Haberler :::
-
21.07.2025
İKÇÜ'den Petra Üniversitesi’ne Ziyaret
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş Ürdün temasları kapsamında başkent Amman’da bulunan Petra Üniversitesi’ni (Câmiatu’l-Petra) ziyaret etti. Ziyarette, Petra Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rahmi Abdel al-Rahem tarafından karşılanan heyet, üniversitenin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi. Kabulde; Petra Üniversites Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mayyas al-Rimavi, Sanat ve Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmoud el-Salman, Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Alaa Aldeen, Arabiyat ve Küresel İlişkiler ve Ortaklıklarda Rektör Asistanı Dr. Kenza Abdül Hadi Mansour da hazır bulundu. Uluslararası İş Birlikleri Üniversitemizin Bilimsel Ve Kültürel Açılımının Temel Taşlarından Biri Ziyarette konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ'nün 2010 yılında kuruluşundan bu yana geçen süredeki gelişimini, fakülte ve enstitü yapısını, bilimsel projelerini ve akreditasyon süreçlerini anlattı. Prof. Dr. Köse, konuşmasında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin uluslararasılaşma stratejisine özel vurgu yaparak, “İKÇÜ olarak dünyanın farklı bölgelerindeki üniversitelerle kurduğumuz iş birlikleriyle akademik etkileşimi ve kültürel paylaşımı artırmayı önemsiyoruz. Bu ziyaret, öğrenci ve akademik personel değişimi, Erasmus+ projeleri ve ortak bilimsel çalışmalar gerçekleştirme hedeflerimize hizmet eden önemli bir adımdır. Üniversite olarak akademik gelişimin sınırlara kısıtlanamayacaüına inanıyoruz. Uluslararası iş birliklerini üniversitemizin bilimsel ve kültürel açılımının temel taşlarından biri olarak görüyoruz ve Petra Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz temas,bölge ile yeni bir akademik köprü kurma amacımıza yönelik bir adım. Öğrenci ve akademisyen değişiminden ortak projelere, kültürel etkileşimden akademik yayınlara kadar uzanacak çok boyutlu bir iş birliği perspektifi geliştirmeyi arzuluyoruz. Bu anlamlı başlangıcın, her iki üniversitenin vizyonuna değer katacağına yürekten inanıyorum" dedi. Tarihsel Bir Sorumluluk İKÇÜ'nün ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Rahmi Abdel al-Rahem ise Türkiye ve Ürdün'ün köklü tarihînden gelen yakınlığına dikat çekti. Prof. Dr. Abdel al-Rahem "Kültürel bağlara sahip iki dost ülke olarak, akademik düzeyde de güçlü ilişkiler geliştirmemiz gerekir. Bu türden iş birlikleri iki üniversite arasında değil, aynı zamanda iki kardeş ülke arasında da bilimsel ve kültürel bağları güçlendirmektedir. Bu tarihsel bir sorumluluk; kadim coğrafyamızın; sadece tarih ve medeniyet bakımından değil, akademik üretim, eğitim kalitesi ve insan kaynağı açısından da birbirini besleyen bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum.Bu bağlamda, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile başlatmayı arzuladığımız akademik iş birliğinin, öğrenci ve öğretim üyesi değişiminin ötesine geçerek ortak araştırma projelerine, kültürel programlara ve uzun soluklu akademik dostluklara dönüşmesini temenni ediyorum" dedi. Ziyaret programı kapsamında Petra Üniversitesi’nin kampüsü, bazı akademik birimleri ve üniversite kütüphanesi gezildi. Ziyaret, karşılıklı iyi niyet ve geleceğe dönük iş birliği temennileriyle sona erdi. -
21.07.2025
Ürdün Üniversitesi'ne İKÇÜ'den Ziyaret
Uluslararasılaşma misyonu çerçevesinde yoğun çalışmalar yürüten İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından Ürdün Üniversitesi’ne (el-Camia el-Urduniyye) üst düzey ziyaret gerçekleştirildi. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, ikili iş birlikleri yapmak ve üniversiteler arasında değişim programlarını hayata geçirmek üzere Ürdün'de temaslarda bulundu. Bu kapsamda Ürdün Üniversitesi’ni ziyaret eden İKÇÜ ekibini Rektör Prof. Dr. Nathir Obeidat karşıladı. Ziyarette Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nahed Emaish, Prof. Dr. Ziad Havamdeh ile Ürdün Üniversitesinin Uluslararası İlişkiler Birimi Yöneticisi Dr. Sameh el-Zubiedi de hazır bulundu ve iki üniversite arasında öğrenci ve personel hareketliği ile akademik iş birliğini içeren bir de protokol imzalandı. Değişen Dinamikler, Üniversiteleri Küresel Bağlamda Sorumluluk Almaya Zorluyor Ziyarette konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, üniversitelerin uluslararasılaşmasının etkili yollarından birinin de yurt dışı üniversitelerle işbirliği yapmak olduğunu belirtti. Rektör Köse "Üniversite olarak misyonumuzun önemli unsurlarından biri olarak gördüğümüz uluslararasılaşmaya büyük önem atfediyoruz. Gelecek vizyonumuzda da en temel yapı taşlardan birisi bir dünya üniversitesi olmak. Bilindiği üzere bilim evrensel ve bilgi çağının hızla değişen dinamikleri, üniversiteleri küresel bağlamda sorumluluk almaya zorluyor. Küresel düzlemde ise bilimsel iş birliği yanında kültürel etkileşim önem arz ediyor. Bugün bir üniversitenin başarısı yalnızca ulusal düzeydeki katkılarıyla değil; aynı zamanda dünya ölçeğinde kurduğu ilişkilerle, geliştirdiği projelerle ve yetiştirdiği küresel yeteneklerle ölçülüyor. Ürdün Üniversitesi ile de bu çerçevede yakın iş birliği içinde olmayı arzu ediyoruz. Elbette öğrenci ve akademisyen hareketliliği iş birliğinin temel zeminini oluşturuyor ama sadece bununla da sınırlı değil. Müfredat geliştirmeden akademik yayınlara, araştırma projelerinden sosyal sorumluluk faaliyetlerine kadar bütüncül bir yaklaşımla konuya yaklaşmak arzusundayız. Yapılan protokolün bu işbirliğinin kapılarını açacağını ve ilişkilerin geliştireceğini düşünüyorum" dedi. Uluslararasılaşma Bir Zorunluluk Ürdün Üniversitesi hakkında bilgi verdikten sonra üniversiteler arası işbirliklerin akademi için önemine değinen Rektör Prof. Dr. Nathir Obeidat, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile işbirliği yapmaktan mutlu olduklarını vurguladı. Rektör Obeidat "Başta İKÇÜ olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde güçlü akademik kurumlarla stratejik ve sürdürülebilir iş birlikleri kurma çabası içindeyiz. Öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin farklı kültürlerde deneyim kazanmasını, ortak lisansüstü programlar ve çift diplomalı sistemlerle teşvik etmek istiyoruz. Öğrenci, akademisyen değişimi, proje ortaklıkları, Erasmus projelerinde birlikte çalışma gibi konularda sizinle de beraber çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Uluslararasılaşma, bir hedef olmanın ötesinde; değişen dünyanın gerektirdiği bir zorunluluk, bir zihniyet dönüşümüdür. Bu çerçevede anlaşmanın iki üniversiteye de olumlu katkıları olacaktır" dedi. Erasmus Avrupa dışı ülkelerle değişim programı kapsamında atılacak adımları düzenleyen protokol imza töreninin ardından günün anısına karşılıklı plaket takdimi ile son buldu ve üniversitenin donatıları ziyaret edildi. -
19.07.2025
SHMYO’lu Mezunlar Topluma Katkı Sağlayacak
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (İKÇÜ SHMYO), 2024-2025 öğretim yılı mezunlarını düzenlendiği tören ile meslek hayatına uğurladı. Yaşlı Bakım, İlk ve Acil Yardım, Ağız ve Diş Sağlığı ve Fizyoterapi bölümlerinin yanında bu yıl ilk mezunlarını veren Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Bölümünü başarıyla tamamlayan toplam 145 genç sağlıkçı, SHMYO Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende coşkuyla kep attı. Mezuniyet töreninde Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hakkı Dereli, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Yüksekokul Müdür Yardımcıları Doç. Dr. Melek Pehlivan, Öğr. Gör. Dr. İbrahim Çınar, akademik, idari personel ve aileler genç sağlıkçıların heyecanını paylaştı. Kâtip Çelebi Bizlere Rehberlik Etmekte Törende mezunlarına seslenen SHMYO Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz, 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında İKÇÜ’nün önlisans düzeyinde ilk öğrencilerini alan yüksekokulun her geçen yıl kalitesini arttırarak ve büyüyerek yoluna devam ettiğini aktardı. Yıllar boyunca İKÇÜ ailesinden pek çok sağlık çalışanı yetiştiğini söyleyen Prof. Dr. Soyöz, bu yıl ilk mezunlarını verecek Tıbbi Laboratuvar Teknikleri bölümünün de mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. SHMYO Müdürü Soyöz, “Bilimsel ve evrensel değerleri gözeterek alanında modern, kaliteli mesleki eğitim veren, sağlık alanında insan kaynaklarının gelişimine katkıda bulunan, işgücü piyasası ile istihdam amaçlı birliktelik sağlayarak nitelikli yardımcı sağlık personeli yetiştiren bir kurum olmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Üniversitemizin ismini taşıdığı büyük bilim insanı Kâtip Çelebi, 17. yüzyılda yaşamış ve birçok alanda önemli eserler vermiştir. Kâtip Çelebi, yaptığı çalışmalarla bilim dünyasına büyük katkılarda bulunmuş, araştırmacı kimliğiyle öne çıkmıştır. Onun azmi ve öğrenme tutkusu, bizlere rehberlik etmektedir. Sizlerin de mezuniyet sonrası meslek hayatınızda Katip Çelebi'nin izinden giderek sürekli öğrenmeye ve kendinizi geliştirmeye devam edeceğinize inancımız tamdır” diye konuştu. Sağlık Sektörünün Gelişimine Katkıda Bulunacaksınız Öğrencilerin nitelikli mezunlar olarak yetişmesinde aileleri başta olmak üzere tüm akademik ve idari kadroya teşekkürlerini ileten Prof. Dr. Soyöz ayrıca okullarının her türlü ihtiyacına yönelik özverili çabaları için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye şükranlarını sundu. Mezunlarına meslek hayatlarında başarılar dileyen Prof. Dr. Soyöz, “Yurt dışı programı nedeni ile bugün burada bulunamayan Üniversitemiz Rektörü Prof.Dr.Saffet Köse’nin selamlarını iletiyor, okulumuzdan desteğini esirgemeyen Rektörümüze huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bugün burada olmayı başaran sevgili öğrencilerimizi içtenlikle tebrik ediyorum. Sizler, yoğun ve özverili çalışmalarınızın meyvesini toplamak üzere buradasınız. Her biriniz, geleceğin sağlık profesyonelleri olarak topluma katkı sağlayacak, insan hayatına dokunacak ve sağlık sektörünün gelişimine katkıda bulunacaksınız. Ülkemizin ve insanlığın geleceği için çok önemli olduğunuzu unutmayınız. Mezuniyetten sonraki yolculuğunuz sadece kendiniz ile ilgili olmayacaktır. Kişisel başarınızla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesini de temsil ettiğinizi unutmayınız. Geleceğiniz için yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmelisiniz ve kendinizi her alanda sürekli geliştirme gayreti içinde olmalısınız, farklılığınızı ortaya koymalısınız. Umutsuzluğa kapılmadan hayalleriniz doğrultusunda bilimin ışığında çalışmaya devam ediniz. Mutlu olmayı yarına bırakmayın çünkü mutluluk başarıyı da beraberinde getirir. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile bağlarınızı kesmeyeceğinizi ümit ediyor, sizlere; ailelerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, onurlu ve başarılı bir yaşam diliyorum” dedi. Gittiğimiz Her Yere Bize Verilen Değeri, Sevgiyi Taşıyacağız Ön lisans programından üniversite birinciliğini paylaşan yaşlı bakım bölümü mezunları Berivan Çelik ve Fatime Er de İKÇÜ’den eşsiz mesleki deneyimlerle ayrıldıklarını söyledi. Başta aileleri olmak üzere bu süreçte kendilerine destek veren, özgüven aşılayan tüm hocalarına ayrı ayrı teşekkür eden birinciler, “Bugün burada üniversite hayatımızın son, ama aynı zamanda yepyeni bir başlangıcın ilk gününde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu mezuniyet bir son değil, yeni bir yolculuğun ilk adımı. Bu kürsüye okul birincisi olarak çıkmak,sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda, arkamızda dimdik duran insanların bize kattığı gücün bir yansımasıdır.Öncelikle, bize her zaman inanan, her konuda yanımızda olan aile fertlerimize, okul hayatımız boyunca yalnızca bilgi değil, hayat dersi de veren değerli hocalarımızın hepsine çok teşekkür ederiz. Bugün buradaki herkesin ayrı ayrı hikâyeleri, mücadeleleri var. Ama biliyoruz ki hepimiz ortak bir noktada birleşiyoruz: Emek verdik, fedakârlık yaptık ve başardık. Hepimizi gönülden tebrik ediyoruz. Gittiğimiz her yerde bize verilen değeri, öğretileri ve sevgiyi taşımaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Berivan Çelik ve Fatime Er’in yüksekokul kütüğüne plaket çakmasının ardından bölümlerini dereceyle tamamlayan mezunlara plaketleri törene katılan protokol tarafından takdim edildi. Mezuniyet belgelerini törene katılan akademisyenlerin elinden İKÇÜ’lü genç sağlıkçılar, bölümlerinin meslek antlarını hep bir ağızdan okuduktan sonra kep atarak diploma coşkusunu salonu dolduran misafirlerle paylaştı. -
14.07.2025
İKÇÜ Orta Asya Tarihine Işık Tutuyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsünün Tuul Vadisi'nde yürüttüğü kazı çalışmaları sonucu geçen yıl tespit edilen kayıp şehir, Togu Balık'ta çalışmalar devam ediyor. TİKA’nın desteğiyle Moğolistan’da sürdürülen kazılar, Dokuz Oğuzlar’ın kayıp kenti Togu Balık’ı gün yüzüne çıkarıyor. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçen Dokuz Oğuzlar'a (Uygurları kuran boylar) ait Togu Balık kenti olduğu düşünülen, Moğolistan'ın Tuul Vadisi'ndeki yerleşim yeri kalıntılarında gerçekleştirilen ortak kazı çalışmalarında 40 kişilik ekip görev alıyor. Çalışmada sondaj ekibinin yanı sıra arkeologlar, sanat tarihi ve botanik uzmanları ile paleograflar da görev yapıyor. İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan'ın koordinasyonu ve Prof. Dr. Anıl Yılmaz ile Doç. Dr. Enkhtur Altangerel'in başkanlığında yürütülen çalışmalar, Tuul Nehri'nin iki yakasındaki şehir kalıntıları ve buraları çevreleyen Mayhan, Tömst ve Agit dağlarını kapsayan 100 kilometrekarelik alanda gerçekleşiyor. Türklerin Madencilikteki Başarısı Arkeologlardan filologlara geniş bir ekiple yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, eski Türklerin inanç, ölü kültü, şehircilik gibi konularda geliştirdikleri yaşam şekilleriyle ilgili detaylı bilgilere ulaşılmasının amaçlandığını kaydetti. Çalışma kapsamında vadide kurulan laboratuvarda Moğol bilim insanlarının da yer aldığını aktaran Prof. Dr. Doğan, bu yıl yürütülen kazılarda, Türklerin madencilikteki başarısı ve 600'lü yıllara ilişkin ekonomik hayatıyla ilgili veriler de elde edildiğini söyledi. Togu Balık kentinin günlük yaşamını, şehrin ekonomisini ve mimarisini anlamak için çok disiplinli çalışma modeli uyguladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Şaban Doğan, "Geçen yıl keşfettiğimiz şehir kenarındaki alan ve atölyelerde altın ile bakırın işlendiği belirlendi. Yüzey araştırmalarımızda antik dönemden kalma maden çukurlarını da bulduk. Dolayısıyla şehrin ekonomisinin madenciliğe dayandığı noktasında elimizde ciddi veriler var. Bundan sonra çalışmalarımız bu minvalde devam edecek. Bir taraftan da mimariyi çalışıyoruz. Bir saray kalıntısı üzerindeki çalışmalarımızı bitirmek üzereyiz." ifadelerini kullandı. İKÇÜ ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, geçen yıl Moğolistan'ın Tuul Vadisi'nde yürüttükleri kazı çalışmalarındaki alanın, Dokuz Oğuzlar'ın yaşadığı ve Göktürkler ile savaştığı "Togu Balık" kenti olduğunu kanıtlamıştı. -
11.07.2025
"İhanetin Uluslararası Paydaşlarına Karşı Milletin Gücü"
15 Temmuz hain darbe kalkışmasının dokuzuncu yıldönümü sebebiyle İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce "İhanetin Uluslararası Paydaşlarına Karşı Milletin Gücü" başlıklı panel düzenlendi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır, Cihannuma Ekonomik ve Toplumsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu’nun konuşmacı olduğu panelde 15 Temmuz’un siyasal, ekonomik, sosyal, uluslararası boyutu tartışıldı. Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda yapılan paneli, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, akademik ve idari personel takip etti. Güçlü Devlet Geleneği, Güçlü Din Eğitimi En Büyük Şansımız 15 Temmuz’un irdelendiği akademik çalışmalarda, FETÖ’nün tek bir teori çerçevesine sığdırılamadığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, küresel şekilde dizayn edilen örgütün çok yönlü yapısına dikkat çekti. Bu yapıyı oluşturan devletlerin Türkiye üzerindeki planlarından vazgeçmediklerini vurgulayan Prof. Dr. Köse, uyanık olunması gerektiği uyarısını yaptı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Baktığınızda işin içinde din var. Uluslararası boyut var. Sömürgecilerin bizim üzerimizdeki emelleri var. Yani çok boyutlu bir örgüt. Bu örgütü anlamak için de gerçekten sadece yıl dönemlerinde değil belki akademik anlamda tezlerin uluslararası boyutunun farklı boyutlarının ele alınacağı çalışmalara da ihtiyaç var. Merhum Prof. Dr. Erol Güngör hocanın 'Din, kitleleri harekete geçirmede etkili araçtır. İnsanlara inandırdınız mı her şeyi yaptırırsınız. Ölüme kadar da gider' diyordu.. Bu yapı da insanların dini yönünü kullandı. İblis’in insanların zayıf noktalarıyla saptırması gibi bunlar da bunu yaptılar. Ama bizim bir şansımız Türkiye'de güçlü bir din eğitiminin omasıydı. Türkiye'de devletin yönetiminde çok güçlü bir din eğitimi var, İlahiyat fakültelerimiz, diyanet teşkilatımız var. O yüzden bunların ezoterik anlaşılmaz takiyeye dayalı dini inançları toplumda bir karşılık görmedi. Sağlıklı bir din eğitimini sağlayamazsanız, bir topluma en büyük felaketi yaşatmış olursunuz. Bugün Ortadoğu'yu Arap ülkelerine baktığınızda felaketleri görürsünüz. Mesela DAEŞ'i Eş-Şebab’ı kim kurdu? FETÖ'yü kim kurdu? PKK'yı kim kurdu? Farklı ülkeler üzerinde yürüttükleri stratejileri var. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'Etnik yapılar ve dini gruplar üzerinden bölgemiz dizayn edilmeye çalışılıyor.' Türkiye bunun farkında. Biz güçlü devlet geleneğine sahibiz. Kurumsal yapılarımız oturmuş durumda ve sağlıklı bir dini zemin oluşturmuşuz. Sağlıklı bir din eğitiminin her zaman bizim açımızdan çok kıymetli olduğunu ve Türkiye'nin bu açıdan dünyaya örnek olduğunu düşünüyorum” dedi. Bunların Ana Karakteri Takiye Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, örgütün kullandığı ezoterik simgeleri basın yayın medya yoluyla kamuoyunda yaygınlaştırdığına dikkat çekerek; paralel devlet yapılanmasına giden yolda sözde eğitim kurumları üzerinden geniş kitlelere ulaşıldığını aktardı. Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Uluslararası bağlantının hangi simgelerle kodlandığına da bakmak lazım. Öncelikle 1960'ların sonunda İzmir'de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. 70’ler doğum, 80 emekleme dönemleri. 90'larda bunlar koşmaya başlıyor. Neyle birlikte? İşte burada medya organları devreye gidiyor. Özel radyo televizyonlarının yayınları, eski o tape kasetleri ve video kasetleri ile konuşmalar dağıtılmaya başlanıyor. Zaman gazetesi ilr medyaya adım atıp Samanyolu televizyonu ile yayılıyorlar. Türkiye'de 11’inci özel televizyon ve uluslararası boyuta hemen evriliyorlar. Üstelik Amerika’da, Afrika'da, Orta Asya'da özel yayınlar yapmaya başlıyorlar. Eğitim zaten ana argümanları. Eğitimi kullanarak iki şey yaptılar. Birincisinde çok büyük para kazandılar. İkincisinde hedefledikleri kurumsal açıdan gelişmemiş devletlerde devletin gelecek yöneticilerini yetiştirdiler. Özel üniversiteler açtılar. Dini öyle bir kullandılar ki içeride şeriat, Allah, din, kitap dışarıda modern İslam, medeniyetler ittifakı, ılımlı müslüman, dinler arası diyalog, barış vs. gibi kavramları kullandılar. Süslü kelimelerle dini istedikleri şekilde evirdiler. Bunların ana karakteri takiye. Medyanın özellikle 15 Temmuz'dan sonrasında da bunlar tarafından açık biçimde kullanıldığını görüyoruz. Dünyada büyük medya organlarının darbe sürecinde üç aşağı, beş yukarı aynı manşetleri attığını gördük.Ancak biz, kamuoyuna seslenirken ulusal savunma dili geliştiremedik. Uluslararası alanda kendimizi hala anlatamadığımz kanaatindeyim. Bizi imaj anlamında Ortadoğu ülkeleri arasına yerleştirdiler. Yerel ve küresel medyada paralı konuşmacı satın almaktan hiç çekinmediler. Devşirilmiş aydın kullandılar” diye konuştu. Büyük Bir Manipülasyon Var FETÖ yapısının ve 15 Temmuz’un uluslararası arenadaki yansımalarına değinen Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır da 15 Temmuz ertesinde Batı dünyasında hiçbir liderin darbeyi kınayıcı bir açıklama yapmadığını ifade ederek konunun bugün bile anlaşılmasının altındaki medya faktörüne dikkat çekti. Dekan Prof. Dr. Batır, “15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'de otoriter bir rejim var bunun karşısında mücadele edenlere karşı baskı uygulanıyor gibi hep aynı başlıklar uluslararası medyada yer aldı. Darbe girişimi sonrasında dünyanın en çok izlenen televizyon kanallarının hiçbirisi bunun bir darbe yani meşru hükümete karşı gerçekleşen bir darbe girişimi olduğuna dair bir açıklama yayınlamadı. Fox News televizyon kanalı, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimine özel bir yayınla destek vermişti. ABD’nin yaptığı ilk açıklama Dışişleri Bakanı Kerry’nin ‘tarafları itidale davet etmesiydi. Öte yandan yakın tarihe gelelim, İsrail'in İran'a saldırısında Batılı ülke liderleri ne açıklamalar yaptılar? ‘İsrail'in meşru müdafaa hakkını destekliyoruz. İsrail'in kendi koruma hakkı vardır ’dediler. Size tuhaf gelmedi mi? Yani İsrail vuruyor, karşılığında batıdan kendilerini koruma hakları olduğuna dair bir açıklama geliyor. Büyük bir manipülasyon var, böyle bir çarpıtma var medyada ve biz de bunu anlatamıyoruz.Şunu söylemeye çalışıyorum. Hadiseler içeride göründüğü gibi dışarıda görünmüyor” ifadelerini kullandı. Benzer Senaryoyu Orta Asya’da Denediler FETÖ üzerinden yürütülen uluslararası terör yapılanmasının Orta Asya ülkelerinde de benzer darbe oluşumları yapmak istediğini söyleyen Cihannüma Ekonomik ve Toplumsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu, yapının finans ve eğitim ayağının STK oluşumlarıyla güçlendirilerek dünyada kabul gören bir oluşuma dönüştürüldüğünü kaydetti. Prof. Dr. Burmaoğlu,“1991 yılından itibaren Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Orta Asya'ya gidiş ve eğitim sürecinin buradan başlaması tabii ki tesadüf değil. Çünkü o ülkeler zaten yaklaşık 70 yıldır Rusların onlara doktrine ettiği bir durumu yaşıyorlardı. Bunun için ellerinde yetişmiş öğretmen, yetişmiş iş gücü yoktu. Dolayısıyla da bu çaresizlikle Orta Asya'da Gülen Cemaati diye anılan guruhun‘eğitim uygarlığının anahtarıdır’ sloganı çok hızlı yer buldu. Çünkü hiç para istemiyorlardı. ‘Size yetişmiş insan gücünü servis ediyorum ve bunu ücretsiz yapıyorum ’dediler. Sadece 5 yıl içerisinde Orta Asya'da 122 okul kurdular, 75 bin öğrenci bu okullarda eğitim gördü. Tüm ülkeler daha fazla okul açamaz mısınız diye talepte bulunuyorlardı. Türkiye'de yaptıklarını çok çok önce Orta Asya'da defalarca denediler. Kırgızistan'da bizdeki gibi bir sınav var. Bu sınavda başarılı olan ilk 50 çocuğa Cumhurbaşkanlığı sertifikası veriliyordu. Böyle başarıları gösterdiğiniz zaman Kırgızistan'daki birçok aile çocuğunu okullarına göndermek istiyordu. Avrupa'da da, Almanya'dan Fransa'ya, Balkanlar'dan Arnavutluk'tan Kosova'ya, Afrika'ya 50'den fazla ülkeye yayıldılar. Dernekler üzerinden yönetilen Charter Okulu dedikleri sistem ile 140 ülkede binin üzeri okul ve 2 milyondan fazla öğrenciye ulaşılmış. Bu rakamlar bazı ülkelerdeki tüm öğrenci sayısından bile daha fazla. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Olay sadece eğitimle ilgili değil. Kapatılan TUSKON ile sanayicilerin örgütlediği himmet finansmanı durumu vardı. İş dünyası, eğitim dünyası, bir de devleti ve medyayı eklediğiniz zaman hocalarımızın söylediği gibi aslında bütünsel bir yapı ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. Zaferin Adı Türkiye Sergisi Söyleşinin ardından, Anadolu Ajansı fotoğraflarının yanı sıra Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Dilmaç’ın sulu boya resimlerinin yer aldığı, "Zaferin Adı Türkiye" Sergisinin açılışı Hekim Hacı Paşa Fuaye alanında yapıldı. Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Emine Nilüfer Üstündağ refakatinde sergiyi gezen Rektör Prof. Dr. Köse, eserler hakkında bilgi aldı. Şehitlerimiz İçin Mevlid-i Şerif 15 Temmuz Etkinlikleri kapsamında ayrıca İlahiyat Fakültesince vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhları için cuma namazı öncesi Kur'an-ı Kerim Tilavet edilerek Mevlid-i Şerif okundu. Dr. Öğr. Üyesi İhsan Sütşurup tarafından yapılan tilavet İKÇÜ mescidinde icra edildi. -
09.07.2025
TSE Gözetim Tetkiki Başarıyla Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin sahip olduğu (İKÇÜ) TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesinin devamlılığının sağlanması amacıyla Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Ege Bölge Koordinatörlüğünce başlatılan 4’üncü dönem birinci gözetim tetkiki başarıyla tamamlandı. TSE Ege Bölge Koordinatörlüğü tarafından görevlendirilen Baş Tetkikçi Dr. İsmet Titiz, tetkik görevlileri Muhittin Aydın, Ceren Çiçekdağ Uçar’ın yer aldığı iki günlük incelemelerin başarılı şekilde geçtiği, düzenlenen kapanış toplantısında duyuruldu. Kapanış toplantısında, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Dekanlar, Genel Sekreter Nuretdin Memur, kalite koordinatörlüğü, kalite komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerin kalite sorumluları hazır bulundu. Beklentimizin Üzerinde Çok Güzel Çalışmalar Değerlendirme toplantısında konuşan Baş Tetkikçi Dr. İsmet Titiz, beklentilerinin çok üstünde başarılı çalışmaların görüldüğünü kaydetti. Bunda YÖKAK Kalite Güvence Sistemleri ve Akreditasyon çalışmalarının katkısı olduğunu ifade eden Baş Tetkikçi Titiz, “Beklentimizin üzerinde çok güzel çalışmalar, çok güzel raporlar var. YÖKAK’ta sizden çok detaylı rapor istemeleri bizim işimizi çok kolaylaştırıyor. O konuda çalışmalarınızın daha da iyiye gideceğinin işaretlerini çok iyi gördük. Arkadaşlarımızın gayretleri özellikle kalite birimindeki çalışan ekibin konuya vakıf olması ayrı bir güzellik kattı. Biz bu iki gün boyunca iyi sonuçlar aldığımızı söyleyebiliriz. Komiteye raporumuzu olumlu olarak bildirdik. 2 gün boyunca samimi güler yüzlerle karşılaştık. Tanıştığımız ve karşılaşmadığımız arkadaşlara sağlıklı güzel günler diliyorum. Misafirperverlik ve paylaşımlarınız için çok teşekkür ederiz. Başarılarınızın devamını diliyorum” dedi. TSE yetkililerince görüşlerin paylaşıldığı kapanış oturumu bitiminde, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş tarafından denetim ekibine kalite çalışmalarına yaptıkları katkılar için teşekkür belgesi takdim edildi. -
