Haberler :::
-
02.11.2022
İKÇÜ’den 3 Akademisyen 'Dünyanın En Etkin Bilim İnsanları' Listesinde
ABD’nin Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan “Dünyanın En Etkin Bilim İnsanları” listesinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden (İKÇÜ) üç akademisyen yer aldı. Bilimsel, teknik ve tıbbi içerik konusunda uzmanlaşmış Hollanda merkezli yayıncılık şirketi olan Elsevier tarafından yayınlanan, sadece yüzde 2’lik dilimi oluşturan listede, İKÇÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Mücahit Sütçü, Makine Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Buket Okutan Baba ile Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Aytuğ Onan yer alarak önemli bir başarıya imza attı 190 Bini Aşkın Akademisyen Değerlendirildi "Kariyer boyu etki" ve "Yıllık etki 2021 yılı çalışmalar" olarak iki kategoride listelenen çalışmada, dünyanın en iyi üniversitelerinden 190 bini aşkın akademisyen değerlendirildi. Çalışmalarda nitelikli yayın sayısı, yayınların yer aldığı derginin etkisi, patent sayısı, yapılan atıf sayısı, h-indeks, hm-indeks, makale sayısı ve atıf alan makale sayısı gibi kriterler ele alındı. İKÇÜ’nün başarılı akademisyenleri Prof. Dr. Buket Okutan Baba, Prof. Dr. Mücahit Sütçü ile Doç. Dr. Aytuğ Onan’ı tebrik eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini söyledi. Proje Kültürünü Arttırmak İstiyoruz Bilimsel projelere ağırlık verilmesi adına çok sayıda çalışma yaptıklarına işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Araştırma altyapımızı güçlendirmeye, araştırmacı insan kaynağımızın bilgi, beceri ve yetkinliğini geliştirmeye yönelik çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. BAP kaynaklarından sağlanan kaynakların, üniversitemizdeki proje kültürünü arttırmasını istiyoruz. Ayrıca TÜBİTAK kaynaklarına daha fazla başvurulmasını, daha çok proje ile bu projelerin çıktılarının Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve sosyal refahının arttırılmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz. Yayın, proje, patent, yenilikçi ve girişimci uygulamalarıyla uluslararası arenada İKÇÜ’yü ve ülkemizi başarıyla temsil eden akademisyenlerimiz gurur kaynağımız. Dünyanın en etkili bilim insanları listesinde yer alan hocalarımızın tüm alanlardaki sayısının artması en büyük temennimiz. Listede yer alan hocalarımızı yürekten kutluyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum” diye konuştu. Stanford Listesi Hakkında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Stanford Üniversitesi bilim insanlarından Prof. Dr. John P. A. Ioannıdıs ve araştırma ekibi tarafından her yıl "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" açıklanıyor. Üniversite 22 ana bilim dalı ile 176 alt bilim dalında dünyadaki bilim insanı arasından ilk yüzde 2'lik dilime giren bilim insanının yer aldığı liste Elsevier veri tabanında yayınlanıyor. -
25.10.2022
Kalite Komisyonu Toplandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kalite Koordinatörlüğü tarafından Kalite Komisyonu Toplantısı gerçekleştirildi İKÇÜ VIP Salonda düzenlenen toplantıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Kalite Koordinatör Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu ve Dr. Öğr. Üyesi Onur Karadal ile fakültelerden sorumlu kalite komisyonu üyesi akademisyenler ve idari birimlerden sorumlu daire başkanları katıldı. Açılış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, toplantıda kalite politika belgelerinin gözden geçirilmesi başlığını ele alacaklarını söyledi. Hazırlanan kalite politika belgelerinin işlevsiz olmadığının altını çizen Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Kalite politika belgeleri, stratejik planların hazırlanmasında; eğitim-öğretim, araştırma, geliştirme ve toplumsal faaliyetlerin her birinde yapılacak etkinliklerin ve bunlardan elde edilecek çıktıların belirlenme süreçlerinde yol gösterici rolü olan önemli belgelerdir” şeklinde konuştu. Ardından söz alan Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Cengiz ise, 14 Eylül’de gerçekleşen Kalite Güvence Sistemi Çalıştayı’nın sonuç raporu ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Toplantının sonunda A,B,C ve D grupları: Liderlik, Yönetim ve Kalite Hizmetleri Çalışma Grubu, Eğitim Öğretim Grubu, Araştırma ve Geliştirme Grubu ve Toplumsal Katkı Grubu, kalite politika belgelerinin güncellenmesi için istişare yapmak üzere çalışma alanına geçti. -
24.10.2022
GDZ ile Enerjinin Dijitalleşme Yolculuğu
Üniversite-sanayi iş birliği kültürüne katkı sunmak, sürdürülebilir temiz enerji, işletmecilik ve mühendislik alanlarında ortak projeler yürütmek adına geçtiğimiz günlerde örnek bir protokole imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü "Dijitalleşme Yolculuğunda Beraber Yürüyelim" başlıklı etkinlikte bir araya geldi. İKÇÜ Mühendislik öğrencilerinin yoğun olarak katılım sağladığı, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran’ın ev sahipliğinde yapılan buluşmaya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel, Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Operasyon Direktörü Sefa Pişkinleblebici, Teknoloji ve Ar-Ge Müdürü Çağdaş Akarsu ile şirketin üst düzey temsilcileri katıldı. GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel ile protokol üyeleri etkinlik öncesi, İKÇÜ’yü TEKNOFEST’te başarıyla temsil eden EFE’nin de yer aldığı Teknoloji Topluluğu (İKÇÜ TEKNO) standını ziyaret ederek genç mühendislerin geliştirdiği araçlarla ilgili bilgi aldı. GDZ ile Ortak Çalışmalara Devam “Enerjinin Dijitalleşme Yolculuğuna Davetlisiniz” sloganıyla gençlerin Gdz Elektrik’te kariyer fırsatları, girişimcilik, Ar-Ge proje iş birlikleri başlıklarında aydınlatıldığı etkinlikte konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, GDZ Elektrik’in sektördeki lider konumuna dikkat çekti. Bu potansiyelin İKÇÜ’lü öğrencilere sağlayacağı faydaların iki kurum arasında yapılacak etkinliklerle perçinleneceğini belirten Prof. Dr. Akbulut, “Dünyada alternatif enerji kaynakları, enerji verimliliği, enerji üretim teknolojileri gibi başlıklarda politikalar üretmek için önemli adımlar atılmaktadır. Enerji sektörünün ülkemiz ve dünya için stratejik ve hayati bir öneme sahip olmasının son olarak Ukrayna-Rusya savaşı sonrasında bizzat tecrübe ediyoruz. Akademik anlamda ülkemizin bu alanlardaki çalışmalarına destek olmak ve öğrencilerimizin bu araştırma faaliyetlerinin içinde olmasını sağlamak için özel sektörle devamlı yakın temas halindeyiz. GDZ Elektrik ile yaptığımız iş birliği protokolünün ilk faaliyetinde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Etkinliğimizde gençlerimize mesleki tecrübeleri ile yol gösterecek tüm GDZ katılımcılarına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Gençlerimizin Enerjisine İhtiyacımız Var GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel de İKÇÜ ile yapılan iş birliği protokolünün ilk çıktısını hayata geçirmekten mutluluk duyduklarını belirterek; “Siz gençlerimizin yaratıcılığına ve enerjisine ihtiyacımız var” dedi. Gençlere enerji piyasasında yaşanan rekabetçi politikalardan bahseden Genel Müdür Uğur Yüksel GDZ olarak elektrikteki üretim ve dağıtım saç ayağının dağıtım kısmında yer aldıklarını söyledi. Elektrik piyasalarına sahip dünyadaki hiçbir ülkenin, elektrik fiyatını piyasanın belirlenmesine izin vermediğine dikkat çeken Genel Müdür Yüksel, “Çünkü elektrik evrensel haktır. Elektrik olmazsa hayat duruyor. Elektrik istediğiniz karı elde edebileceğiniz bir ürün değildir. Biz tüketiciye aksaksız olarak elektrik ulaştırmak için alt yapımızı güçlü tutmak zorundayız. En kısa sürede müdahale ilave ekip demek, bu da ilave maliyet demek. İşte tüm ekstra maliyetlerin önüne geçmek için GDZ olarak son dönemde dijitalleşmeye oldukça önem veriyoruz. Daha fazla akıllı sistemler yapıyoruz. Daha fazla önleyici bakım hizmetleri yapıyoruz. Bilişim başta olmak üzere sensör teknolojileri, yapay zekâlar, veri analizleri, akıllı algoritmalar gibi terminolijiyi çalışma hayatımızın bir parçası haline getirdik” şeklinde konuştu. Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Operasyon Direktörü Sefa Pişkinleblebici, Teknoloji ve Ar-Ge Müdürü Çağdaş Akarsu, Otomasyon Mühendisi Burak Kesayak, iş Geliştirme ve Proje Mühendisi Elif Beleş, Veri Analitiği Uzmanı Çağla Öztürk Zan, inovasyon Uzmanı Enis Enver Cilasun, Ar-Ge Mühendisi Öykü Çağlar, Organizasyonel Gelişim Yöneticisi Özge Palamutçu’nun sunumlarıyla devam etti. GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel ile protokol üyeleri ayrıca hem İKÇÜ’yü hem de İzmir’i TEKNOFEST’te başarıyla temsil eden EFE’nin de yer aldığı Teknoloji Topluluğu (İKÇÜ TEKNO) standını ziyaret ederek genç mühendislerin geliştirdiği araçlarla ilgili bilgi aldı. -
24.10.2022
Dijitalleşme ile Gastronomiyi Buluşturan Projeye AB Desteği
