Haberler :::
-
11.05.2024
“Fizyoterapi ve Rehabilitasyonda Eğitim, Araştırma ve İnovasyon” Kongresi
Fizyoterapi alanını "Eğitim, Araştırma ve İnovasyon" temaları ile ele alan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulama Araştırma Merkezince ilki düzenlenen, “Fizyoterapi ve Rehabilitasyonda Eğitim, Araştırma ve İnovasyon” Kongresi yoğun katılımla başladı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya ev sahipliğinde düzenlenen kongrenin açılışı için düzenlenen töreni, Çiğli Kaymakamı Fatih Görmüş, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Prof. Dr. Fikri Salman, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, SBÜ Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Aydan Mertoğlu Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Enes Toklu, ulusal ve uluslararası üniversitelerden gelen akademisyenler, eğitimciler, sağlık profesyonellerinin yanı sıra öğrenciler takip etti. Akademide Kurulan Güçlü Network Ağı Çok Önemli Açılışta konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ olarak geleceğin fizyoterapistlerinin temel becerilerini desteklemesinin yanında; hızla gelişen rehabilitasyon teknolojileri ve yeniliklerinin ele alınacağı, girişimcilik, inovatif ürün geliştirme gibi geniş konu yelpazesine ve zengin içeriğe sahip bir kongreye ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. İKÇÜ’nün ilk açılan fakültelerinden olan SBF’de 4 bölümde eğitime devam edildiğini, 2 bine yakın mezununun ise sağlık ordusuna kazandırıldığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “Teknolojideki gelişmeler ve değişimlerle birlikte geleneksel öğretme, öğrenme ve değerlendirme yöntemlerinin de yeniden ele alındığı günümüzde öğrencilere; günün gerektirdiği güncel bilgi, beceri ve yetkinliklerin kazandırılmasının yanı sıra; teknoloji okuryazarlığı ve yöneticiliği, analiz yapabilme ve diğer disiplinlerle eş güdümlü çalışmalar üretme becerisi kazandırma zorunluluk haline gelmiştir. Akademide kurulan güçlü network ağı çok önemlidir. Akademisyenlerin yaptığı çalışmaların sahadaki fizyoterapistlere yansımasını, klinik deneyimlerin harmanlanmasını çok değerli buluyorum. Bu manada literatürde yer alan güncel konuların ele alındığı kongremizin, workshoplarlarla, bildirilerle zenginleşmesini, alanındaki önemli bilim insanlarını misafir etmesini önemsiyor ve bilimsel bir şölene dönüşmesini diliyorum. Toplum sağlığına katkı sağlayacak bu şöleni hayata geçiren Sayın Dekanımıza, düzenleme kurulumuza, değerli öğrencilerimize, fakültemize, destek veren tüm kurumlarımıza, sektör temsilcilerimize yabancı misafirlerimize teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. “Eğitim, Araştırma Ve İnovasyon” Alanını Daha da İleri Taşıyacak Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya da ilki yapılan kongre vesilesiyle alanın önemli bilim temsilcilerini İKÇÜ’de ağırlamaktan oldukça mutlu olduklarını söyledi. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Merkezinden aldıkları güçle ve Rektör Köse’nin destekleriyle toplum sağlığına katkı sunacak faaliyetlere imza attıklarını aktaran Dekan Kaya, kongre hakkında bilgiler vererek; “Kongre öncesi başlayan workshoplar ile 9 ayrı eğitim paketi sunulmuş, 4 eğitimde 105 kişiye uygulamalı eğitim verilmiştir. Bugün ki 8 panelde 22 konuşmacı, 16 panel moderatörü ile “Eğitim, Araştırma ve İnovasyon” alanını daha da ileri taşıyacak fikirlerin, çalışmaların ve deneyimlerin paylaşılacağına inanıyorum. Fizyoterapi eğitimi konusunda Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu tarafından en iyi eğitimci ödülü almış, çok uzun yıllar alanımızda önemli bir dergi olan JOSPT editörlüğünü sürdürmüş, Marquette Üniversitesi öğretim üyesi değerli konuğumuz Prof. Dr. Guy Simoneau bizlerle birlikte olacak ve pazar günü de çene, boyun ve bel tedavileri konusunda uygulamalı kurs verecektir. Açılışımıza katılan protokol üyelerimize, kongre eş başkanlarım ve tüm bölüm ve merkez çalışanlarımıza, kongremize destek veren tüm firmalarımıza, daha iyisini öğrenmeyi talep ederek bu organizasyonu yapmamızı sağlayan öğrencilerimize, akademik ve idari personelimize ve kongremizin siz kıymetli katılımcılarına teşekkürü bir borç bilirim. Kongremizin başarılı ve verimli geçmesini diler, keyifli bir kongre geçirmenizi temenni ederim” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından ‘Fizyoterapide Teknoloji’ başlığıyla Dekan Prof. Dr. Derya Özer Kaya ile Sanko Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun moderatörlüğündeki ilk panele geçildi. Panelde, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Prof. Dr. Mehmet Gürhan Karakaya ‘Teknoloji Tehdit Mi Fırsat Mı?’ İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Bilge Karaçalı ‘Sağlık Bilimlerinde Yapay Zeka’ başlıklarını ele aldı. 9 Mayıs’ta Workshop Programları ile başlayan 12 Mayıs’ta Marquette University’den Prof. Dr. Guy Simoneau’nin uygulamalı Workshop Programı ile sona erecek kongrede, 39 bildiri, 2209-A TÜBİTAK Projesi kapsamındaki 15 proje poster olarak sunulacak. -
08.05.2024
Sektör İKÇÜ’de
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Proje Genel Koordinatörlüğü ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı İKC-ENSO Mühendislik Topluluğunun iş birliği ile düzenlenen “Sektör İKÇÜ’de” başladı. Kariyer günü etkinlikleri şeklinde 3 güne yayılan zengin içeriğiyle sektör temsilcilerinin yanı sıra mühendislik öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği “Sektör İKÇÜ’de” için düzenlenen açılış törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAGEM) Müdürü Doç. Dr. Mustafa Yalçın, Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın, İKC ENSO topluluk başkanı Yağmur Atak, çok sayıda mühendislik öğrencisi ile farklı sektörlerden gelen üst düzey yöneticiler katıldı. Programda katılımcılara seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ’nün “araştırma üniversitesi” olma yolunda emin adımlarla ilerleyen genç bir üniversite olduğunu belirterek akademik başarılarıyla İzmir’deki üniversiteler arasında her zaman ilk üçte yer aldığını ve Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında da ilk otuzun içinde yer bulduğunu söyledi. Yeter ki Proje Üretin Başarısını her yıl arttıran bir üniversite olarak İKÇÜ, tüm akademik birimlerdeki akademisyenlerin ve öğrencilerin ulusal ve uluslararası ölçekte projeler üretmelerini güçlü şekilde desteklediklerini ifade eden Prof. Dr. Akbulut, “Sanayi ile ortak yapılacak her türlü proje ve iş birliğinin nitel ve nicel olarak artmasını ve katma değeri yüksek ürünlere dönüşmesini çok önemsiyoruz. Özellikle son dönemde Rektör hocamızın öncülüğünde çevremizdeki büyük sanayi kuruluşları ile ikili iş birliği protokolleri yaparak üniversitemizin büyük bir akademik potansiyele sahip olduğunu ve ortak çalışmalara hazır olduğumuzu bizzat yöneticilere ve yönetim kurullarına iletiyoruz. Bu doğrultuda, Kuzey İzmir TEKMER A.Ş,.İKÇÜ TTO A.Ş. ve son olarak ilan edilen Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOPARK) gibi yapılar aracılığıyla bilimsel bilginin teknolojiye dönüştürülmesi ve sanayi ile iş birliklerini güçlendirmek için çalışmalar artarak devam etmektedir. Üniversitemizin iki sanayinin ortasında yer alması ve İzmir’in kuzey aksındaki sanayi bölgelerine yakınlığı da farklı sektörlerden firmalarla yakın iş birliği içerisinde olmamıza ilave katkı sağlamaktadır. Kapımız proje üretmek, sanayi ile iş birliği yapmak, ulaşamadığı firma ile iletişime geçmek isteyen tüm hocalarımıza sonuna kadar açık” dedi. Odağımızda Hep Öğrencilerimiz Var Dekan Prof. Dr. Gökçen Bombar ise fakülte faaliyetlerinde öğrenci odaklılığı benimsediklerini, öğrencilerin gerek okul hayatında gerekse de mezuniyet sonrası yaşamlarında başarılı olmaları için yoğun şekilde çalıştıklarını vurguladı. Dekan Prof. Dr. Bombar, “Tüm faaliyetlerimizde öğrencileri sektördeki önde gelen firmalarla buluşturarak sektörel bilgi edinmelerine, iş hayatına hazırlanmalarına ve kariyer ile staj süreçlerinde destek olmak için kapsamlı yol haritaları çiziyoruz. Geleceğin başarılı İKÇÜ’lü mühendislerinin vizyonlarında önemli sektör temsilcilerimizden gelen katkılar bizler için çok değerli. Bu anlamda bizleri yalnız bırakmayan tüm katılımcılarımıza verdikleri destekler için çok teşekkür ediyoruz” dedi. Mülakat Simülasyonları İlk Defa Uygulanacak Katılımcı firmalar arasında İKÇÜ MMF mezunu Doruk Can Mutlu’nun HAVELSAN İş Geliştirme ve Satış Uzmanı olarak çalışma hayatında yer almasından duyduğu mutluluğu da paylaşan Prof. Dr. Bombar, “Sektör temsilcilerinin arasında mezunlarımızın bulunması, bir zamanlar bu salona öğrencimiz olarak oturan ancak bugün sahnede yer alacak olması beni özellikle duygulandırdı, gururlandırdı. Etkinliğimizde Volkan İtfaiye Araçları, HAVELSAN, Lukoil, CMS, Schneider Electric, Eldor Group, Dräger, Reeder ve Sağlam Metal gibi güçlü grupların temsilcileri öğrencilerimizle birebir görüşerek iş veya staj imkanları ile ilgili ayrıntılı bilgiler aktaracak. Ayrıca İKÇÜ KAGEM’in organize ettiği, Vestel, Eldor Group, NISO Yazılım Teknolojileri firmalarının katılımlarıyla ilk defa uygulanacak olan Mülakat Simülasyonları yapılacak. Böylece öğrencilerimiz işe alım uzmanları ile birebir görüşme imkânı bulacak ve kariyerlerinde önemli bir deneyim elde etmiş olacaklardır. Davetimizi geri çevirmeyerek üniversitemize gelen öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle bir araya gelmek için değerli zamanlarını ayıran şirket temsilcilerine, etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen öğrenci topluluğumuzun başkanı Yağmur Atak’a ve adını şu an söyleyemediğim organizasyonda görev alan tüm öğrencilerimize, İKÇÜ KAGEM Müdürü Doç. Dr. Mustafa Yalçın ve Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Murat Can Başaran'a ve SKS Daire Başkanlığımıza teşekkür ederim”şeklinde konuştu. Üç Gün Dolu Dolu İKC - ENSO MÜSEB’2024 Mühendislik & Sektör Buluşmalarının ilk gün yapılan firma oturumlarında, Lukoil Türkiye Satışlar Genel Müdür Yardımcısı Murat Caba, İnsan Kaynakları Müdürü Anıl Gür, CMS Jant ve Makina Sanayi A Ş ' de Grup Arge ve Kalıp Tasarım Müdürü Eren Bozkurt, HAVELSAN İş Geliştirme ve Satış Uzmanı Doruk Can Mutlu ile Schneider Electric Veri Bilimi Uzmanı Mervenur Gülel gençlerle sektörleri hakkında bilgiler paylaştı. Ayrıntılı programın web sitesinde yayımlandığı “Sektör İKÇÜ’de” 10 Mayıs’ta Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi binasında farklı mühendislik alanlarında görev yapan sektör temsilcilerini öğrencilerle buluşturacak görüşmelerle sona erecek. -
07.05.2024
Başarılı Akademisyenlerin Gurur Günü
Yaptıkları bilimsel faaliyetlerle İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) isminin üst basamaklara taşınmasında büyük emekleri olan akademisyenler düzenlenen törenle ödüllendirildi. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce yapılan törende, 2022- 2023 yıllarında TÜBA-GEBİP Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanları Ödülü kazanan İKÇÜ’lü akademisyenlere, 2021, 2022, ve 2023 yıllarında fakülte bazında en yüksek akademik teşvik puanı alan akademisyenlere, TÜBİTAK 2209 A ve B kategorilerinde kabul gören projelerin akademik danışmanlarına teşekkür ve başarı belgeleri takdim edildi. Tören, Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü akademisyenleri Prof. Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Doç. Dr. Cem Çırak, yüksek lisans öğrencisi Safiye Çayhan’ın enstrümanlarda yer aldığı Emine Başateş’in solistliğinde sunulan müzik dinletisi ile başladı. Başarılarınızla Övünüyoruz Programın açış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, imza attıkları bilimsel çalışmalarla İKÇÜ’nün ismini üst sıralara yazdıran akademisyenleri tebrik etti. Akademik teşvik törenlerinde, yaptıkları çalışmalarla İKÇÜ’yü gururlandıran bilim insanlarıyla ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ’nün her geçen yıl başarı ivmesiyle büyüyen İzmir’in önemli bir bilim yuvası olmasında emeği geçen çalışma arkadaşlarımızın başarılarıyla övünüyoruz ve başarılarının artarak devam etmesi dileğini hep birlikte paylaşıyoruz. Günümüzde üretilen bilgi, direkt veya dolaylı bir şekilde topluma, sosyal yaşama dokunmuyorsa, ekonomiye yansımıyorsa fazla bir değeri kalmıyor. Burada, bilgiyi topluma kazandıran, gençlerimizin yarınlarına değer katan akademisyenlerimizin başarı ile taçlandırıldığı somut bir paydayı paylaşıyoruz" dedi. Marifetin İltifata Tabi Olduğunun Farkındayız Son dönemde açıklanan sıralamalarda kısmi bir gerileme olduğunu hatırlatan Rektör Köse, tekrar yükseliş ivmesi için çalışma başlattıklarını, bu kapsamda geliştirilmesi gereken alanları saptadıklarını söyledi. TÜBA ve TÜBİTAK tarafından verilen ödülleri kazanan İKÇÜ'lü sayısının da artması gerektiğini hatırlatan Rektör Köse "Biz üniversite olarak genç bir üniversiteyiz, ama iyi bir üniversiteyiz. Birlikte ve huzur içinde çalıştığımızda daha büyük başarılara ulaşacağımızı biliyoruz. Böyle bir iklimin sürdürülebilirliği noktasında yönetim olarak gerekli adımları atıyor, gelişmeleri ve kaynakları sürekli gözden geçiriyoruz. Bu noktada gerek TÜBİTAK projelerinde gerekse de öğrenci projelerinde daha iyi çalışmalar yapabilecek potansiyelimizin olduğunu biliyorum. İyiden daha fazlasına, en iyiye ulaşmak için daha fazla çalışmamız gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. İKÇÜ ailesinin fertleri olarak bilim dünyasına değer katacak çalışmalara imza atmaya devam etmeliyiz ve edeceğimize inanıyorum. İleriki yıllarda akademik teşvik sayılarının daha da arttığı, bilimsel faaliyetlerimizin ivme kazandığı tabloları paylaşma inancımı hassaten ifade etmek istiyorum. Marifetin iltifata tabi olduğunun farkındayız ve pandemi ve deprem nedeniyle ertelediğimiz bu süreçte marifetli akademisyenlerimizi ödüllendirmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Başta TÜBA'dan ödül alan üstün performans gösteren mesai arkadaşlarım olmak üzere, TÜBİTAK 2209 A ve B kategorilerinde kabul gören projelerin akademik danışmanlarını ve akademik teşvikte yüksek puan elde eden tüm öğretim elemanlarımızı kutluyor, her birinize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Tören, başarılarıyla İKÇÜ’yü gururlandıran akademisyenlere protokol tarafından belgelerinin takdim edilmesiyle son buldu. -
04.05.2024
İKÇÜ’de Profesörlük Berat Takdimi ve Biniş Giyme Töreni Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce ikincisi düzenlenen törenle profesörlere berat takdim edildi. Doçent kadrosuna atanmaya hak kazanan öğretim üyeleri ve akademik kariyerinde yükselme yaşayan akademik personele binişleri giydirildi. Tören, Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri Prof.Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Doç.Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi, Doç.Dr. Cem Çırak ile yüksek lisans öğrencisi Eda Özay Narlıoğlu’nun solistliğinde sunulan müzik dinletisi ile başladı. Gurur Kaynağımızsınız Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ için gurur günü yaşandığını belirterek 2010 yılında kurulan bir üniversite olarak gelinen noktada bilimsel alanda başarılı çalışmalara imza atan akademik kadronun payının büyük olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bugün bu salonu dolduran sizin gibi akademik alanda başarılarını ispat etmiş olan hocalarımızla birlikte olmanın verdiği gururu ve mutluluğu yaşıyoruz. Biz, genç bir üniversiteyiz. Bu genç üniversite, İzmir gibi bir üniversite şehrinde, böylesine güzel bir şehirde; hem ülkemizin bilimsel anlamda arayışlarına değerli katkılar sağladığı için hem de evrensel bilgi üreten kurum olarak bu alanda dünyaya küresel anlamda çok kıymetli katkılar sağladığı için ve tüm bunların sizlerin emekleri sayesinde yapıldığı için hakikatten son derece mutluyum” dedi. Hiç Kimseyi Ötekileştirmeden 'Biz' Ruhuyla Çalışıyoruz Üniversitelerin bilginin sadece üretildiği değil, aynı zamanda hayatlara dokunduğu, insanlığın refahına katkı sunduğu kurumlar olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, güçlü bir Türkiye’nin temelinde bilgiyle, bilimle atılan adımların temel unsur olduğunu kaydetti. Bu noktada bilim insanlarının üstlendiği misyonunu önemine değinen Rektör Prof. Dr. Köse, “Bilimsel düşünme gücüne sahip ve sorumlu kuşaklar yetiştirme görevini üstlenen bizler, bilimle, teknolojiyle barışık, kendi tarihini ve kültürünü özümsemiş, yeniliklere açık nesillerin yetişmesinde söz sahibiyiz. Geçmişle gelecek arasında bağ kurup topluma köprü olan kurumlar olmanın sorumluluğuyla biz oldukça, ötekileştirmedikçe ülkemiz daha güçlü temellerde yükselmeye devam edecektir. Biz akademik anlamda yapılacak çalışmalarda huzurla çalışılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunu hem kurum kimliği hem aidiyet oluşması açısından çok değerli bir duruş olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Rektör olarak atandığımda ilk olarak ulaşılabilir olduğumu söyledim ve bu zamana kadar hep ulaşılabilir bir yönetici olmaya gayret gösterdim. Akademik ve idari huzur için bizim her zaman sizlere kapımız açık. Samimi olarak aile ortamı içerisinde bu ülkeye, bu millete katkı yapma gayretini hep birlikte göstermeye devam edeceğiz. Tüm öğretim üyelerimize akademik yaşamlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Tören, akademik kadroda yükselen 89 profesör, 56 doçent ve 25 doktora öğretim üyesinin protokol tarafından binişlerinin giydirilmesi ile tamamlandı. -
04.05.2024
Karanlıktan Aydınlığa