04.07.2025
Akreditasyon Müjdesi Çalıştay'da Geldi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesince (İKÇÜ MMF ) 2024-2025 güz döneminde eğitim kadrosunca yürütülmüş derslere ait örnek çalışmaların paylaşıldığı “Eğitim-Öğretimde İyi Örnek Paylaşımı” Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Kurulunun (MÜDEK) yeni yayımladığı listeye göre Harita Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ile Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümlerinin 5 yıllık tam akredite aldığı açıklandı. MMF Toplantı Salonunda Dekan Prof.Dr. Gökçen Bombar’ın ev sahipliğinde yapılan çalıştayı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Bologna Eşgüdüm Koordinatörü Doç. Dr. Necmettin Çelik, bölüm başkanları, fakülte sekreteri Süleyman Ayer ile akademisyenler takip etti. Akreditasyon Çalışmalarında Yakalanan İvme Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, İKÇÜ MMF’nin öğrencilerin aktif olarak sürece dâhil edildiği eğitim-öğretim faaliyetleri yapısına dikkat çektiği konuşmasında, akreditasyon çalışmalarında yakaladıkları ivme nedeniyle tebrik etti. İletişim ve iş birliği temelinde eğitim faaliyetlerini zenginleştirmek için gayret eden MMF’nin kalite yolculuğunda edindikleri tecrübelerin, devamlılığa katkı sağlayacağını belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Eğitim müfredatımızın tüm eğitim kadrosunca farklı bakış açılarıyla izlenmesi ve geliştirilmesi, örnek uygulamaların paylaşılması, farkındalık oluşturabilecek çalışmaların sunulmasını önemli buluyorum. Fakültenin işleyişini geliştiren bu kapsamlı değerlendirmeler, yalnızca geleceğe yönelik sağlıklı planlamalar yapmayı değil, aynı zamanda güçlü ve geliştirilmesi gereken yönleri belirleyerek iyileştirmeye yönelik değerlendirme fırsatları da sağlar. Fakültelerimizin bu anlamda dönem sonu faaliyetleri derinlemesine inceleyerek, sistemin kalitesi üzerine daha verimli ve etkili biçimde şekillendirilmesine katkıda bulunmaktadır. Özgün çalışmaların ön plana çıkarılması, bu çalışmaların model alınması ve öğrencilerimizin aktif öğrenme süreçlerine dahil eden uygulamaları ile İKÇÜ MMF’nin oldukça başarılı bir model geliştirdiğini düşünüyorum” dedi. Yerli ve Milli Dijital Dönüşüme İmza Atacak İKÇÜ’lü Mühendisler Dijital dönüşümün merkezinde yer alan mühendislik alanlarında başarılı mühendislere ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Prof. Dr. Akbaş, İKÇÜ olarak kalite ekseninde yürütülen eğitim müfredatları ile öğrencilerini en iyi şekilde sektörlerine kazandırma gayretinde olduklarını vurguladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbaş, “Dijital teknolojilerin yönümüzü belirlediği günümüzde, yapay zekâ, bulut bilişim, sanal gerçeklik ve mobil uygulamalar artık mühendislik alanı ile iç içe yer alıyor. Türkiye’yi küresel düzlemde güç ve iddia sahibi bir ülke haline getirmek için bu alanlarda söz sahibi olacak, yerli ve milli dijital dönüşüme imza atacak genç mühendislere ihtiyaç var. Bu manada öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlayacak eğitim müfredatını oluşturmak için tüm eğitim-öğretim kadromuzla yoğun şekilde çalışmaktayız. Yıl boyunca öğrencilerine en nitelikli bilgiyi sunmak için özveriyle çalışan İKÇÜ’nün eğitim-öğretim faaliyetlerine katkı sunan tüm kadromuzu tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. 7 Bölümde Akreditasyon İKÇÜ MMF’nin eğitimi programlarının kalitesini arttırmak adına yapılan özverili çalışmalara dikkat çeken Dekan Prof.Dr. Gökçen Bombar, bu çalışmaların neticesinde MÜDEK tarafından 1 Temmuz 2025 itibariyle 7 programlarının akredite edildiğini açıkladı. MMF Dekanı Prof.Dr. Bombar, “MÜDEK’in yeni yayımladığı listeye göre Harita Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ile Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümleri 5 yıllık tam akredite aldılar. Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile Makine Mühendisliği bölümümüzün akreditasyonu 2028’e kadar uzatıldı. Sürece ilk başvuruları değerlendirilen Biyomedikal Mühendisliği ile İnşaat Mühendisliği bölümümüz 2 yıl süreli akredite edildiler. Mevcuttaki akredite bölümlere 5 yeni bölüm dahil edildi. Çalıştayımızın başında bu müjdeli haberi paylaşmak istedim. Bu süreçte bizlere her türlü desteği veren Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocamıza, değerli yönetim ekibine, fakültemiz için büyük emek veren siz değerli çalışma arkadaşlarıma tüm personelimize şükranlarımızı iletiyorum. Bundan sonra mevcut akredite olmuş bölümlerin devamlılığını ve daha uzun akredite olmalarını sağlamak, akredite olmayan bölümlerimizin de akredite olması kapsamında yapılacak çalışmalara titizlikle devam edeceğiz” diye konuştu. Çalıştay, müfredat reformu, 2025 öğretim planı hazırlıkları, güçlü yan, iyi örnek uygulamaları, ÇAP, Yandal programları, seçmeli ders, MMF Staj Yönergesi gibi başlıklarda yapılan oturumlarla devam etti. -
01.07.2025
İKÇÜ ve Samarkand State Institute of Foreign Languages Arasında İş Birliği Protokolü İmzalandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Özbekistan’da bulunan Samarkand State Institute of Foreign Languages’e (SSIFL) resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret kapsamında, İKÇÜ ile SSIFL arasında akademik iş birliğini kapsayan bir protokol imzalandı. İmza törenine ev sahibi kurumun Rektörü Prof. Dr. Xolikov Bahodir Alikulovich’in yanı sıra, SSIFL Rektör Yardımcısı Javokhirkhon Nasrullaev, Uluslararası İlişkiler Koordinatörü BBahodir Berdialiev ve Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bayram Bilgili de katıldı. Medeniyetler Kuran Bir Ecdadın Torunlarıyız Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, iki kurum arasında kurulan bu iş birliğinin yalnızca bir akademik protokol olmanın ötesinde, tarihi ve kültürel bağları da güçlendireceğine inandığını belirtti. Prof. Dr. Köse şunları söyledi: "İKÇÜ, 2010 yılında kurulmuş, kısa zamanda önemli gelişmelerle ülkemizin önemli yükseköğretim kurumları arasında yerini almıştır. Sadece bilimsel gelişmeye değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel köklerimizi hatırlamaya da büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede bu bölgede çok önemli adımlar attık. Orta Asya toprakları, özellikle de Semerkand, İslam medeniyetine yön vermiş, birçok büyük Türk-İslam âlimine ev sahipliği yapmış çok özel bir coğrafyadır. Biz ortak geçmişimizin ve geleceğimizin temelini teşkil eden bu topraklarda daha fazla sorumluluk almak için çaba gösteriyoruz. Bizim uzun ve derin bir geçmişimiz var. Medeniyetler kuran bir ecdadın torunlarıyız. Dünden güç almadan yarın nasıl mümkün değilse bu topraklardaki değerlerimizi ve kültürel ögelerimizi yok sayarak da terakki olanaklı değildir. Kadim kültürel mirasımızı yaşatmak ve geleceğe taşımak adına Semerkand Devlet Yabancı Diller Enstitüsü ile imzaladığımız bu iş birliği protokolü bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Biz Semerkand'a ve onun temsil ettiği geleneğe çok büyük saygı duyuyoruz. Zira Semerkand sadece bir şehir değil; aynı zamanda Türk-İslam medeniyetinin kök saldığı, bilginin, hikmetin ve irfanın yüzyıllar boyunca beslendiği ilim havzasıdır. Fârâbî’den İbn Sînâ’ya, Bîrûnî’den Uluğ Bey’e uzanan bu topraklar, sadece İslam dünyasına değil, insanlık tarihine yön vermiş büyük alimleri yetiştirmiştir. Bu kadim miras bizim için sadece bir geçmiş değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Ortak bilimsel projeler, değişim programları ve kültürel etkileşimlerle bölgesel iş birliğimizi daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Semerkand gibi bir ilim merkezinde bulunmak bizim için mutluluk ve sorumluluk. Bu iş birliğini yalnızca öğrenci ve akademisyen değişimi olarak değil, aynı zamanda ortak tarihimize yeniden sahip çıkma fırsatı olarak da görüyorum” dedi. Belge Üzerindeki İmzaları Uygulamaya Çevirelim Ev sahibi olarak İKÇÜ'yü ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Xolikov Bahodir Alikulovich, Türkiye ile iş birliğine verdikleri önemi vurguladı. Rektör Alikulovich: "Bugün burada atılan imzalar önemli ve anlamlıdır. Ancak biz biliyoruz ki, asıl mesele bu imzaları kâğıt üzerinde bırakmamak, hayata geçirebilmektir. Güçlerimizi birleştirdiğimizde daha büyük hedeflere ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Fakat bunun için icraat boyutunda daha aktif olmalıyız. Sözde kalan projeler yerine, sahada karşılığı olan, öğrencilerimize ve akademisyenlerimize gerçek katkı sunacak işler üretmeliyiz. Enstitümüz bünyesinde 8 fakülte bulunmakta ve öğrencilerimize başta Türkçe olmak üzere birçok dilde eğitim sunmaktayız. Türkiye’den 16 üniversiteyle iş birliğimiz mevcut, ancak İKÇÜ'nün teklifini aldığımızda çok sevindik. İKÇÜ bizim için Avrupa’ya ve diğer bölgelere açılmak açısından önemli bir köprü niteliğinde. Bu protokol ile karşılıklı faydaya dayalı, uzun vadeli bir akademik ortaklık kurmayı hedefliyoruz. Bu olanakları karşılıklı faydaya dayalı bir iş birliği ruhuyla değerlendirmek istiyoruz" diye konuştu. Protokol kapsamında, iki üniversite arasında öğrenci ve akademisyen değişimi, ortak araştırmalar, yayınlar, kültürel ve dilsel iş birlikleri ile çeşitli uluslararası etkinliklerin düzenlenmesi planlanıyor. Törenin ardından İKÇÜ heyeti ve SSIFL yönetimi günün anısına karşılıklı hediyeler takdim etti. -
01.07.2025
Farkında ve Farklı Hekimler Mesleğe Uğurlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesinde 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında mezun olan 205 genç hekimin mezuniyet heyecanı yaşandı. Dekan Prof. Dr. Tuğrul Bulut’un ev sahipliğinde, Bornova Âşık Veysel Rekreasyon Alanında düzenlenen mezuniyet töreninde, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hakkı Dereli, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Gökçen Bombar, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Bülent Çalık, D.Ü. Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Mehmet Yekta Öncel, B.Ü. Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Adnan Yamanoğlu, Dekan Yardımcıları Prof.Dr. Esra Meltem Koç, Prof.Dr. Melih Kaan Sözmen, Genel Sekreter Nuretdin Memur, öğretim üyeleri ve aileler genç hekimlerin coşkusuna ortak oldu. Farkında ve Farklı Hekimler Eğitim-öğretim ve klinik faaliyetleri ile İzmir’in en önemli yükseköğretim kurumlarından olan İKÇÜ Tıp Fakültesinden mezun olan genç hekimlere seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, eğitimini başarıyla tamamlayan genç hekimleri tebrik etti. Hekimliğin sadece bir meslek değil, insana duyulan saygının en derin ifadesi olduğunu belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Hekimlik aynı zamanda bir ahlak anlayışının, bilgi derinliğinin ve insana duyulan saygının ifadesidir. Bu nedenle sizler ruhun da iyileşmesini sağlamakla mükellefsiniz. Aynı zamanda sizler insanın en mahrem, en kırılgan hâline tanıklık eden, şefkati bilgiyle, cesareti sabırla harmanlamayı gerektiren bir mesleğin mensubu oldunuz. Bu yüzden tıp bir bilim olduğu kadar bir sanattır ve bu sanat, merakla, öğrenmeyle ve adanmışlıkla yaşar. Ben geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Gazi Yaşargil hocayla yaptığım röportajdan alıntı ile size öğrenmekten vaz geçmemeyi tavsiye ediyorum. Sizin alanınız sürekli değişen dinamik bir alan ve Gazi Hocanın deyimiyle “Her gün, yeniden öğrenmek için fırsat kollayın” Aynı şeyleri tekrar gözden geçirmek bile size yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Öğrenin ve risk almaktan hiç korkmayın. Risk almadan zafere ulaşmak mümkün değildir. Her biriniz gittiğiniz yerlerde farkında ve farklı hekimler olacak, birer çözüm üretici, birer yenilik öncüsü, birer toplum lideri olarak hizmet sunacaksınız” dedi. Kurumsal Vizyonumuza Katkıda Bulundunuz İKÇÜ’nün genç hekimlerinin, eğitimleri boyunca edindikleri bilgi, deneyim ve erdemler ile mesleklerini en iyi şekilde yapacaklarından emin olduklarını belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, bu süreçte ailelerin ve eğitim kadrosunun üstlendiği özverilerin unutulmaması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Bulduklu, “Bugün burada mezun olan öğrencilerimizin geldiği noktada esas pay sahibi sizlersiniz ve başarı esas sizin başarınız. Onların en iyi şekilde yetişmeleri ve dünyanın en kutsal mesleğini icra etmeleri için çok büyük özveri gösterdiniz. Siz sadece bir evlat bir hekim yetiştirmediniz; topluma bir umut, insanlığa bir şifa kapısı, çaresiz bir hastaya güven verecek gençler yetiştirdiniz. Onların bilimsel olarak donanımlı yetişmesi yanında etik ve ahlaki değerlerle de bezenmesi için özveri ile kurumsal vizyonumuza katkıda bulundunuz. İKÇÜ’nün marka üniversite olması yolunda hedeflerimizde katma değer yarattınız. Bugün bu emekleriniz ve özverileriniz somut çıktı olarak beyaz önlük giymiş hâlde başarıyı taçlandırıyor. Emekleriniz paha biçilemez. Elbette onlar alkışı hak ediyor ama esas alkışı hak eden sizlersiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Hekimlik Adanmışlıktır Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Bulut da tıp eğitiminin öğrenciler, öğretim üyeleri ve idari personelin ortak olduğu yoğun emek ve özveri isteyen bir süreç olduğunu aktardığı konuşmasında, mezunların her platformda, İKÇÜ’yü layıkıyla temsil edeceğine yürekten inandığını söyledi. Dekan Prof. Dr. Bulut, “Artık insan hayatına doğrudan temas eden bir mesleğin, birer mensubu olarak; bilgi, etik değerler, insani duyarlılık ve bilimsel yaklaşımı, her zaman pusulanız olarak benimseyeceğinizden, hiç şüphem yok. Unutmayınız ki hekimlik, sadece bir meslek değil, yaşam boyu sürecek bir sorumluluk ve adanmışlıktır. Nerede görev yaparsanız yapın; burada aldığınız eğitimi, üniversitemizi ve hocalarınızı en iyi şekilde temsil edeceğinize yürekten inanıyorum. Sizleri bu onurlu mesleğe uğurlamaktan, büyük gurur duyuyoruz. Genç meslektaşlarımıza mesleki bilgileri dışında araştırma becerisi kazandıran, etik değerleri ve toplumsal sorumluluğu benimseten tüm öğretim üyelerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Başarılarınızın ömür boyu sürmesini diliyor, sizleri tebrik ediyorum. Yolunuz açık, mezuniyetiniz kutlu olsun” dedi. Birlik ve Beraberliğimizi Bozmayalım Fakülte birincisi Dr. Bora Çelik, İKÇÜ’den mezun olmanın gururu ve mutluluğunu paylaştığını ifade etti. Dr. Çelik: "Biz bu yola çıkmadan önce hiçbir şeyin kolay olmayacağını bilmemize rağmen ilk adımı korkusuzca attık, bundan sonra da tüm engebelere rağmen yine aynı emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Bugün burada oluşumuz dahi gelecekteki başarılarımızın en önemli göstergesidir. Üzerimize düşen sorumluluğun ve görevlerin farkındayız. Çünkü biliyoruz ki bizler yalnızca bu ülkenin genç hekimleri değil ayrıca gençliği ve de geleceğiyiz. Yarından itibaren hepimiz bambaşka şehirlerde, ülkelerde, çok farklı mevsimlerde olacağız. Her nerede olursak olalım birlik olmayı asla bırakmayalım. Çünkü biliyoruz ki bizlerin omuz omuza olması mesleğimizin düşmekte olan itibarını kurtaracak olan yegane şeydir" diye konuştu. . Bayrağı Biz Devralıyoruz Fakülte temsilcisi Dr. Fatih Ayvaz alanlarında her türlü bilgi ve deneyimi aktararak ekip ruhunu aşılayan tüm eğitim kadrosuna teşekkürlerini iletti. Dr.Ayvaz, "Fakültemizi çok kısa sürede Türkiye standartlarına, akreditasyona taşıyan ve fakültemizin seviyesini sürekli ileri çıkarmak için çabalayan, belki bir dekan bir profesör için önemsiz görünen bir sempozyumda bile başlangıçtan bitişe kadar yanımızda olan başta dekanımız Prof. Dr. Tuğrul Bulut hocama, dekan yardımcılarımıza hocalarının tümüne, İsmini ekleyemediğimiz ama kendisini bizlere adayan tüm hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Bilime her daim ışık tutan, ülkemizin ve insanlığın iyiliği için uğraşan çok kıymetli hocalarımızın yerlerine artık bizler geçecek, bayrağı biz devralacğız. Tabi ki o konumları doldurmak için önümüzde uzun ve bir o kadar engeli olan bir yol mevcut. Bilimin ışığında hep beraber yürürsek önümüze çıkan bu engellerin üstesinden gelmenin o denli kolay olduğunu göreceğiz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından fakülte birincisi Dr. Bora Çelik’e, fakülte ikincisi Dr. İlknur Karagül’e, fakülte üçüncüsü Dr. İbrahim Güler’e, fakülte dördüncüsü Dr. Rukiye Sema Bilen’e, fakülte beşincisi Dr. Rukiye Önal’a başarı plaketleri ailelerinin eşliğinde takdim edildi. Fakülteyi birincilikle bitiren Dr. Çelik’in mezuniyet kütüğüne plaket çakmasının ardından Dekan Prof. Dr. Tuğrul Bulut’un eşliğinde Hipokrat andını okuyan İKÇÜ’lü hekimler, keplerini havaya atarak mezuniyet sevincini tüm konuklarla paylaştı. -
30.06.2025
TSE Kalite Yönetim Sistemi Gözetim Tetkiki Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından yürütülen Kalite Yönetim Sistemi (KYS) çalışmalarının değerlendirileceği TS EN ISO 9001:2015 1’inci Gözetim Tetkiki düzenlenen açılış toplantısı ile başladı. TSE Ege Bölge Koordinatörlüğü tarafından görevlendirilen Baş Tetkikçi Dr. İsmet Titiz, tetkik görevlileri Muhittin Aydın, Ceren Çiçekdağ Uçar’ın yer aldığı toplantıda, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Dekanlar, Genel Sekreter Nuretdin Memur, kalite komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerden kalite birim sorumluları hazır bulundu. TSE Kalite Yolculuğumuzun En Kadim Yol Arkadaşıdır Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, 2012 yılından bu yana TSE ile yürütülen kalite temelli yol arkadaşlığına dönüşen çalışmaların İKÇÜ’ye olan getirilerine dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “TSE bir markadır, TSE aynı zamanda bizim kalite yolculuğumuzun en eski, kadim yol arkadaşıdır, rehberidir diyebiliriz. TSE, İKÇÜ’nün kalite yolculuğunda bir kültür oluşturdu. Hala bizim Türk Standartları Enstitüsünden öğreneceğimiz, elde edeceğimiz kazanımların çok olduğunu düşünüyorum. O sebeple yolumuza devam etme kararı aldık. Geçen yıl da belge yenilemeyi sağladık. Bu sene tekrar birinci gözetim tetkikine giriyoruz. Kalitede standartlaşma ön plandayken artık sürekli iyileşme ön planda. İyileşmenin içinde iyileşme, sürekli iyileşme söz konusu. Dolayısıyla kalite, belli bir standart yakalandığında biten bir süreç değil sürekli iyileştirmenin devam ettiği çalışmalar bütünüdür. O nedenle gözetim tetkikinin üniversitemize çok değerli katkılar sunacağından eminim. Kalite süreçlerini en verimli şekilde yürütülmesi, Ekibimizin önemli bir bileşeni olarak siz değerli kalite mentörlerimizin bilgi birikimi, TSE’nin yol göstericiliği ile Kalite Koordinatörlüğümüz, Kalite Komisyonumuzun, kurumsallaşma süreçlerimize önemli katkıları ile yolculuğumuza devam etmekteyiz. Bu duygu ve düşüncelerle tekrar TSE ekibimize hoş geldiniz diyoruz. Bizlere de başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Kaliteyi Önceleyen Bir Yönetim Anlayışıyla Toplantıda söz alan Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz de 2014 yılında TS EN ISO 9001 kalite yönetim sistemi belgesi alan İKÇÜ’nün o tarihten bu yana özenle yürüttüğü kalite çalışmalarını aktardı. Bu yolculuğa 2016 yılında kurumsal dış değerlendirme programı, 2020 yılında izleme programı ve 2023 yılında da kurumsal akreditasyon programı ile Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) dahil olduğunu belirten Koordinatör Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, “ TSE ile ilişkimiz 2012 yılında başlamış olup bu yıl 2024 yılı itibariyle kalite yönetim sistemi belgelendirmesinin dördüncüsünü temin etmiş olup 4’üncü dönemin ilk gözetim tetkikine başlamış oluyoruz. Biz TSE'de işlerimizi planla, uygula, kontrol, önlem al sistematiğiyle değerlendiriyoruz. YÖKAK ile planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma (PUKÖ) terminolojisi Aslında yaptığımız iş iki durumda da üniversitemizin kalite güvencesini sağlamak. kaliteyi kurum kültürü haline getirmeyi hedefleyen ve tüm çalışmalarında kaliteyi önceleyen bir yönetim anlayışıyla tüm birimlerimizce özveriyle çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Üçüncü Bir Göz Kurum ve kuruluşların kalite sistemlerinin işlerliğini sürdürmesi açısından üçüncü bir gözün gerekliliğine dikkat çeken TSE Ege Bölge Koordinatörlüğü Baş Tetkikçisi Dr. İsmet Titiz de faaliyetin olduğu her yerde hata ve risk unsuru olabileceğini belirterek önemli olanın en az kayıpla sürecin yönetilmesi olduğunu vurguladı. Dr. Titiz, “Biz Türk Standart Enstitüsü olarak da üçüncü göz vazifesini yerine getireceğiz. Çalışmalarımızı yerinde görmek, bunların notunu almak, üçüncü bir göz olarak görmeye çalışacağız. Faaliyetin olduğu yerde hata da çıkar, risk de çıkar. Ama önemli olan bunları az hasarla, az kayıpla sürdürmek. Çünkü kıt kaynakları kullanıyoruz. Bu kaynakları en verimli şekilde kullanarak ülkemize, insanımıza yansıtabiliyor muyuz? Üniversitemize yansıtabiliyor muyuz? Bunu sağladığımız takdirde sistemin gereğini de yerine getirmiş olacağımıza inanıyoruz. Üniversitede üç önemli saç ayağı var. Öğrenci yönü var. Akademik camiamız var bir de idari personelimiz var. Bu üç grubun da sistem içindeki memnuniyetini arttırma konusunda nasıl bir süreç izlenmesi gerektiği konusundaki görüşlerimizi izlenimlerimizin ışığında kalite koordinatörlüğü ile paylaşacağız. Komiteden olumlu sonuç çıktığı takdirde belgemiz olumlu şekilde devam edecektir. Hepinize iyi çalışmalar diliyorum şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından birimlerde devam edecek tetkik görüşmelerine geçildi. -
27.06.2025
