Haberler :::
-
13.05.2023
İKÇÜ’de Hemşireler Günü Coşkusu
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi tarafından İKÇÜ’de, 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi de 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü’nü, ortaklaşa düzenledikleri ve 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden hemşirelerin anısına İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndaki Çelenk Koyma Töreni ile başlayan ve çeşitli etkinliklere sahne olan bir programla kutladı. Akreditasyon Belgesi Takdim Edildi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Hemşirelik Bölümü Lisans Programının Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneği (HEPDAK) tarafından Nisan ayında iki yıl süreyle akredite edilmesi münasebetiyle İKÇÜ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni’ne İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, İKÇÜ SBF Akreditasyon Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneği (HEPDAK) Başkanı Prof. Dr. Gülseren Kocaman, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Melek Benligül ile öğretim üyeleri, idari personel ve çok sayıda öğrenci katıldı. Aldığınız Eğitimi Dürüstlükle Taçlandırmalısınız Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni’nde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin İKÇÜ’nün 14 fakültesi içerisinde özel bir yeri olduğunu; Hemşirelik Bölümü’nün ise kuruluşundan bu yana ülkenin sağlık hizmetlerine en değerli katkıları sağlayan bölümlerin başında geldiğini belirtti. Hemşirelik Bölümü akreditasyon sürecinin başarı ile sonuçlanmasının eğitim-öğretimde bir kalite standardına ulaşıldığının göstergesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Köse, öğrencilerin mezun olduktan sonra hizmet için sağlık birimlerine gittiklerinde bunun ne anlama geldiğini daha iyi kavrayacaklarını ifade etti. Hizmette kalite kadar dürüstlüğün de önemli olduğuna değinen ve hemşire adayı öğrencilere seslenen Prof. Dr. Köse: “En değerli sermayemiz dürüstlük olmalıdır. Çünkü dürüstlüğünü kaybeden her şeyini kaybeder. Burada aldığınız kaliteli eğitimi sahada dürüstlükle taçlandırırsanız milletin ve insanların gönlünde taht kurarsınız ve önünüz her zaman açık olur” diye konuştu. Kalitenin işareti olan akreditasyon sürecinin başarı ile tamamlanmasından İKÇÜ adına büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’ya, Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem’e, Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneği (HEPDAK) Başkanı Prof. Dr. Gülseren Kocaman’a, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Melek Benligül’e ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini noktaladı. 12 Yıllık Bir Program Olarak Akredite Olmanın Gururunu Yaşıyoruz Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneği (HEPDAK) Başkanı Prof. Dr. Gülseren Kocaman, HEPDAK’ın kuruluş süreci ve çalışmaları hakkında bilgi vererek, akreditasyon çalışmalarını öğrencilerin daha iyi bir eğitim almaları ve topluma daha kaliteli hizmet veren profesyoneller yetişmesi için yaptıklarını söyledi. Pandemi dönemi ve ardından gelen deprem felaketi sonrasında yetişmiş hemşirelerin öneminin daha iyi anlaşıldığına değinen Prof. Dr. Kocaman, kalitesi tescil edilen İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölümü’nün pandemi döneminin zorlukları içerisinde yaptığı akreditasyon başvurusunu değerlendirerek üniversite yönetimi, fakülte ve bölümün zorlu aşamalardan geçerek bu noktaya gelmesinin takdirle karşılanması gerektiğini vurguladı. İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni’nin 12 Mayıs Hemşireler Günü’ne denk gelmesinden dolayı mutlu olduğunu ve Hemşirelik Bölümü’nün 2022 yılında başvurduğu akreditasyon sürecini tamamlamasının Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN)’nin hemşirelik mesleğinin gelişimi için yatırım yapılması yönündeki tavsiyeleri ile örtüştüğünü ifade etti. İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem ise, Hemşirelik Bölümü’nün İKÇÜ’nün açılan ve öğrenci alan ilk programlarından biri olduğunu hatırlatarak, bölümün 2011-2012 yılında 103 öğrenci ve 7 öğretim elemanı ile eğitim hayatına başladığını; akreditasyon belgesi aldıkları 12’inci yılda ise 791 öğrenci ve 40 öğretim elemanına ulaştıklarını ifade etti. “İlk mezunlarımızı 2015 yılında vermiştik. Eğitim öğretime başladığımız yıldan itibaren 1246 öğrencimizi mezun ederek ulusumuzun sağlık sistemine verdik. 12 yıllık bir eğitim programı olarak akredite olmanın gururunu yaşıyoruz” diyen Prof. Dr. Tokem, bölümün akreditasyon sürecine ilişkin bilgiler vererek sözlerini noktaladı. Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni’nin ardından İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin düzenlediği Sağlık Bilimleri Fakültesi akademisyenleri ile öğrencilerinin resimlerinin yer aldığı Resim Sergisi’nin açılışı yapıldı. İzmir’deki üniversitelerin hemşirelik öğrencilerinin katıldığı ve Ege Üniversitesi öğrencilerinin birinci, İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerinin ikinci ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin üçüncü olduğu bilgi yarışması gerçekleştirildi. 12 Mayıs Hemşireler Günü ana programına İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, İKÇÜ SBF Akreditasyon Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneği (HEPDAK) Başkanı Prof. Dr. Gülseren Kocaman, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Melek Benligül ile öğretim üyeleri, idari personeller ve çok sayıda öğrenci katıldı. Hemşireliği Özveri, Adanmışlık ve Sabır Kavramları ile Tanımlıyorum 12 Mayıs Hemşireler Günü ana programında konuşan İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, hemşireliğin hem mesleki hem de bağımsız gelişimini yakından takip ettiğini belirterek sözlerine başladı. Dünyada bilim ve teknolojinin 80’li yıllardan itibaren hemşirelik mesleğine uyarlanmaya başladığını aktaran Prof. Dr. Bulduklu, Türkiye’de aynı şartların 2000’li yıllardan sonra gerçekleştiğini ifade etti. Bulduklu: “Bugün hemşireliğin profesyonel bir alan olarak tanımlanmasında mesleki müfredatının biçimsel olarak şekillenmiş olması, mesleki örgütlenmesi ve öğrencilerinin aynı standartlarda yetişiyor olması son derece önemli” diyen Prof. Dr. Bulduklu, Hemşirelik Bölümü’nün akreditasyon belgesi almasını, kalite standartlarına ulaşma açısından fakülteye ve bölüme ivme kazandıracak bir gelişme olduğunu söyledi. Hemşirelik mesleğini özveri, sabır ve adanmışlık kavramları ile tanımladığını dile getiren Prof. Dr. Bulduklu, hemşirelikle özdeşleştirdiği bu kavramların yalnızca hizmet sunumu sırasında değil yaşamın bütün boyutlarında hatırlanması gerektiğinin altını çizdi. Hemşirelik mesleğinde iletişimin önemine de değinen Prof. Dr. Bulduklu: “Bir iletişimci olarak, hemşirelik mesleğinin iletişimle ilişkili bir eğitim anlayışına dönüşmesi gerektiği kanaatindeyim. Müfredatta iletişim dersleri var ama daha da zenginleşmeli; özellikle dijital medya okuryazarlığı başta olmak üzere, kişiler arası iletişim becerileri ve teknoloji aracılığı ile hizmet sunumu gibi konu başlıklarını içerecek derslerin müfredata dahil edilmesinin gerektiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu. Ülkemize 1256 Nitelikli Hemşire Kazandırdık İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN)’nin 2023 yılı teması olan 'Bizim Hemşirelerimiz, Bizim Geleceğimiz' ile dikkatleri hemşirelik mesleğinin geleceğine yönelttiğini dile getirdi. Prof. Dr. Kaya: “Belirlenen tema, dünya genelindeki sağlık sistemlerini korumayı ve hemşirelik mesleğine yatırım yapılmasını öngörüyor. Bu, Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN)’nin küresel hedefleri arasında yer alıyor ve hemşire yetersizliğini karşılamak için 2030 yılına kadar gereken önlemlerin alınmasının gerekliliğine vurgu yapıyor. Ülkemizde de bu hedeflerle paralel olarak hemşirelik eğitiminin niceliğinin yanı sıra niteliğinin de geliştirilmesi amacıyla akredite programlarının sayısının arttırılmasına yönelik hedefler belirlenmiştir. Biz de çalışmalarımızı bu konuda yapılandırarak 2022 yılında başvurduğumuz akreditasyon sürecini tamamladık ve akredite bir program olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. ICN’nin belirlediği tema doğrultusunda küresel sağlık sorunlarını ele alarak küresel sağlığı herkes için iyileştirme hedefiyle çalışan hemşireler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Prof. Dr. Kaya, 2011-2012 eğitim-öğretim yılından beri eğitim vermekte olan Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nün 1256 nitelikli hemşireyi ülkemize kazandırdığını kaydetti. Hemşireliğe Yatırım, Sağlıklı Bir Topluma Yatırım Demektir İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, İKÇÜ’nün 12 Mayıs Hemşireler Günü’ne ikinci defa ev sahipliği yaptığını hatırlatarak sözlerine başladı. Prof. Dr. Tokem: “2015 yılındaki ev sahipliğimizde Meslekte 25. Yıl ödülü almıştım. 8 yıl sonra akreditasyon belgesi aldığımız bugün, benim için yine çok anlamlı bir gün oldu” dedi. Ülkelerin kaliteli sağlık bakım hizmeti verebilmesinde hemşirelerin çok önemli bir rolü olduğunu, pandemi ve ardından gelen deprem felaketi gibi zorlu süreçlerin deneyimlenmesinden sonra bunun daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Prof. Dr. Tokem, küresel sağlığı iyileştirmenin hemşirelik bakım hizmetlerini iyileştirmekten geçtiğini belirtti. Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN)’nin hemşireliği koruma, saygınlık kazandırma ve değer katmaya yönelik “Bizim Hemşirelerimiz, Bizim geleceğimiz” şeklinde belirlediği 2023 teması çerçevesinde hemşirelik mesleğinin Türkiye’deki güncel durumunu anlatan Prof. Dr. Tokem, iş yükü fazlalığı, maaş durumu, beyin göçü gibi sorunlara yönelik olarak önlemler alınmasının gerekliliğinden bahsetti. Prof. Dr. Tokem: “Hemşirelerin özlük haklarının iyileştirilmesi, kaliteli eğitim almaları ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesi küresel sağlık için bir zorunluluktur. Çünkü hemşirelerin mesleki gelişimleri için harcanacak para, akut ve kronik hastalıkların tanı, tedavi ve bakımına harcanacak paradan asla fazla değildir. Dolayısıyla hemşireliğe yatırım yapmak, sağlıklı bireylere ve sağlıklı bir topluma yatırım yapma anlamına gelir, bu ise maliyet etkin bir yaklaşımdır” diye konuştu. Kaynak: İKÇÜ Haber Ajansı -
12.05.2023
İKÇÜ, Türkiye Eskrim Şampiyonasından Madalya ile Döndü
