Haberler :::
-
27.07.2022
Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü ile İKÇÜ Arasında Protokol
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü arasında işbirliği protokolü imzalandı. İki üniversite arasındaki protokolü İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. İbrakhim Juraevich Yuldashev imzaladı. Kökü Mazide Olan Ati İle Stratejik Hedeflere Ulaşabiliriz İslam Medeniyeti için son derece önemli bir yer olan Taşkent’te bulunmaktan ve iki üniversite ile iş birliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkeler arasında artan ortaklıklara eğitim boyutunda da katkı sunmak arzusunda olduklarını söyledi. Rektör Köse “Ülkelerimiz pek çok alanda birlikte büyük işler planlıyor ve hayata geçiriyor. Biz de üniversiteler olarak geleceğe miras bırakmak zorundayız. Bu coğrafya bizim gönül coğrafyamız ve bu topraklarda Buhari’nin, Müslim’in, Tirmizî’nin, Ebru Davud Es-Sicistani’nin ve elbette en başta bizim inanç mimarımız Maturidî’nin maneviyatı var. Yine Alaâddin Es-Semerkandi’nin medresesinin burada kurulduğunu da biliyoruz. Keza Özgen’de (Özkent) yerleşik Serahsi İslam Hukuku açısından çok kıymetli bir âlim. Bunları bilmeden geleceğe hedef koyamayız. Ülkelerimizin birlikte başarısı ve stratejik hedeflere ulaşması bu güçlü geleneğe sahip çıkmakla mümkün. Diğer taraftan Taşkent’in işgal döneminde İslamî ilimlerin eğitim merkezi olmaya devam ettiğini biliyoruz. Burada güçlü bir birikim var. Örneğin elinizdeki el yazmalarının ilim hayatına kazandırılması lazım. Bu eserler yaşlandıkça hastalanır ve onları tedavi etmek lazım. Önce tedavi edip sonra da kataloglamak gerekiyor. Ülke olarak biz bu katkıyı verebilecek yeterlilikteyiz. Üniversite olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Tarihi Hatırasız Gelecek Yok İki üniversite arasında öğrenci, öğretim elemanı değişimi, ortak müfredat geliştirilmesi ve diğer alanlarda ortaklıkları düzenleyen protokolün imza töreninde konuşan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. İbrakhim Juraevich Yuldashev ise ülkelerin geçmişten gelen tarihi ve kültürel yakınlığının pek çok alanda iş birliğini zorunlu hale getirdiğini söyledi. Prof. Dr. Yuldashev “İki ülkenin geçmişten gelen kadim birlikteliğinin belgeler üzerinden de gün yüzüne çıkarılması lazım. Bu manada tarihi belgeler incelenmeli, bilimsel birikim tarafların istifadesine sunulmalı. Elbette değişim programları çok önemli ama bizim elimizde hali hazırda 150.000 el yazması var. Sizin insan gücünüz ile bunları günüm yüzüne çıkarmamız zorunlu bir görev. Sizin uzman bilim insanlarınızla Türk çocuğu gelecekte geçmişini hatırlamaya devam edecek. Tarihi hatıralardan yararlanmadan geleceği kurmak mümkün değil. Atatürk’ün dediği gibi ‘Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” dedi. İmzalanan protokolün ardından Rektör Köse ve Rektör Yuldashev’in günün anısına birbirlerine hediyeler takdim ettiler. -
27.07.2022
İKÇÜ Aday Öğrencilere Kapılarını Açtı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tercih heyecanı yaşayan öğrenciler için düzenlediği “İKÇÜ Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” Çiğli Merkez Kampüsünde başladı. İKÇÜ ve fakülteleri hakkında bilgi almak isteyen öğrenciler ve ebeveynleri, tanıtım masalarında bulunan öğretim elemanlarına, İKÇÜ hakkında merak ettiği tüm soruları yöneltme şansına 3 Ağustos’a kadar sahip olabilecek. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca hazırlanan Fuaye Alanına gelen gençler ayrıca yurt olanakları, Erasmus +, Mevlana ve Farabi gibi yurt içi-yurt dışı değişim programları, hazırlık eğitimi, spor, kültür gibi hizmetler hakkında ilgili idari ve akademik personel ile bir araya geliyor. Kampüse gelemeyen aday öğrenciler için hazırlanan web sitesi https://adayogrenci.ikcu.edu.tr/AdayOgrenci sayfası ve sosyal medya hesaplarında da İKÇÜ ile ilgili tüm sorular yetkililerce cevaplanıyor. Yeni İKÇÜ’lüleri Heyecanla Bekliyoruz Tercih Günleri için kurulan stantları ziyaret eden ve “Tercihiniz İKÇÜ Olsun” sloganıyla 3 Ağustos günü mesai bitimine kadar öğrencilere kampüs kapılarını açtıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 16 binin üzerinde öğrencisiyle İKÇÜ’nün büyük bir aile olduğunu ifade etti. URAP Araştırma Laboratuvarı’nın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde İKÇÜ’nün hep en iyi ilk üç üniversite arasında yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Köse, bu anlamda ailelerine katılacak yeni İKÇÜ’lüleri heyecanla beklediklerini söyledi. Rektör Köse: “Yükseköğretimde doğru tercih hiç şüphesiz eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşamadır. Gençlerimizin bu heyecanlı aşamasında, eğitimleri süresince ve eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir İKÇÜ olarak iyi bir kariyer planlaması yapmaktayız. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle lisans eğitiminden tam donanım ile mutlu anılar biriktirerek mezun olan öğrencilerimizi geleceğin başarılı bireyleri arasında görmek için çalışıyoruz” dedi. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans YÖK 2018, 2019, 2020 yıllarını kapsayan “Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme” raporlarına göre uluslararası dergilerde yayınlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın kategorisinde İzmir’deki yükseköğretim kurumları arasında birinci olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Köse, alanında yetkin akademisyenleri bünyesinde bulunduran İKÇÜ’de eğitim almanın büyük bir şans olduğunu söyledi. Rektör Köse: “Öğrencilerini doğrudan uygulama süreçlerine dâhil ederek ilgili sektör ve sanayi kuruluşları ile buluşturma adına önemli projelere imza atıyoruz. Uluslararası hareketliliğe, üniversite-sanayi iş birliğine önem veren bir araştırma üniversitesi olarak öğrencilerimizi en yetkin şekilde meslek hayatlarına uğurlamak için çalışıyoruz. İKÇÜ, başta İzmir olmak üzere, bölgenin ve ülkenin gereksinimlerini anlayabilen ve bunlara çözümler getiren bir yükseköğretim kurumu haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında ülkesi ve milleti için üreten, yenilikçi, girişimci ve risk almaktan korkmayan nesiller yetiştirebilen bir üniversite hedefine emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Öğrencilerinin mutlu olduğu “Farkında ve Farklı” Genç İKÇÜ’lüler Tercih günleri için Çiğli Kampüsüne gelen öğrenciler ve aileleri ile bir süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bin iki yüze yaklaşan akademisyeni ve on bine yakın mezunu ile büyük bir aile olduklarını öğrencilerinin gönlündeki ve hayalindeki İKÇÜ’yü oluşturmanın öncelikleri olduğunu aktardı. İKÇÜ Tanıtım Günleri ile üniversitelerini tercih etme isteğinde olan gençlere seslenen Rektör Köse: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Egenin incisi İzmir’de öğrenciyi merkeze alan, onların yaşamın içinde olmasını amaçlayan ve uygulayarak öğrenme imkânı sunan bir anlayışa sahiptir. Problemlerden şikâyet eden değil; sorunları çözmeyi amaçlayan tüm öğrencileri İKÇÜ’ye bekliyoruz. Tercihleriniz sizin ve sevdikleriniz için güzel sonuçlar doğuracak yönde olsun” şeklinde konuştu. -
26.07.2022
Buhara Devlet Üniversitesi İle İşbirliği Protokolü İmzalandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Buhara Devlet Üniversitesi arasında Özbekistan’ın Buhara şehrinde iş birliği protokolü imzalandı. İki üniversite arasında öğrenci değişimi, akademisyen hareketliliği, müfredat geliştirme, teorik ve pratik uygulamaları birlikte yapma konularını düzenleyen protokolü İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Buhara Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Obidjon Khafizovich Khamidov birlikte imzaladı. Törende İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Buhara Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abror Juraev de hazır bulundu. Sizin Bu Coğrafyaya Borcunuz Var Kütüb-i Sitte adlı eserin müelliflerinden Muhammed b. İsmail el-Buhârî’nin memleketinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Rektör Köse, Özbekistan’da İslam tarihi açısından önemli hazineler bulunduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse: “Buhara, bizim ilim dünyamızda özellikle 9 ile 11. Yüzyıllar arasında çok özel bir yere sahip. Tabi biz el-Buhari ile söze başladık ama bu topraklarda çok sayıda âlim, İslam ilminin gelişmesinde etkili olmuştur. Buradaki el yazması eserlerin gün yüzüne çıkarılmasında onların bıraktığı derin mirasın izlerinin sürülmesine ihtiyaç var. Böyle bir medeniyetin üniversitesi olarak Buhara Devlet Üniversitesi’nin de bu coğrafyaya borcunun olduğunu düşünüyorum. Geçmişten günümüze değerlerinden ve inançlarından hiçbir koşulda taviz vermeyen Buhara irfanı, geleceğe de aktarılmak zorunda. Bu bağlamda Buhara Devlet Üniversitesi, bu coğrafyaya borcunu ödemek noktasında önemli çalışmalar yapacaktır. Üniversite olarak biz de bu çabaların paydaşı olmaya talibiz. Başta İslami İlimler Fakültemiz olmak üzere atılacak her adıma katkı vermeye hazırız. Genç ve dinamik bir üniversite olarak tüm alanlarda güçlü bir kadromuz var ve protokol ile daha yakın çalışmaya imkân sunmuş olacağız” dedi. Sorumluluğumuzun Bilincindeyiz Buhara bölgesinde giderek yükselen bir üniversite olarak Özbekistan’ın yükseköğreniminde önemli bir konuma sahip olduklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Khamidov, Türkiye’den çok sayıda iş birliği talebinin gelmesinden duyduğu memnuniyeti paylaştı. İmzalanan protokol ile genel bir çerçeve çizildiğini ancak daha mikro boyutta uzmanlar arası çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Khamidov “Üniversite olarak tarihi birikimimizin farkındayız. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve önemli çalışmaları yapıyoruz. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile birlikte bu çalışmaların daha derinlikli hale geleceğine inanıyorum. Bilimsel iş birlikleri hem üniversitelerin hem de ülkelerin gelişmeleri açılışından son derece önemli. Geleceğe bırakılacak en önemli mirasın bilgi olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Sizinle çok alanda birlikte çalışma yürütebiliriz. Bu protokolün çalışmalarımıza yön vermesini umuyor hayırlı olmasını diliyorum” dedi. -
26.07.2022
İKÇÜ ile Semerkand Devlet Üniversitesi Arasında Protokol İmzalandı