İKÇÜ BİO’dan “Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği Söyleşisi”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi tarafından koordine edilen "Dünyanın en büyük bilim-toplum buluşması” etkinlikleri çerçevesinde, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Bilim İletişim Ofisince (İKÇÜ BİO) düzenlenen söyleşide, günümüzün en fazla tartışılan konularından ‘veri güvenliği ve yapay zekâ’ masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun üstlendiği, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan’ın ‘Dil Modelleri, Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği “konusunda güncel gelişmeleri paylaştığı söyleşiyi, çok sayıda akademisyen ve idari personel ilgiyle takip etti. YÖK’ün Öncülüğünde Yapılan Bilim Fırtınası İKÇÜ’nün de Bilim İletişim Ofisi olarak paydaşı olduğu, 150’ye yakın üniversite, 81 ilde eş zamanlı olarak yapılan dünyanın en büyük bilim-toplum buluşması” Bilim Kafe" etkinliklerinin dünya çapında büyük ses getireceğini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, bilimi topluma daha yakın hale getirmenin ülkelerin geleceği açısından büyük önem taşıdığını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Bu etkinlik takvimi, katılımcı sayısı ve coğrafi kapsayıcılığı açısından değerlendirildiğinde, dünyanın en büyük bilim kafe etkinliği olma özelliğini taşıyor. İKÇÜ BİO olarak bu etkinlikte yer almaktan gurur duyuyoruz. Günümüzde dünya üniversiteleri bilginin üretildiği yerler olmaktan evrilerek; her yaştan insanın bilimle bağ kurmasını sağlayan kurumlar haline geldi. Üniversiteler, toplumla bütünleşme ve topluma hizmet sunma konusunda önemli misyonlar üstlendi. Günümüzde öğretim üyelerinin toplumun ihtiyacı olan bilgiyi iletişim araçları sayesinde rahatlıkla aktarabildiğini görmekteyiz. En önemli paydaşımız olan öğrencilerimizle yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projelerini toplum faydasına sunmaktayız. Üniversitelerin toplumsal sorunlara yönelik çözüm odaklı yaklaşımlarla bilim ve toplum arasında köprü kurmasını vurgulayan dünyada bir ilkin YÖK tarafından gerçekleştirilmesinin biz bilim üreten bilim insanlarının ortak gururu olduğunu paylaşmak isterim. İKÇÜ BİO olarak bu önemli konu ile ilgili güncel yaklaşımları ve çözüm önerilerini paylaşmak adına YÖK’ün öncülüğünde yapılan bilim fırtınasına katılmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Uzun Vadede Çok Sağlam Stratejilere İhtiyaç Var Dijital teknolojideki gelişmelerin avantajlarının yanında yapay zekâ sistemlerinin ortaya çıkardığı yeni hukuki, teknik ve etik sorunlar ile veri ihlallerinin gündemde olduğunu aktaran Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Toplumların tartıştığı her alanda akademi anlamında sorumluluklarımız artıyor. Burada en önemli konu bizim hala yerli ve milli bir dil modelimizin olmayışı. Dünya üzerinde eğer yanılmıyorsam 22 tane dil modeli var. Bize 3 tanesinin kullanımını izinle vermişler. Kullanıyoruz ama dil modelini geliştiremiyoruz. Sonuç olarak yapay zekaya sadece veri yüklemiş oluyoruz. Bir sosyal medya hesabını kullanıyorsanız o sizin otomatik olarak profilinizi oluşturuyor, nelerden hoşlandığınız, paylaştığınız içeriklere göre ideolojik fikirleriniz, nerede olduğunuz, kendinizi nereye konumlandırdığınız ve sizin karşınızda sizin fikirlerinizi, ideolojinizi etkileyebilecek nitelikte içerikler sunmaya başlıyor. Kısaca telefonunuz kapalı bile olsa takip edilmekteyiz. Telefonunuzu, o telefonu üreten şirketin işletim sistemi iOS veya Android dinliyor. Bu açıdan veri güvenliği günümüzde en büyük sorunsal gibi durmaktadır. Yapay zekadan kaçış mümkün değil, elbette bunu kullanacağız. Bu alanlarda her üniversitede hocalarımızın yaptığı çok çalışma var. Uzun vadede ülkemizin hem yükseköğretimde hem de temel eğitimde çok sağlam stratejilere ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. ChatGPT İle Gündem Oldu İKÇÜ Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan da kategorize edecek bilgilerin kişilerden istenerek küresel ağa aktarılmasının yeni bir gelişme olmadığını, YZ teknolojilerinin günlük hayata nüfuz eden ChatGPT ile gündeme geldiğini aktardığı konuşmasında, seçim kampanyalarının bile bu algoritmalardan edinilen bilgilerle yürütüldüğünü söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Aydoğan, “Makine öğrenimine dayalı teknolojilerin kullandığı alanlar aslında o kadar da yeni alanlar değil. Biz çevrimiçi yaşamaya, işte, okulda, evde daha fazla vakit ayırmaya başlayınca bunları farketmeye başladık. Herkes bilgisayar karşısında, akıllı telefonlar her anımızda. Tercihler, bilgi alanları, bilgi alanlarının hepsini eskiden yazıyorduk. Şimdi işaretle diyor. Neden? Amerikan seçimlerinde yaptığını yapacak. Siz neyi takip ediyorsanız önünüze o içerik gelmeye başlayacak. Evinize robot süpürge alıyorsunuz, kamerası var. Neden? Evinizin haritasını çıkarmasının dışında sizin günlük yaşam pratiğinizi üreticiye rapor edecek. Akıllı buzdolabı var, saat kaçta eve giriyorsunuz, kaçta çıkıyorsunuz, sensörü ile ayarlarsan yumurta bitince sipariş veriyor. Ama o buzdolabının üreticisi gıda alışkanlıklarını, üreticilere satıyor aslında. Bunların hepsi tüketici alışkanlıklarını topluyor. Bunlara ek olarak biyometrik veriler örneği, telefon güvenliği diye Face ID'de oturum açma ya da parmak izi ile oturum açma gibi… Böylece biyometrik veriler toplandı. Daha sonra alışkanlık verileri toplandı. Bugün yapay zekanın yaptığı şey toplanan verilerin analizini sunmasıdır” dedi. Devasa Veri Merkezine, GPU’lara İhtiyaç Var Ülkelerin YZ’ye bağlı kendi GPT'leri ve dil modellerini geliştirdiklerini, ülkemizin bu alanlarda gelişim sağlamasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, “Veri dünyanın en değerli şeyi, altından da değerli, petrolden de değerli. Veri yoksa hiçbir şey yok. Dil modeli de yok. Bir dil modelinin başarısı veriyle doğrudan ilişkilidir. Ne kadar fazla veriniz varsa o veriyi ne kadar iyi sınıflandırabiliyorsanız modeliniz o kadar başarılı oluyor. Bu noktada veri gizliliği önemli bir mesele oluyor. Günümüzde özellikle bizim ülkemizde olmayan şey, veriyi tutmak, sonrasında toplamak ve depolamak, depoladığınız veriyi işlemek, işlerken de yapay zekâ ile entegre edip çıktı almak. Bunun için devasa veri merkezine, GPU’lara ihtiyaç var. Bunlar çok büyük maliyetler. Ülkemizde zaten bunun üretimi yok, yurtdışından gelen pahalı cihazlar. GPU'ları üretemiyoruz. Bize de satmıyorlar. Başlangıç giriş modelleri bizim ülkemizde satılıyor. Öyle de bir dezavantajımız var” diye konuştu. Enformasyon Teknolojisini İstila Etme Zamanı Yapay zekâ teknolojilerinde çığır açıcı gelişmelerinin bazı mesleklerin geleceğine yapacağı etkilere de değinen Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, Türkiye’nin enformasyon teknolojisini istila etmesinin vaktinin geldiğini ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Aydoğan, “Artık mesleğinizde bu teknolojilere hâkim olmanız beklenecek. Mesela mühendis iseniz mühendislik dili modellerini çok iyi biliyor olmanız gerekecek. Belki birçok mesleğin yerini yapay zekâ alacak. Beyaz yakalı bir memursanız ya da bir bürokratsanız o işin mevzuatını bilmenize gerek kalmayacak. Çünkü onu yapay zekâ yapacak. Belki ileride bu avukat gereksinimi de ortadan kaldıracak. Herkes kendi hukuk yapay zekâsı ile kendini savunabileceği noktaya gelecek. Özellikle eğitim öğretim alanında öğretmen ya da akademisyen ihtiyacı ciddi anlamda azalacak. Uzaktan eğitim sürecinde yaşadık. Öğrencinin sınıfa gelmesine artık çok fazla gerek yok. Chat GPT'nin sesli özelliğini bir sınıfta açıp öğrencilerin sorularına tıpkı bir öğretmen edasıyla detaylı cevaplar veren iletişim kurabilen yapay zekâ teknolojilerinin denendiği örneklerini görmekteyiz. Toplum olarak var olmak istiyorsanız artık enformasyon teknolojisinde aktör olmalısınız. Bu teknolojiyi istila etmek lazım ve bu anlamda akademiye çok büyük işler düşüyor” şeklinde konuştu. Söyleşi programı konuklardan gelen soruların yanıtlanmasıyla son buldu. -
26.06.2025
İKÇÜ'yü Gururlandıran Akademisyenlere Ödül
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, ilk defa geliştirdiği teknik ile Tıbbın Oscar’ı olarak nitelendirilen Doktorclub Awards 2024’te (Türkiye'nin Sağlık Ödülleri) "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülüne layık görülen Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yiğit Akın ile TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından kanser tedavisinde uygulanmak üzere özel bir nano-taşıyıcı geliştirilmesine yönelik projesiyle Türkiye’nin 7 Genç Lider Araştırmacısından’ biri olarak seçilen, Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba’ya teşekkür plaketi takdim etti. Prof. Dr. Yiğit Akın ile Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba’yı makamında kabul ederek bir süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Köse, başarılarından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Törende, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu , Prof. Dr. Yiğit Akın’ın ameliyat ekibi Prof. Dr. Sacit Nuri Görgel, Doç. Dr. Osman Köse, Doç. Dr. Serkan Özcan da hazır bulundu. Bilimsel Üretkenlikten Ödün Vermeden Akademik performansı, bilimsel üretkenlik açısından oldukça başarılı bir akademik kadroya sahip İKÇÜ’nün her geçen yıl yükselen ivmesine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, bunun eğitim-öğretim faaliyetlerindeki kalitenin de çıkış noktası olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “Uluslararası düzeyde yetkiliğe sahip akademik kadromuz var. Bunu yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya konan başarı indekslerinde görebiliyoruz. Sizlerden gelen başarılar, ödüller aslında bir akademik birikimin sonucudur ve üniversitemiz için de bir gurur vesilesidir. Akademik kadromuzu oluştururken, ülkemizin bilimsel gelişmelerine hangi alanlarda daha fazla nasıl katkıda bulunuruzun çabası içinde bilimsel üretkenlikten ödün vermeden yolumuza devam ediyoruz. Alanında çok yetkin akademisyenler ve uluslararası düzeyde başarı hikâyelerinden öğrencilerimizde istifade ediyor. Bu ayrı bir övünç kaynağı. Başarı iyi bir ekip ile mümkündür. Bir Afrika atasözü der ki: Hızlı gitmek istiyorsan, yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan, birlikte gidelim… Üniversitemiz için daha nice başarılara ve gelişmelere birlikte gidelim. Marifet iltifata tabidir. Ben her iki hocamıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Tıbbın Oscar’ı Bir Ekip Çalışmasının Sonucu Yaklaşık 111 bin hekimin oylaması sonucu, ilk defa geliştirdikleri ‘3 trokar ile laparoskopik ekstraprritoneal radikal prostatektomi (sadece üç delikten kapalı prostat kanser ameliyatı)’ tekniği ile "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülünü almaya hak kazanan Prof. Dr. Yiğit Akın da Rektör Prof. Dr. Köse’ye plaket takdimiyle onurlandırılmaktan duyduğu mutluluğu paylaştı. Prof. Dr. Akın, “Aldığımız değerli ödül yaptığımız zanaatın bilimle taçlandırılmasıdır. Geliştirdiğimiz teknik tıp literatürüne ‘yerli ve milli’ olarak geçen bir tekniktir. Bu ödülü bireysel değil takım arkadaşlarımızla birlikte kabul etmek isteriz. Çünkü bu bireysel başarı değildir. Takım arkadaşlarımızla birlikte huzurlu bir ortamda çalışmamızın sonucudur. Bu huzurlu ortamda bize çalışma şevki verdiğiniz için sizlere bir defa daha teşekkür etmek isteriz. Daha iyisini yapmaya her zaman talibiz. Bizleri onurlandırdığınız için çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Dünyaya Karşı Ciddi Sorumluluklar Taşıyoruz Kanser hücrelerine doğrudan tedavi edici mRNA taşıyacak hibrit bir sistem üzerinde çalışmaya başlayan Eczacılık Fakültesi'nden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba ise Rektör Köse’nin kabulünden duyduğu onuru paylaşarak daha güzel başarılara imza atma yolunda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu aktardı. Doç. Dr. Akbaba, “Bilim insanları olarak önce bulunduğumuz bölgeye sonra ülkemize ve nihayetinde tüm dünyaya karşı ciddi sorumluluklar taşıyoruz. Araştırmalarım açısından çok şanslıyım. 10 yılı aşkın görev yaptığım üniversitem, araştırma görevliliğinden, doktorama kadar mesleki yeterliliklerimi geliştirmem, uluslararası düzeyde çalışmam için her zaman bana destek oldu. Alanımda beni cesaretlendiren ve bilimsel keşiflere teşvik eden üniversiteme, değerli hocalarıma şükranlarımı iletiyorum. Üniversitemizin gelişimine, bilim dünyasına ve toplum sağlığına katkılar sunmaya, elimden gelenin en iyisini en iyi şekilde her zaman yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. -
24.06.2025
Geleceğin Mühendisleri Bitirme Projelerini Sergiledi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde geleneksel hale gelen; öğrencileri, akademisyenleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren ‘Bitirme Projeleri Poster Sergisi’nin beşincisi düzenlendi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında yapılan sergiye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Aydın Ülker ve Dr. Öğr. Üyesi Sema Demirci Uzun, bölüm başkanları, öğretim üyeleri ve sektör temsilcileri katıldı. İnşaat Mühendisliğinden 48, Biyomedikal Mühendisliğinden 47, Elektrik-Elektronik Mühendisliğinden 21, Makine Mühendisliğinden 19, Metalurji ve Malzeme ve Mühendisliğinden 19, Harita Mühendisliğinden 15, Mekatronik Mühendisliğinden 15, Bilgisayar Mühendisliğinden 5, toplamda 189 projenin görücüye çıktığı sergide, 274 öğrenci tarafından posterler sunuldu. Üniversite-Sanayi İş birliği Açısından Önem Taşıyor Öğrencilerin çalışmalarını tek tek inceleyen ve sergi hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, projelerin eğitim sürecinin bir parçası olmanın da ötesinde, TÜBİTAK 2209-A ve 2209-B öğrenci projeleri destek programlarına başvuru potansiyeli taşıdığını belirtti. Ortaya konan çalışmaların hem İKÇÜ’nün eğitim kalitesini göstermesi bakımından hem de öğrencilerin bireysel gelişimleri açısından umut verici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, bu tür projelerin toplumsal faydaya dönüştürülebilecek nitelikte olduğunu söyledi. Projelerin üniversite-sanayi iş birliği kapsamında da önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Akbulut, TÜBİTAK 2209-B projelerinin birçoğunun öğrenciler ile sanayi kuruluşlarının ortaklığıyla yürütüldüğünü ifade etti. Küçük bütçelerle yürütülen bu çalışmaların oldukça etkili sonuçlar doğurduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, bu iş birliklerinin artmasının üniversite-sanayi ilişkilerini de güçlendireceğine dikkat çekti. Öğrenci Projelerimizle Gurur Duyuyoruz Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar ise çalışmalarda ve posterlerde emeği geçen öğrencileri ve danışmanlık yapan öğretim üyelerini tebrik etti. Dekan Prof. Dr. Bombar, “Öğrencilerimizin emekleriyle geliştirdikleri projeleri burada görmek gurur verici. Bu sergi, onların hem teknik bilgi düzeylerini hem de yeteneklerini ortaya koydukları çok değerli bir platform. Fakültemizin son sınıf öğrencilerinin bir araya gelerek tüm yıl boyunca verdikleri emeği burada sergilemelerinden büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi. Proje sahibi öğrencilerin, katılımcılara projelerini anlatma imkânı buldukları sergiyi gezen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekan Prof. Dr. Gökçen Bombar ile beraberindeki akademisyenler posterler hakkında öğrencilerden bilgi aldı. -
24.06.2025
Festivalin En Çalışkanlarına Teşekkür
İlki düzenlenen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Film Festivalinin organizasyonunda özveriyle görev yapan Medya ve İletişim Bölümü öğrencileri teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen belge takdim törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, İKÇÜ Haber Ajansı Haber Koordinatörü Öğr. Gör. Seyit Köse katıldı. Bu Başarı İle Çıtayı Yükselttik Planlanmadan uygulanmasına kadar festival boyunca yapmış oldukları özverili çalışmalarından dolayı tüm ekibe teşekkür eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, ilki düzenlenen festivalin oldukça başarılı geçtiğini söyledi. İKÇÜ’nün kentin kültürel yaşamını zenginleştiren, kentin kültür iklimini özümseyen yapısına dikkat çeken Prof. Dr. Bulduklu, “Başlarken festivalimizi İzmir’in iki yakasını birleştiren festival diye özetlemiştik. Bu açıdan gösterimleriyle kentin tüm bölgelerine ulaşmayı hedefleyen, kentle iç içe bir festival organize ettik. İKÇÜ’lü genç medya iletişimcilerimizin tüm salonları özveriyle sahiplendiği bir organizasyona şahit olduk. Öğrencilerimiz hem İKÇÜ’nün kurumsallığına katkıda bulunurken hem de kendi alanlarıyla ilgili sinema sektörünün iç dinamiği olan tecrübeli isimleriyle birebir iletişime geçmesi mesleki geleceklerine önemli bir artı olarak katkı sağladı. Her birinizin adanmışlığınızı, sıkı çalışmanızı dört gün boyunca sergilediğiniz ekip ruhunu hocalarınız olarak yakından gördük. Festival ertesi paydaşlarımızdan gelen geri bildirimler bizleri çok mutlu etti. Bu başarı ile içıtayı yükselttik. Bir araya gelmek bir başlangıçtır, bir arada kalmak ilerlemedir ve birlikte çalışmak başarıdır. Ekip olarak gösterdiğiniz üstün performans, özveri için teşekkür ederiz” diye konuştu. Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun ardından söz alan Festival Yönetmeni Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan da öğrencilerin festival organizasyonunda gösterdikleri başarılı performanstan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Konuşmaların ardından öğrencilere teşekkür belgeleri takdim edildi. -
24.06.2025
Yabancı Dillerde Akreditasyon
Yabancı Diller Yüksekokulu bünyesinde sunulan İngilizce hazırlık programı eğitim kalitesi, Dil Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (DEDAK) tarafından tescillendi. İzmir’de ilk, Türkiye’de 4’üncü devlet üniversitesi olarak büyük başarıya imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yabancı Diller Yüksekokulunda sürece katkı sağlayan personel için belge takdim töreni düzenlendi. Yüksekokul Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık’ın ev sahipliğinde yapılan törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş katıldı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından tanınan Türkiye’deki en kapsamlı ve etkili dil eğitimi akreditasyon kuruluşu olan DEDAK tarafından iki yıllık akreditasyon alan İKÇÜ YDY’yi tebrik eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, öğrencilere sunulan dil eğitiminin ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören standartlarda olmasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Başarı, Sistemli Çalışmanın Sonucu İzmir’de devlet üniversiteleri arasında akredite edilen ilk, Türkiye genelinde devlet üniversiteleri arasında dördüncü, tüm üniversiteler içinde ise yedinci program olarak önemli bir başarıya imza atıldığını aktaran Prof. Dr. Akbaş, “İKÇÜ’nün eğitim kadrosu, öğrencilere sunulan, eğitim-öğretim olanakları, teknolojik imkanlarının bu süreçte değerlendirilerek iki yıl süreliğine akredite edilmesi ile sonuçlanan sürecin arka planında, akademik ve idari kadromuz tarafından kalite odaklı yürütülen özverili çalışmaların yer aldığını görüyoruz. Kalite çalışmalarına zorunluluk olarak bakılmasından ziyade kazan-kazan paydasıyla kurumlara sağladığı katkılara odaklanmak gerekir. Öğrencilerimize eğitim-öğretim faaliyetlerinde uluslararası standartları yakalamaktan bahsediliyorsa yabancı dil eğitiminin güçlü bir organizasyon yapısıyla temellendirilmesi gerekir. Bu açılardan bakıldığında İKÇÜ YDY’nin süreci verimli yöneterek eğitim kalitesini tescillemiş olması, kurum olarak belirlediğimiz kalite ve uluslararasılaşma yolculuğundaki hedeflerimize daha hızlı yaklaştırması açısından oldukça değerli bir katkıdır. Bu başarı, ekip olarak yürütülen sistemli, özverili ve öğrenci merkezli yaklaşımın bir göstergesidir. İKÇÜ’nün başarı göstergelerine katkıda bulunan tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyoruz” dedi. Öğrencilerimiz İçin Yüksek Standartlarda Eğitim YDY Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık da hedeflerinin öğrencilerinin akademik, sosyal ve mesleki alanlarda uluslararası düzeyde yabancı dil yeterliğine sahip olmaları olduğunu belirterek; sunulan dil eğitiminin ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören standartlara ulaştığını görmekten gurur duyduklarını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Arık, akreditasyon sürecinde desteğini esirgemeyen İKÇÜ üst yönetimine ve emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Konuşmaların ardından akreditasyon sürecinde emeği geçen İKÇÜ YDY personeline Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. -
22.06.2025
Toplumsal Katkı Komisyonu İlk Toplantısını Yaptı
Toplumsal katkı faaliyetlerini, üniversitenin tüm birimlerine yayarak bütüncül bir katılım ile ele almak ve paydaş katılımlarıyla genişletmek amacıyla kurulan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü ilk toplantısını yaptı. Rektörlük Senato Salonunda, Koordinatörlükten sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun başkanlığında yapılan toplantıya, Toplumsal Katkı Koordinatörü Prof. Dr. Melike Tekindal, fakülte ve idari birimlerden gelen komisyon üyeleri katıldı. Temel Esasımız Gönüllük İKÇÜ’nün çalışma ve uzmanlık alanına giren toplumu direkt etkileyen konularda üstlendiği kurumsal sorumluluğunu toplum iş birliği açısından ilerletme gayesinde olduklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, hali hazırda yürütülen proje ve faaliyetleri toplumsal katkı ekseninde değerlendirerek geliştireceklerini söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, "Akademik bilginin, topluma faydalı çıktılarla buluşmasını, bu anlamda da topluma değer katan bir üniversite olmayı hedefleyen İKÇÜ olarak yaptığımız çalışmaları sistematik ve sürdürülebilir olarak ele almak istedik. Toplumsal katkı en güçlü olduğumuz alanlardan biri ve biz bunu daha görünür kılmak istiyoruz. Akreditasyon süreçlerini başarıyla sürdürmek, ortaya koyduğumuz marka üniversite olma yolundaki çabalarımıza Toplumsal Katkı Koordinatörlüğünün ve Komisyonumuzun önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ben bu alanda gönüllü olarak çalışmalar yürüten komisyondaki her bir arkadaşımıza, her bir hocamıza yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Daha Güçlü Projelere İmza Atacağız Bilimsel etik ve toplumsal sorumluluk çerçevesinde inovatif ve sürdürülebilir projeler geliştirmek istediklerini ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, paydaş kurum, STK ve yerel yönetim iş birliklerini geliştirecek her türlü projenin destekçisi olduklarını aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “Sosyal sorumluluk proje ofisi bünyesinde bu zamana kadar yürütülen tüm projelerimizin devamlılığını, nitelik ve nicelik açısından daha ileri rakamlara taşımak için her bir hocamızın katkısına, iş birliğine sonuna kadar açığız. Sosyal sorumluluk projeleri gönüllülük esasıyla yürütülürse toplumsal kalkınmaya en iyi şekilde ulaşır. Yalnızca bulunduğumuz kentin değil, ülkemizin de kalkınmasına destek olacak, uzun soluklu ve kalıcı projeler üretmeliyiz. Akademik ve idari personelinin donanımı, başarılı öğrencileri ve tüm paydaşları ile iş birliği içinde olan İKÇÜ’nün bu anlamda şanslı bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki adımda oluşturulacak öğrenci komisyonumuzdan alacağımız sinerji ile koordinatörlük olarak daha güçlü projelere imza atacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bulduklu’nun açış konuşmasının ardından söz alan Toplumsal Katkı Koordinatörü Prof. Dr. Melike Tekindal da koordinatörlük bünyesinde oluşturulacak yol haritasını gündem başlıkları ile komisyon üyeleri ile paylaştı. Toplantıda, sosyal sorumluluk projelerinin takibinin ÜBYS üzerinden yapılması, toplumsal katkı faaliyet raporunu birimler bünyesinde paylaşılması, sosyal sorumluluk projeleri değerlendirme kurulunun belirlenmesi gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunuldu. -
22.06.2025
İKÇÜ’de “Formasyona Yönelik Eğiticilerin Eğitimi” Sertifika Töreni
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bologna Eşgüdüm Koordinatörlüğü Eğiticilerin Gelişimi Birimi ve Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce “Formasyona Yönelik Eğiticilerin Eğitimi” programı kapsamında eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğretim elemanları için sertifika töreni düzenlendi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan programa, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sürekli Eğitim ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Akan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar. Genel Sekreter Nuretdin Memur ile çok sayıda akademisyen katıldı. Eğitim Hayat Boyu Öğrenmeyi İfade Ediyor Programda emeği geçen ve sertifika almaya hak kazanan hocalara teşekkür ederek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, değişen eğitim süreçlerine bağlı olarak akademisyenlerden yaşam boyu öğrenme, bilgilerini yenilemelerine ek olarak öğrenme ve öğretme sürecinde pedagojik ve teknolojik yeterliklerini günümüz gereksinmeleri ile bütünleştirmelerinin beklendiğini kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilindiği üzere bu tür eğitimlerin yapılması gerekiyor, çok hızlı değişen, hızlı gelişen ihtiyaçların sürekli yenilendiği bir dünyada bu tür programlara hepimizin ihtiyacı var. Eğitim hayat boyu öğrenmeyi ifade ediyorsa, bu tür eğitimlere sürekli ihtiyaç var demektir. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) yönlendirmelerinin ışığında, akademisyenlerimizin gelişimine katkıda bulunmak ve hem bireysel olarak öğretim görevlilerini mesleki gelişime teşvik edecek hem de bir bütün olarak kurumsallaşmaya katkıda bulunacak, hizmet kalitesini yükseltmeye yardımcı olacak faaliyetlerde bulunmak adına bu eğitim programlarını oldukça önemsiyoruz. Üniversitemizin eğitim-öğretim sürecinin verimliliğinin artmasına önemli katkılar sağlayacak bu programa katkıda bulunan, sertifika alan tüm hocalarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Eğitim Faaliyetlerinin Niteliğine Katkı Törende konuşan İKÇÜSEM Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu da sertifika programının YÖK değerlendirme kriterleri çerçevesinde, profesyonel eğitimcilerin eğitim niteliklerinin artırılması, çağdaş eğitim modelleri ile öğretim süreçlerini çeşitlendirebilmeleri amacıyla verildiğini aktardı. Doç. Dr. Emiroğlu, “Doktoralı hocalarımız tarafından UZEM üzerinden düzenlenen 27 saatlik program kapsamında, ölçme ve değerlendirme prensipleri, öğretim yöntemleri, eğitim ve öğretimde kullanılan yeni yaklaşımlar, yöntem ve teknikler anlatıldı. Kurumumuzun gelişen bir çizgi içerisinde eğitim faaliyetlerini daha nitelikli hale getirmesine katkı sunmak adına bu tür çalışmaların devamını yapacağız. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum. Başarılı olan tüm hocalarımızı da tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Program, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin sertifika almaya hak kazanan akademisyenlere belge takdimiyle sona erdi. -
22.06.2025
İKÇÜ’lü Genç Lider Araştırmacıdan Kanser Tedavisinde Yenilikçi Çözüm