Eurodesk Türkiye Temas Noktası olarak akredite edilen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda başarılı adımlar atmaya devam ediyor. İKÇÜ Turizm Fakültesi Erasmus Koordinatörü Prof. Dr. Volkan Altıntaş ile Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nden Öğr. Gör. Koray Çelik’in, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülke ve Güney Kore, Filipinler, Tayland gibi uzakdoğu ülkelerini kapsayan dijitalleşme ile gastronomiyi birleştiren ‘E-Gastronomi’ projesi desteklenmeye değer bulundu. İKÇÜ’nün Koordinatör olarak yer aldığı Mardin Artuklu Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün paydaşı olduğu proje, Türkiye’den kabul gören on yükseköğretim kurumu arasında yer alma başarını elde etti. Altı yıl sürecek, 700.000 Avro hibe bütçeli ‘E-Gastronomi’ kapsamında proje ortağı kurumların Turizm Fakültesi öğrencileri, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinde eğitim öğrenim hareketliliğine katılarak staj yapabilecek. Gastronomi Alanında Söz Sahibi Ülkelerde Eğitim Erasmus+ Konsorsiyum projesi ile ilgili bilgi veren İKÇÜ Turizm Fakültesinden Prof. Dr. Volkan Altıntaş, Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planına katkı sunduklarını, nitelikli ve istihdam edilebilirlikleri yüksek potansiyele sahip mezun öğrenciler yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Volkan Altıntaş, “Ülkemizde kültürel ve ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip turizm sektörüne; akademik açıdan kendini geliştirmiş, birden fazla yabancı dil konuşabilen, teknolojik donanıma sahip öğrenciler yetiştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Proje ortağı kurumlardaki turizm fakültesi öğrencileri, AB ve uzakdoğu ülkelerindeki kurumlarda yapacakları staj faaliyetleri ile gastronomi alanında önde gelen Unesco gastronomi ülkeleri arasında bulunan Güney Kore, Tayland ve Filipinler gibi ülkelerden dijital anlamda yenilikçi uygulamalara sahip profesyoneller olarak ülkemize döndüklerinde istihdam edilebilirlikleri artacaktır” dedi. Türk Kültürünün ve Mutfak Sanatlarının Tanıtımına Katkı Projenin staj ve öğrenim programının yanı sıra personel ders verme ve eğitim alma, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerine gerçekleştirilecek sektörel ziyaretler gibi başlıkları da kapsadığını ifade eden İKÇÜ Turizm Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Altıntaş, bu temaslar sayesinde Türk kültürünün ve mutfak sanatlarının tanıtılmasının sağlanacağını vurguladı. Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri ile ortak yüksek lisans, doktora programlarının açılmasının da planlandığını kaydeden Prof. Dr. Altıntaş, “İş birliğine geçilen ülkelerdeki öğrencilerin üniversitemizde öğrenim veya staj yoluyla eğitim almalarına imkân sağlanarak; Türk turizminin, kültürünün ve mutfak sanatlarının tanıtılması sağlanacaktır” diye konuştu. Ülkemizin Gastronomi Turizmine Gönüllü Elçiler Projeye katılmak isteyen öğrenciler için ekim ayında, personel seçimi için de kasım ayında ilana çıkılacağı bilgisini veren Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nden Öğr. Gör Koray Çelik ise projede yer alan öğrencilere gitmeden ücretsiz yabancı dil kursu verileceğini belirtti. Seçilen öğrencilerin yurt dışı stajlarının 2023’ün yaz aylarında başlayacağını söyleyen Öğr. Gör. Çelik, “Ayrıca öğrencilerimiz önümüzdeki sene lisans eğitimlerine proje ülkelerdeki kurumlarda devam edebilecek. Akademik ortalama ve uygulanacak dil sınavı puanlarının yüzde ellisinin alınacağı aşamayı geçenler ayrıca bir mülakata alınacak. Daha çok öğrencinin projeden faydalanması için eğitim bursumuz bir dönemi staj süresi ise 2 ayı kapsıyor. Kasım ve aralık ayı içinde yapacağımız Almanya ve Finlandiya ziyaretlerinde öğrencilerimizin gidebileceği kurumlarla anlaşmalar yapacağız. Diğer taraftan yurt dışındaki üniversitelerde turizm eğitimi alan öğrencilere online ve yüz yüze eğitimler vereceğiz. Bu sayede yabancı öğrenciler, Türk kültürü ve gastronomisi hakkında bilgi sahibi olarak ülkelerine dönmüş olacak. Sonuç olarak ülkemizin gastronomi turizmine de katkı sağlayacağız” şeklinde konuştu. -
17.10.2022
Moğolistan Meclis Başkanı Gombojav'a Fahri Doktora Unvanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Senatosunun kararı ile Türkiye- Moğolistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi için gösterdiği gayret, İKÇÜ’nün Moğolistan’daki araştırmalarına verdiği destek ve uluslararası bilinirliğine katkılarından dolayı Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav’a Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı'nda Fahri Doktora unvanı verildi. İKÇÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Muhsin Akbaş’ın ev sahipliğinde, VIP Toplantı Salonunda yapılan doktora tevdi törenine, Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav ile eşi Ganbayaryn Otgongerel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekanlar, senato üyeleri ile Moğolistan devlet erkânı katıldı. Fahri Doktora töreninde konuşan Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile yaptıkları görüşmede aldıkları karara göre her iki ülkede yapılan ortak kazılara ilişkin ilgili akademisyenlerin de yer aldığı bir belgesel çekimi kararı alındığını müjdeledi. İki Ülke Tarihine Işık Tutuluyor Törene ev sahipliği yapan Rektör V. Prof. Dr. Muhsin Akbaş, yurt dışında olması sebebiyle törene katılamayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selamlarını ve şükranlarını ileterek başladığı konuşmasında, Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlama sebebiyle İKÇÜ adına taziyelerini paylaştı. İKÇÜ ile Moğol Üniversitelerinin iş birliği, Türkiye ve Moğolistan arasında ilişkilerin daha da güçlenmesi ve yeni alanların oluşturulması için Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav’un oldukça önemli bir köprü görevi yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Akbaş, Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan’ın koordinasyonunda yürütülen çalışmaların iki ülke tarihine ışık tuttuğunu vurguladı. Prof. Dr. Akbaş, “Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında kurulan İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Moğolistan'da gerçekleştirdiği kazı çalışmaları ve yüzey araştırmaları, Türk Tarihi açısından ciddi önem arz etmektedir. Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında, Moğolistan Devlet Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve İKÇÜ - MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu ile birlikte Türk ve Moğolistanlı tarihçi, arkeolog, Sinolog ve Türkologlardan oluşan ekip, Van çevresinde Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında çalışmalar yapmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün resmi izniyle tarihi kaynaklarında İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han'ın 13. yüzyılın ikinci yarısında Çaldıran'da bir yazlık saray inşa ettirdiği bilgisinden hareketle Van Valiliği ve Van İl Kültür Müdürlüğü’nün de yardımları ile başta Van Müzesi'nde bulunan ve İlhanlı hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirildiği düşünülen sarayda kullanıldığı tespit edilen eserleri incelenmiştir. Moğolistanlı bilim insanlarıyla bu bölgede ortak bir kazı çalışması başlatılmasıyla ortaya çıkarılacak eserlerin hem Anadolu hem de Moğol tarihi açısından çok önemli olacağı öngörülmektedir” dedi. Gelecekteki çalışmalarda Meclis Başkanı Gombojav’un desteklerinin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Rektör V. Prof. Dr. Akbaş, “Bu duygu ve düşüncelerle Saygıdeğer Meclis Başkanımız Gombojav’u İKÇÜ Senatosunun tevdi ettiği Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı alanında Fahri Doktora unvanından dolayı tebrik ediyor; sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Moğol Bilim Tarihinde Yeni Bir Sayfa Açıldı Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav da konuşmasının başında Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlamada hayatını kaybeden işçilere rahmet, yaralananlara şifa diledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin nezdinde tüm İKÇÜ Ailesine teşekkürlerini ileten Meclis Başkanı Gombojav, doktora unvanının iki ülke arasındaki ortak iş birliklerinin bir nişanesi olmakla birlikte gelecekteki ilişkilerin daha da gelişmesini hazırlayan bir zemin oluşturduğunu kaydetti. Binlerce Yıllık Ortak Geçmiş Moğollarca ‘komşu candır’ bakış açısıyla bakılan bu yakın ilişkilerin daha da güçleneceğini söyleyen Moğolistan Meclis Başkanı Gombojav, “İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisi 53 yıllık bir süreci kapsamasına rağmen bağımız binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Moğol İmparatorluğu dönemine ait yüzlerce eser Küçük Asya dediğimiz Anadolu’nun çeşitli yerlerinde gün yüzüne çıkıyor. İKÇÜ ile ortak yapılan kazı Moğol bilim tarihinde yeni bir sayfa açtı. Sarayın keşfinde emeği geçen tüm araştırmacılarımıza tebriklerimi sunuyorum. Kadim Türk tarihine ait eserlerin de Moğol topraklarında yer alması iki ülke toplumu arasındaki tarihi geçmişin ne denli köklü olduğunun ispatıdır” diye konuştu. Ortak Çalışmalar Belgesel Oluyor TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile iki ülke bilim insanlarının yaptıkları çalışmaları belgesel haline getirme kararı aldıklarını da müjdeleyen Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav, ülkeler arasındaki eğitim iş birliğinin en önemli kısmının İKÇÜ tarafından yürütüldüğüne işaret etti. Türkçe ve Moğolca arasındaki yakın ilişkiye de dikkat çeken Başkan Gombojav, “Türkiye’de Cengiz ismini taşıyan 95 bin kişi, Batuhan isimli 65 bin kişi, Timuçin isimli 4 bin kişi olduğunu duyduk. Ziyaretlerimde duyduğum birçok kelimenin ortak olduğunu, iki bine yakın kelimenin ortak kullanıldığını öğrendim. İki dil arasındaki ortak bağın da incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu enlem boyunca uzayan bu iki dil arasındaki ilişkilerin araştırılmalarını daha da derinleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu derin bağın yanı sıra Moğol gençlerimizin İKÇÜ’ye sürekli olarak öğrenci olarak geldiğini biliyoruz. Bu açıdan da ilişkilerimizi daha da derinleştirmek gayretinde olmaya devam edeceğiz” dedi. Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav sözlerini Türkçe olarak, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Çok teşekkürler arkadaşlar” diyerek bitirdi. Törende ayrıca Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil Van Aladağ Moğol Sarayı Türk-Moğol Ortak Yüzey Araştırmasının ayrıntılarını içeren bir sunum yaptı. Fahri doktora senato kararının okunmasının ardından Rektör Vekili Prof. Dr. Muhsin Akbaş tarafından Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav’a Fahri Doktora cübbesi giydirilerek, diploması takdim edildi. İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’ne de ziyarette bulunan Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav, Enstitü Müdürü Dr. Ankbayar Danuu ile Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan’dan yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. -
14.10.2022
İKÇÜ’de “Erasmus Günleri"