İki üniversite arasında öğrenci ve akademisyen değişimi, müfredat geliştirme, mevcut programları iyileştirme, bilgi ve deneyim paylaşma konularını içeren protokol Semerkand’da imzalandı. İki yükseköğretim kurumunun birlikte çalışmasını düzenleyen protokolü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile Semerkand Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rustam Ibragimovich Khalmuradov imzaladı. Semerkand Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen imza törenine İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile Semerkand Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akhatov Akmal Rustamovich de katıldı. Bu Bölgenin Âlimleri Özel Olarak Çalışılmalı Orta Asya bizim gönül coğrafyamız ve buraları çok özledik diyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Buhara ve Semerkand’da İslam Tarihinin en eski kaynakları bulunduğunu ve üniversite olarak bu bölgeyi özel çalışmak istediklerini söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse: “Bu bölge bizi her zaman heyecanlandırıyor ve burada yaşamış âlimlerin özel olarak çalışılması gerekiyor. Akademik anlamda bu coğrafyanın alimleri ile ilgili çalışmaların her zaman içinde oldum ve 'Cennetü’l-ahkâm ve Cünnetü’l-hisâm Fi’l-hiyel ve’l-mehâric' adlı eseri neşrettim. Buralarda geçmişte yazılmış çok sayıda el yazması eser var ve bunların edisyon kritiklerinin yapılmasına, kataloglamasına ivedilikle ihtiyaç var. Eserlerin araştırmacıların çalışmalarına açılması gerekiyor. Türkiye’de İslam Araştırmaları Merkezi’nin (İSAM) deneyiminden yararlanılmasını faydalı görüyorum. Üniversite olarak elimizden gelen her tür katkıyı vermeye hazırız. Enstitü oluşturulması da dâhil olmak üzere lisansüstü çalışmaları birlikte planlamak gerekiyor” dedi. Kaynaklarla İlgili Bir Yön Belirlemeliyiz Türkiye’yi çok sevdiklerini ve Türkiye yükseköğretiminin son dönem bölgeye olan ilgisini memnuniyet verici bulduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Semerkand Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rustam Ibragimovich Khalmuradov “Elimizdeki kaynaklar aslında doğal kaynaklar kadar kıymetli. Bu eserlerin acilen işleme alınması gerekiyor. Bizde 14.000 el yazması var. Bunlarla ilgili hiçbir şeyin yapılmadığını maalesef görüyoruz. Türkiye’deki üniversitelerle işbirliği yapmalıyız. Özellikle sizin bir akademisyen olarak konulara ilginizi biliyorum. Sizin üniversitenizin bu konuda öncü olmasını bu açıdan önemli buluyorum. Başlangıç için bir yön belirlemek zorundayız. İslam’a ve doğuya yönelik olumsuz propagandayı ortadan kaldırmak biraz da bu eserlerin gün yüzüne çıkarılması ile ilgili. Öğretim elemanlarımız, araştırmacılarımız birlikte çalışmalı. Öğrencilerimizin karşılıklı birbirlerini tanımaları uzun vadede önemli sonuçları ortaya çıkaracaktır” dedi. İmza töreninin ardından katılımcılar, TİKA tarafından üniversite içinde kurulan Türkoloji Enstitüsünü ziyaret ettiler. -
18.07.2022
KTMÜ de UBYS Ailesine Katıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yazılımı geliştirilen ÜBYS yazılımını kullanan üniversiteler arasına Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ)’de katıldı. İKÇÜ ile KTMÜ arasında yapılan iş birliği protokolü sayesinde Bilgi Yönetim Sistemi’nin KTMÜ’ye uyarlanıp kullanılması sağlanacak. KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın ev sahipliğinde, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin yer aldığı imza törenine, KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, KTMÜ Rektör Danışmanı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu ve KTMÜ Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Oktay Özgül katıldı. UBYS Orta Asya’da 1,5 milyona yakın kullanıcıya ulaşan UBYS’nin Türkiye dışında da tanınırlığa ulaşmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, sürekli güncellenen ve tüm ihtiyaçlara hızlı çözüm üretme özelliği ile UBYS’nin Kırgızistan’da kullanılacak olmasının büyük başarı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “ KTMÜ ile birçok alanda iş birliği yapma imkânına sahibiz. Öncelikle iki noktada protokol imzalamış olduk. İlki Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi’nin Manas Üniversitesi’nde de kullanımının sağlanacağı bir anlaşma. İkinci olarak da KTMÜ’nün yürüttüğü Türk Dünyası Dijital Vatandaşlığı Projesi’ne İKÇÜ’nün de katılmasını sağlayacak bir anlaşma. İki dost ve kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti arasında köprü olan KTMÜ ile bundan sonraki süreçlerde daha çok bir araya gelerek faydalı projelerde buluşacağız. Orta Asya'daki meslektaşlarımızla buluşup akademik bilgi paylaşımının ortak bilimsel çalışmalara dönüşmesinin yolunu açacağız” dedi. Karşılıklı temennilerin paylaşılmasının ardından Prof. Dr. Ceylan ve Prof. Dr. Kulmırzayev, konuk Rektör Prof. Dr. Köse’ye Kırgız yeleği ile tablo armağan etti. -
06.07.2022
FETÖ, Laboratuvarda Üretilmiş Bir Çıkar Örgütüdür
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, “15 Temmuz'a Giden Süreçte FETÖ Yapılanması” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici’nin konuşmacı olduğu paneli; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, siyasi partilerin il temsilcileri, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda katılımcı izledi. Sözde Dini Tabanlı Örgütler Panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, milletimizin bütünlüğüne, devletimizin bekasına yapılan hain darbe girişiminin yıl dönümünde tüm şehitleri rahmetle anarak başladığı konuşmasında, egemen güçlerin ülkemizde oluşturduğu ihanet şebekesini çözümlemek için büyük fotoğrafı görmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu güçler hedef aldıkları ülkelerdeki yandaşlarını tespit ederek örgütler oluşturuyorlar. Dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki ülkelere baktığımızda sözde dini olarak nitelendirilen örgütler vasıtasıyla ülkelerde iç karışıklık çıkartıyorlar. Klasik sosyolojik yapılarla bunları sınıflandıramıyorsunuz. Ezoterik okültist bir yapıya sahipler ve terör örgütünün üyelerinde adanmışlık ruhu var. Takiye dolayısıyla uyuyan hücreleri var, ibahiyeci taraflarıyla kendi çıkarları için her şeyi mubah görüyorlar. Dini araçsallaştırarak kullanıyorlar” dedi. Egemen Güçler Cihat Kavramını Müslümanın Müslüman ile Mücadelesine Dönüştürdüler FETÖ yapılanmasının diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar örgütü olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bunlar nasıl kendilerini yıllarca gizleyebildiler? Niye hala kitlesel kopmalar yok? Bu iki soruyu irdelemek gerekir” diyerek yapının toplumun her kesimine hitap eden şeytani bir tarafının olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İslam dünyasında faaliyet göstermesi için laboratuvarlarda oluşturulmuş örgütler kurdular. Egemen güçler, cihat kavramını Müslümanın Müslüman ile savaşmasına dönüştürdüler. Uluslararası olarak bulundukları ülkelerde dinler arası diyalog diye bir şey çıkardılar. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde eğitim, iş ve medya alanları gibi ülkeleri yönetecek araçlara sahip olmaya başladılar. Herkes hangi dilden anlıyorsa zaafları varsa o yoldan gittiler. Şeytanca bir çalışma yaptılar” diye konuştu. Şike Davasına Hepimiz Şahit Olduk Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici de konuşmasında bu yapılanmanın en az görüldüğü bakanlıklardan birisinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu aktardı. Futbol dünyasındaki yapılanmasının seçtikleri rol modeller sayesinde yürütüldüğünü söyleyen İl Müdürü Murat Eskici, “Futbolda da olduğu gibi paranın olduğu her yerde olmaya çalışıyorlardı. Bu yapıya yakın futbolcuların transferleri, iş adamları vs ile farklı şekilde bir yapı oluşturdular. Fenerbahçe şike davasına hepimiz şahit olduk. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ‘ne şikesi, bu memleket meselesi’ demişti. Zamanla bunun gerçek olduğu ve örgütün bu süreçte parmağının olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuştu. Biz Gençlerimize Güveniyoruz Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde 2000’e yakın kişinin ihraç edildiği bilgisini veren İl Müdürü Murat Eskici, konuşmasında gençliğe olan inancının tam olduğunu vurguladı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, “Biz gençliğimize güveniyoruz. Gençlerimiz Y kuşağı, Z kuşağı diye sınıflandırılıyor, olumsuz olarak eleştiriliyor. Ben bu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum. Öyle inançlı kendine güvenen bir gençlik geliyor ki onlara güvenimiz sonsuz. O gece gençlerimizin ülkesine, milletine sahip çıkmak için sokaklara nasıl döküldüğüne hepimiz şahit olduk” diye konuştu. Önce Eğitim Ardından Emniyet ve Askeriye İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ise örgüt yapılanmasının çocuklardan başladığını kaydettiği konuşmasında elebaşı Gülen’in simgesel bir figür olduğunu, üst akıl tarafından örgütün yıllarca tüm kurumlara sızdığını aktardı. “Bu örgüte küresel olarak bakmazsak, basit bir dini yapı olarak bakarsak bu yapıyı doğru okuyamayız” diyen İl Emniyet Müdürü Şahne, “Emperyalist güçler, İslam dünyasının yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak son kale olan Türkiye’yi yıkmak için bu örgütü kurmuşlardır. İzmir’de örgütlenmesine başlayan bu yapının üzerinde bir üst akıl var. Elebaşı olan şahıs sadece simgesel bir görünüm. Örgüt üst aklı devlet mekanizmasını çözümleyerek ilk olarak eğitim ardından ilk adımını polis ve asker tarafına atmış. Çocukların aile yapılarını tespit ederek o kadar sinsice çocuklarımızın ruhlarına girdiler ki anne ve babalarının önüne bir set çektiler. Okul süreçlerinde başladıkları yapılanmayı mezun olduktan sonra da bırakmadılar. Her yere sızdılar. KPSS, üniversite sınavları sonuçlarına baktığımızda bunların okulları, dersaneleri en başarılı okullar gibi gösterilerek bir algı yönetimi yapıldı. Sonra anladık ki soruları çalılarmış” dedi. Özel Harekât Binamıza Atılan Bomba Türkiye’de İlk 15 Temmuz gecesi Özel Harekât Binası başta olmak üzere Meclis’e ve Külliye’ye yapılan saldırıların alçakça olduğunu vurgulayan İl Emniyet Müdürü Şahne, birçok meslektaşının şehit olmasının acısının yüreklerinde olduğunu ve o gece yaşananların hiçbir zamanda unutulmayacağını vurguladı. 7 Şubat MİT operasyonunun ve 17-25 Aralık süreçlerinin planlı olarak yürütülen algı operasyonları olduğuna dikkat çeken İl Emniyet Müdürü Şahne, Örgütün 15 Temmuz’a kadar ki emniyetteki yapılanması çok etkili olduğu için birçok arkadaşımızı sahte operasyonlarla ihraç ettiler. Örgüt devleti ele geçirme noktasına geldiklerini düşününce devletin mahremlerine karşı harekete geçti. MİT’ e operasyon yapmaya kalktılar. 17-25 Aralık süreçlerinde sahte operasyonlar yaptılar. Biz bunları anlatamazsak da bu milletin irfanı bunları hissetti. Halkımız demokratik tepkilerini seçimlerde iktidara olan desteği ile gösterdi. Bu tepkiyi fark eden örgüt, üst düzey yöneticilerini yurt dışına gönderdi. 15 Temmuz’da PKK’nın bütün unsurları Suriye ve Irak sınırında Türkiye’ye girip doğu ve güneydoğuyu işgal etmek için bekliyordu. Özel Harekât Binamıza atılan bomba Türkiye’de ilk ke kullanılan bir bomba. Rahmetli olan kardeşlerimizin cesetleri yoktu, boş tabutları defnettik. Meclisimizi, Ankara Emniyet Müdürlüğümüzü, Külliye’yi bombaladılar. Bu kadar acımasız ve zalimler. O geceyi hayatım boyunca unutamam, hayatımın en uzun gecesiydi. Özel harekât binamızın bombalandığını duyunca büyük keder yaşadık. O duygular can yakıcıydı. Allah bir daha göstermesin” diye konuştu. Türkiye Tarihini En Büyük İhaneti Örgütün PKK ile yandaş olarak faaliyet gösterdiğini aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, 15 Temmuz’da Türkiye tarihinin en büyük ihanetinin yaşandığını belirtti. MİT operasyonları ile PKK’ya yapılacak çok büyük bir operasyonun engellediğini kaydeden İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “MİT operasyonlarında yaptıkları algı yönetimiyle devletin içinde ihanet edenler varmış da onlardan temizleniyormuş gibi bir algı oluşturdular. Bu sırada PKK’ya yapılacak büyük bir operasyonun önüne geçtiler. Çözüm sürecinde PKK’nın şehirlere sızmasına imkân sağladılar. O zamanlar şehit olan çocuklarımızla dağdaki teröristleri aynı safa koyan FETÖ’cü bir emniyet müdürü vardı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Bu yaşadıklarımızı belki de çok çabuk unutuyoruz. Ama bu ihanet Türkiye tarihini en büyük ihanetidir. İki neslimizi yok ettiler. Çocuklarımızı çaldılar, dini duygularımızı çaldılar” dedi. İzmir’de FETÖ’ye Darbe Üstüne Darbe İzmir’de bugüne kadar yürütülen FETÖ operasyonları ile ilgili rakamlar da aktaran İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, yapının yeni yapılar peşinde faaliyetlerine devam ettirmeye çalıştığına dikkat çekti. İl Emniyet Müdürü Şahne, “İzmir’de 21683 kişiye, emniyet yapılanması içinde 1263 personele operasyon yapıldı. Hala bu operasyonlarımız devam ediyor. 11340 kişiye Bylock ile ilgili işlem yapılırken; 2050 örgüt mensubu pişmanlıktan faydalanmak istemiş. Ama yapılan tüm operasyonlara rağmen bu örgüt faaliyetlerinden vazgeçmiş değil. Bu sıcak operasyonlardan sonra yeni yapılanmaya dair 38 operasyon yapıldı. 92 sahte kimlik, 632 bin dolar, 74 bin Euro, 1 milyon 570 bin TL para ele geçirilmiş. 650 şahıs ise yakalanmıştır” dedi. 15 Temmuz’un dünya demokrasi tarihini şerefli bir direnişi olduğunu söyleyen İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “Bu cennet vatanın kahraman evlatları bütün terör örgütlerine karşı mücadelesini her daim sürdürecektir” şeklinde konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Köse, panele katılan protokol üyelerine hediye takdiminde bulundu. -
