iyi eğlenceler diliyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından festival kapsamında SKS Daire Başkanlığınca personel ve öğrenciler arasında düzenlenen Rektörlük Turnuvasında dereceye giren takımlara ve sporculara ödülleri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından takdim edildi. Ödül takdiminin ardından törene katılan protokol, şenlik alanındaki topluluk stantlarını gezerek öğrencilerle sohbet etti. Rektörlük Kupasını Kimler Kazandı? Personel Voleybol Branşında 1. Rektörlük Takımı, 2. Sağlık Bilimleri Fakültesi Takımı, 3. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı Personel Basketbol Branşında 1.Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 2. Sağlık Bilimleri Fakültesi Takımı, 3. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı Personel Futsal Branşında 1. Sosyal Bilimler Enstitüsü Takımı, 2. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 3. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Takımı Personel Erkek Masa Tenisi Branşında 1. Maksut Çetin2. Rıza Şen, 3. Umut Ziya Koçak Personel Kadın Masa Tenisi Branşında 1. Eylem Aykurt, 2. Anıl Çobanoğlu Dede, 3. Didem Yüzügülenç Öğrenciler arası Voleybol Branşında 1. Eczacılık Fakültesi Takımı, 2. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Takımı, 3. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı Öğrenciler arası Basketbol Branşında Dereceye giren takımları 1. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Takımı, 2. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı, 3. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Takımı Öğrenciler arası Futsal Branşında 1. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi-2 Takımı, 2. Eczacılık Fakültesi Takımı, 3. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi-1 Takımı Öğrenciler arası Masa Tenisi Branşında 1. Erdal Develioğlu, 2. Hüseyin İsa Aksoy, 3. Emre Berdi -
28.05.2025
İKÇÜ Film Festivalinde Görkemli Açılış
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından ilki düzenlenen İKÇÜ Film Festivali 2025’in galası yapıldı. UrlaDam ve İstinye Park İzmir Renk Sinemasında eş zamanlı olarak başlayan festivalin açılışında “Zorla Güvenlik” filmi açık hava sineması ile öğrencilerle buluştu. Kampüs şenlik alanında gerçekleşen programı dekanlar, akademik ve idari personel, davetli konuklar ile çok sayıda öğrenci takip etti. “Zorla Güvenlik” filminin senaristi Ozan Sertdemir, oyuncuları Evliya Aykan ve Hacı Ahmet Ak’ın misafir edildiği festivalin ilk gününde ünlü oyuncular gençlerle bir araya gelerek sohbet etti. Hedef, Marka Haline Gelen Bir Festival İKÇÜ’ye özel seansla perdeye yansıyan “Zorla Güvenlik” gösterimi öncesi gençlere seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ’nün kültürel ve sanat vizyonuna katkı sunacak programların devamlılığının sağlanmasında sahiplenilmesinin oldukça önemli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “İKÇÜ Film Festivali uzunca bir süredir Medya ve İletişim Bölümümüz ile Medya Merkezimizdeki hocalarımız ve mesai arkadaşlarımızla üzerinde uzunca zamandır zihinsel emek harcadığımız bir konuydu. Önceki yıllarda birkaç kez niyetlenmemize rağmen planlama aşamasının ötesine geçememişti. Ancak bu çabalar ve yapılan farklı planlar bugün burada bir çıktıya dönüştü ve daha geniş kitlelere ulaşabilecek bir potansiyele sahip olarak kurgulandı. Amacımız sadece bu etkinliği yapmak değil; onu her yıl tekrarlanan, gelişen, derinleşen ve marka haline gelen bir kültürel değer hâline dönüştürmektir. İKÇÜ Film Festivali ile biz bir niyet ortaya koyuyoruz. İlk adımı atmanın yeterli olmadığını biliyoruz ama yürümek için de ilk adımı atmak gerektiğine inanıyoruz. Ben bu adımın sonraki yıllarda geleneksel hale gelecek bir festivalin temelini oluşturacağı kanaatindeyim” dedi. ‘Farkında ve Farklı’ Nesiller Devamlılıkta paydaş desteğinin önemine işaret eden Prof. Dr. Yasin Bulduklu, dünyada lider konuma öykünen ülkelerin sadece bilime ve teknolojiye değil sanat ve kültüre de önemli yatırımlar yaptığını vurgulayarak sinemanın kültürler arası etkileşimlere en açık alanlardan biri olduğunu aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Küresel imaj çalışmalarında etkin kullanılan sinema, fotoğraf, televizyon gibi endüstrileşen kitle iletişim araçları sayesinde ülkeler arası rekabetin bu alanda daha da önemli hale geldiğini hep birlikte görüyoruz. Ancak ideallerimiz bu rekabet hususunun da ötesinde. Biz öncelikle her açıdan donanımlı bir nesil yetiştirme gayreti içindeyiz ve işte ‘farkında ve farklı’ bir üniversite olarak sanat boyutunda da var olmak istiyoruz. Bu festival ile farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerimizin ve farklı yapımlarla burada olan sanatçılarımızın etkileşimini hedefliyoruz. Bu etkileşimin düşünme, hayal etme, uygulama ve geliştirme boyutlarında hepimize katkı sunacağına inanıyorum. Tekrar altını çizmek isterim ki; bugünkü başlangıç, yalnızca bir etkinliğin ötesinde anlam ifade ediyor ve bir vizyonun, bir anlayışın ilk adımını oluşturuyor. Bizimle bu adımı hayata geçiren tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sponsorlarımız İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına ve Vakfına, Ülkea’ya, Avek Otomotiv’e, Can Kardeşler Kuruyemiş’e, Renk Sinemaları İstinye Park’a, Urla Dam’a ve diğer sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. Festivalin fikir aşamasından uygulama sürecine kadar emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma ve öğrencilerime de kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hepinize iyi seyirler diliyorum” ifadelerini kullandı. İzmir’in İki Yakasını Bir Araya Getirmek İstedik Medya ve İletişim Bölüm Başkanı/Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran ise, “İKÇÜ Film Festivali kapsamında, dört gün boyunca birçok filmin gösterimi gerçekleşecek. Film seçkilerimiz İKÇÜ Merkez Kampüs’te üç salonda, İstinye Park İzmir Renk Sineması’nda ve UrlaDam’da sinemaseverlerle buluşacak. Çiğli’den, İzmir’in bir ucundan diğer ucuna uzanmak ve İzmir’i kapsamak; İzmir’in iki yakasını bir araya getirmek istedik. Umarım bu güzel bir başlangıç olur ve yıllar boyu devam eder. Tüm ekip arkadaşlarımıza, bölüm hocalarımıza, katkı veren sanatçı dostlarımıza, emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Sizlere de iyi seyirler diliyorum” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından “Zorla Güvenlik” filminin açık hava gösterimi yapıldı. Film sonrası Prof. Dr. Cenk Demirkıran’ın moderatörlüğünde, başarılı oyuncular Evliya Aykan ve Hacı Ahmet Ak öğrencilerle keyifli bir söyleşi ile buluştu. -
26.05.2025
Sağlık Bilimleri Enstitüsü SAGOK 2025'e Ev Sahipliği Yaptı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), İzmir Bakırçay Üniversitesi ile İzmir Demokrasi Üniversitesi tarafından sağlık bilimleri alanında çalışan araştırmacıları, geleceğin akademisyenleri olacak lisansüstü öğrencileri bir araya getiren Sağlık Bilimleri Öğrenci Kongresinin (SAGOK 2025) 4’üncüsü düzenlenen açılış programıyla başladı. İKÇÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü ev sahipliğinde, toplum sağlığının geliştirilmesinde yenilikçi ve dijital yaklaşımlar ile ortak sorunlara çözüm önerilerinin tartışılacağı kongrenin açılışına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mehmet Dirik, Mühendislik Ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Gökçen Bombar, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Bulut, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İrfan Arık, akademik ve idari birimlerden gelen yöneticiler ile öğrenciler katıldı. Eleştirilmek de Güzeldir Kongrenin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, SAGOK 2025’in İKÇÜ’nün ev sahipliğinde yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Asli işi bilgi üretmek olan üniversitelerin, bilgi üretirken devamlılığı sağlama misyonuna işaret eden Prof. Dr. Yasin Bulduklu, özellikle lisans ve lisansüstü öğrencilerin bu üretim sürecine katkılarının oldukça değerli olduğunu kaydetti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, “Akademik birimlerin öğretme-öğrenme kültürleri, uzmanlık alanları farklı olabilir. Ama akademinin esas amacı eleştirel düşünebilmek, fikrini söyleyebilmek, özellikle lisansüstü boyutta fikrini savunabilmek, çıktıları analiz edebilmek, yorumlayabilmektir. Yüksek lisansa geçiş aşamasından itibaren öğrenciler akademik donanıma ilişkin tezler, bilimsel çalışmalar, makale, konferans bildirisi, kongre, çalıştay raporu gibi gelecekteki akademik donanımlarına katkı getirecek sürece hızla geçiyor. Kongrelerde öğrencilerin savunmacı bir üsluba büründüklerini görüyorum. Bırakın yaptığınız şey eleştirilsin. Eleştirilmek de güzel bir şey. Eleştirilirken eğer kanıtlayabiliyorsanız savunun. Ama körü körüne savunmayın. Akademi bazen deneyimle öğrenmeyi de gerektirir. Hata yapmaktan korkmayın, yazın, girişimci olun. Dolayısıyla bu tarz etkinlikler aslında sizin kendi çapınızı görmeniz açısından son derece önemli. Öğrencilerin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde; kişisel, sosyal, akademik hayatlarında fayda sağlayacak bu tarz organizasyonlar büyük şans” dedi. Dünyaya Örnek Bir Sağlık Modeli Türkiye’nin artık sadece tüketen değil; koruyan, geliştiren ve üreten bir sağlık sistemiyle dünyaya örnek olduğunu aktaran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, İKÇÜ, İzmir Bakırçay Üniversitesi ile İzmir Demokrasi Üniversitesi enstitülerinin, sağlık alanında çalışan akademisyenleri, araştırmacıları, profesyonelleri ve öğrencileri bir araya getiren bu bilimsel platformun birlikte çalışma kültürünü yaygınlaştırması adına örnek olduğunu da vurguladı ve kongrede emeği geçenlere teşekkür etti. 3 Üniversiteden Örnek Paydaş Birliği İKÇÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı da yaptığı selamlama konuşmasında lisansüstü eğitim sürecinin öğrencilerin bilimsel araştırma yolculuğundaki önemine değindi. İKÇÜ Eczacılık Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Tıp Fakültesine bağlı 56 lisansüstü programda 350'ye yakın lisansüstü ve doktora öğrencisi ile çalıştıkları bilgisini veren Prof. Dr. Sarı, öğrencilerden tek beklentilerinin bilgi üretmeleri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sarı, “Biz son düzenlemeler ile lisansüstü eğitiminde yüksek lisanslar için bir bildiri sunma, doktora öğrencileri için de mezuniyet koşulu olarak üç makale yayınlama ve bir bildiri sunma koşullarını getirdik. Bunlar da üretilen bilginin bilimsel ortamlarda paylaşılması ve sunulması açısından önemli. Kongremiz bu çıktıya hizmet etmesi açısından da önem taşıyor. 157 bildiri alan kongremizde, paydaş 3 üniversiteden öğretim üyelerinin konuşmaları ile 8 panel gerçekleşecek. Uluslararası konuşmacılarımız da çevrimiçi olarak oturumlara katılacaklar. Kongremizin gerçekleştirilmesinde desteğini esirgemeyen başta Rektörümüz Prof.Dr. Saffet Köse hocamız olmak üzere düzenleme kurulu üyelerine, enstitülerin idari ve akademik çalışanlarına, sponsor firmalarımıza teşekkür ediyorum. İki günlük yoğun bir bilimsel içerik sağlayacak, engin bilgi ve deneyimleriyle programımızı güçlendirecek değerli konuşmacılara, oturum başkanlarına ve bildiri sunacak olan araştırmacılara şükranlarımızı sunuyoruz” ifadelerini kullandı
Toplam 362
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
1702 kez okundu
