Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, TÜBİTAK tarafından lisans öğrencilerinin Ar-Ge kültürü kazanmaları, araştırma ekosistemine ilk adımı atmaları ve araştırma yapmaya teşvik edilmeleri amacıyla düzenlenen Stajyer Araştırmacı Burs Programı (STAR) kapsamında burs desteği almaya hak kazanan İKÇÜ öğrencilerini ağırladı. İKÇÜ Rektörlük senato salonunda gerçekleşen kabule Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, Proje Genel Koordinatörlüğü personeli ve bursiyer olarak kabul edilen Eczacılık Fakültesi öğrencileri Özge Demir, Berna Ceren Özcan, Simge Kalmaz, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğrencileri İrem Eledağ, Özlem Yıldız, Buse Altun, Belkıs Özdil, Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Berkan Öztürk, Tuğçe Karateke, Malzeme Bilimi Ve Mühendisliği Bölümü öğrencisi Beyza Nermin Özcan, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Rabia Avvuran ve Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü öğrencisi Muhammed Bayar katıldı. Proje tabanlı araştırma heyecanını toplumun tüm kesimlerine ulaştırmak amacıyla hayata geçirilen STAR Programına kabul edilen on iki öğrenciyi kabul eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ'nün her alanda yükselmeye devam ettiğini söyledi. Rektör Köse "2010 yılında kurulmuş bir üniversite olarak özellikle fen bilimleri ve sağlık bilimleri alanında her geçen gün güzel haberler almaya devam ediyoruz. Bunlardan sonuncusu da siz gençlerin STAR programına kabulüydü. Lisans aşamasındayken araştırma projelerinin içinde yer almanız bizleri daha fazla memnun etti. Bizler sizlerin gelecekte önemli başarılara imza atan bilim insanları olmanız için varız ve bu çerçevede tüm kadromuzla gayret gösteriyoruz. Geleceğimiz olan sizlerin büyük işlere imza atacağınızdan eminim. Ülkemiz için üreten ve milli duyguları güçlü bireyler olmanızı çok önemsiyorum. Değişik kültürlerle işbirliği içinde ve dünya ile entegre bir anlayışla çalışmalarınızı sürdürmeniz, başarıyı uluslararası ölçekte hedeflemeniz son derece önemli. Sizlerin de yakından takip ettiğinize inandığım savunma sanayiindeki başarılarımızın dünyada bilinen stratejileri nasıl dönüştürdüğüne hep birlikte şahit oluyoruz. Sizlerin çalışmalarınızda hep en iyiyi hedeflemeniz gerekir. Bu coğrafyada iddialı olmak için en iyi olmak zorundasınız. Sizlere tavsiyem, elbette uluslararası eğitim alın, gidin, görün, öğrenin ama aklınızda hep milletiniz ve memleketiniz olsun. Öğrendiklerinizi önce bu millete sonra insanlığa faydalı olacak biçimde kullanın. Biz yönetim olarak sizler için üzerimize düşen neyse sonuna kadar yerine getirmeye hazırız. Bu vesileyle danışman hocalarınızı, emek veren tüm hocalarınızı ve en başta ailelerinizi yürekten kutluyor, hepsine şükranlarımı sunuyorum" dedi. Bursiyer desteği kapsamına dâhil edilen öğrencilerin projeleri hakkında kısa sunumların yapıldığı program, Rektör Köse'nin öğrencilere teşekkür belgelerini takdim etmesiyle sona erdi.   

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Cihat Kora Anadolu Lisesi arasında bilimsel alanda işbirliği protokolü imzalandı.  İKÇÜ tarafından yürütülen projelerde lise öğrencilerinin de yer almasını amaçlayan protokolle Cihat Kora Anadolu Lisesi'nin eğitim amaçlı olarak araştırma laboratuvarlarını kullanmasına olanak sağlanıyor. İKÇÜ Merkezi Araştırma Laboratuvarında analiz ve uygulamalar yapılmasının çerçevesinin çizildiği protokolün imza töreninde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse araştırma nosyonuna sahip bireylerin yetişmesi için gençlere lise çağındayken erişmenin önemli olduğunu söyledi. Rektör Köse "İzmir'de başarı sıralamasında üst sıralarda yer alan tüm okullarımızla protokoller imzaladık. Bu kapsamda İzmir'in başarılı okullarından biri olan Cihat Kora Anadolu Lisesi ile bir işbirliği anlaşmasını da bugün imzalıyoruz. Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile farklı alanlarda birlikte çalışıyoruz ve yeni projeler için de başlangıcı bugün yapıyoruz. Üniversite olarak lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde önemli işlere imza attık. Ancak bu süreçte gençlerin daha erken yaşlarda bilimsel alana yönelmelerinin gerekliliğinden hareketle liseleri de araştırma ve geliştirme süreçlerine dâhil etmeye karar verdik. Biz protokollerin sadece imza ve görüntüden ibaret olmadığını, atılan her imzanın somut çıktılarının olması gerektiğini savunuyoruz. Bu çerçevede attığımız her imzanın çıktılarını Proje Koordinatörlüğümüz üzerinden takip ediyoruz. Çok önemli sonuçlara ulaşıyoruz ve üretme çabalarımız sonuçlarını vermeye başladı. Bilindiği üzere daha önce Green Night Projesinde de Karşıyaka İlçe Milli Eğitim ile birlikte çalışmıştık. O projede 3 binden fazla öğrencimiz ile akademik personelimizi kampüsümüzde bir araya getirdik ve önemli geri dönütler aldı. Bu türden projelerde daha fazla alanda birlikte çalışmanın çerçevesini oluşturmuş oluyoruz. Amacımız her zaman ifade ettiğim üzere üreten bir nesli yetiştirmek ve ülkemizin stratejik amaçlarına katkı vermektir" dedi. İmza töreninde konuşan Karşıya İlçe Eğitim Müdürü Mustafa İslamoğlu İKÇÜ ile değişik alanlarda birlikte çalıştıklarını, ilçede bilimsel araştırmaların sayısını lise düzeyine çekmek istediklerini söyledi. Müdür İslamoğlu "Bu protokolle üniversitenin akademik donanımını projeler geliştirme ve var olan projelerin niteliklerini artırma amaçlı olarak kullanmanın adımını atıyoruz. Bilim eğitimini geliştirmek amacıyla üniversitemiz ile beraber çalışmalar yapacağız. Ben yakın işbirlikleri için üniversitemizin değerli Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse hocama ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umuyorum ki önemli sonuçları olacak" dedi. İmza töreninde konuşan  Cihat Kora Anadolu Lisesi Müdürü Süleyman Yetişken, ulusal ve uluslararası alanda rekabet edecek bir neslin yetişmesi için gençlerin erken yaşlarda bilimsel alana yönelmesinin önemli olduğunu ve bu amaçla adımlar attıklarını söyledi.   