Kanser tedavisinde uygulanmak üzere özel bir nano-taşıyıcı geliştirilmesine yönelik projesiyle TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) 2247-D Ulusal Genç Liderler Araştırmacı Programınca ‘Türkiye’nin 7 Genç Lider Araştırmacısından’ biri olarak destek alan, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba laboratuvar çalışmalarına başladı. ABD’deki Üniversitelerde ‘Gen ve Hücre Tedavileri’ Alanında Araştırmacı Olarak Çalıştı Toplam 8.5 milyon TL bütçeye sahip, “Tümöre hedeflenebilir mRNA yüklü ekstraselüler vezikül-lipozom hibritlerinin geliştirilmesi ve antikanser etkinliğinin in vitro /in vivo değerlendirilmesi” başlıklı projeyle ilgili bilgi veren İKÇÜ Eczacılık Teknolojisi Bölümü Farmasötik Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, Türkiye’nin biyoteknoloji ve gen tedavisi alanındaki çalışmalarına katkı sunmayı amaçladığını ifade etti. Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, “2247-D Ulusal Genç Liderler Programı, bilimin ve teknolojinin her alanında genç bilim insanlarının çalışmalarını desteklemesi açısından oldukça önemli bir kazanım. Daha önce yerli COVID-19 aşısı geliştirilmesi, Alzheimer ve diğer farklı beyin hastalıklarına yönelik biyoteknolojik tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi gibi araştırmalarda yer almıştım. 2017 yılında TÜBİTAK 2214-A Yurt Dışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı ile Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Departmanında beyin kanseri üzerine araştırmalarda bulunmuştum. Geçtiğimiz yıl da University of Connecticut’da, piezoelektirik sistemler ve mikroiğneler alanında, doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım. Bu süreçte, ‘Gen ve Hücre Tedavileri’ alanında ABD’de yürütülen çalışmaları yakından takip etme ve bizzat yer alma fırsatım oldu. Ülkemizin genç araştırmacılara sunduğu bu imkanların ışığında üniversitemizin destekleriyle çalışmalarımı toplum sağlığı adına ileri taşıma gayesindeyim” dedi. Kanser Hücrelerine Tedavi Edici mRNA’lar Taşıyacak Araştırmasında, kanser tedavisinde kullanılan ilaçları tümör bölgesine daha iyi ulaştırmak için özel bir nano-taşıyıcı üzerinde çalıştığını söyleyen Doç. Dr. Erel Akbaba, 3 yıl sürecek laboratuvar aşamasına başladığını aktardı. Doç. Dr. Erel Akbaba, “Tümör bölgesinde bazı proteinlerin kaybı oluyor. Başladığım bu çalışma, bir nanopartikul ile tedavide kullanılan biyoteknolojik ilaçları hücre içine taşımayı ve kanserle savaşacak proteinlerin kaybını önlemeye yönelik bir araştırmayı içermektedir. Bu taşıyıcının, kanser hücrelerini hedef alarak, ilgili bölgeye tedavi edici mRNA’ları taşıması amaçlanmaktadır. PTEN gen ekspresyonunun azaldığı kanser türlerinde (meme, prostat, beyin vb.) bu ekspresyonu artırmak için PTEN mRNA’sı geliştirilecek hibrit taşıyıcıya yüklenecek ve etkinlik değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilecektir” diye konuştu. Hedefim Patent Almak Genç bilim insanları olarak ülkemiz açısından yüksek katma değerli yenilikçi teknolojiler, yaklaşımlar geliştirme hedefiyle çalıştıklarını aktaran Doç. Dr. Erel Akbaba, özellikle biyoteknoloji ve gen tedavisi alanındaki bilgi birikiminin artırılmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Erel Akbaba, “Çalıştığımız alanlarda sunulan destekler biz genç araştırmacılara yüksek motivasyon sağlıyor. Bu anlamda bizi her zaman cesaretlendiren ve bilimsel keşiflere teşvik eden üniversiteme, çok değerli hocalarıma, genç araştırmacılara sundukları imkanlar için “Milli araştırma kurumumuz olan TÜBİTAK’a ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığına (BİDEB) teşekkür ederim. Hedefim, kanser tedavilerine ilişkin bu çalışmalarımı geliştirerek patentlemek ve klinik çalışmalara geçilmesini sağlamak” ifadelerini kullandı. -
22.06.2025
İKÇÜ Öğrencilerinden TÜBİTAK Projelerinde Yüzde Yüz Başarı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) öğrencileri, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programlarında her dönem yakaladığı başarılı yükselişe 2024 yılında da devam etti. Başvuru ve kabul gören proje sayılarında yüzde yüz artış yakalayarak rekora imza atan İKÇÜ’nün başarılı öğrencileri, düzenlenen törenle ödüllendirildi. TÜBİTAK destekleme programlarında, başvuru ve destek sayılarındaki başarılarıyla gurur kaynağı olan İKÇÜ öğrencileri için Proje Genel Koordinatörlüğünce düzenlenen törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın katıldı. Yükselen Bir İvme Yakaladık Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, 2023 yılının 2. Döneminde 2209-A programına İKÇÜ’lü öğrenciler tarafından 126 başvuru yapıldığını, 92’sinin kabul edildiğini; 2209-B programında ise 37 başvurudan 25’inin kabul aldığını belirtti. 2024 yılı 1. Döneminde 2209-A programında başvuru sayısının 256’ya çıktığının ve 164 projenin kabul edildiğinin bilgisini veren Prof. Dr. Akbulut, 2209-B programında ise 35 başvurudan 27’sinin kabul aldığını belirterek TÜBİTAK öğrenci projelerinde İKÇÜ’nün her geçen dönem yükselen güzel bir ivme yakaladığını vurguladı. Prof. Dr. Akbulut, “Öğrencilerimizin genç yaşta projeye başlamaları bizi çok memnun ediyor. Bilimsel açıdan kendinizi yetiştirmek için aslında bunlar çok önemli fırsatlar. Bu ve benzeri projeler içerisinde yer almanız, araştırma-geliştirme veya akademik olarak yükselme gibi hedeflerinize de katkı sağlayacaktır. Sanayide de tam olarak proje yapan, araştıran personellere ihtiyaç var. Ben, bu özverinizden dolayı; projeler üreterek üniversitemize de katkı sağladığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Her Paydaşın Kazançlı Çıktığı Bir Süreç Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın ise, “Projeleri aslında bir iş simülasyonu olarak düşünebilirsiniz. Proje yaparak, bir problemi baştan sona ele alıp çözme ve onu raporlama; bunu belli kriterler altında yapabilme becerisini kazanıyorsunuz. Danışman hocalarınız ve Proje Genel Koordinatörlüğünden eğitimciler gibi bu konuda yetkin personel tarafından organize edilen bir süreci yaşıyorsunuz. Eğitimciler size, projenin yazımından başvuru aşamasına kadar gerekli desteği veriyorlar. Bu hem akademik anlamda önünüzü açacak bir süreç hem de mesleki anlamda sizlere proje yapabilme kabiliyetini kazandıracak bir iş deneyimi” diye konuştu. TÜBİTAK projelerinin, bilimsel bakışı ya da bir fikri projeye dönüştürme konusunda önemli bir aşama olduğunu belirten Doç. Dr. Aydın, proje yapmak ve proje kültürünü yaygınlaştırmakla öğrencinin, danışman hocanın, üniversitenin, TÜBİTAK’ın, üniversitenin bulunduğu şehrin ve ülkenin kazançlı çıktığını vurguladı ve projesi kabul edilen öğrencileri tebrik etti. -
20.06.2025
Sosyal Hizmette Proje Şenliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliği’ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda yapıldı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerinin araştırma ve uygulama dersleri kapsamında yaptıkları projelerin poster sunumlarının fuaye alanında sergilendiği şenliğin resmi açılışına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Melike Tekindal, bölüm akademisyenleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Yardımlaşma Genetik Kodlarımızda Var Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, sosyal hizmet kavramının medeniyetimizin genetik kodunda olan bir kavram olduğunu belirterek yardımlaşmanın ve dayanışmanın Anadolu kültüründe kadim değerler arasında yer aldığını söyledi. Kültürel aktarımın genç nesillerde vücut bulmasından oldukça mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Bizim mağdurun ve mazlumun yanında olmamız geçmişten gelen bir özelliğimiz. Müthiş bir vakıf kültürümüz var. Formel eğitimi, kültürel kodlarla eşleştirdiğinizde emin olun yaptığınız işte çok daha başarılı olacaksınız.Yunus'un deyimi ile, canı kıymetli görmeniz lazım. 'Yaratılanı sevin, Yaradan'dan ötürü..Bunu bir anlayış haline getirdiğinizde yaptığınız her işten daha çok ilham alacağınızdan eminiz” dedi. Sosyal Hizmet Artık Küresel Boyutta Düşünülmeli Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan sosyal, siyasi ve ekonomik bir çatışmanın tüm coğrafyaları etkileyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Bulduklu, özellikle dezavantajlı bireylerin dil,din, ırk, mezhep, kültür ayırt etmeksizin nitelikli sosyal hizmetlere erişiminin artırılmasının insanlığın ortak görevi olması gerektiğini aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, "İbn Haldun'a göre toplumların kaderini çizen unsurlardan biri de coğrafya. Coğrafyamızda bir mazlum halkın savaştan ya da değişik durumlardan dezavantajlı hale geldiğini sıklıkla görüyoruz. Burada herkes suçu karşısında arayabiliyor. Politikacılar, ekonomi, modernite, bilişim vs. sebeplerle bağlantı kurulabilir.. Koşullar, sebepler her ne olursa olsun var olan ya da can taşıyan her varlığın kendisine çizilen kader yolunda sorunsuz ilerlemesi aslında sizin elinizde. Savaş sadece iki ülke arasında olmaz, bütün dünyayı etkileyen bir boyuta evrilen sonuçlar ortaya çıkartır. Sizin mesleki anlayışınız da artık tüm dünyadaki mazlumların refahlarına yönelik olmalı. Farklı coğrafyalarda mazluma dönüşen herkesin hak ettiği hayatı yaşaması için öncelikle Sosyal Hizmet Uzmanlarının ve çalışmacılarının sorumluluk alması gerekiyor. Biz her dönem mazlumun yanında olan geçmişe sahip bir milletiz. Her koşulda haksızlığa ses yükseltir, tepkimizi gösteririz. Birileri gibi Gazze'ye sessiz kalıp işin içine başka bir ulus girince ses yükseltenlerden hiç olmadık. Aktörler değişince savaşı hatırlayanlardan değiliz. Biz biliyoruz ki yaşanan savaşlar ve çatışmalar tüm canlıları etkiler. Dezavantajlı grupların sayısı ise savaşlarla artar. O zaman mağdurun ve mazlumun olduğu her yer sosyal hizmet alanıdır. İşte bu açıdan sizlerin evrensel yardımlaşmanın en güzel örneklerini vereceğinize, gittiğiniz coğrafyalara en güzel hizmeti sunacağınıza yürekten inanıyoruz. Sizler için canla başla çalışan hocalarınızın emeklerinin yolunuzu aydınlatmasını, İKÇÜ adına gurur verici başarılara imza atmanızı diliyoruz” ifadelerini kullandı. Her Zaman Yanınızdayız. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Derya Özer Kaya da poster sunumların yer aldığı bu gibi şenlikleri oldukça önemli bulduklarını , teorik bilginin yanında pratik bilginin ve uygulamaların ne kadar önemli olduğunun bir çıktısı olduğunu kaydetti. Dekan Prof. Dr. Kaya, “Bugün İzmir'in dört yanına gittiğinizi, hatta Türkiye'nin birçok yerinde projeler üretildiğini ve bugün burada paylaşılacağını görmek gerçekten hem ilham verici hem de gurur verici. Bu çalışmaların tüm öğrencilerimiz için de ilham kaynağı olacağından eminiz. Gittiğiniz her yerde, bu İzmir'in herhangi bir köşesi olabilir, Türkiye'nin herhangi bir köyü olabilir, hatta dünyanın herhangi bir yeri olabilir; İKÇÜ’den aldığınız eğitim ile gurur verici işler yapacağınız biliyoruz. Sizlere güvenimiz sonsuz. Hocalarınız olarak her zaman yanınızdayız. Sizlerle birlikte varız ve yapacağınız işlerle birlikte daha güçlü olacağız. Hepinizin emeğine sağlık” dedi. Güçlü Bir Mesleki Üretimin Son Çıktıları Bu yıl ikinci mezunlarını verecek olmaktan duydukları heyecanı paylaşan Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Melike Tekindal, yıl boyunca hayata geçirdikleri örnek sosyal hizmet uygulamaları için tüm öğrencilerini tebrik etti. Prof. Dr. Melike Tekindal, “Sosyal hizmet mesleği, insan hakları ve sosyal adaleti gözeten bir disiplin ve bir meslektir. Bu bağlamda şu anda öğrencilerimin gerçekleştirmiş olduğu tüm projeler ileride çalışacakları dezavantajlı gruplara yönelik gerçekleştirmiş oldukları kıymetli uygulamaları ve projeleri kapsamaktadır. Öncelikle ellerinize sağlık diyorum. Çok yoğun bir yıl geçirdiniz. Bugün bu şenlikte gerçekleştirmiş olduğumuz emeklerin taçlandırmasını yapacağız, güçlü bir mesleki üretimin son çıktılarını sizlere poster sunumları olarak göstereceğiz. Bu bağlamda iş birliği yaptığımız kuruluşlara da ayrıca teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sağlık alanında İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Şehir Hastanesi Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi, Çocuk Ergen Psikiyatri Servisi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Sosyal Hizmet birimi ve toplum ruh sağlığı birimi, Menemen, Torbalı, Bornova Türkan Özilhan, Altıncak Nevbahar Salih İşgören, Gaziemir ve Aliağa Devlet Hastanelerinde, Doktor Behçet Uz Eğitim Araştırma Çocuk Hastanesinde uygulamalarını gerçekleştirdiler. Ayrıca Adalet ve Denetimli Serbestlik alanında ise Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Eğitim İyileştirme Bürosu ve Çocuk Hizmetleri biriminde ve daha birçok yaşam merkezi, huzurevi, kamu kurum ve kuruluşunda uygulamalarını yaptılar. Başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse'ye ve Rektör Yardımcılarımıza, fakültemizin gelişimine katkı sunan Sayın Dekanımız Derya Özer Kaya'ya, öğrencilerimizin eğitim süreçlerini titizlikle yürüten tüm öğretim elemanlarımıza, öğrencilerimize rehberlik eden kıymetli uygulama danışmanlarımıza, iş birliği içinde olduğumuz tüm kamu kurumları, belediyeler ve sosyal hizmet birimlerine STK ve derneklerimize ve en sonda bu sürecin merkezinde olan sevgili öğrencilerime tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu. Protokol konuşmalarının ardından Sosyal Hizmet Bölümü Uygulamalı Dersler Koordinatörü Sayın Doç. Dr. Ahmet Engin’in poster şenliği ile ilgili bilgi aktardığı sunumunun ardından öğrencilerin projeleriyle ilgili çektiği videolar izlendi. Törene katılan protokol, fuaye alanındaki sergiyi gezerek öğrencilerden bilgi aldı.
Toplam 358
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
550 kez okundu
Kemeraltı İçin Yeni Vizyon
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Konak Belediyesi, UNESCO İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen “İzmir Tarihi Liman Kenti Panelleri” düzenlenen resmi törenle başladı. Kemeraltı’nın kültürel mirasının korunması ve dünya çapında tanıtılması, bölgesine özgü tarih, ticaret, kültür ve turizm konularını masaya yatırmak üzere düzenlenen panellerin açılış programına; İzmir Vali Yardımcısı İsmail Çorumluoğlu, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi (SBBF) Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Smyrna Antik Kenti ve Kazı Heyeti Başkanı SBBF Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akın Ersoy, İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanı Abdülaziz Ediz, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler ve muhtarlar katıldı. Kemeraltı İçin Birlik Zamanı Panellerin Kemeraltı için bir dönüm noktası olduğunu belirten İzmir Vali Yardımcısı İsmail Çorumluoğlu, önümüzdeki süreçte Kemeraltı ve UNESCO ile ilgili yeni çalışmalara başlayacaklarını kaydetti. Vali Yardımcısı Çorumluoğlu, “Kemeraltı’nda şu süreçte bir şey yapmazsak geç kalmış oluruz. Bu tercihin yapıldığı bir dönemdeyiz. Bu açıdan İzmir Valiliğimiz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin elinden geleni sivil toplum kuruluşları ile birlikte yapmaları gerekiyor. Sadece üniversitelerimizin değil ticaret, esnaf odaları ve benzeri kuruluşların da Kemeraltı için elinden geleni yapmaları gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Kemeraltı ve UNESCO ile ilgili bazı çalışmaların olacağını da sizlerle sevinerek paylaşmak istiyorum. Yerel idarelerin Kemeraltı’na ilgi duyması ve önem vermesi bizim çalışmalarımızı başarıya götürecektir. Kendilerine tespitlerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Kemeraltı'nın Korunması İçin Stratejik Adımlarda İKÇÜ de Var Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu da İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak Kemeraltı’nın tarihi dokusunu geleceğe taşıma çabasını sürdüreceklerini vurguladı. İzmir için Smyrna Antik Kenti’nin kazandırılması yönünde çalışmalarını sürdüren İKÇÜ’nün bu süreçte de önemli bir rol üstleneceğini vurgulayan Prof. Dr. Bulduklu, “Bir kent için en önemli özellik denize kıyısı olmasıdır. Bu bakımdan akla ilk olarak ticaret gelse de yanına tarihi eklediğinizde kentin ciddi bir sermayesinin olduğunu görüyorsunuz. Bunu kültürel köklerinden ayırmadığınızda gelecek nesiller adına da ciddi bir sorumluluk üstlenmiş oluyorsunuz. Üniversite olarak Smyrna Antik Kenti’ni İzmir için ciddi bir biçimde kazandırma çabası gösteriyoruz. Önümüzdeki süreçte de yapmamız gereken ne varsa yapmaya hazırız” diye konuştu. Kültürel Mirasın Korunması İçin Ciddi Çalışmalar Yapıyoruz Etkinliğin paydaşları arasında yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, şunları söyledi: “Üniversitemiz ve fakültemiz adına böylesi anlamlı bir etkinliğin paydaşları arasında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Fakültemiz kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması üzerine çok ciddi çalışmalar yapıyor. Çok faydalı bir etkinlik olacağına eminiz, birbirinden kıymetli konuşmacılarımız çok önemli konularla bizlerle olacak” Birlikte Bambaşka Bir İzmir Yaratacağız Kemeraltı’nın İzmir’in kalbinde yer alan ve tarih boyunca birçok kültürün izlerini taşıyan önemli bir merkez olduğuna vurgu yapan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, belediye olarak tüm çalışmaların destekçisi olduklarını belirtti. Başkan Mutlu, “Biz bu çalışmaların bir parçası olmaktan çok mutluyuz. Önümüzdeki süreçte Konak’ın tüm tarihi envanterine sahip çıkmak, ayağa kaldırmak ve hayata dâhil etmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Özellikle Kemeraltı’nın korunmasını sadece geçmişe sahip çıkmak değil geleceği şekillendirmek olarak da görüyoruz. Hem tarihi dokuyu yaşatmayı hem de bu değerleri tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. Korumaya dönük farklı çalışmalar içerisine girdik. Kemeraltı’ndaki tarihi yapıların yangın riskine karşı Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile yeni bir protokol imzalıyoruz ve her bir yapıyı tek tek tesisat açısından kontrol ederek dirençli hale getirmek istiyoruz. Mutluluk Kahvesi ve Oyun Evi gibi açtığımız mekanlarla Kemeraltı’nı görünür kılmak ve canlandırmak amacımız var. Ayağa kalkmış tarihi yapılarının içerisinde kendimizi yaşarken bulacağımız bir Konak hayaliyle yola çıktık. Bizler her zaman yanınızdayız, birlikte bambaşka bir İzmir ve Konak yaratacağımıza inanıyoruz” dedi. Paydaşlarımızla İş Birliğine Hazırız Etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür eden İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer de, “İzmir tarihi bir kent; Bergama ve Efes’ten sonra İzmir Tarihi Liman Kenti’nin adaylığını hep birlikte pozitif sonuçlandırmak için tüm paydaşlarımızla iş birliği yapmaya hazırız. Panelimizin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Çok Katmanlı Kültürel Miras İzmir Tarihi Liman Kenti Alan Başkanı Abdülaziz Ediz ise, “İzmir, Akdeniz havzasındaki etkili konumu ile doğu ve batı arasında bir köprü görevi üstlenmektedir. Geçmişten günümüze korunarak ulaşmış arkeolojik, mimari, tarihi ve doğal değerleri bir arada barındıran bu çok katmanlı kültürel miras alanının korunması ve yönetilmesi için çeşitli çalışmalar devam etmektedir. UNESCO dünya Mirası geçici listesine dâhil olduğumuz 2020 yılından bu yana iş birliği içerisinde olduğumuz tüm kurumlara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından, İzmir İktisat Kongre Merkezinde iki gün boyunca devam edecek; İzmir’in tarih, kültür ve ticaret merkezi olan Kemeraltı bölgesine dair önemli verilerin paylaşılacağı, İzmir Tarihi Liman Kenti Panellerinin alanında önemli birçok bilim insanının yer aldığı oturumlarına geçildi. -
544 kez okundu
İKÇÜ’den Uluslararası Bilim Dünyasında Ses Getiren Başarı
TÜBİTAK ULAKBİM ile Springer Nature arasında imzalanan Açık Erişim Makale Yayınlama Anlaşması kapsamında İKÇÜ’lü bilim insanları tarafından yayınlanan makale, açık erişim desteği alan makaleler arasında global düzeyde 107 Bin üzeri indirme ile Türkiye’de birinci sıraya yerleşti. Ayrıca, Altmetric skoruyla bilimsel yayınlar arasında dikkat çekici bir başarı elde eden çalışma, dünya genelinde yayımlanan 27 milyondan fazla makale arasında 1662. sırada yer alarak en üst %5’lik dilime girmeyi başardı TÜBİTAK ULAKBİM tarafından yürütülen EKUAL Projesi çerçevesinde bilim, teknik, sosyal ve beşerî bilimler alanında Nobel Ödüllü yayınlar yapan, dünyanın en büyük yayıncılarından biri olan Springer Nature yayınevi ile imzalanan “Açık Erişim Makale Yayınlama Anlaşması” kapsamında, Springer Nature’den açık erişim desteği alan makaleler arasında global düzeyde 107 Bin indirme sayısı ile Türkiye’de birinci sıradaki makalenin İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)’ne ait olduğu açıklandı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mümin Alper Erdoğan başyazarlığında yayınlanan “Prenatal Exposure to COVID-19 mRNA Vaccine BNT162b2 Induces Autism-Like Behaviors in Male Neonatal Rats: Insights into WNT and BDNF Signaling Perturbations” başlıklı makale, COVID-19 salgınına karşı geliştirilen mRNA aşılarının in vivo hayvan modelinde gebelik döneminde uygulanmasının, doğan yavru sıçanlarda otizm benzeri davranışlar ve nörogelişimsel değişikliklere yol açıp açmadığını inceleyen çarpıcı araştırma bulgularını sunuyor. Çalışma, bu etkilerin altında yatan mekanizmaları, özellikle WNT ve BDNF sinyal yolakları üzerinden değerlendirmeyi amaçlıyor. Gelmiş Geçmiş Tüm Makaleler Arasında 1662. Sırada Amerika’da sabah haberlerine dahi konu olan araştırmalarının geniş bir kitleye ulaştığını ve bilim camiasında büyük yankı uyandırdığını belirten Doç. Dr. Erdoğan, araştırmanın ileride yapılacak insan çalışmaları için öncü bir niteliğe sahip olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Erdoğan, “Çalışma, aynı zamanda Altmetric skoruyla bilimsel yayınlar arasında dikkat çekici bir başarı elde etti: 27 milyondan fazla makale arasında 1662. sırada yer alarak en üst %5’lik dilime girmeyi başardı. Bununla birlikte, Neurochemical Research Dergisinde 2328 çalışma arasında birinci sırada, benzer yaşta yayınlanan tüm çalışmalar arasında ise 29. sırada yer aldı. Bu etkileyici dereceler, çalışmanın bilim dünyasındaki önemini ve global etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı. -
538 kez okundu
Tercihlerde de "Farkında ve Farklı"
Lisans bölümleri ve ön lisans programları tamamen dolan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bu yıl da öğrencilerin gözdesi oldu. ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganıyla Türkiye’nin dört bir yanından öğrencinin tercih ettiği İKÇÜ, 48 lisans ve 5 ön lisans programına yerleşen toplamda 2749 yeni öğrenciyi bünyesine katarak ailesini büyüttü. İlk Kez Öğrenci Alanlar Güçlü akademik kadrosu ile araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen İKÇÜ’de bu yıl 3 yeni lisans programı eğitim hayatına ilk öğrencileri ile başladı. YÖK’ün desteklediği dijitalleşmeyi önceleyen, istihdama duyarlı programlara yönelik çalışmaları kapsamında; Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesinden Bilgi Güvenliği Teknolojisi, yüzde yüz İngilizce eğitim verecek Turizm ve Gastronomi Yönetimleri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde açılan Veri Bilimi ve Analitiği bölümleri yüksek puanlarla tercih sıralamasında yer aldı. Öğrencilerin İKÇÜ’ye gösterdiği ilgiden dolayı son derece mutlu olduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Üniversitemizin doluluk oranının yüzde 100 olarak gerçekleşmesi hem üniversitemizin sunduğu eğitim kalitesinin hem de öğrenci ve ailelerin duyduğu güvenin bir göstergesidir. Türkiye’nin ulusal yükseköğretim hedefleri doğrultusunda güncel teknolojik altyapıyla eğitim kalitesini her yıl daha da yükselterek daha donanımlı, sektördeki rekabetten daha az etkilenen her zaman tercih edilen İKÇÜ’lüleri geleceğe hazırlamayı kendimize en büyük görev olarak görüyoruz. YKS yerleştirme sonuçlarının tüm öğrencilerimiz, aileleri ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Üniversitemize yerleşen ailemizin bir parçası olan gençlerimize başarılı bir üniversite hayatı temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Kayıt İşlemleri Elektronik Ortamda ya da Yüz Yüze İKÇÜ’ye yerleşen öğrencilerin kayıt işlemleri tüm programlar için üniversiteye gelmeden E-Devlet şifresiyle elektronik ortamda 01-03 Eylül 2025 tarihleri arasında yapılacak ve adaylardan herhangi bir belge istenmeyecek. E-kayıt sistemiyle kayıt yapamayan adaylar ise 01-05 Eylül 2025 tarihleri arasında fakültelerin ilan ettiği günlerde bizzat gelerek kayıt olabilecek. -
531 kez okundu