02.07.2022
İKÇÜ’de TÜBİTAK SOBAG Projeleri Eğitimi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Proje Genel Koordinatörlüğü, Proje Destek Ofisi tarafından organize edilen "Sosyal ve Beşeri Bilimler Alanında TÜBİTAK Projesi Yazma Eğitimi" katılım sertifikalarının takdimi ile tamamlandı. TÜBİTAK projelerinde deneyimli eğitmenler Proje Destek Ofisinden Öğr. Gör. Dr. Sümeyye Sınır, Teknoloji Transfer Ofisinden Öğr. Gör. Dr. Tuğbanur Özen Balaban ile İstatistik, Danışmanlık, Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezinden (İSMER) Öğr. Gör. Dr. Berhan Çoban tarafından verilen eğitimde, proje ön hazırlık proje formu hazırlama süreçleri, proje yönetimi, proje değerlendirme ve etik gibi proje yönetiminden bütçelemeye, değerlendirme ölçütlerinden ekip oluşturmaya kadar tüm aşamalar anlatıldı. Eğitimlerin açılış ve kapanış oturumlarına katılarak araştırmacılarla görüş alışverişinde bulunan Proje Genel Koordinatörü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, sosyal ve beşeri bilimlerin diğer alanlarla entegrasyonuna önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Akbulut, bilim ve teknoloji alanındaki yeniliklerin eş zamanlı olarak toplumu ve kültürü etkilediğini ve bu sebeple yeni teknolojilerin geliştirilmesinde sosyal ve beşeri bilimlerin temel araştırma bileşeni olarak sürece dahil edilmesinin şart olduğunu kaydetti. Özgün değer, yapılabirlik, yöntem, yaygın etki gibi başlıkların projelerin olmazsa olmazı olduğunu aktaran Prof. Dr. Akbulut, proje geliştirmenin sabır gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çekerek; “Birincide yaparsın olmaz, ikincisinde yaparsın olmaz. Sabırlı olup pes etmezseniz, amacınıza ulaşırsınız.” diyerek sözlerini noktaladı. Eğitimler, sağlık alanındaki araştırmacıların katılımı ile "Sağlık Bilimler Alanında TÜBİTAK Projesi Yazma Eğitimi" ile sona erdi.Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut tarafından kursiyerlere katılım sertifikaları takdim edildi. -
02.07.2022
İKÇÜ TÖMER’de Duygulu Veda
Meksika’dan Gana’ya, Zimbabve’den Endonezya’ya dünyanın farkı coğrafyalarından Türkiye’ye gelerek Türkçe öğrenmek için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (TÖMER) tercih eden uluslararası öğrencilerin mezuniyet heyecanı yaşandı. A1 seviyesi ile başlayıp İKÇÜ TÖMER’de aldıkları ileri düzey Türkçe eğitimi ile C1 seviyesine yükselen 86 uluslararası öğrenci için mezuniyet programı yapıldı. İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak’ın ev sahipliğinde yapılan törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik, Merkez Müdür Yardımcıları Öğr. Gör. Yasemin Kocabaş, Öğr. Gör. Nuşin Sunar, merkezin akademik kadrosu ile çok sayıda misafir öğrenci katıldı. İKÇÜ Ailesinin Birer Üyesi Olduğunuzu Unutmayın Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş yaptığı tebrik konuşmasında tüm öğrencilere başarılı bir eğitim hayatı temennisini iletti. Dünyanın tüm coğrafyalarından gelen öğrencilerin İKÇÜ’ye çok özel bir değer kattığını ifade eden Prof. Dr. Muhsin Akbaş, merkezlerinin dil öğretmenin yanı sıra Türk kültürünü öğretmek için de önemli çalışmalar yaptığını vurguladı. Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “İKÇÜ olarak mezunlarımız arasında sizler gibi pırıl pırıl gençler kattığımız için gurur duyuyoruz. Siz İKÇÜ’yü çok sevdiniz, biz de sizi çok sevdik. Şimdi artık seçtiğiniz bölümlerde eğitim hayatınıza devam edeceksiniz. Mezun olsanız da sizin de artık İKÇÜ ailesinin birer üyesi olduğunuzu unutmayın. TÖMER’in kapıları sizlere daima açık” dedi. Hocalarımız Öğrencilerimizle Ailelerinin Bir Ferdi Gibi İlgilendi Mezunların bundan sonraki Türkiye hayatlarında İKÇÜ TÖMER’den aldıkları eğitimin farkını yaşayacaklarından emin olduklarını belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Biliyorum ki tüm hocalarımız öğrencilerimizle kendi çocukları gibi ailelerinin bir ferdi gibi ilgilendiler. Bundan sonraki eğitim-öğretim hayatınızda, günlük hayatınızda iş hayatlarınızda burada aldığınız öğretimin farkını göreceksiniz. Merkezimizde çok değerli katkıları olan Prof. Dr. Turan Gökçe başta olmak üzere; Prof. Dr. Şaban Doğan Hocama ve yeni müdürümüz Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak’a şükranlarımızı sunuyorum. Değerli ailelerinizi de İKÇÜ’de ağırlamak isterdik. Burada olamasalar da kendilerine gönül dolusu sevgilerimizi selamlarımızı iletiyoruz. Yolunuz açık oldun. Başarılarınız daim olsun” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Sayılı Merkezlerinden Biri Olma Gayesiyle Bayrağı Devraldık İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak, başarılı dil öğrenme eğitimlerinin yanı sıra uyguladıkları sosyal ve kültürel programlarla da Türkiye’nin tarihî ve kültürel zenginliklerinin doğru tanıtılmasına katkı sunduklarını kaydetti. 2014-2015 öğretim yılı güz döneminde Prof. Dr. Turan Gökçe yönetiminde öğrenci kabulüne başlayan merkezlerinin 2020 yılı itibariyle Prof. Dr. Şaban Doğan’ın müdürlüğüyle çalışmalarına devam ettiğini hatırlatan İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Abdurrezzak, alanlarında yetkin akademik kadroları ile Türkiye’nin sayılı Türkçe merkezlerinden olma gayesiyle bayrağı devraldıklarını belirtti. Doç. Dr. Abdurrezzak, “Bu merkezin kuruluşunda desteğini esirgemeyen rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere emeği geçen tüm hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bugün burada Türkçe öğretim programı kapsamında Al seviyesi ile başlayıp C1 seviyesine yükselen ve teşekkür belgesi almaya hak kazanan öğrencilerimizin mezuniyet töreni için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Öğrencilerimize bundan sonraki hayatlarında sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum. Bu anlamlı günde bizlerle olan kıymetli hocalarıma, mesai arkadaşlarıma, TÖMER’imizin akademik ve idari kadrosuna en içten teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Bugünleri Çok Özleyeceğiz Mezun öğrenciler adına konuşan Kazakistan’dan Kamila Gabdullına, kendileri için yeni bir sayfa açıldığını, başlayacak oldukları üniversite hayatında İKÇÜ TÖMER’in yerinin her zaman farklı kalacağını söyledi. Ailelerinden uzakta geçirdikleri ilk yıllarında İKÇÜ’den aldıkları içten, sıcak ev sahipliğiyle adaptasyon sürecini hızlı şekilde atlattıklarını söyleyen Gabdullına, “Desteğiniz sayesinde kendimize olan öz güvenimiz arttı. Her birimize hep inandınız. Bizlere her konuda destek oldunuz. Sadece Türkçeyi değil, Türk kültür ve geleneklerini de öğrettiniz. Tüm hocalarımıza çok minnettarız. Bugünleri çok özleyeceğiz” şeklinde duygularını paylaştı. Konuşmaların ardından izlenen, İKÇÜ’de geçirdikleri zamanı çektikleri video ve fotoğraflarla ölümsüzleştiren merkez öğrencilerden Amirreza’nın hazırladığı klip büyük beğeni aldı. Başarı belgelerini protokol ve hocalarının elinden alan İKÇÜ’nün uluslararası öğrencileri törenin sonunda bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. -
02.07.2022
İKÇÜ’nün Başarılı İnşaatçılarına Rektör Köse’den Tebrik
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, geleceğin inşaat mühendislerinin deprem bilinciyle yetişmesini hedefleyen Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nda İKÇÜ’yü başarıyla temsil ederek ikinciliği kazanan İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencilerini ağırladı. İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Prof. Dr. Mehmet Sorgun’un koordinatörlüğünde, Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Toğay ve Arş. Gör. Ali Alper Saylan danışmanlığında yarışmaya katılan İKÇÜ’nün başarılı genç mühendis adayları Ercan Kurkut, Gökhan Köse, Batuhan Samsun, Ayşe Betül Yılmaz’a başarı belgesi takdim etti. 21 takım arasından gelen başarının ödüllendirildiği buluşmada, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile Genel Sekreter Nurettin Memur da gençleri tebrik etti. Üniversite–Toplum Etkileşimini Arttıran Projeler Peşindeyiz İKÇÜ’nün üniversite-şehir, üniversite–toplum etkileşimini daha ileri noktalara taşıyacak toplumun ihtiyaçlarına duyarlı akademik çalışmalara imza attığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu kapsamda tüm öğretim üyesi ve öğrencilere daima destek verdiklerini kaydetti. Depreme Dayanıklı Bina Bilincini Oluşturmalıyız “Depremleri önlemek mümkün değil ancak tedbir almak mümkün” diyerek özelikle inşaat mühendisliği alanına önemli görevler düştüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, İzmir’in bu noktada ekstra önlemler alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Köse, “Bölgemiz deprem kuşağında. İzmir olarak bunu 30 Ekim 2020'de yaşadığımız büyük deprem ile çok acı bir şekilde tecrübe ettik. Devletimiz depremin yaralarını hızlı bir şekilde sardı. Ama artık yeni binaların depreme dayanıklı olarak yapılması zaruret teşkil ediyor. Depremden sonra en az düzeyde hasar alan can güvenliğini sağlayacak şekilde binaların yapılması mühendislerimizin sorumluluğunda. Bu noktada deprem ile depreme dayanıklı bina bilincini oluşturmak açısından bu tarz yarışmalara gençlerimizin iştirakine büyük önem vermekteyiz. Genç inşaat mühendisi adaylarımız üniversite boyunca edindiği teorik bilgileri de bu yarışmalar sayesinde pratiğe dönüştürmektedir. Başta başarılarıyla İKÇÜ’yü gururlandıran sevgili öğrencilerimizi ve bilgileriyle öğrencilerimizi yönlendiren emeği geçen tüm hocalarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından gençler, başarı belgelerini Rektör Köse’nin elinden aldı. -
27.06.2022