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu (TÜSF) tarafından düzenlenen Ünilig Türkiye Eskrim Şampiyonasında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesini (İKÇÜ) başarıyla temsil eden Lâl Erman Türkiye 3’üncüsü oldu. Epe kategorisinde turnuvada mücadele eden Lâl Erman, toplamda 9 üniversiteden 19 sporcunun yarıştığı müsabakalardan bronz madalya ile döndü. Milli Takımda da ülkemizi başarıyla temsil eden İKÇÜ’nün gururu Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi Lâl Erman, 'Üniversitem adına gurur duydum' diyerek duygularını paylaştı. Ankara Üniversitesi Piri Reis Spor Salonunda tamamlanan şampiyonada Kadınlar Epe Ferdi'de Hacettepe Üniversitesinden Sidal Aslan birinci, Gazi Üniversitesinden Çağla Karabağ ikinci, İKÇÜ’den Lal Erman ile Gazi Üniversitesinden Bensu Ayşen Gül üçüncü oldu. Rektör Köse’den Erman’a Tebrik Erman’ın İKÇÜ’ye getirdiği madalya memnuniyetini paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse de, “Uluslararası alanda ay-yıldızlı bayrağımızı başarıyla temsil etmiş olan milli sporcumuz Erman’ı Türkiye üçüncüsü olarak da üniversitemizi gururlandırması vesilesiyle tebrik ediyorum. Emekleri olan SKS Daire Başkanı Yeliz Doğru'ya, Spor Birimi Şube Müdürü Turgay Avcı’ya ve Spor Birimi Sorumlusu Volkan Aktaş’a teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum” dedi. Koordinasyon Çok Önemli Eskrimin stratejik bir spor dalı olduğuna işaret eden Lal Erman ise “Eskrimde, dikkat, strateji geliştirme, koordinasyon çok önemli. Hem hızlı düşünmeyi hem de hızlı hareket ettirmeyi, ayaklarınızın adeta hiç durmamasını gerektiren bu sporda bana en büyük desteği veren aileme, arkadaşlarıma ve tüm antrenörlerime teşekkür ediyorum" diye konuştu. -
04.05.2023
Uluslararası DRD 2023 Sempozyumu İKÇÜ’de Yapılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Eczacılık Fakültesi ve İlaç Araştırmacıları ve Uygulayıcıları Derneği tarafından düzenlenen “Uluslararası Multidisipliner İlaç Araştırma ve Geliştirme Sempozyumu 2023" Çiğli Yerleşkesinde başladı. İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in ev sahipliğinde, eczacılık fakültelerinden gelen akademisyenleri, ulusal ve uluslararası araştırmacıları ve ilaç endüstrisi profesyonellerini bir araya getiren “International Multidisciplinary Symposium on Drug Research and Development (DRD) 2023’ün açılış programında; İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, İKÇÜ Rektörü ve Sempozyum Onursal Başkanı Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı, İlaç Araştırmacıları ve Uygulayıcıları Derneği-ILARUD Başkanı ve Sempozyum Eş Başkanı Prof. Dr. Gülberk Uçar, Veni Vita Health Genel Müdürü Dr. Beril Koparal Ergün ile 700'ün üzerinde konuk katılımcı yer aldı. Birinci Basamak Sağlık Hizmetinin Vazgeçilmezi Açılışta konuşan İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, birinci basamak sağlık hizmetinin vazgeçilmez bir parçası olan eczanelerin kolay ulaşılabilir olmasının yanında eczacıların bilimsel donanımları, mesleki tecrübeleri sayesinde toplum sağlığının korunmasına, iyileştirilmesine ve devlet ekonomisine sağladığı katkılara değindi. “Eczacınızın ilacın akılcı ve güvenli kullanımı, halkın bilinçli ilaç kullanması noktasındaki yaklaşımı maliyetleri de azaltmaktadır. Özellikle Anadolu’da vatandaşlarımızın sağlık sorunlarında ilk koştuğu yerler eczanelerdir. Eczacının görevi ilaç ile sınırlı kalmaz, aynı zamanda hasta odaklı yaklaşımlarıyla bireylere rehberlik de ederler. Bir nevi tıbbi danışman olurlar. Bilimsel gelişmelerin ışığında araştırmacılarımızın yetkinlikleriyle ilaçta dışa bağımlılığı azaltan ilaç sektörümüzü de tebrik ediyorum. Sektörün değerli temsilcilerini ve araştırmacılarını İzmir’imizde bir araya getiren bu önemli bilimsel buluşmaya ev sahipliği yapan İKÇÜ’ye Rektör Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde şükranlarımı sunuyorum. İlk mezunlarını bu yıl verecek İKÇÜ Eczacılık Fakültesini, dekanımızı ve değerli öğrencilerini de şimdiden tebrik ediyor, başarılar diliyorum” dedi. İlaç Sanayiinde de Oyun Kurucu Oluyoruz İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, her alanda önemli atılımlar yapan Türkiye’nin ilaç sanayiinde de oyun kurucu olmaya doğru hızla ilerlediğini kaydetti. 2015 yılında 18,08 milyar TL olan Türkiye ilaç pazarının 2021 yılında 64,85 milyar TL’lik satış değerine ulaştığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse: "2021 yılında bu satış değerinin %88’ini yerli ilaç oluşturmuş. 2019 ve 2021 yıllarında pandeminin etkisine rağmen ilaç ithalat oranları düşmeye devam etmiş. Bu düşüşte yerli aşının kullanılmasının ve ilaç sanayiinde Ar-Ge’ye sağlanan desteğin önemli olduğunun altını çizmek isterim. TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsü’nün bu yıl açılmış olması da ilaç sanayiinde dışa bağımlılığı önümüzdeki süreçte azaltacaktır. İlaç geliştirme uzun ve karmaşık bir süreç ve çok paydaşlı olarak yürütülmesi gerekiyor. Multidisipliner bir bakışa ihtiyaç var ve bizim akademinin tüm alanlarında birlikte iş yapabilme kültürünü içselleştirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Önemli Bilimsel Konular Tartışılacak Ege Bölgesi ve İzmir’in ikinci eczacılık fakültesi olmalarıyla birlikte ilk mezunlarını verecek genç bir fakülte olduklarını belirten İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir de, kısa sürede ulaştıkları başarılarla devlet üniversiteleri arasında 8’inci sıraya yerleştiklerini kaydetti. ILARUD ile sektörün önemli dinamiklerini bir araya getiren DRD 2023’ü düzenlemekten duydukları memnuniyeti paylaşan Dekan Prof. Dr. Aytemir, “ Bu toplantı, 38 Eczacılık Fakültesinin desteklediği, farklı disiplinlerdeki araştırmacıları, ilaç endüstrisi ve kamu sektöründe çalışanları bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Dokuz farklı ülkeden 48 konuşmacı ve 8 panelistin yer aldığı buluşmamızda; lisans ve lisansüstü öğrencileri, akademisyenler, ilaç endüstrisi temsilcileri ve kamudan katılımcılar olmak üzere 700'den fazla konuğu ağırlamaktayız. Sempozyumda 14 bilimsel oturum ve panelin yer aldığı, 117 sözlü ve 130 poster sunumu gerçekleştirilerek en güncel çalışmalar paylaşılacaktır. DRD 2023 bu yıl “Nörodejeneratif Hastalıklar: Tedavide Yeni Gelişmeler" başlığında nörodejeneratif hastalıklarla ilgili son bilimsel gelişmeleri ve güncel bakış açılarını sunmayı amaçlanmaktadır. Birçok önemli bilimsel konunun tartışılacağı DRD 2023’te İKÇÜ Eczacılık Fakültesi ve İLARUD olarak bu büyük ve harika birlikteliği sağlayabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Sektör İle Eczacılık Fakülteleri Koordinasyonu Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı, İLARUD Başkanı ve Prof. Dr. Gülberk Uçar da dernekleri hakkında bilgi verdiği konuşmasında Türkiye'deki eczacılık fakülteleri ile koordineli olarak çalıştıklarını söyledi. DRD’lerin temel amacının, ilaç tasarımı, geliştirilmesi ve uygulanması aşamaları dahil olmak üzere en son gelişmeleri gözden geçirmek ve alanda çalışan tüm paydaşları bir araya getirmek olduğunu aktaran Prof. Dr. Uçar, “İKÇÜ bu yıl 40’a kırka yakın eczacılık fakültesinin katkısıyla, 700'ün üzerinde katılımcıyla DRD 2023'e ev sahipliği yapıyor. Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin getirdiği zor ekonomik koşullara ve moral bunalıma rağmen toplantıyı büyük bir özveriyle gerçekleştiren İKÇÜ Rektörlüğü'ne, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir'e, sempozyum düzenleme kuruluna ve diğer komite üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca sempozyumumuza katılarak bize destek olan tüm katılımcılarımıza, oturum başkanlarımıza, panelistlerimize ve sponsorlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Açılış konuşmalarının ardından protokole sunulan plaket takdiminin ardından DRD 2023'te bilimsel oturumlara geçildi. -
04.05.2023
SİS 2023 Urla’da Başladı
“Her İşin Başı: Sağlıklı İletişim” sloganıyla yola çıkarak bu yıl dokuzuncusu İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Anadolu Üniversitesi ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen 9’uncu Sağlık İletişimi Sempozyumu (SİS) Urla’da başladı. Sağlık Bakanlığının Urla Karantina Adasındaki Tesislerinde düzenlenen programa İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in yanı sıra İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, Urla Kaymakamı Murtaza Dayanç, Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü adına Daire Başkanı Mustafa Örnek, İKÇÜ Rektör Yardımcısı ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sempozyum düzenleme kurulu adına Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yüksel ile dekanlar, üniversitelerin akademik ve idari personelleri, çeşitli sağlık kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Geleneğimizi Unutmadan Bir Sağlık İletişimi Dili Oluşturmamız Gerekiyor İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, sağlık iletişiminin pandemi, afet ve kriz yönetiminde çok etkili olduğunu ama esas dikkat edilmesi gerekenin yüz yüze bir biçimde gerçekleşen hekim-hasta ilişkisi olduğunu vurguladı. Hekim-hasta ilişkisinde yaşanan şiddet olaylarının sağlık alanında yaşanan en temel sorunlardan birisi haline geldiğini belirten Vali Köşger, bu sorunların genellikle iletişim hatalarından kaynaklandığını ve sağlık iletişiminin öneminin bu noktada ortaya çıktığını söyledi. Sözün kültürümüz açısından önemine değinen Vali Köşger: “Lokman Hekim’e sormuşlar, ‘hastaya ne yedirelim, ne içirelim?’, ‘tedavi sürecinde acı söz yedirmeyin de başka ne yedirirseniz yedirin’ demiş. Yunus Emre de ‘söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz’ demiştir. Buradan kültürümüzde sözün ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Sözün nasıl söylendiği, sözü muhatabımıza nasıl ilettiğimiz çok önemli. Biz geleneği olan bir toplumuz. Sağlık iletişiminde, geleneğimizi, kendi değerlerimizi unutmadan bir iletişim dili oluşturmamız gerekiyor. Çünkü toplumun çoğunluğu geleneksel kültürden geliyor. O kültürden besleniyoruz, bu sebeple insanların değerlerini önceleyerek iletişim kurmak son derece önemlidir” ifadelerini kullandı. Sağlık alanında hasta yakınlarının hekimlere yönelik birtakım olumsuz davranışlarının veya şiddet olaylarının görüldüğünü söyleyen Vali Köşger, bu gibi durumların nedenlerinin incelenmesi ve araştırılması gerektiğinin altını çizerek, sağlıkta iletişim konusunu bütün boyutlarıyla ele alan, “9. Sağlık İletişimi Sempozyumu” gibi programları önemsediğini kaydetti. Sağlık İletişimin Odaklanacağı Konuların Başında Kişinin Kendi İle İletişimi Yer Almalı Anadolu Üniversitesi, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve İKÇÜ ortaklığında yapılan SİS’in topluma katkı noktasında kurumların birlikte çalışma kültürünün önemli bir örneğini oluşturduğunu söyleyen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, sempozyum çıktılarının sağlıkta iletişim alanına faydalı çıkarımlar sunacağına inandığını vurguladı. İletişimin, hizmet sunumunun ve hasta memnuniyetinin en önemli boyutu olduğuna dikkat çeken Rektör Köse, “ Doğru iletişim, etkili tedavi anlamına da gelmektedir. Hastanın durumuna ilişkin koşulları yorumlayabilmesi ilk başta ortak anlam oluşturacak