İKÇÜ’de “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu" toplantılarının dördüncüsü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) ev sahipliğinde yapıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Naci Gündoğan ile Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof.Dr. Ümit Kocabıçak, rektörler, rektör yardımcıları ve üniversitelerden akademisyenler katıldı. Yükseköğretim sisteminin stratejik hedeflerini paylaşmak ve üniversitelerin görüşlerini almak amacıyla Ege ve Akdeniz bölgesindeki üniversitelerle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren toplam 43 üniversite İKÇÜ’de bir araya geldi. Uluslararası Görünürlükte Alınması Gereken Ciddi Mesafeler Var Toplantının açış konuşmasında rektörlere seslenen YÖK Başkanı Prof.Dr. Erol Özvar, erişilebilir, kaliteli, üretken, araştırmacı, yenilikçi, dijitalleşmeyi, uluslararasılaşmayı, istihdamı destekleyen kurumların yükseköğretimin geleceğini şekillendireceğini kaydetti. Küresel ve bölgesel rekabet gücünün artırılabilmesi ve sürdürebilmesi için bu başlıkların kritik önem taşıdığını vurgulayan YÖK Başkanı Prof.Dr. Erol Özvar, “Yükseköğretimin sadece halihazırdaki durumunu değil yakın gelecekte alabileceği şekilleri bugünden ele almak büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Önümüzdeki yıllar, yükseköğretimde önemli fırsatların yanı sıra ciddi sınamaları da beraberinde getiren dönüştürücü bir sürecin habercisi olacaktır. Yükseköğretim Kurulumuzun eşgüdümü ve üniversitelerimizin dirayetli yaklaşımları sayesinde bugüne dek üniversite öğrencilerimizin öğrenim kalitesinden ödün vermeden, fakat yeni fırsatları da değerlendirerek bir denge bulmaya çalıştığımızı söyleyebilirim. Kapasite ile birlikte kalitenin de aynı ölçüde yükselmesine yönelik toplumda ortaya çıkan beklentinin karşılanması sadece YÖK ve YÖKAK değil bütün üniversite bileşenlerini yakından ilgilendirmektedir. Küresel ölçekte bilim ve teknoloji yarışı büyümüş, ülkeler arası rekabet artmıştır. Buna bağlı olarak küresel rekabette ön sıralara tırmanmak da zorlu bir yarış haline gelmiştir. Türk üniversitelerinin uluslararası akreditasyon standartlarını karşılamada ve küresel üniversite sıralamalarında üst sıralarda yer almada ciddi ve başarılı bir sınav verdiğini bugün uluslararası çevreler de takdir etmektedir. Bununla birlikte üniversiteler olarak mevcut durumla yetinmemiz mümkün değildir. Uluslararası görünürlük ve nispi rekabet üstünlüğü konusunda almamız gereken daha ciddi mesafeler bulunmaktadır. Bu durum, ülkemizin uluslararası öğrenci ve öğretim üyesi çekme kabiliyetini ve küresel akademik camiadaki genel itibarımızı etkilemektedir” dedi. İstihdama Duyarlı Olmayan Programların Tasfiyesi Sürecek Son yıllardaki hızlı teknolojik değişimin, otomasyon ve yapay zekaya dayalı yeni çözümlerin en fazla talep edilen kariyer programlarını şekillendirdiğini ifade eden YÖK Başkanı Prof.Dr. Erol Özvar, ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacak programların açıldığını aktardı. YÖK Başkanı Prof.Dr. Özvar, “Bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı. Tam doluluk oranı ile bu yıl bu programlar hizmet vermeye başladı. Bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz. İstihdama duyarlı programlar kapsamında sağlıkta ve tarımda dijital teknolojiler ile yeşil dönüşümle ilgili insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için yeni programlar üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca kuantum teknolojisinin kullanımıyla büyüyen tehditlere çare olması için siber güvenlik alanında ihtiyaç duyulan insan kaynağını da artırmak istiyoruz. Diğer taraftan istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini de sürdüreceğimizi sizlerle paylaşmak isterim. Son dönemde açtığımız siber güvenlik MYO’ları, dijital ve yapay zekâ tabanlı programlar, hazırladığımız 'Yükseköğretimde Üretken Yapay Zekanın (ÜYZ) Kullanımına Dair Etik Rehber' bu yönde attığımız adımlardan bazılarıdır” diye konuştu. En Geniş Kapsamlı Paydaş Katılımını Sağlamayı Hedefliyoruz Dijital yetkinlik ve büyük veri, uluslararası tanınırlık ve saygınlık, girişimcilik ve yenilik, performans ve kalite güvencesi, gibi konulara odaklanılarak bir yol haritası çıkarılmasına imkân sağlayacak toplantılara ilk kez KKTC üniversitelerinin dahil edildiğini ifade eden YÖK Başkanı Prof.Dr. Özvar, Türk yükseköğretim sisteminin uluslararası arenada rekabet gücünü artırmak için ortak akılla hareket edildiğini vurguladı. Prof. Dr. Özvar, “Türkiye'de yükseköğretimin önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalabileceği sınamaları başarıyla verebilmek ve üniversitelerimizin geleceğini güçlendirmek amacıyla, bütün taraflar olarak dijital yetkinlik ve büyük veri, uluslararası tanınırlık ve saygınlık, girişimcilik ve yenilik, performans ve kalite güvencesi, gibi konulara odaklanarak çeşitli önlemler almalıyız. İşte bu konularda üniversitelerimiz ile birlikte çalışmak ve bir yol haritası çıkarmak üzere bir araya geliyoruz. Yükseköğretim Kurulu olarak politikalarımıza ilişkin karar alma ve uygulama süreçlerinde mümkün olan en geniş kapsamlı paydaş katılımını sağlamayı hedefliyoruz. Belirlenen stratejik hedeflerin başarıyla hayata geçirilmesi için birlikte hareket etmenin hayati önemde olduğunu düşünüyoruz. Herkesin açık, samimi ve yapıcı bir ortamda Türk yükseköğretiminin hedef ve stratejilerine dair söz söylemesi, görüşlerini ortaya koyması bizlere yeni bakış açıları kazandıracak ve ortak aklın işletilmesine zemin hazırlayacaktır. Buradaki toplantıyı diğerlerinden farklı kılan KKTC’deki 13 üniversitenin de burada yer almasıdır. Bu üniversitelerin de bahsi geçen başlıklarda kendilerini geliştirmelerini ve her anlamda kalite standartlarını yükseltmelerini arzu ediyoruz. Bu anlayışla, Yükseköğretim Kurulu olarak sahip olduğumuz deneyim ve kapasiteyle kendilerine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Başarı, Hepimizin Ülkemize ve Milletimize Karşı Sorumluluğudur Geleceğe ilişkin yol haritasının ana hatlarını oluşturacak başlıklara da değinen YÖK Başkanı Prof.Dr. Özvar, "Tüm paydaşlar olarak; dünyada rekabet gücü ve görünürlüğü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim sistemini hayata geçirmek hepimizin ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuzdur. Bunları gerçekleştirmek için birlikte ve daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Dördüncüsünü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde gerçekleştirdiğimiz “2030’a Doğru Türkiye’de Yükseköğretim Toplantılarımızın” hayırlı olması temennimi ifade eder, bütün katılımcıları muhabbetle selamlarım” şeklinde konuştu. Toplantı, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof.Dr.Naci Gündoğan’ın “Yükseköğretim Kurulu Vizyonu ve Yapılan Çalışmalar” , Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof.Dr. Ümit Kocabıçak’ın “Kalite Odaklı Süreç Yönetimi ve Liderlik”, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Verşan Kök’ün “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite”, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Lütfiye Durak Ata’nın “Üniversitede Dijital Dönüşüm ve Veriye Dayalı Yönetim” , Gebze Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Elif Damla Arısan’ın “Üniversitenin Ulusal ve Uluslararası İtibarı ve Görünürlüğü” başlıklı sunumları ile devam etti. YÖK üyeleri, 43 üniversiteden gelen rektör, rektör yardımcıları ile yapılan değerlendirmelerin ardından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse İKÇÜ’yü teşrifleri sebebiyle YÖK Başkanı Prof.Dr. Özvar’a kurumsal hediye takdiminde bulundu. Toplantı, YÖK Başkanı Prof.Dr. Özvar’ın kapanıştaki değerlendirme konuşmasıyla son buldu. -
529 kez okundu
Yılın İlk Senato Toplantısına YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar Başkanlık Yaptı
“2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair Üniversiteler ile Bölgesel Toplantılar” serisinin dördüncüsü Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde başladı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, program öncesi Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti ve sonra YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile İKÇÜ'nün 2025 yılı ilk Senato Toplantısına katıldı. Üniversitelerimizin Sorunlarını Yerinde Tespit Ediyoruz Senato toplantısı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair Üniversiteler ile yapılan bölgesel toplantılarla ilgili bilgi verdi. Başkan Prof. Dr. Özvar, “Bugüne kadar Ankara, Diyarbakır ve Niğde’de üniversitelerimizin katılımlarıyla üç ayrı '2030 Vizyon Toplantısı' gerçekleştirdik. Dördüncü buluşmamızı Ege ve Akdeniz bölgesindeki üniversitelerimizle birlikte İzmir’de yapıyoruz. Bu toplantımıza Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren 13 üniversiteyi de önümüzdeki döneme ilişkin Kurulumuzun faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmalarının yararlı olacağı düşüncesiyle davet ettik. Bu vesileyle her zaman yaptığımız gibi üniversitelerimizi mutlaka ziyaret ediyoruz ve üniversitelerimizin senato üyeleriyle yüz yüze toplantı yapmayı tercih ediyoruz. Mümkün olduğu ölçüde öğrencilerimizle akademik ve idari personelimizle bir araya gelmek suretiyle üniversitelerimizin meselelerini yerinde tespit etme ve bunlar üzerinde konuşma fırsatı buluyoruz. Bugün de İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin değerli senato üyeleriyle bir araya geldik. Toplantımızın en iyi şekilde yapılması için yoğun gayret harcayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemizin kıymetli rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye samimi ev sahipliği için teşekkür ederim” diye konuştu. Kapasiteyle Beraber Kaliteyi de Arttırmalıyız Üniversitelerin beşeri sermayeyi geliştirmesinin yanında bilim ve teknoloji alanında yaptığı çalışmalarla da ülke ekonomisine sunduğu katkılara dikkat çeken YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, “Bugün üniversitelerimiz Türkiye'deki iktisadi gelişmenin en önemli aktörlerinden biridir. İnanıyoruz ki önümüzdeki yıllarda bütün dünyada meydana gelen değişimlere uygun olarak Türkiye'de de üniversitelerimiz ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli, beşeri sermaye ihtiyacını çok daha üst düzeylerde karşılayacaktır. Türkiye'deki üniversitelerimiz sadece ülkenin ekonomik kalkınmasına, insanımızın gelişmesine değil, ülkemizin üniversitelerine teveccüh eden uluslararası öğrencilerin gelişmesine de hep beraber önemli katkılar sağlamakta. Çok sayıda uluslararası öğrencinin gelişmesine, yetiştirilmesine emek harcamaktadır. Ülkemizin etrafında komşularımızın öğrencilerine değil bütün dünya uluslarının öğrencilerine hizmet vermektedir. Bugün itibariyle üniversitelerimiz arzu edilen kapasiteye erişmiştir. Bundan sonra yapmaya çalıştığımız ve ulaşmak istediğimiz; çok daha kaliteli kurumlar haline gelmektir. İnşallah kapasiteyle beraber kalitemizi de artırmak suretiyle ülkemizin ve bölgemizin ihtiyaç duyduğu insanların yetiştirilmesine, araştırma gelişime faaliyetlerinde daha ileri gitme noktasında elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Suriye’deki Üniversitelerin Gelişmesine Destek Vereceğiz Türkiye’nin yükseköğretim tecrübesini Suriye ile paylaşmaya hazır olduğunu belirten YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, “Bu konuda mevkidaşlarımızla temaslarımız devam ediyor” dedi. Suriye’de halkın teveccüh edeceği bir demokratik düzenin inşa edilmesini temenni ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Özvar, şunları kaydetti: “Suriye’de eski rejimden kaynaklanan yükseköğretime ilişkin muhtelif sıkıntılar yaşanmıştı. Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler olarak komşu, dost Suriyeli kardeşlerimizle bu konuda birlikte çalışacağız. Mevkidaşlarımızla yapacağımız karşılıklı istişareler neticesinde Yükseköğretim Kurulu, Türkiye’nin yükseköğretim tecrübesini Suriyeli kardeşlerimizle paylaşmaya hazırdır. Bu konuda temaslarımız devam etmektedir. İnşallah orada da üniversitelerin kalkınmasına, gelişmesine Türkiye olarak destek vereceğiz. Bu konuda meslektaşlarımızla temas halindeyiz. Yükseköğretim alanında diğer bütün ülkelere nasıl barış, dostluk ve kardeşlik çerçevesinde destek veriyorsak, Suriye’deki kardeşlerimize de her türlü desteği vereceğiz.” Öğrenmeye Olan Tutkuyu Rehber Edinmiş Bir İKÇÜ 2025 yılının ilk senato toplantısını YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar’ın teşrif etmesinden duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ hakkında kısa bir sunum yaptı. Çok yönlülüğü ve öğrenmeye olan tutkuyu rehber edinmiş bir İKÇÜ olarak ülkenin bilgi ve teknoloji üreten öncü kurumlarından biri olmayı hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Sağlık, mühendislik, sosyal bilimler ve doğa bilimleri gibi çeşitli alanlarda akademik alanda yetkin bir kadro kurduk ve her geçen gün gelişmeye ve geliştirmeye devam etmekteyiz. Bilimsel araştırmalarla akademik dünyaya yön ve ilham veren ekol bir üniversite olma hedefimize emin adımlarla yürümeye gayret ediyoruz. 2024 verilerine göre üniversitemiz araştırmacıları ve akademisyenleri 7123 Web of Science, 856 SCOPUS, 278 TR Dizin yayın ile bu hedefimize katkıda bulunmuşlardır. Temel değerlerimizle donatılmış bireyler yetiştirmek, üretilen değerleri ekonomik çevreye ve bilgi birikimini toplumun hizmetine sunmak amacıyla yoğun biçimde çalışmalar yapmaktayız. Bu yolculuğumuzda her zaman yakın destekleriniz için zat-ı alilerinize en kalbi şükranlarımı sunuyor, üniversitemizi şereflendirdiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi. Öğrenciler Karşıladı Rektör Prof. Dr. Köse’nin eşlik ettiği YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar’ı öğrenciler girişte çiçeklerle karşıladı. Rektörlük makamında bir süre Prof. Dr. Köse ile sohbet eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İKÇÜ’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Rektör Prof. Dr. Köse de “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak ağırlamaktan büyük bir onur duyduğumuz Sayın Başkanımıza saygı ve şükranlarımı sunuyorum” şeklinde memnuniyetini ifade etti. Basın açıklamalarının ardından İKÇÜ Senato Toplantısı basına kapalı olarak devam etti. -
523 kez okundu
İKÇÜ’ye AB’den Jean Monnet Modül Desteği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Doç Dr. Gizem Kolbaşı Muyan’ın yürütücülüğünü üstlendiği, “Avrupa Birliği’nin Eşitlik Perspektifini Yaygınlaştırma ve Vurgulama” (Disseminating and Emphasizing Equality Perspective of the European Union) -EU DEEP- başlıklı Jean Monnet Modül Projesi Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmeye hak kazandı. Üç yıl sürecek projede, AB’nin eşitlik yaklaşımı çerçevesinde eşitsizliğe neden olan ayrımcılık, ırkçılık, nefret suçları, yabancı düşmanlığı, önyargılar gibi başlıklarda yürütülecek çalışmalarla gençlerde farkındalık düzeyinin arttırılması hedefleniyor. Disiplinlerarası atölyelerin gerçekleştirileceği projede, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır, AB Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülay Yıldırım Mat, İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümünden Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedef Eylemer, Prof. Dr. Nesrin Demir, Prof. Dr. Didem Buhari, Prof. Dr. Uğur Burç Yıldız, Doç. Dr. Nihal Kırkpınar Özsoy ile Arş.Gör.Dr. Melis Eroğlu da görev alacak. Tüm Toplumların Ortak Sorunu Proje hakkında bilgi veren İKÇÜ İİBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gizem Kolbaşı Muyan, ayrımcılık, ırkçılık, nefret suçları, yabancı düşmanlığı, önyargı gibi olguları ve bunlarla bireysel, toplumsal ve hukuki alanda mücadele yollarını eğitsel faaliyetlerle aktarılacağını söyledi. Eğitimlerde, deneyimsel öğrenme metotlarının kullanılacağını belirten Doç. Dr. Muyan, “Proje ile toplumlardaki eşitlik algısını eşitsizliğe neden olan ırk, din, cinsiyet, yaş, engellilik gibi temeller üzerinden ele alacağız. Avrupa Birliği’nin eşitlik, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerlerini merkeze alan EU DEEP başlıklı Jean Monnet Modülü’ nün birincil hedef kitlesi üniversite ve lise öğrencilerinin yanı sıra İzmir’deki öğretmenler, gençlik alanında çalışanlar, uzmanlar, akademisyenler. Üç yıl boyunca İzmir’deki farklı liselerle iş birliği içerisinde eşitlik atölyeleri, öğretmenlere ve gençlik eğitmenlerine yönelik eğitici eğitimleri hayata geçecek. Üniversiteli gençlerimize eşitlik temelli yeni bir seçmeli ders, yerel bazda katılımın sağlanacağı paneller, atölye çalışmaları, çalıştaylar proje kapsamında planlanan etkinliklerden. İnsan hakları kültürüne aykırı, doğrudan veya dolaylı ayrımcılık biçimlerini kitabi cümlelerle değil, deneyimsel öğrenme yöntemleri ve farazi davalar üzerinden konuşacağız” dedi. Hukuki Boyutu da İçeren Çok Disiplinli Çalışma İnsan hakları kültürüne katkıda bulunan, farkındalık içeren eğitim faaliyetlerine hukuki perspektifi de eklediklerini belirten Doç. Dr. Muyan, İKÇÜ Hukuk Fakültesinin desteğiyle EU DEEP’te önemli atölye çalışmalarının yapılacağını kaydetti. Doç. Dr. Muyan, “İzmir’in en donanımlı farazi mahkeme salonu İKÇÜ Hukuk Fakültesinde yer alıyor. Değerli hocalarımızın desteğiyle ‘Farazi Dava’ etkinlikleriyle eşitlik perspektifini yargı boyutuyla da ele alacağız. Burada gençlerimizin ayrımcılıkla ilgili farkındalıklarını arttırmak ve bu tür durumlarla karşılaştıklarında neler yapabileceklerini öğretmek öncelikli hedefimiz. Bunu yaparken de farklı dünya görüşlerinden insanların bir arada yaşayabildiği çok kültürlülüğü, anlayış ve saygı temelli toplumsal ilişkileri güçlendirmek istiyoruz. Öğrencileri, akademisyenleri, kamu görevlilerini ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirecek EU DEEP’in İzmir çıktılarının evrensel boyutta önemli kazanımlar oluşturmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı. -
509 kez okundu
İKÇÜ’nün Erasmus Başarısı
Erasmus+ programının yükseköğretim kurumlarındaki etkisi ve fırsatları hakkında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğü tarafından “Erasmus+ Program Rehberi Tanıtım Toplantısı” düzenlendi. Programda İKÇÜ’nün Erasmus Projelerinde her geçen yıl yakaladığı başarı ivmesine dikkat çeken Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, “Önceki yılın rakamına göre projelere tahsis edilen hibe bütçemiz yüzde 80 arttı” açıklamasında bulundu. Erasmus+ projelerinin yönetimi konusunda bilgilerin paylaşıldığı programı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan ile çok sayıda akademisyen takip etti. Uluslararası Arenada Yer Edineceksek Yolu Bu Projelerden Geçiyor 2025 yılı Erasmus Çağrı Rehberinin yayımlanmasıyla birlikte düzenlenen toplantının katılımcılara detaylı bir perspektif sunacağını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, üniversite adına yürütülen projelerden duyduğu memnuniyeti ifade ederek her alanda dünya ile entegre bir eğitim anlayışını, araştırma ve kültürel paylaşım iklimini yaygınlaştırmak için çalıştıklarını söyledi. Uluslararası projelerde akademi dünyasında kurumlararası yapılan konsorsiyumların toplumları birbirine yakınlaştıran, küresel diplomasiyi güçlendiren yapılar olduğunu aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “Erasmus+ programı kapsamındaki öğrenci ve personel değişim fırsatları, ikili anlaşmalar vasıtasıyla, öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve idari personelin uluslararasılaşma faaliyetlerine katılması uluslararası bilgi ve bilim dünyasına hizmet eden aksiyonlardır. Akademik bilgi birikimimizi uluslararası düzeyde paylaşmak ve bu birikimi kültürel çeşitlilikle zenginleştirmek için Erasmus büyük bir fırsat. Erasmus projeleri aracılığıyla üniversiteler arası, farklı ülkelerden ortaklarımızla iş birliği yapmak, yenilikçi projeler üreterek kültürler arası köprüler kurmak, üniversitemizin uluslararası arenada görünürlüğünü arttırırken; ülkemizin dünya bilim sahnesindeki konumunu da güçlendirecektir. Uluslararası ve kültürler arası iletişimi geliştirmek bilimin kıtalararası paylaşımına da olanak sağlayacaktır. Uluslararası arenada bir yer edineceksek yolu bu projelerin yaygınlaşmasıyla olacaktır. Küresel araştırmalardaki görünürlüğümüzü arttırmanın İKÇÜ’nün hedeflerinde çok değerli bir yer tuttuğunu özellikle vurgulamak isterim. Farklı kültür, değerlerin paylaşımı toplumlar arasındaki dostluk, kardeşlik ve iş birliğinin geliştirilmesine güzide bir katkı sağlayacaktır” dedi. Artık Proje Ligini Yükseltmenin Zamanı “2025 Yılı Erasmus+ Teklif Çağrısı ve Program Rehberi Tanıtımı” başlıklı sunumuyla programa devam eden Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, İKÇÜ olarak son 4 yılda yakalanan başarı ivmesini devam ettirme gayretinde olduklarını aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse nezdinde desteklerini esirgemeyen tüm yönetime teşekkürlerini ileten Doç. Dr. Bakay, “Önceki yılın rakamına göre projelerimize tahsis edilen hibe bütçelerimiz yüzde 80 arttı. Koordinatörlük olarak her yıl bir önceki yılın rakamlarını katbekat arttırarak elimizden geldiğinin en iyisini yapmaya çalıştık. Bize tahsis edilen hibe bütçelerimiz açısından iyi bir noktaya geldik. Biliyoruz ki nicelik değil nitelik önemli. Artık ligi yükseltmek gerekiyor. Horizon gibi yüksek bütçeli projelere odaklanmamız gerekiyor. Yürüttüğümüz çok sayıda iş birliği ortaklığı projelerimiz var. Horizon’da Sağlık Bilimleri Fakültesinden Gülşah hocamızın bir projesi var. Konsorsiyum hariç 14 tane AB ülkesiyle projemiz devam etmekte. Turizm fakültesinde gönderecek öğrenci bulamıyoruz. Tıp fakültemizde özel bir projemiz geçti. Diğer fakültelerimizden de özel projeler bekliyoruz” dedi. ESC Hareketlilik Müjdesi İKÇÜ’nün Avrupa Dayanışma Programında yer aldığının müjdesini veren Doç. Dr. Bakay, yapılan akreditasyon başvurusunun kabul edildiğini açıkladı. Koordinatör Doç. Dr. Bakay, “Gönüllülük, iş, staj ve dayanışma projelerini bünyesinde barındıran European Solidarity Corps-ESC’ye (Avrupa Dayanışma Programı) yaptığımız akreditasyon başvurusu kabul edildi. Üniversitemizin akreditasyon başvurusunun Ulusal Ajans tarafından tamamlandığının müjdesini de vermek istiyorum. Türkiye’de sayılı üniversitede olan sanırım 10 üniversiteden biri olduk. Ev sahibi kurum akreditasyonunu aldık. Önümüzdeki günlerde personel sayımızın iyileştirilmesiyle bu programı da aktif olarak kullanmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı. Bakay’ın ardından Crowdhelix Proje Etki Yöneticisi Burcu Kiper, akademi ve iş dünyası arasında konsorsiyum oluşturmaya yardımcı olan iş birliği platformu ‘Crowdhelix’ hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı. KA1 Hareketlilik Projeleri, KA2 (Kurum ve Kuruluşlar Arasında) Ortaklık Projeleri, merkezi projelerin tanıtımı ve başvuru süreçleri hakkında bilgilendirmelerin de yapıldığı programda, İKÇÜ adına başarılı projeler yürüten İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı ile Tıp Fakültesinden Doç. Dr. Saliha Aksun katılımcılarla süreçlerde geçtikleri aşamalarla ilgili deneyimlerini paylaştı. -
505 kez okundu
Rektör Köse'ye 24 Kasım Sürprizi
Çelebi Anaokulu ve Gündüz Bakımevinin minik öğrencileri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye 24 Kasım Öğretmenler Günü sürprizi yaptı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Tesisler İktisadi İşletme Müdürlüğüne bağlı faaliyet gösteren kreşin sevimli sakinleri, Rektör Prof. Dr. Köse’nin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak özel olarak hazırladıkları hediyelerini sundu. Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Müdürü Ömer Coşgun, Çelebi Anaokulu ve Gündüz Bakımevi Birim Sorumlusu Semra Gümüş, eğitmenleri Zehra Kaya, Fatma Koçak’ın refakatindeki miniklerin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Köse, “Yavrularımızın yüzlerindeki neşeyi görmek bizleri çok mutlu etti, gönlümüz, günümüz şenlendi. Bugünün küçükleri yarının büyükleri yavrularımızın sağlıklı ve nitelikli bir eğitim alması için çalışmaktayız. Onların yüzlerindeki tebessümleri görmek bizler için en büyük hediyedir. Bu çiçeği, üniversitemizdeki bütün hocalarımız adına kabul ediyorum. Tüm çocuklarımızın vatanını milletini seven, tüm insanlığı kucaklayan, faydalı hizmetlere imza atan, başarılı, mutlu ve sağlıklı bireyler olmalarını yürekten temenni ediyorum. Bu vesileyle eğitim camiamızın Öğretmenler Gününü en içten duygularımla tekrardan kutluyorum” şeklinde konuştu. Ziyaret sonunda minikleri ayrı ayrı kucaklayan Rektör Köse, hazırlanan hediyeleri Çelebili miniklere verdi. -
503 kez okundu
Sosyal Bilimcilerin Kep Coşkusu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi (İKÇÜ SBBF) 2024-2025 eğitim öğretim yılı mezuniyet töreni Spor Salonunu dolduran yüzlerce konuğun katılımıyla yapıldı. Bilgi ve Belge Yönetimi, Coğrafya, Felsefe, Medya ve İletişim, Psikoloji, Sosyoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Türk-İslam Arkeolojisi bölümlerinden başarıyla mezun olan öğrenciler için düzenlenen mezuniyet töreni heyecanına, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, dekanlar, dekan yardımcıları, bölüm başkanları, akademik ve idari personel ile mezun gençlerin yakınları coşkuyla eşlik etti. Törende ayrıca İKÇÜ SBBF, Psikoloji Bölümünden mezun Hümeyra Cerit’in üniversite birincisi olarak dereceyle tamamlamasının gururunu paylaştı. Manevi Değerlerimiz Bilgelik Yolunda Sizlere Rehberlik Edecek Törende mezunlara seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, evrensel akademik bilgi ve beceri ile eğitimlerini tamamlayan İKÇÜ’lü sosyal bilimcilerin alanlarında örnek bireyler olarak topluma katkı sağlayacağını ifade etti. Mezunların zengin kültürel mirasımızın izinde topluma yön verecek önemli kulvarlarda başarılı olacaklarından emin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbaş, “Sizler kadim Türk tarihinin derinliklerinden süzülen bilgelikle, zengin kültürel mirasımızın ışığında şekillenen bir eğitim aldınız. Eleştirel düşünme, araştırma becerileri ve insanlarla etkili iletişim kurma yeteneklerinizin gelişmesi, bu topraklarda yüzlerce yıldır yaşayan ilmin ve irfanın bir yansımasıdır. Bu beceriler, gelecekte karşılaşacağınız zorluklarla başa çıkmak için size büyük bir avantaj sağlayacaktır. Hepiniz toplumun gelişimine katkıda bulunacak, insanlığa yön verecek fikirler üretecek ve farklı kültürler arasında köprüler kuracak potansiyele sahipsiniz. Bu yolculukta, medeniyetimizin temelini oluşturan sevgi, saygı, hoşgörü ve adalet gibi manevi değerlerimiz bilgelik yolunda sizlere rehberlik edecektir. Türk-İslam coğrafyasının bilgelerinden Hacı Bektaş Veli'nin 'İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır' sözü gibi, bilgiyi maneviyatla harmanlamak, sizleri daha aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Bilinçli, etik değerlere bağlı ve sorumluluk sahibi vatandaşlar, insanlar olarak aldığınız eğitim doğrultusunda görev ve sorumluluklarınızı yerine getireceğiniz konusunda şüphem yok” dedi. Mezunlarımız Gittikleri Her Yerde Fark Yaratacak Günümüzde, nitelikli bireylere olan ihtiyacın her zamankinden daha fazla olduğunu aktaran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbaş, İKÇÜ mezunlarının akademik başarısının ötesinde, toplumsal duyarlılığı ve bilime, toplumsal gelişmeye katkıları ile ülkemizin aydınlık geleceğinde iz bırakacaklarını söyledi. Prof. Dr. Akbaş, “Özellikle hızlı iletişimin ve büyük verinin ortaya çıkardığı hem fırsatlar hem de tehditler çağında yaşıyoruz. Bilgiye anında ulaşabilmek ve büyük veri setlerini analiz edebilmek, yeni keşiflere, daha etkili çözümlere ve toplumsal ilerlemeye kapı aralıyor. Ancak bu durum, yanlış bilginin hızla yayılması, mahremiyet endişeleri ve veri manipülasyonu gibi tehditleri de beraberinde getiriyor. Bu yeni çağın meydan okumalarına karşı İnsan davranışlarını, toplumsal yapıları ve kültürel değişkenleri anlamadan, toplumların geleceği şekillendirilemeyeceği gerçeğiyle her birinizin mezun olduğu alanların kritik önemde olduğunu unutmayın. Milli ve kültürel değerlere sahip, gittikleri her yerde fark yaratacak İKÇÜ mezunlarımızın, onların eğitim hayatlarına büyük fedakârlıklarla katkı veren ailelerinin, yine öğrencilerin meslek hayatında başarılı olmaları adına her türlü çabayı gösteren akademik ve idari personelimizin gayretlerini alkışlıyoruz. Hayatın size sunduğu fırsatları değerlendirin, cesur olun ve hedeflerinize ulaşmak için asla pes etmeyin. Üniversitem adına mezuniyetiniz sebebiyle sizleri gönülden kutlar; bundan sonr Bugün sıralarınızdan ayrılıyorsunuz, bizlerden değil. aki hayatınızda başarılar ve mutluluklar dilerim” ifadelerini kullandı. Sıranızdan Ayrılıyorsunuz, Aramızdan Değil… Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan da zinde bir fakülte olarak üniversitenin misyon ve vizyonunun doğrultusunda ulusal ve uluslararası alanlarda önemli çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. Özellikle uluslararası kültürel mirasa ilişkin dünyada ses getiren keşif ve çalışmalara imza atan fakültelerinin her bir bölümde yakaladığı başarılara değinen Dekan Prof. Dr. Doğan, “Başarılı çalışmaların her biri öğrencilerimizin yer aldığı projelerdir. Dolayısıyla bizler sadece sıralarda eğitim vermiyoruz, sahada yetiştiriyoruz. Değerli ailelerinin emanet ettiği gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirdik, donanımlı hale getirdik. Bugün bu pırıl pırıl gençlerimizi sizlere teslim ediyoruz. Bugün mutluluğunu paylaştığımız öğrencilerimize seslenmek istiyorum. Bugün sıranızdan ayrılıyorsunuz,aramızdan değil. Bundan sonra da bizlerle olan bağınızı lütfen koparmayın. Çünkü öğrencilerimiz ne kadar kıymetliyse mezunlarımız da o kadar kıymetlidir” dedi. Diplomalarımızı Toplumsal Fayda İçin Kullanacağız Üniversite birincisi olarak Psikoloji Bölümünü tamamlayan Hümeyra Cerit de İKÇÜ’den paha biçilemez değer ve deneyimlerle mezun olmanın heyecanını paylaştı.Psikolog Cerit, “Artık elimizde sadece diplomalar değil; mücadele gücümüz, öğrenme becerimiz ve birbirimizden edindiğimiz deneyimler de var.Bizler, Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi mezunları olarak, mesleki bilgi ve sorumluluğumuzu yalnızca bireysel başarılarımız için değil, toplumsal fayda için de kullanacağız. Bu yolda, bizlere çağdaş bir Cumhuriyet ve özgür bir düşünce mirası bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve değerlerini pusulamız yaparak ilerleyeceğiz. Bu süreç boyunca yanımda olan, ben pes ettikçe ayağa kaldıran, okumamı benden bile çok isteyen aileme çok teşekkür ederim. Mezuniyet törenimizin düzenlenmesinde emeği geçen Sayın Rektörümüze, Dekanımıza, hocalarımıza ve idari personele şükranlarımı sunuyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Törende, fakülte birincisi Psikoloji Bölümü Mezunu Hümeyra Cerit, fakülte ikincisi Hasan Kemal Arun, fakülte üçüncüsü Ayşe Özkan’a plaket takdiminin ardından üniversite birincisi olarak mezun olan Cerit, hem fakülte hem de üniversite kütüğüne plaket çakarak başarısını ölümsüzleştirdi. Bölümlerini dereceyle tamamlayan mezunların plaketlerini hocalarının elinden aldığı tören, tüm bölümlerde mezun olma başarısı gösteren İKÇÜ’lü sosyal bilimcilerin coşkuyla kep atmasıyla sona erdi. -
