Haberler :::
-
23.12.2022
Bağımlılıkla Mücadelede Tüm Kurumlar 'Hep Birlikte'
Uyuşturucu, alkol, tütün, davranışsal bağımlılık konularında farkındalık oluşturması amacıyla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen “Bağımlılıkla Mücadelede Hep Birlikte Panel ve Çalıştayı” Çiğli Ana Yerleşkede yapıldı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde yapılan ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu’nun yanı sıra kamu kurum, kuruluş ve STK temsilcileri ile öğrencilerin takip ettiği çalıştayda, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, İl Müftüsü Salih Sezik ve İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici panelist olarak yer aldı. İstikbal, Değerlerine Bağlı Yetişmiş Bireylerde İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, bağımlılığın çok katmanlı bir mesele olduğuna dikkat çektiği konuşmasında diğer milletlere göre bağımlılıkla mücadele noktasında Türk kültür ve aile yapısının sahip olduğu özellikler sayesinde bir adım önde olunduğunu söyledi. Vali Köşger “ Bilimsel, sosyolojik açılardan tespitler ve çözümler oldukça önemli. Ama bunun çözümü çocuğun bu alışkanlıklara hiç bulaşmaması, gençlerimiz riskli durumlara maruz kalmamasıdır. Sağlıklı bireyler olarak onların sosyal hayata kazandırılmasıdır. Bu da sağlıklı aile olur. Her zaman ifade ederim, istikbal değerlerine bağlı ailelerde yetişmiş bireylerde. Bu milletin temelini oluşturan köklerimizdeki aile yapımıza, özümüze dönmemiz gerekiyor. Çocuğu sevgi, şefkatle sarmalayan, koruyan bir yapıya sahibiz. Her ailenin kendi bir genetiği var. Günümüzde dış etmenlerden olumsuz etkilenen genetiği bozulmaya çalışılan aile yapımıza sahip çıkmamız lazım” diye konuştu. 'Narko Alan' ile Sokak Sokak İzmir’in Her Noktasındayız İzmir genelinde ilgili tüm kurumlarla topyekûn olarak tüm mücadele yöntemlerine başvurulduğunu ifade eden Vali Köşger, Türkiye’de ilk defa uygulanan 'Narko Alan' projesiyle sokak sokak şehrin her noktasında yer aldıklarını kaydetti. Vali Köşger, “Bireyin madde bağımlılığı kendiyle sınırla kalmıyor, önce tüm aileyi sonra tüm sosyal çevreyi saran bir probleme dönüşüyor. Tüm uğraşlara, profesyonel mücadeleye rağmen 10 kişiden ancak biri rehabilite edilebiliyor. Bu yüzden kişi o dar koridora girmeden müdahale edebilmemiz lazım. Çalıştayın İzmir’in bu can yakan sorununa yardımcı olacağını düşünüyorum. Emeği geçenlere, katılım sağlayanlara, Sayın Rektörümüz nezdinde teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Bağımlılık İle Mücadelenin Çözümü Ailede İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse de özellikle çocukluk ile ilk gençlik yaşlarında maddeye yönelimi önlemek için tüm sosyal kurumların el birliği ile mücadele etmesinin bir zorunluluk olduğuna işaret etti. Bu noktada aile kurumu bütünlüğünün hassas bir görev üstlendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Çocukların yaşadıkları sorunları öncelikle aile içinde rahatça ifade edebilecekleri bir iletişim ortamı mücadelede başarıyı artıracaktır. Erken yaşlarından itibaren çocukların ebeveyn ilgi ve şefkati ile büyümesi bir gerekliliktir. Ailede kişilerin bekledikleri ilgi ve sevgiyi bulabilecekleri bir ortam, bağımlılık ile mücadelenin ilk adımı olarak düşünülmelidir. Madde kullanımı için aile içi iletişim ne denli önemliyse aile bütünlüğünün bozulmasında da bu maddelerin en önemli etken olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Sorunu bireysel tercih veya özgürlük çerçevesi içinde değerlendirmeye yönelik bakış açısı veya aileden kopan bireylerin sayısının artması, günümüzde bu maddelere daha fazla yönelme ile sonuçlanmaktadır” dedi. Çalıştay Çıktıları İlgili Bakanlıklarla Paylaşılacak Bağımlılığın her türü ile mücadelede başarılı sonuçlar alınabilmesi için, konunun hem toplum, hem STKlar, hem de kamu kurumları tarafından öncelikli bir mesele olarak algılanması gerektiğini ifade eden Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜSUAM) Müdürü Doç. Dr. Esra Meltem Koç konuşmasında, bu mücadelenin dini, psikolojik, hukuki, sosyal, eğitimsel ve idari yönleri ile ele alınması gereken çok unsurlu bir mesele olduğunu söyledi. Doç. Dr. Koç, “Çalıştay ve panel oturumlarımızda madde bağımlılığı ile mücadelede İzmir ilimizde ne durumda olduğumuzu, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapmamız gerektiğini farklı kurumların bakış açışıyla ele alacağız ve bu ayrıntılı değerlendirmeler sonucunda oluşacak çalıştay raporumuzu ilgili bakanlıklarımız ile paylaşacağız” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, İl Müftüsü Salih Sezik ve İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici'nin panelist olarak yer aldığı ilk oturuma geçildi. Bir Kereden Bir Şey Olmaz Demek Çok Yanlış Panelistlerden İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Emre Erkuş, ‘Bağımlılık Nedir?' göstergeleri, seyri, döngüsü gibi başlıkları ele aldığı sunumunda bireyin tütün, alkol bağımlısıyken madde kullanımına başlama oranının tekil madde kullanım oranlarına göre daha yüksek olduğunu aktardı. Doç. Dr. Erkuş, “Bir kere kullanımda bile bağımlı olma oranı çok yüksek maddeler bulunmaktadır. Bir kere başlanıldığı zaman artık bireyin sağlıklı haline dönme süreci oldukça zor, uzun süren rehabilitasyon süreçleri başlıyor. ‘O yüzden bir kereden bir şey olmaz’ özendirmelerine kanmadan, hiçbir şekilde başlamamak, merak etmemek ve gerekli çabanın gösterilmesi gerek” diye konuştu. 150 Bin Gencimize Ulaştık İl Müftüsü Salih Sezik de manevi danışmanlık desteğiyle bir çok kamu kurumuyla ortak çalıştıklarını kaydetti. Önleme, mücadele ve bilinçlendirme başlıklarında çalıştıklarını ifade eden İl Müftüsü Sezik, “30 ilçede müftülükler olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl 8 ayrı kurumla protokoller çerçevesinde başta KYK’lar olmak üzere gençlik merkezleri, ceza infaz kurumları, sosyal hizmet merkezleri ile çalıştık. Bu yıl 150 bin gencimize en az bir kere manevi danışmanlık yöntemiyle ulaşmışız. Hiç kuşkusuz bu yeterli değil. Daha çok kişiye ulaşmamız gerekiyor. Uzatamadığımız eller bizden hesap soracaktır. Rabbimizin ayet- i kerimede buyurduğu gibi ‘O’nun rahmetinden ümit kesmeyin. Allah dilerse bütün günahları bağışlar. Doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir” ifadelerini kullandı. Eğitimlerimizle 1 Buçuk Milyon Öğrenci Ve Yetişkine Ulaştık İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, 738 bin öğrenci, 56 bin öğretmen, 1830 rehber öğretmen, psikolojik danışmana sahip İzmir’de, bağımlılıkla mücadele başlığında etkin olarak çalıştıklarını ifade etti. Eğitim kurumlarında yürütülen bağımlılık faaliyetleri ile ilgili bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Yentür, “Madde, alkol, tütün, teknoloji bağımlılığı ve güvenli internet başlıkları eğitim sistemimizin en önemli ögesi haline geldi. Egosantrizm, benmerkezci yaklaşım ne kadar fazlaysa toplumsal olaylara duyarlılık o kadar azalır. Bizler çocuklarımızda empati kurma bilincini oluşturmamız lazım. Bir insanı yetiştirirken aklına hitap edeceğiz, aklıselim olacak, egosentrik anlayıştan uzak olarak kalbi selim olacak ve aynı zamanda zevk-i selim sahibi, estetik sahibi olacak. Bu üçünü birleştirdiğimiz zaman eğitim-öğretim sürecindeki bilgi, davranış bilinciyle tamamlanacak” dedi. İzmir özelinde yürütülen çalışmaları rakamsal verilerle paylaşan Yentür, teknoloji bağımlılığı konusunda 476 bin, sağlıklı beslenme konusunda 506 bin, tütün bağımlılığı başlığında 344 bin, alkol bağımlılığı başlığında 99 bin, madde bağımlılığı başlığında 115 bin olmak üzere il genelinde 1 milyon 542 bin öğrenci ve yetişkine ulaşarak yerel koordinasyona katkı sağladıklarını aktardı. Gençler Kırmızı Çizgimiz İl Gençlik ve Spor Müdürü Murat Eskici de bakanlık olarak önleyici tedbirler başlığında yaptıkları çalışmaları paylaştı. Gençlik merkezleri, gençlik kampları faaliyetleri sayesinde üniversiteler ve Yeşilay ile ortak birçok etkinliğe imza attıklarını kaydeden İl Gençlik ve Spor Müdürü Eskici, “Bakanlığımız bu sene 8 tematik kamp ile 1440 gence farkındalık eğitimi verdi. 237 proje için STK’larımıza 19 milyon destek sağlandı. İzmir’de 29 STK’ya 4 milyona yakın destekte bulunuldu. İzmir’de toplam 1040 spor kulübümüz var, 300 kulübümüze 5 milyona yakın destekte bulunduk. Tesisleşmeye önem veren bakanlığımız gençlerimizin daha ulaşabilir tesislere ulaşması için bu yıl İzmir’de 15 okula daha halı saha imkânı sağladı. Spor hayatın vazgeçilmezi. Sporun bedensel ve ruhsal faydalarını düşünürsek bağımlılıkla mücadelede oldukça önemli bir rolü var. Gençlerimiz bizim kırmızı çizgimiz, onları en iyi şekilde geleceğe taşımak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İzmir’deki Tüm Muhtarlarla Bir Araya Geliyoruz Uyuşturucu ile mücadelede sadece polisiye tedbirlerin yeterli olmadığını aktaran İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, çalıştayda bir araya gelen kurumların faaliyetlerinin de oldukça önemli olduğunu kaydetti. Uyuşturucunun yüzde 70 oranda evlerde kullanımın olduğunu aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, il genelindeki tüm muhtarlarla düzenledikleri toplantılarla bir araya geldiklerini söyledi. İl Emniyet Müdürü Şahne, “ İl genelinde düzenlenen 2137 farkındalık etkinliğiyle,187 bin kişiye ulaşıldı, 200 binin üzerinde broşür dağıtıldı. "Narko Alan" projesindeki 650 personelimiz ve 100’ün üzerinde ekiplerimizle tüm ilçelerimizde mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Mahalle muhtarlarımızla iki tur toplantılar yaptık. Özellikle evlerdeki kullanımın dışında metruk binalar için tedbirlerimiz aldık. "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesi kapsamında 18 ayda verilen 1470 eğitimle 157 bin 596 anneye ulaşıldı. 2022 yılında 22 bin 473 olaya müdahale edildi, 1800 şahsın tutuklanması sağlandı. Bu rakamın 2023-2024 itibariyle aşağıya ineceğini düşünüyoruz” dedi. -
21.12.2022
Hemşirelik Bölümü Akreditasyonda Son Dönemeçte