bir iletişim iklimini gerektirir. Yaratılmışların en şereflisi olarak insanın önemsenmeye, değerli görülmeye ihtiyacı vardır ve bu doğal bir haktır. Giderek önem kazanan bir alan olarak sağlık iletişimi, sağlık hizmet sunumunda her iki taraf için de öneriler sunması gereken ara bir disiplindir. Tüm teknolojik gelişmelere rağmen sağlık hizmetlerinin odağında her zaman insan vardır ve insanın olduğu her yerde iletişim süreçlerine özel olarak yoğunlaşmak zaruridir. Teknolojiyi üretmenin yanında iyi iletişim becerisine sahip hizmet sunucularını da yetiştirmek gerekir. Bu çerçevede sağlık ve iletişim alanında çalışan akademisyenlere önemli görevler düşmektedir. Bu görevler arasında kişinin kendi ile iletişiminin de yer alması gerektiğini düşünüyorum. Birey öncelikle kendi içinde sorunlara inanmalı ve bu çerçevede hizmet kullanımına yönelmeli. İnanmamış birinin tedavi edilemeyeceği ise ortada. Bu noktada sonraki çalışmalarda manevi iletişime yönelimi ve bu konuda çalışma yapan tasavvuf ilmiyle uğraşanları da konuya dahil etmek gerekir kanaatindeyim” dedi. İlk Vaka Görülmeden Kamu Spotları Hazırladık Bakanlık adına yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü adına Daire Başkanı Mustafa Örnek, asrın pandemisinde ilk kez deneyimlenen bir iletişim sürecini başarıyla yürüttüklerini kaydetti. Doğru bilgini ne kadar değerli olduğundan yola çıkarak harekete geçtiklerini ifade eden Örnek, “Önce COVİD 19 web sitesi oluşturduk ve orda en doğru en güncel bilgileri vatandaşlarımıza aktardık. Vatandaşlarımıza hastalıkla ilgili en doğru bilgilendirmeleri sunan içerikler oluşturduk. Türkiye’de ilk vaka görülmeden kamu spotları hazırladık ve sürecin güncelliğine göre revize ederek tüm dijital platformları kullanarak vatandaşlarımıza ulaştırdık. Sosyal medya mecralarını çok iyi kullandık. Amacımız sadece doğru bilgiyi aktarmaktı bir yandan yanlış içeriklerle de mücadele ettik. Sayın bakanımızın kullandığı samimi bir iletişim dili, sabrı, bilim kurulumuzun sisteme entegre edilmesi ve her gün açıkladığı güncel verileri ile en doğru şekilde vatandaşımıza ulaştığımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. Amaç Sağlık Okuryazarlığını Arttırmak İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, sağlıkta iletişimin, sağlık hizmeti sunucularının birbirleriyle ve hastalarla olan iletişimiyle başladığını, sağlığın geliştirilmesi amacıyla bireylerin, toplumun ve kurumların bilgilendirilmesine, etkilenmesine ve harekete geçirilmesine kadar devam ettiğini vurguladı. “Hastalıkların önlenmesinde, sağlık hizmetlerinin üretilmesinde ve sunulmasında, sağlık hizmeti alan bireylerin sağlıkla ilgili tüm süreçler hakkında bilgilendirilmesinde ve eğitilmesinde sıklıkla sağlık iletişiminin unsurları kullanılmaktadır” diyen Doç. Dr. Erkuş, içinde bulunulan dijital çağda her alanın olduğu gibi sağlık iletişimi alanının da çağın gereklerine paralel olarak güncellendiğini, buna bağlı olarak da sağlık uygulayıcılarının ve yöneticilerinin kendilerini değişen şartlara uyumlu hale getirmesi gerektiğini dile getirdi. Doç. Dr. Erkuş: “Sağlık iletişiminde temel amaç; bireylerin kendi sağlıklarıyla ilgili farkındalık ve bilinç düzeylerini yükseltmek, toplumun sağlık okuryazarlığını arttırmaktır. Biz de, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü olarak Bakanlığımızın ve Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğümüzün rehberliğinde halkımızın; doğru sağlık bilgisine, sağlık sistemine, sağlık hizmetlerine ulaşmalarını sağlayacak ve etkili kullanmalarına yarayacak bilgileri dijital çağın sunmuş olduğu olanaklarla sunmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu. Sağlık Profesyonelleri ve İletişim Akademisyenlerine Önemli Görevler Düşüyor İKÇÜ Rektör Yardımcısı ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Prof. Dr. Yasin Bulduklu, iletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmelerin sosyal, ekonomik ve sağlık alanı ile olan ilişkisine değinerek, toplumsal anlamda sağlık etkileşiminin yerel bağlantılarından koparak küresel bir boyuta evrildiğini, bu çerçevede sağlık tanımı ve algısının da değişime uğradığını vurguladı. Prof. Dr. Bulduklu: “Gelişen teknoloji, yeni medya dolayımı ile her düzeyde sağlık iletilerinin değişik teknik ve taktiklerle hedefe aktarımını kolaylaştırmıştır. Sağlık söz konusu olduğunda bireylerin iletişim yoluyla bilgi alabileceği kaynaklar artık daha kolay erişilebilir duruma gelmiştir” ifadelerini kullandı. Pandeminin, dünyanın ne denli küçüldüğünün bir göstergesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bulduklu, bu dönemde yaşanan gelişmelerin sağlığın geliştirilmesine olan ihtiyacı arttırdığını, bu anlayışın ise sağlık sisteminin tüm boyutlarında hakim paradigma haline dönüştüğünü kaydetti. Gelinen noktada, sağlıklı toplumların ekonomik olarak da güçlü olacaklarının varsayıldığını hatırlatan Prof. Dr. Bulduklu, bireyin tam iyilik hali içinde olduğuna dair öznel değerlendirmesinin, onun sosyal ve ekonomik faaliyetlerini etkilediğini; sağlığın bütüncül yapısından dolayı bireyin sağlığını güvence altına almanın sosyoekonomik, toplumsal ve çevresel faktörleri de planlamaya odaklı bir yönetsel anlayışı gerektirdiğini belirtti. Bireysel iyilik halinin ötesine uzanan sağlık değerinin birçok farklı bileşenin yanı sıra medyadan da etkilendiğini söyleyen Prof. Dr. Bulduklu, herkesin, her yerde erişebileceği araçları ifade eden medyanın içeriğin doğru olup olmadığına bakılmaksızın öğrenme işlevi sunduğunu, bu noktada ise sağlık profesyonellerine ve iletişim akademisyenlerine önemli görevler düştüğünü ifade etti. Medya Okuryazarlığında Eğitim Seferberliği Başlamalı Sempozyum Düzenleme Kurulu adına katılımcıları selamlayan SİS Kurucu Başkanı Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yüksel, sağlık iletişimi alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade ederek sempozyumda ele alınacak başlıklara ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Yüksel, “Bence dünyanın en temel sorunu “iletişim sorunu”dur. Siz buna “iletişimsizlik”, “hatalı iletişim”, “yanlış iletişim” de diyebilirsiniz. Ancak bütün sorunların temelinde en önce halledilmesi gereken sorunun “iletişim” olduğunu düşünüyorum. Bu konuya ilişkin en temel sorunların çözümüne yönelik eğitimlerin ilköğretimden başlayarak müfredatımıza eklenmesi gerektiğini savunuyoruz. Ülkemizde medya okuryazarlığı başlığında bir eğitim seferberliğinin başlatılması gerekiyor. Sempozyum sonunda sunulacak bildirilerle bu alana yönelik ortaya çıkacak değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Erol Özmen, Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Şükrü Torun ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Erol Ozan’ın yer aldığı ilk oturuma geçildi. -
03.05.2023
İKÇÜ, 21’inci Denizcilik Eğitim Konseyi Toplantısı’na Ev Sahipliği Yaptı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, denizcilik eğitiminin gündemindeki önemli konuları ele almak amacıyla düzenlenen 21’inci Denizcilik Eğitim Konseyi Toplantısına ev sahipliği yaptı Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıya, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Genel Sekreter Nurettin Memur, Denizcilik Eğitim Konseyi (DEK) Sekreteryası adına Prof. Dr. Ersan Başar, Türkiye’deki lisans düzeyinde denizcilik eğitimi veren çok sayıda üniversiteden ilgili dekanlar ve öğretim üyeleri ile sektör temsilcileri katıldı. Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi İKÇÜ’nün Lokomotifi Olacak Denizcilik Eğitim Konseyine İKÇÜ’nün ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi’nin kuruluşu ve güncel durumuyla ilgi bilgiler verdi. Prof. Dr. Bulduklu: “İKÇÜ 2010 yılında kurulduğunda, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesinin de aynı anda eğitime başlaması planlandı, ancak Türkiye’deki çoğu üniversitenin bu alanda yaşadığı sorunlarla karşılaştığımız için uzun süre öğrenci alamadık. Geçtiğimiz yıl dekanımızın büyük katkılarıyla ilk öğrencilerimizi aldık. Öncelikle donanım gereksinimini yerine getirmeye yönelik olarak ciddi bir çaba sarf ettik. Ardından akademik kadroyu kurma noktasında epeyce bir mesafe aldık. Mevcut durumda, 12 öğretim elemanımızla eğitim-öğretim hizmeti veriyoruz. İzmir gibi denizcilik tarihi olan bir şehirde, belki biraz daha önde olabileceğimizi kabul ediyoruz ama inanıyoruz ki bundan sonraki süreçte Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, üniversitenin lokomotif fakültelerinden biri olacaktır. Bu noktada, inanılmaz bir enerjiyle çalışan Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan hocamıza ve ekibine üniversitemiz adına çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Bu tarz toplantıların bir sinerji yaratma etkisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bulduklu, toplantıda hem diğer üniversitelerle iş birliğini güçlendirmesi bakımından, hem de ihtisas alanı olarak bu alanı seçenler açısından önemli kararların çıkacağına inandığını söyledi. Ülkemiz “Denizci Ülke” Olma Yolunda İlerliyor Konuşmasına, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden dolayı üzüntüsünü paylaşarak başlayan İKÇÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, denizcilik alanındaki eğitim faaliyetlerinin geliştirilmesi ve sektörde yaşanan yeniliklerin uygulanabilmesi noktasında, nitelikli ve yetişmiş insan ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak 21’inci Denizcilik Eğitim Konseyine İKÇÜ’nün ev sahipliğinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Türkiye’nin denizcilik alanındaki konumu ve sektör hakkındaki görüşlerini paylaşan Dekan Prof. Dr. Özkan: “Tarih boyunca denizcilik faaliyetleri ile öne çıkmış ve coğrafi konumundan dolayı deniz ticaretinin merkezi olan bir ülkede yaşıyoruz. Dünya ticaretinde denizlerin büyük rol oynaması ve deniz ekonomisinin önemli kaynaklardan biri haline gelmesi sebebiyle denizcilik, ülkemiz için önemli sektörlerden biri haline gelmiştir. Ülkemizin “denizci ülke” anlayışı ile artan faaliyetlerini gemi inşaatı, liman işletmeciliği, deniz ticareti, deniz taşımacılığı ve deniz turizmi ana başlıkları halinde sıralayabiliriz. Ülkemizde artan tersane sayısıyla orantılı olarak, gemi inşaatı alanında önemli projelere de imza atılmasıyla birlikte, hem ülke ekonomisine katkı sağlanmakta hem de Türk denizcilik sektörünün dünya çapındaki prestiji artmaktadır. Bunun yanı sıra gemi sökümü ve gemi geri dönüşüm tesisleri gibi alanlarda da önemli ilerlemeler kaydettiğimiz bilinmektedir. Denizcilik sektörü bu kadar farklı alanda gelişirken, bu alanlarda çalışacak eğitimli ve nitelikli insan kaynağına da ihtiyaç duyulmaktadır” diye konuştu. Denizcilik sektöründe küresel değişimlerle ortaya çıkan yeniliklerin uygulanabilmesi amacıyla düzenlenen Denizcilik Eğitim Konseyi toplantılarının