İKÇÜ’de Görünmezlikten Görünürlüğe Psikiyatri Hemşireliği Sempozyumu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı tarafından düzenlenen İzmir Psikiyatri Hemşireliği Sempozyumunun ikincisi, açılış oturumlarıyla başladı. Görünmezlikten Görünürlüğe Psikiyatri Hemşireliği, "AMATEM'de Hemşire Olmak” temalı, Çiğli Belediyesi, Psikiyatri Hemşireliği Derneği (PHD), Türk Psikiyatri Derneği (TPD) İzmir Şubesi, İKÇÜ Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurulu, Ege Üniversitesi Bağımlılık Merkezi (EGEBAM) ve İKÇÜ Hemşirelik Bilim, Kültür ve Sanat Topluluğu iş birlikleriyle İKÇÜ ev sahipliğinde düzenlenen sempozyuma çok sayıda konuk üniversiteden gelen akademisyen ve sağlık profesyoneli katıldı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda başlayan sempozyumun açılışına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, İKÇÜ Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ABD Başkanı, Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurul Başkanı Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı, Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürü Orhan Kaykaç, Adli Bilimciler Derneği Başkanı İKÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli emniyet personeli katıldı. Çok Paydaşlı Olarak Üstlenilmesi Gereken Bir Mücadele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu konuşmasının başında, İKÇÜ Ailesi olarak İslami İlimler Fakültesi Dekanı merhum Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın vefatından duydukları derin acıyı paylaştı. Geçtiğimiz haftalarda Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın da katıldığı yurt dışı ziyaretinde bağımlılıkla mücadele konusunda daha aktif olarak neler yapılabileceği ile ilgili fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Avrupa’nın bu konuda Hollanda modelini benimseyerek serbestliği yaygınlaştırmaya yönelik bir çalışma içinde olduğunu gördük. İKÇÜ olarak özellikle Çiğli’de kullanım oranlarının arttığını ortaya koyan verilerin önüne nasıl geçebilirize yönelik çözüm yolları bulma gayretindeyiz. Geçen yıl Çiğli Belediyesi ile birlikte Çiğli’de Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayını yapmıştık. Bu anlamda Çiğli Belediyesi’nin bu çalıştaydan çıkan sonuçları can başla takip ettiğini gördüm. Bu mücadele çok paydaşlı olarak üstlenilmesi gereken bir mücadeledir. Aynı hedefe yoğunlaşılarak birlikte mücadele ile başarı gelir” şeklinde konuştu. Çiğli Belediyesi Olarak Topyekün Mücadeleye Devam Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü de konuşmasına İslami İlimler Fakültesi Dekanı merhum Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın vefatından duyduğu üzüntüyü paylaşarak ailesine ve tüm İKÇÜ ailesine baş sağlığı dileyerek başladı. Bağımlık konusunda ülkemizin ve tüm dünyanın verdiği mücadeleye dikkat çeken Başkan Gümrükçü, belediye olarak sempozyuma katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Başkan Gümrükçü, “Sempozyumda bu mücadelenin önemli unsuru olan hemşirelerin sorunları, daha aktif nasıl katkıda bulunacakları ve vatandaşlarımızın bağımlıklardan nasıl kurtulacağı konularında önemli bilimsel paylaşımlar olacaktır. Çiğli Belediyesi olarak bu mücadeleyi oldukça önemsiyoruz. Geçtiğimiz yıl İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurulu iş birliğinde, Çiğli’de Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’nı yapmıştık. Özellikle gençlerimizin etkilendiği ve giderek yaygınlaşan bu konuda tüm kurumlarımızla birlikte üzerimize düşen tüm görevleri yapmaya devam edeceğiz. Bağımlılıklarla mücadele konusunda sempozyumda çıkan sonuçları yerel yönetim düzeyinde hayata geçireceğimizin altını çizmek istiyorum” diye konuştu. Bağımlılık Oto Kontrolün Yitirilmesi Demektir İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, insanoğlunun doğumunda anneye olan bağımlılığı ile başlayan yaşam yolculuğunda tüm bağımlılıkların olumsuzlukla sonuçlandığını kaydetti. Dekanı Prof. Dr. Kaya, “Çocuk doğduğunda temel ihtiyaçlarıyla anneye bağımlıdır. Sonrasında sağlıklı bir aile içinde birey olarak kendi ayakları üzerinde durarak bağımsızlaşır. Fiziksel engeli olan bireylerin rehabilitasyonunda en önemli unsur başkasına olan bağımlılıklarını en aza indirgemektir. Kişinin bir maddeye, bir kişiye, bir davranışa olan bağımlıkları oto kontrolünün yitirilmesi demektir. Bağımlılığın tedavisi zorlu bir süreçtir ve bu amaca yönelik düzenlenen bağımlılığın önlenmesi ve tedavi sürecinde ekip çalışması çok önemlidir. Hastanın izlenmesinden gerekli tedavi ve bakımın uygulanmasına kadar hemşirelik hizmetleri önemli yer tutar” dedi. Bilinç Düzeyine Katkı Sunan Önemli Akademisyenlere Sahibiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Bşk. Prof. Dr. Yasemin Tokem de hasta bilgilerinin kaydedildiği formlarda madde bağımlılığı sorularının yurt dışında kolay yanıt bulduğunu, ülkemizde ise hastanın çeşitli kaygılarla bu durumunu sağlık çalışanlarından gizleyebildiğine işaret etti. Yeşilay’ın ülkemizde üstlendiği önemli misyonu vurgulayan Prof. Dr. Tokem, “Bağımlılığa sebep olabilecek konuların farkında olmak sağlıklı nesiller yetiştirmek adına çok önemli. Özellikle masum bir bağımlılık olarak görülen dijital bağımlılığın üç yaşına kadar inmesi durumun ciddiyetini göstermektedir. Biz hemşireler olarak tüm bağımlıklara karşı toplumun bilinç düzeyini arttırmak adına önemli sorumluluklarımız var. Fakülte olarak bu alanda çalışmalar yapan hem öğrencileri ile hem de toplumsal faaliyetlerde bilgilerini paylaşan, eğitimlerle toplumdaki bilinç düzeyini arttıran önemli bir kadroya sahibiz” şeklinde konuştu. AMATEM’de Hemşire Olmak… Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı, özellikle son yıllarda pandemiyle birlikte dünyada teknoloji alanında yaşanan hızlı değişimin bir soncu olarak evrilen bağımlılık sorununu ve bağımlı bireylerin tedavi, bakım ve rehabilitasyonunu ele almayı amaç edindiklerini vurguladı. Alanında uzman klinisyen, akademisyen hekim ve hemşirelerin yanı sıra farklı disiplinlerden uzmanların katıldığı 8 panel içeriğine sahip sempozyumla ilgili konuşan Prof. Dr. Arabacı, “Ülkemizde madde bağımlılığını önleme çalışmaları farklı disiplinler tarafından birçok elden yürütülmektedir. Bu doğrultuda, sempozyumumuzda da, bağımlılıkla mücadelede sunulacak sağlık hizmetlerinde ekip iş birliğinin ve teorik ile uygulamanın entegrasyonunun önemine çekilmiştir. Bugüne değin belki de çok da üzerinde düşünmediğimiz, ama aslında 2011 yılında mevzuatta tanımlanmış olan AMATEM’de Hemşire olmayı konuşacağız. Zorlukların, tereddütlerin, bilinmezliklerin, damgalanmanın, önyargıların, ötekileştirmenin ve hepsinden ötesi varolamamanın nedenlerine ışık tutacağız Kelebek etkisi yaratabilmek için daha görünür olmak gerektiğine inanıyor ve “Görünmezlikten Görünürlüğe: Bağımlılık Hemşireliği” diyoruz” dedi. Konuşmaların ardından sempozyumda açılış oturumuna geçildi. -
27.06.2022
Sıddık Hoca Ebediyete Uğurlandı
Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı”na katılmak üzere Ordu'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, son yolcuğuna uğurlandı. Ordu'da gerçekleştirilen konsey sonrası akademisyenler ve ailelerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın cenazesi, memleketi Aksaray'da toprağa verildi. Kazadan sonra Ordu Gölköy Devlet Hastanesi morgundan alınarak kara yolu ile Aksaray Somuncu Baba Cami ve Külliyesi'ne getirilen Prof. Dr. Kormaz'ın cenazesi İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Ervah Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Korkmaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, öğrenciler, değişik üniversitelerden akademisyenler ve İKÇÜ'den çok sayıda mesai arkadaşı katıldı. Cenaze töreninden sonra bir açıklama yapana Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Aksaray'ın yetiştirdiği önemli bir bilim adamını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. "İlim yolunda olan Allah yolundadır" Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ile 1995'ten beri yakın arkadaş olduklarını söyleyen Rektör Köse, 2019 yılında İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevine geldikten sonra da Sıddık Hocanın üniversiteye önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın geride hoş bir sada bıraktığın söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse " Sıddık Hocam, her yıl mutat olarak yapılan ve bu yıl Ordu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar toplantısına katılmak üzere gittiği Ordu’da takdire boyun eğdi ve Rabbine kavuşmak üzere yola çıktı. Hz. Peygamber (s.a.s.), “ilim yolunda olan Allah yolundadır” buyurur ve Allah yolunda ölen de şehit hükmündedir, biz Sıddık hocamızın bu paye ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Çünkü ülkemizin yetiştirdiği değerli bir bilim adamı olarak hep ilim yolunda oldu, alanına değerli katkılar sağladı, öğrenciler yetiştirdi, eserler yayımladı. Bulunduğu yerde bilimsel konuları tartıştı ve ömrü de yine ilim uğruna gittiği ve İlahiyat-İslami İlimler Fakültelerinin amaçlarını daha verimli şekilde gerçekleştirebilmelerinin önünü açacak görüşmelerde nihayete erdi. İnsan olarak bizim hayatımızın iki gerçeği var: Birincisi, bu dünyanın fani olduğu ve can taşıyan bütün varlıkların ölümü tadacağı gerçeği! Kim olursak olalım ölüm ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Önemli olan nasıl öldüğümüz ve geride bıraktıklarımız! İkinci gerçeklik de ölümün bir yok oluş değil bizi yoktan var eden Yüce Rabbimize kavuşma anı, ölümün de onun giriş kapısı oluşudur. Bu iki gerçekliği de dikkate alarak şunu söylemek isterim ki bu dünyadan giderken eli boş gitmemek, yaratılış gayesine uygun hareket edip Rabbimizin huzuruna alnımız açık şekilde varabilmek, insanlar için faydalı işlere imza atabilmek, hoş bir sada bırakabilmektir" dedi. "Geride itibar bıraktı" Değişik şehir ve üniversitelerden cenaze merasimine katılanların Sıddık Hocanın ne kadar sevildiğinin delili olduğunu belirten Rektör Köse "Ben değerli kardeşim Sıddık Korkmaz’ın ardında itibar bıraktığını düşünüyorum. Ülkemizin muhtelif şehirlerinden cenazesine gelen birçok insan, okunan dualar, hatimler, binlerce taziyeler bunun şahididir. Ayrıca Hocamız arkasında alanı ile ilgili değerli eserler bıraktı. Bu çalışmalarının Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde ifade buyurduğu üzere sadaka-i cariye olarak amel defterinin açık kalmasını sağlayacak değerde olduğuna inanıyorum. En önemlisi de geride tertemiz bir aile bıraktı. Vefat haberini vermeye gittiğimizde eşi, Çiğli Gençlik Merkezi’nde insanımızın sorunları ile meşgul bulunuyordu. Hocamız ardında Ümmete hizmetkâr olacak üç evlat bıraktı. Kendilerine sabr-ı cemil ve hayırlı, bereketli, istikamet üzere bir ömür diliyorum. Bu vesile ile Sıddık Korkmaz kardeşimize tekrar rahmet diliyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Allah taksiratını affetsin" diyerek konuşmasını sonlandırdı. -
24.06.2022
Hack4Karşıyaka Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Yaşar Üniversitesi, Karşıyaka Belediyesi Kolektif Girişimcilik Merkezi, Eldor Türkiye, İnci Holding ve Kuzey İzmir Tekmer paydaşlığında düzenlenen, "Hack4Karşıyaka" hackathonu ödül töreni ile sona erdi. Girişimcilik ruhuna sahip üniversite öğrencilerini, “İklim ve Enerji Sorunlarına; Kent için, Akıllı ve Sürdürülebilir Çözümler” geliştirmek için bir araya getiren Hack4Karşıyaka Hackathonu, üniversite öğrencilerinin hazırladığı projelerin uzman kişiler tarafından değerlendirilmesi ve dereceye girenlere ödüllerinin verilmesiyle tamamlandı. "Hack4Karşıyaka" hackathonunda; enerji ve iklim sorunlarını odağa alan, Karşıyaka’yı yaşamak için daha akıllı bir kent haline getirecek 12 proje yer aldı. Üniversite öğrencileri; iklim, çevre, mobilite ve daha yaşanılabilir kent ile ilgili projelerini, uzman jüri üyelerine sundular. Sunumun ardından jüri tarafından projelerin değerlendirmesi yapıldı. Değerlendirmenin sonunda ödül töreni gerçekleştirildi. Katılımcı gruplara, mentorlara, kolaylaştırıcı ekibe ve uzmanlara katılım sertifikası verildi. Dereceye Giren Projeler Hack4Karşıyaka’nın birincisi tuzlu su bataryaları projesiyle SALTY, ikincisi içten yanmalı motoru olan arabaları elektrikli arabaya dönüştürme projesiyle IENERGY, üçüncüsü ise neme duyarlı otomatik sulama sistemi ile EXTERNAL oldu. Dereceye girenlere ödüllerini; Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Yaşar Üniversitesi BTTO Müdürü YUTECH Bilgi ve Teknoloji Yönetim Tasarım ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Necip Özbey verdi. -
24.06.2022
Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bünyesinde yürütülen proje kapsamında Türk ve Moğolistanlı bilim insanları, Van'ın Çaldıran ilçesinde 1260'lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın inşa ettiği düşünülen yazlık saray ve şehir kalıntılarını bulmak için yürüttüğü çalışmada önemli bulgulara ulaşıldı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Prof. Dr. Şaban Doğan’ın koordinasyonunda, İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında Moğolistan Devlet Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankbayar Danuu ile birlikte Türk ve Moğolistanlı tarihçi, arkeolog, Sinolog ve Türkologlardan oluşan ekip, Van çevresinde Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün resmi izniyle tarihi kaynaklarında İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın 13. yüzyılın ikinci yarısında Çaldıran'da bir yazlık saray inşa ettirdiği bilgisinden hareketle Van Valiliği ve Van İl Kültür Müdürlüğü’nün de yardımları ile başta Van Müzesi'nde bulunan ve İlhanlı hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirildiği düşünülen sarayda kullanıldığı tespit edilen eserleri inceledi. Çalışmalarını eserlerin bulunduğu tahmin edilen bölgede yoğunlaştıran ekip İlhanlılar dönemine ait olabileceğini düşündükleri bir kervansaray ve seramik fırını kalıntıları tespit etti. Tarihi İpekyolu güzergahında yer alan uzun süre kullanıldığı belirlenen kervansaray ve çevresinde kazı çalışmalarının yürütülmesinin hedeflendiğini söyleyen Prof. Dr. Çağlıtütüncigil, çalışmaları İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında kurulan Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yürüttüklerini söyledi. Bazı tarihi kaynaklarda İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın Anadolu'da bir yazlık saray ve kent inşa ettiğine dair bilgiler bulunduğunu, bunun üzerine bölgeye geldiklerini anlatan Çağlıtütüncigil, "Moğolistan'dan gelen ekibin bilgi ve tecrübeleriyle de müzede yaptığımız incelemelerde bazı eserlerin Moğol İlhanlı Devleti yapısına ait çatı kiremitleri olduğunu fark ettik. Bu kiremitlerin müzeye nereden geldiğinden yola çıkarak bir araştırma yaptık. Aslında dedektif gibi birtakım ipuçlarını birleştirerek bir bütüne ulaşmaya çalışıyoruz. Elde ettiğimiz verilerle de önemli bir sonuca ulaştık kanısındayız" dedi. Bölgede araştırmaları titizlikle sürdürdüklerini ifade eden Çağlıtütüncigil, şunları kaydetti:"Burada yaptığımız araştırmalarda müzede gördüğümüz çatı kiremitlerinin çok sayıda örneğini alana yayılmış bir şekilde gördük. Bir kervansaray bulduk. Burada belki de bir kent olduğunu gösteren bir takım yapı kalıntıları var. Araştırmalar şimdilik yerleşimin kervansarayın doğusuna doğru yayıldığını gösteriyor. Nitekim o bölgede yoğun seramik buluntusuyla karşılaştık. Bu seramikler arasında yer alan ve Van Müzesi envanterinde de benzerleri bulunan çatı kiremitlerinin birebir örneklerini ise Moğolistan'da (Karakurum) görüyoruz. Anadolu'da bu tarz kiremit bildiğimiz kadarıyla şimdilik yok. Dolayısıyla bu veriler Anadolu'da doğrudan bir İlhanlı yapısı olduğunu bize gösteriyor. Ayrıca burada bir Budist tapınağının olması gerektiğini de düşünüyoruz. Müze envanterindeki bir eser de bu görüşümüzü destekler yönde. Kaldı ki sarayla beraber bir Budist tapınağı da yapılıyordu. Kaynaklar Hülagü Han’nın hanımı Dokuz Hatun için de ir kilise inşa ettirdiğini söylüyor. Muhtemelen o kilise de buralarda. Ayrıca bölgede yaşayan Müslümanlar için de bir ibadet yapısı yaptırmış olmalı. Kervansarayın ilerisinde seramiklerin pişirildiği bir fırın ve henüz anlamlandıramadığımız birçok yapı kalıntısı bulunuyor" Çağlıtütüncigil, Hülagü Han'ın inşa ettirdiği yazlık sarayın da aynı bölgede olduğunu değerlendirdiklerini belirtti. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında kurulan İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Moğolistan'da gerçekleştirilen kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarının ardından yapılan proje ile Türkiye’de de ortak çalışmaların önünü açılmış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağlıtütüncigil: “Bundan sonra amacımız Moğolistanlı bilim insanlarıyla bu bölgede ortak bir kazı çalışması başlatmak olacak. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılacak eserlerin hem Anadolu hem de Moğol tarihi açısından çok önemli olacağı şüphesizdir. Yüzey araştırması Moğolistanda büyük ses getirdi. Özellikle Moğolistan Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı bu konuya ciddi anlamda eğiliyor. Bugüne kadar Anadolu'da doğrudan bir İlhanlı yapısına rastlanmadı. Bu anlamda bu çalışma bir ilk olması bakımından önem arz ediyor. Dolayısıyla bu keşif hem bizi hem de Moğolistan'dan gelen arkadaşlarımızı oldukça heyecanlandırdı" dedi. -
22.06.2022
II. Uluslararası Yapay Zeka ve Veri Bilimi Kongresi Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama Araştırma Merkezi tarafından 17-18 Haziran 2022 tarihlerinde çevrimiçi olarak düzenlenen II. Uluslararası Yapay Zeka ve Veri Bilimi Kongresi tamamlandı. İKÇÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu’nun ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin açılış konuşmaları ile başlayan kongre, davetli konuşmacılar Prof. Dr. Tülay Yıldırım, Dr. Frank Hopfgartner ve Dr. Şükrü Ozan’ın açılış oturumu konuşmaları ile devam etti. Farklı üniversitelerden katılan bilim insanları ile iki gün süren kongrede; yapay zeka ve veri bilimi alanlarında geliştirilen yeni yöntemler ve bu teknolojilerin bir çok farklı alanda uygulama örnekleri içeren uluslararası nitelikteki çalışmalar sunuldu. Yapay Zeka Doğru Yönetilmediğinde Sorunun Kaynağı Olur Teknolojinin baş döndüren hızla değiştiğini ve hayatı etkilediğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, açılış konuşmasında dönüşümün toplumsal duyarlılıklar dikkate alınarak yönetilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Rektör Köse: "Günümüzde kurumların ve en önemlisi toplumların tüm süreçlerinin değişime ayak uydurmasının bir zorunluluk haline geldiğini görüyoruz. Değişim ve dönüşümün her geçen güz hız kazandığı günümüzde yapay zekâ, üzerinde en çok durulması gereken konuların başında geliyor. Zira her geçen gün teknoloji alanında yeni bir değişiklik ortaya çıkıyor ve bu dönüşüme ayak uyduramayanlar, diğerleri karşısında dezavantajlı bir konumu kabullenmiş oluyorlar. Giderek makinelere, makine öğrenmelerine, nesnelerin birbiriyle iletişimine dönüşen iş yapış biçimleri ve süreçleri insandan bağımsız ama insan gibi iş yapan sistemlere yerini bırakıyor. Bu noktada dijital dönüşüm kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. İşte yapay zekâ teknolojisi ve ona yönelik çalışmaların içinde olmak, öncü olmak ve dönüşüm sürecinde toplumsal sistemlere odaklı bir bakış açısı benimsemek, stratejik düşünen ve tüm alanlarda liderlik arzusunda olan ülkeler için bir zaruret olarak görünüyor. Toplumların ve insanlığın geleceğinde giderek daha önemli işlevleri yerine getirecek olan yapay zeka, doğru yönetilmediğinde tüm aşama ve süreçlerde sorunlar anlamına da geliyor. Özellikle teknoloji ve bilgi işlem süreçlerinin robot bilimi ile birlikteliği, gelecekte bu araçların iş ve işlevlerinin yaygınlaşması, üretimden savunmaya tüm süreçlerin insandan bağımsız hale gelmesi gibi sonuçları doğuracaktır" dedi. Türkiye, Teknolojiyi Kullanan Ülke Modundan Üreten Devlet Olma Yolunda Hızla İlerliyor Yapay zekanın disiplinler arası bakışla ele alınması gerektiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu alandaki gelişmeleri irdelemenin, ve akademik olarak ele almanın önemli olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse konuşmasını "Günümüzde ülkemiz başta olmak üzere savunma sanayiinin en etkili biçimde yapay zeka teknolojilerini kullandığını görüyoruz. Aynı şekilde sağlık alanının giderek bu uygulamalara ağrılık verdiğine de şahit oluyoruz. Mühendislik alanları zaten işin mutfağında yer alıyor. Ancak konunun toplumsal sistem, yapılar ve insan odaklı ele alınmasının gerekliliğinin altını da çizmek istiyorum. Robotların ya da yapay zeka kullanan sistemlerin yaygınlaşmasında kolaylaştırıcı işlev önemli bir faktör olsa da bireyi tamamıyla süreçlerin dışında tutan bir sistemin ya da insanın yok kabul edildiği süreçlerin sonuçlarının tartışılmasında yarar görüyorum. Aslında sosyal işleyişi, insanın en değerli yaratılmış olduğu gerçeğini değiştirecek; bir diğer deyişle nizamı bozacak, toplumun huzurunu kaçıracak robot teknolojilerinin geniş perspektifte ele alınmasında, olumsuzluklara ilişkin senaryoların bugünden akılda tutulmasında yarar görüyorum. Bu yönüyle konunun sosyal bilimler çerçevesinde irdelenmesinde fayda olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu teknolojilerin yapay olması ayrı ama zeka boyutu bir tür bilgi biriktirmeyi, bilgiyi olumlu ya da olumsuz kullanmayı ifade ettiğini vurgulamak gerekiyor. Bilginin güç olduğu bir küresel sistemde hangi bilginin nerede tutulduğu, ne için kullanıldığı gibi hususların veya amaç ile araç arasındaki kullanımsal farkın gözden kaçırılmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Konu olumlu, olumsuz, insani ve tabiat dengeleri çerçevesinde derinlemesine ele alınmalıdır" şeklinde sürdürdü. Konunun geniş bir perspektiften değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Saffet Köse, teknolojinin savaşlara değil barış ve huzura aracı teknikler olmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi. Dijital Türkiye Vizyonu ve Milli Teknoloji Hamlesi Çabalarına Katkı Veriyoruz Bu sene ikincisi gerçekleştirilen kongrenin önümüzdeki senelerde de düzenlenmeye devam edeceğini belirten Prof. Dr. Ayşegül Alaybeyoğlu: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak hedefimiz; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisinde belirtilen 'Dijital Türkiye' vizyonu ve 'Milli Teknoloji Hamlesi' kalkınma hedefleri doğrultusunda kongre, dergi, eğitim, bilimsel etkinlikler ve proje faaliyetleri gerçekleştirerek ülkemizin yapay zeka alanında gelişim ve değişim sürecine katkı sağlamaktır. Yükseköğretim Kurulunun yeni vizyonu arasında yer alan 'Yüksek Öğretimde Büyük Veri Projesi'nin başlaması ve üniversitemizin de böyle önemli bir projenin uygulanacak olduğu pilot üniversiteler arasında yer almasının heyecanını yaşamaktayız. Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bu süreçte akademik ve bilimsel olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Kongremizin düzenlenmesinde ve merkez faaliyetlerimizde destekleri ile her daim yanımızda olan Rektörümüz Prof. Dr. Saffet KÖSE Hocamız başta olmak üzere tüm davetli konuşmacılara, bildiri sunanlara, oturum başkanlarına, katılımcılara, merkez ekibine, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğüne ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz" dedi. -
18.06.2022
İKÇÜ Hekimlerine Görkemli Mezuniyet