Yeni Öğrencilerin İKÇÜ’lü Olma Heyecanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) kayıt heyecanı başladı. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının koordinasyonuyla Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi öğrenci işleri personelinin yer aldığı masalarda; şahsen kayıtlanmayı tercih eden öğrenciler işlemlerini tamamlayarak İKÇÜ Ailesine katıldı. Aileleriyle birlikte yerleşkeye gelen öğrencilerin kayıt heyecanını paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesine kaydolan öğrencinin işlemini bizzat yaptı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt alanını ziyaret ederek Öğrenci İşleri Daire Başkanı Mustafa Kaya’dan bilgi alan Prof. Dr. Akbulut, ailelere hayırlı olsun dileklerini iletti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Türkiye’nin dört bir yanından gelen başarılı gençleri İKÇÜ’de görmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak başarılı nesilleri yetiştirmek adına tüm imkânlarıyla seferber olduklarını aktaran Prof. Dr. Akbulut, “Yükseköğretim anlamında hem doğru bir şehirde hem de doğru bir üniversitede olduğunuzu belirtmek isterim. Başarı çıtasını her yıl yükselten bir üniversitede; kütüphanemiz, yemekhanelerimiz, kafelerimiz, iletişim teknolojilerimiz, en ileri düzeyde kullanabileceğiniz laboratuvarlarımız, kulüplerimiz, topluluklarımız, önemli spor müsabakalarına da ev sahipliği yapan yüzme havuzlarımız, futbol, basketbol, tenis sahalarımız ile İKÇÜ’de canlı bir üniversite yaşamı sizi bekliyor. Bizlerin en büyük motivasyonu, ilham kaynağı, gençlerimizden enerjisi, dinamizmidir. Öğrencilerimizin, üniversitemizin sunduğu imkânlarla, sosyal ve kültürel faaliyetlerle zenginleşen, ideallerindeki lisans eğitimini alacaklarına yürekten inanıyorum. Üniversitemize kayıt yaptırmaya hak kazanan tüm öğrencilerimiz ve değerli ailelerini tebrik ederim Etkin ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Yüz yüze kayıt takvimi, Diş Hekimliği Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, Orman Fakültesi ile devam ederken; 23 Ağustos 2024 saat 17.00'da tamamlanacak. E-Devlet üzerinden başlayan e-kayıt işlemleri de 21 Ağustos 2024’te son bulacak. -
1651 kez okundu
İKÇÜ En İyiler Listesinde Tırmanışta
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) yüzde 100’e yakın doluluk oranı ile bu yıl da en çok tercih edilen üniversitelerden biri oldu. URAP’ın (University Ranking by Academic Performance) Türkiye’nin en iyi üniversitelerini sıraladığı 2024 verilerine göre İKÇÜ son 2 yılda 5 sıra ilerleyerek 34’üncü sıraya yerleşti. Üniversitelerin sadece öğrenci sayılarıyla değil, aynı zamanda bilimsel katkıları ve uluslararası başarılarıyla da değerlendirildiği listede, ‘ilk 60 en iyi üniversite’ sıralamasında tırmanışına devam eden İKÇÜ, ulusal ve uluslararası düzeydeki akademik başarılarını da tescillemiş oldu. Açıklanan YKS verilerine göre İKÇÜ’nün bu yıl ilk kez öğrenci alan Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü ile 46 lisans ve 5 ön lisans programına toplam 3.184 öğrencinin yerleştiği bildirildi. İKÇÜ bünyesinde bulunan bütün programlardaki doluluk oranları, eğitimdeki kalitenin ve tercih edilirliğinin bir göstergesi olarak öne çıkmaya devam ediyor. Yerleşen öğrenciler arasında, sayısal alanda en yüksek puan 508,76579 ile Tıp Fakültesi, eşit ağırlıkta en yüksek puan 421,43179 Hukuk Fakültesi, sözel alanda en yüksek puan 428,61457 ile Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, yabancı dil alanında ise en yüksek puan 464,65387 ile Turizm Rehberliği Bölümü oldu. İKÇÜ’de en yüksek TYT puanı ile öğrenci alan ön lisans programı ise 439,25028 puanla Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi programı oldu. Büyümeye, Hedeflerimizi Büyütmeye Devam Üniversitenin elde ettiği başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bu göstergelerin aday öğrencilerin tercihlerinde de önemli bir rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ hem büyümeye hem de hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Her yıl eğitim kalitemizi daha da yükselterek öğrencilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Doluluk oranları, öğrencilerimizin üniversitemize olan güveninin bir göstergesidir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Ülke Geleceğinde Söz Sahibi Olacak Başarılı Gençlerimiz İçin Çalışıyoruz Akademik anlamda da yükselişini sürdüren İKÇÜ’nün yükseköğretimdeki yerini pekiştirmeye devam ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, bu başarıyı sürdürebilmek adına yönetim olarak çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olacak başarılı gençleri en iyi şekilde yetiştirmek için var gücüyle çalışan bir üniversiteyiz. Fiziki ve akademik altyapımızı daima güncel ve geliştirme gayretiyle öğrencilerimizi en iyi şekilde geleceğe hazırlamak, hayal ettikleri kariyeri inşa etmelerini sağlamak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bir kez daha ailemize katılma başarısı gösteren öğrencilerimizi kutluyor, yeni öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Sırada Kayıtlar Var İKÇÜ’ye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. E-Devlet üzerinden elektronik kayıtlar 19-21 Ağustos 2024 tarihleri arasında https://www.turkiye.gov.tr web sayfasından alınacak. E-Kayıt yaptıramayan veya şahsen kayıtlanmayı tercih edecek öğrenciler de 19-23 Ağustos 2024 arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte (saat 17.00'a kadar) Çiğli Ana Yerleşke Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki kayıt masalarından bizzat başvurarak (nüfus cüzdanı kontrol edilmek suretiyle) yada noterden vekâletname verecekleri kişiler aracılığı ile kayıtlarını tamamlayabilecek. -
1581 kez okundu
“10. Yıl" Plaket Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) 10’uncu çalışma yılını dolduran idari personele plaket takdim edildi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünün organize ettiği törende, kuruluştan bugüne kurumsal gelişime katkıda bulunan tüm birimlerden 263 personel, plaketlerini İKÇÜ protokolünün elinden aldı. Töreni, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut Dekanlar, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri, Genel Sekreter Nuretdin Memur ile çok sayıda idari personel takip etti. İKÇÜ’nün Başarı Hikâyesinde Emekleriniz Son Derece Önemli Törende idari personele seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, hem akademik hem de idari çalışanları onore eden bir töreni İKÇÜ’de ilk kez yapmanın mutluluğunu paylaştı. İKÇÜ’nün başarı hikâyesinde her bir çalışanın emeği olduğunu belirten Prof. Dr. Saffet Köse, yeni kurulan bir kurumun idaresinde görev almanın ayrı bir özveri gerektirdiğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Sizler üniversitemizin kurulduğu ilk günlerden itibaren zor koşullarda sorumluluk aldınız ve bu noktaya gelmesinde emekleriniz son derece önemli. Binası olmayan, kadrosu bulunmayan, teknik ve fiziksel olarak var olmayan bir kurumu bugün Türkiye’nin en önemli yükseköğretim kurumlarından biri haline getiren sizlersiniz. Esas itibariyle 10 yıl kurumlar açısından kısa gibi görünse de yeni kurulan bir üniversite için hayati düzeyde önemli bir sürece karşılık geliyor. Zira imkânsızlıklar içinden imkân bularak kurumu kurmanın ne derece güç olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Önce Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sonra Çiğli’de belediye binasında ve nihayet Tekel’in tütün depolarında devam eden yolculuk, bugün örnek bir kampüs olma yolunda ilerleyen bir aşamaya gelmiş durumda. Başkaları için on yıl sadece bir kısa süre gibi ifade edilse de bizim özveriyle çalışan ekibimiz ve bu yolculuğun büyük bir kısmına şahitlik eden şahsım için çok büyük anlam ifade ediyor” dedi. “Görünen” Kahramanlarımızsınız Yıllar içerisinde yakalanan başarı ivmesinin altında güçlü akademik başarılarının yanı sıra idari yapısının sağlamlığının yer aldığını aktaran Prof. Dr. Köse konuşmasına, Kurucu Rektör Prof. Dr. Galip Akhan’ın nezdinde yıllarını İKÇÜ’nün gelişimine adayan tüm personele şükranlarını ileterek devam etti. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bizimle birlikte kurulan pek çok üniversitenin yerleşke arayışı içinde olduğunu düşünürseniz bizim kurumsallaşma aşamasına geçmemizde ilk adımın önemini daha iyi anlayabilirsiniz. Sizler üniversitemizin gelişmesinde, ayağa kalkmasında, bugün koşmaya hazır hale gelmesinde büyük bir özveriyle çalışan ekip arkadaşlarımızsınız. Üniversitemizin görünen kahramanları sizlersiniz. Özellikle görünen diyorum zira görünmeyen kahramanlar takdir edilmeyen kişilerdir. Biz her zaman sizin çabalarınızın değerinin farkındayız. Her başarılı kurumun ardında, özveriyle çalışan bir ekip vardır ve ben bu ekip için kendimizi şanslı olarak değerlendiriyorum ve bu açıdan da farklıyız. Sizlerin çabası, aynı zamanda bir ekip ruhunun ve dayanışmanın sembolüdür. Her birinizin yaptığı iş, diğerini destekler ve birlikte çalıştığımızda ortaya çıkan güç ya da oluşan sinerji, üniversitemizin daha büyük hedeflere yürümesinin de temelini teşkil eder. Çok yakın zamanda sizler sayesinde, üniversitemiz hem eğitimde hem de idari süreçlerde örnek bir kurum haline gelecektir” şeklinde konuştu. Her Türlü Takdirin Üstünde Bir Çaba İKÇÜ’nün kurumsal hedefleri için güç birliği içinde fedakârca çalışan tüm personelin çabasının her türlü takdirin üstünde olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, oluşan sinerji ile daha büyük yollar kat edileceği inancını paylaştı. Prof. Dr. Köse, “Biz idari personelimizi çok kıymetli görüyoruz. Bunu her ortamda her zaman dile getiriyoruz. İnanıyoruz ki bir idari personelin emeği, yalnızca görünen sonuçlardan ibaret değildir. Onların katkısı, bir üniversitenin günlük işleyişinden geleceğine uzanan geniş bir etki alanını kapsar. Her gün sabahın erken saatlerinde dersliklerimizi, ofislerimizi, kampüsümüzü temiz ve düzenli hale getiren arkadaşlarımızdan, öğrenci işlerine, bürokratik süreçleri ivedilikle aşan ofis çalışanlarımızdan, teknik atölyelerdeki emekçi kardeşlerimize, bilimsel süreçlere katkı verenlerden, karnımızı doyurmak için çaba gösteren arkadaşlarımıza, kısaca kurumumuzun amaçlarına erişmesi için fedakârlık yapan her birinize ayrı ayrı kalbi şükranlarımı sunuyorum. 10 yıl anısınaa plaket alacak siz çalışma arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum ve bu törenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Program, kanunda Prof. Dr. Ömer Özden, yaylı tanburda Doç.Dr.Cem Çırak, bağlamada Doç. Dr. Serkan Çelik, klavyede Aras Maltaş, ritimde Can Kaya, klarnette Aykut Uçakçı’ya solist olarak eşlik eden Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin verdiği konser ile devam etti. Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyelerinin seslendiği eserler katılımcılar tarafından beğeniyle takip edildi. Konserin ardından törene katılan protokolün elinden plaketlerini alan idari personel, İKÇÜ’de 10’uncu çalışma yılı doldurmanın mutluluğunu paylaştı. -
1471 kez okundu
İyi Bayramlar İKÇÜ
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Ailesi, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğini yaptığı bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Akademik ve idari personeli makamında ağırlayan Prof. Dr. Köse, tüm çalışma arkadaşlarının bayramını tek tek kutladı, aileleriyle birlikte huzur içinde bir bayram geçirmelerini diledi. Bayramlaşmada, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Muhsin Akbaş, Prof.Dr. Süleyman Akbulut, Prof.Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nurettin Memur, fakültelerden gelen akademisyenler ile idari personel, birlik ve beraberlik temennisiyle bayramlaştı. Bir bayramı daha karşılamanın mutluluk ve heyecanını paylaştıklarını söyleyen Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bayramların millî değerlerimizin, aile bağlarımızın canlı tutulmasına ve güçlendirilmesine vesile olduğunu söyledi. Bu özel günlerde sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneğinin en güzel örneklerinin sergilendiğini ifade eden Prof. Dr. Köse, “Ramazan, kardeşliktir, yardımlaşmaktır, paylaşmaktır. Gönül birliğimizi, sevgi, muhabbet iklimini pekiştiren ulvî bir atmosferdir. Akademik ve idari personeli, öğrencileri ve mezunlarıyla İKÇÜ büyük ve güçlü bir ailedir. İKÇÜ olarak ülkemizin gönül birliğine, yarınlarına değer katmaya, gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Ramazan Bayramının tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Allah’tan diliyorum. Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi. -