önemine de değinen Prof. Dr. Özkan, denizcilik eğitimi ile ilgili çalışmaların koordinasyonun sağlanması, sektörde istihdam edilecek personel niteliğinin arttırılması ve mevcut eğitim programlarının geliştirilmesi gibi konuların ele alınması ile konseyin amacını gerçekleştirmiş olacağını vurguladı. DEK Toplantıları Kurumlar Arasındaki Sinerjiyi Arttırıyor Denizcilik Eğitim Konseyi (DEK) Sekreteryası adına konuşan Prof. Dr. Ersan Başar ise Denizcilik Eğitim Konseyi Toplantısı’nın düzenlenmesindeki katkılarından dolayı İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye ve Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan’a teşekkür ederek sözlerine başladı. Denizcilik Eğitim Konseyinin kuruluşundan ve faaliyetlerinden bahseden Prof. Dr. Başar: “2006 yılında kurulan Denizcilik Eğitim Konseyinin (DEK) ilk toplantısı İTÜ’nün ev sahipliğinde gerçekleşmişti. DEK, denizcilik alanında ve denizciliğin gemi inşaatı ve deniz işletmeciliği gibi diğer alanlarındaki sorunları fakülteler bazında görüşerek, çıkan sonuçları değerlendirmesi için YÖK’e ulaştıran bir kurumdur. Ayrıca, denizcilik alanı ile ilgili sorunları Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na taşımakta da büyük başarılar elde ettik. Konseyin kurulduğu günden beri, kalite sistemine vermiş olduğumuz öneme binaen denizcilik eğitimi ile ilgili bir akreditasyon derneğinin kurulması süreçleri de tamamlanmış ve bugünün gündem maddeleri arasına girmiştir” ifadelerini kullandı. Denizcilik eğitiminin yükseköğretimin diğer alanlarından farklılık gösterdiğini belirten Prof. Dr. Başar, bu alandaki eğitimin uluslararası sözleşme ve kurallar gereği yapılmasından dolayı sürekli güncellemelere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Konseyin yapmış olduğu toplantılarla alanda eğitim veren kurumlar arasındaki sinerjiyi arttırdığını dile getiren Prof. Dr. Başar, alanda çalışan akademisyenlerin birbirini tanımaları, ortak projeler yürütmeleri ve fikir alışverişinde bulunmaları için bu toplantıların önemli bir rol oynadığını kaydetti. Açılış konuşmalarının ardından, Türkiye’deki lisans düzeyinde denizcilik eğitimi veren üniversitelerden gelen temsilcilerin kendilerini tanıtmasıyla devam eden 21’inci Denizcilik Eğitim Konseyi, gündemdeki kararların divan kurulunda tartışılması ile birlikte sona erdi. Kaynak: İKÇÜ Haber Ajansı -
02.05.2023
İKÇÜ’nün “Bağımlılık Riski Altındaki Genç Kadınlara Sürdürülebilir Destek Projesi"ne Hibe Desteği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezince (İKÇÜSEM), AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA II) kapsamında, Avrupa Birliği ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) eş finansmanıyla yürütülen “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler (NEET) İçin İşgücü Piyasası Destek Programına (NEET PRO)” yapılan proje başvurusu desteklenmeye değer bulundu. NEETWORK Project:“Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Bağımlılık Riski Altındaki Genç Kadınlara Sürdürülebilir Destek Projesi” 373.000 Avro’luk hibe desteğinden yararlanabilecek. Projede, ana başvuru sahibi İzmir Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği (İZUBAM) ile eş başvuru sahibi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi değerlendirme komisyonu kurarak; dezavantajlılık seviyesine ve mesleki yatkınlıklarına göre 18-29 yaş arası bağımlılık riski altında olan dezavantajlı genç kadınlar projeye faydalanıcı olarak seçilecek. Bağımlılık riski altındaki 100 genç kadına rehabilitasyon ve mesleki eğitim desteği verilerek istihdama kazandırılması sağlanacak. Hem Sosyal Hem de Maddi Destek İmkanı Proje hakkında bilgi veren İKÇÜSEM Müdürü Doç. Dr. Tolga Şentürk, kadın ve bağımlılık kavramlarına tek bir açıdan bakmanın yetersiz kaldığını söyledi. Projenin psikolojik destekler, sosyal hizmet destekleri, mesleki eğitimler ve kişisel gelişim eğitimleri gibi birçok etaptan oluştuğunu aktaran Doç. Dr. Şentürk, “Kadınların çalışma hayatında daha fazla olması için böyle bir proje geliştirdik. Proje kapsamında bağımlılık riski altında olan dezavantajlı genç kadınlar sosyal desteklerden ve maddi desteklerden faydalanacak. Bir sonraki etabımız da istihdam olanaklarından faydalandırılmaları sağlanacak” dedi. Projenin Toplumsal Boyutu Çok Önemli Seçilen kursiyerlerin mesleki eğitimler ve kişisel gelişim eğitimlerinde yetkinlik geliştirmelerinin ardından eşleştirme organizasyonlarında özel işletmelerle bir araya getirileceğini söyleyen Doç. Dr. Şentürk, “Bilindiği üzere dezavantajlı olarak adlandırılan grupların istihdamında sıkıntılar yaşanıyor. Verilecek eğitimler sonrası öz güveni, öz farkındalığı gelişen kadınlarımızın beceri ve yetenekleri üzerinden hareketle istihdam imkânı bulunan işletmelerle görüşmeler yapılacak. Dolayısıyla konu sadece ekonomi boyutuyla değil sosyal boyutuyla da ön öne çıkıyor. Toplumla bütünleşen, kadınlarımız çalışma hayatına kazandırıldıkları için topluma hizmet sağlayan bireyler arasında yerini alacaklar” diye konuştu. 12 ay sürecek projenin iştirakçileri arasında Coffeemania, Alsancak Unlu Mamuller, Balçova Termal Otel’in yer aldığını söyleyen İKÇÜSEM Müdürü Doç. Dr. Şentürk, bilimsel olarak saha araştırmaları ve akademik yayınlar ile destekleneceğini, bağımlılıkla mücadele konusunda etkinlikler ve çalıştaylar yapmayı planladıklarını da sözlerine ekledi. -
28.04.2023
ÜBYS Yüz Akı Bir Proje Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından yazılımı yapılan Üniversite Bilgi Yönetim Sisteminin (ÜBYS) “Paydaş Kurum Çalıştayı” Bilgi İşlem Daire Başkanlığınca düzenlendi. İKÇÜ ev sahipliğinde beşincisi yapılan çalıştayın açılışına, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Tolga Balcı, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Kadro Analizleri Dairesi Başkanı Zübeyde Zeren Çakmak, YÖK Veri Yönetimi İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Abdullah Önder Türkoğlu, Strateji ve Bütçe Başkanlığı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Daire Başkanı M. Raşit Özdaş, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uzmanı Mürüvvet Ünal Bayram, Strateji ve Bütçe Başkanlığı Uzmanı Cihan Cenk Çiçek, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez, Huawei Cloud Avrupa Genel Müdür Yardımcısı Ken Xhu, Huawei Cloud Türkiye İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Yiğitcan Kutay Güler, Huawei Bulut Çözümleri Kıdemli Müdürü ile UBYS paydaş üniversitelerinin rektörleri, rektör yardımcıları, genel sekreterleri, bilgi işlem daire başkanları ve çok sayıda uzman katıldı. Bugüne Kadar Desteklediğimiz Projelerin Yüz Akıdır Açılışta konuşan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Tolga Balcı, projelendirme sürecinden bu yana takip ettikleri ÜBYS’nin başarılı bir yol haritasıyla ilerlemesinden duydukları memnuniyeti paylaştı. Projenin ilk olarak kamuda tasarruf ilkesinden hareketle başladığını, geliştirilen entegre modül sayesinde birçok kurumun ihtiyacına yanıt veren bir sistem haline geldiğini aktaran Balcı, “ ÜBYS o zamanki adıyla Kalkınma Bakanlığı Koordinasyonunda başladı; Başkanlığımız ve İKÇÜ ortaklığında hayata geçirildi. 2011 yılında bu projenin ilk adımları atıldığında hedeflenen nokta öncelikli olarak kamu tasarrufuydu. Proje amaçlananın üzerinde başarı göstermiştir ve 36 entegre modülü ile yükseköğretim kurumlarının tüm ihtiyaçlarına yanıt verir hale gelmiştir. Gelinen noktada devletin desteklediği en uzun soluklu projelerin de başında geliyor. Hızla gelişen ÜBYS, bugüne kadar desteklediğimiz projelerin yüz akıdır. Tüm üniversitelerimizin paydaşlığında şekillenen milli bir yazılım olarak daha büyük başarılara imza atılacağına inanıyorum. Sistemin dinamik ve modüler yapısı yanında tüm paydaşların sahiplenişi bizi diğer projeler için ümitlendiriyor. Çalıştayda Strateji Bütçe Başkanlığı olarak biz sizleri dinlemeye geldik. Her bir öneriyi çok kıymetli buluyoruz ve geliştirmeler için gerekli adımları hayata geçirmeye hazırız. Emek veren herkesi yürekten kutluyorum” şeklinde konuştu. Paydaşlarımızla Yazılan Bir Başarı Hikâyesi Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 2011 yılında projelendirilen ÜBYS’nin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının desteğiyle artık İKÇÜ’nün yüz akı bir markası haline geldiğini kaydetti. Rektör Prof. Dr. Köse, “ÜBYS, bir sinerji projesidir ve bu anlamda bir örneği bulunmamaktadır. Sinerji projesi olmasını sağlayan ve onu diğerlerinden ayıran özelliği, bu yazılımın paydaş ortaklığında gelişmesi ve her bir paydaşımızın katkısı ile büyümesidir. Bu haliyle proje bir başarı hikâyesidir ve bu başarıda paydaş tüm üniversitelerimizin eşsiz katkısı vardır. Biz, ülkemiz yükseköğretiminin tek bir veri tabanı üzerinden işlemesini, büyük verinin ortak biçimde analitiğinin yapılmasını hedef olarak bugün itibariyle ortaya koymak arzusundayız. Akademik performans sisteminden, yayın paylaşımına, öğrenci eğitiminde etkililikten mekân kullanımına, kaynakların planlanmasından kullanılmasına kadar her adımı bu sistem üzerinden yürütebilecek bir yapıyı birlikte geliştirmek arzusundayız” diye konuştu. Dijital Üniversite Konseptine Uygun Sistemle ilgili bilgilendirmelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Köse, ÜBYS’nin dijital üniversite konseptine uygun olarak geliştirildiğini, üniversiteler için büyük problem olan tek bir noktadan yönetilemeyen, birbirleriyle entegre çalışmayan bilişim sistemleri problemine bir çözüm sunduğunu kaydetti Prof. Dr. Köse, "Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği 'Dijital Seferberlik Dönemi' ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin yürüttüğü milli teknoloji hamlesi kapsamında ÜBYS, tamamen kurumumuz mühendisleri ile üretilen yerli ve milli olma özelliğini taşımaktadır. ÜBYS, tüm sistem içerisinde üniversitenin tüm süreçlerinde doğru ve erişilebilir olmasını sağlıyor. Kurumların birlikte çalışması halinde neler başarabileceğinin de tam bir ispatı niteliğinde. Kullanan kurumlara bütçe ve iş gücü tasarrufu yapmasının yanında işlemlerin ve ölçümlerin kolaylığına imkân sunuyor” dedi. UBYS, Kamu Hizmet Sunumunda Verimliliğe Katkıda Bulunuyor Pandemi sonrası dönemde yükseköğretim kurumlarının ihtiyaçları doğrultusunda projenin ivme kazandığını ve kamu hizmet sunumunda verimlilik ve etkinlik artırıcı yönünün öne çıktığını vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanlığı Kadro Analizleri Dairesi Başkanı Zübeyde Zeren Çakmak, farklı kurumlarda ayrı ayrı girişimler yerine işbirliğine dayalı bir anlayışın benimsenmesinin kamu kaynaklarının etkili kullanılmasını sağlayacağını belirtti. Çakmak, “Farklı üniversiteler tarafından benzer yazılımların geliştirilmesi ya da tedarik edilmesi gereksiz bir maliyete neden olmaktadır. Bu olumsuzluğun engellenmesi yoluyla tasarruf sağlanacaktır. Ayrıca