Eğitim programlarının ulusal ve uluslararası standartlarda kalite çizgisine ulaşması için çalışmalarını başarıyla sürdüren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesinde Hemşirelik Lisans programının akreditasyon heyecanı yaşanıyor. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen, Hemşirelik Eğitim Programlan Akreditasyon ve Değerlendirme Demeğine (HEPDAK) ocak ayında resmi başvuru yapan fakülte için görevlendirilen değerlendirme takımı, fakültedeki incelemelerini tamamladı. Hemşirelik Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (HEAK) üyesi Takım Başkanı Prof. Dr. Ümit Seviğ, dış değerlendiriciler Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Özlem Ovayolu, Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Doç. Dr. Gülsüm Nihal Çürük ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden öğrenci değerlendirici Melek Alaçam, hazırladıkları raporu bir toplantı ile paylaştı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’nın ev sahipliğinde yapılan toplantıya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, fakülte akreditasyon komisyonu başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, akademik ve idari personel katıldı. Geri Sayım Başladı Saha çalışmaları hakkında bilgi veren Takım Başkanı Prof. Dr. Ümit Seviğ, fakülte işleyişiyle ilgili tespit ettikleri eleştirmeye açık alanlar, yeterli alanlar, iyileştirmeye açık alanlar, sürekli iyileştirme alanları hakkındaki sonuç bildirgesini kurum yöneticileriyle paylaşacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Seviğ, değerlendirmeleriyle ilgili bölümün 30 günlük yanıt verme takviminin başladığını aktardı ve sürece katkı sunan tüm yöneticilere teşekkürlerini iletti. Uzun Süren Emeklerin Sonucu Akreditasyon yolculuğunun her aşamasının oldukça öğretici ve değerli geçtiğini ifade eden Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya da kuruldan gelen geri bildirimlerin kendilerini oldukça memnun ettiğini söyledi. Akreditasyonda son dönemece girilmesinin heyecanını paylaşan Dekan Prof. Dr. Kaya, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde tüm yönetime verdikleri destekler için teşekkür etti. Prof. Dr. Kaya, “Hocalarımız çok uzun zamandan beri büyük emeklerle çalışıyor. Bir taraftan eğitim programlarına, bilimsel araştırmalarına, hastane çalışmalarına devam ederken; bir yandan da kalite sürecindeki önemli adımları büyük bir özveri ve motivasyon ile atan tüm hemşirelik ailesine teşekkürlerimi iletiyorum. Göremediğimiz yönlerimize ayna tuttukları için geri bildirimlerini samimi olarak paylaştıkları için verdikleri emekler için HEPDAK’daki değerli hocalarıma da ayrıca teşekkür ediyorum. İKÇÜ, kuruluşundan bu yana her dönemde YÖK ve TSE önderliğinde yürütülen kalite yapılandırmalarını yerine getirmektedir. Her birimde oluşturulan kalite komisyonları çalışmalarını yoğun şekilde sürdürmektedir. Bu sürece dahil olan bir fakülte olarak gurur duymaktayız” diye konuştu. İKÇÜ Kalitesinin Farkında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da İKÇÜ’nün TSE belgesine uzun yıllardır sahip olmasının kalite çalışmalarına verdiği önemin göstergesi olduğuna işaret etti. Kurumsal akredite için 2023 yılı için YÖKAK nezdinde başlatılan belgelendirme aşamasını hatırlatan Prof. Dr. Akbaş, “ Hemşirelik bölümünün akreditasyon adımı oldukça değerli. Öncelikle bunun için üniversitem olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Kalite çalışmaları tüm yöneticilere sürekli iyileştirmeyi işaret eder. Sürekli gözden geçirmek, eksikliklerin nerede olduğunu tespit etmek bizi başarılı sonuçlara götürür. Bu manada HEPDAK’ın bu değerli katkıları bizler için çok önemli. Çalışkan bir fakülte olan Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin bu süreçte gösterdiği çaba için tüm hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Emek Dolu Ekip Çalışması Son olarak söz alan Akreditasyon Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, pandemi sürecinin bile çalışmalarına engel olmadığını vurgulayarak; gece gündüz demeden çalışan tüm ekip üyelerine teşekkür etti. Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem de bölüm olarak kuruluştan bu yana verilen emeklerin bir sonucu olarak akredite aşamasına ulaşıldığını vurguladı. Prof. Dr. Tokem, ekip çalışması sonucu gelinen başarılı nokta için tüm çalışma arkadaşlarına şükranlarını iletti. -
21.12.2022
İKÇÜ, Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu'nda Yer Aldı
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi liderliğinde, dijital teknolojiler alanında akademi, kamu ve sanayi arasında iş birliklerini güçlendirecek Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu protokolü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nin (İKÇÜ) içinde bulunduğu Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin katılımıyla imzalandı. İmza törenine İKÇÜ adına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Akıllı Fabrika Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFSUAM) Müdürü Prof. Dr. Adnan Kaya, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Merih Palandöken ve Dr. Öğretim Üyesi Kamil Çetin katıldı. Protokol; paydaş kurumlar arasında yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle, İKÇÜ'nün yanı sıra, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesinin dahil olduğu 8 üniversite arasında imzalandı. Proje, Dijital Teknolojiler Alanında Nitelikli İnsan Kaynağının Geliştirilmesine Katkıda Bulunacak İmza töreninde konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, platformun ülkemizde bir ilk olduğunun altını çizerek yenilikçi teknolojilerde kamu, akademi ve özel sektör arasında iş birliklerini güçlendireceğini söyledi. Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu ile hem kamuda hem de özel sektörde yürütülen dijitalleşme çalışmalarını hızlandırıp destekleyecek temellerin atıldığını söyleyen Başkan Koç; yapay zekâ, veri bilimi, siber güvenlik, robotik ve bunlarla ilişkili teknoloji alanlarında kamu, akademi ve özel sektör arasında iş birliklerinin güçlendirmesinin hedeflendiğini ifade etti. Dijital İnovasyon ve İş Birliği Platformu’na zaman içerisinde diğer üniversitelerin yanı sıra özel sektörden katılımcıların da dâhil olacağını belirten Başkan Koç, programın sağlayacağı faydaları şu sözleriyle özetledi: “Program; kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarına yönelik yerli teknolojik çözümlerin geliştirilmesi, kamu ve özel sektördeki insan kaynağının sahip olduğu ileri dijital becerilerin geliştirilmesi adına kısa / uzun dönemli eğitim programlarının hayata geçirilmesi, dijital ekonominin gelecekte oluşturacağı fırsatlardan en yüksek verimle faydalanılması adına strateji ve politika çalışmalarının desteklenmesi, uluslararası iş birlikleri ile hizmet kapsamının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi gibi pek çok fayda sağlayacaktır.” Yakın zamanda imzalanıp katılım sağlanacak Dijital Avrupa Programı’nın dijital teknolojiler alanında ülkemizdeki nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine de önemli katkıları olacağını kaydeden Başkan Koç, “Dijital Avrupa Programı (DAP); özellikle yapay zekâ, yüksek başarımlı hesaplama ve veri analitiği alanlarında kritik dijital altyapıların kurulması açısından ülkemizdeki yerel ekosistemi destekleyecek ve ülkemizden paydaşların katılım sağlayacağı projelerin dijital teknolojiler alanındaki nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine de önemli katkıları olacaktır” dedi. Başarının Arkasında İstikrar Var İmza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak dijital teknolojiler alanında nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine katkıda bulunacak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Köse "Ülkemiz son yıllarda teknoloji alanında önemli projeleri hayata geçiriyor. Bu süreçlerde önemli görevleri üstlenen Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, ülkenin geleceği açısından oldukça önemli gördüğüm bir projeye daha imza atmış durumda. Uzunca bir süredir hazırlıkları devam eden Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu, bugün itibariyle somut çıktılar üretecek bir yapıya dönüşüyor. Üniversite olarak bu projede yer alan sekiz yükseköğretim kurumundan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Gelinen noktada çok sayıda kurumun paydaş olduğu bir iş birliği kültürünü de hayata geçiriyoruz. Bu kültürün oluşmasının arkasında güçlü bir birlikte çalışma alışkanlığı var. Bunun yanında esas faktör ise 'istikrar'. Son yıllarda ülkemizin her alanda istikrarlı yapıya kavuşmuş olması, bizlerin geleceğe ilişkin vizyon belirlemesine katkıda bulunuyor. İKÇÜ ile birlikte veya bizden sonra kurulan üniversiteler arasında bu platformda yer alan tek üniversite olduğumuzun altını çizmek isterim. Bizim gibi 2010 yılından sonra kurulmuş bir üniversitenin bu projede yer almasının altında yatan şey de 'istikrar'. Teknolojiye, dijital dönüşüme ve akıllı sistemlere özel önem vererek; kaynaklarımız nispetinde yapılan çalışmaları destekliyoruz. İstikrarlı yapımız ve dinamik kadromuz bizi daha da ileri taşıyacak. Ben platforma önemli katkılar yapacağımıza inanıyor, hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. -
16.12.2022
Erasmus+ Program Rehberi Tanıtım Semineri Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörlüğü tarafından “Erasmus+ Program Rehberi Tanıtım Semineri” düzenlendi. Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan 2023 Erasmus+ Program Rehberi hakkında bilgilendirmelerin yapıldığı seminere, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay, Erasmus Kurum Koordinatörlüğünden Öğr. Gör. Koray Çelik ile akademik ve idari personel katıldı. Seminerde, Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay ile Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı tarafından Yükseköğretim, Mesleki Eğitim, Yetişkin Eğitimi, Okul Eğitimi alanlarında yapılabilecek; stratejik ortaklık projeleri, küçük ölçekli ortaklıklar ile diğer Erasmus+ projelerine ilişkin detaylı bilgilendirmelerde bulunuldu. Bilgi Artık Belirli Ülkelerin Tekelinde Olmaktan Çıktı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, sınırların kalktığı bir dünyada ülkeler arası etkileşimlerin de her alanda arttığına dikkat çekti. Üniversite olarak uluslararasılaşmaya verdikleri önemin altını çizen Prof. Dr. Bulduklu, Erasmus Programının sadece öğrenci ve personel hareketliliğinden ibaret olmadığını, eğitim programlarının yapılandırılması, bilgi ağlarının kurulması ve bilimsel ziyaretler için de önemli fırsatlar sağladığını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “ Farkında ve farklı kavramlarını ilke edinen bir üniversite olarak farklı ülkeler ve farklı üniversiteler ile her kademede iş birliğine önem vermekteyiz. Son yıllarda ülkemiz yükseköğretimde bölgesinde ve dünyada akademik etkinliğini üst çıtalara yükseltmektedir. Türkiye, özellikle bölge ülkeleri için cazip bir eğitim merkezi haline gelmiştir. Bilgi artık belirli ülkelerin tekelinde olmaktan çıkarak uluslararası paylaşılan bir yapıya dönüştü. Bu açıdan öğrencilerin bir dönem veya bir sene yurtdışında değişim öğrencisi olarak eğitim görmesi bakış açılarına yeni boyutlar kazandırarak dünya insanı olmalarına katkıda bulunmaktır. Sınırların kalktığı günümüzde Erasmus değişim programı uluslararası boyuttaki kariyer koşullarına hazırlayan bir araç niteliği taşımaktadır”dedi. Uluslararası Projeler ve Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Emin Bakay, “2023 Yılı Erasmus+ Teklif Çağrısı ve Program Rehberi Tanıtımı” başlıklı sunumuyla katılımcılara bilgi verdi. Bakay somunumda, Erasmus programının işleyişi, başvuru süreçleri, amaçları sıkça yapılan hatalar başlıklarına değindi. Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı da “KA2 Projeleri” sunumuyla projenin yeni öğretim metodolojisi açısından yenilikçi yönlerini katılımcılara aktardı. -