1269 kez okundu
Hedef Akredite Program Sayısını Arttırmak
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü ve Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünün ortaklaşa düzenlediği “Kalite Mentörleri Ödül Töreni” ile birimlerdeki kalite çalışmalarına katkıda bulunan personele Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından plaket takdim edildi. Toplam 40 mentörün plaket aldığı töreni, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, kalite komisyonu ve koordinatörlüğü üyeleri takip etti. Gösterdiğiniz Gayret Takdire Şayan Ödül töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’nün kalite yolculuğundaki örnek uygulaması olan kalite mentörlüğünün tüm birimlerden yapıcı bir karşılık almasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Misyon-vizyon hedeflerine katkı sunan tüm ekip üyelerini tebrik eden Prof. Dr. Köse, “Değişen ve gelişen dünyada öncü kurum olmanın ilk adımı kurumsal olarak kaliteyi içselleştirmekten geçiyor. Kalite standartlarını kurumsal işleyişin bir parçası haline getirmek ve bu anlayışı kurum kültürüne yerleştirme yoluyla sürdürülebilir başarı hedefimize ulaşabiliriz. Ekibimizin önemli bir bileşeni olarak siz mentörlerimiz deneyim, bilgi birikimi ve liderliğinizle kurumsallaşma süreçlerimize önemli katkılarda bulundunuz. Bu yolculukta sizlerin fedakâr çalışmalarınız çok değerli. Her bir birimimizdeki kalite süreçlerini etkin bir şekilde yöneterek, üniversitemizi daha ileri taşımak için gösterdiğiniz gayret takdire şayan” dedi. Ekibimize Güveniyoruz Mentörlük uygulaması ile tüm birimlerde rehberlik görevini üstlenen personelin, kalite anlayışını yerleştirme ve sürekliliğini sağlama konusunda öncülük ettiğini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, kalite yolculuğunda takım ruhu ile çalışılırsa verimli sonuçlarla ilerleneceğini vurguladı. Prof. Dr. Köse, ”Üniversitemizin ulusal ve uluslararası arenada da öne çıkması için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Takım ruhu içinde beş yıllık akreditasyonu alacağımıza olan inancımı özellikle ifade etmek istiyorum. İki yıllık akreditasyon bizleri kısmen memnun etse de daha fazlasını yapabileceğimizi göstermiş olduk. Hiç akredite edilmesek bile biz kalite yolculuğumuzdan vazgeçmeyeceğimizi daha önce beyan etmiştik. Bu açıklamalarımızın hepsinin kaynağında aslında ekibimize olan güven yatmaktadır Bireysel olarak ne kadar yetenekli olsak da kalite yolculuğunun takım ile yapılması şart. Bir araya gelen farklı beceriler, fikirler ve bakış açıları, aynı potada erimedikçe başarıya ulaşılması olası değildir” diye konuştu. Akredite Olan Program Sayısının Artmasını Bekliyoruz Sürekli iyileştirme olgusuyla akreditasyon çalışmaları yapan tüm bölüm ve programlara desteklerinin tam olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 2025’te akreditasyon başvurusunda bulunacak birimlerin ve akredite olan program sayısının artmasını beklediklerini ifade etti. Prof. Dr. Köse, “Akredite olmuş ve değerlendirme süreci devam eden programlarda akreditasyon sürecini yürütmüş tecrübeli öğretim elemanlarının, süreci yeni başlatacak birimlere rehberlik ettiği mentörlük uygulamasının başarıyla devam edeceğine yürekten inanıyorum. Akredite program sayımızı çok daha yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedeflerimiz büyük ve bu hedeflere giden yolda birlikte yürümeye devam edeceğiz. Hepinize misyon, vizyon ve kalite felsefemize yaptığınız anlamlı katkılarınız için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Tüm Birimlerde Sürekli İyileştirme Anlayışı Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz ise ilk toplantısının Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş başkanlığında 14 Eylül 2023 tarihinde yapıldığı Kalite Mentörlüğü Uygulamasının geldiği aşamanın oldukça memnuniyet verici olduğunu paylaştı. Doç. Dr. Tengiz, “Sürekli gelişen ve yenilikleri kalite standartlarında takip etme isteğinde olan üniversitemiz, kalite güvencesi çalışmalarının kapsamında özgün bir çalışmaya imza atmış ve kalite mentörleri sistemini hayata geçirmiştir. 20 birim için 40 mentör görevlendirilmiş ve birimlerde iç kalite güvencesi faaliyetlerinin izlenmesi, değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Tüm birimlerde sürekli iyileştirme anlayışı ile izleme ve değerlendirme yapılması hedeflendi. Bu süreçte anlayışla ve özveriliyle çalışan kalite mentörlerimize iki yıl yoğun ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkürü ve borç veririz. Görev bilinci ve özveriliyle çalışan kalite komisyonu olarak rektörlüğümüzün tam desteğini almaktayız. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ve tüm yöneticilerimize destekleri için şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından birimlerin temsilcileri, akademisyen, idari personele plaketleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından takdim edildi. -
1200 kez okundu
Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde Devir Teslim Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinde devir teslim töreni düzenlendi. Fakülte akademik ve idari personelinin katıldığı törende, Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan dekanlık görevini Prof. Dr. Hakkı Dereli’ye devretti. Dekanlık görevini devralan Prof. Dr. Dereli, Prof. Dr. Özkan’a fakülteye olan katkılarından dolayı teşekkür etti. Prof. Dr. Özkan ise Prof. Dr. Dereli’yi tebrik ederek yeni görevinde başarılar diledi. Gerçekleştirilen devir teslim töreni ile yeni görevine başlayan Dekan Prof. Dr. Dereli, “Görev değişikliğinin üniversitemize ve fakültemize hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki dönemde fakültemizi daha ileri taşıyacak projelere tüm ekibimizle birlikte imza atmak istiyoruz" diye konuştu. -
1130 kez okundu
İKÇÜ’lü Akademisyenlere 10’uncu Yıl Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde 10 yılı aşkın süredir görev yapan akademik personel için “Eğitim-Öğretim ve Teşvik Ödülleri” Töreni düzenlendi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce ilki düzenlenen törene, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut Dekanlar, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri, Genel Sekreter Nuretdin Memur ile akademisyenler katıldı. Üniversitenin Temelini Atan Kadro Törende, başarılı araştırmaları, yayınları, özverili çalışmaları ile İKÇÜ’nün akademik yolculuğuna 10 yılı aşkın süredir eşlik eden akademisyenlere seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’nün ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığında en büyük pay sahibi olan çalışma arkadaşlarının ortaya koyduğu çabanın her türlü takdirin üstünde olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İlk bakışta 10 yıl kısa bir zaman gibi görünse de 15. yılına giren bir üniversiteye on yıl hizmet vermiş olmak, kimsenin konfor alanından çıkmadığı koşullarda yeni bir üniversitenin kuruluşu için risk almak ve elini taşın altına koymak kısaca bir üniversiteyi kurmak için rahatından vaz geçmek, önemli bir özveri ve fedakârlıktır. İşte bu nedenle 10 yıl süre olmasının ötesinde bir anlam ifade ediyor. Buradan bakıldığında üniversitenin temelini atan bu kadronun takdir edilmesi son derece önemli. Bugün genç ve dinamik bir üniversite olarak İKÇÜ her alanda kendini kanıtlamışsa bunda sizlerin büyük katkıları var. Kuruluşundan bu yana emek veren her bir akademisyenimizin yanı sıra kurucu rektörümüzün gelinen noktada çabaları her türlü takdirin ötesinde. Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Galip Akhan’a huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Bu başarıda onların vizyonu, emekleri büyük bir öneme sahip. Kuruluşumuzdan bu yana üniversitemize emek ve katkıları bulunan her kademeden akademik ve idari çalışanlarımıza üniversitemiz adına şükranlarımı sunuyorum” dedi. Gücümüzün Kaynağı İşini Gönülden Yapan Hocalarımız Geleceğin bilim insanlarını, girişimcilerini ve liderlerini yetiştirmek için saat mefhumu gözetmeden kendini gençliğe adayan akademisyenleri, yalnızca birer hoca, rehber değil aynı zamanda üniversitenin gelişimine en büyük katkıyı sağlayan ekip arkadaşları olarak gördüğünü ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gönül bağıyla çalışan bir ekibe sahip olmanın kendileri için büyük bir şans olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Akademi öğretmek için öğrenmeyi, öğretirken de öğrenmeyi gerektirir. Öğrencilere ışık tutarak onları bilgiyle donatırken, kendimizi de sürekli geliştirmek mecburiyetindeyiz. Elbette akademisyenlik her şeyden önce gönül işidir ve kutsal bir meslek olarak çaba ve azim gerektirir. Gerektiğinde risk alan, öğrencilerinin sorunları ile yakından ilgilenen değerli bir ekibimiz var. Her zaman söylediğim bir şeyi tekrar etmek isterim. Mesleğini severek yapanlar çalışmaya gitmezler. Çünkü onlar için mesleklerini icra etmek keyiflidir. Onu çalışma saati ile sınırlandırmazlar. Bizim de mesleğini seven hocalarımız var. Gücümüzün kaynağı da bu hocalarımız. Biz bu açıdan kendimizi şanslı yöneticiler olarak görüyoruz. Zira bizim ekibimiz tam da bu niteliklerde arkadaşlarımızdan oluşuyor. Biliyoruz ki bir bilim insanı olarak sizler insanların hayatında iz bırakan, yaşam boyu sürecek bir fark yaratan hocalarsınız “şeklinde konuştu. Bilimsel Katkılarınız, Toplumumuzun ve İnsanlığın Gelişimine Yön Verecek Bir yükseköğretim kurumunun başarısının, ekip çalışması ile yürütülen projelerden, paylaşılan bilgi ve emeklerden geçtiğini aktaran Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, genç bir üniversite olmasına rağmen 10 yıl içerisinde çok saygın bir konuma ulaşan İKÇÜ’nün gücünü bilgiden ve iş birliğinden alan bir kurum olduğunu aktardı. Prof. Dr. Saffet Köse, “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, önemli bir kurumdur ve potansiyelini daha da yukarılara taşıyacaktır. Hepimiz bir arada takım olarak bilgi, araştırma, topluma hizmet ve iyi insanlar yetiştirme amaçlarımızı birlikte gerçekleştirecek, üniversitemizin dünyanın sayılı eğitim kurumları arasındaki yerini almasına katkıda bulunacağız. Üniversitemiz için daha nice yıllar boyunca birlikte çalışacak, yeni başarılar elde edecek ve bilim dünyasına katkılar sunacağınıza olan inancımı ifade etmek istiyorum. Bilimsel katkılarınız, toplumumuzun ve insanlığın gelişimine yön verecek ve daha adil, daha eşit bir dünyaya katkı sunacaktır. 10 yıl ve üzerinde kurumumuza emek veren tüm hocalarımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyor, bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyor; İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nin gelecek yıllarında daha da büyüyerek, daha da güçlenerek, bilimin ve eğitimin ışığına yön vereceğine olan inancımı tekrar belirtmek istiyorum” dedi. Törende ayrıca Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyeleri mini bir konser verdi. Kanunda Prof. Dr. Ömer Özden, yaylı tanburda Doç.Dr.Cem Çırak, bağlamada Doç. Dr. Serkan Çelik, klavyede Aras Maltaş, ritimde Can Kaya, klarnette Aykut Uçakçı’ya solist olarak eşlik eden Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin seslendiği eserler beğeniyle takip edildi. Program, İKÇÜ’de 10 yılı aşkın katkıda bulunan akademisyenlere plaket takdimi ile devam etti. -
986 kez okundu