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) Psikoloji Topluluğu ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından her yıl düzenlenen Psikoloji Günleri’nin altıncısı, bu yıl “Psikolojik Travma ve İyileşme: Karanlıktan Aydınlığa” temasıyla gerçekleşti. “Yüzyılın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat Kahramanmaraş depremi gibi doğal afetlerin ve dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan, insanlığın an be an şahit olduğu savaş, katliam ve vahşet olaylarının yarattığı travmatize durumları; maruz kalınan olumsuzluklar nedeniyle yaşanan bireysel travmaları; travmayla başa çıkma ve iyileşme yöntemlerini tartışmak üzere İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen ve iki gün süren 6. Psikoloji Günleri yoğun bir katılımla gerçekleşti. SKS Psikoloji Topluluğu tarafından organize edilen programın açılışına İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zümrüt Gedik, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Mesleğiniz Daha Fazla Önemli Hale Geliyor İKÇÜ Rektör yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, dünya üzerinde yaşanan güncel olaylara, çağın getirdiği olumsuzluklara ve bunların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine değinirken, “Bugün dijitalleşmenin ve siber zorbalığın ortaya çıkardığı pek çok sorundan söz etmek yerine Gazze’de yaşanan katliamlar, 6 Şubat Depremi, Ukrayna Savaşı gibi çok daha can sıkıcı gündemleri konuşmak durumunda kalmak çok acı. Öyle bir çağdayız ki, etrafımızda kendi kendine oluşan birçok travmatize durum var ve iyileşmenin mümkün olmadığı süreçlere şahitlik ediyoruz. Gerçekten bu travmayı insanlar nasıl atlatır, o bölgelerde yaşayan bir çocuk bununla nasıl başa çıkar, neler yaşar bilemiyoruz. Dünya bunun hesabını nası verir o da ayrı bir konu. Çünkü gelinen noktada hiç görülmemiş bir vahşet sözkonusu ve geçmiş deneyimlerimizden çok daha farklı duygular yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Bütün bu sorunlardan dolayı psikologluk mesleğinin gittikçe daha fazla önemli hale geldiğini belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Mezun olup meslek hayatınıza başladığınızda, insanların ruhsal durumlarını biraz olsun düzeltmeye çaba göstereceksiniz. Bence burada Dünya Sağlık Örgütü’nün 'sağlık' tanımına da değinmek gerekiyor. Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da tam bir iyilik halinden söz ediliyor bu tanımda. Sizler, işte bu ruhsal anlamdaki tam iyilik halini, bugün burada altıncı kez tartışıyorsunuz. Bir öğrenci topluluğunun, bu şekilde gelenekselleşmiş bir etkinliği düzenlemesini oldukça önemsiyorum. Umarım altıyı on altı ve hatta altmış altı yaparsınız” diye konuştu. Deprem Sonrasında Birçok Yaşama Dokundunuz Fakülte olarak bu tarz etkinliklere katkı sağlamaya özen gösterdiklerini belirten Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, düzenledikleri etkinliklerle hem öğrenime katkı sunan hem de hayatla iç içe konularda farkındalık yaratan Psikoloji Bölümünün ve Psikoloji Topluluğunun fakülte açısından önemini vurguladı. Prof. Dr. Doğan, “6 Şubat Depremi’nde gördük ki öğrenciler öğrenirken hizmet de veriyor. Deprem sonrası yaraların sarılması çalışmalarında, sahada aktif biçimde rol alarak birçok yaşama dokunduklarına şahit olduk. Huzurlarınızda, bu etkinliği düzenleyen Psikoloji Topluluğuna ve etkinlikte görev alan tüm öğrencilere kalben teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. “Travmalar, Zehirli Bir Sarmaşık Gibidir” Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, 6 Şubat Depremi, Gazze Soykırımı, Ukrayna Savaşı ve Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar gibi travmatik durumlara dikkat çekmek için 6. Psikoloji Günleri’nin temasını “Psikolojik Travma ve İyileşme: Karanlıktan Aydınlığa” şeklinde belirlediklerinin altını çizdi. Özellikle Gazze’de yaşanan soykırımın insanlık tarihinde kara bir leke olduğunu ve insanlık onurunu yerle bir ettiğini, bu travmayı yaşayıp da hayatta kalanların bir daha asla eski günlerine dönemeyeceklerini belirten Prof. Dr. Şahin, “Travma yaşayan bireyler, eğer bir yardım sonucunda iyileşirlerse hayatlarında çok farklı bir evreye yöneleceklerdir. Olaylarla başa çıkma potansiyelleri güçlenecektir. Fakat yardım almayan veya alsa dahi psikolojik anlamda iyileşemeyen bireyler, ömür boyu bu travmatik sarmalın içinde kalacaktır. Çünkü travmalar, hiç beklenmedik bir anda tekrarlanan yaşantılardır. Tedavi edilmediği takdirde zehirli bir sarmaşık gibi hayatı felç eder” ifadelerini kullandı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin, Psikoloji Bölümünün ve topluluk üyesi öğrencilerin 6 Şubat Depreminde sahada aktif bir şekilde yer aldığına da değinen Prof. Dr. Şahin, etkinliğin öğrencilere farkındalık kazandırması temennisiyle konuşmasını noktaladı. Psikolojik Travma ve İyileşme Teması Psikoloji Topluluğu Başkanı Emre Elmacı ise, sorumluluk bilinci yüksek, aktif ve daima yeni hedefler doğrultusunda hareket eden bir topluluk olduklarını söyleyerek, hedeflerini genişletmek istediklerini dile getirdi. Elmacı, “Savaş, çatışma ve doğal afetlerin birey ve toplum psikolojisi üzerindeki yıkıcı etkisini düşünürken psikolojik travma ve iyileşme temasına odaklandık. Bu konuyu travma sonrası stres bozukluğu, travmatik deneyimler ve iyileşme süreci gibi çok çeşitli alanlarda ele aldık. Bu alanda çok kıymetli akademisyenleri davet ettik” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından tüm konuşmacılara çiçek takdim edildi ve müzik dinletisi gerçekleşti. Programın devamında sunumlara geçildi. Doç. Dr. Füsun Gökkaya “Psikodramayla Travmayı İyileştirmek”, Klinik Psikolog Şenel Karaman, “İyileşmeye Giden Yolda EMDR”, Dr. Öğr. Üyesi İnci Güçer “Çocuklarla Psikoterapide Kayıp ve Yas Çalışmak”, Klinik Psikolog Betül Gündüz “Travma Sonrası Psikososyal Müdahaleler” ve Uzm. Psk. Danışman EMDR Eğitmen Adayı Hayal Demirci “Dayanıklılık Cesareti: Zorlu Yaşam Olaylarıyla Baş Etmek İçin Sağlamlık ve Esneklikle Güçlü Olabilmek” başlıklı sunumlarını yaptılar. 6. Psikoloji Günleri 2. Gün programı, uzman psikolog ve akademisyenlerin sunumlarıyla devam etti. Dr. Öğr. Üyesi Cemile Serin Gürdal, “Psikanalizin Travmaya Yaklaşımı”, Prof. Dr. Fatma Sapmaz “Küçük “t” Travmalar ve Ruh Sağlığı” ve Uzm. Psikolog Saliha Büşra Akgün “Çocukluk Çağı İhmal ve İstismar Yaşantısı” başlıklı sunumlarını yaptılar. Sunumların ardından program “6 Şubat Depremine Psikososyal Bakış” Paneli ile devam etti. Panelin moderatörlüğünü Psikoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hatice Ekici üstlendi. İKÇÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tözün “Afet Tıbbı”, İKÇÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Cemal Başar “Deprem Nedeniyle İdarenin Mali Sorumluluğu” ve Psikolog Yonca Yerlikaya “6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Sürecinde Psikolog Olmak” başlıklı sunumlarıyla panele katkıda bulundular. -
28.04.2024
İKÇÜ ile Namangan Engineering Construction Institute Arasında Güç Birliği
Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) başta inşaat mühendisliği olmak üzere farklı disiplinlerin birlikte çalışması konusunda iş birliği protokolü imzaladı. Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Ergashev Sharibboy To'lanovich ile Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'nin birlikte imza attığı protokolün imza törenine İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü Rektör Yardımcısı Mohammadjon Dadamirzayev, Rektör Danışmanı Azizbek Abduvaliyev, Industry Information Fakültesi Dekanı Kahharov Abdurakhim Abdubannayevych, Economics and Management Fakültesi Dekanı Sayfullaev Ilkhomjon Abdurrkhmanovich, Transport Fakültesi Dekanı Mahmudov Bahriddin Jorayevich, Construction Fakültesi Dekanı Razzakov Sobirjon Jorayevich de katıldı. Uluslararasılaşmaya Büyük Önem Veriyoruz İmza töreninde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, güçlü bir kadroya sahip olduklarını ve Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsünü yakından takip ettiklerini söyledi. Rektör Köse "2010 yılında kurulmuş ve mevcut durumda 14 fakülte, 2 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul, 3 enstitü ile hizmet veren bir üniversiteyiz. 20.000 civarında öğrenciye eğitim veren bir kamu üniversitesi olarak uluslararasılaşmaya büyük önem veriyoruz. Avrupa'da çok sayıda yakın çalıştığımız üniversite var. Ancak bu bölgeyi özellikle önemsiyoruz. Tarihi ve kültürel açıdan çok sayıda ortak yanımız var. Maveraünnehir bölgesi bizim Türk- İslam medeniyetimizin beşiği. İlmi eserlerimizin pek çok müellifi bu bölgede yaşamış. Birlikte gelişme felsefesi çerçevesinde güçlü olduğumuz alanlarda sizin üniversitenize de katkıda bulunmaktan son derece mutlu oluruz. Benim yaklaşımım bu iş birliklerinin kâğıt üzerinde kalmaması ve somut adımların atılması yönünde. Bu ziyaretimizde önceki iş birliklerimizin durumlarına ilişkin bir değerlendirmede bulunma imkanı da elde ettik. Özellikle sosyal bilimler alanında çok sayıda adımı atmamız gerektiğini gördük. Sizin üniversitenizin de özellikle inşaat mühendisliğinde büyük bir birikime sahip olduğunu gözlemledik. Bizim de inşaat mühendisliğinde size katkıda bulunabileceğimiz alanların var olduğunu değerlendirdik. Ben bu protokol ile büyük çalışmalara imza atacağımızı düşünüyorum. Kabulleri için Sayın Rektörümüze ve değerli yöneticilere şükranlarımı sunuyorum" dedi. Karşılıklı Öğrenci Değişim Sayısının Artması Şart Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Ergashev Sharibboy To'lanovich ise ziyaretten büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi ve üniversitelerinin geçmişinin eskiye dayandığını Özbekistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun 29 Mart 1991 tarih ve 75 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Taşkent Makine Mühendisliği Enstitüsünün Namangan şubesi temelinde kurulduğunu dile getirdi. Rektör Sharibboy To'lanovich " Üniversitemiz Özbekistan Cumhuriyeti'nin 24 Şubat 1998 tarih ve 77 sayılı "Akademik Liseler ve Meslek Yüksekokullarının Teşkilatı" "Faaliyetlerinin Yönetilmesine İlişkin" kararı esas alınarak Namangan Mühendislik-Pedagoji Enstitüsüne dönüştürülmüştür. Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın 20 Nisan 2017 tarih ve PQ-2909 sayılı "Yükseköğretim Sistemini Daha da Geliştirmeye Yönelik Tedbirler Hakkında" Kararı uyarınca Namangan Mühendislik-Pedagoji Enstitüsü, Namangan Mühendislik-İnşaat Enstitüsü olarak yeniden düzenlendi. Protokol ile özellikle bilgi teknolojileri ve mühendislik alanında önemli başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Ben de Sayın Rektörümüzün somut adımlar atılması gerektiği fikrine katılıyorum ve kendi tarafımızdan bunun takibini yapacağımızı ifade etmek istiyorum. Mevcut durumda Türkiye'den öğrencilerimiz var ve bu sayıların karşılıklı atması gerektiği kanaatindeyim" dedi. İmza töreninden sonra Rektör Prof.Dr.Köse, Namangan Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü tarafından düzenlenen "Innovative and Communicate Approaches to Language Teaching in Technical Institutions: Problems and Solutions" adlı bilimsel programda açılış konuşması yaptı. Konuşmasında iki ülke arasındaki kardeşliğe özel vurgu yapan Rektör Köse, üniversitenin lojistik ve inovasyon merkezlerini ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. -
28.04.2024
Tirmizi Araştırma Merkezi ile Güç Birliği Yapılacak
Yeni iş birlikleri için temaslar ve var olan protokollerin durumlarını ilgili taraflarla görüşmek üzere Özbekistan’da bulunan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İmam Tirmizi Araştırma Merkezini ziyaret etti. Uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesi noktasında eğitim öğretim, araştırma geliştirme ve toplumsal katkı hedeflerine erişme amacını yerine getirmek için yoğun bir çaba gösteren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Imom Termiziy Xalqaro Ilmıy-Tadqiqot Markazi arasında yapılan görüşmede Merkez Müdürü Dr. Muzaffer Janiev ve İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile araştırmacılar katıldı. Bölgenin Milletimiz İçin Değerinin Farkındayız Görüşmede konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bölgede yer alan yükseköğretim kurumlarıyla yakın iş birliği içinde çalıştıklarını belirtti. Rektör Köse “Tarihimizin bize yüklediği büyük sorumlulukla bu bölgede yapmamız gereken çok fazla iş olduğunun bilincindeyiz. Ülkemizin yükseköğretimi yanında dost ve kardeş ülkelerimizin nitelikli insan gücün yetiştirmesi noktasında adımlar atmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede bölgedeki eğitim kurumlarının akademik çalışmalarının artması, nitelikli hale gelmesi, ihtiyaç olan programların geliştirilmesi ve birlikte ortak projeler yapılması için bugün Imom Termiziy Xalqaro Ilmıy-Tadqiqot Markazini ziyaret ediyoruz. Merkezi ziyaretimizde bizi de yakından ilgilendiren bu bölgenin alimleri hakkında tatmin edici çalışmaların yapıldığını memnuniyetle müşahede ettik. Bölgenin bizim milletimiz için değerinin farkındayız ve bu çalışmalara katkı yapmaktan memnuniyet duyarız. Türk ve İslam tarihi açısından geçmişteki eserlerin gün yüzüne çıkarılması son derece önemli ve bu çalışmaları yapan başta merkez müdürü Dr. Muzaffer Janiev olmak üzere siz değerli araştırmacılara kalbi şükranlarımı sunuyorum” dedi. Türkiye’nin Eğitim Deneyimini Önemsiyoruz Merkezi ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Imom Termiziy Xalqaro Ilmıy-Tadqiqot Markazi Müdürü Dr. Muzaffer Janiev İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni yakından takip ettiklerini söyledi. İlahiyat Fakültesi başta olmak üzere pek çok alanda önemli çalışmalara imza atıldığını söyleyen Dr. Janiev “Ortak dersler ve programlar başta olmak deneyimlerin paylaşılmasından büyük mutluluk duyarız. Biz bu bölgenin kadim geçmişinin farkındayız. Bizim de Türkiye’deki üniversitelere büyük katkılarımız olabilir. Ortak kararımız ile belli faaliyetleri hayata geçirebilirsek bunun sonuçlar her iki ülkenin de lehine olacaktır. İslam Hukuku alanında önemli çalışmalar yapan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse’nin bu ziyareti bizim açımızdan son derece değerli ve ben kendilerine şükranlarımı sunuyorum” dedi. -
25.04.2024
İKÇÜ Akredite Oldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 2023 yılı itibariyle Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programına (KAP) dahil olmasıyla birlikte başlayan süreci başarıyla tamamladı. YÖKAK Değerlendirme Takımı tarafından yapılan ön ziyaret, saha ziyaretleri ve yüz yüze ziyaretler neticesinde incelenen bilgi, belge ve raporlar doğrultusunda, İKÇÜ 2 yıl süre ile Akreditasyon almaya hak kazandı. Kurumsal akreditasyon belgesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye takdim edildi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ev sahipliğinde başlayan “2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon” konferansı programında, belge almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerinin de katıldığı törende, İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Koordinatör Yardımcıları Doç. Dr. Onur Karadal ve Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu da yer aldı. Ekip Ruhu İçinde Çaba Gösterdik Belgeyi; tüm akademik, idari personel ve tüm paydaşlar adına aldığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, YÖKAK’la koordineli şekilde yürütülen akredite çalışmalarının başarıyla sonuçlanmasının heyecanını yaşadıklarını kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kalite güvencesi süreçleri tüm birimlerin sahiplendiği ve sorumlusu olduğu kurumsal bir döngüyü ifade ediyor. Ekip olarak 2023 Eylül ayından bu yana yoğun bir tempo içinde çalışmalarımızı hızlandırmıştık. Geçtiğimiz tüm aşamalarda, ön ziyaret, saha ziyaretleri ve yüz yüze ziyaretlerde ekip ruhu içinde çaba gösterdik. Süreçte, bizleri yalnız bırakmayan tüm akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize ayrıca tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız ile özel sektör temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Hedef “Tam Akredite” Bundan sonraki hedefin “Tam Akredite” edilmiş bir kurum olmak olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda YÖKAK tarafından kurumsal akreditasyon verilen yükseköğretim kurumlarının bilgilerinin paylaşıldığını hatırlatarak; belgenin öğrenciler için de önemli bir ölçüt olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “Bu belge bize İKÇÜ’nün faaliyet alanlarında hedeflerine ulaşmayı sağlayacak mekanizmaları oluşturduğunun, kalite sistemlerini izlediğinin ve iyileştirdiğinin, paydaşlarının katılımını önemsediğinin, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme ile toplumsal katkı faaliyetlerini titizlikle takip ettiğinin bir tescili oldu. Elbette ki karşılanması beklenen kriterlerimiz var. Kısmi olarak yol aldığımız akredite yolculuğumuzda kriterlerin tam sağlanması adına çalışırken; verimli şekilde işleyen tüm döngülerimizi de sürekli iyileştirme ilkesiyle takip etmeye, daha iyiye ulaşmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğiz. Sürecin yürütülmesini en başından itibaren titizlikle takip eden, İKÇÜ’nün bu stratejik amacına ulaşmasında katkıları olan değerli akademik ve idari personelimize kalbi şükranlarımı sunuyorum" dedi. -
05.04.2024
İKÇÜ Ailesi Bayramlaştı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) mensupları, bayram öncesi son mesai günü düzenlenen törende bayram sevincini paylaştı. İKÇÜ çalışanları, her yıl geleneksel olarak düzenlenen bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Rektör Prof.Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliği yaptığı buluşmada, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nuretdin Memur, dekanlar, akademisyenler ve idari personel birlik, beraberlik, sağlık temennileriyle bayramlaştı. Güçlü Bir Aileyiz Buluşmada duygularını paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da mesai arkadaşlarımızla bayramlaşma vesilesiyle buluşmak bizleri mutlu ediyor. Biz tüm çalışanlarımızla, öğrencilerimizle birlikte güçlü bir aileyiz. Böylesine güzel değerlerle kuşanmış, özverili ve fedakâr çalışmalara imza atan bir ailenin parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum. Değerli İKÇÜ mensuplarımıza ve tüm öğrencilerimize aileleriyle birlikte mutlu, huzurlu bayramlar diliyorum” dedi. Mazlumları Unutmayalım Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan savaşların son bulması temennisini de paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, “Biz, cennet vatanımızda bayram sevincini yaşarken; dünyanın pek çok yerinde mazlumlar, masumlar bu bayramı da, bayram sevincinden uzak, savaşların, hüzünlerin, kederlerin gölgesinde karşılıyor. Yeryüzünün bütün coğrafyalarında yaşanan acıları, hüzünleri yüreğimizin derinliklerinde hissediyor; onları unutmuyoruz ve reva görülen zulmü lanetliyoruz. Duaların en çok kabul olduğu Kadir Gecesinde duamız, dünyanın her köşesinde dökülen kanın, akan gözyaşının dinmesidir. Bu duygularla ülkemize, İslam âlemine ve tüm insanlığa nice sağlıklı, huzur dolu ve güzel yarınlar temenni ediyorum. Hep bir arada sevgi dolu nice bayramlara ulaşmayı Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Hepimize hayırlı bayramlar diliyorum” dedi. -
28.03.2024
İKÇÜ Erkek Basketbol Takımından Tarihi Başarı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarihinde bir ilki gerçekleştiren Erkek Basketbol Takımı, pek çok köklü üniversite takımını geride bırakarak Üniversitelerarası Basketbol Bölgesel Turnuvasını ikincilikle tamamlamasının ardından Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele etmeye hak kazandı. Antrenörlüğünü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru ile Taşkın Toprak’ın yaptığı, Ege Gezer, Efe Yüzat, Doğukan İşnel, Deniz Ufuk Yamansavcı, Ege Cem Sun, Ege Oktay, Egehan Yiğit Altuntaş, Berkan Silindir, Berkin Şengül, Mehmet Güner, İsmail Kerim Şengöz, Veli Bahadır Can, Yiğit Güner Çelikten ve Berke Tutar’dan oluşan İKÇÜ Erkek Basketbol Takımı; bölgesel turnuvada yakaladığı başarı ile Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele etmeye hak kazanan Türkiye genelindeki 16 üniversite takımı arasındaki yerini aldı. Süper Lig Yükselme Grubunda mücadele edecek olmanın mutluluğunu paylaşan Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru, “Takımımızı bu sezon elde ettiği tüm başarılar için içtenlikle tebrik ediyorum. Başarılarının sadece başlangıç olduğuna ve gelecek sezonda daha büyük zaferlere ulaşacağımıza olan inancım tam. Yükselme Grubunda takımımıza başarılar diliyorum” diye konuştu. -
28.03.2024
İKÇÜ Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. Kuruldu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi bünyesindeki Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Ticaret ve Sanayi Odasına tescil edilerek sermaye şirketi (A.Ş.) statüsü kazandı. Başkanlığını Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin, Başkan Yardımcılığını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’un üstlendiği yönetim kurulunun üniversitenin farklı alanlarını kapsayacak interdisipliner bir yapıyla oluşturulduğu kaydedildi. Tüm Girişimcilere Kapılarımızı Sonuna Kadar Açtık İKÇÜ TTO A.Ş.’nin kuruluşuyla ilgili bilgi veren Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bölge sanayisinin de lokomotifi konumunda olan Kuzey Ege’de TEKNOPARK açılmasını önceleyen İKÇÜ olarak üretilen bilgi ve teknolojinin ticarileştirilmesine, üniversite ile sanayi arasında etkileşimi arttırmayı sağlayacak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin çalışmalarına hızlı şekilde başlayacağını söyledi. Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ TTO A.Ş. Kuzey İzmir TEKMER’den sonra hayata geçirdiğimiz önemli bir proje. Girişimcilik ve inovasyon ekosistemine katkı sunmak amacıyla bu adımı attık. Bu yapının, ülkemiz adına katma değeri yüksek teknolojiler, fikirler üreteceğini düşünüyorum. Ülkemize katkı sunacak her türlü girişime, üniversitemizin kapılarını sonuna kadar açmış bulunuyoruz” dedi. Yeni ve İleri Teknolojilere AR-GE Desteği Bölgenin sahip olduğu potansiyelin farkında olduklarını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, akademi ile üretim sektörlerinin güçlerini birleştirdiği yapıların ülke sanayisini uluslararası arenada rekabette üst sıralara taşıyacağını vurgulayarak İKÇÜ TTO A.Ş.’nin de bu yapılara katkı sunacağını aktardı. Prof. Dr. Köse, “Amacımız ihracata yönelik teknolojik bilgi üretmek, ürün ve üretim yöntemlerinde yenilikler geliştirmek, sektörlerde verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknoloji tabanlı yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamaktır. Sektörün beklentilerini karşılayacak danışmanlıkları bu şirket aracılığıyla üstleneceğiz. Ayrıca yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıları da bu sayede modelleyeceğiz. Girişimcilere ve buluş sahiplerine eğitim, inkübasyon, test, kalibrasyon, kalite güvence gibi başlıkların yanında, firmalarımıza ar-ge, test, teknik hizmetler ile marka tescil, telif hakları, patent alma, şirket kuruluşu, teknoloji transferi, finansman alanlarında destek olacağız” diye konuştu. Güçlü Sektörlerde Ön Plana Çıkmak İstiyoruz Türkiye'nin uzun dönemde ekonomik gelişmesinin, stratejik sektörleri önceleyen yenilikçilik temelli teknoloji transferi atılımları ile sağlanacağını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, İKÇÜ TTO A.Ş. ile sürdürülebilirliği sağlanabilecek projeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Kamu, sanayi ve akademi paydaşlarını bir araya getirecek ve özel sektörünün dinamizminden faydalanarak aynı hedef doğrultusunda iş birlikleri yürütme gayretinde olacağız. Savunma sanayisi başta olmak üzere makine, bilgi ve iletişim teknolojileri, medikal, biyoteknolojileri ve gen teknolojileri, elektrik elektronik gibi ülke olarak elimizin güçlü olduğu alanlarda yüksek teknolojili ürün geliştirmek, güçlü sektörlerde ön plana çıkmak istiyoruz” şeklinde konuştu. -