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet heyecanı yaşandı. İKÇÜ’lü 145 hekimin mesleğe ilk adımı attığı törene, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal ev sahipliği yaptı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, öğretim üyeleri ve aileler hekimlerin coşkusuna ortak oldu. İKÇÜ’nün Akredite Edilen İlk Fakültesi İKÇÜ Tıp Fakültesi’nin kısa zamanda önemli başarılara imza attığını belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş hem eğitsel hem de klinik faaliyetleri ile İzmir’in en önemli yükseköğretim kurumu ve sağlık kuruluşlarından biri haline geldiğini belirtti. Bunun en önemli göstergesinin fakültenin 2025 yılına kadar aldığı akreditasyon belgesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Akbaş, “Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği, yönetim kurulunun 23 Şubat 2019 tarihinde yaptığı değerlendirme sonucunda; İKÇÜ Türkçe Tıp Eğitimi Programı Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Standartlarını karşıladığı tespit edilmiş ve buna dayalı olarak tıp eğitimi programı 01 Ocak 2025 tarihine kadar akredite edilmiştir Üniversitemizin akredite edilen ilk fakültesi olmasından dolayı emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Mesleğinize Duyduğunuz Sevgi Başarınızın Anahtarı İKÇÜ’lü hekimlerin eğitimleri boyunca edindikleri bilgi, deneyim ve erdemler ile mesleklerini en iyi şekilde yapacaklarından emin olduklarını belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “İnsanlığa faydalı olan her meslek, her iş çok büyük bir değere sahiptir. İnsan hayatının kalitesini artıran, karşılaştığı sorunları ortadan kaldıran her iş değerlidir. Sizler bunu şimdiye kadar çok iyi bir şekilde tecrübe ederek öğrendiniz. Doktorlukta başarının, harcanan emeklerden duyulan hazzın en önemli kaynağının insana verilen değer olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Mesleğinize duyduğunuz sevgi, zorlukların üstesinden gelmenizde sizlere büyük destek verecektir. Problemlerle karşılaştığınızda, beklentilerinizin karşılanmadığını düşündüğünüzde yaptığınız işin iyi yönlerine odaklanmak, sabırla güzel işler yapmaya devam etmek sizlere dayanma ve zorlukları aşma gücü verecektir. Tıp eğitiminiz süresince edindiğiniz bilgilerde bu süreçlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini sizler iyi biliyorsunuz. Dilerim ki mezuniyet sonrası hayatınızda mutlu ve başarılı olun. Tercihleriniz sizin ve sevdikleriniz için güzel sonuçlar doğuracak yönde olsun” temennisinde bulundu. Altıncı Dönem Mezunlarımızı Uğurluyoruz Tıp Fakültesi, olarak altıncı dönem mezunlarını uğurlamaktan duydukları mutluluğu paylaşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal konuşmasına pandemi sürecinde hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarını anarak başladı. Prof. Dr. Topal, “Kararlılıkla ve zorluklarla sürdürdüğümüz COVID-19 pandemisi ile savaşımızda emek veren, fedakârca mücadele eden tüm hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu mücadele sırasında kaybettiğimiz tüm hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza ve öğrenci kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Özgün Düşünceyi Yücelten Bir Eğitim Tıp Fakültesi olarak İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile birlikte kullanım protokolü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile iş birliği uygulama protokolünden aldıkları güçle bilimin önderliğinde özgün düşünceyi yücelten bir eğitim verdiklerini aktaran Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal, “İKÇÜ Tıp Fakültesi akademik ve etik değerlere sahip, çevreye saygılı ve sosyal sorumluluğunun bilincinde olan öğrenci merkezli tıp eğitimi vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ideallerini sahiplenen, çağdaş, iyi hekimlik uygulamalarıyla donanımlı hekimler yetiştirmemize yardımcı olan, genç meslektaşlarımıza mesleki bilgileri dışında eleştirel ve analitik düşünmeyi öğreten, araştırma becerisi kazandıran, etik değerleri ve toplumsal sorumluluğu benimseten tüm öğretim üyelerimize hocalarımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Gizli Kahramanlara Teşekkür Tıp eğitiminin öğrenciler, öğretim üyeleri ve tıp fakültesinin idari personelleri için yoğun emek ve özveri isteyen bir süreç olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Topal, bu süreçte teşekkürü hak eden çok sayıda isimsiz kahramana şükranlarını iletti. Dekan Prof. Dr. Fatih Esad Topal, “Eğitim ile ilgili her konuda bize destek olan, fakültemizin akredite olmasında büyük katkıları olan üniversitemizin rektörü Sayın hocamız Prof. Dr. Saffet Köse’ye, üniversitemizin bugünlere gelmesinde emeği olan değerli kurucu rektörümüz Prof. Dr. Galip Akhan’a, Eski Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Tokaç’a, değerli dekanlarımız Prof. Dr. Mehmet Ali Malas’a, Prof. Dr. Gökhan Köylüoğlu’na ve Prof. Dr. Barış Önder Pamuk’a, yardımlarını ve yakın iş birliğini bizden esirgemeyen İl Sağlık Müdürümüz Dr. Öğretim Üyesi M. Burak Öztop’a, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimimiz aynı zamanda öğretim üyemiz Prof. Dr. Ali Gürbüz’e, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Mustafa Emiroğlu’na, tüm idari personelimize şükranlarımı sunuyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Fedakârlığın Karşılığı Şiddet Olmamalı Fakülte birincisi olarak mezuniyet kütüğüne plaket çakan Dr. Aleyna Akın, yaptığı mezuniyet konuşmasında genç meslektaşlarının duygularına tercüman oldu. Dr. Aleyna Akın artık hekimlik ile şiddetin anılmadığı bir meslek yapmak istediklerini aktararak; “Her ne şartta olursa olsun bu kadar fedakârlığın, bu kadar insanüstü çabanın karşılığı hiçbir zaman şiddet olamaz ve olmamalıdır. Biz genç hekimler, geleceğe karşı umudumuzu kaybetmeyip küçük birer kıvılcım olarak başladığımız bu yolda aydınlık meşaleler olarak yürümeye devam ediyor, hekimlerin itibarlarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve şiddetin tamamen önlenmesi için gerekli adımların daha net ve kısa sürede atılmasını umut ediyoruz. Bize 6 yıl boyunca örnek olan, bizim veya yakınlarımızın sıkıntılarında elimizden tutup bize yardımcı olan, bize birer meslektaşı olarak yaklaşıp hekimlik nosyonu kazandırmaya çalışan hocalarımıza, özellikle danışman hocam Ayşe Karataş Demirciler’ e teşekkür ediyorum. Yine 6 yıl boyunca her şeyimizi birlikte yaptığımız, birlikte gülüp birlikte ağladığımız, en güzel anlarımı paylaştığımız dönem arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve ailelerimiz, iyi ki varsınız” dedi. Altıncı dönem temsilcisi Dr. Levent Göktürk Gümüş de tıp eğitiminin her hekimin hayatını unutulamaz anılarla, tecrübelerle donatan bir serüven olduğunu aktardığı konuşmasında tüm meslektaşlarına başarılı bir meslek hayatı temennisini paylaştı. Dr. Gümüş, “Fakülteye adımımızı attığımız ilk andan itibaren geçen her saniye, bizim donanımlı ve özgüvenli hekimler olarak yetiştirilmemize olanak tanıdı. Şu anda burada duran bizler, kazandığımız hekimlik nosyonu, benimsediğimiz etik ve vicdani değerlerin temeli bu fakültede atıldı. Buradaki kazanımlarımız tüm tıp kariyerimiz boyunca verdiğimiz her kararda etkisini hissettirecek. Kısacası geleceğimiz bu temeller üstüne kurulacak” şeklinde konuştu. Fakültenin en yüksek ortalaması ile birinci olan Aleyna Akın, ikinci olan Berken Taş ve üçüncü olan İbrahim Gürcan Demirel, adlarını İKÇÜ Tıp Fakültesinin derece yapan başarılı isimleri arasına yazdırdı. İKÇÜ’nün genç hekimler mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alırken; Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Esad Topal’ın eşliğinde Hipokrat andını okuyan mezunlar keplerini havaya atarak mezuniyet sevincini tüm konuklarla paylaştı. -
17.06.2022
İİBF’de Mezuniyet Heyecanı
İktisat, İşletme, Maliye, Sağlık Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler bölümlerinde lisans eğitimlerini tamamlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları meslek hayatına uğurlandı. Mezun yakınlarının alkışları eşliğinde kortej yürüyüşü ile salona giren İİBF’nin başarılı mezunları için yapılan törene, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal ev sahipliği yaptı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve öğretim elemanları gençlerin mezuniyet coşkusuna ortak oldu. Başarı Severek Yapılan Her İşin Sonucunda Gelecektir Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, kendi alanlarında yaptıkları önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, uygulama ve araştırma merkezlerindeki, sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetler ile İKÇÜ İİBF’nin her biri çok değerli akademisyenleri bünyesinde barındırdığına dikkat çekti. Başarılı bir eğitim sürecini dolu dolu tamamlayan mezunları tebrik eden Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz bilgi ve beceriler ile “iktisatçı”, “İşletmeci”, “Maliyeci”, “Sağlık Yöneticisi”, Siyaset Bilimci”, “Kamu Yöneticisi”, “uluslararası ilişkiler uzmanı”, “uluslararası ticaret işletmecisi” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olacağınıza güvenimiz tam. Aslında meslek arasında bir üstünlük sıralaması yapmak pek doğru olmasa gerek. Asıl önemli olan kişinin ne olursa olsun mesleğini severek yapmasıdır. Başarı severek yapılan her işin sonucunda gelecektir. Alanınızda başarılı ve verimli olmak için üniversitenizdeki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Gençlerimizin başarılarında en büyük payı olan ailelerini, daha sonra da çok değerli hocalarımızı tebrik ediyorum. Zorlu süreçleri aşarak bölümlerini başarıyla tamamlayan ve mezun olan öğrencilerimizi canı gönülden kutluyorum” diye konuştu. Gençler İçin Hayallerimiz ve Beklentilerimizin Sınırı Yok İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, 2016-2017 eğitim öğretim döneminde ilk mezunlarını verdikleri heyecanla aynı mutluluğu ve gururu yaşadıklarını söyledi. 800’den fazla İKÇÜ’lüyü sektöre uğurladıklarını ifade eden Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, “Geleceğimizin teminatı ve aydınlık yarınlarımızın mimarı gençlerimizi yeni başlangıçlara uğurlamanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ekonomiye yön veren girişimciler, ulusal ve uluslararası arenada yer alacak rekabetçi bireyler yetiştirmeyi hedefleyen vizyonumuz doğrultusunda çağın gereklerine uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler ile donatılmanız için akademik ve idari kadromuz ile seferber olduk. Güzel günlerimiz kadar COVİD-19 pandemisi gibi zorluklarla sınandığımız günlerimiz de oldu. Sizleri dış dünyaya hazırlamak için öğretim içeriklerimizi ve ölçüm yöntemlerimizi güncelledik. Sertifika programları, staj ve işbaşı uygulamalı eğitim, yurtdışı eğitim fırsatlarından yararlanmanız için adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan siz gençler için hayallerimiz ve beklentilerimizin sınırı yok. Başta ülkemiz olmak üzere insanlığın ve dünyamızın size ihtiyacı var” dedi. Vatanınıza ve İnsanlığa Faydalı Bireyler Olun Mezun takip sistemiyle her daim gençlerin yanında yer almaya devam edeceklerini belirten Dekan Prof. Dr. Ünal, “Üniversiteniz bundan sonraki hayatınızda da yanınızda olacak, en büyük destekçiniz olacaktır, bunu sakın unutmayın. Mezun takip sistemimiz vasıtasıyla sizlere ulaşmaya ve sizlerin yeni nesillere ulaşmasını mümkün kılacağız. Vatanınıza ve insanlığa faydalı bireyler olun. Aileniz başta olmak üzere hepimizin gurur kaynağı olun. Her ayrılıkta olduğu gibi duygu yüklü anlar yaşadığımız bu anlamlı günde, bizlere katıldığınız ve sevincimize ortak olduğunuz için şahsım ve tüm Kâtip Çelebi Ailesi adına herkese teşekkür ediyor, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” şeklinde konuştu. Sıralarda ve Amfilerde Geçirdiğimiz Zamanları Unutmayacağız Fakülte kütüğüne plaket çakarak, duygularını paylaşan fakülte birincisi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Mustafa Anıl Kayı, İKÇÜ’de edindikleri dostlukları unutmayacaklarını ifade ederek; bölümünden beklentilerinin çok ötesinde bir donanımla mezun olduğunu söyledi. Kayı, “Bölümüm bana beklentilerimin ötesinde bir fikir havuzu sunmakla kalmayıp, dünyaya bakışımı da daha derin ve daha anlamlı hale getirdi. Bu süreçte bana katkı sağlayan tüm uluslararası ilişkiler bölümü hocalarıma ve ders veren diğer bölümlerden hocalarıma çok teşekkür ederim. Sıralarda ve amfilerde değerli hocalarımızla geçirdiğimiz zamanı unutmayacağız” şeklinde duygularını paylaştı. Fakülte İlk Üçü Uluslararası İlişkiler Bölümünden Fakültenin en yüksek derecelerini alan Mustafa Anıl Kayı, ikinci Ahmad Faisal Safi ile üçüncü sırada yer alan Melihcan Özdoğan başarı mutluluğunu, Uluslararası İlişkiler bölümü hocalarının elinden aldıkları plaketlerle paylaştı. Dereceye giren öğrencilere ve mezunlara belgeleri bölüm hocaları tarafından takdim edilen törende, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları hep birden keplerini havaya atarak İKÇÜ’ye veda etti. -