500 kez okundu
‘Farkında’ ve ‘Farklı’ Diş Hekimleri Uğurlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, 2024-2025 akademik yılında öğrenimini başarıyla tamamlayan genç diş hekiminlerini sektöre uğurladı. İKÇÜ’nün ‘Farkında’ ve ‘Farklı’ diş hekimleri için Spor Salonunda mezuniyet töreni düzenlendi. Diş hekimliği eğitimini akredite bir fakültede, çağdaş ve yenilikçi bir ortamda tamamlayan 150 genç diş hekimi kep atma mutluluğunu aileleri ile paylaştı. Törene Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nurettin Memur, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Akan, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Ebru Küçükyılmaz ile Dr. Öğr. Üyesi Ersen Bilgili, İzmir Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Diş Hekimi Arda Hacarlıoğlu, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci yakınları katıldı. İnsanı Odağa Alan Bir Vizyonun Temsilcilerini Sahaya Uğurluyoruz Törende konuklara seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Diş Hekimliği Fakültesi mezuniyet töreninde yeni diş hekimleri yetiştirmenin mutluluğu ile birlikte, aynı zamanda geleceğin sağlıklı toplumunu inşa edecek öncü bireyleri uğurlamanın onurunu da yaşadıklarını dile getirdi. Türkiye’nin son yirmi yılda sağlık alanında büyük dönüşümler yaşadığını; erişilebilir, kaliteli ve sürdürülebilir bir sağlık hizmeti anlayışını inşa etme yolunda önemli mesafeler kat ettiğini belirten Prof. Dr. Bulduklu, reformları sürdürülebilir kılmanın ise sadece hastalıkla değil, insanla ilgilenen, onun ruhunu, yaşam koşullarını ve beklentilerini gözeten bir sağlık anlayışıyla mümkün olabileceğini kaydetti. İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nde, insanı bütün boyutlarıyla odağa alan bir yaklaşımın benimsendiğini vurgulayan Prof. Dr. Bulduklu, “Bugün, bilimle şekillenmiş ama sadece bilimle sınırlı olmayan bir anlayışın; insanı merkeze alan, topluma duyarlı ve çözüm odaklı bir sağlık vizyonunun temsilcilerini sahaya uğurluyoruz. Biz, insanı odağa alan, onu anlama ve onunla empati kurma merkezli bir eğitim anlayışını ilke edinmiş bir fakülteyiz. Salt bilgi vermek yanında insanı değerli gören ve onun psiko-sosyal boyutuna odaklanan ‘farklı’ hekimler yetiştirme çabasını tüm İKÇÜ ekibi ile birlikte sergiliyoruz. ‘İyi insan ve iyi hekim’ yetiştirmek şeklindeki temel misyonumuzu tüm paydaşlarımızla birlikte gayretle sürdürüyoruz” dedi. İKÇÜ’nün Farkındalığını ve Farkını Taşıyan Elçilersiniz Alkışın en büyük kısmını yıllar süren emek, fedakârlık ve sabır ile sadece bir diş hekimi değil; ahlaklı, vicdanlı ve sorumluluk sahibi bireyler yetiştiren ailelerin hak ettiğini dile getiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, öğrencilere yalnızca bilgi değil, örnek bir duruş da kazandıran fakülte akademisyenlerine de teşekkür etti. “Artık sizler, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin farkındalığını ve farkını taşıyan elçilersiniz” diyerek genç diş hekimlerine hitap eden Prof. Dr. Bulduklu, “Diş hekimliği; bireyin tam iyilik halinin savunuculuğunu yaparken ve bu halin geliştirilmesi için sorumluluk alırken hastanın acısını hissetmeyi, bireyin mahremine saygı duymayı ve en önemlisi de ona değer vermeyi gerektirir. Bu yüzden İKÇÜ mensubu bir diş hekimi, sadece ‘iyi bir diş hekimi’ değil, ‘iyi bir insan’ olarak yetiştirilmektedir. Unutmayınız, bugün mezun olurken sadece bir diploma almadınız; aynı zamanda omuzlarınıza bir yemin, bir misyon ve toplumun beklentisi de yüklendi. Sizden beklenen; bilgiyi üretmeniz, ahlâkı rehber edinmeniz ve insan onurunu her şeyin üstünde tutmanızdır. Gideceğiniz her yerde, sadece hekimliğinizi değil; duruşunuzu, değerlerinizi ve vizyonumuzu da temsil edeceksiniz. Bizler ‘Farkındayız’, çünkü çağımızı doğru okuyoruz. ‘Farklıyız’, çünkü insanı merkeze alan bir bilim anlayışımız var. İnanıyoruz ki, sizlerle birlikte gelecek çok daha sağlıklı, çok daha umut dolu olacak. Yolunuz açık, mezuniyetiniz kutlu olsun!” ifadelerini kullandı. Akredite Bir Diş Hekimliği Fakültesi’nden Mezun Oldunuz Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Akan, 2012 yılında eğitim öğretim hayatına başlayan İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin, içinde bulunduğumuz Temmuz ayının başında akredite edildiğini belirterek, 2025 yılı mezunlarının akredite bir fakülteden mezun olduklarının müjdesini verdi ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere, üst yönetime liderlikleri ve desteklerinden dolayı teşekkür etti. Diş sağlığının, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Prof. Dr. Akan, en güncel tekniklerle donanan İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi mezunlarının, insanların sağlıklı ve mutlu bir gülümsemeye sahip olması için bu alanda önemli bir rol üstleneceklerini belirtti. Mezuniyetin, sadece bir bitiş değil; aynı zamanda yeni başlangıçların da habercisi olduğuna dikkat çeken ve mezunlara tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Akan, “Hekimlik mesleği insanlık tarihi kadar eski, köklü ve şerefli bir meslektir. Sizler artık bu kutsal mesleğin bir üyesisiniz. Aldığınız eğitimle donanmış olarak, başarılı birer diş hekimi olacağınız hususunda size güveniyor ve yürekten inanıyoruz. Aldığınız eğitimi en iyi şekilde kullanarak, mesleğinizde başarılı olmanın yanı sıra topluma da hizmet edin. Her zaman etik değerlere sadık kalın, insanlara saygı gösterin ve kendinizi geliştirmeye devam edin” dedi. Mezun ailelerine de seslenen Prof. Dr. Akan, “5 yıl önce gözbebeğiniz evlatlarınızı bize teslim ettiğiniz zaman sevinçli ve gururluydunuz. Evlatlarınız zorlu bir sınavı kazanmış ve diş hekimliği fakültesi öğrencisi olmuşlardı. Şu andan itibaren çocuklarımız etik ilkelere sahip diş hekimleri oldular. Sizlerin sevgi dolu destekleri, öğrencilerimizin başarısında büyük bir paya sahiptir. Sizleri saygıyla selamlıyor ve şükranlarımı sunuyorum” dedi. Dekan Prof. Dr. Akan, mezunların yetiştirilmesinde büyük emeği olan fakülte akademik ve idari personeline de teşekkür etti. Yüklendiğimiz Sorumluluğun ‘Farkındayız’ Diş Hekimliği Fakültesi’ni birincilikle bitiren Buket Akdaş, “Birçok duyguyu bir arada yaşayarak her geçen senesi birbirinden daha zor ve çaba gerektiren bu beş yıllık sürecin ardından, arkadaşlarımla beraber yeni bir hayata adım atmanın heyecanı içerisindeyiz. Fakülteye ilk adım attığımız günü, ilk teorik ve pratik sınavımızı, ilk sözlümüzü, daha dün gibi hatırlar iken, tamamlamak üzere olduğumuz eğitim hayatımızın sonucunda yüklendiğimiz sorumluluğun ve hekimlik bilincinin farkındayız. En tatlı heyecanlarımızdı ilk hastalarımıza bakışımız, bir hastanın ağrı ile gelip tedavi sonrası bizlere teşekkür ederek yanımızdan ayrılışında uğraşılan saatin ve yorgunluğun birden yok olduğunu o zaman anladık. Bu 5 yıllık zorlu serüvende bizlerle bilgi ve tecrübelerini paylaşan değerli hocalarımıza, preklinik ve klinik sürecinde her türlü tecrübesizliğimizde imdadımıza yetişip bizlere yol gösteren asistan arkadaşlarımıza ve fakülte hayatımız boyunca her derdimize koşan öğrenci işlerindeki çalışanlara tüm sınıfım adına teşekkürü bir borç biliyorum” diye konuştu. Kendilerinden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ailelere, arkadaşları adına teşekkür eden Akdaş, gelecek adına inançlı olduklarını dile getirdi. Akdaş, “Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş, her türlü zorluğa göğüs gerebilen, düşüncelerini ve fikirlerini özgürce dile getirebilen, Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı çağdaş yolda ilerleyen hekimler olarak mezun oluyoruz. Hepimizin yolu açık olsun” dedi. İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi mezuniyet töreni dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması, mezunların meslek yemini etmelerinden sonra kep atma töreni ile -
497 kez okundu
Türk Tarihinin Kilometre Taşı “Togu Balık” Çalıştayı Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)Başkanlığı iş birliğinde; Moğolistan’ın Tuul Vadisi’nde yürütülen kazı çalışmalarında keşfi yapılan “Togu Balık” kenti alanı ile Moğolistan’daki Tarihi Şehir Kalıntılarının ele alındığı uluslararası çalıştay başladı. İKÇÜ’lü ve Moğol araştırmacıların çalışmalarıyla keşfedilen, Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında adı geçen, fakat bugüne kadar yeri tespit edilemeyen Togu Balık şehri başta olmak üzere; Van, Aladağ’daki Anadolu’da ilk Moğol şehir kalıntılarının bilim insanları tarafından tartışılacağı çalıştayın açılışı üst düzey protokolün katılımıyla yapıldı. “Moğolistan’daki Tarihi Şehir Kalıntıları ve Togu Balık” Çalıştayının açılış programını, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Türk Kazı Heyeti Başkanı olan Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ahmet Taşağıl, Yargıtay Üyesi Alp Arslan, Moğol ve Türk Tarihçi, Arkeolog, Türkolog akademisyenler ile çok sayıda öğrenci takip etti. Türk Dünyası ve Kazı Çalışmaları Denince Akla İKÇÜ Geliyor Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, yeni tarihi keşiflerin sergilendiği araştırmaların emeğin dışında insanüstü bir çaba gerektirdiğini kaydettiği konuşmasında, iki ülkenin bilim insanlarının ve akademilerinin tarihe önemli bir imza attığını söyledi. Bakan Yardımcısı Dr. Çam, “Buralara kolay gelinmedi. Zaman alan, yatırım gerektiren, heyecan gerektiren, aşk gerektiren bir çalışma. Her biri ayrı zenginliğe sahip 210 üniversitemiz var. Ama Moğolistan denince, Türk Dünyası ve kazı çalışmaları denince benim aklıma İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi gelmekte. Bu kolay olmuyor, yıllarca sahalara gidip gelerek, sabırla gönülden bir çaba gerektiriyor. Buna biz şahit olduk. İki ülkenin bilimler akademileri yıllar süren bir gayret içine girdi. Türk dünyasının geçmişi ve insanlığın geçmişi ile ilgili çalışmaların altyapısı adım adım kuruluyor” dedi. Ortak Lehçeye Doğru Giden Çok Farklı Bir Noktayız Türkiye’nin Türk Dünyası ile karşılıklı iş birlikleriyle geldiği noktanın önemli bir diplomatik başarı olduğunu aktaran Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, ortak alfabe, ortak lehçeye doğru giden çok farklı bir noktaya ulaşıldığını vurguladı. Bakan Yardımcısı Dr. Çam, “Karşılıklı iş birliklerimiz ile bizim de yitirmek üzere olduğumuz kültürel değerlerin yeniden kazandırılması konusunda Türk Dünyasının da bizlere çok büyük hizmetleri oldu. TİKA’nın destekleriyle Orhun Yazıtlarının olduğu bölgedeki kazılar, o bölgeye giden yollarının yapılması, müzenin inşa edilmesinin ardından ikinci aşama Bilge Tonyukuk müzesi oldu. Suni tartışmalardan uzak, nice çalışmalarımız kendi mütevazılığı içinde başarıyla yol almaktadır. Artık ortak alfabe, ortak lehçeye doğru giden çok farklı bir noktayız. Arkeolojik çalışmalar tarihi eserlerin yeniden yazılmasının çok ötesinde, diplomatik, siyasi ve kültürel açıdan önemli hatta coğrafyalarda barışın sağlanmasında da çok etkili. Sadece geçmişten günümüze uzanan değil, köklerimize inerek kültürel çarpışmaların yaşandığı küresel diplomaside; Türk Dünyasının da kendini koruması, geliştirmesi, mücadelede bende varım demesinin başka bir çeşididir. İKÇÜ, TÜBA ve TİKA’ya Bakanlık olarak destek vermeye devam edeceğiz. Burada özellikle İKÇÜ’yü, Sayın Rektörümüzü, tüm kadrosunu, bölgedeki özel çalışmaları için özellikle Şaban Hocamızı, Bilimler Akademimizi, Muzaffer Hocamızı, zorlu şartlarda başarılı çalışmalara imza atan TİKA’yı, değerli Başkanımızı emekleri için kutluyorum. Sayın Bakanımızın selamlarını iletiyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyorum” ifadelerini kullandı. İki Ülke Dostluğuna Önemli Katkılarda Bulunuyoruz İki ülkenin ortak kültürel bağına ışık tutmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, TÜBA’nın en büyük destekçileri olduğunu vurguladı. İslamiyet öncesi Türk medeniyetini açığa çıkarmak yönündeki çabalarının bilim tarihine önemli imza attığına işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Türk tarihinin en eski yazıtlarının bulunduğu Orhun bölgesinde yaptığımız çalışmalarla dünya mirasına da önemli eserleri kazandırdık. Türk-Moğol ilişkilerinin derinliğine ışık tutmaya çalıştık. Bilim diplomasisine ve ülke dostluğuna yönelik çalışmalarımıza da özel önem veriyoruz. Zira bu konuda Moğol paydaşlarımız da en az bizim kadar istekli ve dostluğun temeline uygun gelişmesi için güçlü bir motivasyona sahipler. Onların ifadesi ile biz onların üçüncü komşusuyuz. Sayın mevkidaşım Prof. Dr. Bayanjargal’in ziyaretleri kapsamında yeni ortak lisansüstü eğitim protokolü ve diğer Moğolistan’daki akademik kurumlarla kurduğumuz güçlü ilişkiler, ortak diploma programları iki ülke ilişkilerinin geleceğine yönelik önemli bir misyonu daha yerine getirmektedir. Çalıştayın sonuçlarının iki ülke dostluğuna ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum. Bu çalışmalarda paydaşımız olan Moğolistan Devlet Üniversitesine, TİKA’ya, Türkiye Bilimler Akademisine, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. Tarihi Bağımızı Araştırmalarla da Kanıtladık Moğolistan’da Türkoloji bölümü olan tek üniversite olduklarını kaydeden Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag, kendileriyle yakın çalışan ve birlikte adım atan İKÇÜ’ye teşekkür etti. Çalıştayın ilerleyen süreçte yapılacak araştırmalara yön göstermesi temennisini paylaşan Prof.Dr. Ochirkhuyag, “Avrasya’nın iki yakasında yer alan iki kardeş ülke Moğolistan ve Türkiye, aralarındaki tarihi ve kültür bağını yürütülen çalışmalarda da kanıtlamaktadır. İki kardeş ülke Yükseköğretim çalışmalarında yakın iş birliği içindeler. İKÇÜ ile 2019 yılında imzalayarak başladığımız ilk protokolden bu yana geçen 5 yılda önemli çalışmalar yaptık. Ortak birçok programımız, beş çalıştayımız var. İki ülke arasında öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliği artarak devam ediyor. Van Aladağ keşfinde de birlikte çalışıyoruz. Yeni bir protokol ile de bu başarılı sürece devam edeceğiz. Bu sürece katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ortak Alfabe İle Türkiye Yüzyılı Önemli Bir Mesafe Alacak Moğolistan’ın Türkiye’ye gösterdiği yakın ilgi ve sevgiden aldıkları sinerji ile akademi olarak özveriyle çalıştıklarını vurgulayan TÜBA Başkanı Prof.Dr. Muzaffer Şeker, İKÇÜ ve Moğolistan Akademisi ile ortaklaşa yürütülen çalışmalara katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Başkan Şeker, “Moğol tarafındaki sevginin bize yansıması çok önemli. Moğolistan Bilimsel Akademisi üzerinden dostlarımızla birlikte ortak hareket etmek, Atayurtlarımızı desteklemek, ortak kültür paydalarımızı keşfetmek ve gençlere bu bağı hatırlatmak bizlerin üstlendiği ulvi bir görevdir. Türk tarihine ışık tutan tüm arkeolojik kazılara Kültür ve Turizm Bakanlığımızın verdikleri desteğin de altını çizmek gerekir. Günümüzde hala kullanılan, iki ülke arasında 2 bine yakın ortak kelime birliği var. Türk Dil Kurumumuzun da bu sürece yaptığı önemli katkıları var. Ayrıca Türk Devletleriyle ortak alfabeye geçilmesi yönünde atılan adımların ilişkilerimize değerli katkılar sunacağını, ortak alfabe ile Türkiye Yüzyılının önemli bir mesafe alacağını belirtmek isterim. Özellikle tarihi bağlarımızın olduğu kardeş ülkelerle ilişkilerimizin güçlenmesi, Türkiye’nin dünyadaki gücüne destek olması açısından önemli bir kuvvet olacaktır” şeklinde konuştu. Madalyonun Diğer Yüzüne Işık Tuttuk Çalıştay düzenleme kurulu adına konuşan Türk Kazı Heyeti Başkanı Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ersel Çağlıtütüncügil, bölgede yürütülen araştırmalarla ilgili bilgi verdi. İslam öncesi dönem ve İslam sonrası dönemin tarihsel kalıntılardaki yansımalarını anlatan Prof.Dr. Çağlitütüncügil, Türklerin sadece at üstünde göçebe şekilde yaşamadıklarına dair önemli keşiflerde bulunduklarını söyledi. Prof. Dr. Çağlitütüncügil, “Biz Türk ve Moğol araştırmacılar olarak bölgede yaptığımız kazılarda aslında madalyonun diğer yüzüne ışık tuttuk. Türkler sadece at üstünde göçer hayat sürmediler. Yakın zamanda keşfini yaptığımız “Togu Balık” kentinde nasıl bir şehir hayatını inşa ettiklerini görüyoruz. İslamiyet sonrasında şehirler mahallelere bölünmüş, Müslümanlar ile diğer din mensupları arası duvarlarla ayrılmış. İslamiyet öncesinde de buna benzer kamu yapılarını, mahalleleri, sarayları, konutları görüyoruz. Asıl mesele araştırmaların neticelerinin arkeolojik yapılara inme meselesiydi. Bölgedeki Çarlık Rusyası döneminde bütüncül çalışmalar yapılmamıştı. O yüzden şehircilik tarihine ilişkin tüm çalışmalarımızda çok sabırlı davranmamız gerekiyordu. Zamanın ekonomik ve sosyal etkileri ile birlikte kervan yollarının da önemini yitirmesiyle inşa edilen şehirler zamanla kaderlerine terk edilmiş, adları ve de yerleri unutulmuştu. Togu Balık da bunlardan bir tanesiydi. İşte bu muazzam bilgilere ulaşmamızı sağlayan, her daim destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, değerli Bakan Yardımcımız Dr. Serdar Çam’a TÜBA başkanımız Prof.Dr. Muzaffer Şeker’e TİKA’ya, rektör hocamız Prof. Dr. Saffet Köse’ye, değerli yardımcılarına, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal’a, Moğolistan araştırmalarının öncüsü, ordaki nüfuzundan her aşamada faydalandığımız Dekanımız Prof. Dr. Şaban Doğan Hocamıza, yol arkadaşımız olan tüm Moğol araştırmacı akademisyenlerimize, değerli tarihçilerimize ve genç araştırmacılarımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Ülkemizin Yüz Akı Olacaktır Protokole hediye takdiminin ardından Türk tarihinin Türk boyları sisteminin anlaşılması ile bütüncül bir yaklaşım ile anlaşılacağını ifade eden Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ahmet Taşağıl’ın “Türk Tarihinde Togu Balık” başlıklı açılış konferansına geçildi. “Togu Balık’ın keşfinin yerleşim tarihi açısından bir kilometre taşı olduğunu aktaran Prof.Dr. Taşağıl, keşfin Türk tarihine yeni bir soluk ve bakış açısı kazandırdığını belirtti. Prof.Dr. Taşağıl, “Kaynaklarda adları geçiyor ama bunları arkeolojik olarak doğrulamak apayrı bir başarıdır. Türk tarihi açısından yeni buluşlar bizleri heyecanlandırıyor. Bu araştırmanın öncülüğünü, bayraktarlığını hak ederek İKÇÜ yapacaktır. Bunu takdir ediyorum, ülkemizin yüz akı olacaktır. Biz de elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Bu başarıda emeği olan tüm arkadaşlarımıza, Moğol meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Devletimizin tüm kurumlarına minnettarlığımızı ifade ediyorum” dedi. Açılış programı, Moğolistan’da gerçekleştirilen keşif çalışmalarında yer alan Prof. Dr. Şaban Doğan, Prof. Dr. Anıl Yılmaz, Doç. Dr. Serdar Vardar, Doç. Dr. Enkhtur Altangerel, Dr. Öğr. Üyesi Munkhtulga Rinchinkhorol, Dr. Batbold Gonchig’e teşekkür belgesi ve hediye takdimi ile devam etti. Bizlere O Işığı Yaktıran Sayın Çam Oldu Ödülün ardından bir teşekkür konuşması yapan Prof. Dr. Şaban Doğan, duygularla ifade edemedikleri bir keşfe imza atmaktan duydukları mutluluğu paylaştı. Togu Balık’ın gün yüzüne çıkmasında dönemin TİKA Başkanı olan Dr. Serdar Çam ile Moğolistan’da tanışmalarının kendisi için motivasyon kaynağı olduğunu anlatan Prof. Dr. Doğan, “Bize inanan güvenen değerli bakanımıza, TÜBA başkanımıza çok şeyler borçluyuz. Bizlere her aşamada destek oldular. Hem Moğolistan’da hem Türkiye’ de işlerimizi inanılmaz kolaylaştırdılar. Bize yerleşim yeri çalıştıran Ali İhsan Hocam ve Ahmet Taşer Hocamın desteği ve teşviki de bizim çok önemliydi. Sayın Bakan Yardımcımız Sayın Çam TİKA Başkanı iken Moğolistan ziyareti esnasında çabalarımızı görünce ‘İsterseniz size bir otobüs, dershane verelim. Türk kültürünü Moğolistan’ın dağlarında anlatın’ demişti. Hareket noktamızı oluşturan bizlere o ışığı yaktıran Sayın Çam oldu. Bu keşif Sayın Bakan Yardımcımız Dr. Çam ve TÜBA Başkanımız Prof. Dr. Şeker Hocamızın gayret ve desteğiyle gerçekleşti. Şahsım ve kurumum adına kendilerine çok teşekkür ediyorum” şeklinde duygularını ifade etti. Açılış konuşmalarının ardından çalıştay oturumlarına geçildi. -
466 kez okundu
İKÇÜ- Çiğli Belediyesi Güç Birliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ve Çiğli Belediyesi arasında iş birliği protokolü yapıldı. İKÇÜ Rektörlüğünde imzalanan protokol metnine; Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ve Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız imza attı. Üniversite-Belediye iş birliği kültürüne katkı sağlayacak ortak çalışmalara imkân veren iş birliği protokolüne ilişkin açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Köse ve Başkan Yıldız karşılıklı memnuniyetlerini paylaştı. Her Türlü İş Birliğinde Belediyemizin Yanındayız Topluma yönelik hizmet anlayışını güçlendirmek için yerel yönetimlerle yakın diyalog halinde olduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ’nün bu hedef doğrultusunda sağlam adımlar attığına dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversiteleri sadece eğitim öğretim ve araştırma işlevi olan kurumsal yapılar olarak değil aynı zamanda toplumun gelişimine yön veren kurumlar olarak görmek gerekir. Ayrıca kuruldukları kente ışık olan, yaşam düzeyini yükseltici, şehrin sosyo-ekonomik gelişmesine yeni fikirler üreterek çözüm önerilerini de içinde barındıran bilim ve ilim yuvalarıdır. Bizler en büyük paydaşımız olan öğrencilerimizden de aldığımız güçle bu misyonumuzu başarıyla yerine getirdiğimiz inancındayım. Yerel yönetimlerle kurduğumuz yakın bağ da bunun göstergesidir. Yerel yönetimlerle iş birliğini çok önemsiyoruz. Bugün de bunun bir adımını daha atmış olduk. Bilgi ve birikimimizi topluma transfer edecek, kentle bütünleştirecek her iş birliğinde varız.” dedi. Böyle Güzide Bir Üniversitenin Çiğli’de Olması Bizleri Çok Mutlu Ediyor İKÇÜ ile ortak adımları içeren iş birliği içinde olmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan ve Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız protokolün her anlamıyla çok kıymetli olduğunu belirtti. “İlçemizde böyle güzide bir üniversitenin var olması bizleri çok mutlu ediyor” diyerek üniversite ile belediye arasında her türlü bilimsel, teknolojik, spor, sosyal ve kültürel iş birliğinin geliştirilmesine imkân sağlayan protokole ilişkin konuşan Başkan Yıldız, “Ben de sayın Rektör hocamın eşliğinde İKÇÜ’de bulunduğum için son derece mutluyum. Yaklaşık 20 bin öğrencimiz burada öğretim görüyor. Bizim kentimiz için çok büyük bir gelişme gösteriyor. Öncelikle ilçemizde böyle güzide bir üniversitenin var olması bizleri çok mutlu ediyor. Hem Çiğli'de hem de Çiğli dışında yaşayan insanların yapmış olduğumuz iş birliğinden kaynaklı sağlayacağı tüm faydalar şimdiden kentimizde hayırlısı olsun. Üniversitelerle ortak akılla çalışmak bizler için çok deneyimli bir iş, çok kıymetli bir iş. Ben tekrar hocam bizi burada ağırladığı için böyle bir iş birliğini, böyle bir protokolü beraber hayata geçireceğimiz için tüm Çiğli adına kendisine çok teşekkür ediyorum ve tekrar hayırlı uğurlu olsun diliyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından imzalan protokol ile ulusal ve uluslararası iş birlikleri geliştirilerek, Ar-Ge ve yenilik kaynaklı ekonomik kazanımların arttırılması için ortak çalışmalar yürütülecek ve kentin ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik stratejik planlama çalışmalarında bulunulacak. Üniversite öğrencilerinin görmüş oldukları teorik öğretimi belediyenin faaliyet gösterdiği alanlarda uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı da sunacak protokolün, TÜBİTAK, Kalkınma Ajansı, Bakanlıklar dâhil olmak üzere ulusal ve uluslararası hibe projelerinin hazırlanması, ortak projelerin yürütülmesi ve araştırma raporlarının hazırlanması, çalışanlara yönelik kurumsal eğitimlerin organize edilmesi, İKÇÜ Sürekli Eğitim Merkezi desteğiyle kentte yaşayan insanların ihtiyaçları doğrultusunda eğitimler ve kurslar planlanması gibi başlıkları hayata geçirmesi bekleniyor. -