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nce ilki düzenlenen "Erasmus Günleri" etkinliği Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapıldı. İzmir'de “Eurodesk Türkiye Temas Noktası” olarak akredite edilen tek üniversite olan İKÇÜ’nün ev sahipliğinde yapılan etkinliğin açılışına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse katıldı. Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan’ın ev sahipliğinde iki oturumda yapılan etkinliği, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarının temsilcileri, yerel yönetimlerin proje birimlerinde görevli personel ile çok sayıda araştırmacı, akademisyen ve öğrenci takip etti. Bu Buluşmalar Araştırmacılara Önemli Katkılar Sağlıyor Açılışta konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, öncelikli hedefleri arasına uluslararasılaşmayı konumlandıran bir İKÇÜ olarak araştırmacılar arasında etkileşim sağlamak ve uluslararası alanda Türkiye’yi daha görünür kılmak için çalıştıklarını söyledi. Bu anlamda kültürler arası yakın teması mümkün kılan Erasmus projelerinin oldukça etkili olduğunu kaydeden Rektör Köse, “Üniversitemizin uluslararasılaşma stratejisi gereği, daha çok uluslararası projeye katılmak, yereldeki ortaklarımız ile farklı iş birlikleri kurmak için artan bir çalışma içindeyiz. İçinde bulunduğumuz yıl içinde proje sayısını ve etkisini artırmak üzere dış ilişkiler organizasyonumuzda yenilikler yaptık ve yürütülen önemli projeler kabul aldı. Bu vesileyle yeni yapı için çaba gösteren ve projesi kabul edilen tüm ekip arkadaşlarımızı kutluyorum. Projelerin yaygınlaştırması için akademisyenlere ve araştırmacılara yol gösterecek bu gibi etkinliklerin ne denli önemli olduğunun farkındayız. Yol gösterici akademik tecrübeleri paylaşmak için bu buluşmalar araştırmacılara önemli katkılar sağlıyor. Uluslararası hareketlilik programının teşvikini amaçlayan, Dış İlişkiler Koordinatörlüğümüz rehberliğinde üniversitemizin uluslararasılaşma politikalarına katkı sağlayacağına inandığım bu etkinliğin başarılı sonuçlara ulaşacağına inanıyorum” dedi. İyinin Ötesinde 'Daha İyi'si İçin… Uluslararasılaşma hedeflerinin Avrupa Birliği ülkeleri ile sınırlı olmadığını da vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, bilimin evrensel ve tarafsızlık ilkelerine dikkat çekerek; “Esasen bilim tüm taraflılıkların veya bütün ideolojik bakış açılarının ötesinde tasavvur edilmelidir. Kültürlerin bakış açısından biçimlenen yaklaşımlar bilimi etkiliyor olsa da bilim ile uğraşanların etkileşimleri, ufuk açıcı ya da vizyon kazandırıcı sonuçları ortaya çıkarır. Bu yıl kabul edilen projelerimiz ile Afrika, Türk Cumhuriyetler, Uzak Doğu ve Ortadoğu ülkeleri ile farklı iş birlikleri yürütmekteyiz. İyinin ötesinde 'daha iyi'si için ekip ruhuyla çalışmaya devam etmeli, herkesin katkısını önemsemeliyiz” diye konuştu. Son Altı Ayda Altı AB Projesi Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan ise 2018 yılından bu yana ülkemizin de katılımıyla ekim ayı içinde yapılan Erasmus Günleri etkinliklerinde, Erasmus+ programı ve proje örneklerinin kamuoyu ile paylaşıldığını aktardı. Akademik ve idari personelin yanı sıra öğrencilerin, STK’ların, yerel yönetimlerin ve araştırmacıların, bu projelerden faydalanma potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ender Akan, “Yenilikçi fikirlerin düşünce aşamasında bırakılmayıp projeye dönüştürülmesi gerekir. Bu kapsamda proje genel koordinatörlüğü, dış ilişkiler koordinatörlüğü ve Erasmus ofisimizde yer alan uzmanlarımız kılavuzluk yapmaya hazır. Son altı ayda altı AB projesinde İKÇÜ yer aldı. Bu projelerin dördünde koordinatör üniversite olarak yer almaktayız. Projelerin toplam bütçesi bir milyon euroyu aşmıştır. Bu anlamda Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’nin uluslararasılaşma ve kalite çalışmalarına verdikleri destekler için ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz. Türkiye Ulusal Ajansı tarafından Eurodesk Türkiye Temas Noktası olarak İzmir’de akredite edilen tek üniversitenin İKÇÜ olması bunun en önemli göstergesidir” dedi. Başarılı Proje Sahibi Akademisyenlere Teşekkür Açılış konuşmalarının ardından AB Erasmus + programlarında başarılı projeleriyle kabul gören akademisyenler, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu, Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı, Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Turizm Fakültesinden Prof. Dr. Volkan Altıntaş, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinden Prof. Dr. Mustafa Can, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Murat Esen, Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nden Öğr. Gör Koray Çelik’e başarı belgeleri takdim edildi. İKÇÜ Erasmus Day etkinliği, Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay’ın “Uluslararası İlişkiler ve Erasmus+ Programı, Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı ve Proje Hazırlama” başlıklı sunumu ile Erasmus+ programı kapsamında destek alan proje örnekleri Prof. Dr. Volkan Altıntaş, Öğr. Gör. Koray Çelik’in “KA1: E-Gastronomi Konsorsiyum Projesi” ile Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı’nın “KA2: Multicultural Classrooms Projesi” nin ayrıntılarının katılımcılarla paylaşmasıyla son buldu. -
11.10.2022
İKÇÜ- GDZ Arasında Güç Birliği Protokolü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü arasında önemli bir iş birliği protokolüne imza atıldı. Üniversite-sanayi iş birliği kültürünün yayılmasını sağlamak üzere ortak çalışmalarda bulunulmasını içeren protokol, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel arasında imzalandı. Protokol kapsamında, İKÇÜ öğrencilerinin GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ de staj yapabilmelerine imkân sağlanırken, sürdürülebilir temiz enerji, işletmecilik ve mühendislik alanlarında ortak projeler ve araştırmaların yapılmasına olanak sağlanacak. GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde yapılan imza töreninde, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur hazır bulundu. Alternatif Enerji Kaynakları Ana Gündemimiz Enerji sektörünün ülkemiz için stratejik ve hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş ile protokol imzalamaktan duyduğu memnuniyet dile getirdi. İki kurum mühendisleri ve uzmanlarını bir araya getirecek ortak çalışma alanlarını oluşturmak istediklerini belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Dünyada alternatif enerji kaynakları, enerji verimliliği, yeşil mutabakat, enerji üretim teknolojileri gibi başlıklarda politikalar üretmek için muazzam adımlar atılıyor. Akademik anlamda ülkemizin bu alanlardaki çalışmalarına destek olmak ve öğrencilerimizin bu araştırma faaliyetlerinin içinde olmasını sağlamak için özel sektörle devamlı yakın temas halindeyiz. GDZ Elektrik de sektördeki tecrübesi ve geniş altyapı olanaklarıyla alanında lider bir şirket. Bize düşen görev enerji sektörünün beşerî sermayesinin bilgi, beceri ve yetkinlik yönlerinden güçlendirilmesine fırsat sağlamak. Bu ortak paydalarda iki kurumun mutabakata varması bizleri oldukça memnun etti” dedi. GDZ’den Tecrübe Desteği Protokolün enerji verimliliği konusunda farkındalığın artırılmasına katkı sağlayacağını ifade eden GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü Uğur Yüksel de İKÇÜ kampüs alanı içinde güneş enerjisi sistemlerinin kurulmasına olanak sağlayacağının müjdesini verdi. Yüksel, özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda İKÇÜ’lü öğrencilerin bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine katkıda bulunulacağını belirterek protokolün her iki kuruma faydalı olması temennisini paylaştı. Protokolde Neler Var? Protokol, elektrik-elektronik bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi, öğrenciler için eğitim ve iş fırsatları yaratılması, piyasanın ihtiyaç duyduğu konularda ortak eğitim faaliyetleri ve sosyal etkinlikler düzenlenmesi, bilgi ve deneyim yönünden sektör ve eğitim kurumlarının paralelliğinin sağlanması gibi konuları içeriyor. Ayrıca üniversitenin öğretim planlarında sektör derslerinin yer alması ve bu derslerin GDZ personellerinden konuk eğitmenlerin ve konuşmacıların katılımı ile yürütülmesi hususunda iş birliği yapılarak GDZ’ nin kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları yapmasına akademik yönden destek verilecek. -
06.10.2022
Rektör Köse, SUSONA ve PAPALAGi Takımlarını Ağırladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2022’den başarılı derecelerle dönen İnsansız Su Altı Aracı SUSONA ile İnsansız Hava Aracı PAPALAGİ takımı üyeleriyle bir araya geldi. Rektör Köse’ye Türkiye sekizincisi ve Ege Bölgesi ikincisi olan araçlarıyla ilgili sunum yapan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin başarılı öğrencileri bir dahaki festivalden daha başarılı derecelerle döneceklerinin sözünü verdi. Hedef Bu Yıl İlk Üç Teknoloji Topluluğu (İKÇÜ TEKNO )bünyesinde yer alan SUSONA ekip üyeleri Büşra Yıldırım, Mustafa Hazar Kelçe, Fikret Doğan Sonuvar, Zilan Dicle Bayram, Hüseyinefe Yalabık, Yusuf Baran Gazioğulları, PAPALAGİ takım kaptanı Ege Alşan, ekip üyeleri Halim Ağdemir, Doğa Oytaç, Gökay Canik, Berke Dinç, Elif Sena Asana, aylarca süren projelerini takım ruhuyla güzel bir şekilde neticelendirdiklerini söyledi. Otonom olarak çalışan sualtı araçlarının geçen yıl ilk kez katıldıkları festivalde, raporlama aşamasını Ege Bölgesi birincisi olarak geçtiğini, finalde de birçok köklü üniversite takımını geride bırakarak Türkiye sekizincisi olduğunu aktaran Büşra Yıldırım, “Bu yıl da ilk üçü hedefliyoruz” dedi. Yıldırım, hangarda yapılacak fiziki düzenlemeler ve teknik araç gereç ve alt yapı çalışmalarıyla daha başarılı olacaklarını ifade etti. Marifet İltifata Tâbidir Takım üyelerinin söz alarak kendilerini tanıtmasının ardından konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ öğrencilerden ark arkaya gelen başarı haberleriyle gururlandıklarını aktardı. Yapılan her buluşun teknolojinin yanında insani boyutunun da olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köse, “İnsanlığın yararına olan çalışmalar ibadet gibidir. Prof. Dr. Gazi Yaşargil hocamız 'Yüzyılın Beyin Cerrahı' seçildi. Alanında yazdığı eserler dünyada ders kitapları olarak okutulmakta. Prof. Dr. Fuat Sezgin de aynı şekilde İslam Bilim tarihi ile ilgili dünya çapında çalışmalar yaptı. Dünyanın takdir ettiği bilim insanlarına sahibiz. Şimdi yeni nesillerin yaptığı çalışmalarla başarılı olması gurur verici. Marifet iltifata tabidir. Sizler de şimdiden takdiri hak ediyorsunuz” dedi. Sizler Bizim Milli Sermayemizsiniz Türkiye ve tün dünya insanlığı için faydalı çalışmalar yapmayı görev olarak addettiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, en büyük görevlerinden birinin de gençlerin önünü açacak hizmetleri hayata geçirmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, Sizlere daha iyi imkânları sunmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Sık sık yurt dışına gidiyorum. İnsanının güzelliğiyle, tabiatıyla her şeyi ile Türkiye kadar güzel bir ülke yok. Hep birlikte tüm insanlığa, milletimize faydalı çalışmalar yapmak bizim ortak görevimiz. Ülkenizi sevin ve çalışmalarınıza devam edin. Sizin gibi gençlerimizi gördükçe gururlanıyoruz. Yaptığınız işler çok değerli. Bir milletin en değerli sermayesi genç beyinlerdir. Sizlerin çalışmalarınızı görerek geleceğimizden emin oluyoruz. Sizler bizim milli sermayemizsiniz” şeklinde konuştu. -