15.12.2022
İKÇÜ’lü Öğrencilerin TÜBİTAK Projeleri Başarısı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(TÜBİTAK) Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) “Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programları” kapsamında projesi desteklenmeye değer bulunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) öğrencileri için ödül töreni düzenlendi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ve Proje Genel Koordinatörlüğünce hazırlanan programda İKÇÜ’nün başarılı öğrencileri başarı belgelerini Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin elinden aldı. İKÇÜ VIP Salonundaki buluşmaya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Genel Sekreteri Nuretdin Memur ile çok sayıda öğrenci katıldı. Proje Tecrübeleri Güçlenecek Proje Genel Koordinatörlüğü olarak yürütülen çalışmalara öğrencilerin katılımının oldukça değerli olduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, gençlerin proje üretme süreçlerine erken dâhil olmasının gelecekte yapacakları projelerde onların tecrübelerini güçlendireceğini söyledi. Prof. Dr. Akbulut, “Gayretlerinden dolayı proje hazırlama ve sunma başarısı gösteren tüm öğrencilerimizi ve onlara destek olan danışman hocalarımızı tebrik ediyorum. Her alanda proje yapan bir üniversiteyiz ve sağladığımız imkanlarla daha büyük başarılara ulaşacağınızı biliyoruz” ifadelerini kullandı. Öğrencilerimizden Ülkemizin Gelecek Hedeflerine Anlamlı Destek Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de proje kültürünün İKÇÜ geneline yaygınlaştırılmasına yönelik öğrencilerden gelen bu desteğin ve başarının gurur verici olduğunu kaydetti. Proje desteklenme sayılarının her yıl başarılı bir çizgide ilerlediğini belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” ve “2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı” 2022 yılı birinci dönemi kapsamında öğrencilerimizin 58 projesi desteklenmeye değer görüldü. İKÇÜ, bu sonuç ile Türkiye genelindeki üniversiteler arasında 10’uncu, İzmir’de ise 2’nci oldu. İnanıyorum ki imza attıkları başarılarla öğrencilerimiz, ülkemizin bilim temelli bilgi ve teknoloji üretimi ile Milli Teknoloji Hamlesine, gelecek hedeflerine hayatları boyunca değer katmaya devam edeceklerdir. Bu başarılı sonuçlar için tüm öğrencilerimizi ve hocalarımızı en kalbi duygularımla tebrik eder, bundan sonraki çalışmalarında da her birine üstün başarılar dilerim” dedi. Öğrencilerden gelen önerilerin görüşüldüğü program, başarı belgelerinin Rektör Köse tarafından takdim edilmesiyle son buldu. -
15.12.2022
Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumu Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Hukuk Fakültesince düzenlenen “Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumu” düzenlenen açılış töreni ile Çiğli Ana Yerleşkesinde başladı. Hibrit olarak düzenlenen sempozyuma üçü yurt dışından olmak üzere çeşitli üniversitelerden katılan araştırmacılar ve Türkiye Barolar Birliğine (TBB) bağlı barolardan hukukçular yoğun ilgi gösterdi. Sempozyumun resmi açılışına, Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hanife Öztürk Akkartal, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Koçak, Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Av. Ayşim Kelebek Kılıçaslan, Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Tülin Koç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Kerem Batır, DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Refik Korkusuz ile çok sayıda konuk akademisyen ve öğrenci katıldı. Yeni Medya Sistemden Kaçışın Yeni Mecrası Hukuk Fakültesinin ilk bilimsel etkinliğine İKÇÜ olarak ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, dijital çağın sistem yapısını bütünselleşme ya da melezleşme şeklinde tanımlayarak; hukuki bilgiye erişimin hızı, kapsamı ve yönteminin de değiştiğini söyledi. Dijital hukuk kültürünün gelişmesinin tüm dünya için bir zorunluluk haline geldiğine işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Tüm hayatın dijital hale gelmesi, hukuki düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır. Dijitalleşme, elbette çok sayıda yasal sorunu da beraberinde getirmiştir. Dijital ekonomi, dijital kimlik, elektronik kişi gibi kavramların her biri dijital olarak hukuka yaklaşımı gerektirmektedir. Başlı başına bir düzensizlik alanı olarak ortaya çıkan yeni medya esasen sistemden kaçışın bir yeni mecrası gibi görünmektedir” dedi. Hukukçuların Yerini Arama Motorları Aldı Hukuki olarak uygun olan bir karara yönelik yeni medya aracılığıyla yürütülen kampanyalarla kararların değişebildiğinin görüldüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Köse, her konuda bilgisine başvurulan hukukçuların yerini artık arama motorlarının aldığını sonuç olarak da yanlış ve yanıltıcı bilginin hızlı biçimde taraftar bulduğunu kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kontrolsüz gücün güç olmadığından hareketle özgürlük ile adalet, bilgi alma ile kişisel haklar, habere erişme özgürlüğü ile kamu yararı arasında bir dengeye gerek olduğunu görüyoruz. Telif hakları, patentler ve gizli bilgiler yine hukukun dijital boyutunda üzerinde durulması gereken konular arasında sayılabilir. İşletmelerin markaları, fikri ve sınai hakları en sık saldırı altında olan hususlardır. Sempozyumdan, kişisel ya da kurumsal boyutta iftira, itibar suikastı, verilerin korunması, rekabet hukuku, kişilik hakları, verilerin toplanması, korunması, dijital dünyada mülkiyet gibi başlıklardan önemli çıktılar elde edilecektir” ifadelerini kullandı. Eski Protokol Kuralları Bir Tarafa Bırakıldı Okan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Koçak, yeni kurulan bir hukuk fakültesinin böyle yaşamsal bir konuyu ele almasının heyecan verici bir gelişme olduğunu ifade ederek tebriklerini paylaştı. Dijital dönüşümün hukuk alanına önemli etkilerinin olduğunu ifade eden Rektör Prof.Dr. Mustafa Koçak, “Değişen toplumsal ekonomik, teknolojik şartlara uyum sağlayabilmek için de hukuk sürekli bir değişim halinde olmak durumundadır. Kamu hukukçusu olarak demokrasiyi bu şartlar altında yeniden tanımlamak zorunda olduğumuzu ifade etmek isterim. Amerikan başkanları her konuda twtiterdan cevap veriyor. Artık eski protokol kuralları bir tarafa bırakıldı. Günümüz dünyasında her türlü bilgi, işlem; bilgisayar, akıllı telefon, tablet vb. teknolojik araçlar tarafından saklanılıyor. Bu gibi güncel başlıklarda hazırlanan bu sempozyum beni oldukça heyecanlandırdı. Programda kamu ve özel hukukla ilgili 37 oturum, 160’ın üzerinde katılımcının olması büyük ve çalışılmış bir organizasyon olduğunu gösteriyor ki bu çaptaki sempozyumları düzenleyebilmek hiç kolay değildir. Başta sayın rektörü, hukuk fakültesi dekanımızı ve böyle bir organizasyonu hazırlayan arkadaşlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum”dedi. Yakında Herhalde İddianameleri Yapay Zekâlar Yazacak İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hanife Öztürk Akkartal da İKÇÜ’nün yeni kurulan bir üniversite olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişimine devam ettiğine dikkat çektiği konuşmasında, güzel bir kampüs yapılanması gözlemlediğini söyledi. Bu süreçte İstanbul Kültür Üniversitesi olarak İKÇÜ’nün ve yeni açılan hukuk fakültesinin her zaman yanında olacaklarını söyledi. Sempozyumun son derece önemli başlıkları içerdiğini ifade eden Rektör Prof.Dr. Akkartal, “Pandemi ile hayatımıza daha hızlı giren dijital gelişmelere baktığımızda bu alanda çalışılması gereken çok başlık olduğunu görüyoruz. Yakında herhalde iddianameleri yapay zekâlar yazacak, belki hâkimler yapay zekâ biçiminde oluşacak gibi. İlgili bir takım çalışmalar olduğunu biliyoruz tabi bazı riskler de var. Çok belirli olmayan bir alandayız. Ben ticaret hukukçusuyum, şirketlerle uğraşıyorum. Metaverse’ün ne olduğu tam olarak bilinmediği halde bir şeyler yatırılıyor, bir şeyler alınıyor. Önemli çıktıların alınacağı bu sempozyum dolayısıyla hem rektör hocamızı hem dekan hocamızı, hem de değerli akademik kadroyu ve emek veren herkese teşekkür ve tebriklerimi sunmak istiyorum” dedi. Bu Başlıkta En Kapsamlı Sempozyum İKÇÜ Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde uluslararası kapsamda düzenlenen “Uluslararası Dijital Çağda Hukuk Sempozyumunun ilk etkinlikleri olması nedeniyle ayrı bir heyecan duyduklarını paylaşan Dekan Prof.Dr. Kerem Batır, dijitalleşmenin kamu ve özel hukuk alanlarına etkileri, olumlu ve olumsuz yönleri ile inceleneceğini belirtti. İKÇÜ olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Dekan Prof. Dr. Batır, “İçinde yabancı üniversitelerin de bulunduğu toplam 72 eğitim kurumundan ve farklı barodan katılan 165 değerli katılımcımızı senkronize biçimde yüz yüze ve online olarak bir araya getiren bu çerçevedeki en kapsamlı sempozyumu gerçekleştirme gururu üniversitemize ait olacaktır. Söz konusu çalışma; dijitalleşmenin hukuka ve diğer bilim dallarına etkilerine ilişkin faaliyetlerin duyurulmasına da zemin hazırlayacaktır. Bu organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçen bütün personelimize, tebliğ sunarak bu alana katkı sağlayan ve dinleyici olarak bizleri yalnız bırakmayan katılımcılarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Akademiye Önemli Görev Günümüzde dijitalleşmenin hukuk olgusunu adeta baştan oluşturduğunu aktaran Dekan Prof. Dr. Batır, gelenekselliği ve yapısal değişikliklere kapalılığıyla ünlü bu bilim dalı olan hukukun da dijitalleşmenin uç noktalarına ulaştığı bu çağda sorunlarla karşılaştığını vurguladı. Prof. Dr. Batır, “Hukuk alanında karşılaşılan uyuşmazlıklar dönüşüm geçirmiş, hukuk bilimi dijital çağın külfetlerine çözüm bulma arayışına girmiş, iç hukukta kamu ve özel hukuk ayrımındaki çizgi kaybolarak inter-disipliner çalışma alanları daha da artmıştır. Yerleşik norm ve kurallara sahip olan hukuk biliminin dijitalleşmenin gerekli kıldığı gelişimi yakalaması; uygulayıcılarının sağlam temellere dayanan hukuk birikimine sahip olmasının yanı sıra dijitalleşmenin getirdiği yeni ve bilinmeyen dünyanın kapılarını aralamaya istekli olmalarına bağlıdır. Bilhassa akademik kültürün taşıyıcısı olan üniversitelerimiz, gelişim ve değişimin öncüsü olma görevini yerine getirmelidir” dedi. Protokol konuşmalarının ardından açılış oturumunu İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal’ın yönettiği oturuma geçildi. -