17.06.2022
Deniz Ekosisteminin Yeni Mühendisleri İKÇÜ'den
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi mezuniyet töreni Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezinde yapıldı. Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul’un ev sahipliğinde yapılan törende, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Levent Özkan, fakülte öğretim üyeleri mezun mühendisleri mutlu gününde yalnız bırakmadı. Su Ürünleri Mühendisliğinin Önemi Tartışılmaz İKÇÜ Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Süleyman Akbulut, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada, alanında yetkin su ürünleri mühendisliğine olan ihtiyaca dikkat çekti. Su ürünleri sektörü, 2020 yılında “Cumhuriyet tarihinin en yüksek” ihracatını yaptığını söyleyen Prof. Dr. Akbulut, bu alanda mühendisliğin geldiği önemli konuma değindi. Prof. Dr. Akbulut, “Su dünyasını iyi anlayan, koruyan, içinde barındırdığı canlıları tanıyan ve onlardan doğru şekilde faydalanmanın yöntemlerini bilen yetişmiş elemanlara ihtiyaç olduğu aşikârdır. Su ürünlerinin bu kadar önem kazandığı günümüzde su ürünleri mühendisliğinin önemi daha da artacaktır COVID-19 salgın dönemi ve sonrasında oluşan olumsuzluklara karşın 2021'de su ürünleri ihracatı, miktar bazında, bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 239 bin tona, ulaştı. Türkiye, su ürünleri sektöründe net ihracatçı konumundadır. Su ürünleri sektörü, 2020 yılında “Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatı” olarak kayıtlara geçen 1 milyar 51 milyon dolarlık rekorunu 2021 yılında yüzde 33 artırdı. Bakanlığın çabalarıyla sürdürülebilirlik hedefi doğrultusunda, küresel iklim değişikliğinin en çok etkilediği su ürünleri sektöründe ihracat rakamları artmış oldu” dedi. Türkiye’nin Önde Gelen Fakültelerinden Biriyiz 2010 yılında kurulan fakültelerinin yenilikçi ve dinamik perspektifiyle Türkiye’nin önde gelen Su Ürünleri Fakülteleri arasında yerini aldığını kaydeden Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul, “Fakültemiz, bilgili, donanımlı, inovatif, çözüm üretebilen ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek Su Ürünleri Mühendisleri yetiştirme misyonu ile öğrencilerini nihayet bugün mezun etmektedir. Dünya genelinde değeri kabul görmüş su ürünlerinin üretilmesi, doğal stokların azalma sebeplerinin araştırılması, sucul ekosistemlere zarar veren hususların saptanması, balıkçılık faaliyetlerinin düzenlenmesi gibi hem yerel hem de küresel birçok güncel konu ve sorun ile 4 yıllık eğitim öğretim süreçlerinde farkındalık oluşturmuş siz değerli Su Ürünleri Mühendislerini, ileriki süreçlerde bu sorunlara açık ve net çözümler bulacağınızdan emin olarak uğurluyoruz” şeklinde konuştu. Ekosisteme Saygılı, Su Kaynaklarını Koruyan Mühendisler Değerli bir besinsel içeriğe sahip su ürünlerinin Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilebilen tek hayvansal ürün olduğuna işaret eden Dekan Prof. Dr. Tanrıkul, mezunların yapacakları mesleğin ülke kalkınmasındaki öneminin altını çizdi. Prof. Dr. Tanrıkul, “Ekosisteme saygılı, su ürünleri kaynaklarını koruyan, kendini sürekli yenileyen ve güncelleyen su mühendisleri olarak sizlerden başarılı bir iş hayatının yanı sıra en büyük beklenti ve temennimiz, sevgi, saygı ve hoşgörü ilkelerini yaşam felsefeniz edinmenizdir. Mühendislik alanlarının da içerisinde yer aldığı pozitif bilimlerin temel amacı budur. Sizler de bu ilkeleri profesyonel iş hayatlarında harmanlayan su ürünleri mühendisleri olarak, başta her türlü fedakarlıkla sizi bugünlere getiren aileleriniz ve daha sonrasında tüm eğitim öğretim hayatınızda katkı sağlayan hocalarınızın emeklerini karşılamış olacaksınız” şeklinde temennilerini iletti. Her Daim Öğrenci Dostu İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi mezun öğrencileri adına açılış konuşmasını fakülte birincisi Hülya Erkoç, “Farkındayız, Farklıyız” sloganıyla her daim öğrenci dostu İKÇÜ’nün dinamik yapısında yer almanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Erkoç, “Bugünlere gelmemizi sağlayan eğitim hayatımız boyunca bizimle tek tek ilgilenerek, kendimizi geliştirmemize imkan sunan, bir birey olarak sorumluluklarımızı, bir ekibin parçası olmayı, dayanışmayı, bir su ürünleri mühendisi olarak ekosisteme karşı görevlerimizi öğreten değerli hocalarım, hepinize teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından fakülte birincisi Hülya Erkoç, mezuniyet kütüğüne plaket çakarak başarısını ölümsüzleştirdi. Erkoç’un yanı sıra fakülte ikincisi İrfan Demir'e ve üçüncüsü Kaan Kırşan’a plaketleri törene katılan hocaları tarafından takdim edildi. Diploma takdiminin ardından mezunlar keplerini havaya atarak coşkuyla mezuniyetlerini kutladılar. -
16.06.2022
Mühendisler Kep Attı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde mezuniyet coşkusu yaşandı. Biyomedikal Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği bölümlerinden mezun olan İKÇÜ’lü mühendisler kep atarak sektöre uğurlandı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene katılan aileleri de en az mezunlar kadar heyecanlıydı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ve salonu dolduran ebeveynler, gençlerin mezuniyet gururunda yanlarında oldu. Eğitim Kalitesi Yüksek Bir Fakülteden Mezunsunuz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut konuşmasına törene katılamayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selam ve sevgilerini ileterek başladığı konuşmasında, İKÇÜ’nün özellikle İzmir özelinde yakaladığı başarıya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbulut, “Son yıllardaki akademik performansımızla İzmir’deki üniversiteler arasında birinci sırada yer almayı başararak farkımızı göstermiş bulunuyoruz. Dolayısıyla genç mühendislerimiz, eğitim kalitesi böylesine yüksek bir üniversiteden, uzun bir emek sonrası çok donanımlı bir şekilde mezun oluyor. Akademik ve idari kadromuzun özverili çalışmaları ile mezunlarımızın hem kamu hem de özel sektörde ihtiyaç duyacakları bilgi ve donanıma sahip olarak yarınlara hazırlandığına inancımız tam. Mühendislik çok saygın ve ülkemizin geleceği için çok önemli bir meslek. Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi, yüksek teknolojiler üretebilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için analitik düşünen, çalışan ve katma değeri yüksek fikirler ve teknolojiler geliştirecek gençlere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu bilmelisiniz” şeklinde konuştu. Başarılarınızla Gururlanacağız Aldıkları eğitim sayesinde başarılarıyla İKÇÜ adını yayacak mezunları sektörlerine uğurladıklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, “Üniversite olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğimizi ve başarının daima sizlerle olması dilek ve temennilerini iletmek isterim. Bu özel günde önce anne ve babalarınızı kutluyor, hepinizin yolunun ve bahtının açık olmasını diliyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Kazanmak Kadar Mezun Olmak da Büyük Bir Başarı Fakültenin 8 bölümünden, 335 genç meslektaşını uğurlamaktan duyduğu heyecanı paylaşan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran, üniversitelerin en zor bölümlerinin başında gelen mühendislik bölümlerini kazanmak kadar mezun olmanın da büyük bir başarı olduğunu söyledi. Tüm bölümlerde yüzde yüz İngilizce eğitim verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Savran, “Eğitim hayatınızda en çok siz çalışmak zorunda kaldınız ve çok zorlu bir eğitim sürecini başarı ile tamamladınız. Öğrencilerimizi hayata, bilimi, ahlakı, meslek sevgisini, memleket sevdasını, ülkemizin büyük ideallerini, kuşanmış olarak uğurluyoruz. Fakültemizde 9 bölümde %100 İngilizce olarak lisans eğitimi verilmektedir. Bu yıl itibari ile öğrenci sayımız 2873’e ulaşmıştır ve bunların 97’sini uluslararası öğrenciler oluşturmaktadır. Bu yıl iki bölümümüz için akreditasyon başvurusu yapmış bulunmaktayız. Kısa sürede tüm bölümlerimiz için akreditasyon çalışmalarımızı tamamlayarak, standartlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız” dedi. Sizden Beklentimiz Yüksek İKÇÜ’lü mezunların ülkemizin Yerli Otomobil gibi, Milli Muharip Uçak gibi pek çok alanda büyük projeleri ve hedeflerine katkı sunacağından emin olduğunu dile getiren Dekan Prof. Dr. Savran, “Günümüzde, Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik tüm dünyada en çok gündemde olan konulardandır. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli üretim ancak iyi yetişmiş ve kendini iyi yetiştirmiş mühendisler sayesinde gerçekleşebilmektedir. Bunun en güzel örneğini savunma sanayi alanında görüyoruz. Şuan savunma sanayimizdeki yerlilik ve millîlik oranımız yüzde 70’lerin üzerine çıkmış durumdadır. İnsansız hava araçları alanında Dünyada ilk 3’teyiz. Hiç kuşkusuz, bu başarılarda en büyük pay sahibi mühendislerdir. Son yıllarda, ülkemizden 4 adet unicorn (turcorn) yani 1 milyar doların üstünde değere sahip girişim, 2 adette decacorn yani 10 milyar doların üzerinde değere sahip girişim çıkmıştır. Devletimizin, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumları girişimciler için önemli destekler sağlamaktadır. Bu destekleri de kullanarak yakın zamanda sizlerden de unicorn seviyesinde girişimler beklemekteyiz” diye konuştu. Mühendislik Harikası Eserler Üretmeliyiz Mezuniyet kütüğüne isim plaketini çakarak duygularını paylaşan fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, meslektaşlarıyla birlikte insanlığın geleceği için çok önemli misyonlar edindiklerinin bilincinde olduklarını söyledi. Yaman, “Sonraki kuşaklar için; dünyayı daha yaşanılabilir hale getirmek, çevremizi/doğamızı daha sürdürebilir ve biyoçeşitliliği korumak, daha adil ve mutlu bir toplum yaratmak, bilim ve teknoloji de ilerlemek, daha sağlam, hoş, ve güzel mimarlık ve mühendislik harikası eserler yaratmak, biz tüm mezunlarının görevi olduğunu düşünüyorum. Tüm mezun arkadaşlarımın ailelerine, ülkemize ve insanlığa faydalı olacaklarına olan inancım tamdır. Üzerimizde emekleri olan ve bundan sonra bizlere yeni imkanların sunulmasında katkısı olacak olan güzel okulumuza, değerli hocalarımıza ve sevgili ailelerimize tüm mezun arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Müzik dinletisi Mühendislik Öğrencilerinden Sanat ve Tasarım Fakültesinden Öğr. Gör. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin yönetiminde; kemanda Harita Mühendisliği Bölümünden Merve Güneş ve Nazlıcan Temizkan, gitarda Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ile Harita Mühendisliği Bölümünden Şevket Buldu, vokalde, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ve Batuhan Kayhan, Harita Mühendisliği Bölümünden Mehmet Derda Türk’ün sunduğu mini konser büyük beğeni aldı. Törende, fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, fakülte ikincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Gabriel Kabesa Mwape, fakülte üçüncüsü Mekatronik Mühendisi Kubilay Duman ile bölüm birincilerine plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Meslek andını hep bir ağızdan okuyan İKÇÜ’nün başarılı genç mühendisleri kep atarak mezuniyetlerini coşkuyla kutladı. -
16.06.2022
Kep Atma Coşkusu İslami İlimler Fakültesi’nde