06.10.2022
İKÇÜ’lü Olmak Farklı Ama Farkında Olmayı Gerektirir
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri, mesleğe girişin ilk adımı olan beyaz önlüklerini düzenlenen törenle giydi. Dekan Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in ev sahipliğinde yapılan ve 110 eczacılık öğrencisinin beyaz önlük töreni heyecanına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Evren Atlıhan Gündoğdu, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, akademisyenler ile İzmir Eczacı Odası Denetleme Kurulu Üyeleri Ecz. Belgin Bayer ve Ecz. Aslı Çelebi, Aydın Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Sefa Karaarslan, Bursa Eczacılar Kooperatifi İzmir Şube Müdürü Rabia Çam, Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Gökçen Söker, Selçuk Ecza Deposu İzmir Şube Müdürü Savaş Akyazı ortak oldu. Başarılarla Dolu Bir Fakülte Ege Bölgesi ve İzmir ilinde ikinci eczacılık fakültesi olarak 2018 ilk öğrencileriyle buluştuklarını belirten İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir, çağdaş, eğitim ve araştırma stratejilerinin merkezinde saygın bir fakülte olma vizyonu ile eğitimlerine devam ettiklerini söyledi. 2023 yılında ilk mezunları uğurlamanın heyecanını yaşayacaklarını söyleyen Dekan Prof. Dr. Aytemir, “Eğitim öğretim sürecinde çok sayıda lisans öğrencimize öğretim üyelerimiz tarafından yürütülen TÜBİTAK destekli bilimsel araştırma projelerinde bursiyer olma şansı tanınmıştır. Hatta fakültemiz bir adım daha ileri giderek, öğrencilerimizin de proje yürütücülüğü deneyimini yaşayabilecekleri TÜBİTAK 2209 projeleri için cesaretlendirmiştir. Bu çabaların sonucunda 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde 10 farklı proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulunmuştu” dedi. Rektör Köse’ye Teşekkür İKÇÜ Eczacılık Fakültesi’ne her koşuldaki destekleri için Rektör Prof. Dr. Köse’ye teşekkürlerini ileten Dekan Prof. Dr. Aytemir, bu sayede pandemi sürecinde, eczacılık eğitiminin temel unsurlarından olan laboratuvar derslerini yüz yüze sürdürebilen tek devlet üniversitesi olduklarını hatırlattı. Prof. Dr. Aytemir,”Henüz mezun bile vermemiş genç bir fakülte olmamıza rağmen Ankara Eczacı Odası Gençlik Komisyonu tarafından düzenlenen 18. Ulusal Hasta Bilgilendirme Yarışması’nda 27 eczacılık fakültesi arasında birincilik ödülü ile bizleri onore eden öğrencimiz Buse Nur Koca’ya ve dünyanın önde gelen biyoteknolojik ilaç şirketlerinden biri olan ‘Amgen’ firmasının düzenlemiş olduğu “I am genius Biyoteknolojik Fikirler Yarışması'nda” 300 aday arasında 1.lik ödülü kazanan öğrencimiz Ezgi Aydın’a çok teşekkür ederiz. Elde ettiğimiz bu başarılarda, fakültemizin kuruluşundan bugüne kadar her aşamada özveri ile yanımızda olan, bizi cesaretlendiren Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Saffet Köse Hocamızın desteği bizler için çok önemliydi, kendisine şükranlarımızı sunuyoruz” şeklinde konuştu. İKÇÜ’lü Olmak Farkında Olmayı Gerektirir Öğrencilerin heyecanını paylaşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de İzmir’de okumanın avantajının yanı sıra İKÇÜ’de eğitim almalarının öğrenciler için ikinci bir şans olduğunu vurguladı. “Hayaliniz hedefiniz olmalı, azminiz çalışmanızı tetiklemelidir” diyerek gençlere eğitim hayatlarıyla ilgili tavsiyelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ’lü olmak farklı olmayı ama farkında olmayı gerektirir. Sizler İKÇÜ’lü eczacılar ailesine katılarak zaten “farklı” olduğunuzu ortaya koydunuz. Şimdi hedefinizin “farkında” olmalısınız. Hedefiniz, temel değerlerimizle donanmış üreten, fark oluşturan birer eczacı olarak canlıya faydalı olmak olmalı. Ülkemizin gelişimine ve stratejik hedeflerine katkı vermek önceliğiniz olmalı. Sizler üniversitemizin en dinamik fakültesinin ve aynı zamanda deneyimli kadroya sahip fakültesinin öğrencilerisiniz. Üreten, geliştiren ve katma değer oluşturan eczacılar olarak mezun olacağınıza olan inancım tamdır. Bu hedef için bugünden itibaren çalışmak, düşünmek ve en önemlisi hayal etmek zorundasınız” dedi. Değişmeyen Tek Kural 'İnsanı Sevmek' Türkiye’nin sağlık sektöründeki başarılı çalışmalarının tüm dünyada takdir edildiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu başarıda tüm sağlık çalışanları gibi eczacıların da önemli katkıları olduğuna işaret etti. Sağlığın en önemli bileşenlerinden biri olan eczacıların bilgi ve donanımına her dönem ilk sıralarda ihtiyaç duyulduğunu aktaran Prof. Dr. Köse, “Sağlık hizmetlerinde olası krizlerin önlenmesinde eczacılar son derece önemli rolleri üstlenmişler ve hayati düzeyde sorumluluklar almışlardır. Yaşadığımız pandemi süreci bu gerekliliği daha açık biçimde ortaya çıkarmıştır. Ben bu vesileyle pandemi sürecinde büyük özveri gösteren tüm eczacılarımıza teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Alanınız giderek daha fazla uzmanlık gerektiren bir hale dönüşüyor olsa da değişmeyen tek kuralın 'insanı sevmek' olduğunu yolun hemen başında özellikle hatırlatmak isterim. Sizler, diğer meslek mensuplarıyla etkileşim içinde çalışmayı gerektiren bir işi yapacaksınız. Her türden insan ile muhatap olacaksınız. Hastalarınıza yardımcı olmak için aynı dili konuşmak aynı duyguyu paylaşmak zorundasınız. Ben, eczacılık gibi önemli ve değerli bir fakülteyi kazanmanız nedeniyle en başta sizleri yetiştiren, her türlü maddi manevi desteği sağlayan ve büyük fedakârlıklarla bu noktaya getiren ailelerinizi yürekten kutluyorum. Bu kadim mesleğin mensubu olmak yolunda önemli bir simge olan beyaz önlüklerinizin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi kutluyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından fakülteye derece ile giren ve ulusal yarışmalarda başarılı öğrencilere ödülleri takdim edilirken; protokol, tarafından öğrencilere beyaz önlüklerin giydirilmesiyle tören son buldu. -
04.10.2022
Teknopark İçin İlk Görüşme Yapıldı
İzmir Milletvekili Necip Nasır, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ve Yaşar Üniversitesi ortaklığında kurulması planlanan Kuzey İzmir Teknoloji Bölgesi (KİTGEB) Teknopark’ı ile ilgili değerlendirme toplantısına katıldı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer’in iştirakiyle yapılan toplantıda Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile Genel Sekreter Nurettin Memur da hazır bulundu. KİTGEB Yerleşkesine Cumhurbaşkanlığı Onayı Devlet üniversitesi ve vakıf üniversitesi ile yerel yönetimi buluşturarak Türkiye’de bir ilki hayata geçiren Kuzey İzmir TEKMER’de atılan son adımların da değerlendirildiği toplantıda bir sunum yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Yaşar Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilmesi planlanan Kuzey İzmir Teknoloji Bölgesi (KİTGEB) ile ilgili bilgi verdi. İKÇÜ Çiğli Ana Yerleşkede 12.500 metrekarelik alan içerisinde kurulması planlanan KİTGEB’in kentin kuzey aksındaki sanayi kuruluşlarının kalbi İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) ile yan yana olmasının oldukça önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akbulut, “Kurulacak Teknopark yerleşkesi, İKÇÜ’nün İAOSB’a komşu olan güney kısmında yer almaktadır ve tahsisi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmıştır. KİTGEB ile sanayi kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu üniversite ve Ar-Ge kuruluşlarındaki yetişmiş insan gücünden yeni girişimcilere ulaşmayı, birikmiş bilginin ve yeni fikirlerin kurulan teknoloji odaklı firmalar aracılığıyla katma değeri yüksek ürünlere ve ekonomik değere dönüştürmeyi istiyoruz” dedi. Yaşar Üniversitesi - İKÇÜ Sinerjisi Sunumun ardından söz alan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’nün jeopolitik konumunun önemine vurgu yaptığı konuşmasında, sanayi ve teknoloji üreten, endüstriye olan katkısı ve öncülüğü ile bilinen Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın akademideki temsilcisi Yaşar Üniversitesi ile yakaladıkları ortak sinerjiyi KİTGEB’e de aktarmayı hedeflediklerini ifade etti. Rektör Prof. Dr. Köse, “Üniversitelerimizde teorik anlamda çok değerli çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaları mutlaka sanayinin birikimi ve alt yapısı ile buluşturmamız, pratiğe dönüştürmemiz gerekiyor. Milletimizin refahı için kurulan bu yapılarda üretilenler yine milletimizin faydasına katma değere dönüşsün istiyoruz. İki sanayiinin ortasındaki İKÇÜ’nün KİTGEB’e ev sahipliği yapması oldukça önemli bir kazanım olacaktır” diye konuştu. Kuzeyde Teknopark Bir İhtiyaç Haline Geldi İzmir’in üretim altyapı haritası incelendiğinde sanayi bölgelerinin Çiğli, Menemen, Bornova, Kemalpaşa, Gaziemir, Menderes ve Torbalı ilçelerinde yoğunlaştığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, İzmir’de bulunan mevcut teknoparkların ise Urla, Bornova, Buca ve Balçova ilçelerinde kurulduğuna işaret etti. İzmir’in kuzey aksında bir teknoparkın olmasının bir ihtiyaç olduğunu aktaran Prof. Dr. Köse, “Otomotiv, enerji, savunma sanayi alanlarında büyük firmaların bulunduğu kuzeyde sanayinin ihtiyaç duyduğu kurulu bir Teknopark ekosistemi yoktur ve