27.03.2024
Sanayiciler İKÇÜ'de Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, düzenlenen iftar yemeğinde Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Ulukent Organize Sanayi Bölgesi, Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren sanayiciler ve iş insanları ile buluştu. İKÇÜ ev sahipliğindeki sanayicilerle İKÇÜ Yönetiminin buluştuğu iftar programına, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Genel Sekreter Nurettin Memur'un yanı sıra iş insanı Atilla Üner, Tiryakiler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tiryaki, Dirinler Makina Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dirin, Özkan Demir Çelik Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özkan, Kastaş Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Atılgan, TAYKON Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ömer Telcioğlu, Ege’s Yemek Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kurt, GEMPOL Makine Mühendislik Sanayi Şti. Kurucu ve CEO'su Aydın Gülay, Baylan Ölçü Aletleri San.ve Tic.A.Ş. Genel Müdürü Serkan Alıcı , ASMAŞ Ağır Sanayi Makineleri Yönetim Kurulu Başkanı Davut Akbari, Sistas Çelik Dövme San Tic A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aydan, TÜV AUSTRIA Marine Teknik Danışmanı M. Tansel Ergün, Örnek Makina Sanayi ve Tic.A.Ş Genel Müdürü Hakan Örnekoğlu ile çok sayıda üst düzey yönetici ve iş insanı katıldı. İftar programına katılımlarından dolayı tüm misafirlere teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Köse, İzmir'in ve ülkemizin iş dünyasında önemli yere sahip başarılı çalışmalara imza atan iş insanlarını İKÇÜ’de ağırlamaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. İKÇÜ’nün her geçen gün başarı ivmesiyle büyüyen İzmir’in önemli bir bilim yuvası olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, “Biz üniversitelerin ulaşılabilir olmasını önemsiyoruz. Ülkemizin ekonomisine yön veren kurum ve kuruluşlarla bir araya gelmeyi, ortak projeler ve iş imkânları geliştirmeyi önemli buluyoruz. Günümüzde üretilen bilgi, direkt veya dolaylı bir şekilde topluma, sosyal yaşama dokunmuyorsa, ekonomiye yansımıyorsa fazla bir değeri kalmıyor. Dünya üniversiteleri artık kriterlerini bu stratejiler üzerine geliştiriyor. Daha çok çalışıp üretmenin bilincinde olan bir İKÇÜ olarak üniversite-şehir, üniversite-sanayi iş birliklerini daha fazla geliştireceğiz. Çünkü hepimizin ortak derdinin ülkemiz, bölgemiz ve İzmir’imiz olduğunu düşünüyorum. Gençlerimizin geleceğini inşa etmek ve ekonomik kalkınmaya destek sağlamak adına, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışmaya hazırız. İKÇÜ’ye kuruluşundan bu yana destek veren iş dünyamızın değerli yöneticilerine, mensuplarımıza teşekkür ediyorum ve çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu. -
21.03.2024
İKÇÜ Diş Hastanesi Temmuz’da Yeni Binasında
2012 yılının Mart ayından bu yana Aydınlıkevler’deki Yerleşkede İzmir İli ve çevre illere modern diş sağlığı hizmeti sunan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Temmuz 2024’te yapacağı açılışa hazırlanıyor. İzmir’in en modern diş hastanesi olarak vatandaşlara sağlık hizmeti sunma hedefiyle yapımına devam edilen dev kompleks, İKÇÜ’nün Balatçık’taki ana yerleşkesinde 29 bin metrekare alanda yer alıyor. Komplekste ayrıca 15 bin metrekarelik peyzaj düzenlemesi, rekreasyon alanları, hasta ve personel için ayrılan otopark alanları olacak. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmet Kalitesini Yükseltiyoruz Şantiye alanında, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Yasin Yıldız ile yüklenici firma yetkililerinden gelinen aşamayla bilgi alan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 10 yılı aşkın süredir Aydınlıkevler’deki binasında vatandaşlara kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunan hastanenin daha modern bir görünümle açılacak olmasının heyecanı ve mutluluğunu yaşadıklarını aktardı. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Eğitim kalitesi uluslararası sıralamalarda tescilli olan fakültemizin vatandaşlarımıza sunduğu ağız ve diş sağlığı tedavisi hizmetlerinin kalitesini nitelik ve nicelik olarak yükseltmeyi hedefliyoruz. Son teknoloji altyapısıyla toplam 250 diş ünitesi ile inşallah Temmuz’da açılacak sağlık kompleksimizin açılışını bizler kadar öğrencilerimiz de sabırsızlıkla bekliyor. Gelinen aşamada vatandaşlarımızın kuruluşundan bu yana hastanemize gösterdiği teveccühlerine, kapasitemizi ve kalite standartlarımızı arttırarak cevap vermiş olacağız. Vatandaş nezdinde takdir ve teşekkür edilen bir sağlık kurumu olarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi. İnsan Sağlığına ve Bilime Hizmet Eden Anlayışla Çalışıyoruz İKÇÜ Diş sağlık kompleksinde, hizmet kalitesini daha üst seviyeye taşıyacak ileri tanı ve tedavinin sunulacağı kliniklerin, görüntü ve ses sistemiyle dizayn edilmiş fantom laboratuvarlarının, preklinik laboratuvarlarının, merkezi sterilizasyon, radyoloji ünitelerinin, ameliyathane ve dersliklerin yer alacağı bilgisini veren Rektör Prof. Dr. Köse, “Çok kısa bir süre zarfında, fiziksel alt yapısını yenilemiş bir İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi olarak hizmet verecek olmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. İnsan sağlığına ve bilime hizmet eden, kendini sürekli yenileyen, geliştiren, kaliteli ve özverili çalışmalara imza atan fakültemizin güçlü akademik kadrosuna, idari personeline ve çok değerli öğrencilerimize başarılı çalışmaları için teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. -
21.03.2024
Rektör Köse'den Senatoya Akreditasyon Teşekkürü
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Senato üyeleri için akreditasyon süreçlerinde verdikleri katkı nedeniyle teşekkür belgesi takdim töreni düzenlendi. Rektörlük Senato Salonunda düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ekip olarak 2023 Eylül ayından bu yana yoğun bir tempo içinde çalışıldığını ancak akreditasyon çalışmalarının geçmişinin daha eski olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse konuşmasında, "Akreditasyon süreçlerini hep birlikte ve sizin büyük desteklerinizle başarılı biçimde geri bıraktık. Akreditasyon sürecinin başlangıcından bu yana, misyonumuzu ve vizyonumuzu gerçekleştirmek için sürekli ve hep birlikte çaba sarf ettik. TSE, bu denetimler sonunda mevcut belgemizin süresini uzattı ve YÖK Akreditasyon sürecimizin de başarılı biçimde nihayete ereceğini umuyorum. Bilindiği üzere kalite süreçleri ve akreditasyon adımları, sürekli iyileştirme ve mükemmelliğe ulaşma yolunda önemli araçlardır. Kalite süreçlerinin sonunda umuyorum ki sunduğumuz hizmetlerin kalitesini uluslararası standartlara uygun hale getirme amacımıza da erişmiş olacağız. Geçtiğimiz tüm aşamalarda siz senato üyelerimiz bir ekip ruhu içinde çaba gösterdiniz Bu bizim için çok kıymetli. Zira biliyoruz ki başarı ekip işidir ve biz iyi bir ekibiz. Süreçte görev alan tüm senato üyelerimizin, çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın katkılarıyla daha da büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Aynı amaca ulaşmamıza katkı veren akademik ve idari personelimize kalbi şükranlarımı sunuyorum" dedi. -
20.03.2024
İKÇÜ’nün 3’üncü Dönemine Farklılaşma Stratejisi Damgası
2025-2029 Dönemi Stratejik Planı çalışmalarında üçüncü aşamaya gelen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin başkanlığında senato ve yönetim kurulu üyelerinin hazır bulunduğu değerlendirme toplantısı düzenlendi. Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı koordinasyon ve danışmanlığında devam eden süreçle ilgili Daire Başkanı Erkan Küçükkılınç’ın bilgilendirme sunumu ile başlayan toplantıda; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nuretdin Memur, strateji geliştirme kurulu üyeleri hazır bulundu. Yol Haritamızı Hep Birlikte Belirleyeceğiz Üçüncü dönemi (2025-2029) kapsayan stratejik planın kurumsallaşma sürecindeki İKÇÜ için önemli bir adım olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, planda bölgenin, ülkenin, toplumun ve ekonominin ihtiyaçlarına göre duyarlı bir yaklaşım ile çalışıldığını kaydetti. Prof. Dr. Köse, “Paydaşlarıyla etkileşim içinde olan; ürettiği bilgiyi değere dönüştüren ve ülkemizin yükseköğretimdeki hedefleri için katma değer üretmeye çaba gösteren üniversitemiz, değişen koşullarla uyumlu bir projeksiyonu ortaya koyma çabası içindedir. Planlama çalışmalarının üçüncü aşaması olan planın geliştirilmesi aşamasında “misyon, vizyon ve temel değerlerimiz”, farklılaşma stratejisi, “nereye ulaşmak istediğimiz”, “strateji geliştirme (amaç ve hedefler) “varmak istediğimiz hedefe nasıl ulaşabileceğimiz” konularına ilişkin yol haritamızı hep birlikte belirleyeceğiz” dedi. Farklılaşmayı Öne Çıkarmak Elzemdir Üst yönetimin stratejik bakış açısının başarıda ilk elden etkili olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Köse, bunun yanında yönetişim anlayışı içinde tüm paydaşlar ile Strateji Geliştirme Kurulunun söz sahibi olduğu süreçlerin oldukça önemli olduğunu vurguladı. Farklılaşma stratejisi kavramına verdikleri önemin altını çizen Prof. Dr. Köse, bu kavramın günümüz akademisinde zorunlu bir esas haline geldiğini ifade etti. Prof. Dr. Köse, “Gelecek dönemde üniversiteler arasında farklılaşmayı öne çıkaran esas faktör üniversite sayısının artmış olması ve bu alanda rekabetin zorunluluk haline gelmesidir. Yükseköğretim sektöründe çeşitliliğin artması, üniversitelerin uluslararasılaşma eğiliminin ivme kazanması ve maddi kaynak ihtiyacının artması da farklılaşmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede yetkin olduğumuz bir alana özellikle odaklanıp ülke kaynaklarından verimlilik çerçevesinde etkin çıktılar oluşturan bir kurum olmayı hedef olarak belirlemememiz gerekmektedir. Diğer taraftan ülkemizin ve dünyanın sorunlarını da güncelleme sırasında göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu çerçevede biyoçeşitlilik, sürdürülebilirlik ve artan sosyolojik sorunları da önemli alanlar olarak gördüğümüzü temel değerler ve farklılaşma stratejimizde yer vermemiz gerektiğini ifade etmek isterim” diye konuştu. Rektör Prof. Köse, gelinen noktada İKÇÜ’nün kurumsallaşmasına ve vizyonuna değerli katkılar sunan herkese teşekkürlerini iletti. Toplantı, B.A.P Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Agâh Tekindal’ın plan dönemindeki farklılaşma stratejisine yönelik sunumunun ardından plana ilişkin görüş ve önerilerin alınmasıyla son buldu. -
19.03.2024
109’uncu Yıl Dönümünde Şanlı Çanakkale Destanı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Çanakkale Destanın 109’uncu yıl dönümü çerçevesinde düzenlenen etkinliklere ev sahipliği yaptı. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” programında, Sinevizyon, Tiyatro, Edebiyat, Halk Dansları ile Müzik Topluluğu öğrencilerinin branşlarında sahnelediği etkinlikler beğeni kazanırken; Medya ve İletişim Bölümü Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirkıran tarafından seslendirilen şiirin de yer aldığı kısa film izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Çanakkale Türkiye'nin Önsözüdür Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda açılışı yapılan resmi programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan ve SKS Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Çanakkale Zaferinin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti açısından önemine vurgu yaptı. Türkiye Cumhuriyetinin önsözü olarak kabul edilen Çanakkale Zaferinin, Anadolu’nun adeta küllerinden doğarak elde edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Akbaş, tarihsel, sosyal ve siyasal süreçler düşünüldüğünde günümüze ışık tutan bir dönüm noktası olduğunu kaydetti. Çanakkale Ruhuna Özgü O Birliğe İhtiyacımız Var Bugün Filistin’in içine düşürüldüğü durum düşünüldüğünde Çanakkale’de verilen mücadelenin daha iyi anlaşıldığını aktaran Prof. Dr. Akbaş, yedi düvelin bir milleti yok etmek üzere organize olduğu Çanakkale’de de benzer bir olaya şahit olunmasına, İslam coğrafyasının her bölgesinden Anadolu insanına, Müslüman Türk’e güvenen insanların verdiği destekle, gösterilen cansiperane direnişle engel olunduğunu ifade etti. Çanakkale Destanı ile birlikte Anadolu’nun yepyeni bir geleceğin ve umudun ışığı olarak ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Akbaş, Çanakkale Zaferini tarihte kalmış bir olay olarak değil, yeniden okumanın değerini anlatarak Çanakkale ruhuna özgü o birlik ve beraberliğe tekrar ihtiyacımız olduğunu vurguladı. Anma Günü programı Sinevizyon Topluluğunun hazırladığı, Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirkıran tarafından seslendirilen şiirin de yer aldığı kısa film gösterimi ve Dans Topluluğunun hazırladığı halk oyunları gösterisi ile devam etti. Duygusal anların yaşandığı programda, Edebiyat Topluluğundan Bahu Ana tarafından seslendirilen “Çanakkale Şehitleri” adlı şiir dinletisi ve Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen “Çanakkale Destanı” oyunu, Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda SKS Müzik Topluluğu öğrencilerinin sahne aldığı “18 Mart” özel konseri de beğeniyle takip edildi. -
19.03.2024
Nöropazarlama Sihirli Değnek Midir?
Sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında multidisipliner çalışmalara destek veren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sinir Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından psikoloji, tıp ve ekonomi alanlarında nöro görüntüleme tekniklerinin kullanımını kapsayan ‘nöropazarlama’ kavramı üzerine bir konferans düzenlendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Sinir Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sinem Ezgi Turunç Özoğlu, Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Nihal Olgaç Dündar ile Prof. Dr. Pınar Gençpınar, Genel Sekreter Nurettin Memur’un yanı sıra bu alanda çalışmalar yürüten ilgili fakültelerden akademisyenler ve öğrenciler takip etti. X,Y ve Z Kuşaklarına Özel İçerikler Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, yeni medya ve pazarlama stratejileri arasındaki yakın ilişkiye değinerek markanın pazarda farklılaşmasında dijital süreçlerin büyük önem taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “Gelişen teknoloji ve pazarlama amaçları ile birlikte pazarlama artık ihtiyacı tatmin değil yaratma eksenli bir boyuta evrildi. Günümüzün yoğun rekabet ortamında hedef kitlenin dikkatini daha çok çekmek için uygulanan tekniklerin başında ise nöropazarlama geliyor. Bugün gelişen tüm teknolojinin pazarlamaya hizmet eden aracılar haline geldiğini görüyoruz. Bu çerçevede küresel güç haline gelmenin önemli adımlarından biri çağın tüm uygulamalarına hakim olmaktır. Özellikle yeni medya stratejilerini, halkla ilişkiler uygulamalarını ve dijital teknolojileri daha yakında takip etmek gerekiyor. Rakipleri geride bırakarak ön plana çıkmak, potansiyel kitleye ulaşmak ve X,Y ve Z kuşaklarına özel içerik, görsel ve stratejiler geliştirmenin yolu da tüketici gibi düşünmekten geçiyor. Yeni medyada müşteri ilişkileri, klasik pazarlama anlayışlarına kıyasla oldukça hızlı ve aktiftir. Nöro teknikleri de kapsayan tüm gelişmeleri takip eden, gerçekçi şekilde tüketiciye dokunan markalar pazarda başarılı oluyor” diye konuştu. Sinirbilim Tüketici Zihnini Anlamaya Yönelik Katkılar Sunar “Nöropazarlama Sihirli Değnek midir?” başlıklı sunumunda güncel yaklaşımları dile getiren İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, kavram üzerinden değerlendirmelerde bulundu. Dekan Prof. Dr. Ünal, “Nöropazarlama kısaca tüketicilerin satın alma kararlarını anlamak ve etkilemek için sinirbilim ve psikolojiden yararlanan pazarlama tekniğidir. Konu hakkındaki görüşler iki zıt noktada toplanmaktadır. Bir kısım, nöropazarlamanın çağımızın sihirli değneği olduğunu ileri sürerken bir kısım ise yetenekleri abartılan popüler bir kavram olduğunu düşünmektedir. Sinirbilimin kullandığı fMRI, EEG gibi araçlardan yararlanılarak tüketicinin ürün, ambalaj, marka, reklam veya kampanyaya yönelik tepkilerinden yola çıkılarak tüketicinin dikkatini doğru şekilde çekmenin satın alma olasılığını artıracağı Nöropazarlamanın öz noktasıdır. Sinirbilimin tüketici zihnini anlamaya yönelik katkıları pazarlamadan beklentileri oldukça artırmıştır” dedi. Markaların Kullandığı Popüler Bir Yöntem Akademiden ve iş dünyasından oldukça büyük bir ilgi gören Nöropazarlamanın uluslararası alanda birçok tanınmış marka tarafından kullanılan bir uygulama haline geldiğini aktaran Prof. Dr. Sevtap Ünal, “Örneğin Coca Cola, Pepsi, BMW, Audi gibi global markaların ürün dizaynlarında nöropazarlamadan yararlandığı bilinmektedir. Bu uygulamalar firmalara başarı olarak geri dönmüştür. Nöropazarlama, geleneksel pazar araştırması yöntemlerinin yerini alan ve onu tamamen işlevsiz hale getiren bir risk değildir. Nöropazarlama anlayışları anketlerden, odak gruplarından ve diğer geleneksel yaklaşımlardan elde edilen verilerle birleştirilerek tamamlanırsa pazarlamacılar tüketici davranışları hakkında daha kapsamlı bir anlayış elde edebilirler” diye konuştu. Nöropazarlamanın teknoloji ve araştırma metodolojilerindeki gelişmelerle yeteneklerini genişleten büyüyen bir alan olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ünal, gelecekte giderek gelişen bir uygulama metodolojisi olabileceğini aktardı. Dekan Prof. Dr. Ünal “Sinirbilim ve pazarlama birleştikçe, reklamcılığın ve tüketici içgörülerinin geleceğini şekillendiren yeni teknikler ve içgörüler ortaya çıkacaktır. nöropazarlama doğru kullanıldığında oldukça yararlı bir araçtır. Gelişen teknoloji ve değişen dünya gerekleri doğrultusunda hayatımızdaki yeri giderek artacaktır. En doğru şekilde faydalanılarak gerek firmalara gerekse tüketiciye kazandıran uygulamalar hayata geçirilebilecektir” şeklinde konuştu. -
12.03.2024
İKÇÜ’de Geleneksel İftar Buluşması
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi akademik ve idari personeli, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğini yaptığı iftar yemeğinde bir araya geldi. Merkez kampüs içerisinde yer alan personel yemekhanesinde Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce düzenlenen iftar buluşması, İlahiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi İhsan Sütşurup tarafından okunan kuran tilaveti ile başladı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürleri, akademik ve idari birimlerde görev yapan akademisyen, idari personel ile ailelerinin davetli olarak katıldığı iftarda kısa bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu müstesna günler vesilesiyle düzenlenen organizasyonların üniversite personeli arasındaki birlik ve dayanışmayı daha da arttırdığını ifade etti. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “On bir ayın sultanını değerli mesai arkadaşlarım ve çok değerli ailelerinin teşrifleriyle kurumsal birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeğimizde hep birlikte iftar yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İKÇÜ ailesinin her bir ferdi bizim için çok değerli ve çok özel. En küçük mensuplarımız öğrencilerimiz ile de bir arada olacağımız sofralarımız olacak. Manevi atmosferi yüksek bu önemli günlerde en çok idrak ettiğimiz duygu birbirimize verdiğimiz değerdir. Hangi kademede olursa olsun tüm personelimiz bizim için çok değerlidir. Biz büyük bir aileyiz. Bu ailenin birlik ve beraberliği hepimizi mutlu ediyor. Bu anlamlı vesileyle aynı sofranın etrafında bir araya geldiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İftar programımıza katılım gösterdiğinizden dolayı tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Bu bereketli günlerin tüm insanlık için barışa, huzura ve refaha vesile olmasını; yapılan tüm ibadetlerin kabul olmasını temenni ediyorum” dedi. İftar yemeği çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu. -