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan “Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme Raporu“na göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), İzmir üniversiteleri arasında SCI, SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayısında ilk sırada yer aldı. Her yıl YÖK tarafından yapılan ve üniversitelerin performanslarının sonuçlarını içeren  “Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme Raporu” yok.gov.tr adresinde yayımlandı. 2018, 2019, 2020 yıllarını kapsayan Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme Raporlarında İKÇÜ, SCI, SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI kategorisinde İzmir’de bulunan yükseköğretim kurumları içinde birinci oldu. Akademi dünyasının en önemli uluslararası dergilerinde yapılan yayınları kapsayan bu kategori, dünyanın en prestijli dergilerindeki çalışmaları içine alıyor. 2018 ve 2019 yıllarında URAP sıralaması indeksine göre 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında üst üste üçüncü sırada kendine yer bulan İKÇÜ, 2020 verilerine göre ikinci sırada bulunuyor. Eğitim ve öğretim, araştırma-geliştirme, proje ve yayın, uluslararasılaşma, bütçe ve finansman ile topluma hizmet ve sosyal sorumluluk alanlarını içine alan YÖK’ün değerlendirmesinde SCI, SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı 0,665 olarak gerçekleşti. 2018 yılından sonra her geçen yıl yayın oranı artan İKÇÜ, TÜBİTAK tarafından öğrenci ve öğretim elemanlarına verilen ulusal ve uluslararası araştırma bursu sayısı göstergesinde yine İzmir’de Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin ardından üçüncü sırada yer aldı. Yayımlanan değerlendirme raporu hakkında konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, özellikle tıp ve mühendislik alanında her geçen yıl artan bir ivme yakaladıklarını söyledi. Rektör Köse “Biz, pandemiye kadar olan süreçte değerlendirme kriterlerinde ve 45 göstergenin her birinde yukarı doğru ivme kazanmış bir gelişme yakalamıştık. Özellikle sosyal bilimler alanında pandemi nedeniyle alan araştırmalarımızda bir düşüş olduğunu gördük. Elbette bu durum, her yükseköğretim kurumu için de geçerli. Esas olan burada sağlık bilimleri ve mühendislik alanlarımızın üretmeye devam etmesiydi. Onlar da bu çabayı gösterdiler. Ben bu vesileyle sağlık ve fen bilimleri alanında başarıya katkı veren akademisyenlerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Diğer alanlardaki akademik personelimizin önümüzdeki yıl daha yüksek bir motivasyonla başarıda pay sahibi olma gayreti içinde olacaklarına inanıyorum” dedi.  

Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'yi ziyaret etti. 

İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Köse, kurumlararası iş birliklerinin önemine değindi, Şahne ve tüm ekibine başarılı çalışmalar temennisinde bulundu. Ziyaret, kamu güvenliği, şehir ve üniversite gibi konularda bir süre sohbet edilmesinin ardından iyi dilek temennileri ile sona erdi.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama Araştırma Merkezi tarafından çevrimiçi düzenlenen I. Uluslararası Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Kongresi tamamlandı. Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yazılı mesajıyla başlayan kongre, Hasan Kalyoncu Üniversite Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, İKÇÜ Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu, Vestel Yenilikçi Teknolojiler Grup Müdürü Dr. Barbaros Kirişken’in konuşmalarıyla başladı. Yapay Zekânın Gelişmesi İçin Veri İşleme Kapasitesi Büyük Önem Taşıyor Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank gönderdiği yazılı mesajda, sanayi üretiminden sosyal uygulamalara kadar yaşamın her alanında yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılması ve yerli yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesinin öncelikli hedefleri arasında olduğunu söyledi. Bakan Varank, “Ulusal Yapay Zekâ Stratejisini hayata geçirmek üzere de hızlıca çalışmalara başladık. TÜBİTAK bünyesinde kurduğumuz Yapay Zekâ Enstitüsü ekosistemde önemli bir rol oynayacak. Milli Teknoloji Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda, Enstitümüzde Sektörel Birlikte Geliştirme Laboratuvarları’nı hayata geçiriyoruz. Yapay zekânın gelişmesi için veri işleme kapasitesi büyük önem taşıyor. Bunun için, ülkemize “kuantum bilgisayar” altyapısını kazandırmak üzere uluslararası iş birlikleri kuruyoruz. Ayrıca, ülkemizde bulut bilişim kapasitesinin artırılmasına yönelik de çalışıyoruz. Bu noktada da dijital dönüşüm ofisimiz ile bir yol haritasını yakın zamanda ortaya koymuş olacağız. Yapay zekâ uygulamalarının gelişiminde kritik öneme sahip diğer bir konu ise açık veri. Teknoloji geliştirenlerin büyük veriye erişim imkânını artırmak öncelikli gündemlerimizden birini teşkil ediyor. Bu kapsamda, kamunun sahip olduğu veriyi teknoloji ekosisteminin istifadesine sunmayı planlıyoruz” dedi. Milli Teknoloji Akademisi’nde Yapay Zekâ Uzmanları Yetiştirmeye Başlayacağız Türkiye Açık Kaynak Platformu kapsamında, sektörel ve alan bazlı açık veri havuzlarının ve kütüphanelerinin oluşturulmasına yönelik projeler yürütüldüğünü de vurgulayan Bakan Varank, “İnsan kaynağı yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesinde en kritik konu durumda. Hızla artan nitelikli geliştirici ihtiyacını karşılamak için birçok proje ve programı hayata geçiriyoruz. Yakın zamanda faaliyete geçireceğimiz Milli Teknoloji Akademisi’nde de yapay zekâ uzmanları yetiştirmeye başlayacağız.  