proje ile üniversitelerin bilgi işlem sistemlerinde standardizasyonun gerçekleştirilecektir. Bilgi işlem alanındaki personel istihdam giderlerinden tasarruf edilmesi de mümkün olabilecektir. Projenin kurumlar arası bir sinerji yaratması ve üniversitelerin kendi kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi yönünde adımlar atılması da önem taşımaktadır. Bu kapsamda ÜBYS’nin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının koordinasyonunda yürütülmesi yönünde atılan adımlar atılması Bakanlığımızca oldukça önemsenmektedir. Projenin tüm yükseköğretimi düzenleme ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön verme yetkisine sahip olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı koordinasyonunda yürütülmesi, projenin devamlılığının sağlanması ve yaygınlaşmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Böylece projeden beklenen kamu tasarrufunun da maksimize edileceği düşünülmektedir” şeklinde konuştu. Bulut Sistemleri Kamuda Maliyeti Yarı Yarıya Azaltıyor Yerli ve milli olarak geliştirilen ve kamuda mükerrer yatırımları önleyici özelliği ile öne çıkan ÜBYS’nin benzer yaklaşımlara yön göstereceğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uzmanı Mürüvvet Ünal Bayram, konuşmasının başında ofisin 7 bine yakın hizmete ve bine yakın kuruma rehberlik ettiğini söyledi. Yeni Dijital Devlet Stratejisi Vizyonunun veriye dayalı ve kullanıcı odaklı bir kamu hizmet sunumu ve katılımcı bir politika geliştirme yapısı olduğunun altını çizen Bayram, “ÜBYS çalıştayı kapsamında bugün ele alınacak olan bulut bilişim projesi ile ilgili çok sayıda çalışmayı yürütüyoruz. Kamu Bulut Bilişim Stratejisi çalışmalarının son aşamasına yaklaşıldı. Stratejinin temel amacı, kamu kurumlarının BT altyapısı ihtiyaçlarının mümkün olduğunca ticari bulut hizmet sağlayıcılardan temin edilmesi yönünde. Bu anlamda, belirlenen yol haritasının kamuda bir milat niteliğinde olması söz konusu. Hedef; hem insan kaynağı ve maliyet tasarrufu sağlanması hem de yenilikçi teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılarak üretkenliğin artırılması. Analizler kamuda bulut bilişim kullanımı yoluyla bilgi teknolojisi harcamalarından %50’ye varan oranda tasarruf etme potansiyeli olduğunu göstermekte. Kamu Bulut Bilişim Stratejisi ile beraber, bulut hizmet sağlayıcılara yönelik belgelendirme kriterleri ile kurumların buluta geçiş süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla bir Göç Rehberi de kurgulanmakta. Kamu kurumlarının bilgi işlem yapılanmalarının bulut bilişime hazır hale getirilmesine yönelik çalışmalar da gündemimizde. Bu kapsamda işaretlenecek geçiş önümüzdeki dönemde ÜBYS’nin bulut bilişim projesini de destekleyecektir. Kamuda bilgi teknolojisi altyapısında etkinliği artırmak amacıyla yürüttüğümüz bir diğer çalışma ise açık kaynak kodlu yazılımların kamuda kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik. Bu kapsamda bir Genelge Taslağı ve açık kaynak kodlu yazılımlara geçişe ilişkin bir rehber hazırlığı devam ediyor” dedi. 1 Milyon Öğrenciye, 40 Bin Personele Ulaşıldı İKÇÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez de yaptığı sunumunda sistemin geldiği son nokta hakkında katılımcılara bilgi verdi. 36 entegre modüllü bütünleşik sistem ÜBYS’nin; dijitalleşme, kamu tasarrufu, iş gücü tasarrufu, kurumsallaşma, akademik ve idari süreçlere, kalite ve akreditasyon süreçlerine olan katkılarından bahseden Başkan Tunçez, “Yola çıktığımız 2012 yılında tek kurumda başladığımız sistem uygulaması, 2023’e geldiğimizde 23 üniversite ile imzalanan protokol ile bir milyondan fazla öğrenciye, 40 bin personele ulaştı. 19 kurumda aktif kullanılmakta, 3 kurumda geçiş çalışmaları devam etmekte, 4 kurum ile protokol aşamasındayız. 11’inci Kalkınma Planına ve Milli Teknoloji Hamlesi kapsamına uyumlu olarak YÖK Dijital Üniversite Konsepti ve Büyük Veri Projesi, TÜBİTAK Güvenli Yazılım Geliştirme Standartları, Uluslararası OWASP Standartları çerçevesinde dünya çapında en büyük yazılımların geliştirilmesinde kullanılan metotlar, sistematikler ve teknolojileri kullanarak yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Program, protokol konuşmalarının ardından paydaş kurum ve başkanlık/bakanlık yetkilileri için hazırlanan ÜBYS durum değerlendirilmesi beklentiler ve hedeflerin görüşülmesi ve Bulut Bilişim Projesi Hakkında Bilgilendirme oturumlarıyla devam etti. -
26.04.2023
“Kanserde Hücresel Tedaviler” Projesine Önemli Destek
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğünce Türkiye Ulusal Ajansı’na sunulan 'Hücresel İmmünoterapi' Erasmus+ projesi yıllık 100 bin Euro hibe bütçesiyle desteklenmeye değer bulundu. Yirmi üç başvuru arasından kabul edilen ilk 4 proje arasına girmeyi başaran proje kapsamında “Genetik Hastalıklar ve Kanserde Hücresel Tedaviler” başlığında beş yıl boyunca yapılacak araştırmalar ile sağlık alanında oldukça önemli sonuçlar elde edilmesi öngörüldüğü kaydedildi. İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı, Hücre, Doku, Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Pirim, Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Öğr. Koray Çelik, anabilim dalı öğretim üyelerinin koordinatör olarak yer aldığı Erasmus+ Konsorsiyumu projesine; Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesinden araştırmacılar da katkı sunacak. Çalışmaları Yakından Takip Edeceğiz Proje ile ilgili bilgi veren İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Pirim, olumlu etkileriyle daha çok uygulanmaya başlayan bağışıklık sistemini harekete geçiren İmmünoterapi ve kanserde hücresel tedaviler başlıklarıyla Avrupa’daki araştırma merkezlerinde çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Prof. Dr. Pirim, “Proje kapsamında İKÇÜ ve konsorsiyum ortağı diğer kurumlarımızın Tıbbi Biyoloji ve Genetik ABD başta olmak üzere sağlık alanından yüzlerce öğrencimiz, öğrenim ve staj yapmak üzere; öğretim üyelerimiz ise ders verme ve eğitim alma amacıyla Avrupa ve Avrupa dışı ülkelerdeki üniversite ve araştırma merkezlerine gitme imkanı bulacak” dedi. Projelerin Somut Çıktıya Dönüşmesi Önemli Tıbbi Biyoloji ve Genetik anabilim dalı olarak birçok nitelikli ve yenilikçi araştırma yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Pirim hâlihazırda sağlık alanında uluslararası birçok saygın kurum ile iş birliklerinin devam ettiğinin altını çizdi. Gelinen noktada elde edilen proje kabullerinde Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik desteğin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Pirim, “Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik destek ile son 1 yıl içinde kabul edilen 2 projemiz için 1 milyon Euro’dan fazla bütçe elde edildi. Araştırmacıların büyük emeklerle yazdıkları projelerin somut çıktıya dönüşmesi oldukça önemli. Bu desteği sağlayarak yaptığımız çalışmaların önünü açan üniversitemize, Erasmus Kurum Koordinatörlüğümüze, sağlık alanında özellikle kanser tedavisi adına gecesini gündüzüne katan projeye katkı sunan tüm araştırmacılarımıza emeği geçen tüm öğretim elemanlarına teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Proje Ekosisteminin Yaygınlaşması Adına Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yıllık 100 bin Euro gibi ciddi bir destek gelmesinin önemli bir çıktı olduğunu aktaran Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da projelerin yazılması kadar teknik analizlerinin de dikkatle ortaya konmasının önemli olduğunu belirtti. Koordinatörlük olarak Erasmus süreç yönetimi ile ilgili öğretim üyelerine yönelik birçok eğitim düzenlendiğini ifade eden Bakay, “Proje hazırlamak isteyen tüm öğretim elemanlarımız ve idari personelimiz için teknik destek alt yapısının uygun kriterlerde sağlanması adına eğitim çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası başarısını üst noktalara taşımak proje ekosisteminin oluşturulması ve üniversitede proje yapma kültürünün geliştirilmesi ile hız kazanır. Erasmus Kurum Koordinatörlüğü olarak çalışmalarımızın başarıyla neticelenmesi bizler için olumlu bir geri dönüş. Halen sonuçlarının açıklanmasını beklediğimiz birçok projemiz var. Temennimiz hepsinin de olumlu sonuçlanmasıdır” dedi. Uluslararasılaşmaya Katkı Proje teknik danışmanlığını yürüten Erasmus Kurum Koordinatörlüğü sorumlusu Öğr. Koray Çelik de uluslararası ortaklarla yapılan iş birliklerinin artışı ile İKÇÜ’nün uluslararasılaşmasına da katkı sağlandığını vurguladı. Proje hazırlık, proje yönetimi ve proje uygulama aşamalarında sundukları desteğin altını çizen Çelik, proje iş birliği ağı sayesinde kurulan etkileşim ile birlikte sayısal olarak daha fazla proje yürütme imkânı elde edildiğini ifade etti. -
24.04.2023
İKÇÜ’de Bayramlaşma Coşkusu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ailesi, bayramlaşma geleneğini bu bayramda da sürdürdü. Rektörlük bahçesinde Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ile Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma töreninde Rektör Prof. Dr. Saffet Köse akademik ve idari personelle tek tek bayramlaştı. Bayramlaşmada bir araya gelen üniversite yönetimi ile akademik ve idari personel bayram coşkusunu tek yürek olarak paylaştı. Bayramların kardeşlik duygularını yenileme, kırgınlıkları onarma, omuz omuza verme için vesile olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, geleneklerimizin müstesna değerlerini yaşatmak ve geleceğe taşımak için geleneklerin fırsat olduğunu belirtti. Türkiye'yi sarsan depremlerin ardından buruk bir şekilde bayramı karşıladıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Depremin acısı tüm ülkemize düştü. Hep birlikte buruk bir bayram yaşadık. Bayramın, kırgınlıkların ortadan kaldırıldığı ve sevginin paylaşıldıkça artığı zamanları, geçmişten daha güzel ve sağlıklı günleri beraberinde getirmesini temenni ediyorum. Mübarek Ramazan Bayramının başta İKÇÜ ailesinin üyeleri olmak üzere milletimize ve tüm insanlığa sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini yüce Allah'tan diliyorum" dedi. -
14.04.2023