Tıp Fakültesinde Beyaz Önlük Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı “Beyaz Önlük Giydirme” töreni Dekan Prof. Dr. Fatih Esat Topal’ın ev sahipliğinde yapıldı. Prof.Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda hekimliğe ilk adımı atan 235 tıp öğrencisinin heyecanına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. M. Yekta Öncel, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Agâh Tekindal, öğretim üyeleri, aileleri de ortak oldu. Törende, genç hekimlerin ve ailelerinin heyecanını paylaşmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, etkili iletişim tıbbın tam kalbinde yer aldığını vurguladı. 21’inci yüzyıl eğitim sistemlerinin sadece teknik becerileri değil, sosyal ve duygusal becerileri de gerektirdiğini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Elbette ki öznesi insan olan, hayati öneme sahip böylesine ulvi bir mesleği yapmak için önce adanmışlık gerekir. Mesleki becerilerinizin yanında iyi birer iletişimci de olmalısınız. Çünkü insanların en çaresiz oldukları anlarda hayatlarına dokunuyorsunuz. Vereceğiniz mesajlar çok önemli. Dünyaca ünlü cerrahımız Gazi Yaşargil ile bir röportaj yapmıştım. Başarıları ile ilgili sorumda bana, ‘Ben yurt dışına çıkarken bir risk aldım. Her ameliyatı kafamda bir gece önceden 10 defa yaparım. Riskli alanları öngörmeye çalışırım. İnsan bilinmeyenden korkar. Ne kadar çok bilinmeyenin farkında olursan o kadar başarılı olunacağını gördüm. Yaşım 97, hala okuyorum, inceliyorum, araştırıyorum, Hala insanlığa faydalı olacak neler yapabilirim diye düşünüyorum’ demişti. Bu tecrübeden yola çıkarak çok çalışmak, çok okumak ve risk almanın sizleri başarıya taşıyacağına olan inancımı ve başarılı bir hekimlik hayatı temennimi paylaşıyorum” dedi. Tescilli Tıp Eğitimi Açılışta konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esat Topal, İKÇÜ Tıp Fakültesi’nin eğitim kalitesini tescillediğini kaydederek; öğrencilerin ilk iki sınıfta Çiğli kampüste, 3’üncü sınıftan itibaren de İKÇÜ Atatürk EAH ve Sağlık Bakanlığı Tepecik EAH’ te klinik ve uygulamalı eğitimlerine devam ettiğini paylaştı. Prof. Dr. Topal, “Bu iki hastanemiz Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan, 1000 yatağın üzerindeki kapasiteleriyle hem İzmir’in hem de ülkemizin en büyük hastaneleri arasındadırlar. Referans hastane olarak geçen hastanelerimiz sadece İzmir değil, Ege Bölgesindeki hastalara en üst düzeyde ve kalitede hizmet vermektedir. Böylece öğrencilerimiz teorik ve uygulamalı klinik eğitimlerini yeterli ve nitelikli olarak almaktadırlar. Eğitim programlarımız da TEPDAD tarafından 2025 yılına kadar akredite edildi. Alınan belge ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile afiliasyon yapılarak kurulan Tıp Fakülteleri içerisinde, akreditasyon belgesi alan ilk fakülteyiz” diye konuştu. İnsanlığa Verdiğimiz Bir Söz Var Hekimlik mesleğinin doğumdan ölüme uzanan süreçte hayatın her anında olduğunu aktaran Prof. Dr. Topal, beyaz önlüğün tüm insanlığa verilmiş bir sözü simgelediğini belirtti. Dekan Prof. Dr. Topal, “İKÇÜ’nün genç doktorları, sevgili meslektaşlarımız unutmayın ki annenize, babanıza, toplumunuza ve insanlığa sözünüz var. Beyaz önlüğünüzü giydiğiniz bu an, sizin için sadece bir başlangıçtır. Bu beyaz önlük, sadece bir meslek kıyafeti değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da simgesidir. Altı yıl süresince alacağınız eğitim, sadece bilimsel birikiminizi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda insanlık, etik ve vicdan gibi temel değerlerinizi şekillendirecektir. Tıp, sadece hastalıkları tedavi etmek değil, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini artırmak, acılarını hafifletmek ve onlara umut vermek anlamına gelir. Unutmayın ki insan hayatına dokunmak, her zaman büyük bir ayrıcalıktır. Sizlerin iyi hekim-iyi insan olacağınıza inancım tamdır. Bu aşamaya kadar fedakârca çalışmış, çabalamış olan sizlerin her türlü zorluğun üstesinden geleceğine hiç şüphem yoktur. Bu beyaz lekesiz önlüklerinizin değerini ve kıymetini iyi bilin. Tıpkı Hocalarınız gibi onur ve gururla üzerinizde taşıyın” dedi. Gazze’deki Meslektaşlarımızın Özverisi Hepimize Örnek Hekimlik mesleğini zor şartlar altında yapan meslektaşlarını unutmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Topal, özellikle Gazze’de temel sağlık hizmetlerine erişimi imkânsız hale getiren İsrail'in hava ve kara operasyonlarının temel insan hakkı olan sağlık hizmetlerine erişime engel olduğunu vurguladı. Dekan Prof. Dr. Topal, “Bugün, hekimlik mesleğinin insanlığa olan katkısını konuşurken, maalesef dünya genelinde sağlık hizmetlerine erişim konusunda büyük engellerin bulunduğu bölgeleri de hatırlamamız gerekmektedir. Özellikle Gazze’de yaşananlar, bu sorunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Bölgedeki tıp öğrencileri ve sağlık çalışanları, sağlık hizmetlerinin kısıtlandığı bir ortamda eğitimlerine devam etmeye çalışmaktadırlar. Sağlık hizmetlerine erişimin bir insan hakkı olduğu gerçeğiyle, Gazze gibi kuşatma altındaki bölgelerde, insani yardım ve sağlık hizmetlerinin ulaştırılması konusundaki çalışmaların desteklenmesi, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu mesleğe adım atarken, dünya genelindeki meslektaşlarımızın karşılaştığı bu zorluklara duyarsız kalmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Gazze’de yaşayan meslektaşlarımızın içinde bulunduğu bu zorlu koşullara rağmen, sağlık hizmetlerine erişim sağlamak ve tıp eğitimi almak için gösterdikleri özveri hepimize örnek olmalıdır. Sizlerin de bu küresel sorunlara karşı duyarlı olacağınıza ve hekimlik mesleğinin getirdiği büyük sorumluluğu layıkıyla taşıyacağınıza inanıyorum” diye konuştu. Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal ile hekimlik andını okuyan genç hekim adayları, gurur ve mutluluğu bir arada yaşadıkları tören ile hekimliğe ilk adım attı. -
983 kez okundu
İKÇÜ FEST’25 Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire (SKS) Başkanlığınca 8’incisi düzenlenen İKÇÜ’Fest’25 Bahar Şenliği coşkulu kortej yürüyüşüyle başladı. Öğrenci toplulukları, akademik ve idari personelin katılımıyla merkez kütüphane önünden başlayarak Rektörlük Binası önünde devam eden BandoRed eşliğindeki kortej yürüyüşüne, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekanlar, Genel Sekreter Nuretdin Memur, SKS Daire Başkanı Doç. Dr. Yeliz Doğru ile çok sayıda öğrenci katıldı. Dönemi Gülen Yüzlerle Kapatmak İstiyoruz Şenlik alanında son bulan kortejin ardından şenliklerin resmi açılışını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, üç gün planlanan festival etkinliklerinin gençlerden gelen talepler doğrultusunda hazırlandığını kaydetti. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin öğrencilerin keyifli bir lisans hayatı geçirmeleri adına her türlü çalışmaya destek verdiğini aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “Her yıl büyük bir heyecanla beklediğimiz Baharın yenileyici ruhunu, gençliğin enerjisiyle buluşturduğumuz şenliklerde sosyal, kültürel ve sanatsal yönleriyle de öne çıkan zengin bir içerik hazırladık. Oldukça yoğun geçen bir akademik yılın stresinden biraz da olsa uzaklaşmak, hep birlikte biraz nefes almak, eğlenmek, dinlenmek ve koşuşturmaya biraz ara vermek için 3 gün boyunca eğlenmenizi istedik. Bu eğlenceye akademik ve idari personelimizi de katarak dönemi gülen yüzlerle kapatmak istiyoruz” dedi. Şenlikler Kurumsal Kültürü İnşa Etmenin Önemli Bileşeni Sadece akademik ve bilimsel anlamda değil; aynı zamanda sosyal, kültürel ve sportif yönden de gelişime önem verdiklerini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, “İKÇÜ olarak biz, sadece meslek sahibi bireyler değil, aynı zamanda topluma duyarlı, kültürel birikimi olan, sosyal yönü güçlü nesiller de yetiştirmek arzusundayız. Salt akademik eğitim vermenin ötesinde her açıdan donanımlı iyi insanlar olarak mezunlarımızı hayata hazırlıyoruz. Bu tür etkinlikler de bu hedefin önemli bir parçası. Şenlikler ve bu türden etkinliklerin kurumsal kültürü inşa etmenin önemli bileşeni olduğunun farkındayız. Kimlik oluşturmak ve aidiyet yaratmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu güzel şenliklerin hazırlanmasında emeği geçen başta SKS Daire Başkanlığımıza, öğrenci topluluklarımıza, gönüllü öğrencilerimize ve katkı sunan tüm paydaşlarımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum. Unutmayalım ki, birlikte eğlenmeyi, birlikte üretmeyi ve birlikte yaşamayı öğrenen bir toplum, geleceğe daha umutla bakabilir. Keyifli, sağlıklı, eğlenceli bir şenlik diliyorum” ifadelerini kullandı. Katılımınız Bizim İçin Çok Önemli ve Değerli SKS Daire Başkanı Doç. Dr. Yeliz Doğru da dopdolu bir programla birbirinden renkli etkinlik ve konserler eşliğinde 3 gün sürecek İKÇÜ FEST 2025’in keyifli geçmesi temennisinde bulundu. Doğru, “Bu gibi özel etkinliklere, değerli öğrencilerimiz ile akademik ve idari personelimizin katılımı bizim için çok önemli ve değerli. Şenliklerde bizlere destek olan üniversitemizin değerli gençlerinin oluşturduğu topluluklarımıza, tüm öğrencilerimize güzel bir festival diliyorum. Kültür, sanat ve müziği bütünleştirdiğimiz etkinliklerimizin eşliğinde tüm İKÇÜ ailesine iyi eğlenceler diliyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından festival kapsamında SKS Daire Başkanlığınca personel ve öğrenciler arasında düzenlenen Rektörlük Turnuvasında dereceye giren takımlara ve sporculara ödülleri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından takdim edildi. Ödül takdiminin ardından törene katılan protokol, şenlik alanındaki topluluk stantlarını gezerek öğrencilerle sohbet etti. Rektörlük Kupasını Kimler Kazandı? Personel Voleybol Branşında 1. Rektörlük Takımı, 2. Sağlık Bilimleri Fakültesi Takımı, 3. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı Personel Basketbol Branşında 1.Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 2. Sağlık Bilimleri Fakültesi Takımı, 3. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı Personel Futsal Branşında 1. Sosyal Bilimler Enstitüsü Takımı, 2. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Takımı, 3. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Takımı Personel Erkek Masa Tenisi Branşında 1. Maksut Çetin2. Rıza Şen, 3. Umut Ziya Koçak Personel Kadın Masa Tenisi Branşında 1. Eylem Aykurt, 2. Anıl Çobanoğlu Dede, 3. Didem Yüzügülenç Öğrenciler arası Voleybol Branşında 1. Eczacılık Fakültesi Takımı, 2. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Takımı, 3. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı Öğrenciler arası Basketbol Branşında Dereceye giren takımları 1. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Takımı, 2. Diş Hekimliği Fakültesi Takımı, 3. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Takımı Öğrenciler arası Futsal Branşında 1. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi-2 Takımı, 2. Eczacılık Fakültesi Takımı, 3. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi-1 Takımı Öğrenciler arası Masa Tenisi Branşında 1. Erdal Develioğlu, 2. Hüseyin İsa Aksoy, 3. Emre Berdi -
900 kez okundu
İKÇÜ, Mezunlarının Zirvesinde