13.12.2022
İKÇÜ’den “Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı”
Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) kalite güvencesi kültürünün öğrenciler tarafından benimsenmesi ve bu konuda farkındalık kazandırmak amacıyla üniversitelerde düzenlediği seminerlerin 41’incisi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde yapıldı. İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz’in modeartörlüğündeki “Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı” başlıklı seminerde, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi, Genç K-Uşak Topluluğu Başkanı Aslı Özmutlu konuşmacı olarak yer aldı. Son On Yılda Kalite Temelli Öğretim Politikası Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan semineri Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, kalite komisyonu üyeleri ile İKÇÜ Kalite Topluluğu üyeleri takip etti.İKÇÜ’nün gönüllü kalite elçilerine seslenen Rektör Prof. Dr. Köse, üniversitelerin kalite güvencesi sisteminin tüm süreçlerde işlemesi hem akademik birimlerin hem de Türk yükseköğretiminin daha rekabetçi yapıya bürünmesi için son derece büyük önem arz ettiğini ifade etti. Yükseköğretim açısından bakıldığında dersin değerlendirilmesinden programın incelenmesine, yükseköğretim kurumun değerlendirilmesinden alandaki eğitim için teknolojik uygunluğun değerlendirilmesine, kontrol ve düzenleme adımlarından iyileştirici uygulamalara kadar tüm aşamalarda kalite unsurunun yer aldığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “Ülkemizde çok sayıda üniversite ve programın oluşu, yurtiçi ve yurtdışı tercih edilirlikte kaliteyi önemli bir bileşen haline getirmiştir. Yükseköğretimde program akreditasyonları yoluyla diğer üniversitelerin önüne geçme arzusu, tüm programlar açısından süreçlerin ve değerlendirme kriterlerinin standardizasyonu yolunda önemli bir adım oluşturmuştur. Bu çerçevede özellikle son on yılda kalite temelli öğretim ve süreçlerin kalite güvence sistemi kapsamında yürütülmesi üniversite yönetimleri tarafından önemli görülür hale gelmiştir. Kalite, güvence altına alındığında bunun sonuçlarının uluslararası arenada önde olmak şeklinde çıktılar üreteceği açıktır” ifadelerini kullandı. 2022 Yılında Rekor Kıran Tek Ülkeyiz YÖKAK’ın son yıllarda yapmış olduğu çalışmalarla yükseköğretimde kalite ile ilgili önemli adımlar atıldığını ifade eden YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, kurul olarak amaçlarının yükseköğretim kurumlarını daha nitelikli ve daha kaliteli yapı kazanmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, “Üniversite öğrencilerinin kalite süreçlerine aktif katılımı, kalite sistemlerinin doğru kurgulanmasına katkıda bulunması oldukça önemli. Bu alanda YÖKAK’ın çalışmaları ile Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) Kalite Güvencesi Öğrenci Uzman Havuzu’na 2020 yılında 2, 2021 yılında 8 ve 2022 yılında 10 öğrenci ile üyelik başarısı gösterdi. 2022 yılındaki 10 öğrenci sayısı ile rekor kıran tek ülkeyiz. Bu aktif çalışmalarımızın neticesi öğrencilerimizin sürece gösterdiği ilgi ve destek ile gerçekleşti. Bu bizi ESU’da çok daha önemli bir konuma getirdi. Sonuç olarak buraya üye olan arkadaşlarımızın yurt dışındaki eğitim fırsatlarından yararlanmasının da önünü açmış oldu” dedi. Öğrencilerin Farkındalıkları Arttı Türkiye’nin yükseliş gösteren bu grafiğinin arkasında YÖKAK’ın 2019 yılında bünyesinde oluşturduğu Öğrenci Komisyonu’nun özverili faaliyetleri olduğunu vurgulayan Uludağ, ülkemizdeki yükseköğretim öğrencilerinin kalite güvencesi çalışmalarına yönelik farkındalıklarının artırıldığını kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, kalite güvencesi süreçlerinin kurumlar, öğrenciler ve tüm paydaşlar tarafından benimsenmesinin Türk yükseköğretim kurumlarının görünürlüğü ve rekabet gücünün artmasında önemli bir rolü olduğunu aktarırken; akredite edilen eğitim programlarından mezun olmanın öğrencilere sağladığı avantajlara da değindi. Gönüllü Elçi Olun YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi, Genç K-Uşak Topluluğu Başkanı Aslı Özmutlu ise komisyon çalışmalarının gönüllülük esasıyla yürütüldüğünü ifade etti. Kalite komisyonlarında, öğrenci topluluklarında yer almanın avantajlarına değinen Özmutlu, “Kalite etkinliklerinde aktif olarak yer almak görünürlüğünüze katkı sunarken çok güçlü bir network ağına da sahip oluyorsunuz. Kalite elçisi olarak hem eğitim hayatınıza hem de bulunduğunuz üniversitelere çok değerli katkılarınız oluyor” diye konuştu. İKÇÜ’de yapılan kalite elçisi buluşması, öğrencilerden gelen öneri ve görüşlerin değerlendirilmesiyle son buldu. İKÇÜ’ye misafir olan YÖKAK Öğrenci Komisyonu üyeleri, seminerin ardından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. -
13.12.2022
Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İKÇÜ’de Ele Alındı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kadın ve Araştırma Uygulama ve Araştırma Merkezi/Kadın ve Aile Çalışmaları Öğrenci Topluluğu tarafından “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Farkındalık” paneli düzenledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde yapılan panele Aile ve Sosyal Hizmetler İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay, Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden Psikolog Ceren Erdur konuşmacı olarak yer aldı. Kadın Gerçek Değerini İslamiyet İle Buldu Zarafetin ve şefkatin en çok yakıştığı kadınlar ile şiddet eylemlerini yan yana getirerek konuşmanın utanç verici bir mesele olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, canlılara karşı merhameti ve şefkati merkeze koyan bir dinin mensupları olarak şiddet haberlerini görmekten büyük üzüntü duyduğunu paylaştı. Kadının gerçek değerini islamla bulduğunu aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, İslamiyet öncesi tüm dini inanışlarda kadına ve kız çocuklarına yapılan zulümlerin görüldüğünü örnekledi. Prof. Dr. Köse, “Ortaçağ Avrupası’nda içine cin kaçmış kadınlardan tutun, cadı avlarına kadar birçok insanlık dışı inanışların olduğunu görürsünüz. Kadının cinselliği üzerinden oluşturdukları birçok inanışları var. Kadının adeta ikinci derecede görüldüğünü görmekteyiz. Kadının gerçek değerini islamla bulduğunu düşünüyorum. Tüm canlılara karşı merhameti ve şefkati merkeze koyan bir dinin mensuplarıyız. Kur’an’a göre, kadın ve erkek birbirilerini tamamlayan varlıklar olarak yaratılmıştır. İslâm'da, insanlık ve Allah’a (cc) kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark yoktur” dedi. Kur’an Tüm İnsanlığa Merhameti Öğretir İslam’ın kadına verdiği değeri anlatmak için: “Cennet anaların ayağının altındadır.” hükmüne bakıldığında bütün anlayışın görülebileceğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, sağlıklı toplumlar oluşmasındaki ana unsurun aileden geçtiğini aktardı. Prof. Dr. Köse, “Kur’an tüm insanlığa merhameti, saygıyı, sevgiyi öğretir ki; Hz. Muhammed (SAV) Efendimizin hayatına baktığımızda da bunu görürüz. Kızı Hz Fatıma’yı ne kadar sevdiğini, ona ne kadar değer verdiğini, onu her zaman yanında bulundurmasından, ona olan bağlılığından anlıyoruz. Kur’an’ın emirleriyle kızların canlı olarak gömülmelerinin önüne geçilmesinden tutun, adaleti gözeten hukuki haklara, kendi başına ticaret yapma ve mal sahibi olmalarına, veraset almak gibi kadını önceleyen, koruyan emirleri okuyoruz. İslam kadını ve aile bütünlüğünü her zaman destekler ve korur” diye konuştu. Psikososyal Dinamikleri Analiz Etmek Lazım Kadına gösterilen şiddet ve eziyetin İslam dışı bir anlayış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köse, “Şiddet dünyanın her yerinde var. Bunun psikososyal dinamikleri var. Bir bütün halinde ele alınmadıkça, bu dinamikleri analiz etmedikçe şiddetin önlenmesi mümkün değildir. İKÇÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve öğrenci topluluğunun düzenledikleri etkinliklerin bu alandaki çalışmalara ve kadına karşı şiddetin önlenmesi konusuna katkılar sunmasını temenni ediyorum”dedi. “Kadın, İnsandır, Biz İnsanoğluyuz” Panelde kadına yönelik yapılan her türlü saldırının tüm insanlığa ihanet olduğunu kaydeden Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, medeniyetimizde ve İslamiyet’te kadının yerinin tüm insanlığa örnek teşkil ettiğini aktardı. Doç. Dr. Yiğit, “Kadın Hakk’ın nurudur” diyen Mevlana Hazretleri, kadından üstün olduğunu zanneden erkekleri de bilgisiz, kaba ve sevgisi az insanlar olarak tasvir ediyor. Tarihimize baktığımızda Terken Hatun’dan Hayme Ana’ya, Nene Hatun’dan Kara Fatma’ya kadar verdikleri mücadele ve azimleriyle efsane haline gelmiş nice kadınlarımız vardır. Buradan hareketle Anadolu’nun bilge ozanı Neşet Ertaş’ın şu sözünü hatırlatmak isterim: “Kadın, insandır, biz insanoğluyuz” ifadelerini kullandı. Şiddet Alışkanlığının Kökünden Kazınması İçin… Tüm dünyada fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalan kadınların toplumları geleceğe taşıyacak ana unsur olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yiğit, “Kadınlarımızın güçlü, eğitimli ve güvende olduğu toplumlar ancak kendilerini geleceğe taşıyabilecektir. Kadın erkek yan yana, medeniyet yolunda binlerce yıldır birlikte yürüyoruz. Bu uzun yolculukta insanoğlu, güzel olduğu kadar çirkin