09.03.2024
İKÇÜ’de Geleneksel Kadınlar Günü Buluşması
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce bu yıl üçüncüsü düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kahvaltı organizasyonunda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) kadın mensupları bir araya geldi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin yurt dışında olması sebebiyle vekâlet eden Rektör Yardımcısı Muhsin Akbaş’ın ev sahipliği ile düzenlenen buluşmaya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Gülten Kavak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Ebru Yeşim Özkan, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Genel Sekreter Nurettin Memur, akademik ve idari birimlerinde görev yapan akademisyen, memur, güvenlik görevlisi ve yardımcı hizmetlerde çalışan kadın personel katıldı. “Biz Biriz” Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selam ve hürmetlerini ileterek başladığı konuşmasında İKÇÜ Ailesinin kadın mensuplarına seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, kadınların bu ailenin vazgeçilmez unsurları olduğunu kaydetti. Kadının toplumların birleştirici, koruyucu ve bütünleştirici özneleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbaş, “Bizler kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit parçası olduğuna inanan kadim bir medeniyetin mensupları olarak ayrımcılık, ayrılıkçılık gibi ifadelerin ötesinde, Hz. Mevlana’nın ‘İki can içre biriz. Ayrı ayrı bedenlerde bir canız’ içselliğiyle; hedeflerimiz için, üniversitemizin yarınları ve dolayısıyla Türkiye’nin geleceği için birlikte çaba gösteriyoruz” diye konuştu. Aynı Hedefe Güç Birliği İçinde… Rektör Prof. Dr. Köse’nin kadın bakış açısına verdiği önemi bir örnekle dile getiren Prof. Dr. Akbaş, yönetim olarak da kadın personelin özverili ve başarılı çalışmalarından duydukları memnuniyeti paylaştı. Prof. Dr. Akbaş, “Rektörümüz gerçekten kadın çalışanlarına büyük önem veriyor. Yapım aşamasında olan Kampüs Camisinin mimar çizimlerini incelerken kendisi mimara proje çizimlerinin kadınlar tarafından da incelenip incelenmediğini sordu. Gerçekten Hocamız kadın bakış açısına sözde değil özde önem vermektedir. Bu düsturu tüm çalışma alanlarında kendisinde bizzat görerek bizler de bu anlayışı işlerimize hassasiyetle yansıtmaktayız. Tabii ki personel sayısı anlamında nicel bakımdan eksikliklerimiz olabilir. Farkındayız, bunları aşmak için yönetim olarak gece gündüz çaba sarf ediyoruz. Sizlerin çalışmaları sayesinde başarıyla birçok aşamayı geçtik. Üniversitemizin geleceği için kadın-erkek tüm fertlerimiz aynı hedefe güç birliği içinde yürümekteyiz” dedi. 8 Mart buluşması, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce hazırlanan hediyelerin takdimiyle son buldu. -
09.03.2024
İKÇÜ’de Kadınlar Gününde Anlamlı Etkinlikler
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel hazırlanan programlara ev sahipliği yaptı. Sanat ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Sergisinin açılışı ile başlayan etkinlikler, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜKAM) ile Sağlık Kültür ve Spor Daire (SKS) Başkanlığı Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğunca hazırlanan “Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” panel programı ile devam etti. Programda ayrıca Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyelerince sunulan Kadınlar Günü Özel Konseri beğeniyle takip edildi. Kadını Değersizleştiren Unsurlara ‘Dur’ Denmeli Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli Psikolog Ceren Erdur’un konuk konuşmacı olduğu “Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” paneli Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda protokolün katılımıyla yapıldı. Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, tarihimizde ve medeniyetimizde kadın ve erkeğin bir bütünün parçaları olarak algılandığına vurgu yaparak; kadına yönelik şiddet olaylarında kullanılan dilin, söylemlerin kadını güçlendirmek yerine negatif etki oluşturduğuna dikkat çekti. Konunun aile kavramı ekseni etrafında araştırılmasının ve değerlendirilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Bulduklu, “Kadını eleştiren ve değersizleştiren pek çok unsuru ötelememiz gerekiyor. Bunların başında da medyanın yer aldığını görüyoruz. Medyada yer alan ve toplumun büyük bir kesiminin ekran başında olduğu gündüz ve akşam kuşağı programlarında kadının değersizleştirilerek farklı biçimlerde sunulduğuna şahit oluyoruz. Medyada yer alan suç ve şiddet içeriklerinin alt metinlerinde suça maruz kalınsa bile suça teşvik unsuru olarak yansıtıldığını, suçun sıradanlaştırıldığını, sosyal medya aracılığıyla da dijital şiddete yönlendirildiğini görüyoruz. Sonuç olarak toplumsal katmanların temeli olan aile kurumuna zarar veren tüm bu bileşenlere bilinçli şekilde müdahale edilerek; toplumun, ailenin ve kadının korunması gerekmektedir. Bu çerçevede, kadınların toplumdaki rollerini gerçekçi ve kültür ve medeniyetimize uygun bir zeminde ele alan yasal mevzuat ve düzenlemelerin oluşturulmasına ve farkındalık yaratan programların arttırılmasına ihtiyacımız var. Bu programın 'Kadın ve Aile' başlığı altında düzenlenmesini önemli buluyor; panelin düzenlenmesinde emeği geçen kadın arkadaşlarımıza, öğrencilerimize ve içeriğe sanatın evrensel duyarlılığını katan Sanat ve Tasarım Fakültemize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Konu Bir Cinsiyetin Değil Toplumun Meselesi İKÇÜKAM Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit ise, “Tek bir gün değil, tüm günler kadınlarımızın olsun” diyerek, 8 Mart’ın kadınların imkânlardan eşit bir şekilde yararlanmaları ve tercih ettikleri alanlarda hak ettikleri fırsatların kendilerine sağlanması adına verilen çabayı simgelediğini belirtti. Kadınlara dair meselelerin tek bir güne sığdırılacak, tek bir başlık altında konuşulacak meseleler olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yiğit, konunun bir cinsiyetin değil, toplumun meselesi olduğunu dile getirdi. Ülkemizde aileyi korumak, kadına şiddeti önlemek ve kadın hakları konusunu ele almak üzere atılan adımların ve yasal düzenlemelerin tarihsel gelişimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yiğit, yalnızca kadına değil her türlü canlıya karşı yapılan şiddetin engellenmesi gerektiğini ve bunun da salt yasalarla mümkün olmadığını, tüm hizmet kurum ve kuruluşlarının bu konuda eşgüdümlü çalışmalar yapmaları gerektiğini söyledi. 6284 Yalnızca Kadınları Kapsamıyor “Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” başlıklı konuşmasında fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve siber şiddet şeklindeki kadına yönelik şiddet türlerine değinen Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli Psikolog Ceren Erdur, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun yalnızca kadınları kapsamadığını her türlü şiddeti içine aldığını aktardı. Erdur, “Kadına yönelik şiddet cinsiyet temelli olduğu için kanunda alt parantez olarak geçer. Bu ifadeyi çok kıymetli buluyorum. Çünkü bazen yanlış bilgilendirilmelerle sadece tedbir kararı isteyebilenler kadınlarmış gibi bir algı oluşturuluyor. Bu algıyı kırmamızın da çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da sadece kadınlara değil, şiddet mağduru olan tüm bireylere hizmet verdiğini aktaran Erdur, bakanlığın Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi (ŞÖNİM), Kadın Konukevleri ve Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarında şiddete uğramış ve uğrama riski bulunan bireylere yönelik çalışmalar yaptığını anlattı. Merkezlerde Mağdurlara Her Alanda Tam Destek Sağlanıyor Psikolog Erdur, “ŞÖNİM’ler rehberlik, danışma, yönlendirme hizmetleriyle birlikte başvuranların ihtiyaç duydukları konularda güçlendirici ve destekleyici hizmetler de veren ve 7/24 çalışan merkezler. ŞÖNİM’lere başvurular kolluk kuvvetleri aracılığıyla, Alo 183 hattı, CİMER ve basında yer alan haberler yoluyla olabiliyor. Ayrıca aile mahkemeleri ve savcılıklar kanalıyla ve kamu kurumlarının ihbarıyla şiddete maruz kalmış kadın ve çocuklarla ilgili bildirimler geliyor ve değerlendirmeleri yapılıyor. Bu merkezlerde hem eğitim ve mesleki destek hem ekonomik destek hem hukuki müdahale ve yönlendirme hem de sağlık, psikososyal ve psikolojik destek hizmetleri veriliyor. Benimde görev yaptığım Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarında ise çocuk, genç, kadın, erkek, engelli ve yaşlılara rehberlik ve danışmanlık hizmeti veriliyor” dedi. Sadece kadınların kullanabildiği bir uygulama olan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi (KADES) ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının şiddete yönelik genel ihbar hattı olan ALO 183 hakkında bilgi veren Erdur, ŞÖNİM’e gelen vaka örneklerini anlatarak konuşmasını noktaladı. Protokol, Sergi Açılışında Buluştu Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman’ın ev sahipliğinde, Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında açılan, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” temalı sergisinin açılışına, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Akademisyen ve öğrencilerden oluşan 24 sanatçının 33 eserinin yer aldığı sergi ile bilgi veren Dekan Prof. Dr. Fikri Salman, yağlı boya, sulu boya ve akrilik boya çalışmalarının yanı sıra dijital fotoğraf uygulamalarının da kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Salman, “Kadınları yılın sadece bir gününde anmak elbette yeterli değil, kıymetlerinin her zaman bilinmesi gerekir. Bizler de eserlerimizi herkesle paylaşarak bu günü daha anlamlı kılmayı hedefledik. Emeği geçen tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize şükranlarımı sunuyorum”” dedi. Dünya Kadınlar Günü Özel Konser Programlar çerçevesinde Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümünce verilen klasik müzik konseri ilgiyle takip edildi. Kültür Bakanlığı İzmir Klasik Türk Müziği Korosu Ses Sanatçısı Eda Özay Narlıoğlu’nun solistliğini yaptığı, Prof. Dr. Ömer Özden’in kanunda, Doç. Dr. Serkan Çelik’in ritimde, Doç. Dr. Cem Çırak’ın yaylı tanburda, Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin udda yer aldığı konserde sevilen klasik müzik eserleri başarıyla seslendirildi.
Toplam 411
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
381 kez okundu
Akdeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı Tanıtımı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörlüğünce, Sınır Ötesi İşbirliği Programları 2021-2027 dönemi kapsamında, Türkiye’nin ilk kez dâhil edildiği, Avrupa Birliği’nin en yüksek bütçeli programlarından olan “Interreg NEXT Akdeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı” hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Erasmus Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay tarafından verilen semineri, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Genel Sekreter Nurettin Memur, Genel Sekreter Yardımcısı M. Enes Uzun’un yanı sıra çok sayıda akademisyen takip etti. Bilgi Ekonomisinden Payımızı Almalıyız Programın açılışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, İKÇÜ’nün Ulusal Ajans ve Avrupa Birliği’nden aldığı hibe miktarının son bir yılda 9 kat arttığına işaret etti. Bu artışta üniversite yönetiminin uluslararasılaşmaya ve proje kültürü politikasına verdiği önem ve desteklerin önemli rol oynadığını aktaran Prof. Dr. Bulduklu, “ Günümüzde yükseköğretimde küresel bilgi ekonomisi artık global bir ağ olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararasılaşma küreselleşmenin etkisiyle tek bir merkeze bağlı kalmayan birçok farklı kurumla iş birliği içinde olma imkânı sağlıyor. Artık eğitim, ülkelerin birbirlerine ihraç edebileceği bir hizmet durumunda. Projeler de uluslararasılaşmanın önemli bir unsuru haline geldi. Önemli bütçelerin ayrıldığı bu bilgi ekonomisinde İKÇÜ’nün en iyi şekilde yer alması için her biri birbirinden nitelikli akademisyenlerimizin özverili çalışmalarına ihtiyacımız var. Akademik ve idari personelimizle oluşturduğumuz sinerji ve takım ruhu ile üniversitemizi daha iyi noktalara getireceğimize yürekten inanıyorum” diye konuştu. Mantıksal Çerçeveye Göre Formüle Edilen Projeler Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay ekip olarak yönetimin verdiği destek doğrultusunda daha fazla proje üretme gayreti ve motivasyonuyla çalıştıklarını aktardığı konuşmasında, hangi hibeye başvurulursa başvurulsun metodoloji olarak mantıksal çerçeveye göre formüle edilen projelerin başarıya ulaştığını vurguladı. Bakay, “Elinizde çok iyi bir uygulama örneğiniz varsa, bu uygulamayı Akdeniz bölgesinde yaygınlaştırmak istiyorsanız ya da daha önce yaptığınız bir projenin somut çıktısı da olabilir. Bu programda değerlendirebilirsiniz. Projeniz iyiyse 2027’ kadar 3 defa hibe alabiliyorsunuz” dedi. 21 Kente 4 Farklı Alanda Açılan Çağrı “Interreg NEXT Akdeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programının 281,4 milyon avro bütçeye sahip olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Bakay 2021-2027 döneminde açılan ilk çağrıdan, Türkiye’den Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yer alan 21 şehrin dâhil edildiğini söyledi. Bakay, “Proje başvurularını ülkemizden Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak illerinden kamu idareleri, belediyeler, üniversiteler, dernek ve vakıflar, odalar ve borsalar gibi kurumlar ve kar amacı güden tüm tüzel kişiler yapabilir. Akdeniz Havzası Programı 21 kente dört farklı alanda açtığı çağrı ile farklı kamu ve özel kurum ve uluslararası kuruluşlara proje geliştirme imkânı tanıyor” dedi. Ana Unsur Akdeniz Çağrının son başvuru tarihinin 28 Mart 2024 olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, programın Akdeniz havzasında dört ana alanda geliştirilecek projeleri desteklemeyi hedeflediği bilgisini verdi. Bakay, “Programın ilk önceliği “daha rekabetçi ve daha akıllı bir Akdeniz”. İkinci öncelik “daha yeşil, düşük karbonlu ve dirençli bir Akdeniz”. Üçüncü öncelik, “daha sosyal ve kapsayıcı bir Akdeniz”. Son öncelik ise “Akdeniz için daha iyi işbirliği yönetişimi”. Çağrının son başvuru tarihi 28 Mart 2024 olup Geliştirilecek projelerin 24 ile 36 ay arasında tamamlanması şartı aranıyor. Programa Türkiye’nin yanı sıra Fransa, Yunanistan, İtalya, Malta, Portekiz, İspanya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Cezayir, Mısır, İsrail, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Tunus katılım sağlamaktadır. Program kuralları kapsamında bu ülkelerin program alanına dâhil olan bölgelerinde yer alan kurum ve kuruluşlarla proje ortaklığı geliştirilmesi beklenmektedir” şeklinde konuştu. Interreg NEXT’e, ortaklık ilkesi kapsamında geliştirilecek olan projelerde en az 3 ülkenin yer alması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bakay, ortaklıkların en az bir AB üyesi ülke ve en az bir AB üyesi olmayan ülke içermesi ve bir projede aynı ülkeden en fazla 2 kurumun yer alabileceği şartının olduğunu sözlerine ekledi. Bakay’ın sunumu, Erasmus+ 2024 teklif çağrısının incelenmesi, proje başvuru formu ve doldurulması, mantıksal çerçeve yaklaşımı ve proje hazırlama eğitimi ile devam etti. -
380 kez okundu
Başarılı Fakültenin Başarılı Mühendisleri Mesleğe Uğurlandı
Dünya üniversiteler sıralamasında, Su Bilimleri alanında Türkiye’deki fakülteler arasında ilk sırada yer alan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi, 2023-2024 akademik yılı mezunlarını uğurlamanın gururunu yaşadı. Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen törende, mezun mühendisler, sevinçlerini aileleri ile paylaştı. Mezunlar için düzenlenen töreni Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Onur Karadal, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri takip etti. En Fazla Gelişim Gösteren Sektör “Su Ürünleri” Konuşmasına Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selamını ileterek başlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, canlılar için vazgeçilmez bir yaşam kaynağı olan suyun ve su ile ilgili çalışmalar yapan bireylerin, kurum ve kuruluşların önemine dikkat çekti. “Özellikle son yıllarda yaşadığımız afetler, kuraklık ve küresel iklim değişikliği gibi gerçeklikler, bize su kaynaklarının içinde barındırdığı canlılarla birlikte, sürdürülebilir bir şekilde korunması ve yönetiminin zorunluluk arz ettiğini tekrar tekrar hatırlatmaktadır” diyen Prof. Dr. Akbulut, su ürünlerinin ülke ekonomilerine katkılarına da değindi. Prof. Dr. Akbulut, “FAO’nun 2022 yılı raporuna göre tarım alanında son yıllarda en fazla gelişim gösterenin, su ürünleri sektörü olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizde de su ürünleri yetiştiriciliğinde son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur. Su ürünleri üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre %6 oranında artış göstermiştir. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması, ülke içindeki iç sularımız ve su ürünleri yetiştiriciliğindeki gelişmeler Su Ürünleri Fakültesi mezunlarına ne kadar ihtiyaç olduğunu zaten net bir şekilde ortaya koymaktadır” diye konuştu. Su dünyasını iyi anlayan, koruyan, içinde barındırdığı canlıları tanıyan, yetiştiren ve onlardan doğru şekilde faydalanmanın yöntemlerini bilen yetişmiş elemanlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akbulut, İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi’nin bu ihtiyaca karşılık verdiğini belirtti. Uzmanlığınıza ve Birikiminize İhtiyaç Duyuluyor Genç ve dinamik bir üniversite olan İKÇÜ’nün, her geçen gün başarılı işlere imza atmaya devam ettiğini ve farklı olduğunu gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Akbulut, üniversitenin başarılarına katkılarından ve mezunların yetiştirilmesinde gösterdikleri çaba ve özveriden dolayı akademik ve idari personele teşekkür etti. Mezunlara başarı temennisini paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, “Bugün mezun olarak yaşamınızda yeni bir döneme adım atıyorsunuz. Sahip olduğunuz mesleğin kıymetini bilin. Mesleğinizin, günümüz dünyasında kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. İklim değişikliği, çevresel tahribat, doğal kaynakların tehlike altında olması, gıda arzı sorunu ve sürdürülebilirlik gibi konular, sizlerin uzmanlığına ve bilgi birikimine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu unutmayınız. Bunu gerçekleştirmek için mücadele edin. Araştırmacı, gelişime ve değişime açık, üretken, düşüncelere saygılı, sorunlara duyarlı bireyler olun. Hepinize ömür boyu sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” ifadelerini kullandı. Farkında ve Farklı Mühendisler Öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaşan Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Onur Karadal, 'Farkındayız, Farklıyız' sloganıyla her daim yenilikçi gelişmelere imza atmış olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde 2010 yılında kurulan Su Ürünleri Fakültesi’nin yenilikçi ve dinamik perspektifiyle Türkiye’nin önde gelen Su Ürünleri Fakülteleri arasında yer aldığını söyledi. Doç. Dr. Karadal, “Fakültemiz, öğrencilerini bilgili, donanımlı, inovatif, çözüm üretebilen ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek Su Ürünleri Mühendisleri yetiştirme misyonu ile mezun etmektedir. Değerli bir besinsel içeriğe sahip olan ve fonksiyonel bir gıda olarak nitelendirilen su ürünleri, Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edebildiğimiz tek hayvansal üründür. Dolayısıyla, dünya genelinde değeri kabul görmüş su ürünlerinin üretilmesi, doğal stokların azalma sebeplerinin araştırılması, sucul ekosistemlere zarar veren hususların saptanması, balıkçılık faaliyetlerinin düzenlenmesi gibi hem yerel hem de küresel birçok güncel konu ve sorun ile 4 yıl boyunca ilgilenerek farkındalık oluşturmuş siz değerli Su Ürünleri Mühendislerini, ileriki süreçlerde bu sorunlara açık ve net çözümler bulacağınızdan emin olarak uğurluyoruz” dedi. İKÇÜ’lü Olmanın Haklı Gururu Fakülte birincisi Su Ürünleri Mühendisi Kardelen Sena Bayırlı, sevinç ve hüznü bir arada yaşadığını ifade etti. İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi’nin mensubu ve mezunu olmanın haklı gururunu yaşadığını dile getiren Bayırlı, “Bugün burada Su Ürünleri Mühendisi olarak bulunmaktayız ve sadece kendi başarılarımızı kutlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda geleceğimizin temsilcileri olarak sorumluluklarımızı da kabul ediyoruz. Toplumumuza, ülkemize ve dünyaya karşı sorumluluklarımızı unutmamalıyız. Hayatımız boyunca ülkemize milletimize faydalı birer birey olarak katkı sağlamalıyız” dedi. Mezuniyet, dereceye giren öğrencilere plaket ve belge takdimi, mezun öğrenciler anısına fakülte kütüğüne plaket çakılması ve diplomaların takdiminden sonra kep atma töreni ile son buldu -