Üniversite Araştırmaları Laboratuvarının (ÜniAr) 2016 yılından bu yana, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin memnuniyet düzeylerini sıraladığı “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması” (TÜMA 2024) Raporu yayımlandı. “Popüler Programların Mezun Memnuniyeti 2024” araştırmasında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 6 programı ile ilk 3’te, 9 programı ile de ilk 5’te yer alarak devlet üniversiteleri arasından önemli bir başarıya imza attı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, devlet üniversiteleri mezun memnuniyetinde ilk sırada yer alarak en popüler programlar oldu. İkinci sırada yer alan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü de mezunlarının gözde programları arasındaki yerini aldı. Araştırmada, Tıp Fakültesi ile Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü 3’üncü, Eczacılık Fakültesi ile Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü 4’üncü olarak mezunlarının memnuniyetini yansıttı. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans “Farkındayız, Farklıyız” mottosunun altında sundukları kaliteli eğitimin yanında öğrencilerinin kariyerini eğitim verirken planlayan çalışmalar yattığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkesine ve tüm insanlığa karşı kendini sorumlu hisseden; alanında uzman gençler yetiştirmenin gayretinde olduklarını aktardı. Yükseköğretimde doğru tercihin eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’yü tercih ederek iş hayatlarına başlangıç yapan mezunların memnuniyet sonuçlarından duydukları gururu paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu rakamlar gösteriyor ki İKÇÜ’yü tercih etmek, İKÇÜ mezunu olmak oldukça isabetli bir karar. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir üniversiteyiz. Fakültelerimiz bu konuda oldukça aktif. Mezunlarının her zaman yanında olan iş süreçlerini takip eden çok değerli hocalarımız var. Mezun buluşmalarımızın yanında mezun takip sistemimizi işler kılarak daha çok mezunumuza ulaşma gayretindeyiz” dedi. Öğrencilerimiz En Güzel Yol Arkadaşımız Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile Makine Mühendisliği bölümlerinin akredite programlar olarak eğitimlerini tescillediklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Köse, tüm programlarda akreditasyon çalışmalarının hızlandırıldığını birçok bölümün bu sürece dâhil olarak değerlendirilmeye alındığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Eğitim kalitesini resmi kuruluşlardan tescilleyerek öğrencilerinin daha kaliteli eğitim alması için yoğun çaba gösteriyoruz. Çünkü kalitemizin en büyük imzası değerli hocalarımızdan geliyor. Öğrencilerden gelen teveccühün arkasında çok değerli kadrolarımız bulunmaktadır. Bundan aldığımız güçle artan memnuniyet oranlarımızın devamlılığını sağlamak için hep birlikte daha fazla gayret göstereceğiz. Öğrencilerimizin geleceğine emek dolu, güler yüzlü dokunuşlarını eksik etmeyen tüm hocalarımıza, yakaladığımız sinerjide bize motivasyon kaynağı olan en güzel yol arkadaşımız olan tüm öğrencilerimize teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. ÜNİAR Değerlendirme Sistemi Nasıl İşliyor? ÜNİAR'ın değerlendirme sistemi, öğrencilere yönelik anketler aracılığıyla yapılmaktadır. Öğrenciler, üniversitelerinin eğitim kalitesi, akademik kadro, fiziki koşullar, sosyal olanaklar, kampüs yaşamı ve mezuniyet sonrası kariyer imkânları gibi çeşitli konularda görüşlerini bildirmektedir. Bu anketler sonucunda, her üniversite için genel bir memnuniyet skoru hesaplanmaktadır. -
870 kez okundu
İKÇÜ’de Ramazan “Birlikte” Güzel
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ailesi on bir ayın sultanı Ramazan ayı dolayısıyla düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğini yaptığı iftar yemeğine, kurucu Rektör Prof. Dr. Galip Akhan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürleri, akademik ve idari birimlerde görev yapan akademik ve idari personel aileleri ile iştirak etti. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının gelenekselleşen iftar programında, İKÇÜ ailesine seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bir Ramazan-ı Şerif’i daha bir arada karşılamaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Kalpleri arındıran, rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı bir mana iklimi olan ramazanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Köse, “Cenâb-ı Hakk’ın lûtfuyla Ramazân-ı Şerîf’e eriştik. Bu bereketli günlerden fazlasıyla istifade etmeyi temenni ediyorum. Aynı zamanda Kur’ân ayı olan Ramazan’da, duyguların da oruca iştiraki gerekir. Hz. Peygamber (sav) “Nice oruç tutanlar vardır ki oruçtan onlara kalan sadece açlık ve susuzluktur.” buyurur. Aslolan Ramazân-ı Şerîf’i bütün hayatımıza teşmil edebilmektir. On bir ayın sultanında, siz değerli mesai arkadaşlarım ve çok değerli ailelerinin teşrifleriyle birlikte iftar yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İftar programımıza katılım gösterdiğinizden dolayı tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Bu bereketli günlerin tüm insanlık için barışa, huzura ve refaha vesile olmasını; yapılan tüm ibadetlerin kabul olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. İftar programı çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu. -
807 kez okundu
Oryantalist Düşünce Bağlamında Batı Politikaları Tartışılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından düzenlenen “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’nin açılış konferansı ile başladı. Ekonomi, eğitim, sosyoloji, ilahiyat ve siyaset bilimi alanlarında disiplinler arası oturumların yapılacağı çalıştay için Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden bilim insanları İKÇÜ’de bir araya geldi. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde düzenlenen açılış programını, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, YÖKAK Üst Kurul Üyesi Prof. Dr. Vatan Karakaya, İl Müftüsü Sinan Kazancı, İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar ile çok sayıda akademik ve idari personel takip etti. Çalıştay Çıkarımları Çok Önemli İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, bugün coğrafyamızda cereyan eden tüm olayların arkasında görülmeyen, derinlemesine çalışmaları, beş farklı oturumda ele alması açısından çalıştaydan çıkacak sonuçların oldukça önemli olacağına işaret etti. Vali Elban, “Gerçek anlamda İslam dünyasında bugün cereyan eden ekonomik, idari konular ile gıdadan beslenmeye tüm hususlar, yaşanılan birçok sorun, farklı oturumlarla bilimsel olarak ortaya konulacak. Bunların hepsinin arkasında çok farklı faktörler var ve bizlere yönelik tespitler derinlemesine çalışmalarla burada ortaya konulacaktır. Çalıştaydan ortaya çıkacak sonuçlar kişi ve kurumların istifadesine sunulacak. Çok boyutlu olarak konunun değerlendirilecek olması ve akademik olarak getirilecek önerilerin yol gösterici olmasını diliyorum. Çalıştayı düzenleyen İKÇÜ’ye, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğine, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, işin doğrusunu kavrayıp şuurlanmamıza vesile olmasını temenni ediyorum” dedi. Oryantalizm Yapılandırılmış Sömürü Yöntemidir Çalıştayın açılış konferansında, ‘Oryantalizm’ kavramı üzerinden tespitler yapan Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci, oryantalizmin aslında bir sömürme stratejisi olduğunu söyledi. Yelkenci, “Oryantalizm, Batının Doğuyu anlama, anlamlandırma çabası değil, asında onların istediklerini bizim görmemizi sağlayacak yapılandırılmış bir yöntemdir. Bu yöntem, Doğu kendini nasıl görmeli ki biz bu sömürüyü en sorunsuz şekilde yürütelimdir. Edward Said’e göre, bu düşünme biçimi üzerinden kodlanan Doğuyu önce kendi bilim insanına anlatır, daha sonra o Batılı akademisyen bize anlatır. İki yüzyıldır bunu bu şekilde yürütmektedirler” şeklinde konuştu. Kurtulmak Nesiller Alır Batının oluşturduğu imge üzerinden uygulanan yaklaşımda, uyanık olunması gereken ilk eşiğin kavramsızlaştırma ve ardından kendi kavramlarını öne sürdükleri süreç olduğunu kaydeden Yelkenci, bu şekilde istedikleri kavramların içlerini doldurarak istedikleri şekilde empoze ettiklerini aktardı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, “Doğulu toplumlara önce kendi değerlerini boşalttırır, buna karşı duyarsızlaştırır ve kanıksatırlar. Daha sonra Nurettin Topçu’nun ifadesiyle uyum ve sıradanlaştırmayı kullanırlar. Sonra sıradanlaştırma eylemsizleştirme ile toplumlar kavramlarından mahrum bırakılır. İkinci aşamada kendi kavram ve değerlerini dayatırlar. Öncelikle topluma ihtiyaç hissettirir. Daha sonra cazip gösterir ve vazgeçilmez hale getirirler ve son olarak da yaşam tarzına dönüştürürler. Bu aşamaya gelindiyse artık bundan kurtulmak için nesilleri alacak bir sürece girmiş oluruz” diye konuştu. Önce Yeni Bir Kimlik İnşa Ederler Batının, Doğuyu sömürgesi haline getirmesinin koşulunun toplumu yeniden inşa etmesinden geçtiğini aktaran Bakan Yardımcısı Yelkenci, oluşturdukları Doğuyu tekrar yapılandırarak tüm zenginliklerini istila etmeyi amaçladıklarını söyledi. Yelkenci, “ Asya, Avrupa’ya uzaktır. İslam dünyası ise hasımlarıdır. Ama aslolan Doğunun zenginliklerini kullanmaksa, sömürgecilikse, oryantalizm de bir stratejiyse, doğunun istilası, yeniden inşa edilmesi ve yeniden yaratılan şeyin doğuya tekrar öğretilmesi gerekir. Bunun için Batı kendi içinde yaptığı tartışmaları ve ortaya koydukları eleştirileri sanki bize ait sorunlarmış gibi empoze eder. Önce bir kimlik inşa eder. Doğuyu daha iyi çözümlemeleri, daha iyi veri sağlamaları için" ifadelerini kullandı. Medya ile Emellerine Daha Kolay Ulaşıyorlar Batının İslam’a ve Müslümanlara olan antipatik bakışının, İslam’ın doğuşu ile birlikte başladığını ve Batı dünyasının İslam’ı bir tehdit olarak gördüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Batının kimlik göstergelerini öteki olarak tanımladığı Müslümanlar üzerinden kurguladığını, bu yaklaşımın ise zamanla, propaganda yoluyla, bir ideoloji olarak zihinlere yerleştirildiğini belirtti. Batının, Batı dışı toplumların da kendi yolundan gitmesi gerektiği fikrini modernleşme, demokrasi, kapitalizm ve aydınlanma gibi kavramlar üzerinden benimsettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, seküler yaşam tarzı ile zihinlere özgürlük algısı empoze eden Batının tuzağına, farkında olarak ya da olmadan Müslümanların da düştüklerini dile getirdi Prof. Dr. Köse, Batının emperyalist emellerine günümüzde medya aracılığıyla daha kolay ulaşabildiğini, 11 Eylül gibi senaryoları hayata geçirerek Müslümanları “terörist” olarak gösterdiklerini ve İslamofobi’yi sistemli olarak körüklediklerini söyledi. Uyanışın Mücadelesini Vermeye Devam Edeceğiz Teknoloji ile emperyalizm ilişkisine de değinen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gelişen her teknolojinin dezavantajlılık makasını Doğunun aleyhine genişlettiğini vurgulayarak, teknolojinin ve savunma sistemlerinin geliştirilmesinin ve sosyal bilimlerin sömürü düzeninin aracı olmaktan çıkarılmasının gerekliliklerinden bahsetti. Prof. Dr. Köse, “Teknolojiyi ve savunma sistemlerini geliştirmedikçe, sosyal bilimleri sömürü düzeninin araçları olmaktan çıkarmadıkça hep birlikte yakın zamanda tecrübe ettiğimiz post modern tehditlerle yaşamak zorunda kalmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede isterlerse uçakları kaldırmadıklarını, silahları dilediklerinde kilitlediklerini ve hatta parayla sattıkları başka işlevi olan iletişim araçlarını bize karşı silah olarak kullandıklarını acı biçimde deneyimledik ve deneyimleyeceğiz. Doğu olarak temel sorunumuzun özgüven eksikliği ve oryantalist projelerin farkına varamayışımız olduğunu ifade etmek isterim. Müslüman kimliğini özüne uygun biçimde kabul etmedikçe ve inanç değerlerimize içeriden bir bakış ile yaklaşmadıkça gönüllü olarak hep kaybeden tarafta yer alacağımızın altını çizmek isterim. İşte bu ve benzeri sorunlarımızın ele alınacağı çalıştayımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Dr. Ömer Yelkenci ve Sayın Valimiz Dr. Süleyman Elban olmak üzere katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Biz bıkmayacağız, usanmayacağız ve uyanışın mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi. Doğuyu Şekillendirme Stratejisi: Oryantalizm Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Cavit Tatlı, derneklerinin var olan birikimini tüm insanlığın hayrına olacak şekilde üretime dönüşmesi için çalıştığını, “Oryantalist Düşünce Bağlamında Batının İslam Dünyasına Yönelik Projeleri” çalıştayını da İKÇÜ ile birlikte bu amaca hizmet etmek için düzenlediklerini belirtti. Batı ile İslam dünyası arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel etkileşimlerle şekillenen ilişkilerin arka planında, düşünsel çerçevesi yüzyıllar öncesine dayanan “Oryantalizm” anlayışının bulunduğunu kaydeden Tatlı, bu yaklaşımın sadece Doğu toplumlarını Batılı bir bakış açısıyla anlamak ve yorumlamak manasına gelmediğini; aynı zamanda Doğuyu şekillendirme ve kontrol altına alma stratejilerinin de bir parçası olduğunu dile getirdi. Av. Tatlı, “Günümüzde, Batının İslam dünyasına yönelik projelerini anlayabilmek için, önce “Oryantalizmi” kavramak gerekir. Tarih boyunca farklı dönemlerde, bu düşüncenin uzantısı olarak ortaya çıkan ve bazen doğrudan müdahale şeklinde, bazen de dolaylı kültürel ve ideolojik araçlarla uygulanan projelerin, günümüzde nasıl gerçekleştiğini ve İslam dünyası üzerinde ne gibi etkiler yarattığını anlamak zorundayız. Çalıştayımızın ana hedeflerinden biri de budur” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof.Dr. Köse, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci’ye hediye takdiminde bulundu. Çalıştay programında, eşzamanlı olarak yapılacak oturumlara geçildi. -