Teknopark bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bizler bu ihtiyacı karşılamak için ulusal ve uluslararası kaynaklarla desteklenen, 11. Kalkınma Planı, Milli Savunma, Milli Teknoloji, Avrupa Birliği ve Dünya Bankası gibi projelerde iş birliği imkânlarını da sağlayacak Teknopark’ı bölgede kurmak istiyoruz” dedi. 1+1 Büyüktür 2’yi Hedefliyoruz Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer de üniversitelerinin stratejik planlarında yer alan en önemli saç ayaklarının yenilikçilik ve girişimcilik olduğunu kaydetti. İKÇÜ ve Karşıyaka Belediyesi iş birliğiyle kurulan TEKMER’deki başarılı sinerjiyi KİTGEB Teknopark’ına taşıyacaklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer, “Yaşar Üniversitesi olarak üniversite-sanayi iş birliklerine oldukça önem veriyoruz. Üniversitelerde üretilen bilginin sanayi sektör tecrübesiyle birleştirilerek 1+1 büyüktür 2’yi hedefliyoruz. İKÇÜ ile ilişkilerimiz çok çok iyi. Birlikte girişimlerde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kuzey İzmir TEKMER’i de böyle hayat geçirdik. KİTGEB Teknoparkında birlikteliğimizi bir üst noktaya taşıyacağız. Bu Teknopark ile İzmir’in, bölgenin ve Türkiye’nin gelişimine katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanımızın Teşvik Ettiği Bir Model İzmir Milletvekili Necip Nasır, projenin İzmir sanayisinin ağırlıklı olduğu bir bölgede planlanmasının önemine vurgu yaparak kuzeyde Teknopark eksikliğini giderecek önemli bir proje olduğunu söyledi. Milletvekili Nasır, “KİTGEB’in İzmir’deki büyük bir eksikliği tamamlayacağını, İzmir’in ihtiyacı olan birlikte hareket etme anlayışını da tesis ederek çok güzel bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Üniversitelerimiz saha ile teoriyi birleştirerek ülkemizin kalkınmasına çok değerli katkılar sunacaktır. Bu model hem Cumhurbaşkanımızın teşvik ettiği hem de bakanlıklarımızın desteklediği bir model. Bakanlıklarımızın üretim yapan kesimlerin projelerini teşvik eden, destekleyen özel çabaları var. Yaptığımız projeksiyonlar artık üç beş yıllık değil, gelecek yirmi yılı, otuz yılı içeren projeksiyonlardır. Bu projelere gösterdiğiniz önem verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Bu girişiminize ilişkin davetiniz için de teşekkür ediyorum ve yapılması gerekenlerle ilgili birlikte güzel bir çalışma oluşturmayı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. -
04.10.2022
İKÇÜ’de İç Tetkik Süreci Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde TS EN ISO 9001:2015 ve TS EN ISO 19011 Standardı çerçevesinde tüm birimlerde yapılması planlanan iç tetkikler öncesi istişare toplantısı yapıldı. Kalite Koordinatörlüğünden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş başkanlığında başlayan iç tetkik açılış toplantısına, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Erkan Küçükkılınç, Kalite Koordinatör Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu, Dr. Öğr. Üyesi Onur Karadal, kalite komisyonu üyeleri, iç tetkik programında görev alacak personel, tetkik edilecek birimlerin yöneticileri katıldı. Hedef, 2023’te Kurumsal Akreditasyon Alan İKÇÜ İç tetkik toplantısının açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, tüm birimlerin aktif olarak katılacağı programın İKÇÜ’nün kalite sürecine olumlu katkı sağlayacağını söyledi. 3 Ekim itibariyle başlayan tetkik görüşmelerinin 8 Kasım’a kadar devam edeceğini kaydeden Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “TSE’ye yönelik iç tetkik faaliyetleri üniversitemiz için güzel bir kazanım. Yapılan işlerin kalite sürecinde değerlendirilerek gözden geçirildiği bu program kurumsal olarak geleceğe yönelik hedeflerimize ışık tutmaktadır. Bu noktada kalite sorumlularımız kurumumuzun önemli dinamiklerini oluşturmaktadır. Ben özverili çalışmalarından dolayı kalite birimlerimize ve kalite komisyonu üyelerimize teşekkür ediyorum. Hedefimiz 2023’teki kurumsal akreditasyonumuzu sağlamaktır" dedi. İKÇÜ’nün Gelişimine Katkı Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz de tetkik planı süreciyle ilgili bilgi verdi. İç tetkikin kurumun kendi personeliyle kalite ile ilgili faaliyetlerini gözden geçirdiği önemli safha olduğunu belirten Tengiz, tetkik sonuçlarının yönetimin gözden geçirme toplantısında (YGG) ele alınacağını aktardı. Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, “ İKÇÜ’nün gelişimine katkı sağlayan iç tetkik sürecinin iç tetkik ekipleri ile birimlerdeki personel arasında karşılıklı iletişim ve bilgi alışverişi içerisinde verimli şekilde geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Toplantı, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’ndan Kalite Sistemleri Sorumlusu Uğur Kılıç’ın KYS ve süreçle ilgili yaptığı bilgilendirme sunumu ile tamamlandı. -
29.09.2022
Başarımızda Hepinizin Katkısı Var
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Destek Hizmetleri - Güvenlik Birimi personeli ile düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı programına Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, Genel Sekreter Yardımcısı Enes Uzun, SKS Daire Başkanı Fatih Can, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Yasin Yıldız, Bilgi İşlem Daire Başkanı Fatih Tuncez, Destek Hizmetleri ve Güvenlik Birimi Şube Müdürü Ömer Coşgun ile idari ve teknik personel katıldı. Kurum içi iletişimi ve kurum aidiyetini güçlendirmeye yönelik buluşmalara önem verdiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, sahada özveriyle çalışan tüm İKÇÜ personeline teşekkür etti. İletişim Kanallarımız Sürekli Açık Saha çalışmalarının görünmez kahramanlarına seslenen Rektör Prof. Dr. Köse, idarenin yönetimi ve çalışanıyla bir bütün olduğunu ifade ederek; akademik ve idari personelin görüşlerine önem veren açık iletişim ve yönetişim anlayışıyla daha verimli çalışmalara imza atıldığını belirtti. Yapılan her işin arkasında işini azimle ve duyarlılıkla yapan bir İKÇÜ ferdinin olduğunu aktaran Prof. Dr. Köse, “Karar alma mekanizmalarımızda istişare süreçlerini kullanarak iletişim kanallarımızı sürekli açık tutuyoruz. Attığımız başarılı adımlarda tüm aile üyelerimizin katkısı var. Yetkin ve deneyimli idari kadromuzun her birinin desteği bizim için çok kıymetli. Başarı ekip işi ve biz sizin ekip arkadaşımız olmanızdan çok memnunuz. Bu süreçte üniversitemizdeki dönüşümde her biriniz önemli görevleri başarıyla yerine getirdiniz. Böylece festival ve mezuniyet törenlerini memnuniyet verici biçimde geride bıraktık. Fen ve Mühendislik binamızı yeni eğitim öğretim yılına birlikte yetiştirdik. İyi bir takımız ve üniversitemizin hedeflerine erişmesinde gösterdiğiniz özveri için her birinize ayır ayrı teşekkür ediyorum” dedi. -
27.09.2022
“TUSAŞ’ta Ar-Ge ve Yerlileştirme/Millileştirme Faaliyetleri”
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü Prof. Dr. Erdal Çelik, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “TUSAŞ’ta Ar-Ge ve Yerlileştirme/Millileştirme Faaliyetleri” konferansını vermek üzere İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin (İKÇÜ) misafiri oldu. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde yapılan konferansı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran, Genel Sekreter Nurettin Memur, Dekanlar, öğretim üyeleri ile çok sayıda mühendislik öğrencisi takip etti. Geleceğin Projelerini Genç Mühendislerle Yapacağız Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulan ve Türkiye’nin teknoloji merkezi konumunda yer alan TUSAŞ ile ilgili bir sunum yapan Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü Prof. Dr. Erdal Çelik, 4 milyon metrekarelik dev bir komplekste, Türkiye’nin en büyük, dünyada ise dördüncü sırada olan kompozit merkezine sahip olduklarını kaydetti. Geleceğin projelerini genç mühendislerle birlikte yapacaklarını belirten Prof. Dr. Çelik, “Üniversitelerimizde, teknoparklarımızda yoğun çalışmalar yapıyoruz. Dünyanın dört bir tarafında ofislerimiz var ve bilgilerin yurt içine transferlerini sağlıyoruz. Uçak, İHA, helikopter, uzay sanayi alanlarında sadece yurt içi değil yurtdışındaki şirketlere de yoğun destek veriyoruz” dedi. Hangar Çıkışı 2023’te Milli Muharip Uçak' ı (MMU) için TUSAŞ’ın içerisinde inşa edilen 65 bin metrekarelik alanda yoğun bir çalışma yürütüldüğünü aktaran Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü Prof. Dr. Erdal Çelik, MMU’ nun 2023’te hangar çıkışı olacağını söyledi. Prof. Dr. Çelik, “Milli muharip uçağımızın (MMU) radar görünmezliği olacak. Hürjet’in uçuşunu da 2023 için planlıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin taarruz helikopteri ihtiyacını karşılamak amacıyla Türkiye'ye özgü milli kabiliyetler kullanılarak geliştirilen ATAK Helikopter, zorlu "sıcak hava-yüksek irtifa" görevleri için optimize edilmiş olup, gece ve gündüz koşullarında yüksek manevra ve performans kabiliyeti ile öne çıkmaktadır. GÖKBEY helikopteri geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerini icra edebilecektir” diye konuştu. İKÇÜ’lü Gençlere Tusaş’a Gezi Daveti Buna bağlı olarak pilotların yetiştirilmesi için de yoğun çabalar sarf edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Erdal Çelik, “Yerlileştirme ve millileştirme bizim için önemli” dedi. Havacılık ve uzay alanındaki teknolojilerin hayat bulduğu, küresel ilk yüz arasında yer alan TUSAŞ’ın proje konularına bağlı olarak; Yapısal Grubu, Uçak Grubu, Helikopter Grubu, İnsansız Hava Aracı (İHA) Sistemleri Grubu, Uzay Sistemleri Grubu, Milli Muharip Uçak (MMU) Grubu olmak üzere altı stratejik iş merkezi bünyesinde yapılandırıldığı bilgisini veren Prof. Dr. Erdal Çelik, İKÇÜ’lü gençleri inceleme gezisi için dev komplekse davet etti. İKÇÜ İle TUSAŞ arasında yapılacak iş birlikleri için bir çalışma programı belirlenebileceğini aktaran Prof. Dr. Çelik, yeni projelerin özel yeteneklerin birleştirilmesi ve çalışma ekiplerinin bir araya gelmesi ile ortaya çıkabileceğini sözlerine ekledi. Öğrenciyken Proje Yapın Gençlerden gelen soruları yanıtlayan Üniversite İlişkileri Müdürü Süleyman Demir de TUSAŞ’ta istihdam edilme koşullarıyla ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Demir, insan kaynakları