377 kez okundu
Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliği düzenlendi İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinin araştırma ve uygulama dersleri kapsamında sosyal hizmet kuruluşlarında yaptıkları çalışmaların sergilenmesi amacıyla düzenlenen etkinlik etkinlik Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda gerçekleşti. Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliğine Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ayşe Akbıyık, Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr. Melike Tekindal, Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Ege ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Can Taşıyan Tüm Varlıkların Yanında Olmalısınız İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümünün ilk mezunlarını verecek olmasından dolayı mutluluğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Üniversitemizin çok özel programlarından bir tanesinin mezun verecek olması bizim için son derece kıymetli. Çünkü toplumumuzun bu alanda yapılan çalışmalara büyük ihtiyacı var” dedi. İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu ve ortak ihtiyaçların tek başına karşılanamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Saffet Köse, sorunların çözümünde birlikte, dayanışma içerisinde hareket etmenin önemine değinerek, bu rolü üstlenen sosyal hizmet öğrencilerinin çok şanslı olduklarının altını çizdi. Prof. Dr. Köse, “Sosyal problemler çok fazla etken altında gelişiyor ve bunları bütünüyle kuşatmamız her zaman mümkün olmuyor. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Sosyal hizmet mesleğini de ben bu sebeple çok önemsiyorum; çok kıymetli, çok değerli, mutluluk verici buluyorum ve bu alanda yetişen sizlerin de çok şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Sadece insanların değil, ihtiyaç halinde can taşıyan tüm varlıkların yanında olmalısınız. Hepinize başarılar diliyorum” diye konuştu. Başarınız İKÇÜ’nün En Büyük Gurur Kaynağı “Sosyal hizmet alanında yapılan araştırmaların paylaşılmasına bilgi ve deneyimlerin aktarılmasına olanak sağlayan ve gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutma potansiyelindeki bu şenlikte sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” diyen Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ayşe Akbıyık, sosyal hizmet alanının amaçlarına, hedeflerine ve temel değerlerine değindi. Sosyal hizmet uzmanlarının, toplumdaki dezavantajlı ve kırılgan gruplara destek sağlamak gibi önemli bir görevi üstlendiklerini dile getiren Doç. Dr. Akbıyık, acil durumlarda psikososyal destek ve kriz müdahalesinde bulunmak gibi kritik rolleri bulunduğunu da ifade etti. Sosyal Hizmet eğitiminin Türkiye’deki tarihçesini anlatan Doç. Dr. Akbıyık, toplumsal sorunları çözebilecek ve dezavantajlı bireylere yardımcı olabilecek yetkin bir sosyal hizmet uzmanı yetiştirmenin güçlü ve yeterli bir kurumsallaşmayı gerektirdiğini belirtti. Doç. Dr. Akbıyık, “Bizler İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi olarak, yetkin bir sosyal hizmet uzmanı yetiştirerek toplumsal refahın ve sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunmaktan büyük onur duyuyoruz. Sizlerin başarısı üniversitemizin en büyük gurur kaynağıdır” dedi. İzmir’deki İlk ve Tek Sosyal Hizmet Bölümü 2020 yılında ilk öğrencilerini kabul ederek eğitim hayatına başlayan Sosyal Hizmet Bölümünün İzmir’de ilk ve tek olduğunu vurgulayan Bölüm Başkanı Doç. Dr. Melike Tekindal, ilk öğrencilerini bu yıl mezun edecek olmalarının mutluğunu paylaştı. Projelerle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Tekindal, “2023-2024 eğitim öğretim yılında 4. Sınıf öğrencilerimiz, 12 farklı kuruluşta uygulamalarını gerçekleştirdiler. Güz dönemi uygulamaları haftada üç gün, bahar dönemi uygulamaları ise haftada dört gün olarak planlandı. Toplamda 20 uygulama projesi gerçekleştirdik. Bunlardan 10 tanesi uzun süreli ve bütçeli sosyal sorumluluk projeleriydi ve eş zamanlı olarak yürütüldü” ifadelerini kullandı. 3. Sınıf öğrencileriyle de güz ve bahar dönemlerinde toplamda 8 araştırma projesi gerçekleştirdiklerini kaydeden Doç. Dr. Tekindal, bu projelerden ikisinin TUBİTAK 2209- A projesi olarak kabul edildiğini aktardı. Sosyal Hizmet Uygulama ve Araştırma Şenliği, açılış konuşmalarının ardından Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Ege’nin Sosyal Hizmet öğrencileri tarafından yürütülen Kadının İyilik Halinin Geliştirilmesi Atölyesi, Ruhsal Hastalığa Sahip Bireylerin Yaşam Kalitesinin Geliştirilmesi, Sanatla Sosyal Hizmet Müzik Terapisi, Ergen Çocuğa Sahip Annelerle Farkındalık Odaklı Grup Çalışması, Engelleri Aşıyoruz, Farklıyız Farkındayız gibi her biri toplumsal alanda önemli bir soruna odaklanan projeleri sunmasıyla devam etti. Programın sonunda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Hekim Hacı Paşa Konferans Salonu fuaye alanında yer alan proje poster sergisini tek tek gezerek öğrencilerden bilgi aldı. -
376 kez okundu
Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi'nin Üçüncüsü Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde, TÜBİTAK, İstanbul Medipol Üniversitesi, İlim Yayma Cemiyeti, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneğinin katkılarıyla bu yıl 3’üncüsü yapılan “Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi” başladı. Yüz yüze ve online oturumlarla iki gün devam edecek, Onursal Başkanlığını İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin üstlendiği kongrenin açılış programına, İKÇÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, fakülte öğretim üyeleri, konuk panelistler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program, Filistinli öğrenci Mohamed Alkatrawi’nin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Her Biriniz Yarının Liderleri Olacaksınız Açılışta katılımcılara seslenen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, farklı uzmanlık alanları ile etkileşim içinde olmanın bilimin gelişimine ve bütünlüğüne katkıda bulunacağını ifade etti. Sosyal bilimlerin küresel barışa sunduğu katkıya dikkat çeken Prof. Dr. Köse, “Buraya her biriniz dünyanın farklı coğrafyalarından değişik kültürlerinden geldiniz ve hepimizin Hazreti Âdem ile Havva’nın çocukları olduğunu canlı biçimde sergiliyorsunuz. Dünyanın farklı köşelerinden, farklı dillerle, farklı kültürel geçmişlerle buradasınız. İnsan olma bilinci ve yaratılanı hoş görme felsefesi ile barış içinde bir aradalığın mümkün olabileceğini sarih bir biçimde resmediyorsunuz. Her biriniz farklı geçmişlerden, farklı hikâyelerden gelmiş olsanız da insani değerler sizleri kilometrelerce öteden bir çatı altında buluşturabiliyor. Farklılıklarımızın oluşturduğu sinerji ile birbirimizden öğrenerek kendimizi, ülkemizi, bölgemizi ve insanlığın zenginleştiriyor, bizden sonrasına daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın yollarını arıyoruz. Birer sosyal bilimci olarak sizler gelecekte de bu çerçevenin içinde kalmak zorundasınız ve ülkemizde değerli birer misafir olarak burada önemli dostluk adımlarını bugünlerden atacaksınız. Atılacak bu adımların sonucunda her biriniz yarının liderleri olacaksınız. Ben inanıyorum ki sizin dünyanızda savaş yerine barış, sükûnet ve iyilik hâkim olacak. Barış dolu, daha kapsayıcı ve daha anlayışlı bir dünyanın temellerini sizler atacaksınız” ifadelerini kullandı. Dünya Toplumunun Birer Elçisisiniz Konuşmasında farklı dil, din, kültür, milliyet ve etnik kökenin bir arada yaşaması ve barış kavramlarının altını çizen ve Gazze, Filistin ve Lübnan’da uygulanan benzeri görülmemiş bir mezalim politikasına vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Köse, yaşananlar karşısında dünyanın kör, sağır ve dilsiz olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Köse, “Bu soykırım insan olmanın çok ötesinde bir uygulamalar bütünüdür ve zulümde sınır tanımamayı tarihe açık biçimde kaydedenlerin sizlerin dikkatine sunuyorum. Dünya eşi benzeri görülmemiş bir mezalim ile karşı karşıya ve ibretlik biçimde insanlık susmuş, hem de çocuklar ölürken susmuştur. ini inanışları nedeniyle soykırıma tabi tutulan Müslüman kadınların ve masum çocukların sesine kulaklarını tıkayan sözde gelişmiş devletler, sizin gösterdiğiniz tutumu ortaya koyamadılar, koyamıyorlar. Susmaları da bu yüzden. Onlar bir arada olamıyorlar ve bugün bizi birleştiren ve insanlığın en iyiyi bulması için buluştuğumuz ortak paydadan uzaklaşmış haldeler. Sizi bugün birlikteliğe yönelten öğrenme ve öğretmeye olan tutkunuz ve dünyayı tüm canlılar için yaşanılabilir bir yer yapma arzunuz onların çoktan unuttuğu değerler haline gelmiş durumda. Ancak bu değerleri kıymetsizleştiren Batı, birleşme yerine ayrışma, ayrı tutma ve ayrımcılık yapma ve nihayet ayrıştırma çabalarını açık biçimde ortaya koymakta, bunun için savaş çıkarmakta; Sizler, hem kendi toplumlarınızın hem de dünya toplumunun birer elçisisiniz. Burada kazandığınız tecrübeler, gelecekte hem bireysel başarılarınıza hem de toplumsal gelişmelere katkı sağlayacak. Bu bağlamda, bu etkinliği düzenleyenlere, katılım gösteren tüm öğrencilere ve değerli destekçilere gönülden teşekkür ediyorum. Sizlerin desteği ve katkıları sayesinde bu buluşma, bir bilgi, dostluk ve dayanışma platformuna dönüşüyor. Sözlerime son verirken Gazze’de ve Lübnan’da yaşanan savaşın bir önce bitmesini temenni ediyor, hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize rahmet diliyorum. Tüm dünyayı bu insanlık dışı duruma karşı çıkmaya çağırıyorum. Kongrenin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum. Katılımlarınız için teşekkür ederim” dedi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Kayacan da İKÇÜ ev sahipliğinde yapılan sosyal bilimler buluşmasına katkıda bulunan herkese teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Kayacan, “Bugün, bu müstesna etkinlikte, farklı alanlardan ve sektörlerden bir araya gelmiş bulunuyoruz. Yaratıcılığı, iş birliğini kutlamak ve ortak düşünce ve çalışma platformları açmak için burada olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Bu kongre sadece bir buluşma değil; bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı, yapıcı diyalogların zenginleştirildiği bir platformdur. İki gün devam edecek kongre boyunca, en güncel gelişmeleri ve girişimleri aydınlatacak çeşitli programlar bizleri bekliyor olacak. Paylaşılan bilgiler ve tartışmaların, bilim dünyasına önemli katkılar sunmasını, ortak hedeflerimize ulaşma yolunda iş birliğini genişletmek için bir fırsat olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Moderatörlüğünü İKÇÜ’den Prof. Dr. Zehra Nuray Nişancı’nın üstlendiği, Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. Muhsin Halis ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden Doç. Dr. Gökmen Arslan’ın panelist olarak yer aldığı “Sosyal Bilimlerde Uluslararası Perspektifler: Küresel Sorunlar ve Filistin “International Perspectives in Social Sciences: Global Issues and Palestine" başlıklı açılış paneline geçildi. -
372 kez okundu
Gençlerin İstihdamına E-DATA Katkısı
Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı’nın desteklenmeye değer bulduğu İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Empowerment of Disadvantaged Young Adults Through Data Analytics/ (E-DATA) projesi düzenlenen açılış programıyla başlatıldı. İKÇÜ Koordinatörlüğünde, İzmir Teknoloji ve Bilişim Derneği, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye İş Kurumu, İzmir Kalkınma Ajansı, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile Uluslararası Akademisyenler Birliği ortaklığınca yürütülecek projede verilen eğitimlerle gençler geleceğin mesleği olan ‘Veri Analisti’ unvanına sahip olacak. Projede desteklenecek 80 kursiyerin katıldığı, Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen açılış programına, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Başsavcı Vekili Mustafa Balık, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza San, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Melih Keleş, İzmir Teknoloji ve Bilişim Derneği Başkanı Şevket Akçay, İŞKUR İl Müdürlüğü Çiğli Hizmet Merkezi Şube Müdürü Funda Özsan merkez uzmanları Cemile Bingöl, Ahmet Özer, Bahrettin Hasret, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Bilgi İşlem Sorumlusu Fazıl Can Öztaş, Buca Belediyesi Ar-ge Müdürlüğünden Halime Gülcihan, Yaren Yurdakul, Güzelbahçe Belediyesinden Havva Selcan Ekşi, Buca Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünden Zuhal Akbaba Aydemir, Karşıyaka Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünden Açelya Doğan, Tülay Karaman, Proje Koordinatörü ve İstatistik, Danışmanlık, Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜ İSMER) Müdürü Prof.Dr. Ferhan Elmalı, Koordinatör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Agah Tekindal, Proje Asistanı Zeynep Özel, çok sayıda eğitmen ile sosyal hizmet uzmanı katıldı. İKÇÜ’nün Topluma Katkı Hassasiyeti Açılışta katılımcılara seslenen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İKÇÜ’nün topluma katkı misyonunun hayat bulduğu bir projeye daha imza atmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Üniversitelerin bulundukları coğrafyanın yanı sıra tüm insanlığın sorunlarına eğilen yapısına dikkat çeken Prof. Dr. Akbulut, “İKÇÜ yürütücülüğünde ‘Dezavantajlı Genç Yetişkinlerin Veri Yoluyla Güçlendirilmesi Analitik Eğitimi’ projesi bu düşünceyle hayata geçirilmiştir. Açılışını yaptığımız birçok kurum ve kuruluşumuzun destekleriyle yürüyecek projede hem beraber çalışma kültürünün örneğini sergiliyor hem de sivil hayata dokunmaya çalışıyoruz. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak sanayi ile yakın iş birliği içinde çalışmaya devam ediyoruz ve toplumsal anlamda da önemli projeler üretiyoruz. Gençlerimize sunduğumuz fırsatlar, onların kariyer yolculuklarında önemli birer adım olacak ve istihdam edilebilirliklerini büyük ölçüde artıracaktır. Projemize katılan tüm gençlere başarılar diliyor, emek veren ve projeye paydaş olanlara şükranlarımı sunuyor ve siz değerli katılımcılara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Geleceğin Mesleğine Sahip Olun Proje Koordinatörü Prof.Dr. Ferhan Elmalı da yaptığı bilgilendirme konuşmasında İzmir ilinde ikamet eden, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Fakültesi, Matematik ve İstatistik bölümü lisans mezunu 23-29 yaş arası tüm gençleri eğitim projelerine davet etti. Eğitimlerin 512 saati teorik ve uzaktan eğitim, 240 saati ise yüz yüze ve iş yeri uygulamalı olduğunu aktaran Prof. Dr. Elmalı, “Toplam bütçesi 7,7 milyon Avro olan hibe programı ile geleceğin insana yakışır işleri yaklaşımı ile istihdam edilebilirlik ve istihdamı artırmak hedeflenmiştir. Hibe programı kapsamında yaklaşık 250 proje teklifi gelmiş ve bu projelerin 33’ü fonlanmaya değer bulunmuştur. Bu 33 projeden biri şu an açılışını yaptığımız E-DATA Projesi’dir. 21. yüzyıl becerilerine dayalı eğitim yoluyla İzmir'de istihdam edilebilirliği ve istihdamı artırmak amaçlanmaktadıır. Gençlerimiz alacakları eğitimlerin sonunda, insan kaynakları, finans, pazarlama, enerji verimliliği ve yenilik gibi konularda veriye dayalı çözümler sunabilecek seviyeye ulaşacaklardır. Almanya teknik gezi ödüllü ve cep harçlığı ödemeli sertifikalı veri analitiği eğitimleri ile gençlerimiz geleceğin mesleğine sahip olacaklar” dedi. Proje tanıtım filmi gösteriminin ardından Proje Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Agâh Tekindal’ın moderatörlüğünde ortak kurum temsilcilerinin katıldığı bilgilendirme oturumuna geçildi. Projede Olmanın Gururunu Yaşıyoruz Bilgi ve bilgi teknolojilerinin analiz edilmesi ve kullanılabilir hale getirilmesinin öneminden söz eden İzmir Teknoloji ve Bilim Derneği Başkanı Şevket Akçay, bilginin gelişmiş ülkelerin diğer ülkeleri sömürmeleri için en önemli güç haline geldiğini vurguladı. Türkiye’nin bu alanda yüksek standartlara sahip olmasının; ülkemizde veri işleme ve veriyi bilgi haline getirip sunma yetilerine sahip olan insanların ülke ekonomisini de kalkındıracağını dile getirdi. “Bu noktada, savunma sanayimizdeki gelişmeler gibi bu alanda da aynı gelişmeleri takip etmek zorundayız” diyen Akçay, İKÇÜ koordinatörlüğünde yürütülecek olan projeyi çok kıymetli bulduğunu ifade ederek, böyle bir organizasyonda bulunmanın gururunu yaşadığını belirtti. İŞKUR İl Müdürlüğü Çiğli İşkur Hizmet Merkezi Müdürü Funda Özsan ise teknolojik gelişmeleri yakından takip etmenin öneminden söz ederken, “Birçok meslekte değişiklikler meydana geliyor. Bazı iş arayanlarımızın bu konuda sıkıntılar yaşadıklarını görüyoruz. O yüzden bu projenin teknolojik anlamda yeni bir alan açmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Katılımlarınız için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Bilgi İşlem Sorumlusu Fazıl Can Öztaş, veri analizi devriminin Sanayi Devrimi gibi bir olay olduğunu belirterek, Empowerment of Disadvantaged Young Adults Through Data Analytics/ (E-DATA) tarzı projelerin Türkiye’nin dünyadaki gelişmeleri kolayca yakalamasına katkı sunacağını vurguladı. Projeyle, bir iş gücü yaratılmasının bir parçası olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Öztaş, projede emeği geçen herkese teşekkür etti. -
367 kez okundu
İKÇÜ’de 750’nci Vuslat Yıl Dönümü Programı
Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “750’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus)” kapsamında, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İlahiyat Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesince ortaklaşa anma programı düzenlendi. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alan, yüzlerce yıldır tüm dünyada hoşgörü ve barışın sembolü olarak kabul gören tasavvuf âlimi Hazret-i Mevlana için yapılan anma programı, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin oturum başkanlığını üstlendiği panelle başladı. Programda, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Himmet Konur ‘Mevlânâ’da Âlem ve İnsan Tasavvuru’, İKÇÜ İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Hamide Ulupınar ‘Mevlânâ’da Bir Bilgi Kaynağı Olarak Hikmet' ve Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kuşlu ‘Mevlânâ’da Ölüm/Vuslat Düşüncesi’ başlıklı sunumlarıyla panelist olarak yer aldı. Gönüller Sultanı ‘Mevlana’ Panelin açış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Hz. Mevlânâ Celâleddin’i Rumi’nin zamanın sınırlarının ötesinde bir irfan kaynağı olduğunu ifade etti. Mevlana’nın düşünceleri ve eserleri ile bütün zamanları ve insanları kapsayan evrensel bir miras bıraktığını kaydeden Prof. Dr. Köse, “Hazreti Mevlâna, yaratana gönül veren, bütün dünyadaki yaratılanları yaratandan ötürü sevmeyi öğreten, ölümü bir ‘Şeb-i Arus’ olarak anlatan, insan yaratılmışların en şereflisidir düsturuyla; her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür. O bütün insanlığı kucaklamış; günümüze ve geleceğe ışık tutan düşünceleri, insana ve yaşama ilişkin derinlikli söylemleri ile gönüller sultanıdır” dedi. Şems’ten Sonra Ham İken Pişmiş ve Yanmıştır Panelistlerden Prof. Dr. Himmet Konur, Mevlana’nın yazım ve düşün hayatının “göç” kavramı çerçevesinde şekillendiğini, eserlerinde yolda olmaktan çok şey çıkardığının görüldüğünü belirtti. Mesnevi’nin medeniyetimizdeki önemli yerinden bahseden Prof. Dr. Konur, “Hazreti Mevlana’nın Âşıklar Divanında, ’Eğer güneş ve ay, dönüp durmasalardı, sağır kayalar gibi oldukları yerde durabilselerdi, ne güneş ışıklar saçarak dünyayı aydınlatır, ne de ay ışığı geceleri hoş bir şekilde nurlar saçardı' der. Eserlerinde O’nun iyi bir gözlemci olduğunu da görmekteyiz. Ayrıca ney metaforu da önemli. Neyden o güzel sesin çıkması için içinin temizlenmesi gerekiyor. Burada kastedilen kâmildir. O’nun hayatında ilk olarak babası, sonrasında Seyyid Burhaneddin Tirmizi ardından Şems-i Tebrizî, Rûmî ve Mesnevî'yi yazmasına vesile olan müridi ve halifesi Çelebi Hüsâmeddin Hazretleri’nin tesirini görmekteyiz. İlk bilgileri babasından yakın çevresinden almıştır. Burhaneddin Tirmizi gözetiminde tasavvuf eğitimi almış ve 5 yıl medresede hocalık yapmıştır. Şems-i Tebrizî ise gönlündeki ilahi aşk ateşini tutuşturmuştur. Şems’ten sonra ham iken pişmiş ve yanmıştır” diye konuştu. Hikmet, Müminin Kaybolmuş Devesi Gibidir İKÇÜ İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Hamide Ulupınar, bilgi, marifet ve hakikate ulaşmak için hikmet sütünün içilmesi gerektiğini aktaran Mevlana’nın eserlerinde hikmet kavramına bolca işaret ettiğini söyledi. Bu kavram üzerinden Kuran- Kerim’in hikmet bilgisine talip olmanın önemini Mevlana’nın eserlerinden örnekleyen Doç. Dr. Ulupınar,"Can, hikmete, bilgilere; ten ise bağa, bahçeye, üzüme meyleder diyen Mevlana, hikmeti, müminin kaybolmuş devesine benzetir. Hikmet, insanı bilen yapar. Burada hikmet bilgidir. Mümine göre Allah’ın her işinde bir hikmet vardır. Kul ise vasıta olmak için aklını kullanmalıdır. Boğazı ve bağırsakları arasında tutsak olmamalıdır. Hikmeti kullanmak kişinin çabasına bağlıdır” dedi. Dünya Hayatı Bir ‘Gurbet’tir ‘Mevlânâ’da Ölüm/Vuslat Düşüncesi’ üzerine konuşan Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kuşlu da Mevlana için dünya hayatının bir ‘gurbet’ olarak tasavvur edildiğini belirtti. İnsanın dünya hayatının 'elest' bezmi ile başlayan bir yolculuğu olduğunu, Mesnevi’nin başında buna işaret edildiğini söyleyen konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kuşlu, “O bu dünya hayatında bir gurbettedir. Asli vatanından ayrılarak bu dünyaya gelmiştir. Bir beyitinde, ‘Allah Âlemi lûtfetmek için yarattı. Ayrılık bile, onun kahrından doğmakla berber vuslatın kadrini bilmek içindir. Bu suretle diler ki ayrıldığı, canın kulağını bursun, onu tedibetsin de can, vuslat günlerini bilsin’der. Mevlana dünya hayatını, dar bir çarıkla geniş bir ovada yürümek gibidir diye anlatır. Burada çarık, insanın dünya hayatında karşılaştıkları zorluklara, geniş ova ise rahmete tekabül eder. Bu dünyada rahmet ve zahmet bir aradadır. Ama rahmet daha ağırdır. ‘Dünya hayatı bir mahkeme koridoru gibidir, biz ise şahitlik etmek için bekliyoruz’ der. Burada ilahi adaletin tecellisini çağrıştırır. Eserlerindeki ölmeden önce ölmek tabiri ile kişinin nefsi ile hesaplaşmasının önemine değinir, ölümden korkmanın boşunalığını ifade eder. Bu aslında kişinin kendiyle yüzleşmesinden korkmasıdır. Kamilin bu yolculuğu ölümle, Şeb-i aruzla tamamlanacaktır” şeklinde konuştu. Programın sonunda Sanat ve Tasarım Fakültesince düzenlenen vokallerde, İKÇÜ İlahiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi İhsan Sütşurup ile Bilal Saygılı Cami İmam Hatibi Ahmet İnce’nin yer aldığı, kanunda Sanat ve Tasarım Fakültesinden Prof. Dr. Ömer Özden, ritimde Doç. Dr. Serkan Çelik, yaylı tanburda Doç. Dr. Cem Çırak, udda Doç. Dr. M. Yalçın Öztüfekçi, neyde YL öğrencisi Ferhat Savaş tarafından icra edilen Mevlevî Musikisi Dinletisi beğeniyle takip edildi. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “750’nci Vuslat Yıl Dönümü Haftası kapsamında Sanat ve Tasarım Fakültesince hazırlanan, "Aşk-ı Vuslat 750’nci yıl dönümünde Mevlana” temalı sergi de hafta boyunca Fuaye Alanında açık kalacak. -
366 kez okundu
Karanlıktan Aydınlığa
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) Psikoloji Topluluğu ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından her yıl düzenlenen Psikoloji Günleri’nin altıncısı, bu yıl “Psikolojik Travma ve İyileşme: Karanlıktan Aydınlığa” temasıyla gerçekleşti. “Yüzyılın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat Kahramanmaraş depremi gibi doğal afetlerin ve dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan, insanlığın an be an şahit olduğu savaş, katliam ve vahşet olaylarının yarattığı travmatize durumları; maruz kalınan olumsuzluklar nedeniyle yaşanan bireysel travmaları; travmayla başa çıkma ve iyileşme yöntemlerini tartışmak üzere İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen ve iki gün süren 6. Psikoloji Günleri yoğun bir katılımla gerçekleşti. SKS Psikoloji Topluluğu tarafından organize edilen programın açılışına İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dirik, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zümrüt Gedik, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Mesleğiniz Daha Fazla Önemli Hale Geliyor İKÇÜ Rektör yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, dünya üzerinde yaşanan güncel olaylara, çağın getirdiği olumsuzluklara ve bunların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine değinirken, “Bugün dijitalleşmenin ve siber zorbalığın ortaya çıkardığı pek çok sorundan söz etmek yerine Gazze’de yaşanan katliamlar, 6 Şubat Depremi, Ukrayna Savaşı gibi çok daha can sıkıcı gündemleri konuşmak durumunda kalmak çok acı. Öyle bir çağdayız ki, etrafımızda kendi kendine oluşan birçok travmatize durum var ve iyileşmenin mümkün olmadığı süreçlere şahitlik ediyoruz. Gerçekten bu travmayı insanlar nasıl atlatır, o bölgelerde yaşayan bir çocuk bununla nasıl başa çıkar, neler yaşar bilemiyoruz. Dünya bunun hesabını nası verir o da ayrı bir konu. Çünkü gelinen noktada hiç görülmemiş bir vahşet sözkonusu ve geçmiş deneyimlerimizden çok daha farklı duygular yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Bütün bu sorunlardan dolayı psikologluk mesleğinin gittikçe daha fazla önemli hale geldiğini belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Mezun olup meslek hayatınıza başladığınızda, insanların ruhsal durumlarını biraz olsun düzeltmeye çaba göstereceksiniz. Bence burada Dünya Sağlık Örgütü’nün 'sağlık' tanımına da değinmek gerekiyor. Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da tam bir iyilik halinden söz ediliyor bu tanımda. Sizler, işte bu ruhsal anlamdaki tam iyilik halini, bugün burada altıncı kez tartışıyorsunuz. Bir öğrenci topluluğunun, bu şekilde gelenekselleşmiş bir etkinliği düzenlemesini oldukça önemsiyorum. Umarım altıyı on altı ve hatta altmış altı yaparsınız” diye konuştu. Deprem Sonrasında Birçok Yaşama Dokundunuz Fakülte olarak bu tarz etkinliklere katkı sağlamaya özen gösterdiklerini belirten Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, düzenledikleri etkinliklerle hem öğrenime katkı sunan hem de hayatla iç içe konularda farkındalık yaratan Psikoloji Bölümünün ve Psikoloji Topluluğunun fakülte açısından önemini vurguladı. Prof. Dr. Doğan, “6 Şubat Depremi’nde gördük ki öğrenciler öğrenirken hizmet de veriyor. Deprem sonrası yaraların sarılması çalışmalarında, sahada aktif biçimde rol alarak birçok yaşama dokunduklarına şahit olduk. Huzurlarınızda, bu etkinliği düzenleyen Psikoloji Topluluğuna ve etkinlikte görev alan tüm öğrencilere kalben teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. “Travmalar, Zehirli Bir Sarmaşık Gibidir” Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, 6 Şubat Depremi, Gazze Soykırımı, Ukrayna Savaşı ve Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar gibi travmatik durumlara dikkat çekmek için 6. Psikoloji Günleri’nin temasını “Psikolojik Travma ve İyileşme: Karanlıktan Aydınlığa” şeklinde belirlediklerinin altını çizdi. Özellikle Gazze’de yaşanan soykırımın insanlık tarihinde kara bir leke olduğunu ve insanlık onurunu yerle bir ettiğini, bu travmayı yaşayıp da hayatta kalanların bir daha asla eski günlerine dönemeyeceklerini belirten Prof. Dr. Şahin, “Travma yaşayan bireyler, eğer bir yardım sonucunda iyileşirlerse hayatlarında çok farklı bir evreye yöneleceklerdir. Olaylarla başa çıkma potansiyelleri güçlenecektir. Fakat yardım almayan veya alsa dahi psikolojik anlamda iyileşemeyen bireyler, ömür boyu bu travmatik sarmalın içinde kalacaktır. Çünkü travmalar, hiç beklenmedik bir anda tekrarlanan yaşantılardır. Tedavi edilmediği takdirde zehirli bir sarmaşık gibi hayatı felç eder” ifadelerini kullandı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin, Psikoloji Bölümünün ve topluluk üyesi öğrencilerin 6 Şubat Depreminde sahada aktif bir şekilde yer aldığına da değinen Prof. Dr. Şahin, etkinliğin öğrencilere farkındalık kazandırması temennisiyle konuşmasını noktaladı. Psikolojik Travma ve İyileşme Teması Psikoloji Topluluğu Başkanı Emre Elmacı ise, sorumluluk bilinci yüksek, aktif ve daima yeni hedefler doğrultusunda hareket eden bir topluluk olduklarını söyleyerek, hedeflerini genişletmek istediklerini dile getirdi. Elmacı, “Savaş, çatışma ve doğal afetlerin birey ve toplum psikolojisi üzerindeki yıkıcı etkisini düşünürken psikolojik travma ve iyileşme temasına odaklandık. Bu konuyu travma sonrası stres bozukluğu, travmatik deneyimler ve iyileşme süreci gibi çok çeşitli alanlarda ele aldık. Bu alanda çok kıymetli akademisyenleri davet ettik” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından tüm konuşmacılara çiçek takdim edildi ve müzik dinletisi gerçekleşti. Programın devamında sunumlara geçildi. Doç. Dr. Füsun Gökkaya “Psikodramayla Travmayı İyileştirmek”, Klinik Psikolog Şenel Karaman, “İyileşmeye Giden Yolda EMDR”, Dr. Öğr. Üyesi İnci Güçer “Çocuklarla Psikoterapide Kayıp ve Yas Çalışmak”, Klinik Psikolog Betül Gündüz “Travma Sonrası Psikososyal Müdahaleler” ve Uzm. Psk. Danışman EMDR Eğitmen Adayı Hayal Demirci “Dayanıklılık Cesareti: Zorlu Yaşam Olaylarıyla Baş Etmek İçin Sağlamlık ve Esneklikle Güçlü Olabilmek” başlıklı sunumlarını yaptılar. 6. Psikoloji Günleri 2. Gün programı, uzman psikolog ve akademisyenlerin sunumlarıyla devam etti. Dr. Öğr. Üyesi Cemile Serin Gürdal, “Psikanalizin Travmaya Yaklaşımı”, Prof. Dr. Fatma Sapmaz “Küçük “t” Travmalar ve Ruh Sağlığı” ve Uzm. Psikolog Saliha Büşra Akgün “Çocukluk Çağı İhmal ve İstismar Yaşantısı” başlıklı sunumlarını yaptılar. Sunumların ardından program “6 Şubat Depremine Psikososyal Bakış” Paneli ile devam etti. Panelin moderatörlüğünü Psikoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hatice Ekici üstlendi. İKÇÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tözün “Afet Tıbbı”, İKÇÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Cemal Başar “Deprem Nedeniyle İdarenin Mali Sorumluluğu” ve Psikolog Yonca Yerlikaya “6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Sürecinde Psikolog Olmak” başlıklı sunumlarıyla panele katkıda bulundular. -
360 kez okundu
Rektör Köse Gazileri Ağırladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite bünyesinde idari birimlerde görev yapan gazileri makamında ağırladı. Gaziler Günü ve Gaziler Haftası vesilesiyle geleneksel olarak her yıl gerçekleşen buluşmada duygularını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, özverili çalışmalarıyla İKÇÜ’ye çok değerli katkılarda bulunan gazi personele teşekkür etti. İKÇÜ’nün kahraman gazileri ise Rektör Prof. Dr. Köse’nin nazik kabulünden mutluluk duyduklarını belirterek kendilerine verdiği destekler için memnuniyetlerini ifade etti. Çok Şey Borçluyuz Çalışmalarıyla İKÇÜ’nün gelişimine güç katan gazilerin ulaşabilecek en değerli mertebeyi ulaştıklarını ve bu unvanı onurla taşıdıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Köse, “Cennet vatanımızda huzurlu ve barış içerisinde yaşıyorsak bunu haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz aziz şehitlerimizle birlikte bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza borçluyuz” dedi. Dünyanın Vicdana İhtiyacı Var Canı her şeyden değerli gören İslam dininde savaşın bile adalet kavramıyla ilişkilendirildiğini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, şehitlik ve gazilik kavramlarının kutsallığı ile ilgili teolojik değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Köse, “ Barış, sevgi ve rahmet peygamberi olan Hz. Muhammed (sav) hiçbir zaman savaşa ilk başlayan olmamıştır. Meşru müdafaa, barış anlaşmalarının bozulması, elçilerin öldürülmesi, düşmanla iş birliği ve zulme uğrayan insanlara yardım etme gibi beş sebep söz konusuysa savaşa girilirdi. Peygamber efendimiz tarafından tüm ordu komutanlarına, kadınların, çocukların, yaşlıların, din adamlarının öldürülmemesi, mabetlere, doğaya, ağaca dokunulmaması emrolunmuştur. İnsanın ölüsüne işkence yapılamaz. Medeniyetimizde can taşıyan insansa din ayrımı yapılmaz, can taşıyorsa hayvan-insan ayrımı da yapılmaz. Bugün dünyanın bu vicdana ihtiyacı var. Vicdanların artık sustuğu dünyamızda İsrail’in yürüttüğü sistematik soykırımın karşısında durmak, insan olmanın bir gereğidir” dedi. -
359 kez okundu
Türkçeyi İKÇÜ’de Öğrendiler
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı mezuniyet heyecanı, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile devam etti. Farklı ülkelerden öğrencilere Türkçe'yi en iyi şekilde öğretmek için eğitim hayatına devam eden İKÇÜ TÖMER’de 57 uluslararası öğrenci mezuniyetlerini kutladı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak’ın ev sahipliğinde düzenlenen programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Arık, İzmir Uluslararası Misafir Öğrenciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik, Merkez Müdür Yardımcıları Öğr. Gör. Yasemin Kocabaş ve Öğr. Gör. Nuşin Sunar, öğretim görevlileri, idari personel ile öğrenciler katıldı. Dünyanın Her Yerinde Temsilcimizin Olması Gurur Kaynağı A1 seviyesi ile başlayan, C1 seviyesine yükselerek mezun olmaya hak kazanan öğrencileri kutlayan Merkez Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak, Türkçe öğrenmek üzere İKÇÜ’ye gelen uluslararası öğrencilerin aynı zamanda Türk kültürünün de bir parçası haline geldiklerini aktardı. Doç. Dr. Abdurrezzak, “Dil öğretiminin, o dilin konuşulduğu coğrafyanın kültürünün tanınmasıyla mümkün olabileceğinin bilinciyle Türk kültürüne ait pek çok değeri öğrencilerimize tanıtıyor; öğrencilerimizin birer kültür elçisi olarak yetiştirmesi için çalışıyoruz. Merkezimiz, Türkçeyi en iyi şekilde öğretmenin yanı sıra uyguladığı sosyal ve kültürel programlarla Türkiye’nin tarihî ve kültürel zenginlikleriyle doğru tanıtılmasına katkı sunmaktadır. Ülkelerimiz arasındaki sosyal, kültürel, politik ve ekonomik bağların gelişmesi için dünyanın her yerinde temsilcimizin olması ayrı bir gurur kaynağı” diye konuştu. Mezun öğrenciler adına veda konuşması yapan Ekvador’lu Jamil Alejandro, geçirdikleri süre zarfında çok güzel anılar biriktirerek Türkçe’yi öğrenmenin mutluluğunu yaşadıklarını aktardı ve verdikleri destek için bütün öğretim elemanlarına teşekkür etti. Programda, Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ömer Özden ve Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi yönetimindeki koro, İKÇÜ TÖMER marşını söyledi. Video gösterimi ve Türkçe söylenen şarkıların ardından, Rusya, Cezayir, Ekvador, Fas, Filistin, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Malezya, Moğolistan, Özbekistan, Pakistan, Somali, Türkmenistan ve Yemen’den gelen öğrencilere mezuniyet sertifikaları takdim edildi -
354 kez okundu
İKÇÜ’lü Gençlere Kariyer Desteği
Mezun etmeden öğrencilerinin mesleki alt yapısını güçlendiren, kariyer planlama ve geliştirme yetkinlikleri kazandıran, çalışma hayatına hazırlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKÇÜ KAGEM) İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü (İŞKUR) ile ortaklaşa sürdürdüğü çalışmalara bir yenisi ekledi. 2022 yılında Çiğli İş Kulübü ve İKÇÜ KAGEM’in başlattığı “CV Hazırlama ve Mülakat Teknikleri Eğitimlerinde başarılı olan İKÇÜ’lü öğrenciler, düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. İKÇÜ KAGEM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yalçın’ın ev sahipliğinde VİP Salonda yapılan sertifika törenine Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İŞKUR İl Müdür Yardımcısı İbrahim Ay, Şube Müdürü Funda Özsan, Çiğli İş Kulübü uzmanları ile merkez sorumluları katıldı. Öne Çıkaran Eğitimler İKÇÜ- İŞKUR iş birliklerinin uzun yıllardır sürdürülen ortak projelerle devam ettiğini kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, mezunlarının iş hayatındaki rekabete bir adım önde başlayacak yetkinlikler kazandıran projeleri hayata geçirdiklerini belirtti. Bunlardan biri olan “CV Hazırlama ve Mülakat Teknikleri” eğitimlerinin öğrencilerden ve dış paydaşlardan gelen olumlu geri bildirimler sonucunda devamlılıkla sürdürüldüğünü aktaran Prof. Dr. Akbulut, “2022 yılında 18 öğrencimiz, 2023 yılında düzenlenen iki dönemlik eğitimimizde ise 51 öğrencimiz daha sertifika almaya hak kazandı. Gerek öğrencilerimizden ve mezunlarımızdan gerekse dış paydaşlarımızdan aldığımız geribildirimler çerçevesinde düzenlenen eğitimlerin oldukça faydalı olduğu, iş görüşmelerinde adayları; hem eğitimin kalitesi hem de eğitimin İŞKUR Sertifikası ile tescillenmesi açısından diğer adaylara göre öne çıkardığı görülmüştür. İş Kulübü faaliyetlerinin üniversitelerde yaygınlaştırılması konusunda bize destek olan İŞKUR İl Müdür Yardımcısı İbrahim Ay’a, İŞKUR Şube Müdürü Funda Özsan’a, Çiğli İş Kulübü uzmanlarına ve Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezimiz personeline teşekkür ediyorum. Eğitimlere tam katılım gösterip sertifika almaya hak kazanan öğrencilerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dilerim” diye konuştu. Yanı Başınızda İŞKUR Var İŞKUR İl Müdür Yardımcısı İbrahim Ay da kurum olarak hedeflerinin istihdamı arttırmak ve işverenle işçi arasında köprü oluşturmak olduğunu belirterek yaygın hizmet ağları çerçevesinde üniversite öğrencilerinin önemli bir paydayı oluşturduğunu ifade etti. Çiğli İŞKUR olarak üniversite öğrencilerine gelecekteki iş bulma süreçlerinde katkı sunmak adına İKÇÜ ile yapılan protokoller çerçevesinde ortak projeler yürütüldüğünü aktaran Ay, “İŞKUR bir hizmet birimidir. Üniversiteler nasıl öğrenci yetiştirmek için kendi içerisinde bölümlere ayrılmışsa bizim de farklı alanlarda yetkinliklerinizi geliştiren iş kulüplerimiz var. Mezun olduğunuzda ilk yapacağınız işlerden bir tanesi cv hazırlamak, kariyer planı yapmak. İşte orada yanınızda ve yanı başınızda İŞKUR var. Özellikle sizler, burada olmayan sınıfta ulaşabileceğiniz arkadaşlarınıza şunu lütfen aktarın. İŞKUR bütün hizmetlerinin ücretsiz olduğu bir kamu kurumu. İŞKUR’un sitesine girin, kişisel profilinizi oluşturun, özgeçmişinizi yapın. Kendinizi bir adım daha öne koymak adına belgelendirin. Elinizdeki yetenek, bilgi, tecrübe ve yeterlilik ne kadar artarsa elbette ki iş bulmak, gelir elde etmek ve mutlu olmanız çok daha kolay olacak diye düşünüyorum. Daha önceki iş birliklerimizde bizlerle kurdukları nazik diyalogları, iyi niyet ve destekleri için İKÇÜ’ye, saygıdeğer hocalarımıza teşekkür ediyorum. Öğrencilerimize başarılı kariyer hayatları temenni ediyorum” dedi. CV’leriniz Kariyerinizin Aynası Çetin bir rekabetin olduğu iş dünyasında nitelik savaşlarının yaşandığının altını çizen İKÇÜ KAGEM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yalçın da rekabetin sadece işveren tarafında değil çalışanlar tarafında da yaşandığını söyledi. İş dünyasının, üniversite mezunlarının tam donanımlı olmasını ve pek çok yetkinliğe sahip olmasını beklediğini ifade eden Yalçın, “CV’ lerin yarıştığı bir dönemdeyiz. Tam da bu noktada etkili bir CV’ye sahip olmak önemli. Bu CV'yi sadece bir iş başvurusu aracı değil; kariyer aynası olarak bir nevi kariyerimizi yansıtan bir yol, kariyer cüzdanı olarak görmek gerekiyor. Kurum olarak bu kapsamda gençlerimize sunduğumuz eğitimlerimizle destek oluyoruz. Kurumlarımızla daha fazla iş birlikleri, öğrencilerin iş arama becerilerini kazanmasına ve iş dünyasıyla ağ geliştirmesine destek olacak faaliyetler yürütüyoruz. İŞKUR ile öğrencilerimizin geleceği adına faaliyetler yürütmeye memnuniyetle devam edeceğiz. Eğitimlerimizde emeği geçen İŞKUR personelimize, KAGEM personelimize teşekkür ediyorum. Bu iş birliğinin hem nitelik olarak hem nicelik olarak devamını diliyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından eğitimlerde başarılı olan İKÇÜ’lü gençlere sertifikaları programa katılan protokol tarafından takdim edildi. -