manzaralara da şahitlik etti. Kadına yönelik şiddet, bu manzaranın en çirkinlerinden biridir. Şiddet, kime ve ne şekilde uygulandığı fark etmeksizin, toplumların ruhunda oluşmuş kötü bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın kökünden kazınması için hepimiz canla başla mücadele etmeliyiz” diye konuştu. Aile İçerisinde En Fazla Şiddet Kadınlara Aile ve Sosyal Hizmetler İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay da aileyi oluşturan temel dinamiklerin kadın ve çocuklar olduğunu ifade ederek; şiddet meselesinde de çocuk ve kadına yapılan şiddetin ön planda ele alındığını söyledi. İl Müdürü Tanğlay, rakamların aile içerisinde en çok şiddet vakalarının kadına yönelik yaşandığını gösterdiğini kaydettiği konuşmasında, “Aile içerisinde bu husus cereyan ettiği zaman bunun sosyal niteliğine baktığımızda bu oran toplumları da etkiliyor. Bu oranlarla toplumdaki şiddet oranlarını da görebiliyoruz. Şiddeti sadece kadına indirgemek sadece kadın üzerinden şiddeti değerlendirmek doğru değil. Sonuçta insanın bulunduğu her yerde şiddetle karşılaşabiliyoruz“ dedi. Yasal Düzenlemelerin Uygulanmasında İş Birliği Şart 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine yönelik kanunun cinsiyet ayrımı yapılmaksızın şiddet mağdurlarının korunup gözetilmesi amaçlandığını aktaran Tanğlay, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı ve bu plana bağlı olarak yürütülen faaliyetlerle ilgili bilgilendirmede bulundu. Yasal düzenlemelerin ve ulusal politika belgelerinin benimsenmesi ve yerel düzeyde işlevsellik kazanmasının, şiddetin önlenmesi için son derece önemli olduğunu ifade eden Tanğlay, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kamu kurum ve kuruluşlarının koordineli, iş birliği içinde çalışma kültürü geliştirmesinin önemli olduğunun altını çizdi. Dünya Genelinde Her 3 Kadından 1'i Şiddet Mağduru Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden Psikolog Ceren Erdur ise kadına yönelik şiddetin, kamusal veya özel yaşamda fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik olarak zarar veren ya da verebilecek her türlü eylemi kapsadığını belirtti. Dünyada her 3 kadından birinin fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını aktaran Erdur, “Dünyada her yıl 1,4 milyon insanın şiddet nedeni ile hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafında yayınlanan rapora göre, dünya genelinde her 3 kadından 1'i yani yaklaşık 736 milyon kadın fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Yine rakamlara göre şiddet en çok kadınlara, çocuklara, yaşlılara, engellilere, göçmenlere, evsizlere ve mültecilere yönelmekte. Aile içindeki şiddetin önlenmesinde erkek bireylerin de sorumluluk ve rolleri var. Toplumsal farkındalık ve bilinç kazandırmak için hepimize önemli görevler düşüyor” şeklinde konuştu. -
13.12.2022
İKÇÜ UBYS ESOGÜ’de
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından geçtiğimiz mayıs ayında dördüncüsünün Kuşadası’nda yapıldığı Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi Çalıştayına katılarak İKÇÜ ÜBYS ‘ye geçme kararı alan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi(ESOGÜ) resmen UBYS kullanıcısı oldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde(ESOGÜ) düzenlenen imza töreni, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Demiral, Daire Başkan V. Ömer Tanberk ile İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tunçez katılımıyla yapıldı. ESOGÜ Yerli ve Milli Teknolojilerin Destekçisi ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, üniversite olarak milli ve yerli teknolojilerin kullanılmasına, uygulanmasına, üretilen bilginin üretime, teknolojiye dönüşmesine verdikleri önemin altını çizdi. Rektör Prof. Dr. Çolak, “Bir eğitim ve bilim kurumu için üretilen bilginin, yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin üretime, teknolojiye dönüşmesi son derece önemlidir. Bu kapsamda gerek kamu ile gerekse de özel sektörle yapılan iş birliklerine oldukça önem veriyoruz. İKÇÜ ile ESOGÜ arasında UBYS paydasında sağlanan bu karşılıklı bilgi alışverişinin, yerli ve milli teknoloji paylaşımının tüm üniversitemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu buluşmada emeği geçen başta İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde yazılımda emeği geçen İKÇÜ’lü mühendislerimizi kutluyor, şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Bürokrasiyi Minimuma İndirgeyen Kolaylıklar Sistemi ESOGÜ’nün UBYS ailesine katılmasından duydukları memnuniyeti paylaşan İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği "Dijital Seferberlik" ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin yürüttüğü milli teknoloji hamlesi kapsamında, İKÇÜ’lü mühendisler tarafından yazılan UBYS’nin kullanım ağının genişlemesinden gurur duyduklarını ifade etti. Prof. Dr. Bulduklu, “Bir üniversitenin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak yapıda, tümleşik ve başka sistemlerle etkiletişime açık bir sisteme sahip bir yazılım olan UBYS’mizin ESOGÜ ailesince de kullanılacak olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. 2012 yılında başlayan UBYS projesi, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın destekleriyle 34 modüllü içeriğiyle bir milyonu aşan kullanıcıya servis sağlıyor. Üniversitelerin idari ve akademik tüm süreçlerinin online olarak yürütüldüğü UBYS, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de bürokratik süreçleri minimuma indirgeyen kolaylıklar sistemi. Bu sistemi bünyesine katan ESOGÜ’ye hayırlı olmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. -
13.12.2022
İKÇÜ’den İMEAK DTO Başkanı Kıran'a "Hayırlı Olsun"
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi (GİDF) Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran'a "Hayırlı Olsun" ziyaretinde bulundu. Prof. Dr. Akbulut ve Prof. Dr. Özkan, İMEAK DTO Başkanlığına yeniden seçilen Tamer Kıran ve yönetim kurulu üyelerine yeni dönem görevlerinde başarılar diledi. 15 Ekim’de yapılan yönetim kurulu ve meclis başkanlık divanı üyelerinin belirlendiği seçimde İMEAK DTO’ nun şahsını yönetim kurulu başkanlık görevine layık gördüklerini ifade eden Başkan Tamer Kıran, başarılı bir görev dönemi geçirmenin, yönetim olarak aldıkları görevi layıkıyla yerine getirmenin haklı gururunu yaşadıklarını paylaştı. Kıran İKÇÜ’den yapılan nezaket ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti paylaştı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut ise İKÇÜ olarak İMEAK DTO ile kurulan yakın temaslara oldukça önem verdiklerin ifade ederek, akademi ile sektör kurumları arasında yapılacak iş birliklerinin değer arz ettiğini vurguladı. Görüşmede ayrıca iki kurum arasında lisans ve lisansüstü eğitim programlarında görüş alışverişinde bulunulurken; Prof. Dr. Süleyman Akbulut tarafından Başkan Kıran'a anı objesi takdim edildi. -
13.12.2022
Öğrenci Toplulukları ile Danışma Toplantısı Yapıldı
Üyeleriyle birlikte birbirinden farklı etkinliklere imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) çatısı altında faaliyet gösteren öğrenci toplulukları, düzenlenen istişare toplantısında bir araya geldi. Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yasin Bulduklu’nun moderatörlüğündeki toplantıya, SKS Daire Başkanı Fatih Can, Kültür Birimi Şube Müdürü Bülent Maral, SKS birim sorumluları, öğrenci konseyi üyeleri, topluluk başkanları ile üyeleri katıldı. Sizlerin Katkısı İKÇÜ’yü Zenginleştirir İKÇÜ bünyesinde çeşitliliği zengin etkinliklerin yapılmasında öğrenci paydasının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yasin Bulduklu, yönetim olarak öğrenci organizasyonlarına yönelik çalışmalara her zaman destek olduklarını ifade etti. Öğrencilerini yenilikçi ve yaratıcı düşünmeye teşvik eden çerçevede çalışmalara imza attıklarını belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Öğrencilerimizin geri bildirimleri bizim için oldukça önemli bir unsur. İKÇÜ’nün bölgesiyle, milletiyle bütünleşmesi gençlerimizden gelen destekle, topluluklarımızın yapacağı etkinliklerle sağlanır. Ayrıca gençlerimizin gerek toplulukların, gerekse de fakültelerimizin ve rektörlüğümüzün düzenlediği aktivitelere katılması en az derslerin katkısı kadar kişisel gelişimlerine fayda sağlar. Kampüs yaşamında ne kadar fazla sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yapılırsa İKÇÜ o kadar zenginleşir” dedi. Prof. Dr. Bulduklu, sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif yelpazede yapılmak istenen tüm etkinliklere, imkânlar ölçüsünde ve planlı olmak kaydıyla destek vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi. UBYS Aktif Kullanılmalı SKS Daire Başkanı Fatih Can da öğrenci organizasyonlarına yönelik çalışmalar da birimler olarak topluluk üyeleriyle koordineli olarak hareket ettiklerini ifade etti. Başkan Can, topluluk faaliyetlerinin dijital ortamda UBYS sistemiyle kolaylıkla kayıt altına alındığını hatırlatarak topluluk etkinlikleri, yeni üye kaydı gibi işlemlerin elektronik ortamdan kolaylıkla yapılabildiğini söyledi. Toplantı, gençlerden gelen öneri ve taleplerin değerlendirilmesiyle son buldu. -
12.12.2022
‘Engellerden Daha Güçlüyüz’
Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) İzmir Şubesi üyeleri İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) misafiri oldu. İKÇÜ Sosyal Hizmet, Toplumsal Duyarlılık ile Avrupa Tıp Öğrencileri Topluluklarının ortaklaşa hazırladığı ‘Engellerden Daha Güçlüyüz’ etkinliğine katılan ZİÇEV İzmir Şubesi üyeleri hazırladıkları sahne performansları ile ayakta alkışlandı. Hekim Hacı Paşa Konferans salonundaki etkinliği, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melike Tekindal, ZİÇEV İzmir Şube Başkanı Nilgün Öztürk, ZİÇEV İzmir Şubesi Özel Vasfiye Orhan Akyıldız Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurum Müdürü Serpil İçli, vakıf temsilcileri ile çok sayıda öğrenci izledi. Farkındalıkları Ön Plana Çıkaran Bir Üniversite Etkinlikle konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, ‘Farkındayız, Farklıyız’ sloganı ile farkındalıkları ön plana çıkaran bir üniversite olduklarını kaydetti. ZİÇEV’in bu manadaki çalışmalarının önemine değinen Prof. Dr. Akbaş, “Bazılarımız doğuştan özelliklerle doğuyor, bazılarımız da hayatın akışı içinde bir takım özel durumlara sahip olabiliyor. Hayatımızda beklenmedik sürprizlerle karşılaşabilir, özel durumlarla birlikte hayatımızı sürdürebiliriz. Belki en yakınımız özel ilgiye sahip bir duruma gelebilir. Bu farkındalığa sahip olarak elimizden ne geliyorsa yapmak adına bizlere önemli görevler düşüyor. Öğrenci topluluklarımızın bu farkındalığa sahip olması bizlere umut veriyor. Hep beraber farkındalık bilinciyle onlara umut olmaya devam edelim. Yönetim olarak sizleri ağırlamaktan çok mutluyuz.” dedi. Önündeki Engeller Kaldırılmalı Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi ve Sosyal Hizmet Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Melike Tekindal da özel gereksinime sahip bireylerin toplumsal yaşama tüm bireylerle eşit şekilde katılabilmesinin önemine işaret etti. Toplumsal farkındalık oluşturarak hayata katılımlarının önündeki engellerin kaldırılmasının gerekliliğine işaret eden Doç. Dr. Tekindal, “Bizler ZİÇEV ile ortak çalışmalara imza atarak gençlerimizin de dâhil olduğu platformlarda toplumsal farkındalığa katkı sunmak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Onları Hayata Hazırlıyoruz ZİÇEV olarak zihinsel engelli bireyleri topluma kazandırma çalışmalarının yanı sıra ailelerine de destek olduklarını aktaran İzmir Şube Başkanı Nilgün Öztürk, kızının zihinsel engelli olduğunu 7 yaşındayken öğrenen bir anne olarak bu farkındalığa katkı sunmaya başladığını aktardı. Öztürk, “Engelli gençlere tam gün hizmet veren sayılı kurumlar arasındayız. Haftanın beş tam günü onlarla birlikteyiz. Farklı branşlardaki halk eğitimi merkezi öğretmenlerimizin eşliğinde öğrencilerimizin birçok beceriye sahip olmasına olanak sağlarken; kaliteli zaman geçirmelerine katkıda bulunuyoruz. Onları hayata hazırlarken ailelerine de nefes alma imkânı sağlıyoruz. Folklordan, resime, el sanatlarına, dramaya kadar günlerini dolu dolu geçirmeleri için çalışıyoruz. Bizlerle birlikte çalışan tüm arkadaşlarımıza, eğitmenlerimize ve farkındalık bilincine sahip siz gençlerimize teşekkürlerimi sunuyorum ” dedi. Konuşmaların ardından ZİÇEV’in birbirinden yetenekli bireylerinin öğretmenleri ile birlikte hazırladığı sahne gösterilerine geçildi. Gençlerin sunduğu ritim gösterisi, halk oyunları ekibinin yöresel türküler eşliğindeki oyunları, şarkı ve şiir performansları ayakta alkışlandı. -
08.12.2022
Turizm Rehberliği Öğrencilerinden Rektör Köse’ye Teşekkür Ziyareti
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencileri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'yi makamında ziyaret etti. Rektör Köse'nin eğitim süreçlerine verdiği destek ve öğrenci odaklı eğitim anlayışı için teşekkür etmeyi amaçlayan ziyarette Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nurettin Memur, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler ve Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Nazım Çokişler hazır bulundu. Çanakkale'ye yapılan teknik geziye ilişkin paylaşımların da aktarıldığı ziyarette konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkelerin tanıtımında nitelikli turizm rehberliğinin öneminin altını çizdi. Bu Ülkeyi İyi Tanıyın ve Tanıtın Turizmin giderek stratejik öneme sahip bir rekabet alanı haline geldiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye'nin değişik bölgelerinde doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerin bulunduğunu ve bunun farkındalığının artırılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Köse, "Ülke olarak inanılmaz bir mirasa sahibiz. Doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her bölgesi ayrı güzel bir vatanımız var. Bu ülkenin her alanda güçlü olması siz gençlerin elinde. İyi rehberlik hizmetleri ülkemizin dünya turizm pazarından daha fazla pay alması için çok önemli. Bunun için de sizlerin iyi yetişmesine gerek var. Sizler, öncelikle bu ülkeyi her açıdan en iyi şekilde tanımalı ve en uygun şekilde tanıtmalısınız. Tanımadan tanıtma eksik ve hatta yanlış olur. Teknoloji her alanda hızlı biçimde dönüşüyor ve dönüşüm sizin alanınız açısından daha fazla imkanları da ortaya çıkarıyor. Ama şunu hiç unutmayın. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin onu etkin kılan şey, insandır ve nitelikli insan gücü, her dönem önemli bir güç olmaya devam edecektir" dedi. Yok Eden Değil Yaşatan Bir Medeniyetin Evlatlarısınız Turizm Fakültesinin nitelikli kadrosuyla her geçen yıl yükselen bir başarı ivmesi yakaladığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, değerlere odaklı bir eğitim anlayışı ile ülkenin stratejik hedeflerine katkıyı her alanda önemsediklerini vurguladı. Bilimsel gelişme yanında her açıdan donanımlı mezunlar için çaba gösterdiklerini belirten Rektör Köse, "Turizm sadece doğal güzellikleri görmek, zaman geçirmek ve dinlenmek demek değildir. Turizm aynı zamanda kültürel etkileşime ve toplumların birbirlerini tanımasına da imkan veriyor. Değişik ülkelere gittiğinizde bizim kültürümüzün ne kadar farklı ve ne denli can odaklı olduğunu görüyorsunuz. Ülkemizin her bölgesinde bizim kadim medeniyetimizin izlerini açık biçimde görürsünüz. Geleneklerimizde ve tarihi eserlerimizde bu söylediklerimi gözlemek mümkün. Bireyciliği merkeze alan ya da var oluşu diğerini yok etmek üzerine kurgulayan değil; canı değerli gören ve onu yaşatmaya gayret gösteren bir medeniyetin evlatlarıyız. Yüzlerce vakıf kurmuşuz ve bu vakıflar, sadece insana değil tüm yaratılmışlara hizmeti düstur edinmiş. Tüm insanları değerli gören bir dinin mensuplarıyız ve İslam, müslüman olmayanlara bile sadaka vermeyi ve hayırda bulunmayı mübah kılmış. Bakara Suresinin 272. Ayetinde 'Onları hidayete erdirmek senin yükümlülüğün değildir. Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz içindir' buyurulur. Düşünün aynı dinden olmayanı bile değerli gören bir anlayıştan bahsediyoruz. O nedenle sizler, bu değerlerle medeniyeti, ülkeyi ve kültürü aktarmalı, bunları tutum ve davranışlarıyla sergileyen iyi örnekler olmalısınız" dedi. Büyük Hedeflerimiz Var Ziyarette konuşan ve turizmde sahada öğrenmenin son derece önemli olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. M. Emre Güler, özellikle Turizm Rehberliği alanında uygulamalı eğitimi öncelikli gördüklerini söyledi. Fakülteye verdiği destek için Rektör Köse'ye özel olarak teşekkür etmek istediklerini belirten Dekan Güler, "Her talebimizi yerine getirme gayreti gösteren, huzurlu bir ortamda eğitim vermemize imkan sunan Rektörümüze tekrar şükranlarımızı sunuyoruz. Bu destekler ve üretmeye odaklı bir akademik atmosfer, fakülte olarak bizi daha büyük başarılar için motive ediyor. Kısa sürede sektörün aranan elemanlarının yetiştiği önemli bir fakülte haline geldik. Daha iyisini yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Zira büyük hedeflerimiz var" dedi. -
07.12.2022
İKÇÜ’de Mimar ve Mühendisler Zirvesi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) altıncısı yapılan Mimar ve Mühendisler Zirvesine ev sahipliği yaptı. İKÇÜ Mühendislik Topluluğu(İKC-ENSO) ile İzmir Üniversiteli Mimar ve Mühendisler Grubunca (MMG) düzenlenen zirvenin açılışına, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi Başkanı Bilal Saygılı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Çevik, Genel Sekreter Nurettin Memur ve çok sayıda konuk akademisyen ve öğrenci katıldı. Ülkemiz Ve Milletimiz İçin Çok Kıymetlisiniz Zirvede gençlere seslenen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, iş hayatında başarılı olmanın sırrının başarılı isimlerin hikâyelerinde yer aldığını söyledi. Türkiye’nin geleceği açısından mühendislik alanının değerinin altını çizen Prof. Dr. Saffet Köse, “Ülkemizin stratejik hedeflerine katkı vermekte mühendislik ve mimarlık alanının stratejik bir görevi olduğu kanaatindeyim. Türkiye’nin başta savunma sanayi olmak üzere teknoloji liginde oyun kurucu rolüne evrilmesi, bu alanda güçlü ekosistemi ortaya çıkarmış durumda. Sizden önceki mühendisler esasen geleceğe yönelik bir vizyon ortaya koydular ve başlatılan milli teknoloji hamlesini hedefe doğru ilerletiyorlar. Sizler de onlardan aldığınız bayrağı daha yukarılara çekecek, daha büyük hedeflere başarılı biçimde yürüyeceksiniz. Bulunduğunuz yaşlarda bu stratejileri içselleştirmeniz; aileniz, ülkemiz ve bölgemiz açısından son derece değerli. Dolayısıyla sizler, bu yaşlarda sorumluluk alma konusunda gönüllü taze dimağlar olarak ülkemiz ve milletimiz için çok kıymetlisiniz” diye konuştu. Büyüyen Değil Gelişen Bir Üniversite Anlayışıyla İlerliyoruz Üniversite olarak ‘Güçlü Türkiye’ hedefine katkı sunmak için tüm paydaşlarla birlikte ortak hareket ettiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Mücadeleden hemen vazgeçen ve sürekli şikâyet eden bireyler yerine sorun çözen, canı değerli gören ve memleketin derdi ile dertlenen nesiller yetiştirmeye çalışıyoruz. Gelinen noktada üniversitemizde güçlü bir girişimci kültürü oluşturduğumuzu dikkatlerinize sunuyorum. Geçtiğimiz hafta açıklanan TÜBİTAK 2209 – A ve 2209 – B proje kategorilerinde öğrencilerimiz geçen yıl gösterdikleri başarının üzerine çıkarak İzmir’de 2. Sıraya yerleşmiş durumda. Önceki yıl kabul edilen 40 projeyi bu sene 58’e çıkarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 'Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı' kapsamında desteklenen proje sayısı ile Türkiye’de 10.sıraya yerleştik. URAP Sıralamasında önceki yıla göre 4 sıra yükselerek Türkiye’de 35. Sıraya çıktık ve yükselişimizi sürdürdük. 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında yine ilk 3’te yer aldık. Elbette daha büyük hedeflerimiz, gerçekleştirilecek hayallerimiz var. Biz büyüyen değil gelişen bir üniversite anlayışıyla ilerliyoruz” dedi. Açılış konuşmalarının ardından söyleşiye katılan Saygılı Rulman Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Saygılı, mühendis gözüyle iş hayatında başarılı olmanın yolları üzerine bilgi ve birikimlerini gençlerle paylaştı. Zirve buluşması, Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Doğanay tarafından verilen “Dünyaya Liderlik Eden Tıbbi Görüntüleme Cihazlarının Türkiye'de Üretilmesi” İZKA İnşaat adına zirveye katılan İş Geliştirme Koordinatörü Merve Kaya’nın “Yeni Dünya Düzeni” sunumu ve NORM Cıvata Kalıp Tasanm Kıdemli Uzmanı Tayfur Yavuzbarut’un “Bir Mühendisin Endüstride Karşılaşabileceği Muhtemel Zorluklar” söyleşileriyle tamamlandı. -
07.12.2022
Ünlü Tarihçi Prof. Dr. Maksudoğlu İKÇÜ’de