462 kez okundu
Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi'nin Üçüncüsü Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde, TÜBİTAK, İstanbul Medipol Üniversitesi, İlim Yayma Cemiyeti, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneğinin katkılarıyla bu yıl 3’üncüsü yapılan “Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi” başladı. Yüz yüze ve online oturumlarla iki gün devam edecek, Onursal Başkanlığını İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin üstlendiği kongrenin açılış programına, İKÇÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, fakülte öğretim üyeleri, konuk panelistler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program, Filistinli öğrenci Mohamed Alkatrawi’nin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Her Biriniz Yarının Liderleri Olacaksınız Açılışta katılımcılara seslenen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, farklı uzmanlık alanları ile etkileşim içinde olmanın bilimin gelişimine ve bütünlüğüne katkıda bulunacağını ifade etti. Sosyal bilimlerin küresel barışa sunduğu katkıya dikkat çeken Prof. Dr. Köse, “Buraya her biriniz dünyanın farklı coğrafyalarından değişik kültürlerinden geldiniz ve hepimizin Hazreti Âdem ile Havva’nın çocukları olduğunu canlı biçimde sergiliyorsunuz. Dünyanın farklı köşelerinden, farklı dillerle, farklı kültürel geçmişlerle buradasınız. İnsan olma bilinci ve yaratılanı hoş görme felsefesi ile barış içinde bir aradalığın mümkün olabileceğini sarih bir biçimde resmediyorsunuz. Her biriniz farklı geçmişlerden, farklı hikâyelerden gelmiş olsanız da insani değerler sizleri kilometrelerce öteden bir çatı altında buluşturabiliyor. Farklılıklarımızın oluşturduğu sinerji ile birbirimizden öğrenerek kendimizi, ülkemizi, bölgemizi ve insanlığın zenginleştiriyor, bizden sonrasına daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın yollarını arıyoruz. Birer sosyal bilimci olarak sizler gelecekte de bu çerçevenin içinde kalmak zorundasınız ve ülkemizde değerli birer misafir olarak burada önemli dostluk adımlarını bugünlerden atacaksınız. Atılacak bu adımların sonucunda her biriniz yarının liderleri olacaksınız. Ben inanıyorum ki sizin dünyanızda savaş yerine barış, sükûnet ve iyilik hâkim olacak. Barış dolu, daha kapsayıcı ve daha anlayışlı bir dünyanın temellerini sizler atacaksınız” ifadelerini kullandı. Dünya Toplumunun Birer Elçisisiniz Konuşmasında farklı dil, din, kültür, milliyet ve etnik kökenin bir arada yaşaması ve barış kavramlarının altını çizen ve Gazze, Filistin ve Lübnan’da uygulanan benzeri görülmemiş bir mezalim politikasına vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Köse, yaşananlar karşısında dünyanın kör, sağır ve dilsiz olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Köse, “Bu soykırım insan olmanın çok ötesinde bir uygulamalar bütünüdür ve zulümde sınır tanımamayı tarihe açık biçimde kaydedenlerin sizlerin dikkatine sunuyorum. Dünya eşi benzeri görülmemiş bir mezalim ile karşı karşıya ve ibretlik biçimde insanlık susmuş, hem de çocuklar ölürken susmuştur. ini inanışları nedeniyle soykırıma tabi tutulan Müslüman kadınların ve masum çocukların sesine kulaklarını tıkayan sözde gelişmiş devletler, sizin gösterdiğiniz tutumu ortaya koyamadılar, koyamıyorlar. Susmaları da bu yüzden. Onlar bir arada olamıyorlar ve bugün bizi birleştiren ve insanlığın en iyiyi bulması için buluştuğumuz ortak paydadan uzaklaşmış haldeler. Sizi bugün birlikteliğe yönelten öğrenme ve öğretmeye olan tutkunuz ve dünyayı tüm canlılar için yaşanılabilir bir yer yapma arzunuz onların çoktan unuttuğu değerler haline gelmiş durumda. Ancak bu değerleri kıymetsizleştiren Batı, birleşme yerine ayrışma, ayrı tutma ve ayrımcılık yapma ve nihayet ayrıştırma çabalarını açık biçimde ortaya koymakta, bunun için savaş çıkarmakta; Sizler, hem kendi toplumlarınızın hem de dünya toplumunun birer elçisisiniz. Burada kazandığınız tecrübeler, gelecekte hem bireysel başarılarınıza hem de toplumsal gelişmelere katkı sağlayacak. Bu bağlamda, bu etkinliği düzenleyenlere, katılım gösteren tüm öğrencilere ve değerli destekçilere gönülden teşekkür ediyorum. Sizlerin desteği ve katkıları sayesinde bu buluşma, bir bilgi, dostluk ve dayanışma platformuna dönüşüyor. Sözlerime son verirken Gazze’de ve Lübnan’da yaşanan savaşın bir önce bitmesini temenni ediyor, hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize rahmet diliyorum. Tüm dünyayı bu insanlık dışı duruma karşı çıkmaya çağırıyorum. Kongrenin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum. Katılımlarınız için teşekkür ederim” dedi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Kayacan da İKÇÜ ev sahipliğinde yapılan sosyal bilimler buluşmasına katkıda bulunan herkese teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Kayacan, “Bugün, bu müstesna etkinlikte, farklı alanlardan ve sektörlerden bir araya gelmiş bulunuyoruz. Yaratıcılığı, iş birliğini kutlamak ve ortak düşünce ve çalışma platformları açmak için burada olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Bu kongre sadece bir buluşma değil; bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı, yapıcı diyalogların zenginleştirildiği bir platformdur. İki gün devam edecek kongre boyunca, en güncel gelişmeleri ve girişimleri aydınlatacak çeşitli programlar bizleri bekliyor olacak. Paylaşılan bilgiler ve tartışmaların, bilim dünyasına önemli katkılar sunmasını, ortak hedeflerimize ulaşma yolunda iş birliğini genişletmek için bir fırsat olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Moderatörlüğünü İKÇÜ’den Prof. Dr. Zehra Nuray Nişancı’nın üstlendiği, Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. Muhsin Halis ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden Doç. Dr. Gökmen Arslan’ın panelist olarak yer aldığı “Sosyal Bilimlerde Uluslararası Perspektifler: Küresel Sorunlar ve Filistin “International Perspectives in Social Sciences: Global Issues and Palestine" başlıklı açılış paneline geçildi. -
451 kez okundu
İAOSB’ye Meslek Yüksekokulu Müjdesi
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde yapılan “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu" toplantısına katılan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ni (İAOSB) ziyaret ederek onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin refakatinde, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace tarafından karşılanan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Naci Gündoğan ile Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, farklı üniversitelerden rektörler, rektör yardımcıları ve üniversitelerden akademisyenler ile İAOSB Yönetim Kurulu üyeleri eşlik etti. Sanayi ile İş Birliklerini Önceliyoruz Meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgelerinde konumlandırılmasının önemini vurgulayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar "Üniversite-Sanayi Eğitimi Projesi” ile öğrencilerin sanayinin kendine özgü atmosferi içinde yetişmelerine destek sağladıklarını aktardı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, OSB’lerde kurulan MYO’lara verilen eğitim desteği kapsamında gerçekleştirilecek uygulamalar ile meslek yüksekokulu mezunlarının bilgi, beceri ve yetkinliklerinin sanayi ve iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmesi, buna bağlı olarak istihdamlarının artırılması, iş piyasasını tanımaları ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesini öncelediklerini söyledi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Bu anlamda İAOSB’ye açılacak bir MYO’nun YÖK vizyonuna önemli katkıları olacaktır. Üniversite-sanayi iş birlikleri sayesinde sanayinin kendine özgü atmosferi içinde yetişen mezun gençlerimizin bulundukları OSB'de istihdam edilmesinde ve bilhassa ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanmasında önemli roller oynayabileceğini düşünüyoruz. Yükseköğretim Kurulu olarak gelişen teknolojilere yönelik ihtiyaç duyulan yetkinlikleri uygulamalı çalışmalarla geliştirmek için iş dünyası ile iç içe bir eğitim modelinin geliştirilmesi, iş dünyasının üniversite içine dahil edilmesi, firma ve üniversitelerin karşılıklı olarak gelişimlerine katkıda bulunulmasını her platformda destekliyoruz. Ülkemizin sahip olduğu iktisadi, sosyal ve beşerî sermayenin gelişmesine katkı sağlama kararlılığındayız. Tüm paydaşlar olarak; dünyada rekabet gücü ve görünürlüğü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim sistemini hayata geçirmek hepimizin ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuzdur. Bunları gerçekleştirmek için birlikte ve daha çok çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Gençlerimiz Türkiye Yüzyılının Mimarları Olacak İAOSB- İKÇÜ arasında uzun yıllara dayanan başarılı iş birliklerinin güçlenerek devam ettiğine işaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de yakın zamanda bölge iş insanlarının taleplerine yönelik bir yol haritası oluşturulduğunu aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Türkiye’de en yüksek istihdamı sağlayan ilk 10 OSB arasında yer alan, 22 farklı sektöre yönelik üretim gerçekleştiren İAOSB’nin 600’ü aşkın üyesiyle akademiden beklentilerini içeren bir ön izleme analizi yaptık. Geleceğin mühendislerini, teknisyenlerini ve uzmanlarını yetiştirirken sanayinin gerçeklerini göz önüne almalıyız. Akademik çalışmaların ve araştırmaların sanayide somut ürünlere, ticari değer taşıyan fikirlere dönüşmesi ülkenin stratejik hedefleri açısından son derece önemli. Kurulmasını son derece arzu ettiğimiz MYO’muzu bu veriler ışığında inşa edeceğiz. Üniversitelerin teorik, sanayinin ise pratik bilgi ve deneyimlerini bir araya getirerek daha fazla verimlilik ve üretkenlik harcıyla kurulu, öğrencilerimizin yarınlarını garantiye alacak bir adımı daha atmanın heyecanı içindeyiz. Üniversite olarak yerli ve özgün, teknoloji geliştiren, teknoloji üreten ülkemize katkı sağlamak için, öğrencilerimizin başarısını önceleyen bir yaklaşımla istihdam odaklı projelerin içinde yer alıyoruz. Yükseköğretim Kurulumuzun bizlerin önünü açan vizyonu ve teşvikleri doğrultusunda, üniversite-sanayi iş birliği kültürüne yönelik atılan örnek adımlarımız neticesinde; en büyük kıymetlimiz olan gençlerimizin, araştıran, keşfeden, çözüm üreten enerjisi ve üretkenliğiyle Türkiye Yüzyılının mimarları olacağının bilincindeyiz” dedi. İş Garantili Meslek Yüksekokulu İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, “Sizleri İzmir’in kalbinde, sanayimizin üretim üssü olan organize sanayi bölgemizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz” diyerek konuşmasına başladı. Üniversite-sanayi iş birliğinin ülkenin ekonomik kalkınması ve teknolojik ilerlemesi için hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Başkan Cenk Karace, İAOSB’nin sınır komşusu İKÇÜ ile kurulan yakın iş birliklerinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgeleri içerisinde konumlandırılması adına İKÇÜ ile büyük bir iş birliği adımı daha atma arifesinde olduklarını paylaşan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, “Yönetim Kurulu toplantısında bu konu gündemimizde. İnşallah büyük iş birliği içinde yer aldığımız İKÇÜ ile meslek yüksek okulu oluşturma projemizi hayata geçireceğiz. Bölgemize ve eğitim camiamıza çok önemli bir eser katacağız. Yetişen gençlerimiz buradaki 610 fabrikada veya başka yerlerdeki sanayinin hizmetine kazandıracağız. Bu adım, gençlerimizin mezun olduklarında sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü olarak hayata atılmalarını kolaylaştıracaktır. Ayrıca, teorik eğitim ile pratik becerilerin bir arada sunulması sayesinde iş dünyasının talep ettiği yetkinliklere sahip mezunlar yetişecektir” dedi. Toplantı sonrasında Başkan Cenk Karace YÖK Başkanı Prof.Dr. Erol Özvar’a İAOSB Vakfı Kadınlar Kulübü tarafından özel olarak tasarlanan el yapımı hediyeyi takdim etti. -
433 kez okundu
Geleceğin Şefleri İKÇÜ’de Yetişiyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü tarafından “Şeker Hamuru Pasta Sergisi” düzenlendi İKÇÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerinin şeker hamurundan yaptıkları birbirinden özel pastalar, Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu Fuaye Alanında sergilendi. Serginin açılışına İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bekir Emiroğlu, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Akbaba ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Öğrenciler tarafından hazırlanan ürünleri çok başarılı bulduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, geleceğin şeflerinin İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde yetiştiğini belirtti. Düzenlenen serginin, İKÇÜ’lü gastronomi öğrencilerinin yetenekli ve başarılı olduklarını, teorik ve uygulamalı eğitimleri çok iyi özümsediklerini ve aldıkları eğitimle gastronomi sektörüne yenilikçi bir bakış açısı kazandırmak üzere hazırlandıklarını gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Akbaş, serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Estetik ve Yaratıcılık Açısından Hünerlerini Segilediler İKÇÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerinin pasta tasarımı konusunda gelişmelerinin amaçlandığını söyledi ve kendi el emekleriyle hazırlamış oldukları şeker hamuru pastalarının yer aldığı serginin de bunun çıktılarından olduğunu belirtti. Gastronominin ülkemizde gittikçe önemli hale geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Güler, İKÇÜ’de öğrencilere hem Türk mutfağı hem de dünya mutfağı ürünlerinin hazırlanmasına yönelik bir eğitim verdiklerini dile getirdi. Pasta tasarımında estetik bakış açısının önemine değinen Prof. Dr. Güler, öğrencilerin bu konuda kabiliyetli olduklarını vurgulayarak, fakülte olarak onların gelişimlerini desteklediklerini ifade etti. Öğrenciler Yeteneklerini Sergiledi Öğrencilerin aldıkları uygulamalı eğitim neticesinde bu tür sergilerin ortaya çıktığını belirten Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Akbaba, şeker hamuru pasta sergisinin öğrencilerin yeteneklerini sergiledikleri bir alan olduğunu söyleyerek, bu tarz sergilerin diğer öğrenciler için de ilham kaynağı olduğuna vurgu yaptı. Şeflerden Aldıkları Destekle Kendi Tasarımlarını Yaptılar Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Arş. Gör. Bükre Aslan ise, öğrencilerin sektördeki şeflerden aldığı eğitimlerle ve kendi çabaları ile bu pastaları yaptıklarını dile getirdi. Arş. Gör. Bükre Aslan, “Öğrencilerimizin hem deneyim kazanmaları hem de figür yapımını öğrenmeleri için güzel bir fırsat oldu. Katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ederiz” dedi. Açılışın ardından İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, stantları tek tek dolaşarak öğrencilerin tasarımlarını inceledi. -
430 kez okundu
Kariyer Zirvesi’25’in Onur Konuğu Milletvekili Dr. Kasapoğlu
T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programının (ÜNİDES) 3’üncü döneminde hibe almaya hak kazanan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kariyer Topluluğunca Kariyer Zirvesi’25 düzenlendi. Proje kapsamında düzenlenen zirvenin açılış törenine, İzmir Milletvekili ve önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, Dekanlar, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Mustafa Yalçın, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Kariyer Topluluğu Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Muhammed Musab Aslan, Topluluk Başkanı Busenaz Çitlenbik, akademisyenler, iş dünyası temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Kariyerinizi Ne Kadar Başarılı Yönetirseniz O Kadar Güçlü Lider Olursunuz Kariyer Zirvesi’25’te İKÇÜ’lü öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirerek öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “İKÇÜ Kariyer Topluluğunun bir misafiri olarak sizlerin bir arkadaşı abisi olarak İzmir'in bir milletvekili olarak önceki spor bakanı olarak aranızda olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” diyerek sözlerine başladı. Kariyer yolculuğunun inişli çıkışlı yapısına dikkat çeken İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İnsanı başarıya götüren pek çok özellik olduğunu kendisi açısından en önemli özelliğin inanmışlık olduğunu belirtti. Dr. Kasapoğlu, “Kariyer asla düz bir çizgi değil. Zaman zaman durumlardan etkilendiğimiz, zaman zaman başarısızlıkla, başarıyla sınandığımız bir hayat yolculuğu. Sadece dün değil, bugün değil, yarın da değil. Hayatın bütünü. Ne kadar çok engelle karşılaşır ve onları devirirseniz yürüyüşünüz o kadar güçlenir. Hayata geliş amacımızı iyi sorgulamamız lazım. Hayatta eğlenmek için mi varız? Haz odaklı bir yaşam anlayışı mı? İnanç odaklı mı? Başarı odaklı mı? Üretim odaklı mı? Hayat yolculuğunuzu bu anlamdaki düşünceleriniz ve hedefleriniz belirliyor. Hayatı bir meslek ideali olarak görmemek lazım. Önceden pozisyon odaklı, biraz daha meslek odaklı, biraz daha bordro odaklı gören bir anlayış vardı. Ama görüyorum ki gençler artık sadece bir üniversite bitirip sonraki çalışma süreçlerinden ibaret değil, hayatı anlamlandırma yolculuğundan ibaret görüyorlar. Ben çok aktif bir öğrenciydim. Hep faaliyetlere ve etkinlikler ile geçen öğrencilik sürecim oldu. Ben o süreçlerin bizlere çok şey kattığını ve eğittiğini düşünüyorum. Sizler de bu tür faaliyetler içerisinde olan gençler olarak bir duyarlılığınız var ve bu duyarlılığını kaybetmeyin. Motivasyonunuz başka yönlere kayabilir ancak sorumluluk anlayışınızı kaybetmemeniz çok önemli. İnanmışlık çok önemli, bir yola baş koyan insan özveri ile çalışır. Kendini geliştirme noktasında zaman harcar. Ben bir genç arkadaşımda bunu gördüğüm zaman bu arkadaş bir yerlere gelir diyorum. Pek çok özellik var insanı başarılı kılan ama bence en önemlisi inanmak ve vazgeçmemek. Hayat sadece güzel günlerden ibaret değil biz her koşulda güçlü olmalıyız. Her koşulda aklıselim olmalıyız ve insanı özelliklerimizi kaybetmemeliyiz” dedi. Katılımcılık Her Daim İlkeniz Olsun Farklı bakış açılarının zenginlik olduğun ifade eden İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Avrupa'nın en genç nüfusunu bünyesinde barındıran Türkiye’nin gençlik ve spor bakanlığı olarak gençlerin farklılıklarını, bakış açılarını bir zenginlik olarak görüp herkesi kucaklayan bir yapıyla hareket ettiklerini kaydetti. Milletvekili Dr. Kasapoğlu, “Dünyada milyarlarca insanın farklı kültürlere, farklı inançlara sahip olması gayet doğal. Aynı şekilde bulunduğumuz coğrafyada da, bulunduğumuz bölgede de, ilde de, okulda da hepimizin farklılıkları var. Hepimizin farklı bakış açısı olabilir. Ancak bu farklılıklara rağmen birbirimizi tanımakla, birbirimizi anlamakla birlikte hareket etmekle sorumluyuz. Türkiye dünyanın en genç nüfuslarından birine sahip. Nüfusun artış hızı azalıyor ama hala biz genç nüfus olarak Avrupa'nın en genç nüfusuyuz. Dolayısıyla gençlerin farklı yaşam tarzları bizim zenginliğimiz. Katılımcılık bizim için çok önemli. Katılımcılığı biz süreç olarak görüyoruz. Biz farklılıkları zenginlik olarak görüp gençlerimizi kucaklama anlayışıyla artık hareket ettik. Katılımcılık gençlerimizi bu süreçlere katma noktasında bizim en önemli ilkelerimizden biriydi. Katılımcılık sizin de kariyer topluluğu olarak bir ilkeniz olsun” ifadelerini kullandı. Gençler Neredeyse Biz Oradayız Gençlerden Genç Ofis, ÜNİDES gibi projelere sahip çıkmalarını isteyen Dr. Kasapoğlu, girişimciliğin kariyer planlamasında önemli konumuna dikkat çekti. Dr. Kasapoğlu, “Gençlik ve Spor Bakanlığı 2011’de kuruldu ve gençlerin bakanlığı oldu. Bakanlık ile ilişkileri iyi tesis edin. Bakanlığın imkânlarını kullanmaktan geri durmayın. Bakanlığın her tesisine kendi malınız gibi sahip çıkın. ÜNİDES’e sizlerin sahip çıkması lazım. Proje desteklerine başvurun. Ben İzmir’deyim milletvekiliniz olarak. İzmir’deki ofisimize her zaman gelebilirsiniz beni davet ederseniz ben gelebilirim oturup konuşalım dostluğumuzu pekiştirelim. Gençler neredeyse biz oradayız. Buradaki genç ofisi görmedim, daha aktif kullanmak için talepleriniz varsa değerlendirelim. Biz bu yolu birlikte yürüyeceğiz. İKÇÜ en önemli üniversitelerinden biri. ÜNİDES gibi imkanları çok önemli bunu değerlendirin. Çalışmalarınızın hiçbiri boşa gitmez. Şartları zorlayın. İstanbul’un en merkezi yerinde okudum, böyle bir salonumuz yoktu. 90’lı yıllardan bahsediyorum 100 yıl öncesi değil. O zaman ki şartlarımızla bir çaba ortaya koyduk ve o çabalar meyvesini vererek kariyer hayatıma tecrübe ve bilgi olarak geri döndü. Vazgeçmemek, bir ekip olmak önemli. Kariyer yolculuğu bence bir rotadır. Ama rotayı yöneten de sizsiniz. Rotayı ne kadar iyi yönetirseniz o kadar iyi lider olursunuz. Girişimci ruh statüko konusunda size destek olur. Girişimcilik bir kariyer yaklaşımıdır. Başarı hikayelerinden ziyade başarısızlık hikayelerini incelmememiz lazım. Oradan daha önemli ipuçları elde edebiliriz. Başkalarının tecrübelerini kendimiz yaşamadan öğrenmek çok önemli. Tecrübe aktarımı bu konuda çok önemli” şeklinde konuştu. Spor Hayatınızın Parçası Olmalı Kendisine yöneltilen özeleştiri sorusuna cevap olarak zaman yönetiminin önemine dikkat çeken DR. Kasapoğlu, gençlerden sporu bir yaşam tarzı olarak benimsemeleri tavsiyesinde bulundu. Milletvekili Dr. Kasapoğlu, “Kendime has özeleştirelim var onları paylaşmam ama şunları söyleyebilirim; zaman en önemli sermaye. Zaman yönetimi bence çok kıymetli. Günümüz dünyasında pek çok faydalı şey gibi sanal bağımlılıklar var. Bunlar zamanın yönetimini engelliyor. Geçen zamana bakınca çok faydalı işler yaptık. Spor benim için hep önemliydi. Bakanlık dönemimizde olimpiyat tarihinin Türkiye açısından en önemli dönemini geçirdik. Tokyo Türkiye için ilklerin oyunlarıdır Mete Gazoz gibi. Sporla ilgili bir arkadaşınızım. Spora ilgim devam ediyor. Spor hayatınızın parçası olmalı, 24 saat içinde yer ayrılmalı. Gündelik hayatta yemek ve içmek gibi spora da vakit ayrılması gerek. Spor boş vakit işi değil. Sporun da her şey gibi vakti olmalı. Sporu hayatınızın bir parçası yapın. Bunun için bizden imkân isteyene oluşturalım. Yeter ki spora vakit ayırın” ifadelerini aktardı. Bu Vizyoner Programın Öncülerinden Biriyiz Zirvenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, üniversitelerin öğrencilerinin gelecek vizyonuna sağladığı katkılara dikkat çekerek; toplum ve devlet arasında köprü kurma misyonunu üstlenen ÜNİDES ile ortak paydada vizyoner çalışmalara imza attıklarını kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversiteler sadece gençlerin akademik gelişimlerini, mesleki yeterlilik kazanmasını değil, aynı zamanda etik değerlerle donanmasını ve toplumsal anlamda iyi yetişmesini sağlayan kurumlardır. Üniversitelerin farklı görüşlere saygı duymayı, gençlerin çoğulculuğu içselleştirmiş bireyler haline gelmelerini sağlama görevleri de vardır. Eleştirel düşünme, özgüven, sosyal sorumluluk ve liderlik gibi beceriler de yine formel eğitimin yanında aktarılması gereken hususlardır. Üniversitelerin aktardığı bu nitelikler, bireyin topluma olan katkısını artırır. Zaten Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) ile Gençlik ve Spor Bakanlığımız da aslında bu konuda bizlere destek sunmayı amaçlıyor. Toplum ve devlet arasında köprü kurma misyonunu üstlenen ÜNİDES, üniversitelerin bilgi üretme kapasitesini toplumsal faydaya dönüştürmeyi amaçlayan yenilikçi bir platform ve biz de üniversite olarak bu vizyoner programın öncülerinden biriyiz. Zaten her zaman ifade ettiğimiz misyonumuz çerçevesinde akademik birikimimizi şehirle, bölgeyle ve kamu kurumlarıyla stratejik iş birlikleri temelinde buluşturmak amacını bu konuda da yerine getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Bilgiyle Toplumu Dönüştüren Bir Aktör Rolü Üstlenmeyi Sürdüreceğiz İzmir’in stratejik gelişimine akademik anlamda sundukları katkılara dikkat çeken Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’nün bilgiyle toplumu dönüştüren projeleri gençlerle birlikte hayata geçirmeye devam edeceklerini aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İzmir’in stratejik gelişimine akademik katkı sunma amacıyla İKÇÜ, ÜNİDES iş birliği çerçevesinde hem öğrenci hem de akademisyen düzeyinde saha temelli projelere öncülük etmeye devam edeceğiz. Misyonumuz doğrultusunda yalnızca bilgi üreten değil, aynı zamanda bilgiyle toplumu dönüştüren bir aktör rolü üstlenmeyi sürdüreceğiz. ÜNİDES ile kurduğumuz bu güçlü bağ kamu yararına çalışan, toplumla entegre bir yükseköğretim kurumu olma hedefimize de somut katkılar sunmaktadır. Bu kapsamda üniversitemiz Kariyer Topluluğu, ÜNİDES Projesi kapsamında bu Kariyer Zirvesi’ni düzenliyor. Zirvede; kamu, özel sektör ve girişimcilik dünyasından uzmanlar öğrencilerle buluşacak; ilham verici konuşmalar ile kariyer farkındalığının artırılacağını umuyorum. Gerçekleştirilecek olan gerçek mülakat ile istihdam ve iş imkânı sağlanacaktır. Etkinliğimiz, fakülteler arası etkileşimi güçlendirmenin yanı sıra akademi-sektör iş birliğine de katkı sağlayacaktır. Etkinlik kapsamında ağırlıklı olarak üniversitemizin lisans öğrencileri, çevre üniversitelerden öğrenci toplulukları ve mezunlar bu zirvenin hedef kitlesi. Ben bu buluşmanın öğrencilerimize önemli katkılarda bulunacağına inanıyor, başta bu projeye büyük emek veren Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu olmak üzere emeği geçenlere kalbi şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Sosyal Sorumluluk Üstlenen Bireyler Olmayı Hedefliyoruz Topluluk Başkanı Busenaz Çitlenbik, iş dünyası temsilcileri ile öğrencilerin bir araya gelmesinin önemini vurguladığı konuşmasında üniversiteyi sadece dersler ile geçirmenin yeterli olmadığının farkında olarak projeler ürettiklerini söyledi. Çitlenbik, “Öncelikle, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kariyer Topluluğu olarak bu anlamlı günde bizlerle olduğunuz için hepinize gönülden teşekkür ediyorum. Bizler Kariyer Topluluğu olarak, üniversite yıllarını yalnızca derslerle sınırlı bırakmadan; sektörlerle temas kuran, kendini geliştiren, sosyal sorumluluk üstlenen bireyler olmayı hedefliyoruz. Bu anlamda, bugün burada bulunan iş dünyasının değerli temsilcileri ve konuşmacılarımıza teşekkür etmek istiyorum. Onların yol göstericiliği, biz gençlerin geleceğine yön veriyor. Bizlere ilham vermek üzere bulunan, gençliğin en güçlü destekçilerinden biri olan Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na en derin şükranlarımı sunmak istiyorum. Sayın Bakanım, gençlere inancınız, yanımızda duruşunuz ve bugün burada bulunarak bizlere gösterdiğiniz yakın ilgi, bizim için yalnızca bir destek değil; aynı zamanda bir motivasyon kaynağı, bir güç kaynağıdır. Bugün sizi aramızda görmek, bizler için büyük bir mutluluk ve onur” dedi ve Başta Rektör Köse olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti. Söyleşi sonunda İzmir Milletvekili ve önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu beraberindeki protokol, ÜNİDES kapsamında destek alan İKÇÜ’lü topluluk stantlarının yer aldığı fuaye alanını ziyaret ederek projelerini dinledi, öğrencilerle fotoğraf çektirdi. -