Türkiye, diğer tüm teknoloji alanlarında olduğu gibi yapay zekâda da iddiasını ortaya koymuş durumda. Stratejimizde belirlediğimiz rotada gerekli tüm adımları atarak, yapay zekâ teknolojilerinin vadettiği büyük katma değeri ülkemize kazandıracağız” diye konuştu. İKÇÜ’nün Kongresi Önemli İş Birliklerine İmkân Sağlayacaktır İKÇÜ tarafından ilki düzenlenen Uluslararası Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Kongresi’nin önemli iş birliklerine imkân sağlaması bakımından önemine vurgu yapan Bakan Varank, “Ben bu vesileyle başta İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi yetkilileri olmak üzere konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. Bilimsel Araştırma Çalışmalarında Önemli Noktadayız Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Adnan Kaya, İKÇÜ’nün araştırma üniversitesi olma hedefiyle önemli yol katettiğini, bilimsel araştırma çalışmalarına verdiği önemin de bunu yansıttığını vurguladı. Prof. Dr. Kaya, “İKÇÜ kurulduğu 2010 yılından itibaren yapılan bilimsel araştırma projelerinin 317’si tamamlanmış olup 215 proje ise devam etmektedir. Küresel eğilimler ve özellikle Ege Bölgesinin ekonomik ve insan kaynağı açısından mevcut durum değerlendirildiğinde üniversitemizde; çevre teknolojileri, kentsel tasarım ve dönüşüm, elektronik cihazlar, sensörler, robotik teknolojiler, yenilenebilir enerji, yapay zekâ, makine öğrenimi, nesnelerin interneti, nanobiyoteknolojik ilaç araştırmaları, kişiye özgü yenilikçi tanı, tedavi ve destek teknolojileri vb. konulara öncelik verilmektedir.  Bu alanlarda üniversitemiz araştırma kurum kapasitesini proje, bütçe ve nitelik olarak geliştirmektedir. Aynı zamanda üniversitemizde Ufuk2020, FP7, EUROKA, COST ve TEYDEP projelerine araştırmacıların sanayi destekli olarak katılımı sağlanmaktadır” dedi. Rektörden, Araştırma Görevlisine Kadar Herkesin Liderlik Yaptığı Bir Süreç 2019-2020 döneminde İKÇÜ’nün genel sıralamada 166 üniversite içerisinde 38’nci sırada, 2000 yılından sonra kurulan 95 üniversite içerisinde 4’ncü sırada ve 2020 2021 döneminde ise öğretim elamanı başına düşen yayın sayısında 0,665 ile İzmir de 1’nci sırada yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Üniversitemizde, 2018 yılından itibaren dijital yetkinlik, bilimsel ve teknolojik temel yetkinlikler, takım çalışması, disiplinler arası çalışma konuları öne çıkmıştır. Bu yeni dönemde, rektörden, araştırma görevlisine kadar herkesin liderlik yaptığı bir süreç prensibi belirlenmiştir. Yapay zekâ ve veri bilimi alanında çalışan araştırmacıları, endüstri kuruluşlarını, kamu kurum ve kuruluşlarını bir araya getirerek etkileşim ve iletişimi artıracağını düşündüğümüz bu kongrede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Bu Kadar Akıllılığın Konuşulduğu Dönemde Akıl Tutulması Yaşıyoruz Hasan Kalyoncu Üniversite Rektörü Prof.Dr. Türkay Dereli, yapay zekâ konusuna doğru yaklaşımların insanlığa fayda sağlayacağını belirtti. Rektör Dereli “Gerçek dünyanın karşısına ‘Metaverse’ kavramı ortaya çıkartılıyor. Bunu yaparken sanal gerçeklikten yola çıkılıyor. Tabi bunların hepsinin mayasında yapay zekâ var, arttırılmış gerçeklik var. Bir taraftan kripto teknolojilerinin inanılmaz hızda geliştiğini görüyoruz. Kripto, devletlerden bağımsız ekonomilere gidiş için zemin hazırlarken, sanat eserlerinin orijinalitesinin korunması, patenti, lisansı için de kullanılabiliyor. Bir taraftan değişimi olmayan para (NFT) teknolojileri hayatımıza girmiş durumda.  Bir taraftan COVID pandemisi ile uğraşıyoruz, sağlık teknolojileri geliştiriyoruz. Sürece bir mühendis olarak baktığımda teknoloji geliştirme sürecinde, yapay zekânın hazırlıklı olmadığını, çözüm üretemediğini söyleyebilirim.  Hammadde, lojistik gibi konularda sıkıntıların yaşandığını görüyoruz. Tüm bu teknolojiler konuşulurken bir bakıyoruz ki araba yok, çip üretilemiyor, tüm dünyada çip krizi yaşanıyor. Bu kadar akıllılığın konuşulduğu dönemde hangi akıl tutulmasını yaşıyoruz?” dedi. Yol Haritamız: Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi Kongre Başkanı, Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu da merkez olarak hedeflerinin Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi”’nde belirtilen “Dijital Türkiye” vizyonu ve “Milli Teknoloji Hamlesi” kalkınma hedefleri doğrultusunda faaliyetler yürütmek olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Alaybeyoğlu, “Kongre, dergi, eğitim, bilimsel etkinlikler ve proje faaliyetlerini gerçekleştirmeye devam ederek ülkemizin yapay zekâ alanında gelişim sürecine katkı sağlayacağız. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a mesajları, bakanlıktaki kabulleri ve merkez çalışmalarımıza vermiş oldukları desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunarız. Kongremizin düzenlenmesinde ve merkez faaliyetlerimizde destekleri ile her daim yanımızda olan Rektörümüz Prof.Dr. Saffet Köse’ye, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Adnan Kaya ve Prof. Dr. Turan Gökçe’ye, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü’ne minnettarız. Tüm konuşmacılara, bildiri sunanlara, oturum başkanlarına, katılımcılara kongremize vermiş oldukları katkı ve destekten dolayı; BAP koordinatörlüğü tarafından desteklenen kongremizin düzenlemesinde büyük emek harcayan merkez ekibine çok teşekkür eder, bir sonraki kongremizde görüşmek dileklerimizle saygılar sunarız” dedi. Vestel Yenilikçi Teknolojiler Grup Müdürü Dr. Barbaros Kirişken “Vestel’de Yapay Zekâ” başlıklı sunumuyla yerli üretimde geldikleri noktayı rakamsal verilerle aktardı. Kirişken, Yenilikçi Teknolojiler Grubu’nca TÜBİTAK, EUREKA, HORİZON gibi destek programlarına projelerin üretilmesinin yanı sıra IoT ve Endüstri 4.0 için yapay zekâ uygulamalarında da iddialı olduklarını kaydetti. İki gün süre ile çevrim içi sunumlarla devam eden kongreye, yapay zekâ ve veri bilimi alanında farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyen katılarak; uluslararası nitelikte 54 adet bildiri sunuldu.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Türkiye, Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları” konulu konferans ve “İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü açılışı İzmir Milletvekili, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla yapıldı. İzmir Milletvekili Cemal Bekle, İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Gökçen Kaya, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu,  Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Ahmet Emin Erbaycu,  Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta,  İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Ali Gürbüz, Çiğli İlçe Emniyet Müdürü Tuncer Eroktay,Türk Dili Konuşan Ülkeler Birliği Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sultanbai Raev, Moğolistan Ankara Büyükelçiliği adına Siyasi İşler Müsteşarı Khulan Batchuluun, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Turan Gökçe, Prof. Dr. Adnan Kaya, İKÇÜ TÖMER ve Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.  İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu dombra sanatçısı Şemsigül Jakupova’nın müzik dinletisiyle başlayan törenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan’ın Türk tarihi için stratejik önemdeki topraklarına dikkat çekti. Bu Tarihi Coğrafya İle İKÇÜ Arasındaki Bilimsel Bağ Oldukça Önemli Prof. Dr. Köse, Moğolistan, başta Orhun Yazıtları olmak üzere Türk kültürüne ait birbirinden kıymetli eserlere ev sahipliği yaptığını hatırlatarak bu tarihi coğrafya ile İKÇÜ arasında kurulan bilimsel bağın oldukça önemli olduğunu vurguladı. Rektör Köse, “ Uzun yıllar aynı coğrafyayı paylaştığımız Moğol kardeşlerimizle binlerce km’lik mesafeye aldırmadan pek çok alanda komşuluk ilişkilerini kıskandıracak bir yakınlaşmayı da beraberinde getirmiştir. Her alanda gerçekleşen yakınlaşmanın bilim alanındaki temsilcisi de son yıllardaki hamleleriyle İKÇÜ olmuştur. Üniversitemiz Türkiye ile Moğolistan arasındaki akademik ilişkileri iki ülke akademisyenlerinin aynı çatı altında çalıştığı, ortak projeler, kazılar yaptığı; Türk öğrencilerin Moğolistan’da Moğol öğrencilerin Türkiye’de misafir edildiği bir seviyeye taşımış olmanın mutluluğunu yaşamaktadır.  İKÇÜ, Moğolistan’ın üç köklü üniversitesi ile önemli işbirlikleri ve ortak çalışmalar yürütmektedir. Bu çerçevede Moğolistan’ın en köklü üniversitesi olan Moğolistan Devlet Üniversitesi ile Türkoloji Anabilim Dalını tercih edecek her öğrencinin bir yıl süreyle Üniversitemizin Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde tam burslu olarak misafir edilmesi sağlanmıştır” dedi. Türkoloji’nin Parlayan Yıldızları Arasına Gireceğiz Moğolistan ile yapılan iş birliklerinden en özelinin ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ile ortak olarak kurulan Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü olduğunu belirten Prof. Dr. Köse,  “Bugün resmi açılışının yapıldığı enstitünün kuruluşunda büyük emek sahibi olan Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından yapılacak olması da bizim için oldukça önemli ve anlamlıdır. Kendilerine huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ochiryag Bayanjargal’a da çok teşekkür ediyorum. Enstitümüzün kısa süre içerisinde yaptığı bilimsel etkinlikler, Moğolistan topraklarında tamamladığı ve devam ettirdiği projeler, yayımlanmasına zemin hazırladığı üç bilimsel kitapla Türkoloji’ye önemli katkılar sunduğunu; geleceğe dair yapılması planlanan ve hâlihazırda devam eden projelerle yakın gelecekte Türkoloji’nin parlayan yıldızları arasına gireceğini düşünüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle enstitümüzün kuruluşunda kilit rol üstlenen ve önemli payı bulunan Sayın Başbakanımıza ve iki ülkeden emeği geçen herkese en kalbi şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum" şeklinde konuştu. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Gelişmeye Devam Ediyor Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Oçiryag Bayanjargal’ın video mesajıyla katıldığı programda, son yıllarda artan Türk-Moğol ilişkilerinin Türkoloji çalışmaları alanında özel bir biriminin kurulmasını zorunlu kıldığını belirtti. Prof.Dr. Oçiryag Bayanjargal, “Bu kapsamda 2018-2019 yıllarında Moğolistan Devlet Üniversitesi ile İKÇÜ yönetimleri, karşılıklı ziyaretler ve toplantılar sonucunda ortak bir enstitü kurulma kararı alındı. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü 2019 yılı Ağustos ayında kurulmuş ve 2020 yılı Nisan ayında Moğolistan Devlet Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde resmi bir ofis ile hizmete açılmıştır. Enstitü, eski Türk yazıtlarını kayıt altına alma projesi kapsamında iki saha çalışmasına, Moğol-Türk tarihi ilişkileri üzerine uluslararası bir konferans ve üç ortak araştırma projesinin haricinde; Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji programını destekleme politikası çerçevesinde 37 öğrencinin yüzde yüz burslu olarak İKÇÜ’de Türkçe kurslarına katılmalarına öncülük etmiştir. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ’nün sadece iki ülke arasında değil, bölgede rekabet eden kurum ve uluslararası araştırmacıları kendisine çekecek bir merkez olarak geliştirilmesi önemlidir. Bu amaç doğrultusunda Moğolistan Devlet Üniversitesi yönetiminin bu politikayı destekleyeceğini vurgulamak isterim. Enstitü’nün bireysel ve ortak projelerini finanse etmek, desteklemek için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi yönetiminin de çaba göstereceğine inanıyorum” dedi. Büyükelçilik Olarak Bizim İçin Bir Gurur Kaynağıdır Türkiye Cumhuriyeti Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş’in de video mesajı ile katıldığı konuşmasıyla Türkoloji Araştırma Enstitüsü’nün her iki ülkenin akademisyenleri arasındaki eşgüdümü üst seviyeye çıkarmasında son derece önemli bir rol oynadığının altını çizdi. Büyükelçi Ateş, “ Dağlar, denizler, kıtalar aşan Türk tarihinin köklerini şuan sizlere seslenmekte olduğum Moğolistan da bulunmaktadır. Türk ve Türk ifadelerinin geçtiği Orhun Yazıtları başta olmak üzere hem yerin altındaki hem de yerin üstündeki birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Araştırma enstitümüz ayrıca Türk-Moğol ortak tarihinin kültürünün ve dil ilişkisinin bilimsel yöntemlerle incelenerek etraflıca araştırılmasına sadece Türk devletlerine değil Moğolların tarihine de ışık tutmaktadır. Büyükelçilik olarak bu enstitünün kuruluş çalışmalarına destek vermiş olmak bizim için bir gurur kaynağıdır. Nitekim araştırma enstitümüzün eşgüdümleri ile kıymetli araştırmacılarımızın çalışmaları neticesinde gerçekleştirilen her yeni çalışma Türk tarihi ile ilgili yeni bir keşfin kapılarını aralamaktadır. İki ülke arasındaki bağların daha sağlamlaşmasına vesile olmaktadır” diye konuştu. Moğolları Türk Halkına Tanıtacak Moğolistan Ankara Büyükelçisi Gombosuren Munkhbayar adına katılım sağlayan Siyasi İşler Müsteşarı Khulan Batchuluun son yıllarda eğitim alanında gelişen iş birlikleri için İKÇÜ’ye teşekkür etti. Büyükelçilik olarak İKÇÜ ile ilişkilerinin artarak devam ettiğini aktaran Batchuluun, “Türkololoji Enstitüsü, Moğol araştırmalarının gelişmesine katkı sağlamasının dışında Moğolları Türk halkına tanıtmakta önemli rol oynayacaktır. Bundan sonraki süreçlerde başarılar diliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Dünyasının Manevi Mimarıdır Türk Dili Konuşan Ülkeler Birliği Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sultanbai Raev, son 12 yılda Türk dilleri konuşan ülkeler arasındaki bağın güçlendirilmesi amacıyla kurulan Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemli bir misyonu yerine getirdiğini vurguladı. Sultanbai Raev “Türk Devletleri Teşkilatı, Türk dünyasının tüm alanlardaki iş birliği ve bütünleşme stratejilerinin gelişmesine katkı sunmaktadır. ‘Biz birlikteyiz, Biz birlikte güçlüyüz’ sloganı, Türk devletlerinin yol haritası oldu. Böylece Türk dünyasında yeni bir sayfa açıldı. Karabağ sorunununum çözümünde Türk devletlerinin gücü görüldü. Azerbaycan zaferini Türk halklarının zaferi