Araştırmacı yazar Prof. Dr. Mehmet Maksudoğlu İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) öğrencilerle buluştu. Arapça ve İslam Tarihi alanlarında yurt içi ve yurt dışında birçok başarılı çalışmaya imza atan Prof. Dr. Mehmet Maksudoğlu’nun verdiği “Oryantalizmin Müslümanlara Etkisi” başlıklı konferansı, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci takip etti. Konferansın açış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Prof. Dr. Maksudoğlu’nun lisans eğitiminde hocası olduğunu söyleyerek kendisinden ilim ve irfan öğrenmekten gurur duyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Köse, Prof. Dr. Maksudoğlu’nu İKÇÜ’ de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını paylaştı. Yabancı Kaynaklardan Türk Tarihini Öğreten Akademisyenler Var Araştırmacı - yazar Prof. Dr. Mehmet Maksudoğlu, gençliğin Türk milleti için çok değerli olduğunu belirterek başladığı konuşmasında “Yüksek tahsil yapmak, bu millete hizmet etmek şereflerin en büyüğüdür. O yüzden vazifeniz çok mühim” diye konuştu. Günümüzde yaygınlaşan medeniyet kavramı altına yerleşen kültür istilasından söz eden Prof. Dr. Maksudoğlu, doğu bilimciliği olarak tanımlanan oryantalizmin savunucularının günümüzde daha çok ön plana çıkarıldığını kaydetti. Prof. Dr. Maksudoğlu, “ İngiltere, Avrupa. Amerika… Onları gözünüzde büyütmeyin. Amerika İngiltere’nin kültürel uzantısıdır. Yerli halktan yüz milyon yerliyi öldürdüler, sonra Amerika’yı kurdular. Bu akımın ünlü temsilcisi Londra Üniversitesi/SOAS öğretim üyesi Prof. Dr. Benjamin Fortna’nın ‘Osmanlı padişahlarının ne derece Müslüman olduğu tartışılır’ sözüne bakın. Bizim tarihimize geldi mi böyle yazıyorlar. Maalesef bunları bizde ciddiye alan tercüme eden, düşmanından kendi tarihini öğreten akademisyenlerimiz var. Fransız tarihçinin Fransızca yazdığı metinden tarih anlatıyor. Düşünün, Fransız tarih profesörü Osmanlı kaynaklarından yazılan Kanuni’nin Fransuva’ya yazdığı mektubu okuyor. Fransız bunu yapar mı? Bu çok tehlikeli” ifadelerini kullandı. Örtülü Sömürge Olmak Tehlikesi Kendi tarihimizle ilgili yazılan eserlerin orijinal dilinden okuma yapılmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Maksudoğlu, milletlerin öz tarihlerinin objektif olarak aktarılmasının oldukça hassasiyet taşıdığını belirtti. Oryantalistlerin ortak özelliğinin Osmanlı tarihinin daima Avrupa bakış açısıyla Avrupa kaynaklarına dayandırılarak aktarması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Maksudoğlu,” Oxford’da, Cambridge’ de tarih dersi Almanca okutulmaz. Almanya’da üniversite eğitimi İngilizce verilmez. Fransa’da İngilizce eğitim yapan üniversite bulabilir misiniz? İngilizce öğretilir elbette. 10 tane dil öğret. Ama başka dilde eğitim yapmak nedir? Maalesef bu artık yadırganmıyor. Bu örtülü sömürge olmak değil de nedir? Fransa tarihi yazılırken İngiliz veya İtalyan kaynaklarına dayandırılarak yazılsa nasıl sağlıklı olmazsa, Osmanlı tarihi okumalarında da yerli kaynakların okunması gerekiyor” dedi. “Türk Olmak Zordur; Karşında Bütün Dünyayı Bulursun” Batıda ‘formasyon çağı’ olarak adlandırılan 12-18 yaş arası gençlerin eğitimlerinin oldukça hassasiyet taşıdığını aktaran Prof. Dr. Maksudoğlu, batılılaşma adı altında İslam’dan ve kendi kültüründen uzak bir nesil oluşturulma tehlikesine dikkat çekti. Bu noktada üniversite gençliğinin önemli misyon üstlendiğini kaydeden Prof. Dr. Maksudoğlu, “Türk olmak zordur; karşında bütün dünyayı bulursun. ‘Türk olmamak, daha da zordur; karşında Türk'ü bulursun!’ derler. Bu sözü çok severim. Sizler bizim için çok değerlisiniz” şeklinde konuştu. -
02.12.2022
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş’tan Kampüs Ziyareti
“Yükseköğretimde Uluslararasılaşma İstişare Toplantısına katılmak için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesine(İKÇÜ) gelen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. H. Haldun Göktaş, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti. Ziyarette, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut yer aldı. Görüşmede, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. H. Haldun Göktaş’ı İKÇÜ’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. H. Haldun Göktaş, ziyaretin ardından üniversite kampüsünü gezerek, incelemelerde bulundu. “Sanayiye Yerli Ve Milli Akıllı Fabrika Modeli” sloganıyla başarılı çalışmalar yürüten Akıllı Fabrika Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezini (İKÇÜ AFSUAM) gezen YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş’a merkezin yöneticisi Prof. Dr. Adnan Kaya ile çalışma ekibi tarafından yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aktarıldı. Prof. Dr. Kaya, Türkiye'nin ‘Teknoloji Odaklı Sanayi’ hamlesi hedefine uygun çalışmalar geliştirdiklerini söyledi. Buradaki ziyaretinin ardından İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi’ne geçen Prof. Dr. Göktaş’ı Dekan Prof. Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul karşıladı. Türkiye denizlerinde yaşayan 600’ü aşkın deniz canlısının sergilendiği ve faaliyetlerini ücretsiz olarak sürdüren Koleksiyon Merkezi hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Tanrıkul, sadece 2022 yılında 3000’den fazla ziyaretçiyi İKÇÜ’de ağırladıklarını söyledi. Dünyada ilk kez İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyeleri tarafından keşfedilen Avrupa’nın en küçük balığı olan “nano balık” (Pomatoschistus nanus) Koleksiyon Merkezi’nde sergilendiğini söyleyen Dekan Tanrıkul, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş’a uygulama üniteleri, araştırma laboratuvarlarında üretilen balıklarla ilgili bilgiler aktardı. -
01.12.2022
Yükseköğretimde Uluslararasılaşma İstişare Toplantısı İKÇÜ Ev Sahipliğinde Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi(İKÇÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Uluslararası İlişkiler Daire Başkanlığınca bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma İstişare Toplantısına ev sahipliği yaptı. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. H. Haldun Göktaş’ın katılımıyla yapılan toplantıya, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, YÖK Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Mustafa Efe, YÖK Başkanlık Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdülkadir Taşdelen, Ticaret Bakanlığı Eğilim ve Yenilikçi Hizmetler Daire Başkanı Fatih Aydın, Türkiye Maarif Vakfı Sosyal Kültürel Faaliyetler ve Rehberlik Daire Başkanı Hamza Özdemir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile 35 üniversiteden 98 üst düzey akademisyen katıldı. Dünya Yükseköğretim Camiasında Stratejik Konumdayız Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda başlayan toplantıda konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, böyle kapsamlı bir toplantıya üniversite olarak ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Küresel rekabette kültürel ve ekonomik anlamda önde olmanın önemli adımlarından birinin uluslararasılaşma olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, Türkiye’nin son yıllarda attığı adımlarla dünya yükseköğretim camiasında önemli bir yere geldiğini aktardı. Prof. Dr. Köse, “Fiziksel sınırların yok sayıldığı günümüzde politik nüfuz ile uluslararasılaşmış yükseköğretim arasında yakın ilişki olduğu biliniyor. Ülkeler arasında politik kısıtlardan bağımsız; kotadan, gümrükten, vergiden muaf biçimde yürütülen ulus aşırı eğitim, Batı ülkeleri için önemli bir ticari meta olarak görülmüştür. İngiltere’nin yabancı öğrencilerden yaklaşık 10 milyar pound kazandığı düşünüldüğünde uluslararasılaşmanın iktisadi boyutu daha açık hale geliyor. Ülkemizin son 20 yılda bu alanda attığı adımların ekonomik ve politik sonuçlarına memnuniyetle şahit olmaktayız. Türkiye’de eğitim almış, bizim kültürümüzde yetişmiş öğrencilerin kendi ülkelerinde önemli devlet görevlerine geldiklerinde ülkeler arası ilişkilere nasıl olumlu katkı verdiklerini görmekteyiz” dedi. 'Beyin Göçü’ Yerine ‘Zihin Gücü’ne Odaklanılmalı Uluslararasılaşmanın öğrenci boyutunun ötesinde geniş perspektifle ele alınmasının önemine değinen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye’nin stratejik hedeflerine her düzeyde katkı vermesi gereken üniversitelerin ‘beyin göçü’ tartışmaları yerine ‘zihin gücü’ne odaklanması gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Köse, “Akademik ufkun genişlemesi için uluslararası akreditasyondan öğrenci değişimine, ortak müfredattan araştırma iş birliklerine, uluslararası yayına ve araştırma geliştirmeye kadar geniş bir alan uluslararasılaşmanın çerçevesi içine giriyor. Politikalar, uluslararası iş birliklerini kolaylaştırmaya, akademik kültürün çerçevesini farklılaştırmaya ve nitelikli öğrencilerin değişimini teşvik etmeye odaklanmalıdır. Nitelikli öğrencilerin üniversitelerimize çekilmesi yanında yetkin akademisyenlerin ülkemiz bilim camiasına kazandırılması, küresel ölçekte Türkiye’nin oyun kurucu rolü için son derece önemlidir. Önceki gün Sayın YÖK Başkanımızın açıkladığı rakamlara göre ülkemizde 3 binin üzerinde uluslararası öğretim elemanı sayısına ulaşılmış olması oldukça değerli. Yine son yirmi yılda yayın sayısının 6 kat artması da gelinen nokta açısından çok önemli. Üniversite olarak bu alanda kendi iç süreçlerimizde önemli değişiklikleri hayata geçirdik. Her geçen yıl bir önceki senenin başarısının üzerine çıkmak adına çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Sıralama Kuruluşlarının Listelerinde Tırmanıştayız YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. H. Haldun Göktaş, yükseköğretim olarak ürettikleri politikalarla uluslararasılaşmaya sadece uluslararası öğrenci tarafından bakmadıklarını aktardı. Yükseköğretim kurumlarının uluslararası görünürlüğü ve saygınlıkları, araştırma kapasitesi gibi birçok alt kavramı ele aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Göktaş, Türlüye yükseköğretiminin son yıllarda sıralama kuruluşlarının listelerinde daha fazla yer almış olmalarının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş, “OECD verileri ışığında, Türkiye’nin bilimsel doküman üretiminde dünya genelinde 22. sıradan 17. sıraya yükselmesi memnun edici bir gelişmedir. Son 20 yılda Türkiye adresli uluslararası yayın sayılarının dünya içerisindeki payı, yüzde 1,23'ten yüzde 1,77'ye çıkmıştır. Hem Başkanlığımızın sağladığı teşvik politikaları hem de üniversitelerimizin çabalarıyla önümüzdeki yıllarda araştırma geliştirme ve akademik yayınlar açısından dünyada örnek bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Ülkemiz üniversitelerinin tüm dünyada tanınması yönünde en üst düzeyde çalışmalar yürütüyoruz” dedi. Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanının Güçlü Bir Paydaşı Yükseköğrenim için Türkiye’yi tercih eden uluslararası öğrencilerin sayısı son 20 yılda büyük bir ivme kazandığına dikkat çeken YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş, Türkiye’nin Avrupa yükseköğretim alanının etkin ve güçlü bir paydaşı olma statüsünde olduğunu belirtti. Prof. Dr. Göktaş, “2000-2001 akademik yılında ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısı 16 bin 656 iken, bu sayı 2022-2023 akademik yılında 300 bini aşmıştır. Bugün geldiğimiz noktada uluslararası öğrenci sayısının niceliksel olarak 300 bini aşması yakın gelecekte dünya genelinde daha üst sıralara çıkacağımızın önemli bir göstergesidir. Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında öğrenci sayısı en fazla olan ülke olmasının yanı sıra, UNESCO verilerine göre 2019 yılında OECD ülkeleri arasında uluslararası öğrencilerin en fazla tercih ettiği ülkeler arasında onuncu, Avrupa yükseköğretim alanı ülkeleri arasında ise, beşinci sırada yer almaktaydı. Bu bağlamda ülkemizi önümüzdeki yıllarda daha yukarıya taşımak başlıca amaçlarımızdan biridir. Ayrıca 2004 yılından bu yana dahil olduğumuz Erasmus Değişim Programı kapsamında, 70 bine yakın öğrenci ile 25 bine yakın akademik personel hareketlilikten yararlanarak ülkemize gelmiştir. Bu bakımdan Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanının etkin ve güçlü bir paydaşı olma statüsünü korumaktadır” diye konuştu Dünyanın Farklı Coğrafyalarındaki Ülkeler İle Yeni Programlar Yapılan iş birliği protokollerin niceliğinden ziyade niteliğinin önemli olduğunu söyleyen YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş, YÖK’ün kuruluşundan itibaren 61 farklı ülke ile yükseköğretim alanında iş birliğine yönelik toplam 95 adet protokol imzaladığı bilgisini verdi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak üniversitelerin, kültürel çeşitliliği benimsemeleri ve kurumlar arası uluslararasılaşma sürecine dâhil olmalarını teşvik etmeye devam ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Göktaş, “Bugüne kadar onayladığımız 280 ortak diploma programının tarafı olan ülkeler önceden daha çok Avrupa ve ABD ağırlıklı iken; son yıllarda desteklediğimiz çeşitlilik politikası gereğince Kırgızistan, Özbekistan, Ürdün, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Makedonya, Malezya gibi dünyanın farklı coğrafyalarındaki ülkeleri ile de yeni programlar yürütülmeye başlandı. Umuyoruz ki gelecekte üniversitelerimiz mevcut iş birliklerini genişleterek, kendilerine yeni imkânlar yaratacaklardır. Başkanlık olarak yükseköğretim alanında iş birliği içinde olduğumuz ülkelerin öğrencilerine yönelik sağladığımız YÖK Bursları, 2013 yılından bu yana uluslarasılaşmada önemli bir araç olan Mevlâna Değişim Programı, Proje Tabanlı Uluslararası Değişim Programı, YÖK Türkoloji Bursları, YÖK-Yabancı Dil Eğitim Bursu olarak sayılabilir” dedi. TR-YÖS Sevindirici Bir Gelişme ‘Study in Türkiye’ markasını olgunlaştıracak adımlar atmaya devam ettiklerini ifade eden YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Göktaş, ÖSYM’nin 2023 yılından itibaren uygulayacağı Türkiye Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavının (TR-YÖS) uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda önemli bir gelişmeyi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Göktaş, “Bir yandan Study in Türkiye markamız altında sanal fuarlar düzenlerken diğer yandan yüz yüze düzenlenen uluslararası fuarlara etkin katılım sağlanması için Bakanlıklar nezdinde her türlü girişimde bulunuyoruz. Ticaret Bakanlığının teşvikleri bunun en güzel örneği. Uluslararasılaşma hedeflerimiz doğrultusunda güzel gelişme olan TR-YÖS Sınavına ortaöğretiminin tamamını yurt dışındaki ortaöğretim kurumlarında örgün eğitim almak suretiyle bitiren veya bitirme aşamasında olan yabancı uyruklular, T.C. vatandaşları, KKTC vatandaşları ve mavi kartlılar girebileceklerdir. İlk sınav 29 Ocak 2023 tarihinde Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Arapça dillerinde Türkiye dışında toplam 23 ülkede yapılacaktır” şeklinde konuştu. Yükseköğretim Diplomasinin Önemli Bileşeni Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya da konuşmasında bakanlık olarak yapılan desteklere değindi. Uluslararasılaşmanın en önemli araçlarından birinin yükseköğretim kurumları arasında imzalanan iş birliği ve ortak eğitim-öğretim program protokolleri olduğunu kaydeden Büyükelçi Kaya, diplomasinin önemli bileşeni olan ‘yumuşak güç’ kavramını dikkate alarak etkin bir dış politika yürüttüklerini belirtti. Bakanlığımız 2022 Kasım ayı itibariyle 25 ülke ile birçok alanda imzalanan iş birliği anlaşması imzalanmasına katkıda bulunmuştur. Dış temsilciklerimiz ile yükseköğretim kurumlarımızın yurt dışındaki çalışmaları desteklenmekte ve yakından takip edilmektedir. Son olarak 2022 yılında Kolombiya ile imzalanan mutabakat zaptı ile yükseköğretim alanında imzalanan protokol sayısı toplam 94’e ulaşıldı. Ayrıca Maarif Vakfının yurt dışındaki faaliyetleri desteklenmeye devam edilmektedir” dedi. Açılış konuşmalarının ardından YÖK Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Mustafa Efe’nin sunumuyla Yükseköğretimde Uluslararasılaşma İstişare Toplantısının oturumlarına geçildi. Ticaret Bakanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Türkiye Maarif Vakfından temsilcilerin sunumlarıyla devam etti -
24.11.2022
İKÇÜ Genç Ofisten Rektör Köse’ye 24 Kasım Tebriği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı içinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edilen alanda faaliyetlerine başlayan İKÇÜ Genç Ofisi gönülleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi ziyaret ederek 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı. Gençlik Hizmetleri Şube Müdürü Ahmet Gülcan, İKÇÜ Genç Ofis Sorumlusu Yunus Emre Özarpacı ile ofisin İKÇÜ gönüllüsü öğrencileri Nagehan Gider, Mehmet Fethi Şahin, Tayyip Ertürk makamında ziyaret ettikleri Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye çiçek takdim etti. Rektör Köse - Genç Ofis Gönüllüleri Buluşması Geçtiğimiz günlerde açılan İKÇÜ Genç Ofis hakkında Rektör Köse’ye bilgi veren Şube Müdürü Gülcan, Gençlik ve Spor Bakanlığının en büyük paydaşının üniversiteler olduğunu söyledi. Gençlik Merkezlerine ulaşamayan gençlerin serbest zamanlarını değerlendirebilmeleri adına Genç Ofislerin önemli bir alternatif olduğunu kaydeden Gülcan, önümüzdeki günlerde gençlerle Rektör Köse’yi buluşturacak bir söyleşi planladıklarını aktardı. Şube Müdürü Gülcan, “Ofis sayesinde öğrencilerimiz sosyal, sanatsal ve sportif faaliyetlerin yanı sıra gönüllülük, kariyer eğitimleri, sosyal sorumluluk projeleri, çevre bilinci, gençlik kampları, söyleşiler, tarihi ve kültürel gezilerin de yer aldığı çok geniş bir yelpazede sunulan etkinlerden yararlanabilmektedir. Yeni açılan İKÇÜ Genç Ofis’imiz de oldukça genç bir yapıda. Kuruluş aşamasından bu yana bizlere verdikleri destek için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse nezdinde tüm yönetimine şükranlarımızı sunuyoruz. Rektör Köse hocamızın bu anlamlı gününü de kutluyoruz” dedi. Gençlerimizle Hep Bir Aradayız Genç Ofis’e İKÇÜ olarak verdikleri değere dikkat çeken Prof. Dr. Köse ise eğitimciler olarak temel gayeleri olan nitelikli insan yetiştirmek adına yapılan her türlü proje ve iş birliklerinin içinde olduklarını belirtti. Gençlerle her fırsatta bir araya geldiğini aktaran Rektör Köse, “Ofisimizin planlayacağı söyleşiye seve seve katılacağım. Gençlik ve Spor Bakanlığının yurt genelinde hizmet verdikleri Genç Ofislerinden birinin İKÇÜ’de olmasından oldukça mutluyuz. Gençlerimizin kişisel gelişimine, kariyer planlamasına katkı sağlayacak birçok faaliyetin paydaşı olarak geniş yelpazedeki ortak çalışma alanımız şimdiden oluştu. Bu noktada tüm gönüllü gençlerimize değerli eğitmenlerimize teşekkür ediyoruz. İKÇÜ Genç Ofis gönüllülerinin bu anlamlı günde yaptıkları nazik ziyaret için şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. -
24.11.2022
Çelebili Miniklerden 24 Kasım Sürprizi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Tesisler İktisadi İşletme Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet sunan Çelebi Anaokulu ve Gündüz Bakımevinin minik sakinleri, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye 24 Kasım Öğretmenler Günü sürprizi yaptı. 3-6 yaş grubu öğrencilerden oluşan Çelebili minikler, Rektör Köse’yi ziyaret ederek Öğretmenler Günü’nü kutladı. Eğitmenleri Semra Gümüş ile Nazmiye Yılmaz’ın refakatinde Rektör Köse’yi ziyaret eden minikler ayrıca öğretmenleriyle birlikte yaptıkları tabloları Rektör Prof. Dr. Köse’ye hediye etti. Minklerden gelen sevgi gösterisi karşısında duygulanan Rektör Prof. Dr. Köse, yarının büyükleri ve geleceğimiz olan çocukların en büyük hazineleri olduğunu söyledi. Emek, özveri ve sevgilerinin karşılığının hiçbir zaman ödenemeyeceği eğitmenlerin yetiştirdikleri kuşakların en büyük imzaları olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, eğitim ordumuzun tüm neferlerinin Öğretmenler Gününü kutladı. Ziyaret sonunda minikleri ayrı ayrı kucaklayan Rektör Köse, Çelebili miniklere boyama kitabı hediye etti. -
23.11.2022
Tüm Şehit Öğretmenlere İthafen
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü’nden Öğr. Gör. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi, 24 Kasım Öğretmenler Günü için özel bir beste yaptı. Öztüfekçi eserini tüm şehit öğretmenlere ithafen notalara döktüğünü söyledi. Söz ve müziği Öztüfekçi ’ye ait olan "Öğretmenim" adlı eserini seslendirdiği klibinde ise Sanat ve Tasarım Fakültesi ile İzmir Akademi Sanat Merkezi öğrencilerince öğretmen sevgisinin resmedildiği tablolar eşlik etti. Klibi izlemek için https://www.youtube.com/watch?v=6GUC_d_FBPs Söz ve Müzik: M. Yalçın Öztüfekçi Kanun / Ömer Özden Tanbur / Cem Çırak Klasik kemençe / Mehmet YALGIN UD / M. Yalçın Öztüfekçi Perdesiz Gitar / M. Yalçın Öztüfekçi Piyano / Burak Öten Gitar / Kadir Ağardır Bas Gitar / Ege Eryılmaz VOKAL / M. Yalçın Öztüfekçi RESIMLER Resim Öğretmeni / Tuğba Öztüfekçi ve öğrencileri KURGU Kadir Aydoğdu TEKNiK DESTEK Nejla Ural
Toplam 358