İKÇÜ’de “Kişilerarası İletişim” Eğitimi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Personel Daire Başkanlığı planlamasında gerçekleştirilen hizmet içi eğitim programı idari yöneticilere verilen “Kurum Kültürü” eğitiminin ardından, akademik ve idari birimlerde görev yapan personelin katıldığı “Kişilerarası İletişim” eğitimi ile devam etti. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından verilen eğitimde, etkili iletişim modelleri, sözsüz iletişim becerileri, sözsüz iletişim ve motivasyon, ilk izlenim, empati kurmak gibi başlıklara değinildi. İletişimde En Büyük Pay Sözsüz İletişimin Çalışanlarıyla iyi iletişim kurmak isteyen bir yöneticinin sözsüz iletişimi de sözlü iletişim kadar etkili bir şekilde kullanması gerektiğine işaret eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, bir kurumun başarısının çalışanlar ve yöneticiler arasındaki iletişime bağlı olduğunu aktardı. Prof. Dr. Bulduklu, “İş yaşamında yöneticinin olumlu iletişimi, çalıştığı ekibin de işine uyumunu, işini benimsemesini, başarıya güdülenmesini sağlamaktadır. Yüz yüze gerçekleşen kişilerarası iletişimde en büyük pay sözsüz iletişime aittir. Bu noktada beden dili, yüz ifadeleri jestler ve duruş, göz teması, ses tonlaması, giyim tarzı, dokunma ve mesafe gibi sözsüz iletişim unsurları ön plana çıkar” diye konuştu. "Sen" Dili İletişimi Engeller Sunumuna interaktif örneklerle devam eden Prof. Dr. Bulduklu, iletişimin 5N’1K’sı olan kavramlara değindi. İletişimde bireylerin kendini doğru ifade etmesi, sen dili, ben dili gibi başlıklarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Bulduklu, sen dilinin iletişimi olumsuz yönde etkilediğini, bu söylem tarzının kişinin diğerini suçlamasına neden olan ifadeler içerdiğini söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, “Etkili iletişimin ilk adımı anlamak, ikincisi anlatmaktır. Anlaşmak için kişi önce kendini, sonra karşısındaki kişiyi anlamalı; sonra da duygu ve düşüncelerini ona doğru biçimde aktarabilmelidir. İletişimde ben dilini kullanmak iletişimin olumlu sürmesini sağlar. ‘Ben’ savaşı vermeden, başkalarını küçük görmeden kendi haklarını koruyabilme, iletişimi başlatan dinleme ve anlama mekanizmalarını çalıştırır. "Sen" odaklı yaklaşım iletişimi engeller” dedi. Kurumun Başarısı Etkili İletişimden Geçer Sosyal başarının ve iş hayatındaki başarının anahtarının etkili iletişimden geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “İletişim sadece bilgi aktarmaz, aynı zamanda çabaları teşvik eder, tutumları değiştirir ve düşünmeye güdüler. Gönderici durumundaki kişinin ”kafasındaki resim” ile alıcının algıladığı resim eşit olmayabilir. Bu resmi ortak noktada, olumlu uyaranlarla bütünleştirmek için iletişimi doğru ve etkili kullanmalıyız. İletişim ile ekip çalışması, iş doyumu ile kurumsal bağlılık arasında bağ vardır. Kurumsal amaçlarda başarılı olunması, koordinasyon, takım çalışması, etkili bir örgütsel iletişimin gerçekleştirilmesine dayanır” şeklinde konuştu. -
10.04.2023
Hemşirelik Bölümünün Kaliteli Eğitimi Tescillendi
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen, Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon ve Değerlendirme Derneğinden (HEPDAK) yapılan açıklamaya göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Hemşirelik Lisans Programının iki yıl süreyle akredite edildiği açıklandı. 2018 yılından bu yana çalışmalarına hız kazandırdığı akreditasyon sürecini başarıyla sonlandıran Hemşirelik Lisans Programının, akademik ve alana özgü standartlarının beklenen başarı ve kalite ölçütlerini karşıladığı kaydedildi. Akreditasyon sevincini paylaşan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, HEPDAK standartlarını karşılayan bu belgenin hemşirelik lisans programlarının eğitim kalitelerinin iyileştirilmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Gurur Duyuyoruz Kurum içi ve kurum dışı sundukları gerek projeler gerek eğitsel çalışmalar sebebiyle tüm kadrolarıyla gurur duyduklarını ifade eden İKÇÜ SBF Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, “Fakültemizin eğitim programının uygulanmasında, sürekli geliştirilen standartlar doğrultusunda güncellenmesinde ve akreditasyonunda emeği geçen genç ve dinamik öğretim üyesi kadromuz ve öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Lisans ve lisansüstü hemşirelik eğitim programlarının değerlendirilmesi ve izlenmesi ile hemşirelik biliminin, eğitiminin, bakımının ve toplum sağlığının gelişiminde kalite ve yeniliğin güvencesi olmak için çalışıyoruz. Topluma kaliteli ve güvenli bakım verecek hemşireler yetiştirme sorumluluğu temelinde akreditasyon süreçleri kurumlara yol gösterici olmada önemli rol oynuyor. Akademik özverisini kuruluşundan bu yana sürdüren hemşirelik bölümümüzde emeği geçen tüm akademik ve idari çalışanlarımıza teşekkür ediyor, başarılı bir eğitim süreci diliyorum” diye konuştu. Kalitemiz Tescillendi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, Türkiye’de hemşirelik eğitiminin kalitesinin yükseltilmesini amaç edinen HEPDAK tarafından tescillenmenin gurur verici olduğunu kaydetti. Bölüm olarak çalışmalarında sürekli iyileştirme ve kalite felsefesi gereklerini yerine getirme gayretinde olduklarını ifade eden Prof. Dr. Tokem, topluma sunulan sağlık ve hemşirelik hizmetlerinin iyileştirilmesi için çalıştıklarını aktardı. Prof. Dr. Tokem, “HEPDAK’ın, hemşirelik lisans programlarını akredite etmek üzere yürüttüğü çalışmalar, uluslararası/ulusal standart, ilke ve yeterlikler göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Hemşirelik eğitiminde akreditasyon, bu eğitim kurumundan yetişen hemşirelerin kaliteli sağlık bakım hizmeti sunmak için gerekli bilgiye ve beceriye sahip olduğunun göstergesidir. Hızlı değişim ve gelişimin yaşandığı hemşirelik eğitiminde bu belgeyi alabilen yetkinliğe sahip olmamız hem bizler için hem öğrencilerimiz ve mezunlarımız için oldukça önemli. Büyük bir özveri ve motivasyon ile kalite çalışmalarını yürüten tüm hemşirelik bölümü akademik ve idari personeline,öğrencilerimize, bu süreçte her türlü desteği veren fakülte ve üniversite yönetimine teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. -
10.04.2023
İKÇÜ İşletme Akredite Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü lisans programı, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından İşletme ve Yönetim Bilimleri, Sosyal Beşerî ve Temel Bilimler Akreditasyon ve Rating Derneğince üç yıllık süre ile akredite edildi. İKÇÜ İİBF Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hayrettin Usul’un girişimleriyle 2021 yılı Nisan ayında başlatılan resmi başvuru süreci ve denetleme takvimi başarıyla sonuçlanan İşletme Bölümü fakültenin akredite edilen ilk programı oldu. Son olarak STAR akreditasyon kuruluşu adına Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Ender Altunoğlu’nun değerlendirme takımı başkanlığında, İzmir Ekonomi Üniversitesinden Doç. Dr. Metehan Feridun Sorkun (İşletme Alan Uzmanı), Gizem Erol’un (Öğrenci Değerlendirici) yer aldığı ekip tarafından saha ziyareti ile denetlemeden geçen İşletme Lisans Programı, hazırlanan rapor neticesinde 2026 yılına kadar akredite edildi. Öğrencilerin Program Tercihlerinde Önemli Elde edilen başarıda emeği bulunan herkesi tebrik eden İKÇÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, kalitenin geri planda uzun bir planlama ve çalışma süreci gerektirdiğine işaret etti. Eğitimde kalite ve verimliliği artırmak adına yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Ünal, “Yükseköğretimde akreditasyona sahip olmak, eğitim-öğretim kalitesinin tescillenmesi anlamına geliyor. Müfredattan, öğretim elemanı kadrosuna kadar birçok kriterde yapılan değerlendirmeler sonucu alınan akreditasyon belgeleri, öğrencilerin program tercihlerinde de önemli bir etken oluyor. Fakülte olarak yaşamın temel unsurlarından olan insan, toplum ve kurumların gelişimine katkı sağlamak misyonunun odağında, tüm diğer bölümlerimizi kapsayacak şekilde akreditasyon çalışmalarımızı genişleteceğiz. 2011 yılında Türkçe olarak kurulan İşletme bölümümüz, bu öğretim yılından itibaren yüzde otuz İngilizce olarak devam etmektedir. Hep daha iyisini hedefleyerek devam ettiğimiz kalite yolculuğunda akredite olmak isteyen programlara verdiği destek ve teşvik için başta üst yönetime şükranlarımızı sunuyoruz. Bu özverili kalite tescillendirme yolculuğunda ekip ruhu ile çalışan değerli bölüm başkanımıza ve emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. En Önemli Paydaşlarımız Öğrencilerimiz ve Mezunlarımız İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hayrettin Usul, öğretimin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi, öğretim elemanları, öğrenciler, fiziki altyapı, donanım gibi birçok kriterin değerlendirildiği akredite sürecinin belge ile tescillenmesinden duydukları mutluluğu paylaştı. Kalitenin gelişen ekonomik düzen içerisinde tüm yapılarda önemli bir unsur haline geldiğini özellikle eğitim sektöründe önemli bir noktada bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Hayrettin Usul, “Öğrencilerimiz ve mezunlarımız, bizim en önemli paydaşlarımız. Onları ne kadar iyi yetiştirirsek, ne kadar kaliteli bir eğitim hizmeti sunarsak toplumumuza olan katkısı da o kadar iyi olur. Ekonomik gelişmenin yolunun insan kaynağına yatırım yapmaktan geçtiğinin bilinciyle öğrencilerimizin evrensel yeterliliklere sahip olmasına katkı sağlamak adına çıktığımız bu eğitim sürecinde yeterliliğini tescilleyen bir bölüm olmaktan son derece mutluyuz. Akreditasyon süreci boyunca emeklerini esirgemeyen başta üniversitemiz yönetimine, kalite komisyonu üyelerine, fakülte yönetimimize, tüm hocalarımıza, idari personelimize, sevgili öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. -
02.04.2023
Böbrek Nakillerinde Kök Hücrelerin Kullanımı Projesi Rotterdam’da
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri, yürütücüsü olduğu Erasmus KA210 Mesleki Eğitim Projesi kapsamında Rotterdam Erasmus Üniversitesini (Roterdam Erasmus MC Transplant Institute) ziyaret etti. Prof.Dr. Carla Baan’ın (Erasmus MC Transplant Institute, Department of Internal Medicine, University Medical Center, Rotterdam) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, Tıbbi Biyoloji anabilim dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. İbrahim Pirim, Prof. Dr. Tülay Kılıçarslan Ayna, Prof. Dr. Mustafa Soyöz, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Melek Pehlivan, Erasmus Kurum Koordinatörlüğünden Öğr. Gör. Koray Çelik ve İtalya Sassari Üniversitesi’nden Prof. Dr. Margherita Maioli katıldı. “Böbrek Nakillerinde ve Hastalarında Mezenkimal Kök Hücrelerin Potansiyel Kullanımına İlişkin Mesleki Yeterliliklerin Geliştirilmesi” projesinin ilk toplantısı çevrimiçi olarak başlamıştı. Projenin taraflarının bir araya geldiği Rotterdam’daki toplantı sonrasında merkezde yapılan çalışmalar incelendi, laboratuvar uygulamaları yapıldı. Proje kapsamında karşılıklı fikir alışverişinde bulundurularak; Hollanda ve İtalya grubu ile yeni iş birlikleri için ortak kararlar alındı. The Academic Ranking of World Universities sonuçlarına göre Hollanda’da 3’üncü, dünyada 67’nci sırada yer alan Rotterdam Erasmus Üniversitesi, dünyanın önde gelen araştırma üniversitelerinden biridir. -
02.04.2023
EÜ ile İKÇÜ’yü Buluşturan Önemli Proje