802 kez okundu
Tercihiniz İKÇÜ Olsun!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” ile Yükseköğretim Kurumları Sınavında (YKS) tercih sürecine giren gençlerin heyecanına ortak oluyor. En doğru kararı vermek isteyen gençler ve onlar kadar heyecanlı olan ebeveynleri, Merkez Kampüs Fuaye alanında yer alan tanıtım stantlarında, istedikleri bölümler hakkında akademisyenlerden bilgi alırken; kampüsü de görme fırsatı yakalıyor. Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin ilk gününde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu eşliğinde, Fuaye Alanını ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’ye misafir olan gençler ve aileleriyle sohbet etti. Yüzde 100’e Doluluk Oranıyla Tercih Dönemini Kapatıyoruz Rektör Prof. Dr. Köse, 2010 yılında kurulan ve ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganıyla kısa zamanda gençlerin ilgi gösterdiği üniversiteler arasında yer alarak adından söz ettiren İKÇÜ’ye duyulan teveccühten oldukça memnun olduklarını ifade etti. İKÇÜ’yü tercih eden öğrencilerin, gelecekleri ve kariyerleri için çok doğru bir adım attıklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “URAP'ın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde en iyi ilk üç üniversite arasında yer alıyoruz. Başarının takdirini öğrencilerimizin yoğun ilgisinden görmekteyiz. Üniversitemizin genel olarak tercih edilme oranı oldukça yüksek. Her yıl yüzde 100’e yakın bir doluluk oranıyla tercih dönemini kapatıyoruz. Bu bizler için büyük motivasyon kaynağı” diye konuştu. Bilginin kalbi İKÇÜ Merkez Kütüphanesinin zengin imkânlarının yanı sıra, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı öğrenci toplulukları, spor takımları ile gençlerin sosyal, kültürel, fizyolojik ve psikolojik gelişimlerini destekleyen faaliyetlerini sonuna kadar desteklediklerini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, yüze yakın çift ana dal, yan dal programı ile öğrencilere eğitim kariyerlerini çeşitlendirme fırsatı sunduklarını söyledi. Müreffeh Türkiye’nin Mimarları 36 ülke ile öğrenci değişim olanakları ile bine yakın uluslararası öğrencisi ile uluslararasılaşma felsefesi hedefinde dış dünyaya açılan bir İKÇÜ vizyonu çizdiklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, kaliteli eğitimin yanında topluma karşı sorumluluk hisseden, farkındalıkları yüksek bireyler yetiştirmenin derdinde olduklarının vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Biz gençlerimizi, her alanda gelişmiş, istikrar içinde büyüyen, güçlü, müreffeh Türkiye’nin mimarları olarak görmekteyiz. O yüzden araştıran, sorgulayan, üreten, kendini her alanda yenileyen, evrensel boyutta düşünebilen, aynı zamanda milli ve manevi yönü güçlü bir gençlik yetiştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Bölüm Tercihi Tüm Hayatı Şekillendirir Gençlerin geleceklerini şekillendirecek bölüm tercihlerinin bu anlamda çok önemli bir süreci ifade ettiğini aktaran Prof. Dr. Köse, seçilecek bölümlerin ülke ve dünyada gelişen dinamiklerinin de göz önünde bulundurulmasının önemine işaret etti. Rektör Prof. Dr. Köse, “ Meslek tercihleri bireylerin tüm hayatlarını şekillendirecekleri önemli bir karar alma sürecini ifade ediyor. Bunun yanında dünyanın, ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarının yanında kişisel becerilerin ön planda tutulması da oldukça önemli. Çünkü kişi severek yaptığı bir meslekte başarılı bir kariyer eder. Bu çoklu paradigmada gençlerimizin birçok dinamiği göz önünde bulundurarak kararlarını vermeleri gerekir” dedi. İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günlerinin verimli geçmesi temennisini paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, tercih süreci heyecanı yaşayan tüm adaylara başarılar diledi. Tercihiniz İKÇÜ Olsun Her fakülteden akademisyene soru sorma imkânının olduğu alanda ayrıca sağlık, kültür ve spor daire başkanlığı, kurumsal iletişim koordinatörlüğü, uluslararası öğrenci koordinatörlüğü birim sorumlularının yer aldığı İKÇÜ “Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” 26 Temmuz 2024 Cuma Günü mesai saati bitimine kadar açık kalacak. Ayrıca İKÇÜ hakkında merak edilen tüm konu başlıklarına adayogrenci.ikcu.edu.tr web adresinden de ulaşım sağlanabilecek. -
784 kez okundu
Öğrencilerden Erasmus’a Yoğun İlgi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Dış İlişkiler Koordinatörlüğünce Erasmus Günleri (#ErasmusDays) çerçevesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısı ile öğrencilere Erasmus+ Programı tüm ayrıntılarıyla aktarıldı. Koordinatörlük tarafından Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunu dolduran öğrencilere, Erasmus+ öğrenim hareketliliği, staj hareketliliği, başvuru takvimi, anlaşmalı üniversiteler başlıklarında bilgi verildi. Programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık, Koordinatörlük sorumluları, akademik ve idari personel ile öğenciler katıldı. Öğrencilerin Erasmus Bilgilendirme Toplantısına yoğun katılımla ilgi göstermesinden memnuniyet duyduğunu paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu Erasmus’un, eğitim programlarının yapılandırılması, uluslararası bilgi ağlarının zenginleştirilmesi, bilimsel çalışmalarda uluslararası diyalojik iletişimlerin güçlendirilmesi gibi önemli fırsatlar sağladığını aktardı. Potansiyelimizi Daha da Zenginleştirme Hedefindeyiz Üniversite olarak uluslararası eğitim ve kültür alışverişinin tetiklenmesine imkân sağlayan tüm çalışmaları desteklediklerini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel konularda önemli bir aktör olmaya yönelik politikalarını destekleyen bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bilim diplomasisini, uluslararası alandaki ilişkilerimizi ve iş birliklerimizi güçlendirme yönünde adımlar atıyoruz. Öğrenci hareketliliğinin orta ve uzun vadede ekonomik, kültürel, sosyal ve diplomatik ilişkilerin gelişmesine somut katkılar sunduğu bilinmektedir. Biz de daha çok öğrenciyi programa kazandırma çabası içindeyiz. Bu anlamda her bir akademik birimde, bölümde Erasmus sorumlusu hocalarımız var. Akademik personelimizin ve öğrencilerimizin öğrenim hareketlilikleri vasıtasıyla uluslararası deneyimlerini arttırmak için potansiyelimizi daha da zenginleştirme hedefindeyiz” dedi. Erasmus Geri Dönüşleri Gurur Verici Erasmus ’un kültürel elçilik misyonunu da barındırdığına dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, bu anlamda giden öğrenciler için gelen geri dönüşlerin oldukça memnuniyet verici olduğunu aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “14-19 Ekim 2024 tarihlerinde tüm dünyada kutlanan Erasmus Günleri(#ErasmusDays) çerçevesinde, ülkemize gelenler de geldikleri ülkelerin kültürel aktarımına hizmet etmekteler. Geçenlerde İspanya'da Erasmus sorumlusu arkadaşımız aradı, çok teşekkür etti, gerçekten nitelikli, pozitif, iyi iletişim kuran bir öğrenci göndermişsiniz dedi. Bu geri dönüşleri almak gurur verici. Demek ki hem üniversitemizi hem de ülkemizi en güzel şekilde temsil ediyorsunuz. Aynı zamanda kültür elçisi olma işlevini de başarıyla yerine getirmiş oluyorsunuz. Bu anlamda bu sürece katkı veren tüm Erasmus Ofisi personeline ve uluslararası ilişkiler genel koordinatörlüğüne çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Öğrenci öğrenim staj hareketlilikleri, ESC programı tanıtımı ile öğrencilerin karşısına geçen Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay da program ülkelerindeki yararlanıcıların, dünyanın herhangi bir yerindeki yükseköğretim kurumlarında eğitim alma veya ders verme fırsatına sahip olduklarını söyledi. Tüm Katılımcılarımıza Rehberlik Etmekteyiz Erasmus Programının yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile iş birliği yapmalarını teşvik ettiğini ve sunulan hareketlilik olanağı ile katılımcıların değişik kültürleri tanıyıp, kendi kültürlerini de tanıtma fırsatı bulduklarını kaydeden Doç. Dr. Bakay, salonu dolduran öğrencilere; başvurular, izlenecek yollar, sınavlar, program öncesi ve sonrası yapılması gerekenler gibi tüm aşamalarda destek olduklarını vurguladı. Doç. Dr. Bakay, “Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğü, Dış İlişkiler Koordinatörlüğü olarak tüm katılımcılarımıza rehberlik etmekteyiz. Öğrencilerimiz, akademik başarı puanı ve dil puanı ile oluşan Erasmus puanı ile kontenjanlar dâhilinde sıralamaya girerek; yurt dışında öğrenim görme ve staj yapma fırsatına sahip olabilmektedir. Uluslararası proje yazma, okuma, yürütme yetkinliklerinin arttırılmasını sağlayan bu değişimler ile personelimiz de yabancı dillerini geliştirip, kariyer planlamalarına mesleki deneyimler katabilir. Yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile kurdukları güçlü network ağı çok önemli. Ulusal ve uluslararası düzeyde iș birliği ve deneyim paylaşımı faaliyetlerini destekleyen ofisimiz ile fakültelerimiz arasında köprü görevi üstlenen Erasmus birim koordinatörü hocalarımızın destekleri ile network ağımızı daha da genişleteceğimize inanıyoruz” dedi. Konuşmaların ardından yurt dışında eğitim alan, Sosyal Bilimler Enstitüsünden Burak Karabulut, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümünden Fatma Zehra Balcı, İşletme Bölümünden İhsan Ata Üzel, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Mehmet Ali Kömürcü, Su Ürünleri Fakültesinden Selçuk Çelik, Diş Hekimliği Fakültesinden Selçuk Göse, deneyimlerini Erasmus’tan faydalanmak isteyen öğrencilerle paylaştı. -
775 kez okundu