olarak artık mezun gençlerin sosyal yetilerinin dikkate alındığını belirterek öğrencilik hayatında projelerde yer almalarının faydasına değindi. Üniversite İlişkileri Müdürü Süleyman Demir, “ Öğrencinin okuldayken yer aldığı projelere de bakmaya başladık. Örneğin Teknofest için bir projesi var mı? Not ortalamaları da bir ölçüt. İlk 75 bin ’de üniversiteli olanlar veya sonrası için ayrı değerlendirmelerimiz var. Özetle üniversiteyi bitirmeden önce TUSAŞ’a girmeyi hedeflemeniz gerekir. Aynı şey Yüksek lisans ve doktora için de geçerli” dedi. TUSAŞ’ta İstihdam İmkânı Genç araştırmacılara yönelik destek programları hakkında konuşan Üniversite İlişkileri Müdürü Süleyman Demir, TUSAŞ bünyesinde çalışma imkânı sunulduğunu aktardı. Demir,” LIFT UP, lisans üniversitelerin lisans bölümlerinde öğrenim gören genç yeteneklerimizin bitirme projelerini TUSAŞ’ ta “Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Projeleri” kapsamında gerçekleştirmeye imkân sağlamaktadır. Lift UP + programı TUSAŞ’ın çağrıya çıktığı faaliyet alanları ile ilgili olarak yürütülmesi ve araştırmaların TUSAŞ bünyesinde gerçekleştirmelerini sağlayan bilimsel araştırmalar programıdır. Kabul alan araştırmacılara, konularında uzman sanayi danışmanları destek sağlamaktadır. LIFT UP++ programında ise YÖK üzerinden çıkılacak ilanlarda, yüksek not ortalamasına sahip doktora çalışmalarına asgari ücretin iki kadar burs ile 5 yıl boyunca destekleyeceğiz. Ayrıca Türk Havacılık Uzay Sanayii bünyesinde çalışma imkânı sunulmaktadır” diye konuştu. -
28.09.2022
Topluluklarımız İKÇÜ’ye Değer Katıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire (SKS) Başkanlığınca düzenlenen 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Oryantasyon Programı fuaye alanında başladı. İki gün sürecek oryantasyon günlerinde, yeni öğrencilerin üniversite hayatına adaptasyonunu kolaylaştırmak, kampüs hayatı, öğrenci toplulukları, kütüphane, yemek hizmetleri, psikolojik danışma ve rehberlik imkânları, sportif faaliyetler ve spor tesisleri, ders programları gibi konularda bilgi sahibi olmasını sağlamak için öğrenci toplulukları ve idari birimlerin stantları yer alıyor. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse programın ilk gününde, gençlerin sosyal ve kültürel alanlarda faal olmalarına yönelik fuaye alanında başlayan oryantasyon buluşmasına konuk oldu. Stantları tek tek dolaşan Prof. Dr. Köse’ye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, konferans vermek üzere İKÇÜ’ye konuk olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Ar-Ge - Teknoloji Direktörü Prof. Dr. Erdal Çelik ve beraberindeki heyet ile SKS Daire Başkanı Fatih Can da eşlik etti. Sosyal Alanlarda Kendinizi Geliştirin “Öğrencilerimizin sosyal ve kültürel etkinliklerde aktif olarak yer alması ve yeni şeyler keşfetmesi ve üretmesi bizleri mutlu ediyor.” diyen Rektör Prof. Dr. Köse, “Ortak hayalleri, hobileri olan öğrencilerimizi buluşturan topluluklarımız, gerçekleştirdikleri etkinlikler ile takım çalışması, zaman yönetimi, proje geliştirme gibi yetkinlikleri geliştiriyor. O yüzden sadece derslerle öğrenilmez diyoruz. Gençlerimizin sosyal alanlarda yer almaları da onlara değer katacaktır” dedi. Fırsatları Öğrenciyken Değerlendirin İKÇÜ’de öğrencilerin düzenlediği etkinliklerin arttırılmasına her zaman destek olduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, eğitimin artık dört duvar arasında sınırlı kalmadığı bir çağda sosyalleşmenin de eğitime katkı sağladığını vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Araştıran, sorgulayan, düşünen ve üreten bir nesle ihtiyaç duyan dünyamızda artık sosyal zekânın da ölçüldüğünü görmekteyiz. O açıdan boş zaman ayırmak yerine sosyalleşmenizi sağlayacak faydalı etkinlikler için özel olarak zamanınızı ayırmalısınız. Çünkü bu fırsatları öğrenciyken değerlendirmek çok değerli” diye konuştu. Gençlerle bol bol sohbet eden, toplulukların yaptığı faaliyetler hakkında üyelerinden bilgi alan Rektör Köse, öğrencilerle fotoğraf çektirdi. -
26.09.2022
Açılış Dersi Rektör Köse’den
İslami İlimler Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin 2022-2023 akademik yıl açılış dersi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse tarafından verildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Mehmet Dirik, Doç. Dr. İsmail Arıcı, akademisyenler ve öğrencilerin izlediği derste Rektör Prof. Dr. Köse, 'İlahiyatçı Olmak Üzerine Hasbihal' başlığıyla gençlere seslendi. Samimiyetsiz İlmin Faydası Olmaz Üniversite hayatına yeni başlayan genç ilahiyatçılara önemli tavsiyelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Köse, doğru davranışlarla mesleklerini temsil etmelerinin önemine değindi. Rektör Köse, “Toplumda başkalarına model olan kişilerin eylemleri çok önemlidir. 'Cahillerin delili, âlimlerin davranışıdır' diye bir söz vardır. Meslekleriniz sizin aynanız olacak. Bunun farkında olarak yaşantınıza yön vermeniz gerekir. Çünkü sizin yaşam şekilleriniz toplumda da rol model olacak. Samimiyetsiz ilimin faydası olmaz. Takvasız, yaşantıya dönüşmemiş ilmin Allah katında bir değeri olsaydı varlıkların en şereflisi iblis oldurdu. Peygamber Efendimiz ‘Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, kabul olunmayan duadan, doymayan nefisten sana sığınırım'” buyurmuşlardır" dedi. Türkiye Din Eğitiminde Çok Şanslı Sağlıklı bir din eğitiminin toplumların vazgeçilmez bir unsuru olduğuna işaret eden Prof. Dr. Köse, fakültelere, akademisyenlere ve öğrencilere çok önemli görevler düştüğünü kaydetti. Rektör Köse, “Din, insanların bireysel ve toplumsal hayatında en etkili güçtür. İnsanlara sağlıklı bir din eğitimi vermezseniz bunun yıkıcı toplumsal sonuçlara neden olması kaçınılmazdır. Dünyanın birçok Müslüman ülkesinden Türkiye’nin diyanet programlarını incelemeye geliyorlar. Türkiye’nin şansı birbirinden değerli fakültelerimiz, imam hatip liseleri, diyanet teşkilatı ve elbette siz öğrencilerimizsiniz. Örneğin Pakistan’da gruplar birbirlerinin camilerini bombalıyor. Artık dünyada dini gruplar, etnik yapılar üzerinden toplumlar şekillendiriliyor. DAEŞ’i, PKK’yı, FETÖ'yü kim kurdu? Bunlar laboratuvarda üretilmiş örgütlerdir. Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil der ki ‘Din alelade inançtan çok daha farklı bir şeydir.’ İnsanları neye inandırırsanız onu yaptırırsınız” diye konuştu. Tüm Disiplinleri Öğrenmelisiniz İslami ilimlerdeki tüm disiplinlerin birbirini tamamladığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, her disiplinin önemle irdelenmesi gerektiğini vurguladı. “İslami disiplinler bir bütündür. İyi bir dinler tarihi okumazsanız bütünü anlayamazsınız. Lisans seviyesinde size sunulan tüm disiplinleri tanımanız gerekir. Öğrenmezseniz iyi bir ilahiyatçı olamazsınız” dedi. Rektör Prof. Dr. Köse, kendisiyle görüşmek isteyen tüm öğrencilere her zaman kapısının açık olduğunu sözlerine ekledi. -
23.09.2022
Kuzey İzmir TEKMER Firmaları Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi ve Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş. ortaklığı ve KOSGEB desteğiyle faaliyete geçen Kuzey İzmir TEKMER'in ilk geniş katılımlı toplantısı, merkezin yer aldığı Ahmet Piriştina Kültür ve Girişimcilik Merkezinde yapıldı. İKÇÜ’yü temsilen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’un katıldığı etkinlikte, yakın zamanda TEKMER bünyesinde faaliyetlerine başlayan firmalar, hem birbirleriyle hem de İzmir AR-GE yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemi aktörlerinin yetkilileri ve çalışanlarıyla tanışma fırsatı buldu. Toplantıda, Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, TEKMER İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Levent Kandiller, Kuzey İzmir TEKMER Genel Müdürü Yener Mercanköşk, Karşıyaka Belediyesi Kolektif Girişimcilik Merkezi Yöneticisi ve TEKMER İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Rafet Yacan ile KOSGEB İzmir İl Müdürü Dr. Levent Arslan da hazır bulundu. Teknoloji Üreten İhraç Eden Ülke Hedefine Katkı TEKMER'de faaliyetlerine başlayan sayısı 10’a ulaşan firmanın yetkilileri, projeleri ile ilgili tanıtım sunumlarının ardından söz alan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, akademi dünyası ve yerel yönetimi ortak paydada buluşturan TEKMER’in önemli bir yapı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akbulut, “Çıktıların ticarileştirilmesine katkı sağlayacak girişimci ruh ile açılan ve ona ulaşan firma sayısının sıçrama yaparak artacağına inanıyorum. Girişimcilik ve yenilik ekosistemine katkı hedefiyle çıktığımız TEKMER’ de kısa sürede değeri yüksek şirketlerin yetişmesi için çalışıyoruz. Özel sektör enerjisinin, akademinin bilgi birikimiyle birleşerek ülkemiz adına katma değeri yüksek teknolojiler, fikirler üreteceğini düşünüyoruz. Bölgemizin sahip olduğu potansiyel doğrultusunda yenilik ekosistemini geliştirerek, teknoloji üreten ve ihraç eden ülke hedefine katkı sunmak istiyoruz” dedi. Açılış konuşmalarının ardından TEKMER firmalarına sunumları ve katılımlarından dolayı teşekkür belgesi takdimi edildi. Katılımcılar Kuzey İzmir TEKMER Ortak Çalışma Alanı’nda fikir alışverişinde bulundu. -
23.09.2022
Büyük Zafer’in Coşkusu İKÇÜ’de