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ve Ege Üniversitesi (EÜ) arasında “Ulusal Açık Ders Malzemeleri Üretimi ve Paylaşımı” projesi için iş birliği protokolü imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında İKÇÜ, EÜ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülmekte olan projeye, oluşturulan ders içerik ve materyallerinin ulusal kapsamda kamuya açık erişimini sağlayarak projeye uygun yazılım geliştirecek. Bu önemli iş birliği protokolü EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Banu Yücel ile İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun imzasıyla resmiyete bağlandı. Bilgi Paylaştıkça Büyür EÜ’de imzalanan iş birliği protokolü hakkında bilgi veren İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, projeye uygun yazılım geliştirme aşamasının koordinasyonu ve süreç yönetiminin İKÇÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığında olduğunu söyledi. Protokolün her iki üniversite için faydalı olacağına inandığını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Bilgi paylaştıkça büyür. Araştırmanın ve bilimin sınırı yoktur. Kurumlar arası iş birlikleri ve bu kapsamda ortaya çıkan sinerji sayesinde kaynakların daha etkin ve verimli şekilde kullanılması sağlanacaktır. Birlikte iş yapma kültürünün yaygınlaşması da en çok öğrencilerimizin eğitim kalitesine yansıyacaktır. EÜ tarafından hazırlanan ve onaylanan ders materyallerini ulusal/uluslararası erişime bedelsiz olarak açık olacak şekilde İKÇÜ tarafından yazılımı oluşturulacaktır. Tüm altyapı, verilerin yedeklenmesi ve sistemin sürdürülebilirliği süreçleri Bilgi İşlem Daire Başkanlığımızca yürütülecektir” dedi. Yaşam Boyu Öğrenme İçin Önemli Bir Kaynak Projenin koordinasyon ve süreç yönetiminde EÜ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezinin görevlendirildiğini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Banu Yücel ise projenin teknik ve ders ekleme süreçlerinin profesyonel ekipler tarafından yürütülmesinin kolaylık sağlayacağını kaydetti. Prof. Dr. Banu Yücel, öğrencilerin dersle ilgili kaynaklarını zenginleştiren, kendini geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği açık ders malzemeleri projesinin bu yönüyle yaşam boyu öğrenme için önemli bir kaynak oluşturduğuna dikkat çekti -
30.03.2023
İKÇÜ’nün Avrupa Birliği Proje Başvurusu Sayılarında Rekor Artış
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) akademisyenlerince Avrupa Komisyonu 2023 yılı Erasmus+ Programı teklif çağrısına rekor sayıda başvuru yapıldı. Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörlüğü ile Dış İlişkiler Genel Koordinatörlüğünün eşgüdümlü çalışmaları neticesinde alınan 24 proje başvurusunun talep ettiği hibe miktarının beş milyon Euro’yu geçtiği kaydedildi. Açıklanan rakamlarla ilgili memnuniyetini paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, öğretim üyelerinin bu çabalarının İKÇÜ’nün uluslararasılaşma stratejisine büyük katkı sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Köse, proje kültürünün tüm kurum genelinde yerleşmesi için eğitimlere ve çalışmalara devam ettiklerini vurguladı. Uluslararasılaşma Stratejisine Çok Büyük Katkı Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde staj, hizmet içi eğitim, çalışma ziyaretleri ve proje toplantıları gibi çalışmalara katılmanın, mesleki bilgi ve becerileri arttırma fırsatı sunduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse,“Erasmus ofisinin ve üniversitemiz öğretim üyelerinin olağanüstü başarısı, üniversitemizin uluslararasılaşma stratejisine çok büyük katkılar sunuyor. Yurt dışına Erasmus programı ile giden öğrenci ve öğretim üyesi sayısında bu yıl 3 kat daha fazla artış sağlandığını görmekteyiz. Önümüzdeki yıllarda bu sayısının daha da artması, öğrencilerimiz ve hocalarımızın uluslararası deneyim edinmeleri için gerekli destekleri sağlamaya devam etmeyi planlıyoruz. Açıklanması beklenen sonuçlar için başvuru yapan tüm hocalarımıza teşekkür ederek, başarılarının devamını diliyoruz" diye konuştu. Proje Eğitimlerinin ve Yeni Düzenlemelerin Meyvesini Aldık Geçen yıllar ile karşılaştırıldığında proje başvuru sayılarında rekor düzeyde artış gözlemlendiğini açıklayan Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da fakültelerde yaygınlaştırılan proje eğitimlerin bunda etkili olduğunu söyledi. Bakay, “Son bir yıldır farklı fakültelerde verdiğimiz eğitimler ve birebir proje yazma destekleri kapsamında öğretim üyelerimizin proje yazma ve hibe alma yönündeki motivasyonları artış göstermiş ve akademisyenlerimizin bu çabaları bizi son derece memnun etmiştir. Erasmus ofisinde küçük ama son derece etkili, deneyimli bir ekibimiz var. Bu konuda olağanüstü çaba gösteren öğretim görevlilerimiz Koray Çelik ve Cennet Kuman’ a teşekkür ediyorum. Öte yandan proje başvurusu yapan ve proje yazan hocalarımızı destekleyen dekanlarımızın da bu konuda motive edici çabaları başarıya ulaşmamızı kolaylaştırmaktadır. Bu gayretler doğrultusunda en yüksek oranda hibeyi almayı temenni ediyoruz” dedi. Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan da Uluslararası Projeler ve Erasmus Ofisinin etkin çalışmalara imza attığını vurguladı. Dış fon kaynaklı proje sayılarındaki artışın İKÇÜ’nün araştırma odağını daha büyük kaynaklarla güçlendireceğini ifade eden Prof. Dr. Akan bu ivmeyi önümüzdeki yıllar için de sürdürme gayretinde olacaklarını vurguladı. Avrupa Birliği Erasmus+ programı kapsamında 9 adet KA2 Stratejik Ortaklık, 6 adet KA1 Öğrenme hareketliliği ve konsorsiyum, 2 adet ESC30 projesi ile ulusal ajanslara başvuruda bulunuldu. Öte yandan Avrupa Komisyonuna 3 adet Erasmus Mundus Design Measures (Ortak Yüksek Lisans Programları), 1 Adet Jean Monnet Modülü (AB Çalışmaları), 2 adet spor ve 1 adet Capacity Building projesi için başvuruldu Başvurular Erasmus Ofisi, Turizm Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İİBF, Teknoloji Transfer Ofisi ve Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama Araştırma Merkezinden yapıldı. -
24.03.2023
İKÇÜ Ailesi Geleneksel İftar Sofrasında Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi akademik ve idari personeli, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliği yaptığı iftar yemeğinde bir araya geldi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın organize ettiği iftar programı, İslami İlimler Fakültesinden Arş. Gör. İhsan Sütşurup’un okuduğu Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. İKÇÜ merkez personel yemekhanesinde yapılan iftar yemeğine, üniversite personeli ile aileleri davetli olarak katıldı. On Bir Ayın Sultanı Kutlu Bir Aydır İftar yemeğinde bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Ramazan-ı Şerif’in ilk gününde bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu paylaştı. Rahmet ve bereket iklimi Ramazan ayının tüm insanlık için sevgi, barış, sağlık, kardeşlik ve huzura vesile olmasını temenni ettiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Ramazan-ı Şerif’e bir kez daha kavuşmanın mutluluğunu hep birlikte paylaşıyoruz. Bu akşam bizleri katılımlarıyla memnun eden üniversitemizin akademik ve idari personeline, değerli aile fertlerine teşekkür ediyorum. Ramazan, on bir ayın sultanıdır ve kutlu bir aydır. İdrak ettiğimiz bu bereketli günlerin manevi atmosferinde çalışma arkadaşlarımızla aynı sofrada iftar yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İnşallah Cenab-ı Allah, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız duaları kabul eder ve üzerimizden ihsanını, mağfiretini ve himmetini esirgemez” dedi. Başarıya giden her yolda sevgi, saygı, hoşgörü yanında ‘Ben’likten uzak, ‘Biz’ duygusuyla hareket etmenin yer aldığını belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu müstesna günlerde tecrübe edilen manevi değerlerin tüm ömre yayılarak tatbik edilmesi gerektiğini söyledi. İbadetin Şekli Kadar Ruhu da Önemli Ramazan ayında Allah’ın insanlığa kurtuluş reçetesi olarak gönderdiği son ve en mükemmel kitap olan Kur’an-ı Kerîm’in inmeye başladığını belirten Prof. Dr. Köse, bu ayın, yaşattığı nefsi muhasebeleri anlamak, anlayış ve paylaşma gibi insani değerlerle anlam kazandığını aktardığı konuşmasında, “Peygamber Efendimiz ‘Nice oruç tutan vardır ki tuttuğu oruçtan onun yanına kalan sadece açlıktır’ der. Buna göre oruç bütün organlarla tutulursa anlamlı olur. İbadetin şekline olduğu kadar ruhuna da önem vermek lazım. Aksi takdirde namaz spordan öteye geçmez. Oruç sadece perhiz, Hac sadece seyahat olur. Kurban sadece et olur. Allah’ın bunların hiçbirine ihtiyacı yok” ifadelerini kullandı. -
22.03.2023
Yeni Dönemde Hedef Kuzey TEKNOPARK’I
İzmir’in kuzey aksında kurulması için çalışmaların hızlandığı TEKNOPARK için taraflar İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Başkanı Cenk Karace’nin ev sahipliği yaptığı toplantıda bir araya geldi. İzmir Milletvekili Necip Nasır, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, Yaşar Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Necip Özbey, İAOSB Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, yönetim kurulu başkan vekili Cem İnam, yönetim kurulu üyeleri Melih Dirin, Fesih Demirer, İlker Ergüllü’nün yer aldığı toplantıda, yeni süreçte çizilecek yol haritası ele alındı. İzmir’de Yüzde 80 Dönüşüm Şart İzmir Milletvekili Necip Nasır, 6 Şubat depremleri sonrasında kurulan kendisinin de üye olarak yer aldığı meclis deprem araştırma komisyonu çalışma takvimi hakkında sanayicilere bilgi verdi. İzmir kamuoyu olarak kentsel dönüşümle ilgili tüm dinamikleri harekete geçirmenin önemine vurgu yapan Nasır, “Komisyon olarak dönüşümle ilgili çok hızlı harekete geçilmesi ile ilgili önerilerimizi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sunacağız. İzmir’de bir deprem gerçeği var. Yapı stoğumuz çok kötü. Yüzde sekseninin dönüşmesi gerekiyor. Bu anlamda en büyük görev kamuoyuna ve STK’lara düşmektedir Yaşam alanlarımızın yanında sanayi bölgelerimiz de çok önemli. Sanayicilerimizin bu manada çalışmalar içinde olduğunu, alınması gereken önlemler varsa öncelik vereceklerini düşünüyorum” dedi. İAOSB Gözbebeğimiz İzmir’in güneyinde 4 adet Teknopark olduğunu, kuzeyde de böyle bir oluşumun hayata geçirilmesi adına İKÇÜ Rektörlüğü nezdinde yapılan girişimleri memnuniyetle takip ettiklerini aktaran Nasır, “İAOSB bizim gözbebeğimiz. Bu vesileye hükümet olarak elimizden ne geliyorsa yapalım diyerek dahil olduk. Bir süredir devam eden Teknopark çalışmalarında son aşamaya gelinmiş olmasını çok değerli görüyorum. İKÇÜ ve İAOSB yönetimlerini iş birliği için kutluyorum. Bize düşen görev neyse gereğini yapmaya hazırız” diye konuştu. Bu Hat Teknoparkın Değerini Arttıracak İKÇÜ olarak Teknopark kurulması adına gelinen aşamadan oldukça mutlu olduklarını aktaran Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Kuzey İzmir aksının bu yapıya ihtiyacı olduğunu söyledi. İzmir’in üretim altyapı haritası incelendiğinde Teknoparkın kurulacağı İKÇÜ yerleşkesinin oldukça isabetli bir konumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Köse, “Bu alan İzmir’in diğer üniversiteleri, teknoparkları ve iş dünyası ile iş birliği açısından da en uygun konuma sahiptir. Bu aksın gelişen sanayi merkezlerine yakınlığı da Teknoparkın değerini arttırmaktadır. Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde (TEKMER)Yaşar Üniversitesi ile İKÇÜ arasında verimli bir sinerji yakalanmış ve gelinen son aşama ve kurulması planlanan Teknopark’ı ile bu sinerjiyi Teknoparkla da devam ettirmek istiyoruz. Sanayi kuruluşlarının kalbi İASOB’de atıyor. Bu dinamiklerin yer aldığı bir oluşum hem kentimize hem bölgemize hem de ülkemiz ekonomisine katkı sağlar” şeklinde konuştu. Teknopark'ta Önemsiyoruz Başkan Cenk Karace, İzmir'in en büyük organize sanayi bölgesi olarak Ar-Ge çalışmalarına özel önem verdiklerini söyledi. Karace “Geçen hafta konu üzerinde bir değerlendirme yapmıştık ve iki taraf belirli çalışmaları yaptılar. Bugün tekrar konuyu detaylı ele alacağız ve bir sonuca ulaşmayı umuyoruz. Biz buradan aldığımız bilgileri yetkili kurullarımıza götüreceğiz. Teknopark önemli görüyoruz. Atacağımız bu adım ile sanayicimizin araştırma ve geliştirme süreçlerine büyük katkılar sunacağımızı düşünüyorum. Birlikte büyük işler başaracağımıza inanıyorum" dedi. Toplantıda EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu da AR-Ge merkezilerinin ve teknoparkların sanayi üretimindeki etkisi ve katkısını içeren bilgiler verdi. -