İlahiyat Fakültesinde Mezuniyet Zamanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İlahiyat Fakültesinin 105 öğrencisi mezun olmanın gururunu yaşadı. İKÇÜ Spor Salonunda düzenlenen mezuniyet törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti. Toplumumuza Işık Tutacaksınız Törenin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, tüm öğrencilerini sahip olmaları gereken yeterlilik ve yetkinliklerle mezuniyet aşamasına getiren ilahiyat fakültesinin eğitim kalitesine dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Sevgili mezunlar, uzun ve zorlu bir yolculuğun sonuna geldiniz. Bu yolculuk boyunca aldığınız eğitimin sadece akademik bilgi birikimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda ahlaki ve manevi değerlerle de şekillendiğini biliyoruz. Sizler, her biri alanının uzmanı olan hocalarınızdan öğrendiğiniz, İslam dininin iki cihan saadetine ulaştıracak olan sahih mesajını toplumumuza, insanlığa taşıyacak, rehberlik edecek ve onlara ışık tutacaksınız” dedi. Fitne odaklarının ülkemizde kaos çıkarmak için başvurduğu türlü hileleri; Arakan, Doğu Türkistan ve Filistin’de yaşanan zulümleri hatırlatan Prof. Dr. Akbaş, bu süreçte ihtiyaç duyulan birlik ve beraberliği sağlamada dinimizin her zamankinden önemli bir rol oynadığını, toplumun ve insanlığın refahı ve huzuru için de ilahiyatçılara büyük görevler düştüğünü belirtti. Prof. Dr. Akbaş, “Hocalarınız sizlere sadece bilgiyi değil, aynı zamanda bilgiye nasıl ulaşacağınızı, nasıl düşüneceğinizi ve bu bilgiyi nasıl davranışa dönüştüreceğinizi öğretti. Aileleriniz ise her daim yanınızda olup sizi desteklediler. Onların emekleri ve duaları, bugün burada olmanızı sağlayan en önemli unsurlardan biridir” ifadelerini kullandı. Mezun öğrencilere dürüstlükten, adaletten ve merhametten asla ödün vermemelerini ve topluma örnek olmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Akbaş, “Yolunuz ve bahtınız açık olsun” diyerek konuşmasını noktaladı. Milletimize Hizmeti Şiar Edineceksiniz İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, vermiş oldukları eğitimin sonucunda öğrencileri, hayatta karşılaşabilecekleri her türlü zorluğa karşı sahip olmaları gereken yeterlilik ve yetkinliklerle mezuniyet aşamasına getirdiklerini söyledi. Yapay zeka çalışmaları gibi güncel gelişmelerle birlikte, günümüzde hayatın giderek daha karmaşık hale geldiğini dile getiren Dekan Prof. Dr. Dirik, bu gelişmeler karşısında hayatı doğru anlamaları ve problemlere çözüm üretebilmeleri için öğrencilere analitik düşünebilmelerini, daha derinlikli, duyarlı ve eleştirel yaklaşıma sahip olmalarını sağlayacak bir eğitim verdiklerini vurguladı. Öğrenci ailelerinin sevincini ve heyecanını yüreğinde hissettiğini belirterek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Dirik, mezun öğrencilere hitaben, “Sizler İslami İlimlerde uzmanlaşmış olmakla birlikte, kendi kültür ve medeniyet kodlarınızla evrensel değerleri de özümsediniz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da iyiliği emredip kötülüğe karşı çıkan, şartlar ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmadan ümitle hareket eden bireyler olacaksınız. Milli ve manevi değerleri özümseyen sizler, mensubu olduğunuz ve sadakatle bağlı bulunduğunuz milletimize ve istiklâlimizin güvencesi olan devletimize hizmeti şiar edineceksiniz. Size tavsiyem doğruluktan asla ayrılmamanızdır. Unutmayın ki bizim aynamız sözlerimiz değil işimizdir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Dirik, İlahiyat Fakültesi kurucu dekanı ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye, fakülte akademik ve idari personeline verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. İlahiyat Fakültesi mezuniyet töreni açılış konuşmalarının ardından, dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması ve diplomaların takdiminden sonra kep atma töreni ile son buldu. -
739 kez okundu
Bakay Hoca İçin Anma Programı
Kalp krizi sonucu 55 yaşında yaşamını yitiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi, Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay için eşi, çocuğu, ailesi, yakın dostları, akademisyen arkadaşları, sevenleri ve öğrencilerinin de katıldığı anma programı düzenlendi. Geçtiğimiz ay geçirdiği ani kalp krizinin sonucu yaşamını yitiren ve sevenlerini yasa boğan Bakay Hoca’nın anılarını yad etmek için düzenlenen programı, şehir dışı programı nedeniyle katılamayan Rektör Prof. Dr. Köse’yi vekalaten Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin yanı sıra, konuk üniversitelerden gelen akademisyenler, Milli Eğitim Bakanlığında birlikte çalıştığı mesai arkadaşları, eğitimciler, akademik ve idari personel ile öğrenciler takip etti. Program, İlahiyat Fakültesinden Dr. Öğr.Üyesi İhsan Sütşurup’un okuduğu Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, üniversiteye gelişi ile birlikte olan tanışmalarından koordinatörlük görevine uzanan süreçte birçok anıyı paylaştıklarını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, insani yönünün dışında güçlü akademik donanımı, proje adamı yönüyle de Bakay’ın İKÇÜ’nün uluslararasılaşma misyonuna kazanımlarının rekor seviyelere ulaştığını söyledi. Bulduklu, “İnanılmaz bir insandı. O’nun göreve başlamasıyla İKÇÜ’nün fonlardan aldığı pay, 12 kat arttı. 20 bilim haberi yaptıysak 15’i Bakay Hoca’nın içinde olduğu bir proje haberidir mutlaka. Emin Hoca başarılı bir akademik hayatının yanında çok iyi bir insandı. Sanki kırkı yıldır tanıyormuşum gibi. Çok arıyoruz kendisini, çok özlüyoruz. Mizahi yönü çok güçlüydü. Ölümü de keşke şaka olsaydı. Çok şey var ona dair. Kimseye karşı kötü düşünmezdi. O’nun lafıdır, ‘Öyle demeyelim abi’ derdi. Hepimizin başı sağ olsun. Mekânı cennet olsun. Dualarımız onunla olsun” Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Şaban Doğan ise toprak ve deniz aşığı yakın dostu Bakay Hoca’yı kaybetmenin derin yası içinde olduğunu kaydetti. Şiir ortak paydasında başlayan dostluklarının her anlamda karşılıklı abi-kardeş ilişkisine dönüştüğünü paylaşan Prof. Dr. Doğan, Bakay’ın çok sevdiği Abdurrahim Karakoç’un ‘incitme’ dizileriyle seslendi: “Sensiz bir yanımız hep eksik kalacak. Cuma günleri kim kontrol edecek bizleri? Kimin yanına gideceğiz, kime dökeceğiz içimizi, kim koşacak imdadımıza en sıkıntılı zamanlarda? Kim teselli edecek? Yoksun öyle mi bundan sonra sabah çaylarında Emin Abi? Öyle demeyelim abi. Ama öyle’ler bitti mi artık? O yakını da uzağı hiç incitmedi. ‘Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. Toz konmasın sakın sana. Hakkı geçer halkın sana. Gücenmesin yakın sana. Uzak senden incinmesin...” O kadar çok anı biriktirdik ki birlikte…Kendisi göçünü toplayıp gitti, bize güzel anılarını bıraktı. İyi ki tanıdım seni, unutmayacağız, unutturmayacağız, Ruhun şâd, mekanın cennet olsun güzel insan” dedi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Sevtap Ünal da konuşmasında başarılarla dolu eğitmenlik hayatı vesilesiyle fakültenin birçok başarıya imza attığını kaydetti.Ünal, "Çalışkanlık, disiplinle ilgili sayısız ödüle sahipti. 2016’da üniversitemize geldi. Kısa sürede çok değerli, inanılmaz katkılar sağladı. Öğrencilerine kendini adadı. Dönem tatilinde ders yapan biriydi. Çok yardımseverdi. Gençleri çok severdi. ‘Hepsi çok pırıl pırıl ve öğrencilerle vakit geçirmekten çok mutlu oluyorum’ derdi. Başkalarının başarıyla mutlu olan, yüce gönüllü bir insandı. İnanılmaz çalışkan bir insandı. Yarım kalan hiçbir işi olmazdı. Bakay Hocadan hem akademisyen hem de insan olarak çok şeyler öğrendik. Biz kendisini tanımaktan, birlikte çalışmaktan, dostu olmaktan mutlu olduk. Dostluğuna paha biçilemez, anlatmaya kelimeler yetmez. Boşluğu asla doldurulamaz. Güven,samimiyet, dürüstlük onu en iyi anlatan erdemlerdir. O’nu tanımaktan gurur duydum. Seneyi devriyesinde İİBF Dergimiz için özel sayımız olacak hepinizden bu konuda desteklerinizi bekliyoruz” diye konuştu. İİBF Öğretim Üyesi Cihannuma Ekonomik Toplumsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu da proje vesilesiyle olan tanışıklığından bahsettiği konuşmasında yurt dışına çıkmadan önce paylaştıkları akademik yolculuğu anlattı. Prof. Dr. Burmaoğlu, “Kendisiyle bir projeye başladık. Proje geçince birlikte İtalya’daki toplantıya gittik. İtalya’daki toplantıdaki haline, tavrına bilgisine hayran oldum Bizim fakültemizde böyle bir hoca varmış, hemen yanı basımızdaymış biz ulaşamamışız, farkına bile varmamışız, çok pişman oldum. İtalya’dan dönüşte bunu ona anlattım dedim ki gerçekten şu an çok sinirliyim. Biz seni üniversitede niye böyle bıraktık çok üzüldüm. Sonrasında Rektör Hocamız, Yasin Hocamız ile görüştüm. Eğitmenlik hayatında yaşadığı kırgınlıklar vardı. Bu işlere beni sokuyorsun ama sonra hep beraber üzüleceğiz dedi. İşin içinde birazcık üniversite, devlet deyince aslında Emin Hoca ikna edilebilir bir hoca. Kırgızistan görevine gidince sanki yalnız bırakmışım gibi üzüldüm aslında. Kırgızistan’dayken O’nun sayesinde hep iletişimde olduk. Iletişimi hiçbir zaman koparmadı hep devam ettirdi ve aslında buraya döndüğümde gördüm ki yönetim ekibiyle inanılmaz uyum sağlamış harika iş çıkartıyor. Motivasyonu yerinde ve açık söyleyeyim kendini bulmuştu. Uzaktan da olsak birlikte çalıştık. İyi ki birlikte çalıştık, hiçbir zaman unutmayacağız” şeklinde konuştu. Merhum Bakay ile birçok AB projesine imza atan Turizm Fakültesi Seyahat İşletmeciliği Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Volkan Altıntaş da baş sağlığı dileyerek başladığı konuşmasında Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay’ın vizyonundan istifade etmekten duydukları memnuniyeti paylaştı. Prof.Dr. Volkan Altıntaş,” Emin hocanın yokluğu bizim için birer boşluk ancak onun bıraktığı izler, ortaya koyduğu vizyon birer kazanımdır. Göreve ilk başladığı günden bu yana üniversitemiz ve fakültelerimiz için uluslararası anlaşmaların yapılmasını sağlayan, uluslararası ağımızı güçlendiren çok değerli bir hocamdı. Fakültemize, üniversitemize katkıda bulunduğu için kendisine minnettarım. Son defa Erasmus seyahatini benimle geçirmesi benim için oldukça anlamlı. Yaklaşık 15-16 saat süren uzun bir yolculuğa çıkmıştık. O uzun seyahatte yakından tanıma fırsatı bulduğum Emin Hoca ile çok farklı iş birliklerine imza attıktan sonra farklı projeleri daha yapacaktık. Nasip olmadı. Hayatım boyunca unutamayacağım çok değerli bir insan olduğunu söylemek istiyorum” diye konuştu. Merhum Bakay’ın akademik danışmanı olan Dokuz Eylül Üniversitesinden Emekli Öğretim Üyesi Prof.Dr. Reşide Kabadayı da yaşadığı derin üzüntüyü “O benim arkadaşımdı o benim öğrencim değildi kendisini çok özlüyorum” şeklinde ifade etti. Öğrenciliğinin dışında kendisine olan hürmetini, saygısını, yardımını hiçbir zaman esirgemediğini ifade eden Prof.Dr. Reşide Kabadayı, “Uzun vadede Emin ile arkadaş olduk, ben ona yardım ettim o bana yardım etti. Ama en çok özellikle emekli olduktan sonra o bana yardım etti. Ne zaman zorda kalsam ne zaman sıkışsam hep Emin’e başvurdum. O her bayram her yılbaşı beni önce telefonla arayıp o günlerimi kutlayan değerli bir öğrencimdi. O gerek öğretmenliğinde gerek eğitim yöneticiliğinde çok başarılı oldu. Bilim insanı olarak çok başarılıydı, bir bilim insanının sahip olması gereken özelliklere sahipti. Meslek hayatında çok iyi bir insandı, özel hayatında da öyleydi, ahlaklıydı, yardım severdi, iyilik severdi. Emin’in dogmaları yoktu, esnekti, dayatmazdı. Aynı zamanda tevazu sahibiydi, övündüğünü hiç ama hiç bir zaman görmedim. Kendisini çok özlüyorum beni dinlediğiniz için teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Yüksel Deniz Arıkan’da Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay ile olan 30 yıllık dostluğundan bahsederek kaybından duyduğu acıyı ifade etti. Doç. Dr. Arıkan, “Hayatımdaki en zor anlardan biri onun aramızdan ayrıldıktan sonraki ilk dersimdi. Bu dersi O’na atfetmiştim, benim için zor olmuştu. Sizler onu üniversite perspektifinden tanıyorsunuz. Yaklaşık 30 yıla varan bir arkadaşlıkla, O’nu tanıyan biri olarak anlatmak isterim ki; ikimizin de hocası bizi odasına çağırırdı. Siz ikiniz çok iyi arkadaş olacaksınız dedi ve öyle de oldu. Yıllarca ayrılmadık, çocuklarımız oldu. Çok çalıştık, birlikte şehirler gezdik, birlikte türküler söyledik. Genç yaşta aramızda ayrıldı. Bir abi, bir kardeşimi kaybettim. Mekânın cennet olsun” dedi. Merhum Bakay’ın anısını yad etmek isteyenlerin söz aldığı ve oluşturulan anı defterine Bakay anısına duyguların paylaşıldığı program çerçevesinde ayrıca Merkez Kampüs alanında pilav ve lokma dağıtıldı. -
717 kez okundu