405 kez okundu
İKÇÜ Hedeflerini Güncelledi
Kalite süreçlerini başarıyla sürdüren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde, TSE EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetimi Sistemi ve Yükseköğretim Kalite Kurulu ölçütleri kapsamında, 2024 yılı Yönetimin Gözden Geçirme (YGG) toplantısı yapıldı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin başkanlığında, Kalite Koordinatörlüğünce düzenlenen toplantıya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, müdürler, Genel Sekreter Nurettin Memur, daire başkanları, dekan yardımcıları, senato üyeleri, kalite koordinatörlüğü ve komisyonu üyeleri, akademik ve idari birimlerin kalite sorumluları katıldı. Yenilikçi ve Öncü Yaklaşımlarımızla Daha da İleri Toplantının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, eğitim öğretim faaliyetleri, bilimsel araştırmalar, yönetişimde oluşan sinerji ve toplumsal katkı projeleri açısından kalite odaklı yaklaşımın önemini vurguladı. Geçen yılın bir analizinin ortaya konulması ve geleceğe yönelik planların gündeme alınması adına YGG toplantılarının oldukça önemli olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu toplantıyı yaparken aslında kalite süreçlerimizi de mercek altına almış oluyoruz. Sunduğumuz hizmetlerin durumunu akademik, idari ve toplumsal katkılarımızı gözden geçirme, geliştirilmesi gereken hususlarımızı saptama fırsatı sunan bu buluşmayı önemsiyorum. Biz 'nitelikli eğitim', 'bilimsel araştırma' ve 'topluma hizmet' alanlarında yenilikçi ve öncü yaklaşımlarımızla her geçen gün daha da ileri gitmeye devam ediyoruz. Bilindiği gibi Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 2 yıllığına akredite edildik. Aynı zamanda TSE EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesine de sahibiz. Bu standartlar belli süreçlerde kontrol ediliyor. Çünkü kalite, süreklilik isteyen çalışmaları gerektiriyor. Bu açıdan emekleriniz için her birinize teşekkür ediyorum” dedi. İKÇÜ’nün Çalışmaları Dikkat Çekiyor İKÇÜ’nün özellikle bilişim alanında yaptığı çalışmaların dikkat çektiğini dile getiren Prof. Dr. Saffet Köse, “Geçtiğimiz haftalarda, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu” toplantılarının dördüncüsüne üniversitemiz ev sahipliği yaptı. Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar bilişim ve teknoloji alanında öne çıkan bir kurum olmamız nedeniyle bizleri tebrik etti ve özellikle bilişim alanında üniversitelerde yaptığımız çalışmaların önemini vurguladı. İdari ve akademik süreçlerde özellikle dijitalleşme noktasında öncü bir kurum haline geldik. YÖK’ün büyük veri ile ilgili çalışmalarında üniversitemiz paydaşlardan bir tanesi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, yeni kurulmasına rağmen sürekli olarak gelişime açık ve bunun da hakkını veren bir üniversite olduğu için çalışmalarımız dikkat çekmeye devam ediyor. Bu noktada sizlerin katkılarınız çok değerli” ifadelerin kullandı. Başarının Sürekliliğini Sağlamak Önemli Türk yükseköğretiminde adından söz ettiren bir kurum olmak için daha fazla çalışılması gerekliliğinin altını çizen Prof. Dr. Köse, akademik üretkenliği artıracak tüm çalışmaların desteklendiğini, tüm paydaşları ile etkileşim halinde bir İKÇÜ olarak yakalanan başarının sürekliliğini sağlamak adına sistemli adımlar atıldığını aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Kurumsal akreditasyon sürecinin önemli bir ögesi olarak gördüğümüz bu toplantıların doğru analizlerle, etkili stratejik planlarla bize yol göstermesi gerektiğine inanıyorum. Aramızdaki koordinasyonu sağlamak ve uyumu güçlendirmek, kalite kültürümüze de olumlu yansıyacaktır. İdari süreçlerimizi daha etkin ve verimli hale getirecek adımları atmaya devam ediyoruz. Özellikle dijitalleşme noktasında önemli bir avantaja sahibiz” dedi. Hedeflerimizi Güncelledik Topluma hizmet alanında fark yaratacak sosyal sorumluluk projeleri ve iş birlikleri ile yollarına devam ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Köse, “Stratejik planımızı oluşturduk ve deyim yerindeyse hedeflerimizi güncelledik. Önceki dönemde koyduğumuz her hedefe ulaşmanın da mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kalite yolculuğumuzun Kalite Koordinatörlüğümüzün ve Strateji Geliştirme Başkanlığımızın katkılarıyla sürekli gelişim felsefesi üzerine inşa edildiğini vurgulamak isterim. Süreçlerimize katkı veren tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Kalite Sürecini Başarıyla Yönetiyoruz Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz ise, İKÇÜ’nün sürekli gelişen ve dünya ile etkileşim halinde olan bir üniversite olmasında; nitelikli eğitim ve katılımcı yönetişim anlayışı açısından Kalite Güvence Sisteminin yol gösterici bir niteliğe sahip olduğunu vurguladı. Yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim, araştırma ve toplumsal katkı faaliyetleri ile idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi ve akreditasyon süreçlerini planlama ve uygulama esaslarının tümünü kapsayan Kalite Güvence Sisteminin gelişmeleri ve yenilikleri kalite standartlarında takip eden İKÇÜ açısından önemini anlatan Doç. Dr. Tengiz, “Türk Standartları Enstitüsü (TSE) TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi (KYS) Standardı şartlarına uygun hizmet üretmek amacıyla 2012 yılında çalışmalara başlayan üniversitemiz, iki yıllık tetkik sürecinin ardından 2014 yılında TS EN ISO 9001 kalite yönetim sistemi belgesi almaya hak kazanmıştır. O tarihlerden bugüne kadar üniversitemizde kalite çalışmaları özenle sürdürülmektedir. 2024 yılında da belge yenileyerek sürece başarıyla devam ediyoruz. Görev bilinci ve özveri ile yaptığımız çalışmalara tam destek sağlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye ve üniversite üst yönetimine koordinatörlüğümüz adına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Toplantı, katılımcıların görüş ve önerilerinin alınmasıyla tamamlandı. -
404 kez okundu
TEDxİKÇÜ ile İKÇÜ’de Yıldızlar Geçidi
İlham verici insanların hikâyelerini, “Paylaşmaya değer fikirler” sloganıyla toplumla buluşturan TED (Technology, Entertainment, Design), TEDxİKÇÜ lisansıyla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesindeki ilk etkinliğini gençlerle buluşturdu. TEDx resmi onayıyla, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Koordinatörü Doç. Dr. Yeliz Doğru'nun öncülüğünde, organizatör Emre Elmacı ve organizasyon koordinatörü Beyza Deveci iş birliğiyle "Kuyruklu Yıldız" temasıyla düzenlenen buluşmada, alanında uzman konuşmacılar öğrencilerle bir araya gelerek fikirlerini ve ilham veren hikâyelerini paylaştı “İz Bırak, Keşfet ve Parla” sloganıyla ilki düzenlenen TEDxİKÇÜ’ye öğrenciler, yoğun ilgi gösterirken; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Sanat ve Tasarım Fakültesi Prof. Dr. Oğuz Dilmaç, SKS Başkanı ve Etkinlik Koordinatörü Doç. Dr. Yeliz Doğru, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Bütün Aşamaları Öğrencilerimiz Organize Etti Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “TEDx’in ana amaçlarından biri; hata yapmaktan korkmamak ve onlardan yeni bir şeyler öğrenmektir. Girişimcilik, hataları sahiplenmeyi ve bu hatalardan ders çıkararak, güç alarak ilerlemeyi gerektirir. Eğer bir girişimci olacaksanız, yaptığınız hatalardan öğrenip yolunuza devam edebilmelisiniz. Başarılı girişimciler, hatalarına sahip çıkan ve onları düzelten kişilerdir. Girişimcilikte başarı için öğrenmek çok önemli. Bizim öğrencilerimiz bu tür organizasyonlarda sorumluluk ve risk almalılar. Sizler ilk organizasyonda önemli sorumluluklar aldınız. Bundan sonra da almalı ve hata yapmaktan korkmamalısınız. Unutmayın, bu bizim ilk TEDx organizasyonumuzdu ve bütün aşamaları öğrencilerimiz organize etti. Bu sadece bir başlangıç. Bugün salonu dolduran sizler arasından, gelecekte çok başarılı girişimciler ve organizatörler çıkacak” dedi. Türkiye’nin Parlayan Yıldızları İKÇÜ’den Çıkacak Etkinliğin başlangıcında TEDxİKÇÜ ekibine neden “Kuyruklu Yıldız” temasını seçtiklerini sorduğunda, almış olduğu yanıttan çok etkilendiğini dile getiren Prof. Dr. Bulduklu, “Evet, milyarlarca yıldız var ama kuyruklu yıldızlar nadir yani onların sayısı çok az. Türkiye’nin parlayan kişilere ve kişiliklere ihtiyacı var. Emin olun, bu kişilikler İKÇÜ’den çıkacak. Bizler, İKÇÜ olarak, buradan gerçekten büyük yıldızlar çıkaracağımıza inanıyoruz. TEDx zaten yapısı gereği, ilham veren hikâyeleri ve başarıları önümüze getiriyor. Buradan alacağınız dersler, belki de hayatınızı değiştirecek, size bir vizyon kazandıracak” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Yasin Bulduklu organizasyon ekibine, katılımcılara, TEDxİKÇÜ kapsamında deneyimlerini paylaşacak olan konuşmacılara ve sponsorlara teşekkür ederek konuşmasını noktaladı. Gençlerin ‘İz Bırakma’ Cesaretine Katkı Sunduk İnovasyondan, bilime, sanata alanında yıldızlaşan isimlerin katıldığı, dünyanın en prestijli organizasyonlardan birini İKÇÜ’ye taşımanın heyecanını yaşadıklarını belirten Başkan Doğru, “Etkinliğimizin teması: “Kuyruklu Yıldız – İz Bırak, Keşfet ve Parla.” Biliyorum ki her birinizin içinde keşfedilmeyi bekleyen değerli fikirler var. Belki de az sonra kıymetli konuşmacılarımızdan birinin söylediği bir cümle, bir bakış ya da yaşanan küçük bir an, sizin o yolculuğa çıkmanızı sağlayan bir kıvılcım olacak. Bugün yaklaşık 6 saat sürecek bu etkinlik için sevgili öğrencilerimiz, TEDx ekibimiz, büyük bir özveriyle aylardır gece gündüz çalıştılar. Bizler de bu yolculukta onların yanında olmaktan, gençlerimizin “iz bırakma” cesaretine katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sözü daha fazla uzatmadan, bugünün hepiniz için ilham dolu, keşiflerle dolu ve unutulmaz bir deneyim olmasını diliyorum” diye konuştu. İlham Veren Bir Yolculuk: TEDxİKÇÜ Etkinliğin resmi organizatörü Emre Elmacı ise, “Aralıksız, tam 3 aydır gecesini gündüzüne katan TEDxİKÇÜ ekibi olarak emeklerimizin karşılığını aldığımız bugün, hem mutlu hem de gururluyuz. Çünkü, büyük başarılara imza atmak, hedefi yüksek olan insanların idealidir. Oscar Wilde’ın çok sevdiğim bir sözü vardır: “Kendin ol; diğer herkes çoktan kapılmış”. Bu söz, yalnızca kişisel yolculuğumda değil, aynı zamanda etkinliğimizin teması için de büyük bir anlam taşıyor. Bugün, bu koltuklarda oturan herkes, kendi hayatına dair bir iz bırakacak. Etkinliğimizin resmi lisansını aldığımız günden beri yanımda olan kıymetli organizasyon koordinatörü Beyza Deveci’ye ve hayalimize gönülden inanan TEDxİKÇÜ halkla ilişkiler ekip lideri Melisa Açar’a teşekkür etmek istiyorum. Bugün, hayalimizin gerçeğe dönüştüğünü görmek tarif edilmez bir mutluluk. Üniversitemizin bize sunduğu imkânlar ve sağladığı destekler için başta rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve tüm üniversite üst yönetimine teşekkür ederim. Her zaman arkamda olduğunu hissettiren ve etkinlik için elinden geleni, hatta fazlasını yapan İKÇÜ SKS ailesine de teşekkür ederim. Bizleri yüreklendiren değerli sponsorlarımıza da bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum. Umuyorum ki bu etkinlik, sadece bugünün değil, geleceğin de ilham kaynaklarından biri olur. Hepinize keyifli ve ilham dolu bir TEDx günü diliyorum“ dedi. Eşsiz Hikâyeler, Kıymetli Paylaşımlar Etkinliğin organizasyon koordinatörü Beyza Deveci, TEDxİKÇÜ’nün başarısında emeği geçen herkese teşekkür ederken, üniversitenin sağladığı desteğin böyle anlamlı organizasyonların hayata geçirilmesinde ne denli kıymetli olduğunu vurguladı. Beyza Deveci, “Bugün, İKÇÜ’de bir ilki yaşamanın heyecanı içerisindeyiz. Bu özel günün başlangıcında yalnızca öğrenmenin değil, aynı zamanda ilham almanın ve birbirimize güç katmanın da ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim. Çok değerli konuşmacılardan dinleyeceğiniz eşsiz hikâyeler ve kıymetli paylaşımlar sizleri bekliyor. Burada olmak, yalnızca dinlemek değil, aynı zamanda birlikte düşünmek, gülmek ve keşfetmek için bir adım atmak demek. Umuyorum ki, bugün okulumuzda ilk defa gerçekleşen bu etkinlik, gelecekte bir gelenek haline gelir ve bu ilham dolu yolculuğa tekrar çıkmak için kolları sıvayan yeni öğrenciler yetişir. Başta, bize her zaman inanan ve bu doğrultuda desteğini esirgemeyen, SKS Başkanı ve Koordinatör Doç. Dr. Yeliz Doğru’ya, lisans sürecimizden itibaren her aşamada birlikte ilerlediğimiz organizatör Emre Elmacı’ya, sürecin en başından bu yana yanımda olan halkla ilişkiler ekip lideri Melisa Açar’a, gece gündüz demeden sonsuz revizeleri göğüsleyen tasarım ekibime ve Sümeyye Aslan’a gönülden teşekkür ediyorum. Ekipte yer alan herkesi tek tek sayamasam da hepinizi gerçekten çok seviyorum. Şimdi, eğer hazırsanız, artık sözde değil, eylemde ilham almanın zamanı geldi. Bu muazzam etkinliği başlatıyorum. Hepinize keyifli bir zaman dilimi dilerim” şeklinde konuştu. İKÇÜ Sahnesinde Farklı Sektörlerin Yıldızlar Geçidi Açılış konuşmalarından sonra sahne, Tan Sağtürk Akademi’nin genç dansçılarının oldu. Ardından, iletişim stratejileri ve kurumsal mutluluk kavramını bir araya getiren Gdz Elektrik Dağıtım Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Gizem Dağ sahneye çıktı. “Mutluluk Tasarımı”na dayalı özgün yaklaşımını aktaran Dağ, iş dünyasında pozitif dönüşümün nasıl mümkün olabileceğini gençlere anlattı. Müziğin birleştirici gücüne inanan orkestra şefi ve müzik direktörü Masis Aram Gözbek, sanatın hem bireysel hem de toplumsal etkisini, yenilikçi projeler üzerindeki değerlendirmelerini paylaştı. Daha sonra, sınırları cesaretiyle aşan ve ilklere imza atmanın gururunu yaşayan, Türkiye’yi birçok uluslararası yarışmada başarıyla temsil eden milli yüzücü Bengisu Avcı sahne aldı ve gençlere deneyimlerini aktardı. Selim Yuhay sahne aldı ve mimariyi medya ile buluşturarak etkinliğe katılan geniş kitleye ilham verdi. Selim Yuhay mimarlık serüvenini, televizyon deneyimini ve tasarımın yaşamla olan ilişkisini katılımcılarla paylaştı. Medya sunuculuğu ve dijital içerik üretimi alanındaki birikimiyle tanınan İlkay Buharalı, iletişimin dijital dönüşümünü ve etkili anlatım yollarını aktardı. Etkinliğin bir sonraki aşamasında Vals, Zeybek, Tango, Latin ve Bale gibi beş farklı dans stilini bir araya getirerek izleyicileri büyüleyen ve Cumhuriyetin kültürel zenginliğini sanatla buluşturan Cumhuriyet Potporisi adlı gösteri gerçekleşti. Gösterinin ardından, gökyüzüne olan tutkusu ve ilham veren başarı hikâyesiyle Naile Sevda Varol sahneye çıktı ve pilotluk mesleğinin perde arkasını ve kadınların havacılık alanındaki yükselişini anlattı. Ardından, sahne Türk rap müziğinin tanınan isimlerinden Anıl Piyancı’nın oldu. Etkinliğin son bölümünde ise katılımcılar, TEDx Talks Back oturumuna katılarak konuşmacılarla etkileşime geçtiler. Bu bölümde, dinleyiciler görüşlerini paylaşarak, etkinlikle ilgili geri bildirimlerde bulunma imkânı buldu. Öğrenciler, etkinlik boyunca ilham verici konuşmalar sayesinde yeni bakış açıları kazanma fırsatını yakaladı. -
398 kez okundu
İlk Avrupa Birliği Projesini İKÇÜ ile Yapacaklar
E-Gastronomi Erasmus+ Konsorsiyum Projesi çerçevesinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ekibi Filipinler’de temaslarda bulundu. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinden (İKÇÜ) E-Gastronomi Proje üyeleri, Erasmus personel hareketliliği kapsamında Filipinler’in başkenti Manila’da bulunan ve dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Trinity University of Asia’ya akademik ziyaret gerçekleştirdi. Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, Turizm Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Volkan Altıntaş ve Prof. Dr. Onur Görkem ve Erasmus Program Uzmanı Öğr. Gör. Koray Çelik ile Trinity University of Asia Rektörü Prof. Dr. Gisela Da. Luna, Akademik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Howell T. Ho, Turizm Fakültesi Dekanı Dr. Fernando V. Trinidad ikili iş birlikleri konusunda görüşmeler yaptı. Türkiye’den Filipinler’e Giden İlk Akademik Heyet Erasmus hareketliliği kapsamında, Güneydoğu Asya’ya ilk defa bir proje aracılığıyla akademik heyet gönderilmesi nedeniyle yapılan törenden önce iki ülke milli marşı okundu. Ardından, Trinity University of Asia Başkanı Dr. Gisela Da. Luna üniversiteleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Luna Türkiye’den bir akademik heyeti ilk kez ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve üniversitelerinin ilk kez bir Avrupa Birliği (AB) kaynaklı projede yer almasının önemine değindi. Dr. Luna “Türkiye stratejik konumu ve insan kaynağı açısından büyük bir potansiyele sahip ve özellikle AB projelerindeki tecrübesi bizim için rehber niteliğinde. Bu deneyimin bizi üniversitemize aktarılmasını çok değerli buluyorum. İnanıyorum ki yapacağımız iş birlikleri iki üniversiteye de önemli olanaklar sağlayacak, bilimsel açıdan büyük katkılar sunacaktır” dedi. Uluslararasılaşmaya Büyük Önem Veriyoruz Türk gastronomisi, Türkiye’nin kültürel değerleri, sürdürülebilir turizm, dijitalleşme ve gastronomi konularında kapsamlı sunumlar gerçekleştirilen proje tanıtımı öncesi konuşan Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay, turizm gibi bir alanda bir Asya ülkesiyle çalışmanın önemini vurguladı. Üniversitelerin uluslararasılaşmasının akademik, kültürel ve ekonomik açılardan büyük gereklilik olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Bakay: “Uluslararasılaşmaya üniversite olarak büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda öğrenci ve akademisyenlerimizin yurt dışındaki eğitim ve araştırma imkanlarına erişimini sağlamaya yönelik adımlar atıyoruz. Bu programlar farklı kültürler arasında köprüler kurarak bilgi ve deneyim paylaşımını da teşvik ediyor. Erasmus+ fırsatları, HORIZON programı, Capacity Building projeleri ve Marie Skłodowska-Curie Actions (Postdoctoral Fellowships) gibi uluslararası proje başlıklarında bilgileri burada paylaşacağız. Uluslararası ortaklıklar için yol gösterici önerilerde bulunacağız. Yapacağımız anlaşma ile yeni araştırma projelerinin ve teknolojik gelişmelerin önünü açmayı umuyoruz. Bu ziyaret, Türkiye ve Filipinler arasındaki akademik iş birliklerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır” dedi. Üç gün süren akademik program boyunca Trinity University of Asia’dan çok sayıda öğrenci ve akademisyen programlara katılım sağladı. İKÇÜ Akademisyenlerinden Türkiye Manila Büyükelçiliği Ziyareti İKÇÜ heyeti Manila Büyükelçisi Niyazi Evren Akyol’u makamında ziyaret edildi. Büyükelçi Akyol, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin E-Gastronomi Projesi kapsamında Filipinler’de gerçekleştirdiği etkinliklerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Üniversite heyeti, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selamlarını ileterek proje hakkında detaylı bilgi sundu. Büyükelçi Akyol, bu tür girişimlerin yükseköğretim sistemlerinin uluslararasılaşması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Ayrıca, Trinity University of Asia heyetine Türkiye’nin jeopolitik konumu, ekonomik, ticari ve kültürel faaliyetleri hakkında bilgi vererek, Türkiye-Filipinler ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Büyükelçi Türk Üniversitelerinin Filipinler’ de gerçekleştireceği her türlü faaliyete sınırsız estek vereceklerini ve Filipinli öğrencilere Türkiye Cumhuriyeti’nin burs sağladığını ifade ederek Filipinli öğrencilerin bu burslara başvurması için gerekli duyuruların yapılmasının önemli olduğunu belirtti. -
397 kez okundu
İKÇÜ 7 Pilot Üniversite Arasında
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Turizm Fakültesinin her yıl düzenlediği Kariyer Günleri etkinliğinin 9’uncusu yoğun bir katılımla gerçekleşti. Sektör temsilcileri ile öğrencileri buluşturan, her yıl daha yoğun bir katılımla düzenlenerek geleneksel hale gelen Kariyer Günleri, Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında yapıldı.Onlarca firmanın stant açtığı kariyer buluşmasına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, akademisyenler, sektör temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Önemli Bir Boşluğu Dolduruyor Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Bugün, bizler için önemli bir gün. Turizm Fakültesi, üniversitemizin gerçekten en güçlü fakültelerinden bir tanesi. Gelenekselleşen Turizm Fakültesi Kariyer Günlerine her geçen yıl hem sektörün ilgisinin arttığını hem de gençlerin ilgisinin yoğunlaştığını görebiliyorum. Öğrencilerimizin gerek staj gerekse öğrenim hayatı sonrası kariyer takiplerinde Kariyer Gününün çok olumlu ve güzel dönüşleri olduğunu takip edebiliyoruz. Bundan ayrıca memnuniyet duyuyorum. Öğrencilerimizin etkinlikten maksimum düzeyde faydalanacaklarını, sektör temsilcilerinin de aynı şekilde taleplerini ifade etme imkânı bulacaklarını, belki ihtiyaçları noktasında önemli bağlantılar kurabileceklerini düşünüyorum. Sadece Turizm Fakültesi öğrencilerimizin değil, üniversitemizin diğer birimlerindeki öğrencilerin de kendilerini tanıtma ve sektör temsilcilerinin ihtiyaçlarının karşılanması noktasında, etkinliğin önemli bir boşluğu doldurduğu kanaatindeyim. Bu açıdan da gerçekten çok önemli bir etkinlik. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere ve sektör temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Faydalı bir gün olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. 7 Pilot Üniversiteden Biriyiz Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler ise, Turizm Fakültesi tarafından 9’uncusu düzenlenen ve gelenekselleşen Kariyer Günü etkinliğinin Ege Bölgesinde ve İzmir’de turizm alanında düzenlenen en büyük kariyer günlerinden bir tanesi olduğunun altını çizdi. Kariyer Günü etkinliklerinin düzenlenmesinde sektör temsilcilerinin payının çok büyük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güler, ilerleyen aşamalarda diğer üniversitelerle birlikte ortak bir çatı altında büyük bir kariyer günü veya haftası düzenlemeyi hedeflediklerini açıkladı. Yükseköğretim Kurulu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yükseköğretim ile turizm sektörünü bir araya getiren iş birliği protokolü çerçevesinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin pilot olarak belirlenen 7 üniversiteden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Güler, “Protokolle, pilot olarak seçilen üniversitelerin Turizm İşletmeciliği ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümlerinin uygulama odaklı eğitim yaklaşımlarıyla desteklenmesi yönünde çalışmalar yapılıyor. Akademi ile birlikte sektörün de katkılarıyla gerçekleşen bu çalışmalarla öğrencilerimizin daha aktif, daha dinamik ve daha bilgili bir şekilde sahada olmalarını bekliyoruz. Etkinliğin düzenlenmesinde bizi destekleyen başta Rektör Prof. Dr. Saffet Köse olmak üzere üniversite üst yönetimine ve katılımlarınız için siz değerli sektör temsilcilerine de ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Turizm Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Emre Güler etkinliğe katılan firmaların stantlarını ziyaret etti.