18.03.2023
İKÇÜ PDR Merkezinden Psikolojik Danışmanlara Yas Eğitimi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezince (İKÇÜ PDR) 6 Şubat depremleri sonrasında verilen psikolojik ilk yardım (PİY) eğitim serisi, "Ölüm ve Yas Psikolojisi" başlığı ile devam etti. Deprem bölgesinde çalışan Psikolojik Danışmanların katıldığı son eğitimde, katılımcılar Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin’den yas başlığında süpervizyon aldı. Eğitim hakkında bilgi veren Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, yaşanılan kaybın ardından verilen fiziksel, davranışsal, ruhsal ve duygusal tepkileri içeren yas sürecine ilişkin psikolojik danışma becerilerinin tartışıldığını kaydetti. Yas Tutan Kişinin Algıladığı Destek Çok Önemli Depremden doğrudan ya da dolaylı etkilenen bireylere dokunan Psikolojik Danışmanların oldukça önemli bir rol üstlendiğini belirten Prof. Dr. Şahin, “Eğitim içeriği olarak danışmanların uygulama yaparken sergiledikleri çabadan ve gösterdikleri devamlılıkları güçlendirmeyi içeren mesleki bir bilgi aktarımını amaçladık. Çünkü deprem sonrası ortaya çıkan travmaya bağlı stres bozukluğu, yas sürecinin yoğunluğunu da doğrudan etkilemektedir. Sosyal destek ve yakın çevrenin yaklaşımı bu sürece etki eden unsurlar arasındadır. Bireyin çevresinde bir sosyal destek ağının olması, kişinin yas sürecini ve kayba yönelik uyumunu önemli derecede etkileyen faktörlerden birisidir. Sosyal desteğin varlığı kadar, yas tutan kişinin algıladığı desteğin derecesi de büyük önem arz etmektedir. Bu anlamda profesyonel destekte ilk vurgulanan nokta, bireyin yas gerçeğini kabul edebilmesi ve kayba ilişkin duygularını açığa çıkarması, ifade edebilmesi ve farkına varabilmesidir” diye konuştu. Sahada gönüllü olarak çalışan üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere tüm gönüllü katılımcılara eğitimlerle destek olmaya devam edeceklerin vurgulayan İKÇÜ PDR Merkez Müdürü Prof. Dr. Şahin, online veya yüz yüze danışmanlıklarla depremzede öğrencilerle, aileleriyle ve deprem bölgesinden İzmir’e gelen vatandaşlarla kurdukları güçlü bağı devam ettirme gayretinde olduklarını aktardı. -
18.03.2023
Huawei ile İKÇÜ’yü Buluşturan Dev Bilişim İmzası
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Huawei arasında bilgi ve iletişim teknolojisi alanında iş birliği protokolü imzalandı. Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında ortaklaşa Ar-Ge çalışmaları yürütmeyi içeren protokol, bulut ve ilgili teknolojilerdeki araştırma ve geliştirme projelerinin organizasyonu, bulut teknolojilerinin kullanımı ile ilgili düzenlemeleri kapsıyor. Huawei Türkiye Ar-Ge merkezindeki imza töreninde, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez, Huawei Cloud Global Yöneticisi Jacqueline Shi, Huawei Cloud Avrupa Direktörü Tim Taomin, Huawei Cloud Türkiye Direktörü Frank Ma ile Huawei Cloud Türkiye ekibi de hazır bulundu. Yeni Teknolojilerin Geliştirilmesi İçin Güç Birliği Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Huawei ile önümüzdeki süreçte kurulacak teknoloji bağını oldukça önemsediklerini belirtti. Protokol kapsamında, Huawei ve İKÇÜ’nün innovasyon merkezlerinde ortaklaşa bilgi alışverişinde bulunacağını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “Dünya genelindeki eğilimlerle uyumlu olarak, Türkiye’de son dönemde bilgi ve iletişim teknolojileri alanına daha fazla önem verilmeye başlanmış ve bu alanlarda önemli yerlileşme adımları atılmıştır. Türkiye’de Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerine ilişkin hedef ve önceliklerin ortaya konduğu temel politika belgelerinde enerji ve bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarına büyük önem verildiği görülmektedir. Bu kapsamda, Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerine ağırlık veren bir üniversite olarak alanında dünya markası haline gelen Huawei ile ortaklık kurmaktan ve hedeflerimize birlikte yürümekten oldukça mutluyuz. Uzman kadrosuyla bilgi teknolojileri alanında yenilikçi, dinamik, çözüm odaklı hizmet sunan Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız ile Huawei Cloud Türkiye ekibinin aktif olarak yer alacağı protokol sayesinde yeşil, güvenli, akıllı bilişim ve iletişim çözümleri gibi yeni teknolojilerin geliştirilmesi için güç birliği yapılacaktır” diye konuştu. Önemli Eğitimler Verilecek Huawei adına protokole imza atan markanın Global Yöneticisi Jacqueline Shi, Avrupa Direktörü Min Tao, Türkiye Direktörü Frank Ma ise İKÇÜ ile dijital dönüşüm ve akıllı teknolojiler alanlarında yakın bir iletişim halinde olacaklarını kaydetti. Huawei yöneticileri ayrıca yapay zekâ ve büyük veri ile bağlantılı teknolojiler hakkında bilgi alışverişi sağlanarak eğitimler yapılacağını aktardı. Direktörler, Huawei olarak, Türkiye'deki 20 yıllık kuruluş ve gelişim süreçlerinde, dijitalleşme, bilişim yeteneklerini geliştirme, yerelleştirme ve inovasyon alanlarındaki sürdürülebilir çalışmaları takdirle izlediklerini de sözlerine ekledi. -
09.03.2023
İKÇÜ’den İAOSB’ye Tebrik Ziyareti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin (İAOSB) yeni dönem Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Cenk Karace’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Başkan Karace ve yönetim kurulu üyelerini tebrik eden Rektör Prof. Dr.Köse’ye, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Genel Sekreter Nurettin Memur eşlik etti. Ziyarette, İAOSB Başkanı Cenk Karace’nin yanı sıra, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem İnam, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, Yönetim Kurulu Üyesi Fesih Demirer, İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azad Yeşil, İAOSB Müdürü Doğan Hüner, Müdür Yardımcısı Pınar Çakmakoğlu da hazır bulundu. Üniversite ile Sanayi Arasındaki Duvarları Kaldırmalıyız Başkan Karace’yi ve ekibini tebrik ederek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, göreve başladığı ilk günden itibaren paydaş katılımına önem veren bir anlayışla yönetme gayreti içinde olduğunu kaydetti. Üniversitelerin paydaşları ile sürekli ilişki içinde olmasının önemli olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Köse, toplum ile birlikte gelişen, büyüyen ve sinerji oluşturan bir yapı için İAOSB ve İKÇÜ arasında kurulan sağlam köprünün örnek teşkil edebileceğini söyledi. İAOSB gibi büyük bir organizasyon ile komşu olan, iki sanayi arasında kilit bir noktada konumlanan İKÇÜ olarak büyük hedeflerin birlik ruhu ile başarılacağına inandıklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse: “Güçlü bir mühendislik fakültesine sahibiz. Özellikle mühendislik ve sağlık bilimleri alanlarında bölgede yakın iş birliklerini hedefliyoruz. Sayın Başkan Karace’nin yönetim kurulu başkanı olduğu firma ile yakın iş birlikleri içindeydik. Fakültemizin çok sayıda öğrencisine staj imkânı sağlıyorlar. Kendileri ile İAOSB Yönetim Kurulu Başkanlığı sırasında da yakın iletişim ve iş birliğimizin devam edeceğine inanıyorum. Benim bakış açımda bizler birlikte çalışabildiğimizde, aynı amaca odaklı bakabildiğimizde ve iki tarafın da kazanacağı yapıları inşa edebildiğimizde başarılı olabiliriz. Aramızdaki görünmeyen düşünsel duvarları kaldırmalı, güçlerimizi birleştirmeli ve ülkemizin oyun kurucu olması hedefine birlikte katkı sunmalıyız” dedi. Teknopark’ın İçinde Olmak İstiyoruz İKÇÜ heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti paylaşan Yeni Başkanı Cenk Karace, İAOSB'nin İzmir'in en büyük organize sanayi bölgesi olduğunu ve sınır komşularının İKÇÜ olmasından memnun olduklarını söyledi. Akademik bilginin rekabet ve gelişme açısından son derece önemli olduğunun altını çizen Başkan Karace “Bildiğiniz üzere göreve yeni başladık. Rektör Hocamızın da söylediği gibi İKÇÜ ile yakın iletişim halindeydik. İKÇÜ’nün başarılı öğrencilerinden oldukça memnunum. Yeni dönemde de iki büyük kurum arasında tarafların yararına büyük işler yapılabilir. Önemli olan bu iş birliklerine istekli olmamız. Ülkemizin geleceği için nitelikli işgücü çok yetiştirmek kritik önem sahip. Staj konusunu özellikle önemsiyorum. Bizim gelip deneyimlerimizi paylaşabileceğimiz, sizlerin akademik anlamda yol göstereceği etkileşime dayalı bir yapı; kentimize, bölgemize ve nihayetinde ülkemize önemli katkılarda bulunacaktır. Staj ve Ar-Ge başta olmak üzere tüm hususlarda birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyarız. Özellikle Teknopark konusunda büyük bir heyecana sahibiz ve bizim katkı vereceğimiz süreçlerin içinde sonuna kadar olmak isteriz. Teknopark, Ar-Ge Merkezi kurmak, home office gibi yapıları inşa etmek bizim öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ar-Ge konusunda üniversitelerle birlikte çalışmanın tüm avantajlarını üyelerimize sunmak için artık beklememek gerektiğine inanıyorum. Bu konuda tarafların teknik boyutta ivedilikle bir araya gelmesini öneriyorum” diye konuştu. Teknopark İçin Tekrar Görüşülecek İKÇÜ tarafından hazırlanan “Çaka Bey’den Günümüze İzmir” adlı dört ciltlik eserin Rektör Köse tarafından Başkan Karace’ye takdimi ile sona eren ziyarette, tarafların teknik çalışmalarını iki hafta içinde tamamlaması ve tekrar bir araya gelinmesi kararı üzerinde uzlaşıldı. Tahsisi yapılan arazinin durumu, ortaklık yapısının netleştirilmesi, binanın nitelikleri ve diğer teknik hususların detaylarına ilişkin ön çalışmaların yapılmasının ardından yapılacak yeni toplantıda iş birliği ile ilgili kararların netleşmesi bekleniyor.
Toplam 358