olarak görüyoruz. Bu bütünleşmede, kardeşlikte büyük katkıları olan Türk Dünyasının lideri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklerinin katkılarını dile getirmeliyiz. Sayın Erdoğan, Türk dünyasının manevi mimarıdır, tüm ömrünü Türk devletlerinin kalkınmasına harcadı, teşkilatımızın oluşmasında büyük katkıları oldu. Biz sağlam kökümüzle aydınlık geleceğimiz birleştiriyoruz. Türk dili Türk geleceğidir” diye konuştu. Türkiye Türk Devlerindeki Sorumluluğunun Farkındadır Konferansta konuşan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Moğolistan ve Türk Dünyası arasındaki ilişkilerinde bölgenin refahı adına hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Türk devletleri ile ilişkileri hep bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını belirten Binali Yıldırım, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilgili bilgi verdi. “Bir Birleşmiş Milletler var, o ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar var, Avrupa Birliği gibi bölgesel işbirliği örgütü var. Bu örgütlere benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı da; bölgede yaşayan büyün insanların refahını yükseltmek, birbirleri arasında tüm konularda farklılıkların ve uçurumların giderilerek ortak bir gelecek hedefinde birleşmektir. Teşkilatımız bünyesinde her ülkenin tayin ettiği bir aksakalı var. Bir de hepsinin başkanı var. Bu görevin bana verilmesinde emeği olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve İlham Aliyev’e teşekkür ediyorum. Görevimin öneminin farkındayım. Sorumluluğumun bilincindeyim. Bu coğrafyada yapacak çok işimiz var. Üniversite işbirlikleri, ekonomik ve kültürel faaliyetler, ortak dilin oluşturulması gibi önemli işler var. Bu yapı içerisinde faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bütün üye ülkeler Türkiye’nin lider olduğunu teyit etmişlerdir. Türkiye bu sorumluluğunun farkındadır” İKÇÜ İle Ortak Kazılar Medeniyetimize Önemli Katkı Sağlayacak İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Moğolistan’ın, Göktürkler ve Uygurların izlerini, tarihi geçmişini topraklarında barındıran önemli bir ülke olduğuna dikkat çekerek İKÇÜ’nün bu manada bölgede gerçekleştireceği ortak kazılarla medeniyetimize önemli katkı sağlayacağı inancında olduğunu kaydetti.  İKÇÜ’de de bin civarında yurt dışından gelen öğrenci olduğunu söyleyen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Bugün memnuniyetle görüyorum ki; İKÇÜ ile Moğolistan Devlet Üniversitesinin yaptığı kazılar, ortak tarihimizi ortaya çıkaracak en önemli adımları oluşturuyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) olarak yapılan ikili öğrenci değişimleri de ülkelerimizi birbirine yaklaştıran, ortak tarihimizi, kültürümüzü ihya eden önemli faaliyetlerdir. Üniversitelerimizi 76’dan 207’ye çıkardığımızda öğrenci sayımızı da 1.5 milyondan 8.5 milyona çıkarınca dünyanın her tarafından ülkemiz üniversitelerinde okuyan 240 bin misafir öğrenci sayısına ulaştık.  Bu öğrencilerimizin her biri gönüllü elçilerimizdir. Öğrenim süreleri boyunca Türkiye’nin şehirlerini, bulunduğu şehrin kültürünü, insanını, üniversitelerini,  tarihini, sosyal hayatını tanıma fırsatı buluyor. Aynı zamanda mezun olup ülkelerine döndükten sonra ülkemizin gönüllü elçisi olmaya devam ediyorlar. Milyarlar harcasanız böyle bir imkânı elde edemezsiniz. Bunu çok önemsiyoruz” dedi İKÇÜ İsmiyle de Önemli Bir Anlam Taşımaktadır İKÇÜ’nün isminin tarihi derinliği bakımından oldukça önemli olduğunu vurgulayan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Kâtip Çelebi’nin Keşf-üz-Zünun’unu, ünlü coğrafya kitabı Cihannüma gibi eserini gençlik yıllarımızda okuduk, öğrendik. 17 yy da bilimsel çalışmalarıyla Kâtip Çelebi,  batı dünyasının çalışmalarını tamamen çürütmüştür. Cihannüma ile coğrafya alanında önemli bir eser oluşturmuştur. İKÇÜ sadece verdiği eğitimi ile değil ismiyle de önemli bir anlam taşımaktadır. Keza Prof. Dr. Fuat Sezgin de 3 yıl önce kaybettiğimiz çok kıymetli bir bilim tarihçimizdi. Yaptığı eserleriyle tarihimizde hoş bir seda bırakan değerli bir bilim adamımızdır. Fuat Sezgin Hocamızı günümüzün Kâtip Çelebisi olarak adlandırabiliriz. Çünkü yaptığı çalışmalar ve eserleriyle Türk İslam dünyasındaki toz bulutlarını süpürüp insanımızı geçmişiyle tanışmasına vesile olmuştur” şeklinde konuştu. İzmir Milletvekili Binali Yıldırım tarafından verilen Türkiye, Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları konferansının ardından İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nün açılışı programa katılan protokol tarafından kurdele kesilmesiyle yapıldı. Programın bitiminde Çağdaş Moğol Ressamları Sergisini de gezen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a Rektör Köse tarafından Orhun Abideleri’nin minyatürü hediye edildi.  

Memursen Genel Başkanı Ali Yalçın, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'yi ziyaret etti. 