347 kez okundu
İKÇÜ Erkek Basketbol Takımından Tarihi Başarı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Erkek Basketbol Takımı Süper Lig’e yükseldi. İKÇÜ Erkek Basketbol Takımı, bugün oynanan Çeyrek Final müsabakasında Mersin Üniversitesi takımını 46-51 yenerek Süper Lig’e yükselme başarısını gösterdi. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu (TÜSF) tarafından düzenlenen ve Diyarbakır’da oynanan Basketbol Ünilig Süper Lige Yükselme Grubu müsabakalarında grubunu lider olarak tamamlayan Erkek Basketbol Takımı bugün oynanan Çeyrek Final müsabakasında Mersin Üniversitesi takımını da yenerek tarihi bir başarı elde etti. Yükselme Grubunda mücadele eden 16 üniversite takımı arasından Süper Lig’e yükselen 4 takımdan biri olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Erkek Basketbol Takımı, İKÇÜ tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Aldığı başarılı sonuçlarla Süper Lig’e çıkmayı garantileyen İKÇÜ Erkek Basketbol Takımı, Süper Lig başarısını kupa ile taçlandırmak için yarın Süper Lig Yükselme Grubu Yarı Final maçına çıkacak. Antrenörlüğünü İKÇÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru ile Taşkın Toprak’ın, yardımcı antrenörlüğünü ise Volkan Aktaş’ın yaptığı İKÇÜ Erkek Basketbol Takımı: Ege Gezer, Efe Yüzat, Doğukan İşnel, Deniz Ufuk Yamansavcı, Ege Cem Sun, Ege Oktay, Egehan Yiğit Altuntaş, Berkan Silindir, Berkin Şengül, Mehmet Güner, İsmail Kerim Şengöz, Veli Bahadır Can, Yiğit Güner Çelikten, Teoman Kaan Çakaloz ve Berke Tutar’dan oluşuyor. Kaynak: İKÇÜ Haber Ajansı -
344 kez okundu
“Üniversiteye Pedalla’ ile Daha Yeşil Bir Kent Çağrısı
Tüm Avrupa ile eş zamanlı kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası etkinleri başladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ev sahipliğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölümünce düzenlenen “Üniversiteye Pedalla’ etkinliği, İzmir’deki Avrupa Hareketlilik Haftasının başlangıç noktası oldu. Etkinlik öncesi Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’ı makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti. Görüşmenin ardından Mavişehir İZBAN durağından İKÇÜ Şenlik alanına bisiklet süren sporcuların katıldığı törene geçildi. Avrupa Birliği Delegasyonunu temsilen Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Birinci Müsteşar Virve Vimpari, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, BŞB Genel Sekreteri Barış Karcı ile üst düzey kamu kurum temsilcilerinin yer aldığı törende konuşan Rektör Köse, sürdürülebilirlik için kurumların iş birliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Yerel Merciler, Kentin Tüm Dinamiklerince Desteklenmelidir Üniversite olarak ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Köse, kentlilik bilincinin tüm dinamiklerce desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Köse, “Toplumun sağlık düzeyinin geliştirilmesi sadece merkezi yönetimin değil aynı zamanda kentin kimliğini belirleyen kamu kurumları, özel kurumlar, STK’lar gibi yönetişimin tüm unsurlarının katkısıyla mümkün olacaktır. Şehirler 'iyi sağlığın' geliştirilmesinde anahtar role sahiptir. Sağlıklı şehirlerin oluşturulmasında ise yerel yönetimler öne çıkmaktadır. Fiziksel aktivitenin artırılması, sadece bireysel değil, toplum tabanlı, çok sektörlü, çok alanlı ve kültürel bir yaklaşım gerektirmektedir. Fiziksel aktivite, aktif yaşam alanları için altyapı ve olanak yaratılmasında büyük güce ve role sahip olan yerel merciler, kentin tüm dinamiklerince desteklenmelidir” dedi. Şehrimize Katkı Verecek Projelere Devam İKÇÜ ile İzmir BŞB arasında oluşan sinerjinin üniversite-yerel yönetim iş birlikleri açısından örnek teşkil ettiğini kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bunun sürdürülebilirlik kazanmasının önemine işaret etti. Prof. Dr. Köse, “Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ile Karşıyaka Belediye başkanlığı sürecinde yaptığımız birçok ortak proje, yakın iş birlikleri ve yakaladığımız sinerjiyi büyükşehir bazında da sürdürürüyoruz. Kuruluşundan bu yana sadece akademik başarılarıyla değil sosyal, kültürel ve kent yaşamına dokunan projeleriyle İzmir'in başarılı akademik yuvası olan İKÇÜ olarak şehrimize katkı verecek projelere ve birçok faaliyete destek vermeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Önemli sağlık sorunlarının önüne geçen, havayı kirletmeyen, gürültü yapmayan, çevreci, ekonomik ve pratik bir ulaşım aracı olan bisikleti yaşam alanımıza dâhil etmek hem bizim hem de çevresel sağlığın da iyileştirilmesine güzel bir katkı sağlayacaktır. Bu güzel sağlık organizasyonunda emeği olan tüm arkadaşlarımızı, tüm çalışanlarımızı kutluyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Akılcı Çözümler Üretmek Zorundayız Kötü şehirleşmeden kaynaklanan problemlere değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bütün bunları bütünlüklü görüp akılcı çözümler üretmek zorundayız. Halkımıza, kamu yöneticisi olmayanlara da düşen bir pay var. Bu konuda bilinçli olmak, sonra da alabildiğimiz kadar çok sorumluluk almak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Herkesin bu yılın teması olan paylaşımlı kamusal alanlar anlayışı üzerine düşünmesi gerektiğini belirten Başkan Tugay, “Çünkü bize ait alanlar denince tapusu bizde olan alanları ifade ediyoruz ama burada hata yapıyoruz. Kamusal alan olarak nereyi gösterebilirseniz her şey hepimize ait. Dolayısıyla sahip çıkma bilincinin gelişmesi lazım. Dikkatli, özenli davranmak, iyileşmesi için katkıda bulunmak, kamu yöneticilerini uyarmak, bunların hepsi mümkün olan şeyler. Yeter ki orada onu yapmamızın ne kadar önemli olduğunu fark etmiş olalım” dedi. İklim krizine ilişkin de konuşan Başkan Tugay, “İzmir, 'İklim Nötr Şehir' olma yolunda, 2030 yılında nötr şehir olma sözü vermiş bir şehir. Bu sene pek çok krizle uğraştık. Kuraklık, orman yangınları, en son ne yazık ki Körfez’de oluşan sorunlar bizim için çok hayati. Çeşitli bahaneler bulabilir, bugün için göz boyayacak şeyler söyleyebiliriz. Kendimizi savunup suçu başkalarına atabiliriz. Ama doğru olmaz” ifadelerini kullandı. Daha Temiz Hava, Daha Sessiz Sokaklar Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Virve Vimpari de pek çok alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği ile yaptıkları iş birliklerine değindi. İzmir’in Avrupa şehirleri arasındaki duyarlı yaklaşımına dikkat çeken Müsteşar Vimpari, “İzmir, 2030 yılı için İklim Nötr Şehir sözleşmesini imzalayan Avrupa kentlerinden biri. Her zaman iş birliğine yakın olan İzmir’e bu olumlu yaklaşımı için teşekkür ediyoruz. Bu yılın teması olan ortak kamusal alanların çevreye faydası çok büyüktür. Motorsuz ulaşım ve toplu ulaşım araçlarını kullanmayı teşvik ederek gürültü ve hava kirliliğini önemli ölçüde azaltabiliriz. Bu yılın “Paylaşımlı Kamusal Alanlar” teması ve “Şehri Birlikte Yaşayalım!” sloganını daha erişilebilir, yeşil ve yaşanabilir kentsel ortamları teşvik etmektedir. Daha temiz hava, daha sessiz sokaklar daha sağlıklı toplumlara ve daha keyifli kentlere katkıda bulunur. Bu haftayı, bir haftalık bir farkındalık haftası olarak görmüyor, vatandaşların davranışlarında değişime yol açacak gerçek bir girişime dönüştüğünü görmek istiyoruz” dedi. Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Uzmanı Serdar Yılmaz, 'Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı' kapsamında İzmir’in de aralarında olduğu 6 ilde Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planlarının hazırlandığını kaydetti. Yılmaz, “Uyguladığımız politikalarla Türkiye’nin ulaşım altyapısını çevreye duyarlı bir şekilde dönüştürmeye yönelik kararlılığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Bu projeler sonucunda toplu ulaşımın yaygınlaştırılması, karbon emisyonunu azaltmak amacıyla toplu taşıma ağlarının genişletilmesi ve elektrikli otobüs kullanılmasının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca bisiklet ve yaya dostu şehirler hedefi doğrultusunda şehirlerimizde bisiklet yolları ağını genişletiyor ve yaya hareketliliğini teşvik eden projelere ağırlık veriyoruz” diye konuştu. Belediyelerimiz Toplumumuzun Kılcal Damarlarıdır Projenin ulusal koordinatörlüğünü üstlenen Türkiye Belediyeler Birliğinin (TBB), bu tür etkinliklerin ve farkındalık çalışmalarının oluşturulmasında üstlendiği role değinen Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürü Gülfem Kıraç Keleş, 2016 yılından bu yana birlik olarak tüm çalışmalara destek olduklarını kaydetti. “Amacımız daha katılımcı, daha demokratik, daha adil, herkes için ulaşılabilir belediye hizmetlerinin olmasıdır” diyerek SKUP Türkiye projesi ile çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiğini aktaran Keleş, “Birlikte karar alınarak daha sürdürülebilir, daha kapsayıcı toplu ulaşımın desteklenmesi için belediyelerimizin önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Merkezi hükümetin desteği çok önemli ama yereldeki her girişimi de belediyelerimiz, belediye başkanlarımız ekipleriyle birlikte vatandaşlarımızın katılımlarıyla yapmaktadır. Belediyelerimizin toplumumuzun kılcal damarları olarak üstlendikleri rolün önemli olduğunu belirtmek isterim” dedi. Etkinlikler Haftası Konuşmaların ardından ödüllü Yavaş Bisiklet Sürme Yarışı gerçekleştirilirken, katılımcılara film gösterimi yapıldı. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında 18 Eylül’de “Okula Pedallıyorum” etkinliği kapsamında Selçuk Efes Tarihi Su Kemeri önünde buluşularak Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulu’na bisiklet sürülecek. 22 Eylül günü Otomobilsiz Kent Günü etkinliği ile Bornova Süvari Caddesi’nde buluşulup panel, forum ve atölyelere katılım olacak, spor ve dans gibi pek çok renkli aktivite gerçekleştirilecek. -
340 kez okundu
Geleneksel Uluslararası Öğrenci Buluşması İKÇÜ'de Yapıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da 'onlarca renk yüzlerce kültür' temasıyla yapılan Uluslararası Öğrenci Buluşmasına ev sahipliği yaptı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği iş birliği ile düzenlenen Uluslararası Öğrenci Buluşması Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında yapıldı. İzmir’deki çeşitli üniversitelerde öğrenim gören uluslararası öğrencileri bir araya getiren etkinlik renkli görüntülere sahne oldu. Öğrencilerin, açılan stantlarda ulusal kıyafetleri ve sembolleriyle yer aldığı etkinliğe Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı İKÇÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çevik, SKS Başkanı Öğr. Gör. Dr. Yeliz Doğru ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, farklı ülkelerden gelen, İzmir’deki çeşitli üniversitelerde okuyan uluslararası öğrencileri İKÇÜ’de ağırlamaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Geleneksel hale gelen Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının farklı kültürlerin kaynaşması ve Türk kültürü ile bütünleşmesi adına ve herkesin kardeşçe yaşadığı bir dünyayı ortaya çıkarma amacıyla organize edildiğini belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Bugün gelinen noktada bu birlikteliğe ve sinerjiye dünyanın ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Dünyanın farklı yerlerinde savaşlara şahitlik ediyoruz. Gazze’de devam eden insanlık zulmüne hepimiz, hep birlikte ses veriyoruz. Bu soykırıma artık dur demenin zamanının geldiğini bireysel olarak hepimiz ifade etsek de, beraber ses çıkardığımızda aslında bunu durdurabileceğimize inanıyorum. Burada, farklı ülkelerden gelen, farklı dilleri konuşan sizlerin bu farkındalıkla bir araya geldiğinizi görüyorum” dedi. İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik ise, yıllardır devam ettirdikleri Uluslararası Öğrenci Buluşmalarını, dünyanın her tarafında devam eden savaşlara rağmen barışın, birlikteliğin ve beraberliğin mümkün olduğunu göstermek amacıyla düzenlediklerini dile getirdi. Etkinliğin dünyanın birçok ülkesinden gelen öğrencilerin kültürlerini paylaşması adına güzel bir vesile olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çevik, desteklerinden dolayı İKÇÜ üst yönetimine ve organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Uluslararası Öğrenci Buluşması açılış konuşmalarının ardından Kur-an’ı Kerim tilaveti ile devam etti. Ardından uluslararası öğrencilerin müzik dinletisi ve dans gösterisi gerçekleşti. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik uluslararası öğrencilerin stantlarını tek tek dolaştı. -
338 kez okundu
Studio Altay Tekin ile İş Birliği
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Studio Altay Tekin arasında eğitim ve spor hizmetleri konusunda iş birliği protokolü imzalandı. İKÇÜ Senato Salonun taraflar arasında çalışma koşullarını düzenleyen protokol imza törenine İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Altay Studio Genel Müdürü Altay Tekin, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sevtap Günal Uçurum ile Studio Altay Tekin Şube Müdürü Seda Tunç Bilek katıldı. İmza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse öğrenciler, akademik ve idari personel başta olmak İKÇÜ’nün tüm paydaşlarının katkısının vizyona erişmek için çok kıymetli olduğunu söyledi. Rektör Köse “Geleceği inşa etmek ve her alanda lider Türkiye hedefine katkı vermek için oldukça geniş bir perspektiften bakıyor, multidisipliner bakış açısıyla her alanda önemli adımlar atma çabası gösteriyoruz. Yükseköğretim kurumları sadece eğitim alanında sorumluluk almanın ötesinde yükümlülüklere sahiptir ve bunlar arasında çalışma arkadaşlarımızın ve öğrencilerimizin sosyal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarının karşılanması da yer alıyor. Bugün biz hem eğitim hem de spor alanında birbirimize karşılıklı katkıda bulunacağımız bir iş birliğini protokolünü imzalıyoruz. Protokolün her iki taraf için de hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Altay Studio Genel Müdürü Altay Tekin İKÇÜ’yü yakından tanıdıklarını ve özellikle sağlık bilimleri alanında üniversitenin yakaladığı ivmeyi takip ettiklerini söyledi. İzmir’de farklı lokasyonlarda spor ve sağlıklı yaşam merkezleri ile hizmet sunduklarını söyleyen Tekin “İKÇÜ’nün tüm üyelerine ve onların birinci derece yakınlarına profesyonel bir spor tesisi olmanın gerektirdiği sorumlulukla hizmet kurallarına ve mevzuat standartlarına riayet ederek hizmet sunmak için bir protokol yapıyoruz. Bu ayrıcalıklı hizmetlerden paydaş olarak gördüğümüz İKÇÜ’nün indirimli yararlanması yanında akademinin bilgi ve deneyiminden yararlanmak, öğrencilerimizin yetişmesinde sorumluluk almak istiyoruz. Birlikte çalışacak olmaktan mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Ben bu iş birliği zemininin yaratılmasında emeği geçenlere ve rektörümüze teşekkür ediyorum.” Dedi. -
336 kez okundu
Nöropazarlama Sihirli Değnek Midir?
Sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında multidisipliner çalışmalara destek veren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sinir Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından psikoloji, tıp ve ekonomi alanlarında nöro görüntüleme tekniklerinin kullanımını kapsayan ‘nöropazarlama’ kavramı üzerine bir konferans düzenlendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçen Bombar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Sinir Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sinem Ezgi Turunç Özoğlu, Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Nihal Olgaç Dündar ile Prof. Dr. Pınar Gençpınar, Genel Sekreter Nurettin Memur’un yanı sıra bu alanda çalışmalar yürüten ilgili fakültelerden akademisyenler ve öğrenciler takip etti. X,Y ve Z Kuşaklarına Özel İçerikler Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, yeni medya ve pazarlama stratejileri arasındaki yakın ilişkiye değinerek markanın pazarda farklılaşmasında dijital süreçlerin büyük önem taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “Gelişen teknoloji ve pazarlama amaçları ile birlikte pazarlama artık ihtiyacı tatmin değil yaratma eksenli bir boyuta evrildi. Günümüzün yoğun rekabet ortamında hedef kitlenin dikkatini daha çok çekmek için uygulanan tekniklerin başında ise nöropazarlama geliyor. Bugün gelişen tüm teknolojinin pazarlamaya hizmet eden aracılar haline geldiğini görüyoruz. Bu çerçevede küresel güç haline gelmenin önemli adımlarından biri çağın tüm uygulamalarına hakim olmaktır. Özellikle yeni medya stratejilerini, halkla ilişkiler uygulamalarını ve dijital teknolojileri daha yakında takip etmek gerekiyor. Rakipleri geride bırakarak ön plana çıkmak, potansiyel kitleye ulaşmak ve X,Y ve Z kuşaklarına özel içerik, görsel ve stratejiler geliştirmenin yolu da tüketici gibi düşünmekten geçiyor. Yeni medyada müşteri ilişkileri, klasik pazarlama anlayışlarına kıyasla oldukça hızlı ve aktiftir. Nöro teknikleri de kapsayan tüm gelişmeleri takip eden, gerçekçi şekilde tüketiciye dokunan markalar pazarda başarılı oluyor” diye konuştu. Sinirbilim Tüketici Zihnini Anlamaya Yönelik Katkılar Sunar “Nöropazarlama Sihirli Değnek midir?” başlıklı sunumunda güncel yaklaşımları dile getiren İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, kavram üzerinden değerlendirmelerde bulundu. Dekan Prof. Dr. Ünal, “Nöropazarlama kısaca tüketicilerin satın alma kararlarını anlamak ve etkilemek için sinirbilim ve psikolojiden yararlanan pazarlama tekniğidir. Konu hakkındaki görüşler iki zıt noktada toplanmaktadır. Bir kısım, nöropazarlamanın çağımızın sihirli değneği olduğunu ileri sürerken bir kısım ise yetenekleri abartılan popüler bir kavram olduğunu düşünmektedir. Sinirbilimin kullandığı fMRI, EEG gibi araçlardan yararlanılarak tüketicinin ürün, ambalaj, marka, reklam veya kampanyaya yönelik tepkilerinden yola çıkılarak tüketicinin dikkatini doğru şekilde çekmenin satın alma olasılığını artıracağı Nöropazarlamanın öz noktasıdır. Sinirbilimin tüketici zihnini anlamaya yönelik katkıları pazarlamadan beklentileri oldukça artırmıştır” dedi. Markaların Kullandığı Popüler Bir Yöntem Akademiden ve iş dünyasından oldukça büyük bir ilgi gören Nöropazarlamanın uluslararası alanda birçok tanınmış marka tarafından kullanılan bir uygulama haline geldiğini aktaran Prof. Dr. Sevtap Ünal, “Örneğin Coca Cola, Pepsi, BMW, Audi gibi global markaların ürün dizaynlarında nöropazarlamadan yararlandığı bilinmektedir. Bu uygulamalar firmalara başarı olarak geri dönmüştür. Nöropazarlama, geleneksel pazar araştırması yöntemlerinin yerini alan ve onu tamamen işlevsiz hale getiren bir risk değildir. Nöropazarlama anlayışları anketlerden, odak gruplarından ve diğer geleneksel yaklaşımlardan elde edilen verilerle birleştirilerek tamamlanırsa pazarlamacılar tüketici davranışları hakkında daha kapsamlı bir anlayış elde edebilirler” diye konuştu. Nöropazarlamanın teknoloji ve araştırma metodolojilerindeki gelişmelerle yeteneklerini genişleten büyüyen bir alan olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ünal, gelecekte giderek gelişen bir uygulama metodolojisi olabileceğini aktardı. Dekan Prof. Dr. Ünal “Sinirbilim ve pazarlama birleştikçe, reklamcılığın ve tüketici içgörülerinin geleceğini şekillendiren yeni teknikler ve içgörüler ortaya çıkacaktır. nöropazarlama doğru kullanıldığında oldukça yararlı bir araçtır. Gelişen teknoloji ve değişen dünya gerekleri doğrultusunda hayatımızdaki yeri giderek artacaktır. En doğru şekilde faydalanılarak gerek firmalara gerekse tüketiciye kazandıran uygulamalar hayata geçirilebilecektir” şeklinde konuştu. -
333 kez okundu
İKÇÜ ile Paşalı Grup Arasında İş Birliği Adımı