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi’nde 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezuniyet coşkusu yaşandı. İKÇÜ İslami İlimler Fakültesinde beş yıllık eğitimlerini başarıyla tamamlayarak diploma almaya hak kazanan gençlerin açılışta salonu dolduran konukları selamlama kortejiyle başlayan tören, fakülte son sınıf öğrencilerinden Uğur Ayvaz'ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile devam etti. İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın ev sahipliğinde yapılan töreni, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ile salonu dolduran öğrencilerin aileleri izledi. Kalanlara Selam Olsun Törenin başında öğrenci arkadaşları adına veda konuşması yapan fakülte birinciliğini paylaşan Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın, İKÇÜ’den mezun olmanın kendileri için ayrı bir gurur olduğunu ifade ettiler. Yunus Emre’nin ‘Biz bu diyardan gider olduk, Kalanlara selam olsun’ dizeleriyle duygularını paylaşan başarılı gençler, “Yolumuz daima açık olsun. Önümüzdeki yolu, başımız dik bir şekilde yürüyeceğiz. Çünkü bizler birer İKÇÜ’lü olarak farkındayız farklıyız! ”şeklinde konuşmalarını tamamladı. Rektör Köse’ye Teşekkür Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da kurucu dekan olan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin çalışmalarıyla 2014-2015 akademik yılında eğitim öğretime başlayan fakültenin geldiği başarılı noktaya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Prof. Dr. Saffet Köse hocamızın gayretleri ile fakültemiz kısa zamanda birbirinden kıymetli öğretim elemanlarıyla akademisyen kadrosunu büyük oranda şekillendirmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Her biri birer ümit ışığı öğrencilerimizi yetiştiren, bilgi, beceri ve tecrübeleriyle olgunlaştıran öğretim elemanı arkadaşlarımı üniversitem adına tebrik ediyor; kendilerine bütün güzel çalışmaları için teşekkür ediyorum” dedi. İnsanların En Hayırlısı Onlara En Faydalı Olandır Mezunların oldukça insanlık için oldukça ulvi bir mesleği icra edeceğine dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş,bu güçle sorumluluklarının arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz doğru ve önemli bilgi ve beceriler ile “ilahiyatçı” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olmaya, doğru dini bilgi, ibadet ve davranışları insanımızla paylaşmaya hazırsınız. Münevver birer ilahiyatçı olarak hayat boyu kendinizi geliştirmeye devam edin. Dünyada bilgi hiç olmadığı kadar hızlı gelişmeye ve akmaya başladı. Yerinde sayanın, kendisini güncellemeyenin sözünün etkisi azalmaktadır. Bunun için de mezun olduktan sonra da buradaki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Maide Suresi ikinci ayette Cenabı Hakk’ın buyurduğu gibi “…İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah işlemekte ve düşmanlık yapmakta yardımlaşmayın.” Yakınınızdakilerden başlayarak insanların iyiliğine çalıştığınızdan insanlar emin olursa büyük bir iyilikle işe başlamışsınız demektir. Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi “insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır” şeklinde konuştu. Artık Meslektaşımız Oldunuz İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, mezuniyeti hak eden öğrencilerinin bu gururlu gününe ortak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek pandeminin ardından mezuniyet töreni yapabilmeleri sayesinde hem aileler hem de öğrencilerin coşkusuna ortak olabilmelerinin kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydetti. Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, “Akademik ve idari personelimiz olumsuz şartlara rağmen işlerini sürdürdüler ve eğitim ve öğretim faaliyetini devam ettirdiler. Bu günlere gelmemizde onların katkısını unutmuyoruz. Sonra öğrencilerimize rehberlik eden hocalarımıza teşekkür etmek istiyorum. Saygıdeğer hocalarımız kimi zaman ağır fedakârlıklarda bulunarak çocuklarımıza rehberlik etmeye gayret ettiniz, onlara birikimlerinizi aktarmaya çalıştınız. Allah’a hamd olsun onlar da emeklerinizi boşa çıkarmadılar işte şimdi mezun oldular ve artık meslektaşımız oldular” dedi. Yıkan Değil Yapan, Bölen Değil Birleştiren Olunuz Gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Dekan Prof. Dr. Korkmaz, artık gençlerin bir bayrak değişimi ile yeni nesillere bilgi aktarımında bulunacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Korkmaz, “Bayrağı bizlerden devralıp yeni nesillere aktarmak üzere artık öğrencimiz değil birer meslektaşımız olarak sahaya iniyorsunuz. Sevgili öğrencilerimize yaşamları boyunca kulaklarına küpe olacak bir ayet-i kerimeyi hatırlatmak istiyorum. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Sonra onların arkasından gelenler şöyle derler "Ey rabbimiz, Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin."(59. Haşr. 10) Bu Ayet-i Kerime’nin bizlere anlattığı mesaj, çalışmak için gittiğiniz her yerde veya bulunduğumuz her ortamda Müslüman olan herkese karşı kin ve nefretle değil sevgi ve rahmetle yaklaşınız. Her zaman, yıkan değil yapan olunuz, bölen değil birleştiren olunuz. Kendisinden iyilik gördüğünüz kimselere karşı vefalı olmayı elden bırakmayınız. . Hepinizi tek tek yeniden kutluyor, bundan sonraki hayatınızda başarılar, sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum. Yolunuz açık, bahtınız şen olsun, hepiniz Allah’a emanet olunuz” şeklinde konuştu. Konuşmalarla birlikte fakülte birincileri Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın’a, ikincisi Ahmet Kaya’ya, üçüncülükle tamamlayan Gülşan Ocak’a plaketleri takdim edilirken; fakültelerinin gururu olan birinciler mezuniyet kütüğüne plaket çaktılar. Törende, mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alan mezunlar hatıra fotoğrafı çektirdi ve başarılarını kep atarak kutladı. -
15.06.2022
İKÇÜ'den Sağlık Hizmetlerine Taze Kan
Ön lisans eğitimi ile sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirmeyi hedefleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezunlarını meslek hayatına uğurladı. Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Mustafa Soyöz’ün ev sahipliğindeki törende, Ağız ve Diş Sağlığı, İlk ve Acil Yardım, Fizyoterapi ile Yaşlı Bakımı programlarındaki öğrenimlerini başarıyla tamamlayan 308 öğrenci mezun olmanın sevincini yaşadı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, protokol üyeleri, akademik ve idari personel ve davetliler gençlerin tören sevincine ortak oldu. Mezuniyet töreni, diplomalarını alacak öğrencilerin kortej yürüyüşü ile yerlerine geçmesinin ardından Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin verdiği konser ile başladı. Okulumuz İlk Üçte Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu yaptığı tebrik konuşmasında, gençlerin başarı düzeyi oldukça yüksek bir okuldan mezun olduklarına dikkat çekerek; İKÇÜ SHMYO’nun ulusal düzeyde ilk üçte yer aldığını aktardı. Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca (ÖSYM) "2020-KPSS ön lisans değerlendirme raporunda, 921 bin adayın aldıkları ortalama puanlar üzerinden yapılan değerlendirmede okulumuz 74,83 ortalama ile en başarılı ikinci üniversite oldu. Bu İKÇÜ’de verilen eğitimin bilimsel bir göstergesi. Sağlık Hizmetleri MYO mezunları olarak meslekteki en önemli hususun, insan hayatı olduğunu aklımızdan çıkarmayın. Mezunlarımızın vatanına milletine bağlı, mesleğini en iyi şekilde yapma gayretinde olan, mesleğinde her zaman etik davranış gösterme becerisine sahip bireyler olacağına; bundan sonraki meslek hayatlarında yaşam boyu öğrenme prensibiyle bilgeliklerini ve profesyonelliklerini artıracaklarına tüm kalbimizle inanıyoruz. Sağlık hizmetleri alanında uygulamalı eğitimin son derece önemli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden Pandemi döneminde yüz yüze eğtime devam ettik ve bunu yapan ender okullardan biriyiz. Uygulamalı eğitimleri kampüs içinde aksatmadan vererek sizleri en iyi şekilde yetiştirme gayreti içinde olduk. Gelinen noktada, sağlık alanına nitelikli personelleri buradan uğurluyoruz. Bizler, öğrencilerimizi mezun etmeyi bir ayrılık olarak görmüyoruz. Üniversitemizin kapıları bir ömür boyu mezunlarımıza açık kalacaktır” dedi. Öğretim Elemanlarımızın Başarısı İKÇÜ SHMYO Müdürü Doç. Dr. Mustafa Soyöz bu yıl yedinci dönem mezunlarını sektöre uğurladıklarını ifade ederek bu eğitim yılında dört programda 806 öğrenci sayısına ulaştıklarını kaydetti. Okulun kurulmasında ve bu günlere gelmesinde büyük emekleri olan kurucu Rektör Prof.Dr. Galip Akhan’a ve Rektör Prof.Dr. Saffet Köse’ye şükranlarını ileten Doç. Dr. Mustafa Soyöz, sağlık hizmetleri alanına kuruluşundan bu yana çok değerli genç iş gücü desteği sağladıklarını ifade etti. Doç. Dr. Soyöz, “Öğretim elemanlarımız pandemi sürecinde bile öğrencilerinin daha iyi yetişmesi, eğitimlerini eksiksiz tamamlaması için gerçekten fedakârca çalışarak büyük bir başarı örneği gösterdiler. Bu zor zamanları en iyi şekilde atlatmak için hem öğretim üyeleri hem de öğrencilerimiz ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Çoğu üniversite öğrencilerini çağırmazken, öğrencilerimizin en donanımlı bir şekilde mezun olmaları için üniversite ve meslek yüksekokul olarak kapılarımızı açtık ve uygulamalı eğitimleri aksatmadan tamamladık. Pandemi şartlarına uygun olarak bahçeyi, koridorları, ağaç altlarını uygulama yeri yaptık. Öğrencilerimiz soğuk, sıcak demeden katıldılar ve eğitimlerini aldılar. Öğretim elemanlarımız sorumluluk alarak fedakârca eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ettiler. Huzurlarınızda sektöre başarılı İKÇÜ’lü sağlıkçıları kazandıran yüksekokulumuzun değerli hocalarına idari personelimize ve bizleri başarılarıyla temsil eden tüm mezunlarımıza teşekkürlerimizi iletiyorum” şeklinde konuştu. İnsanlığın Geleceği İçin Çok Önemlisiniz Öğrencilerini, Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri ve diğer fakültelerden gelen akademik destek ile kaliteli bir eğitim müfredatı ile mezun ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Mustafa Soyöz, gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Doç. Dr. Soyöz, ”Ülkemizin ve insanlığın geleceği için çok önemli olduğunuzu unutmayınız. Mezuniyetten sonraki yolculuğunuz sadece kendiniz ile ilgili olmayacaktır. Kişisel başarınızla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesini de temsil ettiğinizi unutmayınız. Geleceğiniz için yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmelisiniz ve kendinizi her alanda sürekli geliştirme gayreti içinde olmalısınız, farklılığınızı ortaya koymalısınız. Ata’mızında söylediği gibi “Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız.” Sizlere Christophe Grange’nin güzel bir sözünü hatırlatmak isterim “'Karşıya geçmek için nehrin durmasını bekleme, bilirsin ki nehir asla durmaz' Mutlu olmayı yarına bırakmayın çünkü mutluluk başarıyı da beraberinde getirir. İKÇÜ ile bağlarınızı kesmeyeceğinizi ümit ediyor, sizlere; ailelerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, onurlu ve başarılı bir yaşam diliyorum. Yolunuz açık olsun, her şey gönlünüzce olsun” diye sözlerini tamamladı. Mezuniyet kütüğüne isim plaketini çakan okul birincisi Zeynep Ünal, İKÇÜ’lü olmanın yüksek standartlarını, katıldıkları iş ortamlarında başarıyla temsil edeceklerini belirtirken; İKÇÜ mezunu olmaktan duydukları mutluluğu paylaştı. Zeynep Ünal’ın ardından yüksekokul en yüksek ortalamasını yaparak ikinciliği paylaşan Sıla Altın ve Buse Pak olurken; üçüncülük derecesi Muzaffer Yıldırım’ın oldu. Bölümler bazında başarıyı yakalayan öğrenciler ise Ağız ve Diş Sağlığı programı birincisi Zeynep Ünal, Yaşlı Bakım programı birincisi Sıla Altın, İlk ve Acil Yardım programı birincisi Buse Pak ve Fizyoterapi Programı birincisi Hazal Bulut oldu. Mezuniyet belgelerini törene katılan hocalarının elinden alan sağlık camiasının İKÇÜ’lü neferleri, Öğr. Gör. Tuğçe Şık ile mezuniyet andını hep bir ağızdan okudu ve kep atarak mezuniyetlerini kutladı.
Toplam 412