Rektör Köse İKÇÜ’nün ‘En Etkili’ Bilim İnsanlarını Kabul Etti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Stanford Üniversitesince yayınlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer alan akademisyenleri kabul etti. Dünya genelinde 200 bini aşkın ismin değerlendirildiği, Elsevier B.V. desteği ile Scopus verileri kullanılarak oluşturulan listede, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Buket Okutan Baba, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan, “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde; Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Gül Yılmaz Atay, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Aytuğ Onan ile Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Merih Palandöken “Yıllık Etki” kategorisinde yer aldı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından başarı belgesi takdim edilen İKÇÜ’nün başarılı akademisyenleri, çalışmalarının başarıyla tescillenmesinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin oldukça güçlü ve donanımlı bir akademik kadroya sahip olduğunu aktaran başarılı akademisyenler, öğrencilere de akademik ve profesyonel gelişimlerini destekleyen bir eğitim imkânı sunulduğunu söyledi. Genç Nesillere İlham Kaynağı Olacak Yeni eğitim-öğretim yılına başarı haberi ile başlamanın gururunu yaşadığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse de İKÇÜ’nün uluslararası akademik ölçütlerde başarıyla anılmasını sağlayan tüm akademisyenlere özverili çalışmaları için teşekkür etti. Prof. Dr. Köse, “Üniversitemizde görev yapan akademisyenlerimiz, disiplinlerindeki en güncel bilgi ve araştırmaları öğrencilere aktarırken uluslararası standartlardaki bilgi üretimini de bilimsel çalışmalarıyla desteklemektedirler. İKÇÜ’nün dünyada ve Türkiye'de daha üst sıralarda yer alması için çabalayan, her geçen yıl gelişen ve ilerleyen bir üniversite olarak öğrenci memnuniyetinde de üst sıralarda yer almamızda güç veren değerli çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu listelerde yer alan akademisyenlerimizin sayısının artacağına olan inancımı yineleyerek genç nesillere ilham kaynağı olacak başarılarınız için sizleri yürekten kutluyorum ve çalışmalarınızın başarıyla devamını diliyorum" diye konuştu. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar’ın da yer aldığı görüşmenin sonunda, Rektör Köse tarafından akademisyenlere başarı belgesi takdim edildi. -
716 kez okundu
TTK’dan İKÇÜ’ye ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’
Türk Tarih Kurumunun (TTK) yurt genelindeki tüm üniversitelerde kurmakta olduğu “Türk Tarih Kurumu Yüzüncü Yıl Kitaplığı” nın 15’incisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Merkez Kütüphanede düzenlenen törenle araştırmacı, akademisyen ve öğrencilerin erişimine açıldı. TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş’ın açılışını yaptığı, 1141 eserden oluşan kitaplık için düzenlenen törene, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Serhat Dikmen, senato üyeleri, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na Bir Hatıra TTK’nın kuruluşundan itibaren sosyal bilimler alanına yaptığı önemli katkılardan bahseden TTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu, ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ projesi ile tüm üniversitelerde kitaplık açma hedefinde olduklarını kaydetti. Doç. Dr. Pustu, “Kurumumuz 1931 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün himayesinde kurulduğu günden bu yana sosyal bilimlerin her alanında faaliyet yürütmektedir. Kuruluşumuzdan itibaren yaklaşık 2 bin 300’e yakın müstakil başlıkta kitap basımı yapıldı. Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na bir hatıra olmak üzere Türkiye'deki tüm üniversitelerimizin merkez kütüphanelerinde kurum yayınlarımızdan oluşan ‘Yüzüncü Yıl Kitaplığı’ açma projesi başlattık. Son olarak İKÇÜ Merkez Kütüphanesi ile 15’inci kitaplığımızı açmış bulunuyoruz. Bu projemize katkıları için Rektör Hocamızın nezdinde katkı veren herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. Tarih Alanı Maalesef Suiistimale Açık Bir Alan Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş ise İKÇÜ olarak projeye katılmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Tarih alanının doğru verilerle araştırılmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Akbaş, “Türk Tarih Kurumunun projesinde yer almak bizleri çok mutlu etti. Eminim araştırmacılarımız, öğrencilerimiz bu eserler vasıtasıyla doğru tarihi bilgilerden güçlü şekilde faydalanacaklardır. Tarih alanı maalesef din gibi suiistimal edilebilen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda insanların doğru bilgilerle donatılması buna dayalı olarak da daha sonraki düşüncelerini oluşturabilmeleri ancak sahi araştırmalar ve çalışmalar ile mümkündür. TTK, cumhuriyetin başından itibaren bunu gerçekleştiren bir kurum. Bizim açımızdan ve devletimiz açısından gurur vesilesi. Bundan sonra da kurum olarak tüm çalışmalarına destek vermek bizleri mutlu edecektir” dedi. Açılışın ardından kitaplığı gezen protokol, merkez kütüphanede yer alan eserler hakkında bilgi aldı. -
713 kez okundu
Birlik ve Beraberliğimiz Daim Olsun
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Ailesi, Kurban Bayramı’nın arifesinde bir araya geldi. Rektörlük binası önünde yapılan törende, Prof. Dr. Saffet Köse, tüm çalışma arkadaşlarının bayramını tek tek kutladı, aileleriyle birlikte huzur içinde bir bayram geçirmelerini diledi. Rektör Prof. Dr. Köse’nin kabulünde, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Dekanlar, Genel Sekreter Nurettin Memur, fakültelerden gelen akademisyenler ve idari personel birlik, beraberlik, sağlık temennileriyle bayramlaştı. Kurban Bayramı vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınlayan Prof.Dr. Köse, “Hatırlamanın, hatırlanmanın, dayanışma ve yardımlaşmanın simgesi, paylaşma ve gönül alma mevsimi, manevi hikmetlerle dolu mübarek Kurban Bayramı’na bir kez daha kavuşmanın sevincini paylaşıyorum. Üniversitemizde görev yapan tüm akademik ve idari personelimizin, öğrencilerimizin ve değerli ailelerinin Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Daha nice bayramlara sağlık mutluluk ve huzur içinde hep birlikte ulaşmayı Cenab-ı Allah hepimize nasip eylesin. Kurban Bayramı’nın tüm insanlığa birlik, beraberlik, barış ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. -
699 kez okundu
Diş Hekimliğinde Beyaz Önlük Mutluluğu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi 1’inci sınıf Türkçe ve İngilizce Lisans Programı öğrencileri için “Beyaz Önlük Giyme Töreni” düzenlendi. Ailelerin yoğun katılım gösterdiği programda, öğrencilere beyaz önlükleri, protokol ve Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyeleri tarafından giydirildi. Dekan Prof. Dr. Gülten Kavak’ın ev sahipliğinde yapılan törende öğrencileri, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, öğretim üyeleri ile aileleri yalnız bırakmadı. Başarılarımızı Daha İleri Noktalara Taşıyacağız Sağlık sektörünün geleceği genç hekim adaylarına seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, diş hekimliğinin sağlık sektörünün en önemli alanlarından birisi olduğunu vurguladığı konuşmasında, İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesinin, yetkin akademik kadrosu ve üst düzey teknolojik alt yapısı ile alanında ülkemizin önde gelen fakülteleri arasında yerini aldığını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Başarı çıtalarında hızla yükselen bir İKÇÜ ve Diş Hekimliği Fakültesi olarak öğrencilerimize yüksek kalitede, onların her türlü ihtiyaçlarına karşılık veren bir eğitim hayatını sunmaktayız. Öğrencilerimizden aldığımız güçle bu alanda başarılarımızı daha ileri noktalara taşıyacağız. Öğrencilerimiz, beyaz önlüklerini giydikleri ilk andan itibaren hekimlik mesleğinin etik değerleri çerçevesinde ağız ve diş sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için çok önemli bir misyonu üstlenmiş olacaklar. Bu konuda üniversitemiz bütün imkanları, donanımları ve öğretim görevlileriyle öğrencilerimizin yanındadır. Sadece kentimizden değil civar illerden de yoğun talep gören hastanemiz, önümüzdeki ay yeni sağlık yerleşkemizde hizmetlerine devam edecek. Öğrencilerimizin de ikinci dönemi orda karşılamaları için yoğun çaba göstermekteyiz” dedi. Yüzleri Güldüren Bir Sağlık Hizmeti Beyaz önlüğün, büyük bir sorumluluğun ve güvenin simgesi olduğunu hatırlatan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ’lü hekimlerin mesleğin tüm zorluklarının üstesinden başarıyla geleceğine inandıklarını söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, “Yorucu, zorlu ve üst düzey fedakârlık gerektiren, sonu olmayan bir eğitim sürecinin başındasınız. Kliniklerde hastalarımızla buluştuğunuz ilk andan itibaren İKÇÜ’yü başarıyla temsil edeceğinize, meslek hayatınızda yüzleri güldüren bir sağlık hizmeti sunacağınıza yürekten inanıyoruz. Sizleri ve ailelerinizi bir kez daha tebrik ediyor, başarılı bir gelecek temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Klinik Uygulamalar Size Güçlü Bir Anahtar Olacak Öğrencilerinin heyecanını paylaşan Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak ise beyaz önlüğün mesleğe başlangıcın ve mesleki sorumlulukların farkına varılmasının ilk adımı olduğunu belirtti. Dekan Prof. Dr. Kavak, “Bugün beyaz önlüklerinizi giyerek yeni bir hayata başlayacaksınız. Beyaz önlük diş hekimliği mesleği için, dürüstlüğün, ahlaklı olmanın, sırdaş olmanın, aydınlığın, asaletin, saflığın, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan oluşan hizmetin sembolüdür. Uzun sürecek bir yolculuğun başlangıcı olan bugün çok özel ve anlamlı bizlerde sizin kadar heyecanlıyız. 2012 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan fakültemizin sizleri 5 yılda yarınlara hazırlayacak. Hocalarınızdan öğreneceğiniz her bilgiye kıymet verin, onların tecrübelerinden faydalanın. Diş hekimi olduğunuzda, üniversite sıralarında ve klinik uygulamalarda öğrendiğiniz bilgiler size güçlü bir anahtar olacaktır. İyi bir hekim olmak için çok çalışmalı ve dünyadaki medikal gelişmeleri yakından takip etmelisiniz” dedi. Ülkemize ve Dünyaya Faydalı Diş Hekimleri Fakültelerinin gelişimi adına her zaman destek olan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile tüm yönetim ekibine şükranlarını ileten Dekan Prof. Dr. Kavak, “Bugün sizlere beyaz önlük giydirdiğimizde hissettiğimiz sevinci ve mutluluğu, beşinci yılın sonunda yapacağınız diş hekimliği mezuniyet yeminini bizlere ve ailelerinize yaşatmanız en büyük temennimizdir. Sizlerden yegâne beklentimiz, insana hizmetle eşdeğer kabul edilen beyaz önlüklerinizi, tertemiz, etik ve ahlaki değerlerle, üstün kabiliyet ve başarılarla donatarak, ülkemize ve dünyaya faydalı birer diş hekimi olmanızdır. Bu özel günde öğrencilerimizi yetiştiren hocalarımıza, asistanlarımıza ve personelimize çok teşekkür ediyorum. Değerli öğrencilerimizi ve ailelerini gönülden kutluyor, eğitim ve meslek hayatınızda başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Bu Fedakârlıkları Asla Unutmayacağız Öğrencilerin beyaz önlük mutluluğunu konuklarla paylaşan birinci sınıf temsilcileri Ceren Tam ve Mina Keleş ise İKÇÜ’den öğrendikleri tüm etik değerlere sadık kalarak mesleklerini icra edeceklerini vurguladı. Öğrenciler, “Bugün burada gururla ailelerimizin ve hocalarımızı gülümsettiğimiz gibi gelecekte hekimlik adına yaptığımız uygulamalarımız ile hiç bilmediğimiz insanların yüzünde gülümsemeye sebep olacağız. Başarılı olmamız için gece gündüz emek veren ailelerimizi ve bizlerin gelişimi için çabalayan tüm hocalarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. Bu fedakârlıkları asla unutmayacağız” şeklinde duygularını paylaştı. Tören, konuşmaların ardından öğrencilerin Dr. Öğr. Üyesi Yağmur Kılıç önderliğinde Diş Hekimliği Andını okumasıyla sona erdi.