Bilgi birikimini üretime dönüştürmenin en önemli araçlarından üniversite-sanayi iş birliklerinin hayata geçirilmesi adına sektörle yakın çalışma projeleri geliştiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Paşalı Grubu’na bağlı Avek Otomotiv arasında iş birliği alanlarındaki projelerin geliştirilmesine yönelik çalışma programı üzerinde mutabakata varıldı. Ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan otomotiv sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri olan Paşalı Grubun İzmir Bölge Müdürü Hüseyin Genç, İK Uzmanı Hatice Turgut, Satış sonrası Hizmetler Müdürü Yaşar Özuğur, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut’u makamında ziyaret ederek karşılıklı ortak faaliyetler geliştirmek için görüş alışverişinde bulundu. Görüşmede, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yalçın, Proje Genel Koordinatörü Doç. Dr. Levent Aydın da yer aldı. Prof. Dr. Akbulut ve beraberindeki heyet daha sonra Avek Otomotiv’in Karşıyaka’daki şubesini ziyaret etti. Prof. Dr. Süleyman Akbulut’a, Paşalı Grubu kuruluşu olan Avek Otomotiv hakkında bilgi veren Paşalı Grubu’nun İzmir Bölge Müdürü Hüseyin Genç, İstanbul-Tekstilkent, İstanbul-Ümraniye, Çanakkale ve İzmir-Karşıyaka şubelerinde hizmet veren Avek’in Türkiye’nin en büyük şirketlerinin belirlendiği Fortune 500 listesinde her yıl üst sıralarda yer aldıklarını kaydetti. Hem Sektöre Hem Akademiye Katkı Paşalı Grubu'nun İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığı 335 milyon TL yatırımla, 400'den fazla kişinin istihdam edileceği ve dört büyük markanın satış ve servisi konusunda hizmet verecek dev bir kampüs oluşturma projesinden bahseden Genç, “Üniversitelerde üretilen bilgi ve teknolojinin sektöre; sektör tecrübesinin, problemlerinin, yaklaşım tarzlarının ve ticarî düşünme biçiminin ise üniversite ortamına dönüştürülmesi için yakın çalışma grupları geliştirilmesi gerekmektedir. Bilginin üretildiği üniversiteler ile yakın iş birliği içinde olmak adına İKÇÜ ile başladığımız görüşmeler bizim için oldukça değerli. Bu dirsek temasının protokollerle hayata geçirilmesi adına Sayın Prof. Dr. Süleyman Akbulut’a sıcak ve yapıcı etkiletişimi için teşekkür ediyoruz” dedi. Kendi Teknolojisini Üretme Ve Markalaşma Şart Bilim ve teknoloji dünyasındaki baş döndürücü gelişmelerin ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırdığına dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut da gelişmeleri yakından takip etmenin üretime dönüştürmenin olmazsa olmaz haline geldiğini ifade etti. Firmaların küresel ekonomide kalıcı olmalarının en temel unsurlarından birinin de bilginin üretildiği en önemli merkezlerden üniversitelerle kurulan yakın etkileşimler ve iş birlikleri olduğunu belirten Prof. Dr. Akbulut, “Küreselleşme sonucu tüm dünya artık büyük ama zorlu bir pazar haline gelmiştir. Bu yarışta güçlü şekilde ayakta kalmak ve büyümek için kendi teknolojisini üretme ve markalaşma unsurlarının ortaya konulması gerekir. İKÇÜ olarak sektör temsilcilerimizle yakın iş birliği ve iletişim içinde olma gayreti içindeyiz. Bilimsel birikimimizi sektörümüzün faydasına sunarak sektörümüzün deneyimlerinden de biz faydalanmak istiyoruz. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden olan Avek Otomotiv’in faaliyet alanları ve iş gücüne yaptığı katkıları değerli buluyor, bu buluşmanın başta öğrencilerimiz olmak üzere sektöre ve akademi camiasına katkılar sunmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Görüşme kurumlar arası yapılması planlanan iş birliği alanlarının belirlenmesi ile devam etti. -
332 kez okundu
Dev Tümöre İKÇÜ'de Neşter
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Nuri Dilek ve ekibi dev tümör tespit edilen bir hastanın operasyonunu başarılı bir şekilde yaparak hastayı sağlığına kavuşturdular. Balıkesir'de yaşayan mide kanaması geçirdiği anlaşılan 64 yaşındaki hasta, ileri tedavi için sevk edildiği İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tomografi sonucunda, karnının en alt bölümünden kalbin altına kadar uzanan yaklaşık 10 kilogram ağırlığında, 38 santim boyunda ve 26 santim eninde tümör olduğu anlaşıldı. Dev tümör, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Osman Nuri Dilek ve ekiplerinin birlikte girdiği operasyonla başarılı şekilde çıkartıldı. “Hasta bize geldiğinde halsiz ve yorgun haldeydi” Yapılan ameliyata ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Osman Nuri Dilek, “Hastamız karnında ağrı ve şişlik şikayetiyle Balıkesir'den bize geldi. Orada mide kanaması nedeniyle tetkik edilmiş ve ileri tedavi için de bize yönlendirilmiş. Hasta bize geldiği zaman halsiz ve yorgun haldeydi. Hemen tomografisini istedik. Karnında ele gelen bir kitle vardı. Pelviste yani karnın en alt bölümünden kalbin altına kadar uzanan, yaklaşık 38x29 santimetrelik çok büyük bir kitlesi vardı. Bunun kötü huylu bir tümör olacağını düşünerek hazırlıklarımızı yaptık. Hastayı birkaç gün içerisinde ameliyata hazır hale getirdik ve ameliyatını yaptık" dedi. 7 Günde Taburcu Kitlenin çok büyük olması sebebiyle karında büyük bir alanın açıldığını ve kitlenin dalakla birlikte alındığını aktaran Prof.Dr. Dilek, “Kitle dalakla iç içe geçmişti. Diyafragmaya yapışmıştı ve diyafragma ile beraber çıkardık. Midenin tamamını aldık. Bağırsakla yemek borusu arasında yeni bir yol oluşturarak ameliyatımızı tamamladık. Yaklaşık 4 saat süren bir ameliyattı” ifadelerine yer verdi. Hastanın durumunun şu an iyi olduğunu ve daha da iyiye gideceğini ümit ettiklerini ifade eden Dilek, hastanın 7 gün içerisinde taburcu olmasını beklediklerini söyledi. Patoloji Sonucuna Göre Hastanın Tedavisi Devam Edecek Kitlenin patoloji laboratuvarına götürüldükten sonraki inceleme sürecine dair bilgiler aktaran İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzetiye Ebru Çakır da “Laboratuvarımıza 38,29,13 santim boyutlarında, 10 kilo ağırlığında bir kitle geldi. Patoloji sonucuna göre hastanın tedavisine yön verilecek. Ancak bu işlemler patolojide, yaklaşık 3 hafta kadar süre gerektiriyor. Cerrahi olarak çıkartılan tüm materyallerin mutlaka patolojik incelemesinin yapılması gerekiyor..Bu tip bir batın içi kitle, mide kaynaklı bir gastrointestinal stromal tümör (GIST) olabileceği gibi, dediferansiye liposarkom gibi diğer mezenkimal tümörler de olabilir” şeklinde konuştu. -
323 kez okundu
Kurumsal Başarı İçin Kurum Kültürünün Geliştirilmesi Şart
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğrenme-Öğretme Destek Komisyonunca öğrenci ve öğretim elemanlarının akademik gelişimlerine destek olunması kapsamında düzenlenen etkinlikte Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından “Kurum Kültürü” eğitimi verildi. Prof. Dr. Bulduklu, çalışanları motive etmeye, sürekli geliştirmeye, temsiliyeti ve aidiyet duygusunu güçlendirmeye dayalı kurumsal eğitimlerin tüm birimlerde yaygınlaştırılarak devam edeceğini söyledi. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Sevtap Günay Uçurum, Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Akbıyık, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, Komisyon Başkanı Doç. Dr. Derya Uzelli Yılmaz’ın yanı sıra bölüm akademik ve idari personelinin takip ettiği eğitimde; Prof. Dr. Yasin Bulduklu kurum kültürünün, kurumsal iletişim tekniklerinin ve kurum ve kuruluşlarda takım çalışmasının önemini anlattı. “Başarılı kurumlar güçlü kültüre sahip olan kurumlardır” diyen Prof. Dr. Bulduklu, “Kurum kültürü, kurumu diğer kurumlardan ayıran ve üyeler tarafından paylaşılan bir anlamlar bütünüdür. Yazılı kurallara bağlı olduğu kadar yazılı olmayan kurallardan oluşur. Çalışanlar, kurum kültürünün eseridir, kullanıcısıdır, nesiller arası aktarıcısıdır, yaratıcısıdır” diye konuştu. Klasik Yönetim Şekilleri Artık İşlevini Kaybetti Paylaşılan ortak inançlar, değerler, alışkanlıklar, tutum ve davranış kalıplarının kurumsal kültürü belirlediğini aktaran Prof. Dr. Bulduklu, yöneticilerin davranışlarının, yönetim politikalarının kültürde önemli bir rol oynadığını belirtti. Prof. Dr. Bulduklu, “Örgütleri bir arada tutan kurum kültürü, çalışanları da motive eden en önemli güçtür. Küreselleşen dünyada klasik yönetim şekillerinin işlevi geçersiz hale geldi. Kurumlarda uygulanacak etkili bir iç iletişim süreci, çalışanların işleriyle daha fazla anlam ve amaç duygusu bulmasına, birlikte çalışma motivasyonunu artırmasına ve örgütsel aidiyet duygusunu güçlendirmesine yardımcı olur. İç iletişim, çalışanların işe bağlılığı ve sadakati üzerinde oldukça etkili olan faktörlerden biridir. Etkin bir iç iletişim sayesinde yönetim, çalışanlarla güçlü bir bağ kurabilir. Bunun sonucunda çalışanlar kendilerini daha çok örgüte ait hisseder ve işlerine olan ilgileri artar” şeklinde konuştu. Kurumun Başarısı İçin Kritik Faktör Kültürdür Kurumsal kültürü oluştururken, sürekli iletişim ve geri bildirim mekanizmalarının kullanılmasının önemine vurgu yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, çalışanlar arasında iletişimi sağlamak için yapılan toplantıların, eğitim programlarının, sosyal etkinliklerin düzenli olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Bulduklu, “Çalışanların görüş ve önerilerini paylaşmaları için bir geri bildirim mekanizması oluşturulmalı ve bu geri bildirimlerin değerlendirilmesiyle kurumsal kültür sürekli olarak geliştirilmelidir. Ayrıca çalışanların misyon, vizyon ve değerleri de özümsemesi gerekmektedir. Çalışanların bu değerlere uygun davranışlar sergilemesi teşvik edilmelidir. İletişim kanallarının işlevsel kullanılması kurumsal kültürün iletişim ve iş birliği kültürünün geliştirilmesi, işletmenin başarısı için kritik bir faktördür” dedi. -
323 kez okundu
Sağlık Camiasının Genç Neferleri Meslek Hayatına Uğurlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (İKÇÜ SHMYO) 2023-2024 akademik yılı mezunlarını meslek hayatına uğurladı. 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında önlisans düzeyinde İKÇÜ’nün ilk öğrencilerini alan SHMYO’dan mezun olan Yaşlı Bakım, İlk ve Acil Yardım, Ağız ve Diş Sağlığı ile Fizyoterapi bölümlerinden mezun toplam 250 İKÇÜ’lü sağlıkçı, İKÇÜ Spor Salonunda düzenlenen mezuniyet töreninde kep coşkusunu yakınlarıyla paylaştı. İKÇÜ SHMYO, Yaşlı bakımı bölümü mezunu Cemre Karaharman’ın aynı zamanda İKÇÜ birincisi olarak mezun olması ile çifte mutluluk yaşadı. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz’ün ev sahipliğinde düzenlenen töreni, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Dekanlar, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri, akademik ve idari personel ile çok sayıda konuk izledi. İnsana Hizmetin Hakka Hizmet Olduğu Anlayışıyla Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, kurulduğu günden bu yana eğitim kalitesi ve programları ile alanında ivme yakalayan İKÇÜ SHMYO mezunlarının çalışma hayatındaki başarılarıyla gurur duyduklarını kaydetti. Prof. Dr. Bulduklu, “İlk kurulduğu günden bu yana sağlık alanı üniversitemizin lokomotifi rolünü üstlenmiş, sağlık hizmeti sunumu ve sağlık programları ile kısa zamanda alanda bölgenin liderliğine konumlanmıştır. Gelinen noktada özellikle tercih edilen bir eğitim kurumu haline gelinmiştir. Bu başarı elbette emek yoğun çabaların bir sonucudur ve ben buradan özverili çalışmaları için yüksekokul Müdürümüz Prof. Dr. Mustafa Soyöz’ün şahsında tüm akademik ve idari kadromuza teşekkür ediyorum. Sağlık hizmetlerinde başarının olmazsa olmazı ekip çalışmasıdır. Ekibin başarısı esasen sizin başarınız kadardır. Bir diğer ifadeyle “zincirin gücü en zayıf halkanın gücü kadardır”. Sizlerin insana hizmetin hakka hizmet olduğu anlayışıyla en değerli varlığımız olan sağlığın geliştirilmesinde gönülden hizmet sunacağınıza, önce bu millete, sonra insanlığa ve nihayet tüm canlılara faydalı olmayı şiar edineceğinize, gittiğiniz her yerde İKÇÜ’yü en iyi şekilde temsil edeceğinize yürekten inanıyorum” dedi. Sektörün Gelişimine Başarılarınızla Katkıda Bulunacaksınız Mezunlarına seslenen Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Soyöz, bilimsel ve evrensel değerleri gözeterek alanında modern, kaliteli mesleki eğitim veren, sağlık alanında insan kaynaklarının gelişimine katkıda bulunan bir eğitim müfredatıyla öğrencilerini sağlık sektörüne kazandırdıklarını aktardı. Prof. Dr. Mustafa Soyöz, “Mezuniyetiniz, uzun bir yolculuğun sonu ve yeni bir başlangıcın habercisidir. Burada aldığınız eğitim, edindiğiniz bilgi ve beceriler, sizi meslek hayatınızda başarılı kılacak önemli birer yapı taşıdır. Her biriniz, geleceğin sağlık profesyonelleri olarak topluma katkı sağlayacak, insan hayatına dokunacak ve sağlık sektörünün gelişimine katkıda bulunacaksınız. Bugün, aynı zamanda başta Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzun akademik ve idari kadrosuna da teşekkür etmemiz gereken bir gündür. Öğrencilerimize rehberlik eden, onları bilgi ve deneyimleriyle donatan tüm hocalarımıza ve çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Üniversitemizin ismini taşıdığı, birçok alanda araştırmacı kimliğiyle önemli eserler vermiş bilim insanı Katip Çelebi'nin izinden giderek; sürekli öğrenmeye, kendinizi geliştirmeye devam edeceğinize inancımız tamdır” diye konuştu. Okul Birincisinin Çifte Mutluluğu Yaşlı bakımı bölümünden SHMYO ve aynı zamanda İKÇÜ birincisi olarak mezun olan Cemre Karaharman da eğitim hayatında her daim destekçisi olan ailesine ve tüm hocalarına ayrı ayrı teşekkür etti. Karaharman, “Bugün benim doğum günümdü.. Bu anlamlı gün, benim için çok daha özel ve unutulmaz bir hale geldi. Bu güzel anı paylaştığınız için hepinize teşekkür ederim. Bu başarıyı kutlarken her birinizin katkısını ve desteğini unutmadan, gelecekte de aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğime söz veriyorum. Önümüzdeki günlerde yeni hedeflere koşarken, her zaman öğrendiğim değerleri ve ilkeleri yanımda taşıyacağım” şeklinde konuştu. Okul Birincisi Cemre Karaharman, yüksekokul 3’üncüsü Aleyna Adıyaman, Ağız ve Diş Sağlığı Programı birincisi; Berilsu Fidanoğlu, Fizyoterapi Programı birincisi Leyla Gülnihal Temuçin plaket ve başarı belgelerini törene katılan protokolün elinden aldı. Yaşlı Bakım Programı Öğr. Gör. Tuğçe Şık ile meslek andı içen genç sağlıkçılar, kep atarak mezuniyet coşkusunu salona dolduran misafirlerle paylaştı. -
319 kez okundu
Avrupa Yükseköğretimine İKÇÜ Katkısı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Erasmus+ KA2 projesi MULTICASS projesi çerçevesinde düzenlenen “Çok Kültürlü Sınıflar: Yükseköğretimde Kapsayıcı Öğrenme ve Öğretim” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı. Aralık 2022'de İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin konsorsiyum liderliğinde başlayan, Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen MULTICASS projesinin konsorsiyumunda yer alan üniversitelerin yanı sıra 14 ülkeden 115 katılımcı İKÇÜ’de buluştu. İstanbul'dan Yıldız Teknik Üniversitesi, İzmir'den Yaşar Üniversitesi, Belçika'dan HOGENT Uygulamalı Bilimler ve Sanat Üniversitesi, Romanya'dan Transilvanya Brasov Üniversitesi, Bulgaristan'dan Sofya Üniversitesi St. Kliment Ohridski, Çekya’dan Prag Üniversitesi ve İspanya'dan San Jorge Üniversitesinin ortaklığında, İKÇÜ ev sahipliğinde başlayan programın açılışına, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, University of Transilvania Brasov Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Simona Lache, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ender Akan, ÖSYM Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Çiçekler, San Jorge University’den Prof. Dr. Maria Luisa Sıerra, Czech University of Life Sciences Prague’den Prof. Dr. Petra Chaloupková, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Aydın Balyer, İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda konuk akademisyen katıldı. Eğitimde Dönüşüm Küresel Bir Zorunluluktur Proje kapsamında çeşitli ülkelerden gelen bilim insanlarını İKÇÜ’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti paylaşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, konuşmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı gelişimine dikkat çekti. Bu süreçte ülkelerin heterojen toplumlar haline geldiklerini dile getiren Prof. Dr. Köse, “Çokkültürlülük en başta kültürel farklılıklara saygıyı önceler ve asimile etmek yerine bütünleştirmeye ihtiyaç duyar. Değişen küresel koşullar bugün çok kültürlü sınıfları, kültürel, etnik, dilsel ve dini farklılıkları olan öğrencilere insan haklarına açık biçimde bağlı bir anlayış ile eğitimi küresel bir politika olarak benimseme zorunluluğunu yaratmıştır. Kendi içinde çok sayıda güçlüğü oluşturan bu çeşitlilik, aynı zamanda toplumsal yapı ve eğitim sistemi için bir zenginliği de oluşturur. Dezavantajın ortadan kaldırılmasında toplumsal dinamiklerin sinerjik birlikteliğe dönüşmesinde en önemli unsur eğitimdir. Yeni dezavantajlı grupların oluşmamasında insanlık adına önemli rolleri eğitim kurumları üstlenmek mecburiyetindedir. Var olan yöntemlerle değişimi yönetmek zor görünmektedir ve kültürel dışlanmama veya ayrımcılığın ortadan kalkması için temel bir insan hakkı olarak eğitimde dönüşüm küresel bir zorunluluktur. Azınlık durumunda olanlara ya da farklı alt kültürel gruplara yönelik dışlama, ayrımcılık ve baskıyı ortadan kaldırmakta eğitim kurumlarına ve akademilere önemli görevler düşmektedir” diye konuştu. Yükseköğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Gerekir Farklı kültürleri, farklı öğrenme ve öğretme yöntemlerinin eğitimciler tarafından bilinmesinin günümüzde zorunluluk olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, farklı kültürleri eğitim paydasında buluşturan konsorsiyum liderliğinde İKÇÜ’nün yer aldığı MULTICASS’ın üstlendiği önemli misyona dikkat çekti. Prof. Dr. Köse, “Eğitim ve öğretimin, her bir öğrencinin değerli ve önemli olduğunu akıldan çıkarmayan bir anlayışla yürütülmesi, kapsayıcı eğitimin temel felsefesidir. Öğrencilerin öğrenim süreçlerine katılımının sağlanması ise modern eğitim anlayışı için olmazsa olmazdır. Güçlü bir gelecek, adil bir dünya ve daha kapsayıcı bir yükseköğretim sisteminin güçlendirilmesi için yapılan ve üniversitemizin yürütücüsü olduğu bu proje kapsamında önemli çıktılara siz değerli bilim insanlarının katkılarıyla ulaşılacağına inanıyorum. Farklı bakış açılarından yapılacak bilimsel değerlendirmeler sonucunda önemli çıktılara erişilmesi ümidiyle her birinize teşekkür ediyorum. Üniversitemize hoş geldiniz” ifadelerini kullandı. .Yükseköğretimin Çok Kültürlü Boyutuna Materyal Üretilecek MULTICASS’ın Proje Koordinatörü aynı zamanda İKÇÜ Uluslararası Projeler ve Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Emin Bakay da yükseköğretimin çok kültürlü boyutunu geliştirmeye yönelik yapılan her bir iş birliğinin oldukça değerli olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Bakay, “Bugün, yükseköğretimin çok kültürlü boyutunu geliştirme konusundaki deneyimlerimizi paylaşmak ve çok kültürlü sınıflarda daha etkili öğretmenler olmak için birbirimizden öğrenmek amacıyla bir araya geldik. Projenin genel hedefi, Avrupa'da Yükseköğretimin kalitesini ve çok kültürlü boyutunu artırmaktır. Özel hedeflerimiz arasında ise; Yükseköğretim öğretim kadrosunun çok kültürlü sınıfları yönetmesi için yenilikçi kısa dönem personel hizmet içi eğitim müfredatı, didaktik rehber ve bir dizi öğretim materyali geliştirmek, çok kültürlü sınıflar için öğretim kadrosunun sınıf yönetimi becerilerini geliştirmek amacıyla kısa dönem personel eğitim kursları (çevrimiçi ve yüz yüze) geliştirmek, uygulamak ve test etmektir” dedi. İş Birlikleri İçin Benzersiz Bir Zenginlik Yükseköğretimde çok kültürlü eğitim konusunda farkındalığı artırmak için yola çıktıkları projenin hayata geçirilmesiyle diğer üniversitelerin öğretim üyeleri tarafından proje sonuçlarının ve çıktılarının yaygın kullanımını hedeflediklerini vurgulayan Koordinatör Doç. Dr. Bakay, “Yükseköğretimde çok kültürlülük ve kapsayıcı eğitimin boyutlarını güçlendirme konusunda açık kaynaklar (ders, ders içerikleri ve metodoloji) üretmek ve üniversite yönetimlerinin çok kültürlülük ve kapsayıcı eğitimin boyutları konusunda farkındalığını artırmak gibi başlıklar da projeden beklediğimiz sonuçlar arasında yer alıyor. AB ülkelerinin yanı sıra Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, İrlanda, Ürdün, Kuzey Makedonya, Polonya, Romanya, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve Özbekistan gibi diğer saygıdeğer ülkelerden gelen bu kadar çeşitli bir katılımcı grubunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu çok kültürlü topluluk, yükseköğretim kurumları arasında gelecekteki iş birlikleri için benzersiz bir zenginlik ve mükemmel bir fırsat sunmaktadır” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından konsorsiyumda yer alan üniversitelerden gelen akademisyenlerin oturumlarına geçildi.