Kütahya Valiliği’nin himayelerinde, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Güzel Sanatlar Fakültesince düzenlenen ‘22'den 22'ye Uluslararası Afiş Tasarımı Yarışması İlk 50 Finalist Eserler Sergisi’ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sanat Galerisinde sergilenmeye başladı. Finale kalan eserlerin İKÇÜ’lü sanatseverlerle buluştuğu serginin açılış töreni, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Kâzım Uysal, 23. Dönem Düzce Milletvekili Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, DPÜ GSF Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, konuk akademisyenlerin yanı sıra finalist tasarımcıların katılımıyla yapıldı. Sergiyi İKÇÜ’ye Taşıdık Sergi ile ilgili bilgi veren DPÜ GSF Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, Hollanda, Rusya, ABD, Maldivler, Gürcistan, Japonya, Arnavutluk, Somali, Afganistan, Avusturalya, Brezilya, Tunus gibi 16 farklı ülkeden profesyonel, akademisyen ve her düzeyde öğrenim gören öğrencinin katıldığı, toplamda 533 eserin başvuruda bulunduğunu aktardı. Uluslararası ilginin yoğunluğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mercin, “Rektör Prof. Dr. Prof. Dr. Kâzım Uysal’ın öncülüğünde başlattığımız yüzüncü yıl etkinliklerimiz çerçevesinde düzenlediğimiz yarışmamızın finalist tasarımları, Zafer Bayramı’nın 100. yılı olan 30 Ağustos 2022 günü, Dumlupınar Atatürk Karargâh Evi’nde sergiye açıldı. Sonrasında finalistlerimiz için üniversitemizde bir tören düzenlendi. 22'den 22'ye sergisini İzmir’e taşıdık. Çünkü İzmir’in kurtuluşumuzda çok önemli bir yeri var. 30 Ağustos 1922'de büyük zaferimiz Dumlupınar'da Atatürk'ün başkumandanlığında başarıyla sonuçlanmasından sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusuna o tarihî 'Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!' emrini vererek İzmir’de Yunan ordusunu denize dökmüştür. Büyük Taarruz’ın sonucu İzmir’de gerçekleşti. Biz de bu şanlı zaferin felsefesini bu sergi ile yaşatmış olduk” dedi. Yüz Yıl Önceyi Hatırlayın Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Kâzım Uysal da sergiyi İKÇÜ’ye taşımaktan oldukça mutlu olduklarını aktardı. “Dumlupınar’da ilan edilen büyük zaferi anmaya, anlamaya ve yeni nesillere aktarmaya ihtiyacımız var” diyen Prof. Dr. Uysal, “Bu büyük zaferi yâd ederek ve hatırlatarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi diyoruz ki; ‘Yüz yıl önceyi hatırlayın’ Biz o zamandan çok daha güçlüyüz” şeklinde konuştu. DPÜ’de çok sayıda yüzüncü yıl etkinliğine ev sahipliği yapıldığını belirten Prof. Dr. Uysal, yeni nesillere verilen mesajların sanat yoluyla aktarımını önemli bulduğunu söyledi. DPÜ Rektörü Prof. Dr. Uysal, “Bazen kitaplarca anlatılamayan bir duyguyu bir sanat eseri anlatır. Bu eserler de Dumlupınar Zaferini afişlerle bizlere aktardı. Özellikle GSF öğrencilerinin ilgisi ve katılımları bizleri mutlu etti. Bu sergide emeği geçen tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimizi iletiyorum” dedi. Kütahya’dan İzmir’e Uzanan Zafer Coşkusu İKÇÜ’de Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ise yüzüncü yıl etkinlikleri çerçevesinde, kurtuluş mücadelesini zaferle taçlandıran iki önemli şehrinin bir sanat etkinliği paydasında buluşmasını oldukça anlamlı bulduğunu söyledi. Milletimize yapılan her türlü iç ve dış saldırının her dönemde bertaraf edildiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, “Bizlerin ve yeni nesillerin en asli görevi, ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu aziz vatana sahip çıkmak ve fedakârlıklarını her daim hatırlamaktır. Duygularımızı ifade eden önemli mesajları barındıran sanat ve kültürel etkinliklerin öneminin bilinciyle, kardeş üniversitemiz Kütahya Dumlupınar Üniversitesince yapılan bu anlamlı yarışmanın finalist eserlerini İKÇÜ’de sergilemekten gurur duyduk. Tarihimizden aldığımız güç ve bağımsızlık ruhuyla ülkemizin gelecek vizyonlarına, milli şuurla hep birlikte yürüyoruz. 1922’den 2022’ye uzanan Büyük Zafer’in coşkusunu '22'den 22'ye' diyerek yaşatan tüm eser sahiplerini kutluyorum, sergide emeği olan herkesi tebrik ediyorum” dedi. Protokolün açılış kurdelesini kesmesiyle ‘22'den 22'ye Uluslararası Afiş Tasarımı Yarışmasının ilk 50 finalist eserleri sanatseverlerle buluştu. -
23.09.2022
“100. Yılında 9 Eylül ve İzmir”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nce düzenlenen “100. Yılında 9 Eylül ve İzmir” paneli Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapıldı. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe başkanlığında yapılan panelde konuşan Milli Savunma Üniversitesi, Hava Astsubay MYO Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert, İKÇÜ SBBF Tarih Bölümünden Doç. Dr. Resul Babaoğlu, SBBF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ünal Şenel, İzmir’in kurtuluşu öncesi ve sonrası ile ilgili önemli tarihsel bilgiler aktardı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, çok sayıda akademisyen ve öğrencinin ilgiyle takip ettiği panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ SBBF Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, 9 Eylül’ün İzmir kadar Türkiye’nin de kaderini tayin eden bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Eskiyi Korumadan Yeniyle Övünmen Fayda Etmez Tarih bilincinin bir gelecek idraki olduğunu aktaran Prof. Dr. Gökçe,” Bu bilince sahip olmayan bir memlekette milli varlıktan söz etmek mümkün değildir.100 yıllık bilanço çıkarmak demek, onu anlamaya çalışmak, durum değerlendirmesi yapmak, gelecek vizyonu çizmek, gelecek idrakine sahip olmak demektir. Asırlık tecrübeleri dikkate almak anlamaya çalışmak gerekir. Yaşadığımız bugünden bakarak, 100 yıl önce olup bitenleri bir adli tıp uzmanı titizliği ile anlamaya çalışmak yerine, tarihte yaşıyormuş gibi taraf olmaya, birinin hakkını teslim etmek için diğerini görmezlikten gelmeye kalkışıyoruz. Böylelikle, aklın, izanın, ilmin ve irfanın hiçbir biçimde kabul edemeyeceği tarihi şahsiyetleri, kahramanları, sembol isimleri karşı karşıya getirerek yıpratma gafletinde bulunuyoruz. “Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyete sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek ve Türklere ve Cihana bildirmek bizler için bir borçtur. 'Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır' diyen Atatürk’ün bu ve benzeri ifadelerle vurgulamış olduğu gibi, anlayabildiğimiz ve aynı zamanda bir gelecek idraki olarak kavrayabildiğimiz tarihin milletimiz için en büyük kuvvet kaynağı olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu. 100. Yıl Şehit Fethi Bey’in Aziz Hatırasının Toparlanması İçin Bir Fırsat Olarak Görülmeli İzmir’in işgalinin tarihimizde taşıdığı farklı anlama vurgu yapan Dekan Prof. Dr. Gökçe, bu işgalin milletimiz açısından bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gökçe, ”İzmir Türkiye, Türkiye İzmir demekti. Düzenlenen gösterilerden, İstanbul’dan tüm dünyaya çekilen protesto telgraflarından bunu çıkarıyoruz. Elbette kurtuluşta sembol olan yüzlerce kahraman var. Mesela Miralay Süleyman Fethi Bey unutulmuş. İzmir’in işgaline karşı sonuna kadar direnen, kutsal değerlerini hiçbir şekilde çiğnetmeyen, devletin giydirdiği üniformayı canı pahasına çıkarmayı reddeden, vatan uğrunda canını feda etmekten çekinmeyen Şehit Süleyman Fethi Bey, yüksek iman gücü ve inançla İzmir’de istiklâl mücadelesinin fitilini ateşleyerek tarihe geçen sembol isimlerden biri oldu. Fethi Bey, şehadetinden sonra şehrin kalpgahı durumunda bulunan Emir Sultan Dergâhı Haziresine defnedildi. Ancak, 69 yıl sonra hazin bir hikâye ile Şehit Süleyman Fethi Bey’in burada bulunan kabri taşınarak yeri boş bırakıldı. 1986 yılında verilen bir dilekçe ile başlayan hazin hikâye, 8 Ocak 1988’de Ege Ordu Komutanlığı’nın Süleyman Fethi Bey’in naaşının Narlıdere Şehitliğine taşınması kararı ile birlikte dönüşü olmayan bir yola girdi. Bunda, tarihi mekânın dolayısıyla kabrin bulunduğu hazirenin bakımsız kalmış olması, adeta kaderine terk edilmiş olmasının da büyük rolü vardı. Alınan karar doğrultusunda 69 yıllık kabir açıldı, kemikler toplanarak Narlıdere Şehitliğine nakledildi. Bu arada mezardan çıkarılmış olan takma altın dişler Arkeoloji Müzesinde muhafaza altına alındı. 1919 yılı mezar kültürünün özelliklerini taşıyan sandukalı, şahideli mezar taşları Agora Açık Hava Müzesi’ne kaldırıldı. Süngülenerek ağır yaralandığı işgal günlerinde giydiği üniforma ise İstanbul Askeri Müzesi’nde sergilendi. Fethi Bey'in aziz hatırasının bu şekilde parçalanmışlığını içine sindiremeyen İKÇÜ bir şeyler yapmaya çalıştı. 2019’da, Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Ürer, Doç. Dr. Akın Ersoy, Dr. Öğr. Üyesi Ünal Şenel bizzat sahiplenerek; mezar taşlarını Emir Sultan Türbesi ile tekrar buluştu. Bir süredir sergilendiği Agora Örenyeri'nden alınan sanduka, 100 yıl önce Fethi Bey'in defnedildiği Emir Sultan Türbesi haziresindeki yerine konularak ziyarete açıldı. 100. yıl Şehit Fethi Bey’in aziz hatırasının toparlanması için bir fırsat olarak görülmeli ve bazı önemli adımlar atılmalıdır. Agora’da bulunan ve epeyce zarar görmüş olan mezar taşlarının Emir Sultan Haziresi’nde boş bulunan yerine iade edilmesiyle işe başlanmalıdır. Uygun bir yerde tasarlanacak abide ile 100 yıldır bekleyen vefa borcu ödenmelidir” dedi. Onlar İçin Kara Eylül Ayı Hava Astsubay MYO Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert de tarihin sayfalarından aktarımlarda bulunduğu konuşmasında, müttefikler için İzmir’in kaybedilişinin bir cehennem günü olarak tanımlandığını belirtti. Prof. Dr. Hasan Mert, “Yunanlıların ‘matem günü’ olarak görmesi gayet normaldir. Onlar bu ayı kara eylül ayı olarak adlandırırlar. Anadolu maceralarını da Küçük Asya Felaketi olarak değerlendirirler. Asırlarca kardeşçe zenginleştikleri, semirdikleri bu toprakları ebediyen kaybettiler. Ama onların bugün de üsler kuran ağababaları var. O tarihler de Amerikan gazetelerinde İzmir cehenneminden kaçış olarak başlıklar atılıyor. İnferno olarak İzmir’den bahsediliyor. Onlar için bir felakettir, bizim için de bir bayram. İzmirli bir gencin işgalle ilgili 1924 yılında Ahenk Gazetesinde tefrika olarak yayınlanan anısında, tarlada çalışırken bir grup Rum izcinin bağlarına girip talan ettiğini, o Rum’u tanıdığını, Yunan ordusuna yol göstericiliği yaparken; ‘Sakın karşı çıkma, buraya yüksek Yunan kültürünün temsilcileri geldi. Buraya medeniyet getirecekler’ diyor. Bu söylemi hatırlarsınız; Irak’a demokrasi getirmek için harekat düzenleyenlerle, Suriye’yi özgürleştirmek için operasyon yapanlarla aynı söylemler…Zaman değişiyor, söylemler değişmiyor. Tarih tekerrürden ibaret oluyor” diye konuştu. 9 Eylül, Bir Çağın Bitişi, Başka Bir Çağın Başlangıcıdır 9 Eylül sabahı yaşananları ilk ağızdan dinleyerek yazdığı doktora tezinden 1911 doğumlu Cafer Arıcan’ın sözlerine yer veren Prof. Dr. Hasan Mert, Türk subayının sabahın ilk ışıklarıyla şehrin dört bir tarafından girmesi ile ezanların okunmasının oldukça önemli manalar taşıdığını kaydetti. Türk askerlerinin esir almak için bile zaman kaybetmediklerini, esarete son vermek için Kordon Boyu’na büyük bir heyecanla ilerlediklerini aktaran Prof. Dr. Mert şöyle devam etti: “Bundan 100 yıl önceki Türk askerindeki heyecanı düşünün. 