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi,  İKÇÜ Merkezi Araştırma Laboratuvarları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Nusret Kaya, ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığının tedavisi için yaptığı proje ile  Japonya’nın en saygın ilaç firması Takeda Bilim Vakfı tarafından desteklenmeye layık görüldü. Dr. Öğretim Üyesi Nusret Kaya, ALS hastalığı tedavisinde, kan beyin bariyerini aşabilecek yeni bir metot geliştirdiği projesinin laboratuvar çalışmalarını Japonya’da bulunan Kumamoto Ünivesitesi, Eczacılık Fakültesinde yapacak. 15 aylık labortauvar çalışmaları için destek alan Dr. Öğr. Üyesi Kaya’ya, Takeda Bilim Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Yuji Iizawa tarafından “Seçici Kurul tarafından yapılan tavsiyeye dayanarak, ALS tedavisi için yeni nanopartiküllerin geliştirilmesi çalışmanız 2022 mali yılı için Uluslararası Burs Programımızın bir üyesi olarak kabul edildiğinizi bildirmekten mutluluk duyuyoruz.” açıklaması gönderildi.  Dr. Öğretim Üyesi Nusret Kaya, çalışmasının desteklenmesi ile ilgili memnuniyetini paylaşırken “Elde edilecek hibrit ilaç etken maddesi, AuNP'ler yardımı ile kan-beyin bariyerini geçebilir ve serebral sıvıya kolayca yerleşebilir. Bu sayede ALS tedavisinde en önemli reaksiyon basamağı olan radikalik tepkimenin başlatılması amaçlanmıştır. Proje Japonya’da bulunan Kumamoto Ünivesitesi, Eczacılık Fakültesinde gerçekleştirilecektir”dedi. Kaya İKÇÜ’lü bilim insanı olarak Japonya’da geliştirilecekleri çalışmaları, Türkiye’ye taşıma hedefinde olduklarını söyledi.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi 2020-2021 Akademik yılı “Beyaz Önlük Giydirme” töreni İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda yapıldı. Geçtiğimiz yıl COVİD-19 pandemisi nedeniyle yapılamadığı için bu yıl planlanan genç hekimlerin beyaz önlük mutluluğuna aileleri başta olmak üzere öğretim üyeleri de ortak oldu. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal’ın ev sahipliğinde yapılan törene, Rektör Vekili Prof. Dr. Turan Gökçe, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ali Gürbüz, İKÇÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Koyu, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nurettin Memur, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Mustafa Agâh Tekindal, Dr. Öğr. Üyesi Serkan Bilgin ile çok sayıda akademisyen katıldı. Törende konuşan Rektör Vekili Prof. Dr. Turan Gökçe, özellikle yaklaşık iki yıldır dünyayı kasıp kavuran salgın şartlarında, önemli olduğu kadar zor, ancak kutsal hekimlik mesleğini tercih ettikleri için gençlere takdirlerini iletti. Medeniyet Dünyamızdan İlham Aldığınızı Biliyoruz Bu başarılı süreçte ailelerinin destek ve emeklerinin de unutulmaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Gökçe, “Tercihinizde insanı merkeze alan, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen, Kanuni’nin beyitinde de vurgulandığı gibi insan ve toplum için “devlet” ve “sıhhat”i aynı mesabede gören tarihi kültür ve medeniyet dünyamızdan ilham aldığınızı tahmin ediyorum. 'Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça kendinde daha büyük bir kuvvet kaynağı bulacaktır' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere olan inancıyla siz genç hekim adayları Türk tababet tarihinde yer etmiş Hekim Hacı Paşa gibi, zamanının büyük hekimlerini tanıdıkça kendinize bir başka şekilde güven duyacaksınız” dedi. Tıbbiye Milletinin En Zor Zamanlarında Yanındaydı Prof. Dr. Turan Gökçe, Mülkiye, Harbiye ve Tıbbiye mensuplarının aldıkları modern eğitimle hem mesleklerini dünyanın gelişmiş memleketlerinin standartlarına uygun bir biçimde icra ettiklerini; hem de en zor zamanlarda milletinin yanında yer aldığına dikkat çekti.  Prof. Dr. Gökçe, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş süreci, sadece yaygın sağlık problemleri ve hiç eksik olmayan salgın hastalıklarla mücadele eden fedakâr hekimler değil aynı zamanda savaş ve barış ortamlarında kritik görevler üstlenmiştir. Tarihimiz topyekün cepheye giden hiç biri dönmediği için birkaç dönem mezun veremeyen tıbbiyeli, önemli bir kısmı şehit ya da gazi unvanını almış kahraman hekimlerle doludur” diye konuştu. Türkiye’nin İhtiyacı Olan Genç Hekimlerimiz Olacaksınız Bu bilinçle  6 yıl sonra edindiği bilgi, beceri ve donanım yanında insani ve ahlaki değerlere bağlı Türkiye’nin ihtiyacı olan genç hekimler olacaklarına inandıklaını kaydeden Prof. Dr. Turan Gökçe, Ülkemizde her geçen gün biraz daha sorunlu hale gelen “sağlıkta iletişim” konusuna önem veren, arz edilen seçmeli derslerle sizlerin iyi bir hekim olmakla birlikte, ülke sorunlarına da ilgi duyan ve çözüm üreten entelektüel kabiliyet ve kapasitesi gelişmiş birer aydın olmanızı teşvik eden bir fakülteniz/üniversiteniz var.Bu bilinçte tıbbiyeliler ve müstakbel genç hekimler olarak, gerektiğinde sizlerin de sorumluluktan ve fedakârlıktan kaçınmayacağınıza eminim.” dedi. Eğitim Kalitemiz Tescilli Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal ise İKÇÜ’lü genç meslektaşlarının beyaz önlük mutluluğuna ortak olmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak tıp fakültesi olarak sundukları eğitim kalitesinin tescilli olduğunu vurguladı. Genç ve seçkin öğretim üyesi kadrosuna sahip fakültemiz, Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneğince ülkemizdeki az sayıdaki köklü tıp fakültelerine verilen bu belge ile kalitesini tescillemiştir. İKÇÜ alınan bu belge ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile afiliasyon yapılarak kurulan Tıp fakülteleri içerisinde akreditasyon belgesi alan ilk Tıp Fakültesidir. Bundan sonra hepinize düşen en önemli görevin tıp eğitimindeki uluslararası bilimsel gelişmeleri takip etmek kendinizi hayat boyu geliştirmek olduğuna inancım tamdır” şeklinde konuştu. Sadece Bedenleri Değil, Kalpleri de İyileştireceksiniz İKÇÜ’lü hekimlerin mesleğin üniforması olarak kabul edilen beyaz önlükleri hayatları boyunca başarıyla taşıyacaklarından emin olduklarını vurgulayan Dekan Prof. Dr Topal, “Öğrencilerimiz boyunlarında steteskopları ve sırtlarındaki bu beyaz önlükle hekimliğe ilk adımı atmış oluyorlar.  Bugün giyeceğimiz ve ömrümüzün sonuna kadar gururla taşımanın hayalini kurduğumuz beyaz önlüğümüzün temsil ettiği vicdani, ahlaki, insani değerlerine, bu kutsal mesleğin ahlaki ve etik değerlerine tüm gücünüz, isteğiniz ve azminizle sahip çıkacağınızı biliyoruz. Mesleğimizin kaçıncı yılında olursanız olun hekimlik sanatını öğreten hocalarınıza ömür boyu saygı ve sevginizi göstermeyi sakın ihmal etmeyiniz. Hayatınızın merkezinde olacak hastalarınızın sadece bedenlerini değil, kalplerini de iyileştireceksiniz. Hastanın tedavi sürecinde onlarla sadece tedavi maksatlı temasın yetmediğini, mutlak göz teması ve gönül teması kurmanız gerektiğinin bilinciyle bu kutsal meslekteki yolunuz bahtınız açık olsun”dedi. Genç hekimlerin önlüklerini törene katılan protokol giydirirken; Dekan Prof. Dr. Fatih Esat Topal ile Tıbbiyeli Andını okuyan genç tıbbiyeliler, hekimliğe adım attı.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) iş birliği protokolü imzalandı. Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ile İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin imza attığı protokolle; enerji alanına ve sektörüne yönelik projelerin geliştirilmesi, bütçelendirilmesi, yurt içi veya yurt dışı kaynaklı desteklere başvurulması ve uygulanması amaçlanıyor. Protokol töreninde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, ENSİA Derneği Başkan Yardımcıları Tibet Arbak, Murat Güler, proje ekip üyeleri, Teknoloji Ofisi yetkilileri de hazır bulundu.   İKÇÜ İle Yenilenebilir Enerji Paydasında Buluşuyoruz Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, İzmir’deki üniversitelerle yenilenebilir enerji başlığında bilim insanlarının katkılarıyla iş birlikleri yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Başkan Alper Kalaycı, “Geçen beş yılda kurumsal yapılanmasında büyük yol kat eden derneğimizin, en önemli projeleri arasında, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) paydaşı olduğumuz “Best For Energy” gelmektedir.  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından 3,1 milyon Euro hibe destek almaya hak kazanan Best For Energy ile temiz enerji zincirinde yer alan ve bu alana yönelmek isteyen şirketlerimizin kapasitelerinin geliştirilerek yatırım ve ihracatlarının artırılmasını amaçlıyoruz. Bir diğer önemli projemiz ise süreçleri Ticaret Bakanlığı’mız uhdesinde olan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projesi (UR-GE) kapsamında kabulü yapılan ‘Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Sektörüne Yönelik Uluslararası Rekabet Yeteneğinin Geliştirilmesi’ başlıklı UR-GE projemizdir. Ticaret Bakanlığı’mızdan onayını alarak Danışman Firma seçimini tamamladığımız ve İhtiyaç Analizi çalışmasına başladığımız projemizde 18 kurumsal üye firmamız yer almaktadır. Bu noktada İKÇÜ ile enerji paydasında çalışmalarda bulunmaktan mutluluk duyacağız” dedi. Enerji Olmadan Kalkınma Olmuyor İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ise üniversite olarak öncelikli alanlarından birinin de enerji olduğunu belirterek; “Enerji olmadan kalkınma olmuyor.” dedi.  Rektör Köse, “Sadece enerji değil temiz enerji önemli.  Temiz enerji artık çok çeşitlendirildi.  Rüzgâr enerjisi veya rüzgâr enerjisi ile ilgili alanlar artık çok büyük ilgi görüyor. Bu alanda hem akademik olarak yapabileceğimiz bir şey varsa hem de akademik bilginin teknolojiye dönüşerek bu ülkenin enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir ürüne dönüşmesi bizi mutlu eder” diye konuştu. Kendi Enerjimizi Üretebilir miyiz? Yeşil enerji başlığının İKÇÜ tarafından oldukça önemsendiğinin altınız çizen Rektör Prof. Dr. Köse, “Bulunduğumuz kampüs içerisinde kendi enerjimizi kendimiz üretebilir miyiz diye baştan beri çalışmalarımız var. Çünkü gerçekten enerji maliyetleri çok yüksek. Bunu biz devlet olarak hissediyoruz ama biz kurum olarak da hissediyoruz.  Bunu nasıl düşürebiliriz diye bir komisyon oluşturduk ve küçük tedbirlerle önemli tasarruf sağladık. Ama daha kalıcı ve daha profesyonelce yapılacak hizmetlere ihtiyaç var. İyi bir akademik alt yapımız var ve bu alt yapıyı ikili iş birlikleriyle ürüne dönüştürmekten mutluluk duyarız” diye konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya ise ‘Akıllı Kampüs’ temasında yoğun olarak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Enerji alanının da akıllı bir yönetim sistemine dönüştürme gayretinde olduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, “Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulması ve yerli ve milli enerji kaynaklarını harekete geçirilmesi için büyük çabaların ve yatırımların yapıldığı bir dönemdeyiz. İKÇÜ’de akıllı enerji yönetim sistemleri ile ilgili çalışmalara başladık. Enerji de de akıllı yönetim sistemlerine geçmek istiyoruz. Bu alanlarda güçlü yönlerimiz de var. Bu çalışmaları iş birlikleriyle güçlendirmek, zenginleştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz”  dedi.