450 kilometrelik yolu savaşa savaşa 14 günde gelmiş bu ordu. Bugün ki şartlarda yürüyerek gelseniz bunu başaramazsınız. 9 Eylül sabahı İzmir’e Türk süvarileri tarafından dört bir koldan girildi. Doktora tezim Bornova tarihi üzerineydi. 9 Eylül sabahına tanık olan, 1911 doğumlu merhum Cafer Arıcan ile tanıştım. Toprağı bol olsun. Yaptığım sohbette şöyle anlatıyordu: ‘Radyo, TV yok. Bir hareketlenme var. Yunan ordusunda, farkındayız. 15 Mayıs’ı hatırlayarak evlerimizin kapılarının arkasında geçerek sıkı sıkıya kapandık. Saat 09.00 gibi ezanlar okunmaya başlandı. Türk süvarilerimiz sokaklarda geçit yapmaya başladı. 14 gündür savaş meydanlarında oldukları için yüzleri toprak içinde, üniformaları lime lime olmuş atın üzerinde gidiyorlardı. Biz su çekip bakır maşrapayla süvariye uzatıyorduk. Süvari iki yudum içtikten sonra maşrapayı iterek yürüyüşüne devam ediyordu. Bir saniye beklemeye tahammülleri yoktu. Başkomutanlarının Gazi Mustafa Kemal’in verdiği emri yerine getirmek için yarış içindelerdi. Yunanı denize dökmek için ileri atılıyorlardı. Atlar bile değişikti. Onlar bile durmuyordu. Her gün Ege Üniversite’nin önünden geçiyorsunuz. Tıp Fakültesi’nin önündeki taşın niye orda olduğunu biliyor musunuz? 3 şehidimiz orda yatıyor. Süvarilerimiz Ağaçlı Yol’dan Halkapınar’a ilerliyorlar. Burada pusuya düşürülüyorlar. 4 şehidimiz de burada yatıyor. 9 Eylül’de Yunan ordusu yenilmedi, emperyalizm yenildi. Ezan okunması bir işaretti. O günkü Türk ordusu İzmir’i kurtarmadı. İslam’ı kurtardı. Y.Kemal’in dediği gibi…9 Eylül, bir çağın bitişi, başka bir çağın başlangıcıdır'” 15 Mayıs İzmir’in Kara Günü İKÇÜ SBBF Tarih Bölümünden Doç. Dr. Resul Babaoğlu da Yunanistan’ın 1830’lardan bu yana tarih sahnesinde, büyük ülkü olarak nitelendirilen Bizans’ı tekrar diriltmek gayesinin resmi bir dış politika doktrini haline geldiğini aktardı. Doç. Dr. Babaoğlu, “Balkan Savaşlarından sonra bunu fırsat haline getirdiler. İzmir’e göz diken Yunanlılara, Mondros Ateşkes Antlaşması da bir fırsat sundu. Venizelos Paris Barış Anlaşmasında müttefiklere İzmir’in Yunanistan’a verilmesini kabul ettiriyorlar. İngiltere’de Yunanistan tarafında yer alıyor. 15 Mayıs’ta İngiliz, Fransız ve İtalyan gemilerinin nezaretinde, Rumların coşkulu gösterileri eşliğinde İzmir, Yunan vahşetiyle karanlıklara gömüldü. 15 Mayıs İzmir’in Kara Günü olarak kayda geçti. İlk 48 saatte Hükümet Konağı civarında 4000 vatandaşımız şehit ediliyor. Tutsak edilen Türkler de toplatılarak hayvanların bulunduğu ambarlara kapatılıyor. Bu işgalin Anadolu’da ses getirmesi tesadüf değil. En bilineni Halide Edip Adıvar’ın da konuşmacı olduğu Sultan Ahmet’te 200 bin kişinin katıldığı mitingdir. Anadolu’nun en ücra yerlerinde bile binlerce insan toplanarak bu işgali protesto etti. Bazı görüşlere göre Kurtuluş Savaşı’nın 15 Mayıs işgalinden sonra başladığı kabul edilir. Bundan sonra Batı Anadolu’da Kuvayi Milliye’nin oluşmaya başladığını biliyoruz” ifadelerini kullandı. Biz Smirna Değil, İzmir’iz Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ünal Şenel de İzmir’in işgalinin tüm topraklarımızı ve İslam dünyasını yasa boğan tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Tarihe bakarken kendi değerlerimize, sahip çıkarak koruyarak bakmanın önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Şenel, “İzmir Türklük demekti. İzmir İslam demekti. O gözle bakmak lazım. İzmir’in üzerine titrememiz lazım. Biz Smirna değil, İzmir’iz. Ama meydanımıza Smirna adını veriyoruz. Türk Dil Kurultayında kendi Adalar denizimize Ege Denizi adını veriyoruz. Kadifekale gibi güzel bir kelime yerine, Pagos diyecek kadar zavallılık gösteriliyor. Bulgaristan’dan İstanbul’a giden otobüslerde Çarigrad, Yunanistan’dan İstanbul’a giden otobüslerde Konstantinopolis yazar. Hala aynı haçlı zihniyeti var. Şehitlerimizin yattığı Halkapınar düne kadar mezbelelikti. Kimse farkında değildi. O bölgenin gül bahçeleri yapılıp ziyaret yerleri haline gelmesi lazım. Hiç olmazsa ordan geçerken orda yaşanılanların bilinmesi lazım. Bornova’daki şehitlik yerimiz de aynı şekilde. Bizim tarihimizi bilmemiz, farkında olmamız lazım. Mehmet Emin Yurdakul, ‘Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir’ der. Şairler milletin ruhunu temsil eden kişilerdir. Bir şehir için ne kadar şiir yazılıyorsa, şairlerin ruhunda ne kadar yer edinmişse o şehir o kadar bizimdir. İşte İstanbul’dan sonra en çok adına şiir yazılan şehir İzmir’dir. Dur Yolcu’ diye başlayan Necmettin Halil Onan’ın şiiri bu bölge için yazılmıştır” dedi. Panelde, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Üyesi eğitmen İlhan Sefil’in zeybek gösterisi eşliğinde, Sanat ve Tasarım Fakültesi’nden Öğr. Gör. Dr. Mucahit Yalçın Öztüfekçi’nin verdiği mini konser ilgiyle takip edildi. -
20.09.2022
Medya Merkezi İKÇÜ’nün Aynası Olacak
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü öğrencilerinin teorik ve pratik eğitimlerini aldığı Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜ Medya Merkezi) yeni dönemde yeni projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Merkezin çalışmalarını ele almak yapılması planlanan çalışmaları gözden geçirmek için Rektör Yardımcısı ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Prof. Dr. Yasin Bulduklu başkanlığında, Merkez Müdürü Prof. Dr. Nazım Ankaralıgil ile medya merkezi akademik kadrosu ve kurumsal iletişim koordinatörlüğü medya ve iletişim hizmetleri birimi personelinin katılımıyla toplantı düzenlendi. Toplantıda, yeni dönemde İKÇÜ’nün yazılı ve görsel haber etkinliklerinin Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü ile yeni hizmete açılan İKÇÜ Ajans'ın eşgüdümlü olarak takip edilmesi kararlaştırıldı. Haber Alanımız Daha da Güçlenecek Üniversitesinin eğitim, kültür, spor, bilim ve sanat gibi birçok alanda gerçekleştirdiği faaliyetlerin yerel ve ulusal medyada daha çok yer alması adına yeni bir çalışma stratejisi geliştirdiklerini ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, bu strateji ile öğrencilerin süreç içerisinde daha aktif rol alacağını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “ Hedefimiz İKÇÜ kurumsal haberlerinin medya merkezimizden alacağımız teknolojik alt yapı ve teknik imkânlarının yanında ‘haberi merkezinden öğrenme’ prensibiyle mezun edeceğimiz gençlerimizin yetişmesine de katkıda bulunmak. Alanında tecrübeli Medya ve İletişim Hizmetleri Birimimiz ve yetkin akademik kadrosu ile Medya Merkezimizin uyum içinde çalışacağı bir çalışma protokolü sayesinde haber alanımız daha da güçlenecek. Başta eğitim, kültür alanı olmak üzere tüm alanlardaki etkinliklerimiz daha fazla kişiye ulaşmış olacak. Medya Merkezimizin İKÇÜ’nün aynası olmasını istiyoruz” dedi. Podcast Gibi Birçok Yayın İçeriği Açılacak 2017 yılında faaliyete geçen, 2020 yılında Araştırma Merkezi statüsüne kavuşan İKÇÜ Medya Merkezi’nin kısa sürede önemli bir başarı grafiğine ulaştığını kaydeden Merkez Müdürü Prof. Dr. Nazım Ankaralıgil, öğrencilerin ulusal yarışmalarda sağladıkları başarının bunun göstergesi olduğunu vurguladı. Televizyon stüdyosu, haber atölyesi, seslendirme stüdyoları, halkla ilişkiler ve reklam atölyesi ile animasyon ve görsel efekt sınıflarının yer aldığı İKÇÜ Medya Merkezi’nin yeni dönem çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nazım Ankaralıgil: ”Faal olduğu günden bugüne öğretim üyelerimizin öncülüğünde öğrencilerimize, gazetecilik pratiği kazandırılırken; fotoğraf çekimi, reklam, halkla ilişkiler branşlarında teknik gelişimlerine katkı sağlandı. Birim düzeyinde gerçekleştirilen atölye çalışmaları sayesinde öğrencilerimiz, sektörden davet ettiğimiz tecrübeli isimlerin deneyimlerinden faydalanma imkânı elde etti. En temel amacımız, öğrencilerimizin yaratıcı potansiyelini gösterebilecekleri uygun bir ortam oluşturmak. Yeni dönemde de İKÇÜ Ajans içerisinde haber sitesi, radyo, podcast yayınları gibi birçok yayın içeriğini faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Toplantı birimlerarası görüş alışverişi ve çalışma takvimi belirlenmesi ile son buldu. -
20.09.2022
Akademisyenlere Girişimcilik Desteği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Proje Genel Koordinatörlüğü ve Teknoloji Transfer Ofisi iş birliği ile yapılan "Patent Temel Farkındalık Eğitimi" öğretim üyelerinin yoğun katılımıyla tamamlandı. Proje Genel Koordinatörü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’un başkanlığında başlayan eğitim, Teknoloji Transfer Ofisi koordinatörü Öğr. Gör. Ayşegül Nalbantoğlu tarafından verildi. Öğr. Gör. Nalbantoğlu, İKÇÜ’lü akademisyenlere, patent ve faydalı model kavramları, patent başvuru süreçleri ve patentlenebilirlik kriterleri, fikri hakların kapsamı, patent araştırmasının önemi, patent araştırma veri tabanları gibi güncel başlıklarda sunum yaptı. Katma Değeri Yüksek Bilimsel Projelerin Sayısını Arttırmalıyız Eğitimin açış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ’de yapılan tüm bilimsel araştırmaların yolunu açan, destek sağlayan düzenlemeleri hayata geçirdiklerini söyledi. Bilimsel bilginin üretiminin niteliği ve niceliğinin aynı zamanda ülkenin gelişmişliğine katkı sağlayacağına işaret eden Prof. Dr. Akbulut, “Araştırma ve geliştirme sonuçlarını ekonomik değere dönüşmesi adına üniversite-sanayi iş birliklerini çok önemsiyoruz. Katma değeri yüksek bilimsel projelerin sayısını ve niteliğini arttırmak için bilimsel araştırmaların özendirilmesi ve teşvik edilmesi için her türlü desteği yönetim olarak vermekteyiz. Üniversitemizde girişimcilik faaliyetlerini arttırmak için proje yazma eğitimlerini periyodik hale getirdik. Projeler sonucunda ortaya çıkan ürünlerin fikri haklarını korumak için patent başvurusu yapma süreci de kritik bir öneme sahip. Araştırmacılarımıza yönelik yaptığımız ‘Patent Eğitimi’ gibi önemli başlıkları, Proje Genel Koordinatörlüğümüz ve İKÇÜ TTO katkılarıyla ele almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Toplam 415